The post Antep’te Hastanede Oksijen Tüpü Patladı: 8 Hasta Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde bulunan Kovid-19 yoğun bakım bölümünde tutulan yüksek akım oksijen cihazında meydana gelen patlama sonucu yangın çıktı.
Bugün sabaha karşı gerçekleşen patlama sırasında 7 hasta yoğun bakım ünitesinde, 1 hasta ise başka hastaneye nakledilirken yaşamını yitirdi.
Yaşamını yitiren hastaların isimleri şu şekilde; Mehmet Reşit Saydanoğlu Fethiye Kırca , Naciye Ulukütük, Abdi Hamzaoğlu, Elif Akgül, Ökkaş Akbulut, Kahraman Taş, Ali Saffet Kanpolat.
The post Antep’te Hastanede Oksijen Tüpü Patladı: 8 Hasta Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Duygu Delen’in Öldürülmesine İlişkin İddianame Tamamlandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’te Duygu Delen’i katleden Mehmet Kaplan hakkında “çocuğun kasten öldürülmesi” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “çocuğun nitelikli istismarı”, “hakaret” ve “konutta yağma” suçlarından da çeşitli oranlarda ceza istemiyle hazırlanan iddianeme tamamlanıp mahkemeye gönderildi.
İddianame 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyetinin incelenmesi sonrasında iddianame kabul edilirse sanık Mehmet Kaplan hakkında dava açılacak.
Öte yandan, Antep Cumhuriyet Başsavcılığının sanık Mehmet Kaplan hakkında farklı olaylardan “trafik güvenliğini tehlikeye sokma”, “silahla tehdit” ve “uyuşturucu madde kullanma” suçlarından yürüttüğü soruşturmalar da sürüyor.
The post Duygu Delen’in Öldürülmesine İlişkin İddianame Tamamlandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post 14 Yaşındaki Çocuk, Arkadaşını Öldürdü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’te geçtiğimiz 28 Kasım günü akşam saatlerinde tartıştığı arkadaşı 14 yaşındaki Salih tarafından bıçaklanan 17 yaşındaki Şahin Aslan, tedavi gördüğü hastanede bir hafta sonra yaşamını yitirdi.
Aralarında çıkan tartışmanın ardından eve giderek bıçak alıp gelen Salih, Şahin Aslan’ı bıçaklayarak kaçtı. Karnından bıçaklanan Şahin Aslan, Doktor Ersin Arslan Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek kaldığı eve operasyon düzenlenen Salih, gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Yoğun bakımda bir haftadır tedavisi süren Şahin Aslan, bu sabah yaşamını yitirdi.
The post 14 Yaşındaki Çocuk, Arkadaşını Öldürdü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Antep ve Kastamonu’da İş Cinayeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’in merkez Şahinbey ilçesine bağlı Karataş Mahallesi’nde bir apartmanın bakımını yapmak için asansör firmasında çalışan 23 yaşındaki Uğur Akkuş asansöre bindi. Halatın kopması üzerine asansör 7. kattan zemine çakıldı. Ağır şekilde yaralanan Uğur Akkuş olay yerinde yaşamını yitirdi.
Kastamonu’da ise müteahhit firma bünyesinde çalışan iki işçi bir fabrikanın içerisinde çalışıyordu. Kazı çalışması yaptıkları sırada Özgür Müzennet (26) ve Sinan Arslan (27) adındaki işçiler yıkılan duvarın altında kaldı.
Yaralanan işçilerden Özgür Müzennet, Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi’ne; Sinan Arslan ise Kastamonu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Özgür Müzennet yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
The post Antep ve Kastamonu’da İş Cinayeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Antep’te Zabıtaların Saldırdığı Seyyar Satıcı: “İşsizliğin olması benim mi suçum?” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Akyol Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan bir kaldırıma serdiği örtünün üzerinde mutfak gereçleri satan bir seyyar satıcıya, Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri saldırdı. Zabıtaların eşyalarını kaldırmayan seyyar satıcıya uyguladığı şiddet sonucu seyyar satıcı baygınlık geçirdi. Zabıtalar, seyyar satıcının eşyalarını yere fırlatarak kırdı.
Seyyar satıcı kendisine saldıran zabıta ekiplerine, “Ben hırsızlık mı yapayım? 2 tane çocuğum var. Evim kira, çalışmaya mecburum. İş aradım ama bulamadım. İşsizliğin olması benim mi suçum?” diye tepki gösterdi. Sinir krizi geçiren seyyar satıcıya, olay yerine gelen sağlık ekipleri müdahale etti.
