15 Temmuz – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 12 Mar 2021 09:38:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 ETÖ’den FETÖ’ye Devlet Teröristtir https://meydan1.org/2020/07/15/etoden-fetoye-devlet-teroristtir/ https://meydan1.org/2020/07/15/etoden-fetoye-devlet-teroristtir/#respond Wed, 15 Jul 2020 10:22:59 +0000 https://meydan.org/?p=61223 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen TC siyasi tarihindeki son darbe girişiminin yıl dönümünü yaşıyoruz. Bugün devlet tarafından Demokrasi ve Milli Birlik günü olarak adlandırılan bu girişim siyasi arenada muhalefetin bir kesimi tarafından “kontrollü darbe” olarak yorumlanıyor. Her dönem devletin içerisindeki büyük-küçük farklı iktidar odaklarının bulunduğunu düşündüğümüzde aslında her darbenin kontrollü olduğunu söylemek mümkün. Geçmişin iktidar ortağının […]

The post ETÖ’den FETÖ’ye Devlet Teröristtir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

15 Temmuz 2016’da gerçekleşen TC siyasi tarihindeki son darbe girişiminin yıl dönümünü yaşıyoruz. Bugün devlet tarafından Demokrasi ve Milli Birlik günü olarak adlandırılan bu girişim siyasi arenada muhalefetin bir kesimi tarafından “kontrollü darbe” olarak yorumlanıyor. Her dönem devletin içerisindeki büyük-küçük farklı iktidar odaklarının bulunduğunu düşündüğümüzde aslında her darbenin kontrollü olduğunu söylemek mümkün.

Geçmişin iktidar ortağının bugün teröriste dönüştüğü bu siyasi ortamda bu iktidar gruplarını tekrar düşünmek, devletle ilişkilerini anlamak gerekiyor.

Devletin farklı mekanizmaları ve organları içerisinde konumlanmış, siyasi iktidarı amaçlayan ya da rejimi kontrol altında tutmaya çalışan pek çok iktidar grubu vardır. Siyasi iktidarlar da çıkarlarına göre bu iktidar gruplarını üretir, onlarla ilişkiye girer ya da tersleşir. Bu iktidar grupları, siyasi iktidarlarla girdikleri ilişkiler sonucunda devletin farklı mekanizmalarına yerleşerek ve şiddet araçlarını kullanarak faaliyet yürütür.

Siyasi iktidarın ve devletin içerisindeki farklı iktidar odaklarının birbirleriyle girdiği iktidar yarışında devletin şiddet araçları açıkça ortaya çıkar.

İşte bu çerçevede TC’nin iç siyasetinde adını çokça duyduğumuz iki iktidar grubu vardır: ETÖ (Ergenekon Terör Örgütü) ve FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü).

Ergenekon, 2000’li yılların başında özellikle AKP’ye karşı darbe planları yapması, polis ve ordu içerisinde örgütlenmesi, 2006’da Danıştay Saldırısı ve 2007’de Malatya’da üç Hristiyanın öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamı üzerinden gündem olmuştur. O dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da bu örgüte üye olmaktan yargılanması da meselenin ciddiyeti konusunda önemli olmuştur. Ergenekon, devlet içerisindeki siyasi İslamcı düşünce ve hareketlerin önünü kesmek istediği gibi devrimcilerin, Kürt halkının ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin de karşısında yer almış, onlara işkence uygulamış bir örgüttür. Cumhuriyetin kurucu, baskıcı ve ırkçı yönlerini kendisine vizyon edinmiş, gerek doğrudan kendisinin sahip olduğu “illegal” silahlarıyla gerekse devletin polis ve askeri olarak pek çok şiddet eylemi gerçekleştirmiştir.

Ergenekon, Fethullah Gülen örgütünün AKP ile işbirliği yapıp Hizmet Hareketi olarak anıldığı dönemde özellikle 2007-2011 yılları arasında devlet tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilmiştir. Bu dönemde Ergenekon örgütüne operasyonlar yapılmış çok sayıda polis, asker, gazeteci, akademisyen tutuklanmıştır. Bu operasyonlarda Fethullah Gülen ve örgütünün rolü büyüktür.

Yıllar sonra ise AKP ile çeşitli sebeplerle ters düşen, ittifakı bozulan Fethullah Gülen örgütü yolsuzluk operasyonu ve 15 Temmuz darbesi sonrasında terör örgütü olarak ilan edilmiştir.

Geçmişten bugüne Fethullah Gülen örgütüne karşı politikalarında sık sık değişiklik yapan, söylemlerini değiştiren AKP’nin bir başka absürt tavrı, bu örgüte koyduğu isimdir. Devlet, nasıl ki zamanında oldukça saçma bir biçimde Ergenekoncular olarak tanınan grubun ismini genel geçer bir şekilde kullanmak için Ergenekon Terör Örgütü diye yaftalamış ve böyle bir tanım uydurmuşsa Fethullah Gülen ile arayı bozduktan sonra da bu yapılanmanın ismini Fethullahçı Terör Örgütü koymuştur.

AKP’den önceki pek çok iktidarla da yakın ilişkilere girmiş olan örgüt, bürokraside, orduda, polis teşkilatında, eğitim ve yargı sisteminde örgütlenmiş ve ayrıca kendi medya organlarını, sosyal-kültürel yapılarını da kurmuş bir örgüttür. Dini karakteri yüksek olan ya da takiye yaparak gizlice dini ve örgütsel çalışmalar yapan kişiler tarafından bir güç haline getirilmiştir. Büyük ekonomik ve siyasi gücüyle birlikte küresel kapitalist sistemle uyumlu dini düşünce ve yaşam biçimini toplumda yükselterek toplumun kendisine biat etmesini amaçlamıştır.

Fethullah Gülen’in Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurucuları arasında yer almasından bu yana örgüt üyeleri devletin şiddet politikasını sürdürerek, devrimcilere işkenceler yaparak, Kürdistan’da şehirleri yıkarak ve katliamlar yaparak devlet içindeki konumlarını yükseltmişlerdir.

15 Temmuz süreci sonrasında ise büyük operasyonlarla karşılaşan örgüt, bugün -resmi açıklamalara göre- devlet tarafından en zararlı ve tehlikeli örgüt olarak görülmektedir. 2016 sonrasındaki operasyonlarda devlet, örgütü bitirmek için bürokraside, polis teşkilatında, orduda, akademide ve yargıda büyük ihraçlar gerçekleştirmiştir. Binlerce kişi yargılanırken binlercesi de tutuklanmıştır.

