8 Mart Dünya Kadınlar Günü – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 07 Apr 2020 14:29:23 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 8 Mart’ta ve Her Gün Kadınlara Özgürlük – Şeyma Çopur https://meydan1.org/2020/04/07/8-martta-ve-her-gun-kadinlara-ozgurluk-seyma-copur/ https://meydan1.org/2020/04/07/8-martta-ve-her-gun-kadinlara-ozgurluk-seyma-copur/#respond Tue, 07 Apr 2020 14:29:22 +0000 https://meydan.org/?p=56886 Bir 8 Mart’ı daha ardımızda bıraktık. Ardımızda bıraktığımız yalnızca bir gün oldu. O gün tanıdığımız ya da hiç tanımadığımız yüzlerce, binlerce kadınla bir arada olmanın yarattığı güç, attığımız sloganların sokaklarda yankılanmasıyla hissettiğimiz özgüven ve örgütlü mücadelemize duyduğumuz inanç gibi pek çok şey ardımızda kalmadı. “Dünya yerinden oynar” diyoruz ya en coşkulu halimizle, işte o gün […]

The post 8 Mart’ta ve Her Gün Kadınlara Özgürlük – Şeyma Çopur appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bir 8 Mart’ı daha ardımızda bıraktık. Ardımızda bıraktığımız yalnızca bir gün oldu. O gün tanıdığımız ya da hiç tanımadığımız yüzlerce, binlerce kadınla bir arada olmanın yarattığı güç, attığımız sloganların sokaklarda yankılanmasıyla hissettiğimiz özgüven ve örgütlü mücadelemize duyduğumuz inanç gibi pek çok şey ardımızda kalmadı. “Dünya yerinden oynar” diyoruz ya en coşkulu halimizle, işte o gün eyleme katılan her birimiz o sözü kazandık; söyleyebilme hatta düşünebilme cesaretinide.

Bizler de Anarşist Kadınlar olarak karamor bayraklarımızla, dövizlerimizle, sloganlarımızla sokaklardaydık. Ankara’da geçtiğimiz seneden bu yana kadınları “El ele özgürlüğe” çağıran her bir kadının ilmek ilmek ördüğü örgütlü mücadelemizle ve İstanbul’da 2010’dan bu yana büyüttüğümüz isyanla sokaklara taştık. Taşmak iyi geldi hepimize. Evlerden, işyerlerinden, okullardan, kapatıldığımız neresi varsa oradan… Kimliklerden, bedenlerden, kıyafetlerden taştık. Herkes olmak istediği yerde, olmak istediği haldeydi. İşte bu, umut verdi hepimize.

Umutsuzluğa Kapılırsan Bu Kalabalığı Hatırla

İstanbul’da gerçekleşen 18. Gece Yürüyüşü’nde herkes kendi sözünü yazdığı bir dövizle buluşma noktasındaydı. O sözlerden biri ise içinde bulunduğumuz süreçte hepimizin ihtiyacı olanı tek cümleyle dışa vurmuş gibiydi: “Umutsuzluğa Kapılırsan Bu Kalabalığı Hatırla”.

Kadınların yaşamını hedef alan şiddet sarmalı gün geçtikçe büyüyorken birbirimizle kurduğumuz kadın dayanışmasına, bizi harekete geçiren umuda daha çok ihtiyacımız var. Öyle bir sarmalın içindeyiz ki kadın katliamlarının arttığını biliyoruz, şiddetin -boyutu ve niteliği değişkenlik gösterse de- her bir kadını hedef aldığını biliyoruz. Biliyoruz ama bunca yıldır bize sorunlarla karşılaştığımızda başvurmamız gereken yetkili merci olarak gösterilen hiçbir devlet mekanizması yaşadığımız şiddetin önüne geçmiyorken bir çoğumuz ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Kadınlar şiddete uğruyorken şiddetin faili olan erkekler tam da o mekanizmalar tarafından korunup kollanıyor, ödüllendiriliyor hatta. Nadira Kadirova’yı katleden erkeğin AKP milletvekili olduğu apaçık ortadayken davanın üzeri kapatılmaya çalışılıyor, Gülistan Doku 70 günü aşkın süredir bulunamadığı halde, şüpheli erkek hakkında hiçbir soruşturma yürütülmüyor. Nadira ve Gülistan gibi sayısız örnek de versek yetmiyor şiddetin boyutunu anlatmaya. Günbegün dünyayı bize dar edenlerin sarmalının içine çekiliyoruz. Bu sarmalın içindeyken her geçen gün erkeklerin tepemizde devlet kadar devletleştiğini, devletin tepemizde erkekler kadar erkekleştiğini görüyoruz. Çare ne birine katlanmak ne ötekine sığınmak, biliyoruz.

Bir Arada, Beraber Peki Ama Nasıl?

Yaşananlar karşısında umudumuz, bugüne kadar büyüyen kadın mücadelesiyle kendini var ediyor. Bugüne kadar başkalarının belirlediği yaşamlarımızı kendi ellerimize almak istediğimizde, bunun için tüm farklılıklarımıza rağmen, kadın olduğumuz için birlikte mücadele ettiğimizde hiçbir şeyin şimdiyle aynı olmayacağını,özgürlüğümüzü engelleyemeyeceklerini biliyoruz. Geçtiğimiz 8 Mart, bu umudu bir kez daha perçinlememizi sağladı.

Çünkü bu 8 Mart’ta devletin bütün bir toplumu, özellikle biz kadınları sıkıştırmaya çalıştığı çıkmazlardan sıyrılmanın türlü yollarını kadın dayanışmasının gücüyle ve örgütlü deneyimimizle yaratabildik. İstanbul’da kadınların 8 Mart Mitingi düzenlediği Kadıköy, yıllardır kadınlara türlü bahanelerle yasaklanıyordu ve devletin miting alanı olarak gösterdiği seçenekler kadınları izole etmenin ve kadın mücadelesini görünmez kılmanın bir yöntemi haline gelmişti.

