Devrim Yapılmaz Satın Alınmaz
Ya Ruhumuzda Ya Hiçbir Yerde
Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. İsimlerini topluluklarının kurucusu olan Odo’dan alıyorlar. Odo, romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış bir kadın. Olayların içinde yok. Aslında yok demek pek doğru olmaz, çünkü ideolojik anlamda romanın ana karakteri. Bütün olaylar aslında Odo ile başlıyor.
Peki nedir bu Odoculuk? Odoculuk, anarşizmdir. Sağı solu bombalayan, yıkan anlamda değil. Paylaşma, dayanışma, karşılıklı yardımlaşma ilkeleriyle oluşan; Kropotkin’in, Bakunin’in Emma Goldman’ın anarşizmidir.
Romanın yazarı Ursula Le Guin, romanını bir ikircikli ütopya olarak tanımlıyor. Bölümler, Urras ve Anarres adlı iki gezegeni birbiriyle karşılaştırarak ilerliyor. Odocular, yani anarşistler, Anarres’te yaşıyor. Anarres kuraklığın olduğu bir gezegen. Odocular burada tozu toprağı, yoksulluğu paylaşıyorlar. Anarres, mükemmel bir dünya tasvir etmiyor. Bu yüzden ikircikli ütopya olarak tanımlıyor yazar. Eski dünyayı, yeni dünyayı ve bugünü karşımıza koyuyor. Seçimi yapmaksa bize kalıyor.
Romanın ana karakteri Shevek, önce eski dünyaya (yani Urras) sonra yeniden yeni dünyaya (Anarres) yolculuk yapıyor. Dönülen dünya eski dünya değil, fakat yeni dünya da eskisi gibi değil. Shevek’in yaptığı yolculuk, duvarları yıkmayı gerektiriyor. İnsanları, dünyaları, ülkeleri, kültürleri birbirinden ayıran duvarları yıkmayı gerektiriyor.
“Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir, bu yüzden bana en ilginç gelen kuramdır” diyor romanın yazarı Le Guin. Anarşizme bilim-kurgusal şekilde yaklaşan Mülksüzler, oldukça sürükleyici ve basit bir dile sahip. Anarşizme farklı açıdan bakmak, biraz da edebiyat ve bilim-kurgudan keyif almak adına okumak gereken kitaplar arasında yer alıyor.