Geçmişte “şiddet yoluyla anayasal düzeni değiştirmek” maddesiyle Ergenekon’u yargılayanlar daha sonraları “şiddet yoluyla anayasayı değiştirmek” maddesiyle yargılanmıştır.

 “Hizmet Hareketi” FETÖ olduktan sonra ise 2018’deki bir mahkemede “Ergenekon Terör Örgütü” diye bir örgütün varlığının ispat edilemediğine dair bir karar verilmiştir.

Bu örgütlerin terör örgütü olup olmadıkları iktidarların ittifaklarına göre değişse de bize göre devletlerle işbirliği içinde ya da devletin doğrudan kendisi olan, ezilenlerin ve devrimcilerin karşısında olarak, onlara sistematik bir biçimde şiddet uygulamış bu örgütler birer terör örgütüdür.

Kısacası ETÖ ya da FETÖ tanımlarından önce de bizim için bu örgütler yaşamlarımızı tehdit eden örgütlerdi, teröristti. Ama toplumun geniş bir bölümü de böylesi iktidar kavgalarına şahit oldukça cumhuriyetin ilkelerinin ya da kapitalist sistemle uyumlu dini yapının bu toplum için sömürü, baskı ve katliam anlamına geldiğini bir kez daha görmüş oldu.

Devletin her iki örgütle de ilgili olarak değişen çıkarcı politikalarını, absürt isimlendirme çabalarını göstermek ve teröristte terörist diyebilmek için ETÖ’ye ETÖ, FETÖ’ye FETÖ demek gerek. Onların devletin birer yüzü olduğunu hatırlamak ve bu 15 Temmuz’da da bir kez daha belirterek  devlet şiddettir, terördür demek gerek. Nasıl ki bugün devlet tarafından ETÖ diye bir yapının hiç var olmadığını iddia ediliyorsa yarın da FETÖ tekrar Hizmet Hareketi olabilir ya da 15 Temmuz bayram olmaktan çıkabilir ancak ezilenler için bu iki örgütün terörist olduğu gerçeği değişmeyecektir.

Abdülmelik Yalçın

The post ETÖ’den FETÖ’ye Devlet Teröristtir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/07/15/etoden-fetoye-devlet-teroristtir/feed/ 0
Devletin Askeri Darbeler Tarihinde Bugün: 12 Mart 1971 https://meydan1.org/2018/03/12/devletin-askeri-darbeler-tarihinde-bugun-12-mart-1971/ https://meydan1.org/2018/03/12/devletin-askeri-darbeler-tarihinde-bugun-12-mart-1971/#respond Mon, 12 Mar 2018 13:42:15 +0000 https://seninmedyan.org/?p=31810 50 yıl önce bugün, 12 Mart 1971’de TSK’nin üç kuvvet komutanı ve Genelkurmay Başkanı tarafından “muhtıra” adı altında bir askeri darbe gerçekleştirildi. Generallerin TRT haber bültenlerinden okunan muhtırası sonrası, Süleyman Demirel başbakanlığındaki Adalet Partisi(AP) hükümeti düşürüldü. 12 Mart darbesi, üç gün öncesinde,  9 Mart’ta TSK  içindeki bir başka klik tarafından tasarlanmış, ancak “emir-komuta zinciri” içinde olmadığı […]

The post Devletin Askeri Darbeler Tarihinde Bugün: 12 Mart 1971 appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

50 yıl önce bugün, 12 Mart 1971’de TSK’nin üç kuvvet komutanı ve Genelkurmay Başkanı tarafından “muhtıra” adı altında bir askeri darbe gerçekleştirildi. Generallerin TRT haber bültenlerinden okunan muhtırası sonrası, Süleyman Demirel başbakanlığındaki Adalet Partisi(AP) hükümeti düşürüldü. 12 Mart darbesi, üç gün öncesinde,  9 Mart’ta TSK  içindeki bir başka klik tarafından tasarlanmış, ancak “emir-komuta zinciri” içinde olmadığı için teşebbüs aşamasında kalmış bir başka cuntaya karşı gerçekleştirilmiştir. 9 Mart darbe girişiminin başarısız olmasını ise, darbecilerin içine sızan MİT’çiler Mahir Kaynak ve Mehmet Eymür’ün Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve İstanbul 1. Ordu Komutanı Faik Türün’e verdikleri rapor sağlamıştı.

12 Mart darbesi sonrası devlet tarafından, parlamento ve siyasi partiler kapatılmadı ancak, devrimcilere yönelik olarak, idam cezaları ve infazlara uzanan bir baskı oluşturuldu. 26 Nisan’da ilan edilen sıkıyönetim ile birlikte, ilerleyen yıllarda artacak sivil faşist saldırılar, yine devlet desteğinde örgütlenmeye başladı. Sıkıyönetim ilanının bahanesini ise,  İstanbul’da Vezneciler’de faşistlerin üniversiteyi işgal girişiminin  devrimciler tarafından önlenmesi,  29 Mart’ta Ankara’da Kurtuluş Lisesi önündeki faşist saldırıda üç devrimcinin yaralanması,  31 Mart’ta İTÜ’nün, 1 Nisan’da Robert Kolej’in “işgal edilecekleri” gerekçesiyle kapatılmaları gibi olaylar oluşturdu.

20 Mart 1971’de Batman’da üç bin köylü kent meydanında, yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaparken, yine aynı günlerde Grundig elektronik fabrikasının işçileri, 80 günü aşkın grev yaptılar. 25 Mart’ta Samsun Alaçam’da, tütün üreticilerinin Tekel’in tütün satmasını engelleyerek gerçekleştirdikleri direnişte 8 kişi tutuklandı.

Devlet 12 Mart 1971 ile, 20. yüzyılın başlarında başlattığı darbe geleneğinin önemli kilometre taşlarından birini döşerken, ilerleyen yıllarda bu “geleneği” 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve son olarak 15-20 Temmuz 2016’da gerçekleştirdiği, açık-örtük, başarılı-başarısız darbelerle sürdürdü.

23 Ocak 1913’te, daha sonra devletin yönetimini alacak olan İttihat ve Terakki tarafından Cağaloğlu’ndaki, dönemin hükûmet binası Bâb-ı Âli’nin basılması.
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası gözaltına alınan devrimciler.
28 Şubat Darbesi’nin sembollerinden, Ankara-Sincan’da tankların yürütülmesi.
2016’nın 15 Temmuz gecesini 16’sına bağlayan sabah, İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde, başarısız olan darbe girişimi sonrası “teslim olan” askerler.