Devletin kadınları izole etmek için getirdiği ilk yasaklama, 2016 8 Martı’nda karşımıza çıktı. Valilik Kadıköy’ü kadınlara tamamen yasakladığında “Özgürlük Yasaklanamaz” diyerek buna karşı koymuş ve o gün Kadıköy’ün tüm sokaklarını eylem alanına çevirmiştik. Sonraki senelerde ise en fazla kadına ulaşabilmeyi amaç edinerek farklı miting alanlarında 8 Mart eylemlerini düzenledik. Ancak bu sene farklı bir biçimi yaratmak için kollarımızı sıvadık. Yeni bir biçimi yaratma gündemi tabi ki yıllarca farklı kollardan büyüttüğümüz kadın mücadelesinin ihtiyaçları üzerinden ortaya çıktı, yürüttüğümüz tartışmalar da bu ihtiyaçla şekillendi. Ve ortaya çıkan da 8 Mart Kadıköy Kadın Buluşması oldu.

Elbette birçok konuda birbirimizden ayrı düştüğümüz birçok nokta var ancak kadın mücadelesinin gücü tam da buradan geliyor; birbirimizle ve sokağa çıktığımızda karşılaştığımız her bir kadınla, farklılıklarımıza rağmen aynı dili konuşabilmekten. Bu dil iktidarsız, kendisini dayatmayan, her parçanın bir bütünde kendini var edebildiği, ilkesi kadın dayanışması olan bir mücadele dili. Bugüne kadar bu dili ne kadar işlevsel kullanırsak o kadar kazandığımızı, bu dilden uzaklaşırsak kaybettiğimizi deneyimledik. Bu yıl bir araya geldiğimiz Kadıköy Kadın Buluşması’nın kadın mücadelesine kattığı deneyim işte böyle bir dille şekillenmiş oldu. Belki de umudunu yitirme noktasına gelmiş birçok kadının katılımı, yıllardır yasaklanan Kadıköy’de yeni bir zemin kazanmamızı sağladı.

Birlikte Olmanın, Dayanışmanın ve Deneyimin Gücü

Dayanışmayı kendisine amaç edinmiş kadınların bir araya geldiği her zemin yeni bir ilişki biçimini yaratırken her bir kadının gündelik yaşamında kurduğu ilişkileri ve kendi yaşam deneyimini de doğrudan etkiliyor. Kadın mücadelesinin yükselmesi, bir kadının metrobüste yaşadığı taciz karşısında ses çıkarmasını sağlıyor, özgüven ve cesarette kendisini var ediyor. Burada bireysel bir tepki olarak görünse de bir kadının yaşadığı tacize karşı çıkardığı ses, bir başka kadının daha yaşadığı şiddet karşısında ses çıkarmasıyla deneyim üretiyor. Kadınlar arasındaki etkileşimin birbirine dokunmak ve mücadele etmekten geçtiği kadın mücadelesini güçlü yapan bir başka nokta da bireysel deneyim ve topluluk deneyimlerinin arasında birbirini besleyen bir ilişki olması.

Her birimizin birey olarak yaşam deneyimi birbirinden çok farklı tabi. Ancak özelikle biz kadınlar arasında bilinçli ya da bilinçsiz şekilde gerçekleştirdiğimiz bir iletişim biçimi olarak deneyim aktarımı birbirimizin yaşamlarına dokunabilmenin ve birbirimizin yaşamlarını dönüştürebilmenin de bir aracı. Öyleyse deneyimi kadın mücadelesinde yer alan her birimizin de bir başka kadına değebilmek için kullandığı bir araç olarak düşünebilmeliyiz ve kadın mücadelesinin pratik ve teorik deneyimlerini de bir deneyim alanı olarak belleğimizde tutabilmeliyiz.

Deneyimlerimizi Anlamak ve Yeni Deneyimler Yaratmak

Deneyim dediğimizde, yapılan bir eylemin sonucuna işaret ediyormuşuz gibi görünebilir. Deneyim burada daha çok eylemin ortaya çıkış ve gerçekleşme sürecini sonuçlarıyla beraber değerlendirmeyi ve bir sonraki eylem için önizleme oluşturmayı kastediyor.

Birey olarak her birimizin deneyiminin birbirinden farklı olduğunu yukarıda söyledik, tabi aynı farklılık topluluk deneyimlerimiz için de geçerli olabilir. Çünkü deneyimi oluşturan ve şekillendiren ne yalnızca olay ya da durum ne de sadece sonuç. Bunları ve daha birçok etkeni birbiriyle nasıl ilişkilendirdiğimiz, yani yorumumuz her bireyin ve topluluğun deneyimini farklılaştırabilir.

Kadın mücadelesinin farklı yorumlar etrafında şekillenmesi, her bir coğrafyada, şehirde, platformda birbirinden farklı noktaların ön plana çıkması da bahsettiğimiz deneyim farklılığını ortaya koyuyor. Elbette bu deneyim alanının ötesinde bizi bir araya getiren, hepimiz için aynı geçerlilikte olan ilkelerimiz var. Ancak olaylara bakış açımız, izlediğimiz yöntemler ve stratejiler birbirinden farklı, bu farklılığın önümüze nasıl süreçlerde çıktığı, çıktığında ortak biçimde hareket etmemizi ne oranda ve nasıl etkilediği uzunca tartışmalı bir konu.

8 Mart’ı Ele Alacak Olursak…

Dünyanın pek çok yerinde uzunca bir süredir kadınların sokağı ne olursa olsun asla terk etmediğini, isyanın giderek büyüdüğünü görüyoruz. Bu görüntü 8 Mart’ın ardından internette yayınlanan, milyonlarca kadının bir araya geldiği eylem fotoğraflarıyla daha da güçlendi. Bir kıvılcımla başlayan isyanların bugüne gelmesindeki süreci kendi coğrafyalarında mücadelenin içinde yer alan birçok kadının/ kadın örgütünün yorumlarıyla okuduk. Var olan koşullarda farklı coğrafyalardaki kadınların ortak deneyimler ürettiğine de şahit olduk. Biz de kendi coğrafyamızda, kadın mücadelesini kimi zaman bu deneyimlere dayanarak kimi zaman yeni deneyimler üreterek örgütlemeyi sürdürdük. Birbirimizden örnek aldığımız mücadele biçimleri olduğu gibi, coğrafyamızın toplumsal ve kültürel gerçekleri oranında birbirimizden farklılaştığımız biçimler de oldu. Üstelik kendi coğrafyamızın her bir parçasında da eş zamanlı olarak farklı deneyimlere şahit olduk.

