The post Thodex Borsasının Kurucusu Faruk Fatih Özer 2 Milyar Dolarlık Vurgun Yaparak Yurtdışına Çıktı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Yaklaşık 380 bin kullanıcısı olan Thodex’in kullanıcıları, yaklaşık 1 haftadır siteye ve hesaplarına erişim sıkıntısı yaşıyor. Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, olayın ardından sosyal medya hesaplarını kapattı ve şirketin internet sitesinde “yeni ortaklık sebebiyle devir işlemi yapılacağı” duyurusu yapıldı ve 6 saat süreceği duyuruldu. Sürenini geçmesinin ardından ise yeni bir açıklama yapılarak Thodex’in 4-5 gün daha kullanılamayacağı açıklandı.
Günlerdir hesaplarına ulaşamayan ve işlem yapamayan kullanıcılar, şirketin hiç bir şekilde kendilerine cevap vermediğini ve paralarını şirketten çekemediklerini belirtiyor.
Avukat Oğuz Evren Kılıç’ın aktardıklarına göre internet sitesi kapatılan Thodex’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Faruk Fatih Özer dün akşam saat 18:00’da İstanbul Havalimanı’ndan yurtdışına çıkış yaparak ülkeyi terk etti. Özer tarafından dolandırılan binlerce kişi savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Savcılık Soruşturma Başlattı
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın şirketin yetkilileri hakkında soruşturma başlattığı ve bu soruşturma kapsamında Thodex çalışanlarının ifadelerinin alındığı öğrenildi.
Faruk Fatih Özer’in İstanbul Havalimanı’ndan yurtdışına çıkış yaptığı güvenlik kamerası görüntülerine ulaşıldı.
The post Thodex Borsasının Kurucusu Faruk Fatih Özer 2 Milyar Dolarlık Vurgun Yaparak Yurtdışına Çıktı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Tesla’nın Yatırımı sonrası Bitcoin % 10’dan Fazla Değer Kazandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Tesla’nın ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yaptığı bildirimde, yeterli işletme likiditesini sürdürmek için gerekli olmayan nakit getirilerini daha da çeşitlendirmek ve maksimize etmek amacıyla şirkete daha fazla esneklik sağlamak için yatırım politikasının güncellendiği belirtildi.
Bildirimde, şirketin uzun vadede dijital varlıklar edinebileceği aktarılarak, yakın gelecekte şirketin ödeme türü olarak Bitcoin’i kabul etmeye başlamasının beklendiği belirtildi.
Bitcoin Yükselişe Geçti
Bitcoin, Tesla’nın yatırım açıklamasının ardından yüzde 10’dan fazla yükselerek yaklaşık 44 bin dolar seviyesine çıktı.
Tesla’nın CEO’su Elon Musk, 10 gün önce Twitter hesabının profil sayfasına “#bitcoin” etiketini eklemişti.
Kaynak: Independent Türkçe
The post Tesla’nın Yatırımı sonrası Bitcoin % 10’dan Fazla Değer Kazandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Elon Musk’ın Tweeti Dogecoin’i Uçurdu appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Geçtiğimiz günlerde Twitter’ı terk edeceğini açıklayan Elon Musk, yaptığı paylaşımlarla yine Twitter’da etki yarattı. Musk’ın, sanal paralar hakkında paylaştığı tweetler Dogecoin, Bitcoin ve Ethereum’un değerinde önemli ölçüde artışa sebep oldu.
Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, geçen hafta olduğu gibi yine Twitter üzerinden Dogecoin paylaşımı yaparak, kripto paranın sadece bir saatte yüzde 40 yükselmesine yol açtı. Musk, önce aya giden bir roket resmi paylaştı ve altına ‘Doge’ yazdı.
Twitter’a dönüşü uzun sürmeyen Musk, önce bir roket fotoğrafı paylaşıp, “Doge” yazarak Dogecoin’in yükselişine atıfta bulundu.
Ardından Aslan Kral’dan bir sahneye kendisinin ve Dogecoin’in sembolü olan Shiba Inu cinsi köpeğin yerleştirildiği bir görseli paylaşarak, ‘Bir şey değil’ ifadelerini kullandı.