The post Devletin Askeri Darbeler Tarihinde Bugün: 12 Mart 1971 appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/03/12/devletin-askeri-darbeler-tarihinde-bugun-12-mart-1971/feed/ 0
Devlet OHAL’den Vazgeçemiyor: OHAL 6. Kez Uzatılıyor https://meydan1.org/2018/01/09/devlet-ohalden-vazgecemiyor-ohal-6-kez-uzatiliyor/ https://meydan1.org/2018/01/09/devlet-ohalden-vazgecemiyor-ohal-6-kez-uzatiliyor/#respond Tue, 09 Jan 2018 06:14:57 +0000 https://seninmedyan.org/?p=25897 2018’in ilk Bakanlar Kurulu toplantısından OHAL’in bir kez daha uzatılması kararı çıktı.  Bu kararla, 20 Temmuz 2016’da, 15 Temmuz şaibesi bahane edilerek ilan edilen OHAL, 6 kez uzatıldı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bir kez daha uzatılmasıyla, devletin giderek, vazgeçemediği bir baskı aracına dönüştürdüğü OHAL’in, önümüzdeki Milli Güvenlik Kurulu’nun gündeminde muhtemelen yer alacağını ve […]

The post Devlet OHAL’den Vazgeçemiyor: OHAL 6. Kez Uzatılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

2018’in ilk Bakanlar Kurulu toplantısından OHAL’in bir kez daha uzatılması kararı çıktı.  Bu kararla, 20 Temmuz 2016’da, 15 Temmuz şaibesi bahane edilerek ilan edilen OHAL, 6 kez uzatıldı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bir kez daha uzatılmasıyla, devletin giderek, vazgeçemediği bir baskı aracına dönüştürdüğü OHAL’in, önümüzdeki Milli Güvenlik Kurulu’nun gündeminde muhtemelen yer alacağını ve ardından toplanacak Bakanlar Kurulu’nda ele alınacağını, son olarak da 15-20 Temmuz sonrası devletin fiilen işlevsizleştirdiği mecliste onaylanacağını söyledi.

The post Devlet OHAL’den Vazgeçemiyor: OHAL 6. Kez Uzatılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/09/devlet-ohalden-vazgecemiyor-ohal-6-kez-uzatiliyor/feed/ 0
Ahmet Nesin: 15 Temmuz’da Binali Yıldırım’ın Arabasında Öldürülen Asker Kim? https://meydan1.org/2018/01/03/ahmet-nesin-15-temmuzda-binali-yildirimin-arabasinda-oldurulen-asker-kim/ https://meydan1.org/2018/01/03/ahmet-nesin-15-temmuzda-binali-yildirimin-arabasinda-oldurulen-asker-kim/#respond Wed, 03 Jan 2018 18:36:16 +0000 https://seninmedyan.org/?p=25456 “Başbakan arabası değiştirilerek bilinmeyen bir yere götürülüyor. Arabaya 2 asker bindiriliyor. Bir süre sonra 2 asker dövülüyor ve biri orada ölüyor diğeri de koma halinde bırakılıyor” 15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin Başbakan Binali Yıldırım’la ilgili çok çarpıcı bir iddiayı dile getiren Artıgerçek yazarı Ahmet Nesin, o gün Binali Yıldırım’ın arabasında iki askerin öldürüldüğünü anlattı. Ankara’da […]

The post Ahmet Nesin: 15 Temmuz’da Binali Yıldırım’ın Arabasında Öldürülen Asker Kim? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
“Başbakan arabası değiştirilerek bilinmeyen bir yere götürülüyor. Arabaya 2 asker bindiriliyor. Bir süre sonra 2 asker dövülüyor ve biri orada ölüyor diğeri de koma halinde bırakılıyor”

15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin Başbakan Binali Yıldırım’la ilgili çok çarpıcı bir iddiayı dile getiren Artıgerçek yazarı Ahmet Nesin, o gün Binali Yıldırım’ın arabasında iki askerin öldürüldüğünü anlattı.

Ankara’da bu iddiayı herkesin bildiğini ancak kamuoyuna açıklayamadıklarını belirten Nesin, “Sayın Başbakan Binali Yıldırım neden hâlâ sessiz” diye sordu.

Artıgerçek yazarı Ahmet Nesin’in “15 Temmuz’da Binali Yıldırım’ın arabasında öldürülen asker kim” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Günlerden 15 Temmuz 2016, başbakan Binali Yıldırım Istanbul’da, darbe girişimi haberleri kendisine gelmemiş, daha önceden de böyle bişeyin olasılığını hiç düşünmemiş bile. Ve öğlen 14.00’ten sonra Ankara’da hareketlilik başlıyor, buraları biliyorsunuz, ilk haber sözümona MİT’e geliyor, MİT müsteşarı başbakanlığa bağlı olsa da olayı darbeyi yapanlar arasında olma olasılığı olan genelkurmaya bildiriyor, eniştesinden haberi öğrenen cumhurbaşkanı da aramıyor başbakan Yıldırım’ı, yani 15 Temmuz günü bu ülke esasında başbakansız.

Derken, oradan, buradan haberler gelmeye başlıyor ama başka bir sorun var, o da Binali Yıldırım’ı hâlâ darbe girişimi olduğu konusunda ikna edemiyorlar. Ne yalan söyleyeyim, ben de olsam ikna olmam, ne MİT, ne genelkurmay, ne emniyet, ne cumhurbaşkanı kimse kendisini aramıyor. O zaman neden darbe olsun ki, cumhurbaşkanı hariç sonuçta hepsi kendisine bağlı.

İşte tam o sırada Binali Yıldırım halka konuşma yapmak istiyor. Kendisine bunun tehlikeli olduğunu, hedeflerin arasında olabileceği söyleniyor ama dediğim gibi ikna edilmesi güç. O sırada Binali Yıldırım MİT’e telefon açıyor ve kendisini tanıtıyor. Kendisine verildiği söylenen yanıt şu: “Efendim, şimdi çok işimiz var, lütfen sonra arayın” Esasında bu yazdığım tam da böyle değil, çünkü büyük olasılıkla telefon konuşmadan sonra yüzüne kapatılıyor ve Binali Yıldırım sonunda bişeyler olduğuna ikna ediliyor.

