The post Eylemde Anarşi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Anarşistlerin Brest-Litovsk Protestoları
Bolşevik hükümetin 1918 yılında Alman devletiyle imzaladığı Brest-Litovsk Anlaşması’na, dönemin birçok devrimci örgütlenmesi tepki gösteriyordu. Anarşistler de anlaşmayı protesto eden taraftaydı. Kurdukları yeraltı örgütleriyle özellikle Ukrayna ve çevresinde Beyaz Orduya, Kızıl Orduya ve Almanlara karşı savaşıyor; köylerde ayaklanmalar örgütlüyorlardı. Moskova’da ise işçiler arasında anarşizm propagandası yaparak devrimi büyütüyorlardı. Ancak özyönetimle işleyen özgür komünleri kendi merkeziyetçi iktidarına bir tehdit olarak gören Bolşevik hükümet, Rusya’da çalışma yürüten 40 anarşist devrimciyi katletti. 500 yoldaş ise eli kanlı Çeka örgütü tarafından gerçekleşen dernek/büro baskınları ve gözaltılar sırasında yaralandı. Bundan sonra ise yoldaşların “Üçüncü Devrim” diye adlandırdığı ayaklanmalar süreci başlayacaktı.
Amerika’da Savaş Karşıtı Hareket ve Zorunlu Askerliğe Karşı Birlik
9 Mayıs 1916 yılında kurulan Zorunlu Askerliğe Karşı Birlik, ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na katılması ve bütün erkekleri askere çağırmasıyla birlikte askere gitmeyi vicdanen reddedenlerin sesi olmuş; “Ellerinde bulunan her türlü araçla zorunlu askerliğe karşı koyacağını” ilan etmişti. Onbinlerce anti-militaristin bir araya geldiği ve savaşa karşı yaşamı haykırdığı eylemler, kısa zamanda devletin kontrol etmekte zorlandığı büyük bir savaş karşıtı harekete dönüştü. Zorunlu Askerliğe Karşı Birlik’in bir toplantısında yaklaşık 35.000 kişilik bir insan grubunu bir araya getirmesinin ardından birliğin kurucuları Alexander Berkman ve Emma Goldman “Seçici Taslak Yasası’nı” ihlal ettikleri gerekçesiyle tutuklandılar ve sürgüne gönderilmek üzere tutsak edildiler.
Kara Bayrağın Dalgalandığı İlk Eylem
1883 yılında Louise Michel, Joseph Tortelier ve Émile Pouget’in örgütlendiği işsizlerle gerçekleştirdiği eylem sonrası Komün’ün yaratımında önemli paya sahip bu yoldaşlar, halihazırda dozunu artırmış devlet şiddetinin birincil muhattabı haline geldiler. Eylem kara bayrağın kullanıldığı ilk eylem olarak tarihe geçti. Eylemden birkaç hafta sonra tutuklanan Louise Michel, 3 yıl hücre hapsine mahkum edildi. Özgürlüğüne kavuştuğu 1886 yılı, Kropotkin’in de cezasının sona erdiği yıla tekabül ediyordu. Louise Michel’in etkileyici ajitasyonlarıyla ezilen halkları patronlarla kavgaya çağırmaya devam ettiği için özgürlüğü çok uzun sürmeyecekti.
1918 yılında Brezilya’nın Rio de Janerio kenti ülkedeki işçi hareketinin en önemli olaylarından birine şahit olacaktı. 1917’den itibaren özellikle Sao Paolo ve Rio de Janerio kentlerinde örgütlenen işçiler, genç bir ayakkabıcı olan Antonio Martinez’in polis kurşunuyla katledilmesi sonucu bir isyan başlattılar.
São Paulo’da başlayan isyanda dört gün boyunca sokak çatışmaları yaşandı. Bu eylemlerde devletin kolluk güçlerinin saldırısı sonucu çok sayıda işçi yaşamını yitirirken birçok militan da gerçekleştirilen operasyonlarda tutsak edildi.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.
The post Eylemde Anarşi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Kronştad’da Bolşeviklerin Planları Ters Tepmişti – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Bir yerde iktidar savaşı varsa, orada birçok değişim gerçekleşebilir. Orduların isimleri değişir, polis birimleri değişir, yargılama düzeni değişir, ekonomi değişir, gazeteler değişir, bayraklar değişir, marşlar değişir, üniformalar, büstler, posterler değişir… Değişmeyen tek şey ise iktidar anlayışının kendisi olur.
Her ne sebeple her ne düşünceyle yıkılsa da iktidar, sen iktidarı amaçlarsan, onu yıkabildiğin için ondan daha beterini yaratırsın. Sana karşı olanı yok etmek, susturmak istersin. Ama ne yaparsan yap ters teper!