Bir yandan Erzincan’da yasaklanan 8 Mart’ın, bir yandan Ankara’da polisin Kolej’de toplanıp Sakarya Caddesi’ne yürüyüş gerçekleştirecek kadınların önüne kurduğu barikatların haberini aldık. İstanbul’da ise yine 8 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde yürümenin yasaklandığı bir gece yürüyüşü söz konusuydu. Hatta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kadınlarla pazarlık yapmaya çalışıp “İstiklal Caddesi dışında her yerde yürüyüşe izin var.” açıklamasında bulundu.

Ancak yine binlerce kadın Taksim yasağına inat Taksim’de Sıraselviler Caddesi’nde toplandı. Bir saate yakın süren bekleyişin ardından kadınlar yine binlerce ağızdan çıkabilecek en güçlü sesle Karaköy’e doğru yürümeye başladı. Karaköy’e giden sokaklardaki evlerin pencerelerinden çıkan kadınların da eylemdeki her bir kişide yarattığı motivasyonla Karaköy’de trafik kapatıldı, yaklaşık bir saat boyunca kadınlar kalabalık halde yürüyüşü sürdürdü.

Sonrasında sosyal medyadan gördüğümüz fotoğraflardan -az önce binlerce kadının bulunduğu Sıraselviler’de- bir grup kadının gözaltına alındığını öğrendik.

Yani aynı zaman aralığında, aynı mekanda bile farklı iki deneyim söz konusuydu. Ertesi günlerde iki farklı deneyimi kıyaslayan ve birini savunurcasına öne çıkaran haberler, yazılar, yorumlar ve fotoğraflar ortaya çıktı.

Oysa bu iki farklı görüntüyü ve eylem biçimini bir başka biçimde değerlendirmek de mümkün. Ne Karaköy’e yürüyen kadınlar ne de bu yürüyüş yerine Taksim Meydanı’na çıkmak için polisle karşı karşıya gelen kadınlar… Daha iyi değiller!

Gece yürüyüşü her bir bireyin ya da topluluğun kendi iradesiyle katıldığı, toplantıları ve örgütlenmesi gönüllülük esasıyla işleyen bir eylem. Senelerdir feminist kadınların inisiyatifinde işleyen ve bugüne dek süren güçlü bir beraberlik.

Gece yürüyüşünün örgütlenme şekline ve biçimine dair birçok eleştiri yapmak elbette mümkün. Bu eleştirilerin en başında “yürüyüşün içeriğine ve yöntemine dair tartışılamaz kabul edilen bir alanın var olması”nı sayabiliriz. Ancak bu yazının amacı gece yürüyüşüne dair eleştirilerimizi sıralamak değil.

Konumuza dönecek olursak, o gün orada bulunan her birey ve topluluk kendi iradesiyle bulunmaktaydı. Tabi ki binlerce kadından söz ediyoruz ve bu binlerce kadının feminist olmadığını söylemek zorunda olduğumuz gibi her kadının eyleme katılma motivasyonunun da farklı olduğunu bilmeliyiz. Dolayısıyla bu yürüyüşte birçok farklı deneyim üretilebilir ve bu kadar heterojen bir toplulukta birbirinden farklı tepkilerin ortaya çıkması engellenemez. Bir başkasının iradesini yok saymadığı, bir başkasının eylemini engellemediği sürece “gece yürüyüşü bütün kadınlarındır” diyorsak farklı tepkilerin ve yaklaşımların olmasını engelleyemeyiz.

Diğer yandan böylesi bir yürüyüş içinde birbirinden farklı eğilimlerin ve eylemlerin kime tepki olarak ortaya konduğu da önemlidir. “Kadınlara özgürlük” için çıktığımız eylemde karşımıza aldığımız şey bütününde bize o yolu kapatanlar olmalıdır.

Hepsinden önemlisi tüm yaşananların o günle sınırlı kalmadığını, kadın mücadelesinin sürecini şekillendirdiğini, o gün orada başkaca bir deneyim üretildiğini görmemizdir. Bu deneyimi ancak yukarıda bahsettiğimiz, kadın mücadelesine bugüne dek kazandıran dili kullanarak şekillendirebiliriz.

Bahsetmeden geçmeyelim: O gün orada kimse Süleyman Soylu’yla anlaştığı için İstiklal Caddesi’nden “vazgeçmedi”. Kimse bir diğerinden daha cesur olduğu için gözaltına alınmadığı gibi, kimse korkarak kaçmadı da. O gün orada, kim kadın mücadelesinin nasıl yükseltileceğini düşünüyorsa, öyle eyledi. İstiklal Caddesi’ni zorlamak gerektiğini düşünen, her bir kadını ve bütününde kadın mücadelesini bu şekilde güçlendireceğini öngören kadınlar toplandığımız noktayı terk etmediler. Diğer yandan “Siz bize İstiklal’i vermezseniz, tüm sokaklar bizimdir. Trafiği de durdururuz, geceleri de terk etmeyiz!” diyerek kadınları olabildiğince kalabalık ve bir arada tutmayı amaç edinen kadınlar saatlerce sloganlarıyla yürüyüşü sürdürdüler. Bu iki farklı yorumun, öngörünün ve haliyle oluşan iki farklı görüntünün ortaklaşması, bir sorun olarak görülmesindense yeni bir tartışmanın önünü açması ve bir deneyim olarak mücadelemizi şekillendirmesi önceliğimiz olmalıdır. Yalnızca 8 Mart’tan önce başlayan ve sonrasında biten bir tartışma değil mücadelemizin sürekliliğini pekiştiren bir tartışma. Buna ihtiyacımız var.

Ve son olarak: O gün orada kadınlar her halleriyle direndi, beraberdi ve karşımızda olan, sesimizi kısmaya çalışan erkek-devletti.

Şeyma Çopur

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 52. sayısında yayınlanmıştır.