İkna ediliyor ama başbakanın da bişeyler yapması gerekiyor, basın açıklaması yapmak istiyor ama yanındakiler zar-zor ikna ederek bundan vazgeçiriyorlar. İşte esas olay bundan sonra başlıyor. Başbakanın bulunduğu yerden başka bir yere götürülmesi gerekiyor, düşünüyorlar ve araba değiştirilerek bilinmeyen bir adrese götürüyorlar. O adresi belki ileride birileri açıklar ama ben açıklamayacağım.

Benim için felaket bundan sonra başlıyor, çünkü başbakanın arabası, araba değiştirilen yerde kalmıyor. Arabaya 2 asker bindiriliyor ve yola çıkartılıyor. Arabada başka kimse var mı bilmiyorum, çünkü ilk duyduğumda öyle dilim tutuldu ki soramadım.

Bu araba bisüre gittikten sonra durduruluyor ve 2 asker ciddi bir şekilde dövülüyor, askerlerden biri ölüyor, diğeri de koma halinde bırakılıyor. Büyük olasılıkla diğeri de öldü sanıldığından bırakılmış olmalı.

Bu yazıyı neden 6 ay sonra yazıyorum, çok nedenim var. Bunlardan birincisi bu haberi darbe yazılarımın sonunda yazacaktım, benim için final yazısı olacaktı. Ankara’nın çalkandığı haberi kolay kolay kimsenin yazmayacağından emindim, bu da beni rahatlattı. Erkene almamın nedeniyse son çıkan KHK oldu. Yani son KHK’ye göre darbe günüyle hiçbir ilişkisi olmayan bu askerin ölümünden kimse sorumlu değil artık. Arkadan keskin nişancı tarafından vurulan reklamcının katili elini kolunu sallayarak dolaşabilir, silahsız askeri öğrencilerin boğazlarını kesenler artık birer kahramanlar, ilerde torunlarına anlatacak birer cinayetleri var.

Ama daha önemlisi, o gece başbakan Binali Yıldırım’ın öldürülmek istenmesi planın içinde miydi, yoksa bir tesadüf mü? İşte bunu bilmiyorum, bilmiyoruz ve Binali Yıldırım da bilmiyor… Binali Yıldırım’ın öldürülmesi planın içindeyse, diğer cinayetler işlenmeyecek miydi, herşeyi yapmaya yetecek miydi?

Gece yarısına kadar birbirlerine haber vermeyen MİT’in, genelkurmayın, emniyetin, Erdoğan’ın, kuvvet komutanlarının bu plandan haberi var mıydı acaba? Hiçbirinin haberi yoksa, yani bu girişim darbeciler tarafından yapıldıysa neden hâlâ gizli tutuluyor ve en önemlisi sayın başbakan Binali Yıldırım neden hâlâ sessiz?

Yazının başında da söyledim ya, Ankara bu haberle çalkalanıyor, neredeyse bilmeyen yok ama herkes suskun, alayı “TIP”oynuyor.”

 

The post Ahmet Nesin: 15 Temmuz’da Binali Yıldırım’ın Arabasında Öldürülen Asker Kim? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/03/ahmet-nesin-15-temmuzda-binali-yildirimin-arabasinda-oldurulen-asker-kim/feed/ 0
İç Savaş KHK’sına Faşist Perinçek Desteği https://meydan1.org/2017/12/25/ic-savas-khksina-fasist-perincek-destegi/ https://meydan1.org/2017/12/25/ic-savas-khksina-fasist-perincek-destegi/#respond Mon, 25 Dec 2017 16:00:35 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24544 15 Temmuz şaibesi sonrası TSK’nin Kemalist-Avrasyacı kanadıyla birlikte, AKP’yle yaptığı fiili koalisyon ortaklığı daha görünür hale gelen Faşist Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek provokatif bir açıklamada bulundu. Perinçek, Zonguldak’ta partililere yaptığı konuşmada HDP  ve Kürtleri hedef aldı. Konuşmasında 20 Temmuz 2015 sonrası Bakur’daki saldırıları ve Fırat kalkanı işgalini saldırgan bir üslüpla öven Doğu Perinçek, “Türkiye […]

The post İç Savaş KHK’sına Faşist Perinçek Desteği appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

15 Temmuz şaibesi sonrası TSK’nin Kemalist-Avrasyacı kanadıyla birlikte, AKP’yle yaptığı fiili koalisyon ortaklığı daha görünür hale gelen Faşist Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek provokatif bir açıklamada bulundu. Perinçek, Zonguldak’ta partililere yaptığı konuşmada HDP  ve Kürtleri hedef aldı. Konuşmasında 20 Temmuz 2015 sonrası Bakur’daki saldırıları ve Fırat kalkanı işgalini saldırgan bir üslüpla öven Doğu Perinçek, “Türkiye İran iş birliği ile Kandil’e beyaz bayrak çektireceğiz.” iddiasında bulundu. Perinçek’in açıklamalarının en dikkat çekeni ise, dün çıkarılan KHK ile birlikte düşünüldüğünde, hale sürmekte olan iç savaş tartışmalarını akıllara getirdi.  HDP ve HDP’ye oy verenlerin ellerinde silah olduğunu iddia eden faşist Perinçek, söz konusu kişilerin “ellerindeki silahları” bırakmaları çağrısında bulundu.

The post İç Savaş KHK’sına Faşist Perinçek Desteği appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/25/ic-savas-khksina-fasist-perincek-destegi/feed/ 0
Yeni KHK İç Savaş Hazırlığı mı? https://meydan1.org/2017/12/24/yeni-khk-ic-savas-hazirligi-mi/ https://meydan1.org/2017/12/24/yeni-khk-ic-savas-hazirligi-mi/#respond Sun, 24 Dec 2017 12:23:11 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24459 15 Temmuz şaibesi fırsat bilinerek ilan edilen OHAL  sonrası çıkarılan KHK’ler toplumsal yaşamı baskılamaya devam ederken, çıkarılan her KHK ile devlet tarafından artırılan bu baskının tahkim edilmesi amaçlanıyor. Bugün çıkarılan iki yeni KHK ile devlet bu baskısını artırarak sürdüreceğinin işaretlerini verirken, 696 sayılı KHK  devletin, var olan toplumsal kutuplaşmayı iç savaşa evriltme potansiyelini de açığa […]

The post Yeni KHK İç Savaş Hazırlığı mı? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
15 Temmuz şaibesi fırsat bilinerek ilan edilen OHAL  sonrası çıkarılan KHK’ler toplumsal yaşamı baskılamaya devam ederken, çıkarılan her KHK ile devlet tarafından artırılan bu baskının tahkim edilmesi amaçlanıyor. Bugün çıkarılan iki yeni KHK ile devlet bu baskısını artırarak sürdüreceğinin işaretlerini verirken, 696 sayılı KHK  devletin, var olan toplumsal kutuplaşmayı iç savaşa evriltme potansiyelini de açığa çıkardı.

