İstanbul Kadıköy’de geçen 7 Haziran’da kaldığı pansiyonun üçüncü katından demir parmaklıkların üzerine düşen Şebnem Köker’in yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Şebnem Köker’in şüpheli ölümü ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında ifadeler alındı. Baba Abdullah Köker ifadesinde, kızının yükseklik korkusu olduğunu bu nedenle öldürüldüğünü düşündüğünü belirtti. Şebnem Köker’in olay gecesi Timuçin Bayhan telefonundan kendisini aradığını ve telefonunu denize düşürdüğünü ertesi gün 16.00’da evde olacağını aktaran Köker, kızının sesinin titreyerek geldiğini söyledi. 

Tanıklar Köker ile Bayhan arasında tartışma yaşandığını da ekledi.

Adli Tıp raporuna göre Köker’in kanında alkol bulunurken uyuşturucuya rastlanmadı. Köker’in yüksekten düşme sonucu genel beden travması ve beyin kanaması nedeniyle öldüğü belirlendi. Bilirkişi tarafından olay yerinde cansız manken keşif yapıldı. Cansız manken Şebnem’in düştüğü pencereden itilerek ve herhangi güç uygulanmadan serbest şekilde bırakılarak pencereden atıldı. Bilirkişi tarafından yapılan ölçümlerde düşüş şekline göre Şebnem Köker’in sırt üstü boşluğa itilerek düşürülmüş olabileceği ya da genç hemşirenin dengesini kaybederek düşmüş olabileceği belirlendi.

Sanık Timuçin Bayhan 7 Haziran’da tanık olarak alınan ilk ifadesinde, Şebnem Köker’in saat 19.00 sıralarında otele geri geldiğini ve telefonunu sahilde düşürdüğünü söylediğini anlattı. Bayhan şüpheli olarak 13 Haziran’da alınan ikinci ifadesinde ise Köker’in saat 23.00 sıralarında otele geri döndüğünü ve telefonunu denize düşürdüğünü söylediğini dile getirdi. Bayhan’ın iki ifadede farklı saatler vermesi ve çelişkili konuşması cinayet şüphesini arttırdı. Şebnem’in arkadaşı Yunus Gençay, dayıları Murat Açıkgöz ile Suat Açıkgöz’ün ifadelerinde sanık Timuçin Bayhan’ın kendilerine olayı farklı şekilde anlattığını söyledi. Şebnem Köker’in ölümünden önce sol el üçüncü tırnağının kırıldığı tespit edildi. Olayın gerçekleştiği yerde Köker ile Bayhan’dan başka kimsenin bulunmaması dikkate alınarak sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kamu davası açmayı gerektirecek yeterli şüphenin bulunduğu belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Köker’in ölümüyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamlandı. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Timuçin Bayhan’ın “kasten öldürme” suçundan müebbet hapsi istendi.

Kaynak: ETHA

The post Şebnem Köker’in Katledildiği Ortaya Çıktı appeared first on Meydan Gazetesi.

Geçtiğimiz günlerde Denizli’de erkek sevgilisi Furkan Zıbıncı tarafından katledilen Şebnem Şirin’in avukatı açıklamada bulundu. Olay günü çevrede ses duyan komşuların polise ihbarda bulunduğunu, ihbar üzerine polislerin kapıya kadar gelip “ses olmadığı” gerekçesiyle işlem gerçekleştirmediğini belirten avukat “Şebnem kurtarılabilirdi” şeklinde konuştu.

The post Şebnem Şirin Katledilirken Polis “Ses Yok” Diyerek İşlem Yapmadı appeared first on Meydan Gazetesi.

Aile avukatı Osman Tabu, ”Maalesef ciddi bir hata ihtimali söz konusu. Polis ekipleri, dairenin kapısına kadar gelerek, misafir gibi kapıyı çalıyorlar. Zanlı ve maktulün içeride olmasına karşın, ‘herhangi bir ses yok deyip hiçbir tedbir almadan veya yandaki bir dairenin kapısını dahi çalmadan, oradan ayrılıyorlar.” açıklamasını yaptı.

Katil erkek Furkan Zıbıncı’nın uzun süredir Şebnem’i takip ettiği ve psikolojik şiddet uyguladığını aktaran Tabu, ihmaller zincirinin olduğuna vurgu yaptı.

The post Şebnem Şirin’in Katledilmesinde Polisin Rolü appeared first on Meydan Gazetesi.

Çarşamba günü Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, saat 6:00 sularında Furkan Zıbıncı adındaki bir erkek Şebnem Şirin’i bıçaklayarak katletmişti.

Gözaltına alındığı sırada cinayeti kabul eden katil erkeğin bahanesi ise, her zamanki gibi, kadının kendisinden ayrılmak istemesi oldu.