The post 8 Mart’ta ve Her Gün Kadınlara Özgürlük – Şeyma Çopur appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/04/07/8-martta-ve-her-gun-kadinlara-ozgurluk-seyma-copur/feed/ 0
HDP’den 8 Mart’ın Resmi Tatil Olması İçin Kanun Teklifi https://meydan1.org/2020/03/05/hdpden-8-martin-resmi-tatil-olmasi-icin-kanun-teklifi/ https://meydan1.org/2020/03/05/hdpden-8-martin-resmi-tatil-olmasi-icin-kanun-teklifi/#respond Thu, 05 Mar 2020 19:12:03 +0000 https://meydan.org/?p=55619 Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak vekili Nuran İmir, 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. Teklifte, “8 Mart’ın TBMM tarafından ‘Dünya Kadınlar Günü’ adıyla resmi tatil olarak ilan edilmesi kadınlar açısından büyük önem taşımaktadır” ifadeleri yer aldı.  Hazırlanan kanun teklifinin gerekçesinde “Yüzyıllardır haksızlığa, hukuksuzluğa, eşitsizliğe ve cinsiyetçiliğe karşı direnen kadınlar, her 8 […]

The post HDP’den 8 Mart’ın Resmi Tatil Olması İçin Kanun Teklifi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak vekili Nuran İmir, 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için Meclis Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.

Teklifte, “8 Mart’ın TBMM tarafından ‘Dünya Kadınlar Günü’ adıyla resmi tatil olarak ilan edilmesi kadınlar açısından büyük önem taşımaktadır” ifadeleri yer aldı. 

Hazırlanan kanun teklifinin gerekçesinde “Yüzyıllardır haksızlığa, hukuksuzluğa, eşitsizliğe ve cinsiyetçiliğe karşı direnen kadınlar, her 8 Mart’ta alanlarda mücadele ederek seslerini yükseltmektedirler. Kadınlar 8 Mart’ta dünyanın her yerinde alanlara çıkarak; toplumsal, siyasal, sosyal, ekonomik, hukuki, idari gibi pek çok alanda var olan eşitsizliklere dair haklarını ve özgürlük taleplerini dile getirmektedir” denildi.

HDP geçtiğimiz yıllarda da 8 Mart’ın resmi tatil olması için kanun teklifleri vermişti.

The post HDP’den 8 Mart’ın Resmi Tatil Olması İçin Kanun Teklifi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/05/hdpden-8-martin-resmi-tatil-olmasi-icin-kanun-teklifi/feed/ 0
Kadınlar, 8 Mart’ta Kadıköy’e Çağrı Yaptı https://meydan1.org/2020/02/17/kadinlar-8-martta-kadikoye-cagri-yapti/ https://meydan1.org/2020/02/17/kadinlar-8-martta-kadikoye-cagri-yapti/#respond Mon, 17 Feb 2020 09:53:19 +0000 https://meydan.org/?p=54760 8 Mart Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyerek tüm kadınları 8 Mart’ta sokaklara çıkmaya ve Kadıköy’deki buluşmaya çağırdı. Platform adına açıklama yapan Sevda Erkılınç, bu yıl da şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşam, eşitlik ve özgürlük için sokaklara çıkacaklarını söyledi. Erkılınç, “Sahip olduğumuz tüm farklılıklara rağmen […]

The post Kadınlar, 8 Mart’ta Kadıköy’e Çağrı Yaptı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

8 Mart Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyerek tüm kadınları 8 Mart’ta sokaklara çıkmaya ve Kadıköy’deki buluşmaya çağırdı.

Platform adına açıklama yapan Sevda Erkılınç, bu yıl da şiddetsiz ve sömürüsüz bir yaşam, eşitlik ve özgürlük için sokaklara çıkacaklarını söyledi. Erkılınç, “Sahip olduğumuz tüm farklılıklara rağmen biz kadınlar, erkek egemenliğine karşı yükselttiğimiz isyanda ortaklaşıyor, birbirimizi meydanlarda, sokaklarda, işyerlerinde, okullarda, evlerde verdiğimiz mücadeleden tanıyoruz” dedi.

Basın açıklaması “Biliyoruz ki biz kadınları sömüren, katleden, susturmaya çalışan bu sistem ancak biz kadınların örgütlü mücadelesiyle yıkılacak. Şimdi, Şili’den İrana’a, Arjantin’den Lübnan’a, Rojava’dan İspanya’ya; dünyanın dört bir yanından yükselen kadın dayanışmasının gücüyle bütün kadınlara sesleniyoruz. Krize ve şiddete karşı dayanışmamızdan aldığımız cesaretle isyandayız! Geceleri, sokakları ve meydanları terk etmiyoruz. Tüm kadınları mücadelemizi büyütmek için 8 Mart Pazar günü Kadıköy kadın buluşmasına çağırıyoruz.” denilerek bitirildi.

The post Kadınlar, 8 Mart’ta Kadıköy’e Çağrı Yaptı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/02/17/kadinlar-8-martta-kadikoye-cagri-yapti/feed/ 0
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemi https://meydan1.org/2019/03/08/mimar-sinan-guzel-sanatlar-universitesinde-8-mart-eylemi/ https://meydan1.org/2019/03/08/mimar-sinan-guzel-sanatlar-universitesinde-8-mart-eylemi/#respond Fri, 08 Mar 2019 11:43:13 +0000 https://seninmedyan.org/?p=46667 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde kadınlar 8 Mart eylemi gerçekleştirdi. Kadınlar yemekhanede pankart açarak hep birlikte bildiri dağıttı ve okudukları açıklamanın ardından  “Kadınlar Durursa Hayat Durur!” sloganlarıyla, müzik ve halaylarla eylemlerine devam etti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemihttps://t.co/bEqwrRTkoL pic.twitter.com/Bf5nvUczAR — Medyan Haber (@medyanhaber) 8 Mart 2019  

The post Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde kadınlar 8 Mart eylemi gerçekleştirdi. Kadınlar yemekhanede pankart açarak hep birlikte bildiri dağıttı ve okudukları açıklamanın ardından  “Kadınlar Durursa Hayat Durur!” sloganlarıyla, müzik ve halaylarla eylemlerine devam etti.