Musk’ın Dogecoin’le ilgili paylaşımları bununla sınırlı kalmadı. Musk Dogecoin’in halkın kripto parası olduğunu ifade etti.
Dogecoin’in Günlük Yükselişi %79’u Geçti
Bu paylaşımlarla Dogecoin’in günlük yükselişi yüzde 79’u aştı. Dogecoin, son bir ayda önce Reddit kullanıcılarının organize bir şekilde yaptığı alımlarla, ardından Elon Musk’ın verdiği desteklerle yükselişe geçmiş durumda.
Ancak yatırımcıların bugünkü gibi olağanüstü fiyat hareketlerinde çok dikkat etmesi gerekiyor. Örneğin geçen haftasonu Dogecoin fiyatı birkaç saat içinde yüzde 50’ye yakın değer kaybetti.
Ethereum’da Yeni Tarihi Zirvei
Bu arada piyasa değeri bakımından en popüler ikinci kripto para olan Ethereum da yüzde 8’e yakın bir yükselişle 1.689 doları görerek yeni tarihi zirvesine ulaştı. Özellikleri bakımından Ethereu’mun rakibi olarak görülen Polkadot’taki yükseliş ise yüzde 19’u buldu.
Bitcoin ise bugün yüzde 5’e yakın yükselerek yeniden 38 bin dolara yükseldi.
Kaynak: Artı Gerçek
The post Elon Musk’ın Tweeti Dogecoin’i Uçurdu appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Bitcoin Hırsızı, Hapishaneden Başbakanı Taşıyan Uçakla Kaçtı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Şubat ayında diğer 10 kişiyle birlikte tutuklanan Sindri Thor Stefansson, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin madenciliği için kullanılan 600 adet bilgisayarın çalınması ile suçlanıyordu.
The post Bitcoin Hırsızı, Hapishaneden Başbakanı Taşıyan Uçakla Kaçtı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Venezüella’da Yeni Bir Para Birimi Daha! appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Ekonomik kriz içerisindeki Venezüella’da, Elorza kasabası kendi parasını bastı. Elorza isimli paranın, coğrafyadaki enflasyon ve nakit sıkıntısından kaynaklı yaşanan krizi aşmak için basıldığı yerel yetkililer tarafından bildirildi.
Buna benzer ekonomik çözümler, daha önce Caracas’ta da deneyimlenmişti. Caracas’taki El Panal topluluğu, yetiştirdikleri pirincin ticaretini yapmak için “panales” isimli bir banknot piyasaya sürmüştü. Venezüella’nın sosyalist devlet başkanı Nicolas Maduro da ABD ablukasını kırmak için, geçen ay “petro” isimli Bitcoin benzeri kripto para birimini piyasaya sürmüştü.
Venezüella’da ekonomik kriz artan bir şekilde devam ederken, devlet bu krizden çıkmanın yöntemlerini, şiddet politikaları ve yeni para birimlerini deneyerek aşmaya çalışıyor. Venezüella’nın farklı bölgelerinde farklı yöntemler geliştirmeye çalışan, çeteler ve devlet kıskacında kalan halk için; eşitlik, adalet ve özgürlük devlet propagandasından başka bir şey ifade etmiyor.
The post Venezüella’da Yeni Bir Para Birimi Daha! appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Sakarya’da Bitcoin “Hırsızlığı” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Sakarya’da bir dükkandan bitcoin ‘server’ları çalındı.
İş yerinden çalınan 2 bilgisayarın sanal para bitcoin sunucusu olarak kullanıldığı ve birinin değerinin 20 bin dolar olduğu ifade edildi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturma sonucu söz konusu iki kişi gözaltına alındı. İki kişi Sakarya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.