Katil erkek Furkan Zıbıncı savcılık ifadesinde ise, “Şebnem Şirin ile birlikte yemek yedikten sonra aparta gittiklerini ve her şeyin normal olduğunu, ne olduysa sabah olduğunu ancak olayı hatırlamadığını” söyledi.

The post Şebnem Şirin’i Katleden Katil Erkek “Olayı Hatırlamadığını” Söyledi appeared first on Meydan Gazetesi.

Bu sabah saat 09:00 sularında gerçekleşen olayda, eşi S.T. ile tartıştığı söylenen Alaaddin T. bir süre sonra eşine ve kızına silah sıkarak öldürme girişiminde bulundu. S.T.. karnından yaralanırken, kızları E.T. bacağından yaralandı.

Emekli polis Alaaddin T. ise intihar ederek öldü.

Komşuların haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi yaralanan kadınlara ilk müdahalelerini yaptıktan sonra hastaneye kaldırdı.

The post Polis Eşini ve Kızını Vurduktan Sonra İntihar Etti appeared first on Meydan Gazetesi.

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Esra Arıkan, uzun zamandır hapishane yönetiminin baskılarıyla karşı karşıya. arıkan’ın bu sefer boncuk yapıp satması engelleniyor. Esra, tek ekonomik kazancı engellendiği için 4 Ekim tarihinde açlık eylemine başladı.

Esra Arıkan trans kimliğini kabullenmeyen ve reddeden ailesi tarafından destek görmediği için, kişisel ihtiyaçlarını hapishanede yaptığı el işi ürünlerin satışıyla karşılayabiliyor. Arıkan, kantinden tedarik edemediği için kendisine kargoyla gönderilen boncuklarla bu ürünleri üretip satma imkanı bulabiliyor.

Arıkan’a; boncuk, boncuk ipi, fermuar, sünger, astar ve kadife kumaş gibi ürünleri kantine getirmeyeceklerini bildiren hapishane yönetimi kendisinin de bu ihtiyaçlarını kargoyla getirtmesine izin vermeyeceklerini söylemeleri ve bu eylemlerinden geri adım atmamaları üzerine 20 gün önce açlık eylemine başladı.

Son olarak 21 Ekim Perşembe günü vasisi ile görüşen Esra Arıkan, açlık eyleminin devam ettiğini ve insanların dayanışmasını beklediğini söyledi.

Esra Arıkan, açlık eylemini bitirmek için taleplerine ek olarak hapishanede hobi odası kurulmasını, hobi odasında gemi, kafes, saat, pano, tablo, maketler, duvar gece lambaları, ahşap işçiliği, boyama gibi, tutsakların kendilerini geliştirebilecekleri faaliyetlerinin de başlatılmasını talep ediyor.

Simit, poğaça, açma, lavaş, mevsimlik meyveler ve dış kantin biriminin de kurulmasını isteyen Arıkan bu taleplerini de açlık eylemine başlamadan bir haftadan uzun bir süre önce yönetime de bildirmiş ancak talepleri yerine getirilmediği için açlık eylemine başlamak zorunda kaldığını aktardı

Trans tutsak Esra Arıkan açlık eylemine başladığı günden beri 4 kilo kaybetti.

Arıkan daha önce de cinsiyet uyum ameliyatından sonra hastaneye sevkinin engellenmesi ve tutsaklara verilen yemeklerin sağlıksız olmasından dolayı açlık eylemi gerçekleştirmiş ve kazanımla sonuçlandırmıştı.

The post Yaşamsal Hakları Gasp Edilen Trans Tutsak Esra Arıkan Açlık Eyleminin 20. Gününde appeared first on Meydan Gazetesi.

“Örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyeliği” denilerek hakkında dava açılan Gökkan’a 30 yıl hapis cezası verildi.

Kadın cinayetlerine dair çalışmalar yapan ve kadın mücadelesinin içinde senelerdir hareket eden Gökkan, daha önce de 8 kez “örgüt üyeliği” bahanesiyle yargılanmıştı.

Türkiye’de kadın mücadelesi ve yaşadıkları zorluklara ilişkin Independent Türkçe’ye konuşan Gökkan şöyle demişti: “Ailemin yaşadığı köy bir sınır köyüydü. 1991’de JİTEM tarafından kaçırıldım. 4 gün boyunca nerede tutulduğumu bile öğrenemedim. İlk gözaltı hikayem buradan başlıyor. Gözaltılar böyle devam etti. Ayda en az bir kez gözaltına alınırdım.”

TJA’lı Kadınlar: Kararı Tanımıyoruz!

TJA’lı kadınlar, Diyarbakır ve Şırnak’ta açıklama yaparak, devletin Kürt kadın mücadelesini hedef aldığını ve saldırılara karşı mücadeleye büyüteceklerini belirtti.

