Çete – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sun, 10 Nov 2019 14:13:46 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 SMO İçinde Yer Alan IŞİD’lilerin Listesi Yayınlandı https://meydan1.org/2019/11/10/smo-icinde-yer-alan-isidlilerin-listesi-yayinlandi/ https://meydan1.org/2019/11/10/smo-icinde-yer-alan-isidlilerin-listesi-yayinlandi/#respond Sun, 10 Nov 2019 14:13:46 +0000 https://test.meydan.org/2019/11/10/smo-icinde-yer-alan-isidlilerin-listesi-yayinlandi/ Listede ABD’li doktor Kassig’in kafasını kestiği söylenen El Qişhim ve Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’i katlettiği belirtilen El Ensari de bulunuyor. TC’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik ‘Suriye Milli Ordusu’ (SMO) adı altında toplanan cihatçı gruplar ile başlattığı askeri harekatta yer alan IŞİD üyelerinin isim listesine ulaşıldı. Bölgeden haber yapan ANHA, Suriye Milli Ordusu (SMO) üniformalı […]

The post SMO İçinde Yer Alan IŞİD’lilerin Listesi Yayınlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Listede ABD’li doktor Kassig’in kafasını kestiği söylenen El Qişhim ve Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’i katlettiği belirtilen El Ensari de bulunuyor.


TC’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik ‘Suriye Milli Ordusu’ (SMO) adı altında toplanan cihatçı gruplar ile başlattığı askeri harekatta yer alan IŞİD üyelerinin isim listesine ulaşıldı.

Bölgeden haber yapan ANHA, Suriye Milli Ordusu (SMO) üniformalı 76 IŞİD’linin isimleri, özgeçmişleri ve şuan neler yaptıkları gibi detaylı bilgileri paylaştı.

Tayyip Erdoğan “Suriye Milli Ordusu” için “Şanlı diriliş mücahitleri”, Hulusi Akar ise “O bölgenin çocukları” sözlerini kullanmıştı.

SMO içinde yer aldığı belirtilen IŞİD’lilerin listesi:

1 – Basil Mihemmed Elelî: Kod adı Telha

Humus doğumlu. 23 yaşında. 2013’te IŞİD’e katıldı. 2017’de ise Halep’te Türk devleti destekli El Hamza Tümeni’ne geçti. Şimdi Suluk’ta.

2 – Basil Xesan El Esûra: Kod adı Ebû Ûsame El Şamî

1993 Şam doğumlu. 2012’de Guta’da El Nusra’ya katıldı. 2014’te Siwede’ye geçerek burada IŞİD’e katıldı. 2016’da IŞİD adına Emin Xarici Taburu’nu kurdu ve emiri oldu. 2017’de Türkiye’ye geçti. El Hamza Tümeni ile birlikte Afrin operasyonuna katıldı.  Şimdi Gire Spi’de Türk devleti ile birlikte.

3 – Beşar Simîd: Kod adı Ebû İslam El Qelemûnî

1994 Şam doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. Şam, Temdur ve Tenef’te savaştı. 2017’de İdlib oradan da Ebû Eymen El Iraqi ile birlikte Türkiye’ye geçti. Türkiye destekli Ahrar al-Sharqiya grubunda tabur komutanı olarak Afrin operasyonuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

4 – Beşîr El Emûrî: Kod adı Ebû Ehmed El Tedmûrî

1990 doğumlu. 2014’ta Humus’ta IŞİD’e katıldı. 2017’de Ezaz’a geçti. Türk devletinin kurduğu Sultan Murat Tugayı ile birlikte Afrin operasyonuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

5 – Abdullah Ehmed Elebdelah   

1991 Humus doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı, örgütün istihbarat çalışmasında yer aldı. Tenef’ta Uluslararası Koalisyona ait havaalanına saldırı düzenledi. Gûta’ya kaçtı. Bir çok hırsızlık ve yağmaya karıştı. 2016’ta Türkiye’nin kontrol ettiği alanlara geçerek El Hamza Tümeni’ne katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

6 – Abdullah El Şimerî: Kod adı Ebû Telha El Şimerî

20 yaşında, Suriye’nin Temdur kentine bağlı El Soxna köyünde doğdu. 2015’te Derezor’da IŞİD’e katıldı. 2018’de Halep’e geçerek Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

7 – Ebdelah Elzirêr: Kod adı Ebû Cehfer

1991 Humus doğumlu. 2012’de El Nusra’ya katıldı. 2014’te Şam’da IŞİD’e geçti. Şam, Halep ve Elbitir’de savaştı. 2017’de Türkiye’ye geçti ve burada askeri eğitim aldı. Liwa El İslam grubunu kurdu. Bu grupla birlikte Afrin operasyonuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

8 – Abdullah Mihemed Eliwêd: Kod adı Ebû Seyîf Elhelebî

1989’da Halep’te doğdu. 2015’te IŞİD’e katıldı. 2016’da tiviter hesabından Tebqa’da doçka kullanırken fotoğraflarını yayınladı. 2017’de İdlib’e oradan da Türkiye’ye geçti. Türkiye denetiminde El Hamza Tümeni’nde askeri eğitim aldı. Şimdi Gire Spi’de.

9 – Abdullah Mihemed El-İnizî: Kod adı Ebû Mihemed El Cezrawî

Suudi Arabistan’ın Riyat kenti doğumlu, 27 yaşında. 2015’te Türkiye üzerinden IŞİD’e katıldı. Rakka ve Humus’ta savaştı. Ûsûd El-Ednanî Taburu ile birlikte Minbic’te savaştı. 2018’de Ezaz’a geçti. Daha sonra Ahrar al-Sharqiya’ ye katıldı. Şimdi Gire Spi’te.

10 – Ebdilrehman Mihêmid: Kod adı Qesûre El Dêrî

1992 Derazor doğumlu. 2012’de Derazor’da El Nusra’ya katıldı. Derazor, Dera ve Hama’da savaştı. 2015’de Hama’da El Nusra emiri olarak savaşırken fotoğraflarını sosyal medyada yayınladı. 2016’da Ahrar al-Sharqiya’ye geçti. Şimdi Gire Spi’de.

11 – Kod adı Ebû Fêsel El Nihêmî

1990 Temdur doğumlu. 2014’te Humus’ta IŞİD’e katıldı. IŞİD’in ağır silahlarını kullanıyordu ve askeri eğitim veriyordu. İdlib’e geçti ve Feyleq El Şam ile birlikte savaştı. Buradan 20 kişi ile birlikte ayrılıp Sultan Murat Tugayı’na katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

12 – Kod adı Ebû Omer El Hatim

32 yaşında, Rekka’nın Kesrat Cimha mıntıkasında doğdu. 2015’te IŞİD’e katıldı. 2017’de Halep üzerinden Ezaz’a geçti. Şimdi Serêkaniyê’de.

13 – Ebû Silêman El Minbicî

34 yaşında Minbic doğumlu. 2015’te Rakka’dan IŞİD’e katıldı. 2017’de Ezaz’a geçerek, Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

14 – Kod adı Ebu Wefa El Tunisî   

35 yaşında, Tunus doğumlu. Türkiye üzerinden 2014’te IŞİD’e katıldı. IŞİD’in Rakka’da Şer-i emiriydi. Daha sonra aynı görevle Derazor’a gönderildi. Askeri eğitimler verdi. 2017’de Ezaz’a geçti ve Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Gruba Ebu Wefa kod adıyla eğitim verdi. Şimdi Serekaniye’de.

15 – Edehem Feteh El Şikerçî

1999 Derazor doğumlu. 2013’te Derazor’dan IŞİD’e katıldı. Soxne, Temdur ve Derazor’da savaştı. 2017’de Bab ve Ezaz’a geçti. Halep’te savaştı. Şimdi Serekaniye’de.

16 – Ehmed El-Elî El-Casim El-Omer: Kod adı Ebu İselam El-Şami  

28 yaşında Suriye’nin El Kesrat kasabası doğumlu. 2015’de Rakka’da IŞİD’e katıldı. Ağır silah kullanıyordu, 2017’de El Rai’ye geçerek Ahrar al-Sharqiya’ya katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

17 – Ehmed Elhamid: Kod adı Ebû Furat Elhimsî

1994 Suriye’nin Temdur kenti doğumlu. 2015’de IŞİD’e katıldı. IŞİD’in mayıncısıydı. 2017’de Ezaz’a geçti ve El Hamza Tümeni’nde yer aldı.

18 -Ehmed Xalid El-Rehmûn: Kod adı Ebû Mariya El-Ensarî

1993 Şam doğumlu. 2013’te Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) katıldı. Eğit-donat programı çerçevesinde ABD-Türkiye denetiminde silah eğitimi gördü. 2014’te ÖSO’dan ayrılıp IŞİD’e katıldı. 2016’da İdlib’e geçerek, El Hamzat Tümeni’ne  girdi. Mistefa El-Lobnanî’den silah eğitim aldı. Şimdi Gire Spi’de.

19 – Elî Hesen Taha: Kod adı Ebû Dewle Harûn

27 yaşında Derazor’un Miwezfîn mahallesinde doğdu. 2015’te Şedade’de IŞİD’e katıldı. IŞİD’in havancısıydı. 2017’de Ezaz’a geçerek, Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

20 – Erwa Eshed Eldihêfis: Kod adı Ebû Semîr Elhimsî

Humus’a bağlı Elxinêfis köyünde doğdu. 2014’te IŞİD’e katıldı. Humus, Siweda ve Tanaf’ta savaştı. 2017’de Türkiye’ye geçti. Sultan Murat Tugayı’nda Türkiye adına Bab’da savaştı. Daha sonra Ahrar al-Sharqiya grubuna geçti. Şimdi Serekaniye’de.

21 – Fayiz Elebid Elkerîm: Kod adı Ebû Fatime Elreqawî

23 yaşında Rakka doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. IŞİD’te cephaneciydi. 2018’de El Hamza Tümeni ile birlikte Afrin operasyonuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

22 – Fedî Qoseyî Sultan: Kod adı Ebû Tirab Elşamî

23 yaşında Şam doğumlu. 2015’te IŞİD’e katıldı. Rakka, Humus ve Derazor’da savaştı. 2017’de Halep üzerinden Ezaz’a geçti ve Ahrar al-Sharqiya’ye katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

23 – Fehid Selûm El-İdlibî: Kod adı Ebû Elî Hewaciz.

27 yaşında İdbil doğumlu. Rakka’da 2014’te IŞİD’e katıldı. 2017’de Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

24 – Fehid Xelef El-Elî El-Seyid: Kod adı Seyîf El-İslam

1998 Gire Spi doğumlu. 2015’te Rakka IŞİD’e katıldı. Rakka ve Derazor’da savaştı. 2017’de Ezaz’a geçerek El Hamza Tümeni’ne katıldı. Şimdi bu grupla birlikte Serekaniye’de.

25 – Fehid Xelef Nercis: Kod adı Ebu Xewle Mudadat

23 yaşında Derazor doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. Rakka ve Derazor’da savaştı. 2017’de Halep’e geçerek Ahrar al-Sharqiya’ye katıldı. Türkiye’nin operasyonuna Gire Spi’de katıldı. Şimdi Suluk’da.

26 – Ferec Ehmed Elseyîd: Kod adı Ebû Ebas Elêraqî

Derazor doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. Derazor ve Rakka’da savaştı. 2017’de Halep’e geçerek, Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

27 – Hemîd Elwan Elhesin: Kod adı Ebû Selha Tew

23 yaşında Derazor doğumlu. 2014’te Haseke’den IŞİD’e katıldı. Füze kullanmayı biliyor. 2017’de Ezaz’a geçerek, Ahrar al-Sharqiy’ya katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

28 – Hesen Xelîf El-Omer: Kod adı: Ebû Omer El-Farûq.

19 yaşında Rakka doğumlu. 2017’de Halep’e geçerek, Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

29 – Hesen Xilêf Elhesûnî: Kod adı Ebû Ebdelah Xerîte

37 yaşında Derazor doğumlu. 2015’te Derazor’da IŞİD’e katıldı. 2017’de El Ria’ya geçerek, önce Ahrar al-Sharqiya ardından ise El Hamza Tümeni’nde yer aldı. Şimdi Gire Spi’de.

30 – Husam El-İdlibî: Kod adı Ebû Mihemed Elemnî

37 yaşında İdlib doğumlu. 2014’de Rakka’da IŞİD’e katıldı. 2017’de Ezaz’a geçti. Şimdi Ahrar al-Sharqiya grubu ile birlikte Gire Spi’de.

31- Huzeyîfa Sehid: Kod adı Ebu Zêd

Rakka’nın Kesra Cumha ilçesi doğumlu. 2015’te IŞİD’e katıldı. 2017’de Rakka’nın Hezima ilçesinden Ezaz’a geçti ve Sultan Murad Tugay’ına katıldı. Şimdi Ahrar El Şarqiya grubuyla birlikte Gire Spi’de.

32- Macid El Xalid (Hec Macid): Kod adı Heci Ebu Omer El Ensari

1983 Humus doğumlu. Suriye iç savaşının başlarında Liwa El Heq grubu içerisinde Hama’nın El Igerbat ilçesindeydi. 2014 yılında Hama’da IŞİD’e katıldı. Hama vilayetinin askeri emiriydi. Oradan İdlib’e gitti. İdlib’de El Hamza Tümeni sorumlusu oldu. Şimdi Serekaniye’de.

33- Mesna Xelîl El Hesen: Kod adı Ebu Aîşe El Tibnî

25 yaşında, ana adı Xedîca. 2013’te Derazor’un El Tibnî ilçesinde IŞİD’e katıldı ve Derazor’daki cephelerde yer aldı. 2017’ye kadar Suxna ilçesinde bir askeri grubun sorumlusuydu. Halep’e bağlı Rai’ye kaçtı ve Usud El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

34-Mihemed Asim El Sebra: Kod adı Ebu El Hari El Ensari

1996 doğumlu. 2014’te Humus kırsalında IŞİD’e katıldı. Şam’da Ebu Mihemed adlı emire bağlı olarak teknik alanında çalışıyordu. 2017’nin başlarında ABD’nin Tenef üssü bölgesinde ÖSO’ya katıldı ve Amerikalı askerlerden eğitim aldı. Ardından Ezaz’a görevlendirildi ve 3 ay sonra El Hamza Tümeni’ne katıldı. Afrin operasyonunda yer aldı, şimdi de Gire Spi’de.

35-Mihemed Besam Misto

1995’te İdlib doğumlu. 2015’te İdlib’in Cisur Şiğur bölgesinde El Nusra’ya katıldı. 2017’de El Hamza Tümeni’ne katıldı ve şimdi El Hamza Tümeni’yle birlikte Siluk’te bulunuyor.

36- Mihemed Ehmed Siwês: Kod adı Ebu Ehmed El Humusî

1995 Humus doğumlu. 2015’te Şam’da IŞİD’e katıldı. Bitir-Tenef ve Tedmur saldırılarında yer aldı. Ardından Ahrar El Şarqiya’ya katıldı ve Türkiye’den askeri eğitim aldı. Afrin operasyonunda yer aldı. Şimdi Gire Spi’de.

37- Mihemed Elbedireh: Kod adı Ebu Cilêbib

1994 Humus doğumlu. 2015’te Humus’da IŞİD’e katıldı ve Şehar-Teyfur ve Cezra saldırılarında yer aldı. 2017’de Beşair adlı dış güvenlik birimi yoluyla Ezaz’a gitti. 2018’de El Hamza Tümeni’ne katıldı. Şimdi Serekaniye’de.

38- Mihemed El Hemdan: Kod adı Decane El Iraqî

1980 Irak doğumlı. 2003’te Suriye’ye geçerek Humus’a yerleşti. IŞİD’in kurucularından. Sehra vilayetinde askeri emirdi ve Humus, Şam, Hama’daki çatışmalarda yer aldı. 2017’de Hama’dan İdlib’e geçti ve Sultan Murat’a bağlı Siqûr Elbadiyê Taburu’nu kurdu. Şimdi Gire Spi’de.

39-Mihemed Enes El-Êbêd: Kod adı Enes Elherbî

1995 Humus doğumlu. 2015’te Humus’ta IŞİD’e katıldı ve Tedmur, Tenef bölgesi, Heqil Elşahir saldırılarında yer aldı. 2016’da Emin Xaricî’de (dış güvenlik) görevlendirildi. Ardından Sultan Murat Tugayı’na katıldı. Sonra Ahrar El Şarqiya grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

40- Mihemed Omer El Berxeş: Kod adı Ebu Xalid Eyaş

23 yaşında, Derazor’un Eyaş ilçesi doğumlu. 2014’te Derazor’un El Tibnî ilçesinde IŞİD’e katıldı ve ağır silahlardan sorumluydu. Minbic’e gitti, 2016’da Ezaz’a kaçtı. Ahrar El Şarqiya’ya katıldı ve şimdi bu grupla birlikte Gire Spi’de.

41 – Mihemed Mihêdîn El-Erendes: Kod adı Ebu El Rîm

Humus doğumlu. 2013’te ÖSO’ya katıldı ve Ürdün’de ABD’lilerden eğitim aldı. 2014’te ABD’lilerden silah çalarak kaçtı ve IŞİD’e katıldı. Şam’da emir oldu. 2016’da dış güvenlik olarak görevlendirildi. İdlib’e giderek Türklerden eğitim aldı ve El Hamza Tümeni’ne katıldı. Bu grupla birlikte Afrin ve Til Rifat saldırılarına katıldı, şimdi Gire Spi’de ve mayınlamadan sorumlu. Mihemed Mihêdîn El Erendes’in IŞİD’de yer aldığını gösteren fotoğrafı ve Sultan Murat Tugayı üyeleriyle birlikte olan fotoğrafı var.

42 – Mihemed Xidir Elelwanî: Kod adı Ebu İslam El Ensari

Derazor doğumlu, 35 yaşında. Ana adı Sûhad. 2013’te Derazor’un El Cedîd Igêdat ilçesinde IŞİD’e katıldı, Derazor’da cephane sorumlusu emir olarak görevlendirildi. Burada bir yıl kaldı ve ardından Rakka’ya geçerek Kesret Cimha ilçesinde aynı görevi sürdürdü. 2017’de Halep’in El Rai ilçesine kaçtı ve Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Bu grupla birlikte Serêkaniyê’ye saldırılarda yer aldı.

43 – Mihya El Hemdûş: Kod adı Ebû Nûr

Halep doğumlu, 25 yaşında. Ana adı Nûriya. 2014’te Tabka Havaalanı’nda IŞİD’e katıldı ve İdlib’de Kiwêris askeri hava üssüne saldırılarda yer aldı. 2017’de Ezaz’ kaçtı, Ahrar El Şam grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

44 – Mistefa Mihemed El Cayir: Kod adı Ebû Yasir El Şamî

Halep’in Sifîra bölgesi doğumlu, ana adı Seher. 2014’te Rakka’da IŞİD’e katıldı. Derazor’un El Xêr bölgesine görevlendirildi, burada bir yıl kaldı. Ardından Rakka’ya gönderildi ve Humus vilayeti sorumlusu oldu. 2017’de El Rai’ye kaçtı ve Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

45- Mûnîr Xelîl

1997 Şam doğumlu. 2015’te IŞİD’e katıldı. Şam, Teyfur hava üssü, Guta saldırılarında yer aldı. Hama’ya gönderildi ve burada grubuyla birlikte çembere girmesinin ardından İdlib’e çekildi. İdlib’de El Hemzat grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

46 – Musa Hemed El Musa: Kod adı Ebû Ferec Bekesiye

Derazor’un Eyaş ilçesi doğumlu, 27 yaşında. Ana adı Fuziya. 2014’te Derazor’un El Tibnî ilçesinde IŞİD’e katıldı. 2016’da El Rai’ye kaçtı ve Ahrar El Şarqiya grubuna katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

47 – Musa Hesen: Kod adı Ebû Ayîşe

Derazor’un Eyaş ilçesi doğumlu, 27 yaşında. Ana adı Fitêm. 2014’te Derazor’un Tibnî ilçesinde IŞİD’e katıldı. 23 MT türü ağır silahların sorumlusu oldu. 40 IŞİD üyesi ile birlikte kaçarak El Rai’ye gitti. Burada Ahrar El Şarqiya grubuna katıldı ve askeri yönetimde yer aldı. Şimdi Serekaniyê’de.

48- Mûsa Mihemed El Niklawî: Kod adı Fatme El Qenas

35 yaşında, Derazor’un El Teyane ilçesi doğumlu. 2014’te Hesekê’nin Şedadê ilçesinde IŞİD’e katıldı. Rakka’da Tilbêha saldırılarında yer aldı. 2017’de El Rai’ye kaçtı ve Ahrar El Şarqiya grubunda suikastçi olarak yer aldı. Şimdi Gire Spi’de.

49 – Qeyîs Mihemed El Şêx: Kod adı Ebû Mihemed El Tebqawî.

1995 Tabka doğumlu, El Nasir Aşireti mensubu. Ana adı Xaliye El Şêx. 2013’te El Nusra’ya katıldı, Ebû Îsa El Cebha adlı emirin komutasında bulundu. 2013’te Serêkaniyê’ye saldırılarda yer aldı, Til Helef köyünde karnından yaralandı. 2016’da Hama’ya gönderildi, oradan İdlib’e geçerek Ebu Mihemed adlı Şerhiyê emirinin güvenliği oldu. 2017’de Ahrar El Şam grubuna katıldı. Afrin’e saldırılarda yer aldı. Şimdi Girê Spî’de.

50 – Qûseyî Sehîd Elezîz: Kod adı Ebû Sehîd El Humsî

1991 Humus’un Xinêfis ilçesi doğumlu. ÖSO’ya bağlı Lîwa Elheq içerisinde Ebû Ayid adlı emirin komutasında yer aldı. 2014’te IŞİD’e katıldı ve Şam, Humus, Hama’daki çatışmalarda yer aldı. 2017’de Türk yetkililer aracılığıyla bir grup IŞİD üyesiyle Tedmur’dan İdlib’e geçti. Türkler tarafından askeri eğitim gördü ve Bab’a geçti. Afrin saldırılarına katıldı. El Hamza Tümeni ile Tedmur çölündeki DAİŞ üyeleri arasında ilişkileri sağlayarak Cerablus’a geçişleri sağladı ve kendi taburunu oluşturdu. Taburunda yer alan 150 kişi Serêkaniyê’de Şerdan ve Elaliye arasında kalıyor. Qûseyî şimdi Elaliye’de.