Söz konusu KHK ile düzenlenen ilgili maddeye göre   “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden” kişi ya da kişiler herhangi bir ceza almayacak.

İç savaş hazırlığı olarak da yorumlanan maddeye göre devlet, 15 Temmuz şaibesine gönderme yaparak, tartışmaya açık bir ifadeyle, herhangi bir  eylemi 15 Temmuz’un “devamı niteliğinde” olarak nitelendirebilecek. Bu eylem, “kalkışma” olarak yorumlanırken, “bastırılmasında” kolluk güçleri ile birlikte hareket ederek cinayet işleyen para-militer çetelerin de  cezai  bir sorumluluğu olmayacağı gibi, askerlikten muaf tutulmaları da öngörülüyor.

1 Kasım 2015 seçimleri sonrası, hendek sürecini de bahane eden devlet, “terör” tanımını oldukça muğlak tutarak, ucu açık hale getirmişti. Bugün çıkarılan KHK’nin ilgili maddesi ile devletin, hangi eylem ya da eylemleri “terör” tanımına sokarak 15 Temmuz’un devamı  şeklinde yorumlayacağı şimdilik soru işareti.

 

The post Yeni KHK İç Savaş Hazırlığı mı? appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/24/yeni-khk-ic-savas-hazirligi-mi/feed/ 0
Mike Flynn İtirafçı Oldu https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/ https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/#respond Sat, 02 Dec 2017 13:42:38 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22507 ABD’de eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Rusya’nın ABD Büyükelçisi  Sergey Kislyak ile olan ilişkisi hakkında FBI’a yalan söylediğini itiraf etti. ABD ordusunda görev yapmış eski bir general de olan Flynn’in, geçtiğimiz yıl Trump’ın seçim kampanyası sırasında Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Başkan Yardımcısı Mike Pence’i ve diğer bazı yetkilileri […]

The post Mike Flynn İtirafçı Oldu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

ABD’de eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Rusya’nın ABD Büyükelçisi  Sergey Kislyak ile olan ilişkisi hakkında FBI’a yalan söylediğini itiraf etti. ABD ordusunda görev yapmış eski bir general de olan Flynn’in, geçtiğimiz yıl Trump’ın seçim kampanyası sırasında Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Başkan Yardımcısı Mike Pence’i ve diğer bazı yetkilileri yanlış bilgilendirdiği ortaya çıkmıştı.

Mike Flynn Türkiye’yle ilişkileri konusunda yalan söylediğini de kabul ederken, ABD medyasında çıkan haberlerde, Flynn’in mahkemede Ruslarla temas kurmasını Donald Trump’ın istediğini söyleyeceği şeklinde yorumlar yer alıyor.

Rusya’nın, geçtiğimiz yıl yapılan ABD seçimlerine müdahale ettiğini ilişkin iddialar sonrası, FBI Başkanı Robert Mueller soruşturma başlatmıştı.

Flynn ve Türkiye Bağlantıları

Mike Flynn’in sahibi olduğu danışmanlık-lobi şirketi Flynn Intel Group ile TC devletine yakın Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin’in sahibi olduğu Hollanda merkezli danışmanlık şirketi Inovo BV arasında Ağustos 2016’da yapılan anlaşma Flynn ile Türkiye bağlantılarının “görünen” miladını oluşturuyor. Bu anlaşmaya göre, Flynn Intel Group’un Türkiye’nin ABD’li yatırımcılar gözündeki imajını düzeltmek için çalışmalar yapması öngörülmekteydi.Ayrıca Fethullah Gülen’in ABD’deki faaliyet alanının kısıtlanması ve Türkiye’ye iadesinin de anlaşma maddeleri arasında yer aldığı iddia ediliyordu. Bu çerçevede  Flynn Intel Group’in anlaştığı bir lobi şirketi, “Gulenopoly” adını taşıyan ve Monopoly’ye benzeyen bir oyun hazırladı. Oyun kartının üzerinde, “Gülen Hareketi, siyasi ve ekonomik nüfuz yaratma oyununda uzmanlaştı ancak bu karanlık kurumun ortaya çıkarılmasıyla birlikte oyunun da sonu geliyor” ibareleri yer alıyordu.

Flynn’in lobi şirketinin ayrıca Gülen Cemaati’nin aslında “ılımlı değil aşırı islamcı” olduğunu içeren bir belgesel çektiği, ancak bu belgeselin “yayınlanamadığı” da iddialar arasında. Flynn’in ayrıca The Hill adlı internet sitesinde 8 Kasım 2016’da Gülen Cemaati karşıtı bir yazı kaleme aldığı biliniyor. Flynn Intel Group’a, ABD Adalet Bakanlığı’na sunulan soruşturma  belgesine göre, Inovo BV şirketi tarafından üç kalemde toplam 530 bin dolar ödendiği belirtiliyor.

İddialar arasında Inovo BV  şirketinin sahibi Ekim Alptekin’in TC bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Berat Albayrak ile Flynn arasında bir toplantı ayarladığı, bu toplantıya  CIA eski başkanı James Woolsey’in de katıldığı yer alıyor. Woolsey daha sonra, bu toplantıda Gülen’in ABD’den kaçırılarak Abdulah Öcalan’ın tutsak olduğu İmralı Adası’na getirilmesi ve Zarrab davasının düşürülmesinin konuşulduğunu; bunlar için de Flynn’e 15 milyar dolar teklif edildiğini söylemişti.