The post Antep’te Zabıtaların Saldırdığı Seyyar Satıcı: “İşsizliğin olması benim mi suçum?” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Antep’te Bir Okula Silahlı Saldırı: 5’i Öğrenci 7 Kişi Yaralandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep Şehitkamil ilçesi Hacıbaba Mahallesi Farabi Sokak’ta bulunan Nezihe Osman Atay Ortaokulu’nun bahçesinde top oynayan öğrencilere doğru pompalı tüfekle ateş açıldı. Kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından açılan ateş sonucu bahçede bulunan 5’i öğrenci toplam 7 kişi yaralandı.
Yaralılar, seslerin üzerine olay yerine gelen çocukların yakınları tarafından özel araçlarla Şehitkamil devlet Hastanesi’ne getirildi.
Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, tüfekli saldırgan ise olayın ardından kaçarak, kayıplara karıştığı bildirildi.
The post Antep’te Bir Okula Silahlı Saldırı: 5’i Öğrenci 7 Kişi Yaralandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Antep’te Erkek Şiddeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’in Zeytinli Mahallesi’nde, Hakkın Meriç 8 yaşındaki çocuğu ile birlikte yolda yürürken eski eşi Özgür Meriç ile tartışmaya başladı.
Tartışma sırasında saldırgan erkek Özgür Meriç, yanındaki bıçakla Hakkın Meriç’e saldırdı. Saldırı esnasında Hakkın Meriç vücudunun birçok yerinden yaralandı.
Etraftaki insanların ambulansa haber vermesiyle, yaralanan Hakkın Meriç Şehit Kamil Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan Hakkın Meriç’in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
The post Antep’te Erkek Şiddeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Antep’te Şüpheli Asker Ölümü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde iddiaya göre, zorunlu askerlik yapan er Uygun, gece nöbet tuttuğu kulübede tüfeğiyle başına ateş ettiği iddia edildi.
Silah sesini duyanların kanlar içerisinde bulduğu asker, ambulansla Şehitkamil Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Doktorların bütün müdahalelerine rağmen Uygun, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
Uygun’un cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
The post Antep’te Şüpheli Asker Ölümü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ” Kilis “Düştü Düşecek” ” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Savaşın 5. yılını geride bırakan Suriye’nin sınırındaki Kilis, geçtiğimiz aylarda, kente “düşen” roket mermileriyle anıldı. Devlet eksenli medyanın, “atılma” fiilinden ziyade “düşmesiyle” ilgilendiği Katyuşa tipi roketler, 20’yi aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın, roketleri ateşleyen IŞİD çetesi adına özür diler tarzda “yanlışlıkla atılmış olabilir” sözü ve Kilis valisinin, roketlerin “düşmesini” yer çekimine bağlayan dahiyane açıklamasının yanı sıra önlem olarak da abdestli dolaşılmasını salık vermesi; devlet cenahının, insanların yaşamına mal olan IŞİD roketlerine dair yaptığı yegane açıklamaydı neredeyse.
Kilis’e Roketleri “Düşüren” Süreç
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz Nisan ayındaki ABD ziyareti, Obama’nın ikili görüşme için kendisine randevu verip vermeyeceğine dair tartışmalara odaklanmıştı. Merak edilen görüşme, Erdoğan’ın Obama’ya “IŞİD ile mücadelede YPG ile işbirliğini bitirin, biz desteklediğimiz güçlerle IŞİD’i bölgeden çıkaralım” önerisiyle gerçekleşebilmişti. Bu görüşme sonrası TC’nin desteklediği irili ufaklı Sultan Murad Tugayları, Feylak eş-Şam, Muhammed Fatih Tugayı gibi grupların yanı sıra, devletlerin son dönemdeki gözde “ılımlı muhalifi” Ahrar-uş Şam gibi örgütler, Kilis’in hemen karşısındaki Ar-Rai kasabasını ele geçirdi. Kasaba, “bölgede bizden habersiz kuş uçmaz” kibrinin sıkıştığı 98 km’lik Azez-Cerablus hattında oluşturulması istenen tampon bölge için de kilit bir nokta idi. Ancak söz konusu bölge, aynı zamanda IŞİD için de dünyaya açılan nefes borusu anlamı taşıyordu. Nitekim TC destekli grupların Ar-Rai zaferi 4 gün sürebildi. IŞİD, gerçekleştirdiği saldırılarla kasabayı geri aldı ve sınırın TC tarafına çekilen gruplara saldırılarını sürdürdü. Dahası, kaybettiği yerleri geri alarak buralardaki TC ve ABD menşeli gelişmiş silahlara el koydu. TC, Suudi Arabistan, Katar, ABD başta olmak üzere, devletlerin bölgeye dair hakimiyet planlarının sonucu olarak, roketleri “ateşleyen” ve “düşüren” süreç gelişmiş oldu.
