Siyah kepçe kulakları, kırmızı komik şortu, sarı pabuçları ve sempatik tavırlarıyla çocukluk yıllarımızın eğlenceli karakteridir Mickey Mouse. Maceradan maceraya atılan karakterimizin başına gelmeyen şey kalmaz. Mickey Mouse’un hikayelerinin geçtiği zaman ya da yer ve bazen de hikayeler, çocukken çok da önemsemediğimiz şeylerdi. Bizim için önemli olan, Mickey Mouse’un birçok şeyi ustalıkla ve zekice ama her zaman eğlenceli bir şekilde yapmasıydı.
Renkli çizgi filmlerin, bizim coğrafyamıza girişi televizyonun ve renkli yayının yaygınlaşmasından sonralarına denk gelir. Dolasıyla özellikle ABD ya da Avrupa’daki bir çizgi filmi yaklaşık otuz ya da kırk yıl sonra izlememiz normaldir. (Değişen ve hızlanan teknolojiyle artık aynı anda bile herhangi bir filmi izleyebiliyoruz gerçi.)
90’larda ve 2000’li yıllarda, yaşadığımız coğrafyada televizyon kanallarında oynatılan ve izleyicisi çocuklar olan çizgi filmler de, batıda 40’lı 50’li yıllarda geçmiş hikayelerden parçalar taşırlar. Bunlar arasında Mickey Mouse’nin yeri ayrıdır. Yukarıda da söylendiği gibi eğlenceli bir karakterdir Mickey Mouse. Yaratıcısı Walt Disney’dir.
Walt Disney sadece ABD’deki çizgi film endüstrisinin yaratıcısı değildir. Özellikle yarattığı Mickey Mouse karakterinden elde ettiği gelir onu zengin etmiş ve 2010 yılı verilerine göre 36 milyar dolarlık bir kazançla şirket ABD’nin en fazla kazanan şirketleri arasına girmiştir.
Walt Disney’in ABD’deki önemi çizgi film üzerinden zengin bir burjuva karakter haline gelmesi değildir. Walt Disney, özellikle ABD’de ikinci dünya savaşı yıllarında, Mickey Mouse ve diğer çizgi film karakterlerini propaganda amaçlı kullanmıştır.
İkinci dünya savaşında, Mickey Mouse, Goofy, Köpek Pluto, Donald Duck gibi çizgi film karakterleri, üzerlerine giydikleri ABD askeri üniformalarıyla, tankların, savaş gemilerinin içerisinde düşmana karşı savaşan kahramanlar haline gelmiştir.
Walt Disney sadece kendi “sevimli” kahramanlarını ABD ordusunun hizmetine vermemiştir. Bu karakterlerden hariç, düşmanı anlatan çizgi filmler de yapmıştır. “Ölüm için eğitim” isimli çizgi film de bunlardan biridir. İlginç bir şekilde savaştan yıllar sonra, bizim yerli kanalların “dahi” sahipleri bu çizgi filmleri almakta sakınca görmeyip, komik ve eğlenceli olduğu için yayınlamışlardır.
Disney’in bu propaganda gücü farkedilmiş, savaştaki askerler için filmler yapması istenmiş ve böyle de yapmıştır.
Özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında gelişen çizgi film sektörü, doğru-yanlış, iyi-kötü ayrımını yapacak deneyime sahip olmayan çocukları zehirlemeye devam etmiştir. Çizgi film sanayisinde üretilen sadece Mickey Mouse gibi karakterler değil, sonrasında oluşturulacak gençler ve bu değerlerdir aynı zamanda. Çocukluk döneminde bu propagandayla şekillenen akılların, neye iyi neye kötü diyeceği bellidir.
Çocukken izlediklerimizi bir de bu gözden değerlendirmek gerek. Bizim “biz” oluşumuzdaki etkilerini buradan değerlendirmek önem taşır.