Öte yandan TC  devletinin, 15 Temmuz sonrası, bozulan imajını düzeltmek için  anlaştığı Mike Fylnn’in 15 Temmuz gecesi çekilen bir videosu yayınlanmıştı. Beyaz-muhafazakar grup ACT! for America’nın Cleveland’daki konferansında konuşan  Flynn, şu ifadeleri kullanıyor:

“…Muhtemelen çoğunuzun haberi yok ama şu anda Türkiye’de bir darbe oluyor. Tam da şu anda darbe oluyor. Ben de Türk ordusuna mensup, bizimle birlikte eğitim almış bir arkadaşımla irtibat halindeydim. Türk ordusu başarılı olacak mı olmayacak mı bilmiyorum, ama takip edenler bilir ki Türk ordusu uzun yıllardır yok ediliyor. Gerçek anlamda laik, yani normal bir ulus devlet olan, ancak daha sonra İslamcılığa kaymaya başlayan bir ülke tarafından… Erdoğan yönetimindeki Türkiye bu, ki kendisi Başkan Obama ile çok yakın. Neler olacağını heyecanla bekliyorum, çünkü ordu başarılı olduğu takdirde bu alkışlamaya değer bir şey.”

 

 

 

The post Mike Flynn İtirafçı Oldu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/feed/ 0
Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/ https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/#respond Fri, 01 Dec 2017 13:16:31 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22415 ABD merkezi istihbarat örgütü CIA’in Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham E. Fuller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartıldı. 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu ve daha sonra Türkiye’yi terk ettiği iddia edilen Fuller’e 15 Temmuz’a atfen, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk […]

The post Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

ABD merkezi istihbarat örgütü CIA’in Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham E. Fuller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartıldı. 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu ve daha sonra Türkiye’yi terk ettiği iddia edilen Fuller’e 15 Temmuz’a atfen, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamaları yöneltildiği öğrenildi.

Graham Fuller Kimdir?

ABD’de Rand Corporation adlı think-tank’in daimi politik danışmanlığı görevini de yapan CIA eski şefi Graham Fuller, gerek Gülen Cemaatini, gerekse AKP’yi ABD nezdinde “ılımlı islam” projesinde buluşturan kişilerden biri olarak biliniyor. Fuller, Fethullah Gülen’in ABD’den “yeşil kart” alma sürecinde ABD hükümetine yönelik olarak yazdığı “referans-tavsiye mektubu” ve AKP’nin “reform yıllarında” kaleme aldığı “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitapları bu misyonun örnekleriydi.

 

The post Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/feed/ 0
HDP Operasyonları 1. Yılında https://meydan1.org/2017/11/04/hdp-operasyonlari-1-yilinda/ https://meydan1.org/2017/11/04/hdp-operasyonlari-1-yilinda/#respond Sat, 04 Nov 2017 08:40:40 +0000 https://seninmedyan.org/?p=19724 Bir yıl önce bugün HDP’li milletvekillerine dönük gözaltı ve tutuklama operasyonları başladı.  4 Kasım gecesi başlayan operasyonlar hala devam ederken, bir yıl içerisinde birçok HDP’li vekili tutuklandı. HDP’nin halen 9 milletvekilli çeşitli kentlerdeki hapishanelerde tutuklu bulunuyor. Tutuklu bulunan vekiller: Parti eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, milletvekilleri Çağlar Demirel, İdris Baluken, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, […]

The post HDP Operasyonları 1. Yılında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bir yıl önce bugün HDP’li milletvekillerine dönük gözaltı ve tutuklama operasyonları başladı.  4 Kasım gecesi başlayan operasyonlar hala devam ederken, bir yıl içerisinde birçok HDP’li vekili tutuklandı. HDP’nin halen 9 milletvekilli çeşitli kentlerdeki hapishanelerde tutuklu bulunuyor. Tutuklu bulunan vekiller: Parti eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, milletvekilleri Çağlar Demirel, İdris Baluken, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Burcu Çelik, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım. Bu isimlerin yanı sıra Ayhan Bilgen, Meral Danış Beştaş, Nihat Akdoğan, Nursel Aydoğan, Leyla Birlik ve Besime Konca tutuklanıp serbest bırakıldılar.

4 Kasım’a Giden Süreç Nasıl Başladı?

2013’te ilan edilen ve çözüm süreci olarak adlandırılan ateşkesin sonlarında, 28 Şubat 2015 tarihinde HDP temsilcileri ve dönemin bazı devlet yetkilileri tarafından deklare edilen ‘Dolmabahçe Mutabakatı” Erdoğan tarafından “doğru bulmuyorum” denilerek by-pass edilmişti. Sürecin fiilen sonlandığı bu açıklama sonrası 7 Haziran seçimlerine gidildi. Seçimler öncesi HDP’nin 5 Haziran Amed mitingi katliamı ile başlayan ve devletin dahil olduğu savaş süreci, 7 Haziran sonrası Suruç ve 10 Ekim Ankara Gar katliamları ile devam etti. Toplamda 150’ye yakın insanın yaşamını yitirdiği bu katliamların gölgesinde gidilen 1 Kasım 2015 seçilerinde iktidar partisi AKP, 7 Haziran’da kaybettiği Meclis çoğunluğunu tekrar yakaladı.

MHP ile fiilen kurulan koalisyon ile milliyetçi-muhafazakar iklimin hakim olmaya başladığı coğrafyanın Akdeniz, İç Anadolu gibi batı bölgelerinde HDP parti binalarına yönelik, bu fiili koalisyonun örtük desteğinde linç,yağmalama ve kundaklama  gibi faşist saldırılar gerçekleşti. Bakur’un içinde yer alan Cizre,Nusaybin,Sur, Şırnak, Silvan gibi yerleşim yerlerinde ise kolluk güçlerinin katliamları yaşandı. HDP’nin yüksek oranda oy aldığı il ve ilçelerde aylarca süren sokağa çıkma yasakları, yıkımlar ve göç ettirmeler oldu.

Dokunulmazlıkların Kaldırılması

AKP ve MHP’nin uzlaşısı, CHP’nin yönetiminin de destek vermesiyle 20 Mayıs 2016 tarihinde Meclis’te yapılan oylamayla milletvekili dokunulmazlıkları kaldırıldı. HDP’ye yönelik operasyonun bu ilk fiili hamlesi sonrası yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi ile ilan edilen OHAL  KHK’leri ile HDP ve DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) belediyelerine devlet tarafından kayyumlar atanarak el konuldu.

Dokunulmazlıklar kaldırıldıktan 4 ay sonra, 4 Kasım 2016 tarihinde HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 11 milletvekili evlerine yapılan operasyonlarla gözaltına alındı. HDP milletvekilleri için tutukluluk süreci bu operasyonla başlarken, son bir yıl içinde  toplam 15 HDP Milletvekili tutuklandı. Bu vekillerden halen 9’u tutsak. Geçen bir yılda, bazıları birden fazla olmak üzere 27 milletvekili gözaltına alındı ve serbest bırakıldı. Şu anda HDP’li 59 milletvekili hakkında hazırlanan toplam 550 fezleke, 4 Kasım 2016’da başlayan bu operasyon sürecinin devam edeceği izlenimi veriyor.

