#aile – İnadına Dergisi https://inadina.org Anarşist Liselilerin Dergisi Tue, 10 Sep 2019 20:47:41 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.7.4 AYNANIN KARANLIGINDAN YANSIYAN ARKANGEL https://inadina.org/aynanin-karanligindan-yansiyan-arkangel/ Tue, 10 Sep 2019 20:47:41 +0000 http://inadina.org/?p=454

Black Mirror her bölümünde senaristi, yönetmeni ve oyuncuları farklı olan, bugüne kadar 4 sezonu yayınlanmış distopik bir kurgu dizisi. Distopik deyince aklımıza uzak bir gelecek ya da bugünküyle arasında uçurumlar olan bir yaşam gelmesin. Belki yarın, belki yarından da yakında başımıza gelecek, belki de gelmiş ama farkında olmadığımız hikayeler… Teknoloji çağında bireylerin ve toplumun nasıl […]]]>
Black Mirror her bölümünde senaristi, yönetmeni ve oyuncuları farklı olan, bugüne kadar 4 sezonu yayınlanmış distopik bir kurgu dizisi. Distopik deyince aklımıza uzak bir gelecek ya da bugünküyle arasında uçurumlar olan bir yaşam gelmesin. Belki yarın, belki yarından da yakında başımıza gelecek, belki de gelmiş ama farkında olmadığımız hikayeler… Teknoloji çağında bireylerin ve toplumun nasıl kontrol altına alındığından denetimin masum görünürken bile nasıl korkunç olaylara sebep olabileceğine kadar bir çok meseleye değinen diziyi hala izlemeyenler için 4. sezonun Arkangel isimli 2. bölümünden bahsedeceğim. Göbek BağIndan Kontrol Mekanİzmasına… Marie’nin Sara’yı doğurması ve onları birbirine bağlayan göbek bağının kesilmesiyle başlar dizinin bu bölümü. Sahne değişir. Sara 3 yaşına gelmiş ve annesiyle parka gitmiştir bir gün. Oynarken kaybolur, annesi komşularıyla birlikte saatlerce arar onu. Parktaki bir kedinin peşinden gitmiştir Sara, yolun aşağısındaki tren raylarına düşmüş ve geri çıkamamıştır. Sonunda bir komşu bulur onu. “Çocuğunu kaybetme korkusu” sarmıştır Marie’yi, çareyi Arkangel isimli şirketin piyasaya henüz sürmediği ücretsiz deneme ürününde bulur. Marie’ye güven duygusu veren bu ürün iki parçadan oluşur. Birinci parça Sara’nın kafasına enjekte edilen “implant”, ikinci parça Marie’ye verilen (tablete benzeyen) “ebeveyn ünitesi”dir. Marie bu ürün sayesinde Sara’nın konumunu görebilir, kaybolursa kızının konumunu tek tuşla polise gönderebilir. Kızının kalp ritmi, demir değerleri gibi yaşam bulgularını takip edebilir. Bir de “optik yayın” özelliği vardır bu ürünün; Marie artık Sara’nın gördüğü her şeyi tabletten izleyebilecektir. Optik yayında bir filtre ile kızının gördüklerinin içeriğini sınırlayabilir, kontrol edebilir. Sara onu strese sokarak kortizol seviyesini yükseltecek bir şey gördüğünde, onu tetikleyen şeyi flulaştırabilir. Marie ile Sara’nın arasında yapay ve korkunç bir göbek bağı olmuştur Arkangel. Sara’nın 3 yaşındayken gizlice yemeye çalıştığı kurabiyelerin sayısına müdahale etmektedir Marie, bu kontrol herkese masum görünür, zaman geçtikçe anlaşılır korkunçluğu… Sara 7 yaşına geldiğinde arkadaşları onun çipli bir ucube olduğunu düşünmektedir çünkü hiç kan, kavga, şiddet görmemiştir. Çipinin uygunsuz bulduğu konuşmaları bile duyamadığı için konuşulanları anlamamaktadır bazen. Bu durumdan sıkılan Sara kan görebilmek için kalemini parmağına batırır. Buğulu kırmızı bir şey vardır parmağında ama kanı yine göremez. Kalemi daha sert batırmaya başlar. Olanları tabletin verdiği tehlike sinyaliyle fark eden Marie Sara’nın odasına koşarak onu durdurur. Sonraki sahnede Marie bir psikologladır; Arkangel’in deneme ürününün piyasa sürülmediğini, Avrupa’nın birçok ülkesinde yasaklandığını öğrenir. Sara’nın kafasındaki implantın çıkarılamayacağını ama Marie’nin ebeveyn ünitesini kapatarak bu kontrol mekanizmasından kurtulması gerektiğini anlar. Çünkü bu ürün Sara’yı delirtmek üzeredir. Kızı için endişelenen Marie psikoloğu dinler, ebeveyn ünitesini kapatır. Yıllar geçer… Sara 15 yaşına gelmiştir. Bir gece arkadaşıyla film izleyeceği için eve 22.30’da döneceğini söyler ama dönmez. Annesi ona ulaşamayınca arkadaşlarını arar. Kimse Sara’nın yerini bilmemektedir, yalan söylediği de ortaya çıkar. Endişelenen Marie çatı katındaki kolilerden birinde ebeveyn ünitesini bulur ve o geceden sonra kızının gördüklerini gizlice izlemeye başlar. Türlü olaylardan sonra Sara bu durumu fark eder. Marie kızını kontrol etmekten, Sara annesi tarafından kontrol edilmekten delirmenin eşiğine gelmiştir. Ebeveyn ünitesini annesinin elinden alır Sara ve defalarca onun kafasına vurur. Marie çığlık çığlığadır, kanlar içinde yere yığılır ama Sara çığlıkları duymaz, kanı görmez; çünkü filtreyi açmış, uygunsuz içeriği engellemiştir… *** Başta dedim ya, distopya deyince aklımıza uzak bir gelecek ya da bugünküyle arasında uçurumlar olan bir yaşam gelmesin. İzlediğimiz filmden oynadığımız oyuna kadar her şeyimize karışan, nereye gittiğimizden emin olmak için bizi görüntülü arayan, evinde kaldığımız arkadaşımızın ailesini arayarak orada olduğumuzu teyit etmeye çalışan ailelerimiz Arkangel’e sahip olmak, her anımızı denetlemek istemez miydi? Black Mirror “kara ayna” demek. Belki de karartılan yaşamlarımıza ayna tuttuğu için bu isme sahiptir, ne dersin?

