İktidar İtaat İster

1890620_648489598520038_1941090785_o

İktidar için korku bir araçtır, kafalarımızda korkular yaratır ve bizleri korkularımızla yönetir.

İktidar, toplumu oluşturan bireylerin kendinden farklı olmasını istemez. Çünkü farklı olmamız; farklı düşlediğimizin ve farklı eylediğimizin olması demektir. Bu durum iktidarın otoritesini sarsacağından, bizlerden düşünmeyen, sadece kendisine itaat eden insanlar yaratmak ister. İtaat ettiremediğini ise baskıyla ve korkuyla sindirmeye çalışır. Bize karşı bu atakların tümü, günümüzün büyük kısmını geçirdiğimiz okullarda başlar aslında. Sınavlarıyla, sözlüleriyle, disiplin kurullarıyla, öğretmenleriyle, müdürleriyle baskılamaya çalışırlar bizi. Bu davranışların tümü iktidar merkezli davranışlardır ve onlar bizlerle kurdukları ilişkilerde tek bir şeyi esas alırlar: Korkuyla bakan gözleri.

Çünkü korku itaati getirir ve iktidar itaat ister.

Öğretmenler giydikleri beyaz önlüğe bürünerek iktidarlaşırlar. Bunu, önlüğü giyer giymez yapmaya başlarlar. Artık karşımızda öğretmen vardır ve onun iktidarını sarsacak herhangi bir şey yaptığımızda, sözlü notumuzu düşürerek, dersten atarak, disipline vererek bizi baskılamaya, yarattığı iktidarını korumaya çalışır.

İktidarın somutlaşarak önümüze geldiği, buna benzer birçok olayı örnek olarak verebiliriz. Ama İktidar duygusu sadece somut alanlarda karşımıza çıkmaz. Okullardaki eğiten-eğitilen ilişkisinde, eğitilenler eğitenlerine sesini yükseltemez, onların söylediğinin aksini söyleyemez, onlardan korkar. Aralarında bir mesafe vardır ve o mesafe eğitene doğru yaklaştıkça iktidara doğru da yaklaşır aynı zamanda.

Okulda eğitenlerde gördüğümüz iktidarlaşma duygusu bazen öyle güzel giysiler giyinir ki, tanımakta güçlük çekeriz

Zaman geçtikçe kurduğumuz ilişkilerde onlardan izler taşıyan birçok insanla karşılaşırız.

Evet, iktidar öğretmenin beyaz önlüğüyle tanıştırır kendini ve sonra her şekle girer.

Korkunun olduğu yerlerde iktidar dallanır, budaklanır. Cesaretin olduğu yerde ise kurur, yok olur. Bizler devletin iktidarını ilk olarak okullarda tanıyoruz ve sürekli karşılaşıyoruz. Onun bize sunduğu iktidarlaşma duygusunu-hırsı-rekabet-bencilliği, biz dayanışmayla yıkıyoruz. Baktıklarında görmek istedikleri korkulu bakışların yerine gördükleri cesaret, inat, direniş, dayanışma ve paylaşma duygusu onların iktidarlarına darbeler vuruyor.

Biz korkmuyoruz, ne onların disiplin cezalarından ne de not teröründen. Bizler korkmadan, itaat etmeden örgütlendikçe onların gözündeki korkuyu görüyoruz. Korku, çıktıkları kürsüyü, oturdukları sandalyeyi sallıyor. Makamlarında rahat duramaz oluyorlar, saldırıyorlar bizlere. Korktukları için ceza veriyorlar. Ve korkmalılar da. Çünkü yıllar süren bir mücadelenin meyvelerini erdirmekteyiz. Meyveler olgunlaşırken dallarında, ağacı kesseler de boşuna. Düşen her meyvenin tohumundan biz yine geleceğiz.

Yazan : İlyada E – Sayı:2

 

    Benzer yazılar: