The post Kıbrıs’dan Rusya’ya Yaptırımlara TC Nedeniyle Veto appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti, AB’nin Rusya’ya uygulamak istediği yeni yaptırımları TC’ye sert tavır alınması için veto ediyor. Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayan TC’ye daha sert tavır almasını istiyor.
Rusya’ya uygulanacak yeni yaptırımların gerekçesi ise Ukrayna’ya bağlı Kırım bölgesini ilhak etmesi. Yaptırımların hayata geçirilebilmesi için oy birliği gerektiği için Kıbrıs’ın bu hamlesi diğer devletlerin de tepkisini topluyor.
TC’nin Libya’ya asker ve teçhizat göndermesini takip eden bu gelişme Akdeniz’de devletler arasında ilişkilerin iyiden iyiye sertleştiğini gösteriyor.
The post Kıbrıs’dan Rusya’ya Yaptırımlara TC Nedeniyle Veto appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Akdeniz: 26 Göçmenin Cansız Bedenine Ulaşıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Geçtiğimiz hafta göçmenleri taşıyan bir bot Akdeniz açıklarında batmıştı.
O günden beridir Akdeniz’de pek çok operasyon gerçekleşiyor. En son 26 kadın göçmenin cansız bedenine ulaşıldı.
Göçmen kadınların Nijeryalı oldukları tahmin ediliyor. Savcılık, yaşları 14-18 arasında değişen kadınların seks ticareti amacıyla kullanılmak istenmiş olabileceğini düşünüyor. İtalyan ”Corriere della Sera” gazetesinin yayınladığı bir rapora göre insan kaçakçıları Nijerya’dan seks ticareti için çok sayıda göçmen kadını İtalya’ya getiriyor ve son zamanlarda bu sayıda bir artış yaşanmış.
The post Akdeniz: 26 Göçmenin Cansız Bedenine Ulaşıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Göçmen Tekneleri Battı:245 Göçmen Kayıp appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Son 24 saatte Akdeniz’de Libya açıklarında iki göçmen teknesinin battığı bilgisin alındığı belirtiliyor.Geçtiğimiz cuma ve pazar günleri yaşanan vakalarda 132 göçmeni taşıyan ilk teknede 50 kişinin kurtarılarak Sicilya Adası’na çıkarıldığı belirtilirken,82 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.Pazar günü yaşanan diğer olayda ise 7 kişinin kurtarılabildiği,163 göçmenin halen kayıp olduğu belirtildi.
The post Göçmen Tekneleri Battı:245 Göçmen Kayıp appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post “Göçmenlerin Ölmediği Gün Yok” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Açıklanan 2016 rakamlarına göre, özellikle savaş koşullarından uzaklaşmak için Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan göçmelerin sayısında azalma olmuş. Ama bu sevinilecek bir haber değil. Çünkü, bulundukları yerlerden göç etmek zorunda kalanların sayısında geçen yıllara göre büyük bir artış yaşanmış. 2016 yılında 5 binden fazla göçmen, botlarının batması/batırılması yüzünden Akdeniz’in ortasında yaşamını yitirmiş. Bu rakamlara göre günde ortalama 14 göçmen yaşamını yitirmiş.
Geçtiğimiz 18 Aralık’ta, Uluslararası Göçmenler Günü’nde çeşitli etkinlikler düzenlendi. En büyük etkinlik ABD’de, New York’ta yapılan yürüyüştü. Bu yürüyüşe katılanlar, ellerinde pankartlarla ve sloganlar eşliğinde Birleşmiş Milletler binasının karşısındaki parktan, göçmen karşıtlığıyla bilinen yeni başkan Trump’a ait Trump Tower’ın önüne yürüdü. Yürüyüşte “Bizim New York, Göçmen New York”, “New York Düşmanlığı Reddediyor”, “İnsanlık Adına Faşist Amerika’yı Kabul Etmiyoruz” gibi dövizler taşındı.
Katıldığı bir televizyon programında, suç kaydı bulunan göçmenleri sınır dış etmeye kararlı olduğunu bildiren Trump, oldukça tepki almıştı. Dahası, Kaliforniya saldırısı sonrası bir açıklamasında, müslümanların ülkeye girişini engellemenin şart olduğunu ifade etmişti. Herkes Trump’tan geri adım beklerken, Ankara’da Rus büyükelçiye yapılan suikast sonrası Trump, “Haklı çıktım. Yüzde 100” tweetini paylaştı.
Geçtiğimiz ay Berlin’deki kamyonlu saldırı sonrasında da bir göçmen tartışması alevlendi. Bu kez eleştirinin hedefi Merkel’di. Almanya’nın göçmenlere kapıları açmasının bu tür saldırıları artırdığı söylendi. İşin ilginci, tartışmalara bu kez Almanya dışından Le Pen dahil oldu.
Fransa’nın ırkçı Front National partisinin lideri Marine Le Pen, saldırıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Merkel’in göçmen politikasını çok sert eleştirdi ve “içlerine teröristlerin sızdığını bildiğimiz göçmenlere kapıların kapanması için daha kaç saldırı olması bekleniyor” açıklamasını yaptı. Üstelik Fransa sınırlarının derhal göçmenlere kapatılmasını istedi.