]]>
Otorite Nedir? https://inadina.org/otorite-nedir/ Tue, 10 Sep 2019 20:09:09 +0000 http://inadina.org/?p=430

Otorite, bir birey ya da topluluğun emir alma-emir verme ve yönetme-yönetilme ilişkileri oluşturmak ve başka birey ya da toplulukların iradelerini şekillendirmek amacıyla bir yetkiye sahip olması durumudur. Otorite meşrulaştırılmış ve kurumsallaşmış iktidardır. Sahip olunan bu yetki, topluluğun inancına, bu yetkiyi elinde bulundurmak isteyenin kişiliğine, bilgisine veya oluşturulan yasalara dayandırılır. Otoriteler bilgi, inanç ya da yasalar […]]]>
Otorite, bir birey ya da topluluğun emir alma-emir verme ve yönetme-yönetilme ilişkileri oluşturmak ve başka birey ya da toplulukların iradelerini şekillendirmek amacıyla bir yetkiye sahip olması durumudur. Otorite meşrulaştırılmış ve kurumsallaşmış iktidardır.

Sahip olunan bu yetki, topluluğun inancına, bu yetkiyi elinde bulundurmak isteyenin kişiliğine, bilgisine veya oluşturulan yasalara dayandırılır. Otoriteler bilgi, inanç ya da yasalar aracılığıyla kendisini ve uygulamalarını kabul ettirir.

Otorite, itaat etmenin kabulüne dayanmaktadır ve onu tanıyıp kabul eden bireyler ya da topluluklar var oldukça vardır. Yani otorite sadece zor uygulamakla değil aynı zamanda itaatin kabulüyle ilişkilidir.

