The post Devletten Taşeron İşçiye Kadro Yalanı – Fırat Binici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Partilerin her seçim öncesi vaatlerinden biri olan “taşerona kadro” vaadi, önceki genel seçimde AKP tarafından da dillendirilmişti. Bu vaadin üzerinden bir hayli zaman geçse de Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta “taşeron işçilere müjde” olarak duyurduğu düzenleme hakkındaki ilk bilgiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu tarafından açıklandı.
Tabi ki devlet yine şaşırtmadı. Yüz binlerce taşeron işçiyi ilgilendiren düzenlemenin beklentileri karşılayıp karşılamadığını ise, bakanın düzenlemeyle ilgili açıkladığı bilgileri biraz incelersek anlayabiliriz.
Sadece merkezi yönetimlerde çalışan yaklaşık 450 bin taşeron işçinin, son aldıkları ücret ve mali haklarla kadroya geçişini öngören düzenleme, nasıl bir müjde olabilir ki?
Kadroya geçmek isteyen taşeron işçilere hem güvenlik soruşturması hem de sınav şartının konması, maruz bırakılacakları bir başka zorluk olmakta.
Bu düzenlemede mevsimlik işçilere yönelik de maddeler yer alıyor. Bir yılda çalışma süresi 5 ay 29 günü geçmeyen mevsimlik işçilerin azami çalışma sürelerinin 9 ay 29 güne çıkarılması hedeflenmiştir. Ancak bu maddeyle mevsimlik işçilere bir garanti verilmemiştir ve mevsimlik işçiler daha kısa sürelerle de çalıştırılabilecektir.
Ayrıca belediyelerde çalışan taşeron işçiler, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, yani belediye iktisadi teşekküllerine (BİT); il özel idarelerinde çalışan taşeron işçiler ise il özel idarelerinin iktisadi teşekküllerine geçirilecektir. Yani kadro sorunu yerel yönetimlerde de var. Özellikle HDP’li ve BDP’li belediyelerde çalışanların çoğu bu durumda. AKP’li belediyelere belli dönemlerde kadro açılsa da, partidaşlık yüzünden bu imkan diğer parti belediyelerine verilmiyor.
Yine bu düzenlemeyle Devlet Memurları Kanunu’nun 4. Maddesinin c fıkrasında tanımlanan “geçici personel”ler, 4-b’de tanımlanan “sözleşmeli personel” statüsüne alınacaktır. Ancak bu statüler, 657’ye tabi memurların hak ve ücretlerinden farklı ve düşük statüde oldukları için, bir kadro anlamına gelmemektedir. Yani kadro sorunu, yalnızca taşeron işçilerle sınırlı değil. Zaman zaman bu çalışanlara kadro açılacağı haberleri çıksa da bu henüz gerçekleşmiş değil.
Bir diğer kadrosuz kesim ise ek ders karşılığı çalışan sözleşmeli öğretmenler. Öğretmenlerin sorunu bununla da sınırlı kalmıyor. Öğretmen olmak üzere KPSS’ye giren ve sınavı geçen öğretmen adayları, yıllardır atanabilmek için bekliyorlar. Durumlarını bir çok kez yaptıkları eylemlerle dile getirmeye çalışan öğretmenlere devlet kadro ile değil çevik kuvvetle, gözaltılarla yanıt veriyor.
Tekrar altını çizmekte fayda var ki, devletin “taşerona kadro” söylemi sadece kamu personeli olarak çalışan işçilerle ilgili. Devlet kendi bünyesinde (merkezi yönetim ve yerel yönetim) çalıştırdığı işçilerin tanımını ve çalıştıkları yerleri değiştiriyor. Ekonomik sömürü ve adaletsizlikleri en derinden hisseden kesimlerden olan taşeron işçilerin sorununu, elbette tümüyle ortadan kaldırmıyor. Özel sektörde çalışan milyonlarca taşeronu ilgilendirmiyor bu düzenleme.
Sözün özü, devlet “taşerona kadro” vermiyor. Seçimlere yönelik bir ön çalışma olarak ortaya atılan “taşeron işçilere kadro verdik” vaadi, bir yalan olmaktan öteye gidemiyor.
Fırat Binici
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 42. sayısında yayınlanmıştır.