Hükümet ya da devlet başkanları göçmen meselesinde sorunu göçmenler olarak görmeye devam etse de, Avrupa halkları arasında yapılan araştırmalarda verilen yanıtlar, ülkelerine gelen göçmenlere kötü davranıldığının bir ispatı niteliğinde. Yani asıl tehdit altında olanlar göçmenler. Bulabildikleri botlarla ya da teknelerle Akdeniz’i aşabilenlerin de durumları hiç iyi değil.
İşte böyle bir ortamda geldi çattı 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü.
Avrupa Birliği ile göçmenleri Avrupa sınırlarına sokmama anlaşması yapan TC’de de “kutlandı” bu gün. Kutlandı diyoruz çünkü göçmenlerin kendi sorunlarını anlatabildiği, sorumluları işaret edebildiği ya da çözüm arayabildiği bir gün olmaktan çok, resmi bir kutlama havasında geçti. Urfa’da yapıldı bu etkinlik ve valisinden kaymakamına, Jandarma Komutanı’ndan İl Göç İdaresi Müdürü’ne varıncaya dek resmi bir protokole dönüştü.
Burada yapılan konuşmalar da tahmin edileceği üzere “bakın, biz ne kadar da çok Suriyeli kardeşimizi bağrımıza bastık” ekseninden öteye geçmedi. Ama göçmen meselesini çözen konuşmayı Urfa Valisi Güngör Azim Tuna yaptı: “İnsan hakları deyince mangalda kül bırakmayan Batı ülkeleri, göçler ve göçmenler konusunda üstüne düşeni yapmasa da, biz bize yeteriz. Etrafımızı ateş çemberi sarsa da biz bize yeteriz. Çünkü bizim “üzülme, Allah bizimledir” diyen bir peygamberimiz, “korkma” diye başlayan bir marşımız, “istikbal bizimdir” diyen bir cumhurbaşkanımız var”
Kısacası, göçmenlere yönelik olumlu bakış da olumsuz bakış da onların bir yerden bir yere göçmek durumunda kalıyor olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor. Sadece “herhangi bir yere sağ salim varmak” için bir bot ya da tekneye doluşmak için sırada bekleyenler olacak. Hem de yalnızca 18 Aralık’ta değil, hemen her gün.
Pelin Derici
The post “Göçmenlerin Ölmediği Gün Yok” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Gerçek Rahatsız Edicidir appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Ağustos ayı içerisinde Akdeniz’i geçmeye çalışırken yaşamını yitiren göçmenlerin fotoğrafları basının yanı sıra sosyal medya sayfalarında da paylaşılmıştı. Ancak kimi sayfalarda bu görüntüler, bazı kullanıcı yorumlarında “ceset pornosu” gibi nitelemelerle sansürsüz olarak paylaşılması eleştirilmişti.
Bu görsellerle ilgili Sanalt Kolektifi, yukarıda paylaştığımız çalışmaları ‘Gerçek Rahatsız Edicidir’ başlığıyla paylaştı. Çalışmada kullanılan imgelerin rahatsız ediciliğinden daha fazla rahatsız edici olanın göçmen çocukların ölmesine neden olan devlet şiddeti olduğuna dikkat çekti.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.
The post Gerçek Rahatsız Edicidir appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post “Göçmenlere Yollar Uzun Yaşamlar Kısa” – Sarp Can Bilgili appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>
Doğu Akdeniz’den Manş Tüneline Şavaştan Kaçan Göçmenler
Suriye’deki savaş, bölgede yaşayan halkları katlederken, katliamlardan kaçabilenler ise yine bir ölüm-kalım mücadelesine giriyorlar. BM verilerine göre, yaşadığı yerleri zorunlu olarak terk edenlerin 7.6 milyon kadarı Suriye sınırları içinde, 1.6 milyonu TC’de, 1.2 milyonu Lübnan’da, 1 milyonu ise Irak ve Ürdün’de bulunuyor. Yarısından fazlası çocuk yaşta olan göçmenler, mülteci kampları ya da çadır kentler gibi dikenli tellerle çevrili bölgelerde ya da sokaklar ve parklarda kalırken yeteriz gıda, susuzluk ve salgın hastalık riskleriyle karşı karşıyalar. Suriye, Irak, Afganistan ve Libya gibi savaş bölgelerinden gittikçe artan sayıda insan ise Avrupa ülkelerine gitmeye çalışıyor.
Sadece Ağustos ayı içerisinde AB sınırlarını geçen 100 binden fazla göçmen var. 2015’in ilk 7 ayında sınırı geçen göçmenlerin sayısı 340 bine, önceki yılın aynı dönemdeki sayının 3 katına ulaşmış. Göçmenlerin yolculuğu, birbirleri arasında pasaport kontrolleri az olan hatta çeşitli yerlerde kontrol olmayan Schengen ülkeleri sınırlarına varana kadar oldukça zorlu geçiyor. Bazen denizden botlarla, bazen kamyonların içinde aşılan sınırlarda 2015’in başından beri yaşamları yitiren göçmenlerin sayısı ise 2500’ü geçiyor.