 

The post Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/03/08/mimar-sinan-guzel-sanatlar-universitesinde-8-mart-eylemi/feed/ 0
Ankara’da 8 Mart Eylemi https://meydan1.org/2019/03/08/ankarada-8-mart-eylemi/ https://meydan1.org/2019/03/08/ankarada-8-mart-eylemi/#respond Fri, 08 Mar 2019 11:14:48 +0000 https://seninmedyan.org/?p=46660 Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylemine yüzlerce kadın katıldı. Okunan basın açıklaması ve farklı coğrafyalardan gelen dayanışma mesajlarının ardından Flormar işçileri selamlandı. Eylem konser, slogan ve halaylarla devam eti. Ankara Kadın Platformu'nun (@AnkaraKadin) açıklamasında "Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz" vurgusu yapıldı.#dokuz8/@tokatesraa pic.twitter.com/sRVrCp51du — dokuz8HABER (@dokuz8haber) 8 Mart 2019

The post Ankara’da 8 Mart Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylemine yüzlerce kadın katıldı. Okunan basın açıklaması ve farklı coğrafyalardan gelen dayanışma mesajlarının ardından Flormar işçileri selamlandı. Eylem konser, slogan ve halaylarla devam eti.

The post Ankara’da 8 Mart Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/03/08/ankarada-8-mart-eylemi/feed/ 0
Ege Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemine Polis Saldırısı: 9 Gözaltı https://meydan1.org/2019/03/08/ege-universitesinde-8-mart-eylemine-polis-saldirisi-9-gozalti/ https://meydan1.org/2019/03/08/ege-universitesinde-8-mart-eylemine-polis-saldirisi-9-gozalti/#respond Fri, 08 Mar 2019 10:54:09 +0000 https://seninmedyan.org/?p=46654 Ege Üniversitesi Kampüsü içerisindeki yemekhane önünde bir araya gelen üniversiteliler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için basın açıklaması yapmak istedi. Öğrencilere önce özel güvenlik görevlileri ardından da polis saldırdı. Saldırı sırasında  toplam 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünün ardından Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürülecek.

The post Ege Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemine Polis Saldırısı: 9 Gözaltı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Ege Üniversitesi Kampüsü içerisindeki yemekhane önünde bir araya gelen üniversiteliler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için basın açıklaması yapmak istedi.

Öğrencilere önce özel güvenlik görevlileri ardından da polis saldırdı. Saldırı sırasında  toplam 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünün ardından Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürülecek.

The post Ege Üniversitesi’nde 8 Mart Eylemine Polis Saldırısı: 9 Gözaltı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/03/08/ege-universitesinde-8-mart-eylemine-polis-saldirisi-9-gozalti/feed/ 0
KARA MOR İSYANLA ÖZGÜRLÜĞE https://meydan1.org/2019/03/02/kara-mor-isyanla-ozgurluge/ https://meydan1.org/2019/03/02/kara-mor-isyanla-ozgurluge/#respond Sat, 02 Mar 2019 17:46:16 +0000 https://test.meydan.org/2019/03/02/kara-mor-isyanla-ozgurluge/ Kara Mor Bir İsyan Bizimkisi Siz hiç bir kelimeyi boğazınız acıyıncaya, sesiniz kısılıncaya, nefesiniz kesilinceye kadar haykırdınız mı? Hiç bir bez parçasının altında koştunuz mu ya da o bez parçasının bir ucundan sımsıkı tutup uzunca yollardan ya da kestirmelerden yürüdünüz mü? Hiç tanımadığınıza, bir selamlık tanıdığınıza ya da yıllardır aynı düşüncenin aynı yaşamın yolunda yoldaş […]

The post KARA MOR İSYANLA ÖZGÜRLÜĞE appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Kara Mor Bir İsyan Bizimkisi

Siz hiç bir kelimeyi boğazınız acıyıncaya, sesiniz kısılıncaya, nefesiniz kesilinceye kadar haykırdınız mı?

Hiç bir bez parçasının altında koştunuz mu ya da o bez parçasının bir ucundan sımsıkı tutup uzunca yollardan ya da kestirmelerden yürüdünüz mü?

Hiç tanımadığınıza, bir selamlık tanıdığınıza ya da yıllardır aynı düşüncenin aynı yaşamın yolunda yoldaş kaldığınıza el uzatmanın tadından geçtiniz mi?

Hiç düşlediniz mi benden başkaları da var mı, benim gibi düşünüp düşleyen diye?

Gümbür gümbür attı mı hiç yüreğiniz, duyuldu mu çok çok uzaklardan? Peki siz de duydunuz mu, başka yüreklerde çarpan heyecanı hissettiniz mi bitmeyecekmişcesine?

Hayal ettiniz mi hiç, bir ben daha olsa neler yapardım diye?

Korkmadığınız oldu mu kaybetmekten, vazgeçemediklerinizden vazgeçtiniz mi, her oyunu kazanmaktan bıktınız mı, beraberliğin çok güzel olduğunu hiç anlayabildiniz mi?

Karşılıksız, almadan bir şeyler vermenin, vermeden almanın imkansız olmadığını gördünüz mü hiç?

Sordun mu hiç uzakta, önünde, arkanda, belki yanıbaşında var mı senin gibisi?

Hoşgeldin, gir içeri…

Merhaba kızkardeşim, hoşgeldin!

Aynı dertten dertlendik, yorulduk. Demek ki aynı acı acıttı üzdü bizi, kızdırdı, korkuttu. Aynı sevinç coşturdu, aynı öfke büyüdü içimizde, aynı mücadele buluşturdu bizi. Ben buldum seni, sen buldun beni; kızkardeşim hoşgeldin!

Biz, biz olunca yorulmak bilmeyeceğiz; aşacağız tüm dertleri. Acımayacak artık ne bedenimiz ne de ruhumuz. Korkmayacağız gölgelerinden ve asla kaçmayacağız. Üzülmeyeceğiz, üzüntümüz öfkemizin tohumları olacak; onları ekeceğiz her yere ve biz yeniden birlikte yeşereceğiz. Sevinçlerimiz çoğalacak, her yerden duyulacak seslerimiz: Asla ama asla vazgeçmeyeceğiz! Biz buluştuk ya, mücadelemiz işte böyle böyle büyüyecek. Yenilmeyeceğiz, biz kazanacağız kızkardeşim!

Onlar bizim karşımızda, hep karşımızda olacaklar ve yasaklayacaklar ve saldıracaklar tüm güçleriyle. Biz de tam karşılarında olacağız ve dimdik duracağız, “Her yerde varız ve her yerde var olacağız!” demek için dimdik duracağız.

Kara mor bir isyan bizimkisi! Öylesine bir isyan ki bir güne sığmaz, öylesine bir isyan ki bir günü beklemez. Öylesine bir an ki şimdi şu an devrim olur. Biz her gün devrim olacağız, tüm iktidarları ve onların egemenliklerini kadınlarla yıkacağız!