The post Devletten Taşeron İşçiye Kadro Yalanı – Fırat Binici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post HDP Milletvekili Osman Baydemir’e 1 Yıl 5 Ay Hapis Cezası Verildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir hakkında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu dönem BDP’nin cezaevlerindeki açlık grevleri ile dayanışmak amacıyla düzenlenmek istenen miting nedeniyle hapis cezası verildi.
Baydemir’e Diyarbakır Valiliği önünde polislere hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği” iddiasıyla 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme cezayı ertelemedi.
The post HDP Milletvekili Osman Baydemir’e 1 Yıl 5 Ay Hapis Cezası Verildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post BDP’li Eski Milletvekili Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>BDP Hakkari eski milletvekili Esat Canan evine yapılan baskınla gözaltına alındı.Esat Canan gözaltına alındığını sosyal medya hesabından duyurdu.
The post BDP’li Eski Milletvekili Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Şimdi bu kültürü çoğu bilmez, önümüzdeki iki üç yıl sonrasında ise hiç hatırlanmayacak. Çünkü devlet kentsel dönüşüm adıyla sayılı kalmış mahallelere de göz dikmiş durumda. Mahalleleri yıkmak istiyor. Lüks villalar, AVM’ler yapmak, üstünden köprü geçirmek, altından yol kazmak istiyor. Beraberinde mahalleliyi de alıp kentin dışına taşımak, kenti soylulaştırmak istiyor. Devletin köyünü yaktığı, ekmeğini çaldığı, göç etmek zorunda bıraktığı yoksullar ise, bin bir zorlukla kurdukları mahallelerini, yıkım tehdidine karşı korumak için direniyor.
Maltepe’nin Yukarı Yokuşu: Gülsuyu
İstanbul’un Maltepe ilçesinin yukarı yokuşunda kalan son mahallelerden biridir Gülsuyu. Gülsuyu’nu bilmeyenler, şimdilerde çetecilerle halkın arasındaki çatışmalardan biliyor. Oysa Gülsuyu ve mahalleli 90’lı yılların başından bu yana kentsel dönüşüm belasına karşı ayakta kalabilmek için direniyor. Zaten direnişi iyi tanıyor, biliyor Gülsuyu. Ölüm oruçlarından, işçi eylemlerinden, çoğunluğu göçmen Kürt, Alevi olan mahalle sakinlerinin dağıttığı gazetelerden tanıyor, biliyor. Hal böyle olunca halk için Gülsuyu komünistlerin, devrimcilerin mahallesi, devlet içinse teröristlerin mahallesi oluyor. Devlet Gülsuyu’na girmek için bin bir yol deniyor, ancak her defasında direnişle karşılanıyor. Devlet son zamanlarda ise faklı yöntemler deniyor. Gecekonduluyu parayla kandırmayı, gençleri uyuşturucuyla sindirmeyi, esnafı dükkanını kapatmakla korkutmayı deniyor. Kanıyor bazıları. Kandıkça mahalleli, devlet de sızıyor Gülsuyu’na. Çetesiyle, polisiyle, işbirlikçisiyle…
Uzun yıllardır Gülsuyu bir yandan uyuşturucuya ve yozlaşmaya, diğer yandan yıkıma karşı direniyordu. Çünkü uyuşturucuyu alan, satan, giderek yozlaşan gençler aynı mahallenin çocuklarıydı. Devlet “içten yıkarsam, büyük yıkım daha kolay olurdu”yu deniyordu. Ancak yıkıma karşı 250 aile para toplayıp 30 iptal davası açmış ve büyükşehir belediyesine 10 bin imza vermiş, altı bin itiraz dilekçesi yollamıştı. Yani bu o kadar da kolay olmayacaktı.
Çetelerin Arka Planı Kentsel Dönüşüm
Ancak son zamanlarda kentsel dönüşüm süreci kendini tamamlamaya yaklaştıkça, devletin saldırıları da artmaya başladı. Saldırıyı gerçekleştiren çete, mahallede uyuşturucu, haraç, fuhuş gibi kirli işlerle uğraşan “Sakarya Çetesi”nin uzantısı olarak biliniyordu ve bir süredir mahalleliye bunları engelleyen devrimcilere yönelik silahlı saldırılar gerçekleştiriyordu.