The post Sakarya’da Bitcoin “Hırsızlığı” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Sanal Da Olsa Para Paradır – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>“000000000019d6689c085ae165831e934ff763ae46a2a6c172b3f1b60a8ce26f”, yani “Maliye Bakanı Alistair Darling, bankalar için ikinci iflastan kurtarma paketini hazırlıyor”. Bu şifre, bitcoin veri tabanında bulunan ilk kaydı oluşturuyor. Yarattığı yeni para birimi için İngiltere’deki Sunday Times Gazetesi’nin 3 Ocak 2009 tarihli manşetini kullanan Satoshi Nakamoto lakaplı mühendisin aslında kim olduğu, bugün hala kesin olarak bilinmiyor. Ancak Satoshi’nin bugünkü değeri 20 milyar ABD dolarına yakın olan 1 milyon “bitcoin”e sahip olduğu hesaplanıyor.
İngiltere’de 2007’de başlayan finansal krizin ardından, adı zaten yolsuzluklara karışan İşçi Partili maliye bakanının, bankalara milyonlarca sterlin daha hibe etmesinden memnun olmadığı anlaşılan Satoshi, bitcoin’i duyurduğu makalesinde, kredi kartlarıyla zaten günlük yaşamda kullandığımız elektronik para için, banka gibi bir aracı gerektirmeyen, bireyden bireye aktarılabilen bir sistem olması gerektiğini anlatıyor ve bunun için gereken yazılım kodunu paylaşıyor. Blockchain denilen ve bugün bitcoin ve benzeri yüzlerce para biriminin temelini oluşturan bu teknoloji sayesinde, para transferi için sadece bankalar değil, herhangi bir aracı ihtiyacı ortadan kalkıyor.
Blockchain Teknolojisi
Para transferinde aracıyı ortadan kaldırmak için, bütün transferler, “A’dan B’ye 0.0001 bitcoin” gibi kayıtlarla, herkese açık bir veri tabanına kaydedilir. Bu kayıtta A ve B’nin kime ait olduğu bilinmez ve bu kaydı ancak A, kendi şifresini kullanarak yazabilir. A bu kaydı yazdıktan sonra, bu kaydı herkes görür ve kayıt değiştirilemez. A hesabında para kalmadıysa, bu sefer A’dan C’ye transfer yapmak mümkün değildir.
Bitcoin hesap numarası da bir merkezden alınmaz, sadece kendi belirlediğimiz bir şifreden ibarettir. Her işlem için yeni bir hesap numarası kullanılabilir.
Mevcut bitcoin sistemlerinde 10 dakikada bir yeni bir kayıt oluşturulur. Bu yüzden işlem kapasitesi saniyede 14 gibi çok düşük bir sayıdır ve örneğin bakkaldan ekmek almak için kullanılamaz. Ancak önümüzdeki yıllarda bunun değişeceği tahmin ediliyor.
Blockchain’in en önemli özelliği internet erişimi kısıtlanmadığı sürece durdurulamamasıdır. Veri tabanı tek bir merkezde değil, binlerce bilgisayar tarafından ortak yazılır. Bu kayıtları yazmak için bilgisayarda uzun süren şifreleme işlemleri yapılması gerekir. Bu işlemleri yapıp kaydı yazan bilgisayara ödül olarak birkaç kuruş verilir. Kayıt yazıldıktan sonra, onu değiştirmenin maliyeti, harcanan elektrik hesaba katıldığında ödülünden çok daha fazladır. Bu yüzden binlerce bilgisayar 10 dakika içinde yeni bir kayıt yaratmanın peşinde koşar. Bu bilgisayarlara madenci denir.
Bitcoin ilk ortaya çıktığında, herkes kendi bilgisayarında madencilik yapabiliyordu, şimdi onlar milyoner oldular. 10 dakikada bir veri tabanına kayıt yazmak için rekabete giren bilgisayarlar gittikçe güçlendi ve özel donanım kullanmaya başladılar. Bugün bitcoin madencisi olmak, bir bilgisayardan çok daha fazla yatırım gerektiriyor.