Anarşist Kadınlar

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 48. sayısında yayınlanmıştır.

The post KARA MOR İSYANLA ÖZGÜRLÜĞE appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/03/02/kara-mor-isyanla-ozgurluge/feed/ 0
8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/ https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/#respond Wed, 22 Apr 2015 11:11:12 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/ Kadının görünmez bir özne haline getirildiği, özellikle kadın katliamlarının artarak sürdüğü erkek egemen sistemde Anarşist Kadınlar, Meydan Gazetesi’nin 25. sayısını kadın bakış açısıyla hazırlayarak ‘Katledilen Kadınlar İsyanımızdır’ sloganını sokaklara taşıdılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde farklı şehirlerde, meydanlarda, üniversitelerde, direniş çadırlarında ve ulaşım noktalarında Meydan Gazetesi’ni birçok kadına ulaştırdılar ve sokaklarda isyanı büyüttüler.   […]

The post 8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kadının görünmez bir özne haline getirildiği, özellikle kadın katliamlarının artarak sürdüğü erkek egemen sistemde Anarşist Kadınlar, Meydan Gazetesi’nin 25. sayısını kadın bakış açısıyla hazırlayarak ‘Katledilen Kadınlar İsyanımızdır’ sloganını sokaklara taşıdılar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde farklı şehirlerde, meydanlarda, üniversitelerde, direniş çadırlarında ve ulaşım noktalarında Meydan Gazetesi’ni birçok kadına ulaştırdılar ve sokaklarda isyanı büyüttüler.

26 Şubat

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 1

İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde Özgecan Aslan için masa açılıp 8 Mart’a çağrı yapıldı.

28 Şubat

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 2

Taksim İstiklal Caddesi’nde Meydan gazetesinin 25. sayısının sokak dağıtımı gerçekleştirildi.

2 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 3

Kadıköy ve İzmir’de eş zamanlı Meydan gazetesinin 25. sayısının sokak dağıtımı gerçekleştirildi.

3 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 4

Kartal, Uzunçayır, Söğütlüçeşme, Mecidiyeköy metro ve metrobüs duraklarında Meydan Gazetesi’nin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 5

İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde 8 Mart’a çağrı yapıldı.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 6

Kadıköy Bahariye Caddesi’nde Meydan gazetesinin 25.sayısının sokak dağıtımı ile 8 mart’a çağrı yapıldı.

4 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 7

Mimar Sinan Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 8

Marmara Üniversitesi’nde masa açmak isteyen Anarşist Kadınlara ÖGB tarafından saldırı oldu.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 9

Cezaevindeki tutsaklara Meydan gazetesinin 25. sayısı ve 8 Mart mesajları yollandı.

5 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 10

Kocaeli Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 11

Marmara Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 12

Boğaziçi Üniversitesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

6 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 13

Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nde sendikalı oldukları için işten atılan, direnişçi kadın işçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlamak üzere direniş çadırına ziyaret gerçekleştirildi.

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 14

Kartal Bankalar Caddesi’nde Meydan Gazetesinin 25. sayısının dağıtımı gerçekleştirildi.

7 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 15

8 Mart öncesinde kara-mor bayraklar dikildi, dövizler hazırlandı.

12 Mart

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 16

MAKİ’li Anarşist Kadınlar, Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde Meydan gazetesinin 25. sayısının dağıtımını gerçekleştirdi.

İSTANBUL

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 17

“Erkek devlet şiddetine karşı dayanışmamız ve isyanımız büyüyor” pankartıyla kadınlar Kadıköy’de toplandılar.

Anarşist Kadınlar, yürüyüşe “Her Kadın Bir Kavga Kadın Kavgada” yazılı pankartı, dövizleri ve
kara-mor bayraklarıyla katıldı. İskele Meydanı’nda kurulan miting alanına gelindiğinde farklı işçi direnişlerinden kadınlar, göçmen kadınlar, Ermeni ve Kürt kadınları sahne alarak 8 Mart mesajlarını okudular. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak kadın katliamlarına karşı kadınları isyanı büyütmek için sokaklara çağırdılar. Müzik gruplarının sahne almasıyla birlikte miting halaylar ve horonlarla sonlandırıldı.

İstanbul Taksim’de 13.Feminist Gece Yürüyüşü’nde İstiklal Caddesi Fransız Konsolosluğu önünden Tünel Meydanı’na bir yürüyüş gerçekleştirildi. Binlerce kadının katıldığı yürüyüş Tünel’e gelindiğinde Türkçe-Kürtçe basın açıklaması okundu. Ardından halaylar, horonlar ve sloganlarla eylem
sonlandırıldı.

ANTALYA

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 18

Antalya Kadın Platformu’ndan kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Aydın Kanza parkından başlayıp Antalya Cumhuriyet meydanına yürüdüler. Miting alanında yapılan konuşmaların ardından eylem sloganlar ve halaylarla sonlandırıldı.

AMED

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 19

Amed’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İstasyon Meydanı’nda binlerce kadının katılımıyla “Jin jiyan azadi” sloganlarıyla kutlandı.

ANKARA

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 20

8 Mart yürüyüşü için 8 Mart Pazar günü Kurtuluş Parkı’nda toplanıldı,
sonra Ziya Gökalp Caddesi’nden Kızılay Meydanı’na doğru yürüyüş
gerçekleştirildi.

ESKİŞEHİR

Meydan Gazetesi- 8 Mart Bir GÜndür Her Gün Bizimdir 21

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısıyla 8 Mart Pazar Espark’ta buluşan kadınlar Hamamyolu’na yürüdü.