Fransa-İngiltere Kıta Avrupasından İngiltere’ye kara yoluyla geçişi sağlayan tek tünel, Manş Denizi’nin altından geçer. Manş tünelinin girişi olan Calais Sınır Kapısı’nın yakınında ise göçmenlerin kendi kampları bulunuyor. Göçmenler gece saatlerinde yollarda bekleyen kamyonların arka dorsesine ya da altına saklanarak, yoğun kontrollere rağmen İngiltere’ye geçiyorlar. Bir gecede yaklaşık 150 kişinin İngiltere’ye geçtiği sınırda yılın başından beri 18 bin göçmen gözaltına alınmış.
Libya-İtalya ve Malta
Birçok göçmen, önce Tunus ve Mısır üzerinden Libya’ya, oradan da deniz yoluyla İtalya ve Malta’ya geçmeye çalışıyor. Göçmenler, insan kaçakçılarının pusulası bozuk, yakıtı yetersiz tekneleriyle Akdeniz’i geçmek zorunda. Her gün yüzlerce göçmenin denize açıldığı bu kıyılardan, batan mülteci botlarının, kıyıya vuran cansız bedenlerin haberleri geliyor.
Güvertede yolculuk etmeye parası yetmeyenler kargo bölümüne kapatılıyor ve tekne battığı durumda bu bölmelerden çıkamadıkları için yaşama şansları kalmıyor. Batan gemilerden kurtulanlar ise Libya sahil güvenliği tarafından denizden alınıp “yasa dışı göçmenlerin” toplama kampına götürülüyor.
Sırbistan-Bosna Hersek-Hırvatistan-Slovenya-Avusturya Göçmenlerin, başka bir Schengen sınır kapısı olan Avusturya’ya geçişleri ise genelde yük kamyonlarının içinde oluyor. Birçok göçmen, kişi başı 1250 avro gibi para karşılığında, yük kamyonlarının içinde balık istifi halinde, havasızlıktan boğulma tehlikesi altında bu sınırdan geçebiliyor. Ağustos ayının son haftasında, 70 göçmen bir tavuk kamyonunun içinde yaşamlarını yitirdi.
Yunanistan-Makedonya-Sırbistan-Macaristan
Makedonya’nın Yunanistan sınır kapısında, gümrük polisi toplu çıkış yapmak isteyen binlerce göçmene biber gazı ve ses bombalarıyla saldırdı. Bu olayın ardından yüzlerce asker sınır kapısına getirildi.
Sırbistan içinden kara ve demir yollarında araçla ya da yaya olarak geçen göçmenler, Macaristan sınırına ulaşmaya çalışıyorlar. Macaristan, Schengen blokuna dahil olduğu için bu sınırı geçmek, göçmenler için hayati önem taşıyor.
Macaristan devleti ise Sırbistan sınırından kaçak giren göçmenleri engellemek için 175 km’lik sınır boyunca “sınır avcılığı” yapacak binlerce polisi sınıra yığmayı ve 4m yüksekliğinde dikenli tel örmeyi planlıyor.
Suriye’den gelen ve BM kamplarında kalmak istemeyen göçmenler öncelikle Türkiye üzerinden deniz yoluyla Yunanistan adalarına, oradan da kuzeye gidiyorlar. Ege Denizi’ni botlarla aşabilmek için kaçakçılara yüklü miktarda para vermek zorunda olan göçmenler, kaptansız botlarda denizle boğuşurken “korsanların” saldırısı ile da karşılaşabiliyor. Ancak bu saldırıların bazılarını, devletle işbirliği içindeki faşistlerin yaptığı konusunda ciddi şüpheler var. Geçen aylarda içinde iskelet maskeli 4 korsan tarafından silahlı saldırıya uğrayan göçmen botu kurşunlanarak batırılmıştı. Batırılan bottaki göçmenlerin paraları alınıp yanlarındaki tüm eşyalar ve pasaportlar denize atıldı. Geçtiğimiz günlerde ise batma tehlikesi geçiren bottaki görgü tanığı, yardıma gelen Yunanistan Sahil Güvenlik gemisinde iskelet maskeli bir adam gördüğünü belirtti. Denizi aşabilen göçmenler Midilli, Sakız ve Kos adalarında önce turistlerin şaşkın bakışlarıyla, sonra da polis saldırıları ve kalabalıktan sıkışmaların yaşandığı mülteci kamplarıyla karşılanıyorlar. Kos Adası’nda kalabalıklaşan göçmenlere karşı devlet dört çevik kuvvet timi gönderdi. Göçmen kağıtlarını vermek üzere adadaki stadyuma getirtilen göçmenler, orada su, yemek ve tuvalet olmadan 20 saat bekletildikten sonra polis saldırısına uğradılar. Polis saldırısında birçok göçmen yaralandı.
Sarp Can Bilgili
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.
The post “Göçmenlere Yollar Uzun Yaşamlar Kısa” – Sarp Can Bilgili appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>