Ucuz elektriği sayesinde dünyanın en büyük bitcoin madenleri Çin’de bulunuyor. Dünyanın en büyük madencisi olan ve işlem gücünün %30’unu sağlayan şirket, Pekin merkezli “Bitmain”. Ancak Çin, kendi blockchain para birimi üzerinde çalışıyor ve Yen dönüşümü yapan siteleri kendi vatandaşlarına engelledi. Şirketin 23 milyon dolarlık elektrik ve diğer harcamalarına karşılık 77 milyon kar ettiği tahmin ediliyor. Dünyadaki bütün bitcoin madencilerinin 9 yılda yaptığı ciro, 2 milyar dolar değerinde.
Bitcoin ve Kirli İşler
Bitcoin’i ilk kullananlar arasında, para transferini devletten gizlemek isteyen mafya, silah kaçakçıları, uyuşturucu satıcıları da vardı. Karanlık işlerin pazarı Silk Road’da kullanılması ile birlikte bitcoin bunlarla birlikte anılmaya başladı. Bilgisayardaki dosyaları kurtarmak için fidye isteyen virüslerin mağdurları bir yılda 18 milyon dolarlık bitcoin ödediler.
Ancak ilk yıllarda sanıldığı gibi, bitcoin kullanıcıları tamamen gizli kalamıyor. 2015’te, Silk Road’un yaratıcısı Ross Ulbricht, çalıntı bitcoin’leri aklayan Tomáš Jiříkovský, saadet zinciri kuran Trendon Shavers, FBI tarafından yakalandı.
Bitcoin’in Değeri
Bugün neredeyse tüm para birimlerinde olduğu gibi, bitcoin’in değeri de, ona olan arz ve talep üzerinden hesaplanıyor. Değeri sürekli yükselen ve çoğu uzmanın balon olarak tanımladığı bitcoin, bir yandan CME gibi dev finans kuruluşları tarafından riskli ve yüksek getirili bir fon olarak satılıyor.
Çoğu devlet ve banka, bitcoin’e para olarak değil, altın ya da hisse senedi gibi bir yatırım aracı olarak bakıyor. Bu yüzden, örneğin ABD vergi kuruluşu IRS, kazançlar üzerinden vergi alacağını açıkladı ve alım satım sitelerinin en büyüklerinden biri olan Coinbase’den 10 bin hesabın bilgilerini mahkeme yoluyla aldı. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın açıklamalarına göre dijital paralar üzerine çalışması için bir grup oluşturuldu ve yakında TC devleti de buradan vergi toplayabilir.
Bitcoin Rüyası
İlk ortaya çıktığında bankalardan, hatta devlet kontrolünden kurtulacaklarını söyleyenlerin şimdi pek sesleri çıkmıyor. Elektronik para, ne takipten, ne vergiden, ne de sermayenin spekülasyonlarından kaçabiliyor. Belki de bankalardan kurtulmanın en iyi yolu parayı tamamen reddetmektir.
Özgür Oktay
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 42. sayısında yayınlanmıştır.
The post Sanal Da Olsa Para Paradır – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Röportaj: Radikal Kooperatiflerin Küresel Ağı- FAiR COOP appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>2006-2009 yılları arasında farklı bankalardan asla geri ödememek üzere yaklaşık yarım milyon Euro kredi çeken ve bu parayı toplumun tabandan örgütlenmesi için Katalonya’daki antikapitalist ve anarşist gruplara bağışlayan Enric Duran, tutsaklıktan kurtulduktan sonraki süre boyunca önceki süreçte kurulan Cooperativa Integral’i toplumsallaştırdı. Dünya çapında benzer kooperatifleri birbirine bağlamak ve dayanışma ile daha da güçlendirmek için kurulan Fair Coop ile ilgili olarak İstanbul’da bulunan Enric Duran’la bir röportaj gerçekleştirdik. 2012’de seninle röportaj yaptığımızda Cooperativa Integral (CIC) kurulalı henüz 2.5 yıl olmuştu. 