Son bir ay içerisinde onlarca devrimci yolu kesilerek, pusu kurularak, silahlı saldırıya uğradı. Buna rağmen sadece bir kişi gözaltına alındı. ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi) Maltepe İlçe Binası silahlı saldırıya uğradı ve ESP üyesi 9 devrimci silahla yaralandı. BDP’li (Barış ve Demokrasi Partisi) İstanbul il yöneticisi Besim Yılmaz’ın dükkanına silahlı saldırı gerçekleştirildi. Uyuşturucuya karşı yürüyüş yapan mahallelinin ve yürüyüşü kayda alan basının üzerine ateş açıldı. Tüm bu saldırılar sırasında kayıtta olan MOBESE kameraları devre dışıydı, yani devlet bir yandan devrimcilere yönelik yıldırma politikası uygulama bir yandan da mahalleliyi bu olaylarla mahalleden atmak derdindeydi.
Gülsuyu’ndaki bu saldırılar, yandaş medyada da geniş yer aldı. Ancak, “Solcu örgütler birbirleriyle silahla çatıştı”, “Saldırıya uğrayanlar ifade vermekten kaçındı” şeklinde yalan bilgiler ve haberler havada uçuştu.
Yaşanan tüm bu saldırılara karşı, Gülsuyu halkı direnişini yıllardır sürdürüyor. Mahalle, devletin devrimcilere yönelik yıldırma politikalarına, gerçekleştirilmek istenen yıkıma, uyuşturucuya, yozlaşmaya ve tüm tehditlere karşı direnmeye devam edecektir. Gülsuyu kolay kolay yıkılmayacaktır. Çünkü Gülsuyu’nun tapusu direniştir.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.
The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Bakırköy Kadın Ve Çocuk Tutukevi’nde Yangın: 4 Kadın Hastaneye Kaldırıldı. appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Tutukevindeki koğuşlardan birinde bir yatağın yandığı yönünde itfaiyeye ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine Bakırköy itfaiye grubuna bağlı 4 araç ile ambulanslar tutukevine yönlendirildi İtfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürürken, dumandan etkilenen 4 kadın Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Bu arada, tutukevinde açlık grevinde olanlara destek vermek amacıyla dışarıda bekleyen grupta yer alanlardan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisi buradayken itfaiye ve ambulansların tutukevine girdiğini söyledi. Bilgi almak amacıyla içeriye girdiğini kaydeden Tuncel, ”Çocuk koğuşunda bir durum olduğuna dair bilgi var ama net değil. Ambulansla yaralılar hastaneye taşındı” dedi.
Cezaevine giden yolu panzer ve çevik kuvvetle kapatan polis, girişlere izin vermiyor. Açlık grevi eylemini izlemek için cezaevinin önüne giden gazetecilere de aynı yasak uygulanıyor. Bakırköy cezaevinin önü abluka altında iken, açlık grevleri de devam ediyor.
The post Bakırköy Kadın Ve Çocuk Tutukevi’nde Yangın: 4 Kadın Hastaneye Kaldırıldı. appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post EV-SEN SENDİKASI KURULUYOR! appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki temel hak ve özgürlüklerle ilgili görüşmelerde, ev kadınlarının sendika hakkı gündeme geldi. Yazım komisyonunun kabul ettiği öneri, üst komisyonda da kabul edilirse ev kadınları artık sigortalı olacak ve Ev-Sen Sendikası kurulacak. Sendika hakkı temizlik işlerinde çalışan kadınları da kapsayacak. Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Temel Hak ve Özgürlükler bölümünün ekonomik ve sosyal haklar başlığı altındaki 36. maddesi olan “sendika hakkı”nı yazarken, BDP’nin önerisi olan “ev kadınına sendika” hakkını görüştü ve öneri üzerine “Hizmet mekanı ev olan bütün işler, temizlik, bakım ve diğer hizmetler ev işçiliği kapsamındadır ve sendika kurma hakkından yararlanır.” hükmü eklendi.
Ayrıca, maddeye sendika yöneticiliğinde “eşit temsil” fıkrası eklenerek, kadınların da sendikalarda yönetici olmasının yolu açıldı. Yazılan fıkraya göre, “Sendikaların ve üst kuruluşların kuruluş ve yönetim ve işleyişleri kadın erkek arasında eşit temsil, katılım ilkelerine uygun olarak demokratik esaslara aykırı olamaz.” şeklinde düzenlendi.
The post EV-SEN SENDİKASI KURULUYOR! appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post İdris Naim Şahin’in Linç Çağrısı Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post İdris Naim Şahin’in Linç Çağrısı Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>