 

 

The post HDP Operasyonları 1. Yılında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/04/hdp-operasyonlari-1-yilinda/feed/ 0
“AKP Oylarıyla Reddine…” https://meydan1.org/2017/10/21/akp-oylariyla-reddine/ https://meydan1.org/2017/10/21/akp-oylariyla-reddine/#respond Sat, 21 Oct 2017 17:39:51 +0000 https://seninmedyan.org/?p=18188 Yaşadığımız coğrafyada,  son 10 yıl içinde uyuşturucudan yatan hasta sayısının yüzde 381 oranında arttığı, bunların yüzde 11’inin ise 15 yaş altı çocuklardan oluştuğu belirtiliyor. Kullanımı, üretimi ve ticareti devlet tarafından da üzeri örtük bir şekilde teşvik edilen uyuşturucuya dair bu ve buna benzer rakamsal  veriler hemen her gün medyaya düşüyor. Meclis’e sunulan sentetik uyuşturucuların imalatı, […]

The post “AKP Oylarıyla Reddine…” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Yaşadığımız coğrafyada,  son 10 yıl içinde uyuşturucudan yatan hasta sayısının yüzde 381 oranında arttığı, bunların yüzde 11’inin ise 15 yaş altı çocuklardan oluştuğu belirtiliyor. Kullanımı, üretimi ve ticareti devlet tarafından da üzeri örtük bir şekilde teşvik edilen uyuşturucuya dair bu ve buna benzer rakamsal  veriler hemen her gün medyaya düşüyor.

Meclis’e sunulan sentetik uyuşturucuların imalatı, dağıtımı, satışına ilişkin süreçlerin belirlenmesi ve önlenmesi’ önergesi ise, toplumu muhafazakarlaştırma politikasını sürdüren iktidar partisi AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.  AKP’nin şu andaki fiili koalisyon ortağı MHP  tarafından verilen önergenin reddedilmesi, akıllara yine AKP  tarafından, farklı konularda muhalefet partilerinin önergelerinin reddedilmesini getirdi.

Yine yakın bir zamanda, devletin sürdürdüğü savaş politikalarının sonuçlarından biri olarak değerlendirilebilecek olan bireysel silahlanma konusunda verilen önerge de yine AKP oylarıyla reddedilmişti. Bireysel silahlanma nedeniyle son olarak 13 Ekim’de 17 yaşındaki Helin Palandöken bir erkek tarafından katledilmişti. Umut Vakfı’nın raporlarına göre ise, 2017 yılının 22 Eylül’üne kadar ateşli silahlarla işlenen 2525 olayda; 1575 kişi yaşamını yitirdi, bir kısmı ağır olmak üzere 2670 kişi de yaralandı.

Geçtiğimiz Mayıs ve Haziran aylarında, zorunlu askerliklerini yaparken Manisa ve Diyarbakır’da yedikleri yemeklerden dolayı 1000 civarında asker zehirlenmişti. Askerlere yemek temin eden şirketin iktidar partisi AKP ile olan ilişkileri o süreçte medyaya yansımıştı. ‘TSK’daki yemek ihalelerinin ve yemek şirketlerinin teknik ve hijyen şartlarının araştırılması amacıyla’ Meclis’e verilen önerge yine AKP oylarıyla reddedildi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, kamuoyunu en çok meraklandıran konulardan biri de “darbenin siyasi ayağının” kim ya da kimlerden oluştuğu idi. Bazı muhalefet partilerince gündeme getirilen “kontrollü darbe” iddiaları sıcaklığını korurken, darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasına ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için HDP’nin verdiği önerge, geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

13 Mayıs 2014’te Soma’da, yaşadığımız coğrafyanın en büyük işçi katliamı yaşandı. En az 301 işçinin yaşamını yitirdiği katliam sonrası, genelde madencilik sektöründeki şirketlerin, özelde ise Soma Katliamı’ndaki şirketin iktidar partisi ile ilişkileri deşifre olmuştu. Soma’daki maden ocaklarında iş güvenliğine dair muhalefet tarafından, katliamdan 20 gün önce verilen kontrol ve denetleme önergesi diğer örneklerde olduğu gibi AKP  tarafından reddedilerek, yaşanan katliamın nedeninin, hiç de o günkü devlet yöneticilerinin belirttiği üzere “fıtrat” olmadığı doğrulanıyordu.

The post “AKP Oylarıyla Reddine…” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/21/akp-oylariyla-reddine/feed/ 0
OHAL Bugün 5. Kez Uzatılacak https://meydan1.org/2017/10/16/ohal-bugun-5-kez-uzatilacak/ https://meydan1.org/2017/10/16/ohal-bugun-5-kez-uzatilacak/#respond Mon, 16 Oct 2017 09:13:56 +0000 https://seninmedyan.org/?p=17442 15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL uygulamasının uzatılması konusu, bugünkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gündeme gelecek. MGK’da OHAL’in 5. kez uzatılması için tavsiye kararının çıkması, ardından toplanacak Bakanlar Kurulu’nda ise uzatma kararının alınması bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşecek MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarında, TSK’nın İdlib operasyonu ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki referandum sonrası atılacak adımlar ile Kerkük’te […]

The post OHAL Bugün 5. Kez Uzatılacak appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL uygulamasının uzatılması konusu, bugünkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında gündeme gelecek.

MGK’da OHAL’in 5. kez uzatılması için tavsiye kararının çıkması, ardından toplanacak Bakanlar Kurulu’nda ise uzatma kararının alınması bekleniyor.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşecek MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarında, TSK’nın İdlib operasyonu ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki referandum sonrası atılacak adımlar ile Kerkük’te yükselen gerilim de ele alınacak.

