The post RTE, Yeni Kabineyi Açıkladı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Yeni kabineyi açıklamadan önce, kendisine yardım eden MHP’ye ve Devlet Bahçeli’ye methiyeler düzen Erdoğan, yeni döneme dair ipucu vermiş oldu.
Erdoğan’ın açıklamasına göre yeni kabine:
The post RTE, Yeni Kabineyi Açıkladı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Yaz Saati Uygulaması Sürekli Hale Getirildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen yaz saati sürekli hale getirildi. İlgili düzenleme dün TBMM’de kabul edildi.
İleri yaz saati uygulaması, yasayla sürekli hale getirildi. TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Torba Kanun’un 6. maddesinde yer alan düzenleme dün kabul edildi. 26 Aralık 1925 tarih ve 697 sayılı ‘Günün Yirmidört Saat Taksimine Dair Kanun’un 2. maddesinde yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu’na bir saati aşmamak koşuluyla ileri saat uygulama yapma yetkisi verildi.
The post Yaz Saati Uygulaması Sürekli Hale Getirildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Referandumun Hemen Ardından OHAL Uzatılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Devletin basını CNN Türk, bugün önce MGK, ardından da Bakanlar Kurulu’nun toplanacağını, OHAL’in bir kez daha uzatılacağı haberini servis etti.CNN Türk söz konusu haberini Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’ye dayandırdı.
The post Referandumun Hemen Ardından OHAL Uzatılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ” Rehabilitasyon mu Asimilasyon mu? ” – Serhat Budak appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>2015 yılının Temmuz ayından bu yana Kürdistan’da süren devlet saldırıları, yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor. Gazetemizin 31. ve 33. sayılarında yayınladığımız bazı yazılarda da değindiğimiz Kürdistan’a yönelik imar planları halen tartışılırken; Kürdistan’da asimilasyonun zemini olacak başkaca planlar dillendirildi devlet yetkilileri tarafından. Yakın zamanda Bakanlar Kurulu toplantısında alınan bir kararla, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in, Kürdistan’da yürütülecek “inşa ve ihya” sürecinin koordinatörlüğünü yürüteceği duyuruldu.
“Toplumsal ve sosyal bir rehabilitasyon çalışması” olarak açıklanan bu süreçle birlikte devlet, devletin Kürdistan’ı yeniden dizayn etme politikalarına yenisini ekledi. Peki, bölgeyi rant alanına dönüştürmenin paralelinde işleyecek olan toplumsal bir Türkleştirme projesi olarak rehabilitasyon ne anlama geliyor?
Sağlığına kavuşturma ya da tedavi edip bir işe alıştırma olarak tanımlanan rehabilitasyonun, devlet tarafından Kürdistan’da yürütülecek bir “iyileştirme” projesi olarak sunulması aslında bir savaş stratejisi olarak karşımızda.
Uyguladığı baskıcı politikalarla toplumun ruh sağlığında kalıcı hasarlara neden olan devlet, sonrasında, bu “hastalıkları” “iyileştirmek” için uğraşır. Bu durumun kendisi “rehabilite etme” olarak tanımlansa da, bu iyileştirme sürecinde, var olan durum geri dönüşü mümkün olmayacak bir şekilde “kötüleştirilir”. Devlet; kendinden olmayanı ya da onun dayattığına biat etmeyeni “hasta” ilan edip, çeşitli projeleriyle bu “hastalıkları tedavi etmek” isterken aslında bu tedavinin ardında başka bir savaş yöntemini uygulamaya koyar: Asimilasyon
MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in MHP’den ayrılarak AKP’ye geçmesi, MHP kanadında tartışmalara neden olmuştu. Türkeş, 1 Kasım seçimlerinden sonra edindiği başbakan yardımcılığı pozisyonunu Binali Yıldırım döneminde de sürdürerek kendine yönelen eleştirileri de bertaraf etmişti.