2012’den beri CIC’de nasıl gelişmeler oldu? Enric Duran: CIC’in 2014’ten sonraki büyüme ve gelişme sürecinde ben sürgündeydim ve daha çok global ölçekte bu modelin yayılmasına odaklandım. O yüzden sadece uzaktan takip edebildim. Integral Kooperatifinin daha merkezsiz hareket etmesini sağlayacak bir bölünme süreci yaşadığını söyleyebiliriz. Hepsi birer öz-örgütlenme olan bu kolektiflerin merkezsiz, konfederatif bir yapı oluşturmaları kolay bir süreç değil. Kolektiflerin sayısı zamanla 700’e ulaştı ve sonra bu seviyede kaldı. Aynı zamanda, ortak işleri yürüten 50 kişilik bir grubu var. Ortak işlerin bütçesi ise konfederasyon meclisinde belirleniyor. Bunun dışında çoğu ekonomik olan bazı sorunlar yaşadığını söyleyebilirim. Bu tip sorunların, kapitalist bir toplumda alternatif bir şey yapmak istediğinizde karşınıza çıkması doğal. Bunun alternatif bir ekonomik model olduğunu söyleyebilir miyiz? Kolektifler temel olarak yatay örgütlü ve kendi karar alma mekanizmaları var. Ancak bu hala geliştirilmekte olan bir model. Örneğin üzerinde çalışılan karşılıklı bir sosyal sigorta projesi var. Bu, biri hastalandığında ya da yaşlandığında ihtiyaçlarını devletten değil kooperatiften sağlamak için geliştirilen bir proje. Bu hizmetler bu konuda uzmanlaşmış ve gönüllü olan insanların oluşturduğu kolektiflerle sağlanacak. Maddi gereksinimler için de bir bütçe ayrılmış durumda. Toplumsal bir dönüşüm sağlamak istiyoruz. Bu yüzden sadece enerjisi yüksek gençler için değil herkesin, hayatının her döneminde içinde olabileceği bir model olmalı. Bir yandan bu katı bir model değil. Örneğin Katalonya’da birçok alternatif okul var. Bu modelde, kolektifler zaten devletin denetiminde olmayan alternatif okullar ile kurdukları yerel ilişkiler ile toplumsal ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Bazı bölgelerde herkesin kullandığı binalar var. Olanlar da bölgeye göre farklı şekilde işliyor. Komün halinde yaşayanlar da var, aile olarak da. Bu alternatif ekonomik modelin politik hareketle ilişkisi nedir? Hareketin farklı dönemlerde farklı öncelikleri oluyor. Bazı dönemlerde mobilizasyon, çatışmalar ve isyanlar olurken, diğer dönemlerde mahalle seviyesinde ve yaşamsal projelere ve ideolojik ve politik söylemin oluşturulmasına katılabilir. CIC, devletin vergi, banka, para birimi gibi baskı araçlarına karşı itaatsizliği ve dayanışmayı örgütlüyor. Kolektifler bir yandan grevler ve toplumsal hareketlerle dayanışma gösterirken, diğer yandan politik bilgi paylaşımlarını sürdürüyorlar. Bunlar birbirini etkileyen süreçler. CIC deneyiminin ardından başlayan Fair Coop projesi ve Fair Coin’den bahsedebilir misin? CIC kolektifleri büyüdükçe, ekonomik problemlerin yanı sıra devletin baskılarına karşı direnişin riskleri artmaya başladı. Diğer muhalifler fonlama yoluyla bu baskılara maruz kalmadan rahatça hareket edebilirken radikal kolektifler hem kaynak bulmak, hem de yasal yaptırımlardan kaçınmak konularında zorlanıyorlar. Kolektiflerin büyüyebilmesi için, yasal olarak daha risksiz bir alan yaratmak gerekiyordu. Fair Coop, 2014’ten beri devletin vergi, para birimi, harçlar, bankalar gibi baskıcı yapılarına karşı kolektiflere direniş araçları sunuyor. Devlet yapılarının dışında ve cezalara maruz kalmadan öz-örgütlenmeler yaratabildiğimiz zaman, bunun politik etkisi daha yüksek oluyor. Fair Coop bunu, dünya çapında 25 ülkede bulunan örgütlenmeleri