TJA adına konuşan HDP Diyarbakır milletvekili Remziye Tosun, mahkeme kararının talimatla verildiğine işaret etti. Kürt kadınlarını tutuklayarak mücadele eden kadınların iradesinin kırılmaya çalışıldığını kaydeden Tosun, “Ayşe Gökkan arkadaşımız adaletsizlik, hukuksuzluk, cinsiyetçilik ve ırkçılığa karşı mücadelesini sürdürüyordu. Ayşe yıllardır zor şartlar altında kadın çalışmalarında yer aldı. Ayşe’ye verdikleri cezayla kadınların mücadelesini bastırmaya çalıştılar. Verdikleri cezalarla Ayşe Gökkan ve Leyla Güven gibi mücadele veren ve özgürlük isteyen kadınları hedefliyorlar. Biz verilen kararları kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Ayşe Gökkan İçin Eylem çağrısı

Kadınlar Birlikte Güçlü, Ayşe Gökkan’a verilen 30 yıl hapis cezasına ve yıldırma çabalarına karşı, 22 Ekim Cuma (yarın) günü saat 19:30’da Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem çağrısı yaptı.

The post TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 30 Yıl Hapis Cezası Verildi appeared first on Meydan Gazetesi.

Mehmet Ali Erbil ise, yaptığı tacizin ardından, tuzağa düştüm diyerek her tacizci gibi, “mağdur olduğunu ve “Z kuşağının tuzağına düştüğünü” söyledi.

Erbil’in tacizini ifşa eden Ronay, Erbil’in arkadaşı ve polis olduğunu iddia eden bir kişi tarafından da tehdide uğradığını belirtti.

Ali Koç’tan Tacizci Erbil’e Destek

Ece Ronay’ın taciz mesajlarını ifşa etmesinin ardından kendisini aklamak için elinden geleni yapan Mehmet Ali Erbil, arkasına Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u aldı. Beyaz TV’de yayınlanan ve her fırsatta LGBTİ+’lara nefret saçan magazin programı “Söylemezsem Olmaz”a katılan tacizci Erbil, yayını Ali Koç’un da izlediğini ve “Sakın altta kalma Mehmet Ali Bey, siz çok değerlisiniz(!) Türkiye için” dediğini aktardı.

Tacizci Mehmet Ali Erbil’e destek veren aynı Ali Koç, kendisiyle beraber KOÇ Grubu’nun da Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi’nin başlattığı “HeForShe” hareketinin destekçisi olduğunu ilan ederek Fenerbahçe’yi de harekete ortak etmişti.

Bugün Adliye’ye gidip şikayette bulunan Ece Ronay, Erbil’in,sosyal medyada kendi (E.R) çektiği ve paylaştığı videoları paylaşmakla tehdit ettiğini söyledi. Programa katılmak istediğini ve kendisini yayına almadıklarını belirtti.
v/@snobmagazin #EceRonayhttps://t.co/XXa862Qzm0 pic.twitter.com/pEPHm9D5zQ

— Meydan Gazetesi (@meydangazetesi) October 6, 2021

Bugün Adliye’ye gidip şikayette bulunan Ece Ronay, Mehmet Ali Erbil’in, sosyal medyada kendisinin (Ece Ronay) çektiği ve paylaştığı videoları paylaşmakla tehdit ettiğini söyledi. Programa katılmak istediğini ve kendisini yayına almadıklarını ve programın yayıncısının da kendisini tehdit ettiğini belirtti.

Erkekler Taciz Meselesini Kendi Aralarında Çözdü(!)

Kendisini aklamak ve tacizini meşru kılmak için Show TV’ye çıkıp “davetkar davrandı” diyen tacizci Mehmet Ali Erbil, Ece Ronay’ın nişanlısı olan Mehmet Rüştü Bilir ile bir araya gelerek meseleyi çözdüklerini(!) açıkladı.

Instagram hesabından Bilir ile beraber hikaye paylaşan tacizci Erbil, “Mehmet’i bu olayları kapatalım, üstünü örtelim artık. Her taraf bu olaydan çok rahatsız oldu diyerek evime davet ettim o da beni kırmadı evime gelip yemeğimi yedi” dedi. Bilir ise kendisine teşekkür etti ve çok güzel ağırladığını dile getirerek, iki erkek olarak tacizin üstünü kapatıp meseleyi çözdüklerini (!) ilan etti.

Ece Ronay ise Twitter hesabı kapatılmadan önce yaptığı paylaşımında; “Erkekler kendi arasında benim meselemi konuşup anlaşırlarken fikirlerimi almaya gerek duymamış olmalı”, dedi.

The post Mehmet Ali Erbil Şarkıcı Ece Ronay’a Cinsel Tacizde Bulundu appeared first on Meydan Gazetesi.