Ensar Kilis’ten Enkaz Kilis’e
Suriye’deki savaş nedeniyle göçmen hareketinin yoğunlaştığı kentin 140 binlik nüfusunun iki katı göçmen bulunması nedeniyle devlet iktidarına yakın kimselerce, İslami saiklerle muhacir(göçmen)-ensar(yardım eden) ilişkisi kurularak, Kilis’e “ensar kenti” denmesini önerenler, aynı zamanda şehrin bu özelliği ile Nobel’e de aday gösterilmesini istiyorlardı. IŞİD roketlerinin kenti henüz enkaza dönüştürmediği o dönemde Kilis, ilginç ancak “gözden kaçan” bir ekonomik veriye sahipti. İhracat rakamlarının coğrafya genelinde ekside seyrettiği bir süreçte, kentten gelen “ihracat” rakamları artı yöndeydi. TC açısından “yakın bir gelecekte” lehine bitecek Suriye Savaşı’nın en karlısı olunacak bir süreçte, “ihraç edilenin” ne olduğu ve kimlere “ihraç edildiğinin” elbette bir önemi yoktu. Aynı faydacı emellerle, savaşın başından beri uygulanan “göçmenlere açık kapı” uygulaması gibi, bu politikanın da bir getirisi olacaktı. İç politikada yapılan “Büyük Türkiye” hamaseti ve dış politikada AB’ye para karşılığı şantaj kartı olan Suriyeli göçmenler propagandasıyla amaçlanan bu “getiriydi.”
Kilis-Antep için IŞİD Planları
Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen bir haberde ise TC’nin tüm bu politikalarının nasıl yerle bir olduğu okunabiliyordu. Yayınlanan istihbarat raporuna göre, IŞİD Kilis’in karşısında kontrolü altındaki bölgeden “sızma” yaparak, sınırın TC tarafında bölgesel emirlikler kurmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz sayımızda “Suriyeleşme-Pakistanlaşma” şeklinde değerlendirdiğimiz konjonktürün pratiklenmesi anlamına gelen bu istihbarat, bölgede oyun kurucu olma emellerinin iflas ettiğinin bizzat devletçe itirafı olarak yorumlanabilir. Benzer bir itiraf da Kilis Valisi’nden geldi. Vali, IŞİD’in roket saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, kentin roket menzilinden çıktığını belirterek “müjdeli haberi” veriyordu.
Suruç’ta, 10 Ekim’de Ankara’da, Sultanahmet’te ve İstiklal’de… İzlediği politikalarla tüm coğrafyamızı “atış menziline” sokan devlet, içinden geçtiğimiz dönemde de yalanlarla destekli hamaset söylemleriyle iflas etmiş Suriye politikasında belki de son demleri yaşıyor. Bölgesel ve giderek de küresel bir devlet gücü olma heveslisi gözü kara bir kibirden, Azez-Cerablus arasında 98 km’lik ve TOKİ sponsorluğunda bir tampon bölgeyi ilan ettirebilmek için çalınmadık kapı bırakmamaları ve her defasında reddedilmeleri, kaçınılmaz “hazin sonun” işaretlerinden belki de sadece biri.
The post ” Kilis “Düştü Düşecek” ” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Uzaklaştırma Kararı Olan Eşi Tarafından Katledildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Antep’te yaşayan 3 çocuk annesi 36 yaşındaki Filiz Coşkun, ayrı yaşadığı ve mahkeme tarafından uzaklaştırma kararı verilen eşi tarafından bıçaklanarak katledildi.