Savaş stratejisinin bir uzantısı olarak bölgede gerçekleştirilecek “rehabilitasyon” çalışmasının koordinatörlüğünde, Tuğrul Türkeş gibi ırkçı geçmişi aşikar olan bir ismin görevlendirmesi, savaşın psikolojik yönünü açıkça gösterir nitelikte. Kendi siyasi varlığını babası Alparslan Türkeş’in siyasi varlığı üzerinden sağlayan ve bu geleneğin savunucusu olan Türkeş’in koordinatörlüğünün, denk düştüğü yeri iyi görmek gerek.
Türklük konusunda Nazi ırkçılığına varan bir ırkçılığı savunan; işçilere ve devrimcilere karşı ülkücü grupları silahlandıran; sendikacıların ve devrimcilerin katledilmesi emrini veren; Alevilerin ve Kürtlerin katledilmesinde aktif rol oynayan bir geleneğe sahip olan Türkeş’in, Kürdistan’da ne gibi çalışmaları koordine edeceğini bugünden tahmin etmek zor değil.
Batman Valiliği’nden Diyarbakır Valiliği’ne uzanan baskıcı ve katliamcı özgeçmişiyle bilinen Efkan Ala’nın, Kürt halkının yaralarını deşmek istercesine Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na getirilmesi ile Tuğrul Türkeş’in rehabilitasyon koordinatörlüğünün benzerliği açık.
Devletin rehabilitasyon adı altında amaçladığı; bölgede yıllardır uyguladığı asimilasyon politikasını farklı bir boyutta sürdürebilmektir. Bu asimilasyon politikasının hedefi, babası Alparslan Türkeş’in sözünü hatırlatan Tuğrul Türkeş’in açıklamasında da oldukça nettir: “Biz ne kadar Türksek onlar da o kadar Türk, biz ne kadar Kürtsek onlar da o kadar Kürttür.”
The post ” Rehabilitasyon mu Asimilasyon mu? ” – Serhat Budak appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Bedelliden Toplanan Milyonlar Silah Sanayisine Aktı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Hükümet tarafından bir süre önce gündeme getirilen bedelli askerlik yasası başvuruları 13 Şubatta bitti. 203 bin 824 kişi bedelli askerlik için başvurdu ve 3 milyar 668 milyon 832 bin lira bedel ödendi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Bakanlar Kurulunda bedelli askerlik başvurularıyla ilgili bir rapor sunduğunu aktaran Davutoğlu, şu bilgileri verdi: “Başarılı bir netice alındığını söylemek istiyorum. Şu ana kadar 203 bin 824 kişi bu imkandan yaralandı. 3 milyar 668 milyon 832 bin lira bedel ödendi. Bu miktar doğrudan Savunma Sanayi Fonu’na gönderilecek. Bu noktada yapılan her ödeme, Türkiye’nin savunmasının güçlendirilmesi yönünde kullanılacak. Şu hususu karşılaştırma olarak vermek isterim: 1987, 1992, 1999 ve 2002 yılında uygulanan bedelli askerlikten toplam 193 bin 147 kişi yararlanmıştı, bu rakam son uygulamada 203 bin 824′e çıkarak şimdiye kadarki toplamın daha fazlası bir sayıya ulaşmış oldu. Bu da bunun bir ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde bu bedelli uygulamasından gelecek kaynağın savunma sanayinde en etkin şekilde kullanılması için gerekli çalışmalar yürütülecek.”
Bedelli askerlik yaşadığımız coğrafyada bir milyona yakın asker kaçağı olduğu düşünülürse kimilerince kurtuluş olarak beklenirken, bedelli askerlik hizmetini de reddeden savaş karşıtları ve vicdani retçiler açısından hizmetin hizmet olarak değil de para olarak orduya tahsis edilmesi demek. TSK’da bedelliden topladıklarını şehirlerimize yeni kurulacak silah ihtisas organize sanayi bölgelerine ve silah sanayisine yatırarak donanımını daha da güçlendirip kardeşi kardeşe düşürmeyi, halkın üstüne bombalar yağdırmayı, kışlalarda kaza diyerek cinayet işlemeyi sürdürecek.,
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.
The post Bedelliden Toplanan Milyonlar Silah Sanayisine Aktı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>