The post OHAL Bugün 5. Kez Uzatılacak appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/16/ohal-bugun-5-kez-uzatilacak/feed/ 0
Yalınayak: “Tek Tip İşkencedir” – Abdülmelik Yalçın https://meydan1.org/2017/10/03/yalinayak-tek-tip-iskencedir-abdulmelik-yalcin/ https://meydan1.org/2017/10/03/yalinayak-tek-tip-iskencedir-abdulmelik-yalcin/#respond Tue, 03 Oct 2017 09:40:31 +0000 https://test.meydan.org/2017/10/03/yalinayak-tek-tip-iskencedir-abdulmelik-yalcin/ Geçtiğimiz yıl ilan edilen OHAL ile birlikte, OHAL’in ardından yayınlanan KHK’larla hapishanelere yönelik yeni düzenlemeler getirilmişti. Bu düzenlemelerin ardından, pek çok hapishanede sürgün sevkler yaşandı. Bu sürgünler sırasında pek çok tutsak çıplak arama işkencesine maruz kaldı. Birçok hapishanede aile ve arkadaş görüşlerine kısıtlamalar getirildi. Sohbet, spor, kütüphane ve diğer sosyalleşme aktiviteleri yasaklandı. Avukat görüşmelerine kısıtlamalar […]

The post Yalınayak: “Tek Tip İşkencedir” – Abdülmelik Yalçın appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Geçtiğimiz yıl ilan edilen OHAL ile birlikte, OHAL’in ardından yayınlanan KHK’larla hapishanelere yönelik yeni düzenlemeler getirilmişti. Bu düzenlemelerin ardından, pek çok hapishanede sürgün sevkler yaşandı. Bu sürgünler sırasında pek çok tutsak çıplak arama işkencesine maruz kaldı. Birçok hapishanede aile ve arkadaş görüşlerine kısıtlamalar getirildi. Sohbet, spor, kütüphane ve diğer sosyalleşme aktiviteleri yasaklandı. Avukat görüşmelerine kısıtlamalar getirildi, görüşmeyi kaydetme ve izleme gibi yöntemlerle tutsakların savunma haklarını engellemeye yönelik uygulamalar yaygınlaştırıldı. Tutsakların avukatlara yolladıkları evraklara el konuldu. Tüm bu yapılan “düzenlemeler” ile, tutsakların kendini savunma hakları dahi ellerinden alındı.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından, son birkaç aydır tutsaklara dayatılmak istenen yeni, ama tarihi eski bir uygulama gündeme geldi: Tek Tip Elbise.

Tek Tip Elbise Nasıl Gündeme Geldi?

Geçtiğimiz aylarda, bir 15 Temmuz sanığı, mahkemeye üzerinde “Hero” (kahraman) yazılı bir tişörtle çıktı. Bu olayı hemen ardından Erdoğan “Artık bunları mahkemeye çıkarırken Guantanamo’da olduğu gibi tek tip elbiseyle çıkaralım” dedi ve Adalet Bakanlığı hemen çalışmaları başlattı. Tek tip elbiselerin nasıl olacağı da tabi ki Erdoğan tarafından belirlenmişti. “Bu, tek tip elbise, renk olarak badem içinin koyusu bir renk olacak. İki tip olacak. Biri tulum olacak. Bir de ceket pantolon olacak. Darbeciler, tulum giyecek; diğerleri de yani diğer teröristler ceket pantolon giyecek.”

Erdoğan’ın tek tip elbiseyi gündeme taşımasının ardından, içeride devrimci tutsaklar, dışarıda tutsak aileleri, arkadaşları ve yoldaşları tek tip elbise dayatmasına izin vermeyeceklerini söyleyerek birtakım eylemlikler gerçekleştirdiler. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi “Tek Tip Elbise Dayatmasına İzin Vermeyeceğiz” diyerek Galatasaray Meydanı’nda, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde ve Gebze Hapishanesi önünde eylemler gerçekleştirdi.

Peki, Tek Tip Elbisenin Bu Coğrafyadaki Tarihi Neydi?

Tek tip elbise uygulaması deyince akıllara 12 Eylül 1980 darbesi gelir. Darbenin ardından, devrimcileri “teslim almak” adına devletin uygulamaya çalıştığı bir yöntemdir tek tip. Ancak biraz daha araştırdığımızda, tek tip elbise dayatmasının Osmanlı’ya kadar uzandığı görülür. 1902 tarihli bir tezkere ekinde, “hapishanelerin tanzim ve ıslahı, tutsakların silah tedarik edememeleri ve firarları halinde kolayca aranarak yakalanabilmeleri için tek tip elbise giydirilmesi ve bu işlemin hapishanenin ıslahı konusunda alınacak en önemli tedbir” olduğu belirtilmektedir.

1902’deki tek tip elbise girişiminin ardından, 1916 tarihinde çıkarılan Nizamname ile birlikte, tek tip elbise uygulaması resmi hale gelmiştir. Çıkarılan bu Nizamnameye göre, hakkında 6 aydan fazla hapis cezasına hüküm verilenler tek tip elbise giymek zorundadır. Ancak bir süre sonra, mali sebepler gerekçe gösterilerek tek tip elbise uygulamasına son verilir.

12 Eylül’ün ardından 1983 yılında, Cezaevleri Tüzüğünde hapishanelerdeki tüm tutsakların tek tip elbise giymelerini zorunlu hale getiren bir değişiklik yapılmış ve ağustos ayında bu uygulamayı hayata geçirmek üzere hapishanelerde tutsakların tüm eşyaları giysileri toplamaya başlamıştı. Zorla tek tip elbise giydirilmeye çalışılmış, giymeyen tutsaklar aylarca iç çamaşırlarıyla kalmış ve mahkemelere de öyle çıkmış, baskıların son bulması ve tek tip elbise uygulamasından vazgeçilmesi amacıyla günlerce süren birçok açlık grevi yapılmış, 11 Nisan 1984 tarihinde 75 gün süren ölüm orucu sonrasında 4 devrimci tutsak yaşamını yitirdikten sonra 1988 yılında tek tip elbise uygulamasından tamamen vazgeçilmişti.

Tutsakların hapishaneye girdikleri andan itibaren karşılaştıkları işkencenin devamı niteliğinde olan tek tip elbisenin yegane amacı, tutsakların iradesini teslim almaktır. Bireyin düşüncesini yok edemeyen devlet, tek tip elbiseyle iradesini yok etmeyi amaçlar. Devletin terörist ilan ederek hapishanelere kapattığı devrimciler, bu coğrafyada tek tip elbise dayatmasına karşılık hep direnmişlerdir. Devrimci tutsakların bundan sonra da yapacağı, daha önce olduğu gibi direnmek olacaktır.

 

Abdülmelik Yalçın

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 40. Sayısında yayınlanmıştır.

The post Yalınayak: “Tek Tip İşkencedir” – Abdülmelik Yalçın appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/03/yalinayak-tek-tip-iskencedir-abdulmelik-yalcin/feed/ 0