Daha önce, ayrı yaşadığı eşine şiddet uyguladığı için mahkeme tarafından uzaklaştırma cezasına çarptırılan 40 yaşındaki Ferit Coşkun, 11 Nisan günü, kendisinden boşanmak isteyen Filiz Coşkun’a bıçakla saldırdı. Hastaneye kaldırılan kadın yaşamını yitirirken; katil Ferit Coşkun ise kaçtı.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.
The post Uzaklaştırma Kararı Olan Eşi Tarafından Katledildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post AVM’de İş Cinayeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>“Yeni yaşam alanı” olarak sunulan Sanko Park, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun en büyük AVM’si olma özelliğiyle, en büyük sömürü merkezlerinden biri. Mağazaları, kafeleri, marketleri aracılığıyla oraya gelen insanları sömüren, çalışanların emeklerini sömüren bu ışıltılı merkez, kapitalizme yeni bir rant kapısı olurken, 12 saat çalıştırdığı işçilere de mezar oluyor.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 15. sayısında yayımlanmıştır.
The post AVM’de İş Cinayeti appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Dakika 34: Yüklen – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Yeni sezonla birlikte başka bir kritik dakika daha geldi önümüze. Taksim Direnişi’ni sembolize etmek için bütün tribünler 34. dakikada hep bir ağızdan yükleniyorlar, tıpkı direnişte barikatlara yüklendikleri gibi.
Taksim Direnişi süresince gerek İstanbul’da gerekse İzmir, Ankara, Adana, Antakya gibi birçok farklı şehirde, taraftar grupları devlet şiddetine karşı en önde, hep birlikte direniyorlardı. Bu direnişin ardından, lig başladığında tribünlerde de aynı seslerin yükseleceği zaten aşikardı.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da Antartika’da yaşamadığı için, tribünlerden devlet şiddetine karşı tepkilerin yükseleceğini tahmin etmiş olsa gerek ki, lig başlamadan tüm taraftarlara göz dağı vermeye çalıştı. Kamera ve elektronik bilet uygulamalarıyla “sizi gözetliyoruz” tehdidinden sonra “Kanunun uygulanacağını herkes bilecek. Temennim can yanmaması ama yanabilir. Uyarıyorum, Burası muz cumhuriyeti değil, yapanları buluruz.” diyor. Bakan Kılıç’ın tehditlerine rağmen daha ilk haftada tribünlerde protestoların başlaması, tribünlerin sesinin kontrol altına alınamayacağının en önemli göstergesi oldu.
Sezon başlamadan önce Beşiktaş’ın Alman ikinci lig takımı St.Pauli ile yaptığı maçta Alman taraftarların tribünlerde açtığı “Her yer Taksim Her yer Direniş” pankartı bizlere uzaklardan bir göz kırpmıştı. İlk olarak Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki süper kupa finalinde iki takımın taraftarları, Taksim direnişi sloganlarını hep bir ağızdan haykırmıştı.
Ligin başlamasıyla birlikte Beşiktaş, Olimpiyat Stadı’nda Trabzonspor ile oynadığı maçın 34. dakikasında “Her yer Taksim Her yer Direniş” sloganıyla birlikte “Sık Bakalım” marşını da söylemişti. Yayıncı kuruluşun bakanın söylediği tehditlere boyun eğmesiyle, televizyonlarda bu sloganların söylendiği dakikalarda sadece spikerin sesini duyabildik. Ardından Galatasaray ile Antepspor arasında oynan maçta, Arena Taksim slognalarıyla inledi; Fenerbahçe, Konyaspor deplasman otobüslerinden sonra, kendi stadında Arsenal ile oynadığı maçta sloganları haykırmıştı. Lig maçına istinaden Fenerbahçe-Arsenal maçını yayınlayan TV kuruluşu gelen tepkilerden çekinmiş olsa gerek ki, ses ayarına hiç dokunamamıştı.
Yayıncı kuruluşların, Spor Bakanlığı’nın, futbol kulüplerinin, kısacası endüstriyel futbol sektörünün istediği tribün gençliği, tribünlerde yer bulmuyor. Zaten Taksim direnişinde yer almayan, Kaz Dağları’nı, Hasankeyf’i görmeyip, Eto’ya yapılan ırkçılık sonrasında empati kurmayan, nerede olursa olsun depremi içinde hissedip acısı sokakların tavanı kadar olmayan taraftara da taraftar denmez, müşteridir o müşteri. Ya da bakanın yaşadığı antartikanın pengueni.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.
The post Dakika 34: Yüklen – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>