sayesinde yapıyor. Fair Coop’un her bölgede, birer açık doğrudan demokratik meclis olan, yerel birimleri var. Bu birimler, yerel kolektiflerin ekosistemdeki diğer kolektiflerle ilişkilerini sağlıyor ve yeni kolektiflerin oluşumuna destek oluyor. Fair Coin, Fair Coop’un parasal aracı. Fair Coin, BitCoin gibi dijital para birimleri ile aynı teknolojiyi kullanıyor. Devletler bu araçları kullanmasalar da kullanımını kabul etmiş durumdalar. Bu teknolojinin merkezsiz yapısı nedeniyle engellenmesi de o kadar değil zaten. Diğer dijital para birimlerinden farklı olarak Fair Coin, spekülasyona açık değil çünkü Fair Coop meclisi tarafından yönetiliyor ve yeni Fair Coin basılmadığı için değişim değerinin düşmeyeceği garantileniyor. Üstelik Fair Coin kullanımı yaygınlaştıkça değeri de artıyor. Tedavüldeki 53 milyon Fair Coin’in 10 milyonu Fair Coop’a ait. Bunun 1 milyonu sistemin geliştirilmesi için, kalanı ise para dengesini korumak için kullanılıyor. Fair Coin’i Bitcoin’e çevirirken bir ücret alınmıyor ancak Euro’ya çevirirken ufak bir ücret alınıyor. CIC’in büyüdükçe zayıflayan yapısının aksine Fair Coin sayesinde büyüdükçe güçlenen bir ekonomik sistem oluşturuluyor. CIC gibi doğrudan demokrasi ile işleyen Fair Coop ise, bu sistemin dünya çapında yayılmasını ve diğer diğer kolektiflerle kooperatif ilişkiler kurmasını sağlıyor. Ne büyüklükte bir ekonomiden bahsediyoruz? Başka hangi coğrafyalardan kooperatifler katılıyor? Fair Coop en başından, dünya çapında otonom, radikal kolektifleri ve kooperatif hareketlerin birbirlerine bağlandığı, dayanışmayla daha güçlü hale geldiği bir ekosistem olarak düşünüldü. Latin Amerika’dan Hindistan’a, Avrupa’dan Afrika’ya yayılan Fair Coop, radikal projelere devlet kontrolü dışında bir ekonomik hareket alanı sağlıyor. Fair Coop’un da katılımıyla 2017 yazında oluşturulan Bank of Commons ise devletlerin kontrolü olmadan Fair Coin kullanımını kolaylaştırmak için, online cüzdan, transfer, döviz alım satımı hizmetlerini sağlıyor. Fair Coin’ın ulaşılabilir olmasını sağlamak için ise Fair Coop’un yerel birimleri, aynı zamanda Fair Coin ile yerel para birimi arasında değişimi yapıyor. Devlet sınırlarını aşmak ve vergi baskısından kurtulmak için ise bütün işlemler, yerel kooperatiflerin üzerinden fatura kesebileceği Freedom Coop üzerinden yapılıyor. Böylece kooperatifler, kolektifler ve bireylerin, tedarik ve dağıtımlarında kullanabilecekleri yasal bir kimlikleri oluyor. Bu oluşumlara yenilerini eklemeyi sürdürüyoruz. Örneğin bireylerin seyahat planlarını sisteme girip, merkezi olmayan bir dağıtım ağını işletmeleri konusunda çalışıyoruz. Şimdiye kadar hangi engellerle karşılaştınız? Devletlerin herhangi bir baskısıyla karşılaştınız mı? Fair Coop şimdiye kadar devletler tarafından bir baskıyla karşılaşmadı. Ancak katılımcıları olan kolektif hareketler üzerindeki baskılar gittikçe artıyor. Örneğin Katalonya’daki bağımsızlık yanlısı hareketler de bu ağın parçası ve devlet bunların üzerine gittikçe ekonomik kaynakları olan Fair Coop’un üzerine de gidecektir. Ancak Fair Coin’in merkezsiz yapısı devletin baskılarına karşı güçlü bir direniş imkanı sağlıyor. Bu röportaj Meydan Gazetesi’nin 41.sayısında yayınlanmıştır. The post Röportaj: Radikal Kooperatiflerin Küresel Ağı- FAiR COOP appeared first on Meydan Gazetesi.