Koyu Katolik ülke San Marino’da 156 yıldır uygulanan kürtaj yasağı için referandum yapıldı. Referandumda kullanılan oyların %77’si, yasağın kaldırılmasına yönelik oldu.

Kabul edilen yeni yasaya göre, 12 haftaya kadar olan gebelikler istek dahilinde sonlandırılabilecek. Annenin hayatının tehlikede olması ya da fetüste anomali belirlenmesi durumunda ise bu sürenin geçilmesine bakılmayacak ve kürtaj işlemi gerçekleştirilebilecek.

The post San Marino’da 156 Yıllık Kürtaj Yasağı Kaldırıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

Giresun’un Eynesil ilçesinde Murat Çetin adındaki erkek, evli olduğu Şennur Çetin adlı kadını tabanca ile vurarak katledip ardından intihar etti.

The post Giresun: Murat Çetin Adındaki Erkek Evli Olduğu Şennur Çetin’i Vurup İntihar Etti appeared first on Meydan Gazetesi.

Geçtiğimiz 15 Ağustos’ta Kabil’e giren ve 31 Ağustos’ta da ABD işgal güçlerinin çekilmesi ile Afganistan’ı işgal eden Taliban’a karşı Afgan kadınlar çeşitli direniş eylemleri gerçekleştiriyor. Sosyal medyada birçok Afgan kadın  renkli geleneksel kıyafetlerin giyildiği paylaşımlar yapıyor.

Doktor Bahar Celali’nin  başlattığı sosyal medya eylemi #KıyafetimeDokunma ve #AfganistanKültürü gibi etiketler üzerinden devam ediyor. Kampanya, vücutlarının tamamını kapatarak Kabil’de Taliban yanlısı bir yürüyüş yapan kadınların medyaya yansıması sonrası başladı.

Twitter’daki kampanyaya katılan bir başka isim olan gazeteci Malali Beşir de, “kültürümüzün güzelliği dünyaya gösterilmek isteniyor” diye konuştu. Taliban’ın açıkladığı yeni kurallara göre Afganistan’da kadınların “İslami usüllere uygun” giyinmesi zorunlu olacak.

The post Afgan Kadınlardan Taliban’a Direniş: #KıyafetimeDokunma ! appeared first on Meydan Gazetesi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü, boşaltılmasını istediği İTÜ Geliştirme Vakfı’na ait kadın öğrenci yurduna “pencereden girerek” el koydu. İTÜ Geliştirme Vakfı’na ait Zeynep Birkan Kadın Öğrenci Yurdu’na 11 Eylül’de el konulduğu öğrenildi.

Medyascope’dan Sema Kızılarslan’ın haberine göre, yurtları işleten ARI Kültürel Sosyal ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lerzan Özkale, rektörlüğün mahkeme kararını hiçe saydığını söyledi. Rektörlük ise ARI Kültürel A.Ş.’yi kira süresi ve sözleşmesi dolmasına rağmen İTÜ yurtlarını işgal etmekle suçladı.

ARI Kültürel Sosyal ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lerzan Özkale rektörlüğün yurda “el koymasına” dair “Elimizde tedbir kararı olmasına rağmen rektörlük, Sarıyer Kaymakamlığı’na bir yazı yazdırarak yurdun arka camından içeri zorla girdi. 49 yıllık irtifak hakkının tescil edilmesini istedik. Rektörlük, mahkeme kararını hiçe sayarak, biz kapıyı açmadığımız için arka camdan kolluk kuvvetleriyle gelerek zorla girdi. Biz kapıyı, karara dayanarak açmıyoruz. Tedbir kararına göre, ‘mahkeme sonuçlanana kadar bu taşınmazlar ile ilgili bir değişiklik yapılamaz’ deniyor. Biz bu hakkımıza dayanarak kapıyı açmadık. Biz işlettiğimiz bu yurtta özel eşyaların olduğu odalara girmezken rektörlük ekiplerinin girmesine müsaade etmedik. Biz kapıyı, ihtiyati tedbir kararına dayanarak ve öğrencilerimizin özel eşyalarını koruma amacıyla açmadık. Bu temel haklara aykırı bir şey ama gelen heyete bunu anlatamadık. Kaymakamlık, ‘Yurda girebilirsiniz’ diyerek mahkeme kararını tanımamış oldu ” açıklamasında bulundu.

Özkale, rektörlük heyetinin dört saat içerde kaldığını, hiçbir belge ve bilgi vermeksizin yurdun anahtarını değiştirerek ayrıldığını belirtti.

The post İTÜ Rektörlüğü Kadın Öğrenci Yurduna “Pencereden Girerek” El Koydu appeared first on Meydan Gazetesi.