 

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post 8 Mart Bir Gündür Her Gün Bizimdir appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/22/8-mart-bir-gundur-her-gun-bizimdir/feed/ 0
Kadınlar Mücadeleye Çağırıyor https://meydan1.org/2015/03/07/kadinlar-mucadeleye-cagiriyor/ https://meydan1.org/2015/03/07/kadinlar-mucadeleye-cagiriyor/#respond Sat, 07 Mar 2015 13:42:18 +0000 https://test.meydan.org/2015/03/07/kadinlar-mucadeleye-cagiriyor/ Dünyanın bir ucundan bir ucuna ezilen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna direnen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna dayanışmayı yükseltecek olan kadın. Meydan Gazetesi olarak, dünyadaki ve coğrafyamızdaki anarşist örgütlerden kadınların, kadın mücadelesi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü üzerine yazdıkları ve bizlerle paylaştıkları dayanışma mesajlarını, biz de sizlerle paylaşıyoruz. *Gazetemizin 22. sayısında “Dünya […]

The post Kadınlar Mücadeleye Çağırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
womensprotest

Dünyanın bir ucundan bir ucuna ezilen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna direnen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna dayanışmayı yükseltecek olan kadın. Meydan Gazetesi olarak, dünyadaki ve coğrafyamızdaki anarşist örgütlerden kadınların, kadın mücadelesi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü üzerine yazdıkları ve bizlerle paylaştıkları dayanışma mesajlarını, biz de sizlerle paylaşıyoruz.

Kadın Mücadelesine Her Zamankinden Fazla İhtiyacımız Var – Black Rose Anarşist Federasyon – ABD

Ataerki kadınları (ve erkekleri) yiyen bir canavardır. Ataerkinin çirkin yüzü, Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesiyle ortaya çıktı. Canavarın yüzüne attığı çizikler, ona karşı savaşının vasiyetiydi. Bu canavarı başka yerlerde de bulabiliriz: “Çok şişman” olduğu söylenerek aşağılanan genç kızın yüzünde ya da işinden eve dönüş yolunda bir trans kız kardeşe çalınan ıslıklar. Bugün kadınların mücadelesine her zamankinden fazla ihtiyacımız var çünkü hayatta kalmak için tek seçeneğimiz bu. New York Black Rose’da, toplumumuzda ve günlük hayatımızda ataerkiyi yok etmeye odaklanan, MUJERES adıyla bir anarşist kadınlar kolektifi örgütlüyoruz. Yakında bedenlerimizi ve sokaklardaki güvenliğimizi güçlendirecek birçok kampanya başlatacağız. İstanbul’daki “Anarşist Kadınlar” bize derinden ilham verdi.

New York, ABD’den dayanışmayla….

Özgecan Aslan, Yaşıyor!

 

Bizleri tahakkümü altına alarak yok etmek isteyen iktidarın tüm biçimlerini reddediyoruz – MAKİ’li Kadınlar – Antalya

Sadece kadın olarak doğduğumuz için çalınıyor yaşamlarımız.

Evde baba, abi baskısı; okulda taciz kaygısı; sokakta tecavüz ve katledilme korkusuyla gasp edilmek isteniyor bedenimiz, kimliğimiz. Yalnız başına otobüse bindiği için katledilen Özgecan; sevgilisinin arabasına binmeyi reddettiği için saçlarından sürüklenen ve katledilen Hüsne; kocası tarafından doğranıp çöp kutusuna atılan Kübra; sevgilisinin evine gittiği için “ölmeyi hak ettiği” iddia edilen Münevver ve katledilen nice kadın isyanımızdır.

Bizler, MAKİ’li Kadınlar olarak, kadını bir meta haline getirerek tüketen kapitalizmi; kadını katleden erkeği koruyan, kadın katliamını aklayan devleti; yaşamın her alanında bizleri tahakkümü altına alarak yok etmek isteyen iktidarın tüm biçimlerini reddediyoruz.

Zapatistaların özgür komünlerinden, Brezilya’nın topraksız kadınlarından, Kobane’nin itaatsiz kadınlarından ve direnen nice kadından alıyoruz yeni bir yaşama olan inancımızı. Bizleri görünmez kılarak toplumsal yaşamdan silmek isteyen, katlederek yok etmek isteyen tüm iktidarlara karşı kolektif paylaşımlarımızı büyütüyor ve inancımızı örüyoruz.

Hayatlarımız çalınmadan hayallerimizi buluşturuyor, dayanışmayla isyanımızı büyütüyor ve özgürleşiyoruz.

 

Kadınların Mücadelesi, Devleti Son Zerresine Kadar Yok Etmektir – İşçi Dayanışma Hareketi’nden (WSM) Kadınlar – İrlanda

Anarşist hareket, iktidarın yıkılması ve herkesin tamamen özgürleşmesi için çabalar; bu da ancak kadınların mücadelesiyle gerçekleşebilir.

Toplumdaki tüm kadınlar bir grup muktedirin bir başkasıyla değişmesini istemeyecek kadar uzun süredir baskı altındadırlar. Erkek egemen sistem, erkeklerin kadınlar üstünde biyolojik üstünlüğünü iddia ederek ve bu iddia aracılığıyla toplumdaki elit kesimin diğerleri üzerindeki üstünlüğünü haklı göstererek toplumdaki hiyerarşiyi desteklemektedir.

Kadınların mücadelesi sistemden tamamen silkelenip kurtulmak, erkek egemenliğini, iktidarı ve böylece devletin kendisini son zerresine kadar yok etmektir. Toplumda bütünsel ve radikal bir değişime ihtiyacımız var; bu sadece kesişen pratiklerle olabilir, bu pratiklerin örgütlenme ve direniş biçimleri hepimizin sömürü ve baskıya farklı şekillerde maruz kaldığımızı ancak hepimizin ortak amacının eşit bir toplum yaratmak olduğunu gösterecektir.

Tüm İktidarları, Baskı Unsurlarını Ezip Geçene Kadar Birinin Mücadelesi Hepimizin Mücadelesidir – FAQ Kolektifi – Kıbrıs

Kıbrıs’taki FAQ Kolektifi (feminist, anarşist, kuir) olarak farklı etnik kökenden, milletlerden, renklerden, sınıflardan, cinsel eğilimlerden ve farklı kültürel arka planlardan gelen kadınların; birçok farklı şekilde tahakküm altına alındığını biliyoruz. Bu bakış açısıyla biz pek çok gerçekliğin, ezilme katmanlarının ve içinde yaşadığımız ataerkil toplum içinde verilen kadın mücadelesinin içine derinlemesine girebiliyoruz.