1917 öncesinde başlayan halk isyanları ve işçi sınıfının öfke seli, Rus halklarını toplumsal bir devrime götürmüştü. Ekim ayında ise iktidar planları olan Bolşevik Parti, kendisini işçi sınıfı partisi ilan edip “proletarya diktatörlüğü” getireceğim diyerek iktidarı ele geçirmişti. Fakat kısa bir süre zarfında işçi sınıfı üzerindeki bir parti diktatörlüğüne dönüşmüştü.
Lenin, 1918’de “Bir aşçıya bile devleti yönetmesini öğreteceğiz” derken, 1921’de ise “İşçi devleti yönetebilir mi? Pratik adamlar bilir ki bu bir masaldır” şeklindeki ifadesi, Bolşeviklerin izin vererek çıkarttığı tek gazetede belgelenmişti.
Parti’nin günlük ihtiyaçlardan çalışma saatlerine kadar aldığı kararların ve “demir disiplin” adı altında bu kararların halka zorla uygulatılması, zaman zaman eylemlerle ve isyanlarla karşılık buluyordu. Ne var ki hiçbir siyasi politik gazetenin çıkmasına izin vermeyen Bolşevik Parti, kendi yayın organlarında bu durumları sansürlüyordu. Ama özgürlük vaatleriyle gelenlerin nasıl dönüşüm geçirerek Çarlık Rusyası’ndan daha otoriter bir hale geldiği, herkes tarafından görülmeye başlamıştı.
Kronştad kasabası Rus devriminin ilk kıvılcımı, devrimin ilk efsanevi denizci ayaklanmasının başladığı kasabadır. Özgürlük ve adalet sloganlarıyla yelkenlerini açan Kronştad denizcilerinin ilk talepleri arasında, tayfaların rütbelerinin kaldırılması yer etmişti. Bunun peşi sıra, Kronştadlı denizciler, kendi kararlarını kendilerinin vermek istediğini ve çalışma koşullarını da kendilerinin belirlemek istediğini Bolşevik Parti’ye bildirince, bu öz-yönetim deneyimi Kızıl Ordu ile bastırılmak istenmişti. Ardındansa Kronştad, partinin yayın organında karşı-devrimci, asi, hain olarak yaftalanmıştı.
8 Mart günü, Kızılordu Troçki’nin emriyle, Kronştad’daki öz-yönetimi bitirmek ve katliamlarla Bolşevik Parti diktatörlüğünü kabul ettirmek üzere harekete geçti. İlk saldırıda 2. ve 3. Kızıl Ordu taburları Kronştad’a saldırmayı reddetseler de, parti tarafından zorla saldırıya geçirilmişlerdi. Fakat kar fırtınasında kaybolan taburlardan sadece tabur siyasi komiseri ve 3-4 askeri geri dönmüş, diğerleri Kronştadlıların saflarına geçmişti. Bu hezimetin ardından, 12 Mart günü, 27. Omsk Tümeni Kronştad’a saldırmak üzere bölgeye getirildi. Çarlık Rusyası’na karşı büyük zaferler kazanan bu tümene güveniliyordu. Fakat Orşan Alayı da Kronştad’a karşı savaşmayı reddetti. Ertesi gün tümendeki diğer iki alay da alacakları tutum için toplantı yaptılar. Tümendeki hiçbir asker, sınıf kardeşlerine kurşun sıkmayı istemiyordu. Bolşevik Parti “Devrimci Divan-ı Harp”ı kurdu. Tümeni silahsızlandırdı. Parti üyelerine seferberlik ilan edildi, hepsi Kronştad’a saldırmak istemeyen Kızıl Ordu üyelerine propaganda yapmak ve baş karakterleri ihbar etmek üzere taburlara yollandı.
Bolşevik Parti’nin kurduğu “Devrimci Divan-ı Harp”lerde Kızıl ordu askerleri gece gündüz yargılanarak cezalandırılıyor, bu bilgiler de tümenlere yayılıyordu. Ama buna rağmen ilerlemeyi reddeden Kızıl Ordu birlikleri ortaya çıkmaya devam ediyordu. “Devrimci Divan-ı Harp”ın parti emirlerini uygulamayan Kızıl Ordu askerini katlemeye başlaması ters teptiği gibi, 561. Piyade Alayı da ilerlemeyi reddetmiş, emirleri uygulamamıştı.
Hatta Bolşevik Parti’nin çıkardığı İzvestia gazetesi birliklerde okunmuyor, Kronştad halkının çıkardığı Kronştad İzvestia’sı birliklerde okunuyordu.
Kızıl Ordu ve Bolşevik Parti, Kronştad’ı bitiremiyordu ve bu yüzden de çareyi Kronştad’ın çok uzaklarından, onları tanımayan insanları getirerek, Kronştadlılara karşı savaştırmakta buldu. Kırgız ve Başkır topraklarından trenlerle Petrograd’a getirilenler, Kronştad’a yapılan saldırılarda ön saflara alındı.
The post Kronştad’da Bolşeviklerin Planları Ters Tepmişti – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>