Otoriteler, nerede ve nasıl yaşayacağımızdan nasıl düşüneceğimize kadar tüm irademizi yok sayar, istek ve çıkarları doğrultusunda bizim adımıza kararlar alır ve uygular. Yaşamlarımızı belirleyen bu kararlar, otorite uygulayıcıları, yani otoriterler tarafından toplumun her alanında kendini gösterir.

Yaşamlarımızı Kontrol Eden Otoriteler

Sömürü, baskı ve katliamlarla dolu günümüz kapitalist ve devletli sisteminde yaşamımızı kontrol etmek isteyen çok sayıda otorite bulunmaktadır.

Aile, eğitim kurumları, din, ordu gibi tüm bu mekanizmalar ve hepsinin toplamı olarak devletin kendisi kararlarımızı belirleyen, bizi itaatkarlaştıran, yaşamın her alanında bizi kontrol etmeye ve yok etmeye çalışan birer otoritedir.

Bireyin nasıl düşüneceğine ve eyleyeceğine karar verme iradesini elinde bulundurarak itaat ilişkisinin başlangıcı olan ilk otorite “ailenin otoritesi” olsa da bu itaat ilişkisi, eğitim kurumlarıyla sürdürülür.

İktidarlar eğitim kurumları aracılığıyla ideolojilerini toplumdaki bireylere empoze eder ve dayatır. Böylece bilgi yaşamın içinden kopartılır, bilgi olmaktan çıkar, devletin eğitim kurumlarında birer manipülasyon aracına dönüşür. Bireyin neyi öğrenip öğrenmeyeceği, öğrendiği bilginin gerçek olup olmadığı bireyin kontrolünde değildir. Sistematik, hiyerarşik ve tahakküme dayalı bir ilişkiyle bireye dayatılan ve bir otoritenin dayağı yapılan bilgi, eğitim kurumlarıyla bireyin sisteme entegre olmasını ister.

Otoriteye Karşı Koy!

Devrimci anarşist Mikhail Bakunin’in de dediği gibi: “Otoritenin olduğu yerde özgürlük yoktur”. Otorite, bireylerin ve toplumların kendilerini gerçekleştirmesinin, özgürlüğünün tam karşısındadır. Tüm bireylerin özgür olabileceği bir dünya ancak aile, eğitim, din, devlet gibi bütün otoritelerin yıkılmasıyla gerçekleşeceği için anarşizm tüm otoritelerin reddine dayanır.

Biz anarşistler, şimdi şu anda otoriter tüm mekanizmalara karşı mücadele etmeliyiz. Bizi itaarkarlaştıran otoritelere karşı ilk ve en büyük mücadelemiz de iktidarsız ve hiyerarşisiz olarak kuracağımız özgür ilişkiler ve örgütlenmeler olacaktır.

Bilgiyi hapseden eğitim kurumlarına karşı özgür bilgi paylaşımını savunmalıyız. Manipülasyona uğramamış, tek tip olmayan, asimilasyon ve entegrasyona yol açmayan bir biçimde bilgiyi paylaşmalıyız.

Tüm otoritelere karşı koymak; yaşamın bilgisine sahip olmak, ekonomik ihtiyaçları gidermek gibi yaşamsal bütün ihtiyaçları karşılamak ancak benlerden biz olarak, yani bütün otoritelere ve onların uygulamalarına karşı örgütlenerek mümkündür.

İktidarsız, hiyerarşisiz, bireylerin kendini gerçekleştirebilecekleri örgütlenmelerle birlikte; otoriteler ve onların dayanakları ortadan kalkacaktır. Evde babanın, annenin; okulda öğretmenin, müdürün; toplumsal yaşamda din görevlilerinin, devlet yöneticilerinin otoritesine karşı koydukça özgürleşeceğiz. Özgürlük ancak örgütlülükle, otoritelere karşı koymakla kazanılacaktır. Otoriteye karşı koymak ve özgürleşmek için örgütlenmeye!

 

]]>