Biz, cinsiyetçiliğe dayalı şiddete bağlı olan cinsel kimliklerin yükselişine cevap vermek adına, kadın mücadelesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Ataerki, kapitalizm ve devlet gibi sosyal, ekonomik ve politik kurumların insanları nasıl ezdiğini; ırkçılığı, sınıfçılığı, cinsiyetçiliği ve kadın düşmanlığını tekrar ürettiğini biliyoruz. Buna karşı, kolektif yaşam, öz yönetim ve dayanışma gibi ilkelerle, anarşist ilişki biçimlerini bugünden deneyimliyoruz.

Bizler, farklı coğrafyalarda, farklı biçimlerde yaşanan baskının, şiddetin ve kadın cinayetlerinin, aynı toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklandığının farkındayız. Bu yüzden de tüm iktidarları baskı unsurlarını ezip geçene kadar, her bir mücadeleyi kendi mücadelemiz biliyoruz.

Özgürlük, Kadının Özgürleşmesinden Bağımsız Gerçekleşemez – TAÇANKA’lı Kadınlar – Ankara

Kadın mücadelesine ihtiyacımız var çünkü;

– Bizler, ezilenlerle mücadele diye haykırırken biliyoruz ki ezilenin ezileni olan KADIN. Mesela patronun altında ezilen işçi, işçinin altında ezilen KADIN.

– Devrimci mücadelede yıllarca arka plana itilen KADIN.

– Ev içi emeği göz ardı edilen KADIN.

– Tek görevi “karılık” yapmak, ev temizlemek, çocuk bakmak olarak görülen yine KADIN.

– Üstüne başına, hareketlerine, bakışına dikkat etmesi gerektiği düşünülen KADIN.

– Dikkat etmediğinde tacizi, tecavüzü hak ettiği iddia edilen KADIN.

– Erkek devletin, patriyarkal kapitalizmin, dinin tahakkümüne, baskısına, otoritesine en çok maruz kalan KADIN.

KADIN! KADIN! KADIN! KADIN!

Bu yüzden özgürlük, kadının özgürleşmesinden bağımsız gerçekleşemez.

Kadın mücadelesinin asıl öznesi olarak biz kadınlar iddia ediyoruz ki,

“ÖZGÜRLÜK SAVAŞAN KADINLARLA GELECEK!”

 

Kadın hareketi yeniden güçleniyor – La Alzada – Şili

Kadınların ataerkiye karşı mücadelesi, sadece başımıza bela olan ahlaki muhafazakarlıkla yüzleşmek için değil; iktidar ilişkilerini ve iktidar sistemlerini anlayıp aşmak açısından da yaşamsaldır. Kadın hareketi yeniden güçleniyor, diktatörler ve neoliberal hükümetlerin dayattığı korku ve ataleti atarak sokaklara çıkmaya başlıyor. Bu yüzden, özgürlükçü bir örgüt olarak La Alzada, sendikal mücadele ve gençlik mücadelesinde, kadın mücadelesinin ve kadın örgütlerinin güçlenmesi için, öncelikle kadınların ayaklanmasının gerektiğini savunuyoruz.

 

*Gazetemizin 22. sayısında “Dünya Anarşistlerinden Kobanê Dayanışması” başlıklı yazıya bir illüstrasyon çizen Molly Crabapple, bu sayımızda da “Katledilen Kadınlar İsyanımızdır” başlıklı bir illüstrasyon çizerek gazetemizle dayanışma gösterdi. Crabapple’ın çizdiği illüstrasyonu farklı anarşist kadın örgütlenmelerinin dayanışma mesajını yayınladığımız bu yazıda paylaşıyoruz.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.

The post Kadınlar Mücadeleye Çağırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/03/07/kadinlar-mucadeleye-cagiriyor/feed/ 0
Meydan Gazetesi’nin 8. Sayısını Kadınlar Yazdı https://meydan1.org/2013/03/06/meydan-gazetesinin-8-sayisini-kadinlar-yazdi/ https://meydan1.org/2013/03/06/meydan-gazetesinin-8-sayisini-kadinlar-yazdi/#respond Wed, 06 Mar 2013 09:52:56 +0000 https://test.meydan.org/2013/03/06/meydan-gazetesinin-8-sayisini-kadinlar-yazdi/ Meydan Gazetesi’nin 8. Sayısı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ithafen bu aya özel olarak kadınlar tarafından hazırlanmıştır. Bu sayıda çoğunlukla kadın teması üzerine yazılar bulunmakla birlikte, güncel olayları da içeren kadın bakışıyla yazılmış yazılar da yer alıyor. Bu sayının özel bir sayı olarak kadınlar tarafından hazırlamasının en önemli nedenlerinden biri gazetemizin ve yazarlarımızın cinsiyetçi politikalara […]

The post Meydan Gazetesi’nin 8. Sayısını Kadınlar Yazdı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi’nin 8. Sayısı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ithafen bu aya özel olarak kadınlar tarafından hazırlanmıştır.

Bu sayıda çoğunlukla kadın teması üzerine yazılar bulunmakla birlikte, güncel olayları da içeren kadın bakışıyla yazılmış yazılar da yer alıyor. Bu sayının özel bir sayı olarak kadınlar tarafından hazırlamasının en önemli nedenlerinden biri gazetemizin ve yazarlarımızın cinsiyetçi politikalara ve erkek egemen dil, kültür, davranış biçimlerine karşı olmasıdır. Aynı zamanda anarşist mücadelenin en önemli mihenk taşlarından gördüğümüz kadın mücadelesi ve mücadele anlayışımızın ifadesinin bu özel sayıda yer bulması ayrıca anlamlıdır.

Kadınların birçok farklı konuda fikir, yorum, haber, yazı ve deneyimlerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu sayı, aynı zamanda daha sonrası için de bir araya gelebileceğimiz bir dayanışma zeminini yaratmıştır. Farklı şehirlerde yaşamamıza rağmen yüz yüze iletişimin yarattığı motivasyona güvenip bir araya gelerek, kolektif düşünme, yazma ve tasarlama imkânını deneyimlemiş olmak bu sayı özelinde gazete sürecimizi daha da anlamlı kıldı.

Meydan Gazetesi’nin bu sayısında emeği geçen tüm kadınlara teşekkür eder, her gün bizim olsun şiarıyla tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. Bir sonraki sayısımızda buluşmak üzere…

The post Meydan Gazetesi’nin 8. Sayısını Kadınlar Yazdı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/03/06/meydan-gazetesinin-8-sayisini-kadinlar-yazdi/feed/ 0