51- Rehed Hisên Elwekah: Kod adı Ebû Basil Elşamî

22 yaşında, Derazor’un Tibnî ilçesi doğumlu. Ana adı Fitêm. 2015’te IŞİD’e katıldı, Rakka’da Xîlafet ordusunda görevlendirildi. Ardından Humus’a gönderildi, Tedmur’a saldırılarda yer aldı. 2017’de Rai’ye kaçtı ve burada Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

52- Rehid Îsa El Berxeş: Kod adı Ebû Zêneb

34 yaşında, Derazor’un Eyaş ilçesi doğumlu. 2013 yılında Derazor’un El Tibnî ilçesinde IŞİD’e katıldı. Birçok sivil ölümünden sorumlu. Kobanê’ye saldırılara yer aldı. 2017’de El Rai’ye kaçtı. Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

53- Rıdvan El Humusi: Kod adı Ebûlharis

28 yaşında, Derazor’un Elbukemal ilçesi doğumlu. 2013’te IŞİD’e katıldı. Hisbê emiri oldu, ardından Humus’a gönderildi. 7 ay Humus’ta kaldı, Rakka’ya dönerek Zekat emiri oldu. Ezaz’a kaçtı, 2017’de Sultan Murat Tugayı’na katıldı. Şimdi Serêkaniyê’de ve şeri eğitim veriyor.

54 – Rıfat İbrahim Elikil: Kod adı Ebu Rebih El Ensari

1990, Şam doğumlu. 2014’te Humus’ta Riyad El Salihin Taburu’na katıldı, ağır silahlardan sorumluydu. İdlib’e gitti ve El Hamza Tümeni’ne katıldı. 2018’de Afrin ve Til Rifat saldırılarına katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

55 – Salim Turki El Enteri: Kod adı Ebu Sedam El Ensari

Tedmur doğumlu, El Emur aşireti mensubu. 2014’te Badiya’da IŞİD’e katıldı. Badiya’da askeri emir olarak görev aldı ve Tedmur, Tenef saldırılarına katıldı. 2017’de Ahrar El Şarqiya grubuna katıldı, Afrin ve Til Rifat saldırılarına katıldı.

Şimdi Liwa 123 Ûle grubuyla Serekaniye’de. Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’in katledildiği görüntülerde yer alıyor.

56 – Samir Elî El Rawî: Kod adı Ebulharis El Iraqi

23 yaşında, Irak’ın Reqa kenti doğumlu. 2013’te IŞİD’e katıldı. Suriye’nin Rakka kentine geçti. Rakka’nın Kesrat köyünde patlayıcı yapımı eğitiminden sorumluydu. 2017’de Ezaz’a kaçtı, Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

57- Samir El Nasir Elanî: Kod adı Xebab El Iraqî

30 yaşında, Irak doğumlu. 2013’te IŞİD’e katıldı, Sahra’da askeri emir olarak görevlendirildi. 2015’te Hesekê’de emir olarak, ardından da Rakka’da cephane sorumlusu olarak görevlendirildi. Kısa bir süre sonra Ezaz’a kaçtı, burada Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

58 – Samir Mihemed El Bağdadi: Kod adı Ebu Bekir Tehsînet

32 yaşında, Derazor’un El Çelebiye bölgesinden. 2014’te Hesekê’nin Şedadê bölgesinde IŞİD’e katıldı. Derazor’da ve Rakka’da bulundu. 2017’de Ezaz’a kaçtı, El Hamza Tümeni’ne katıldı. Şimdi Serêkaniyê’de.

59 – Sehid Huzeyifi: Kod adı Ebu Ebdela El Cezrawi

37 yaşında, Suudi Arabistanlı. Suudi Arabistan’da şeri hukuk okudu. Türkiye üzerinden Suriye’ye geçti. 2015’te Rakka’da IŞİD’e katıldı. Hesekê’nin Şedadê ilçesinde şeri kadılık yaptı. 2016’da aynı görevle Derazor’un Şimtiya bölgesine geçti, burada 7 ay kaldı. 2017’de Ezaz’a kaçtı ve Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Serêkaniyê’de. IŞİD döneminde olduğu gibi esirlerin infaz kararını veriyor.

60 – Semih Foed Yazilci: Kod adı Ebu Welid Eldêrî

21 yaşında, Derazor doğumlu. 2015’te Rakka’da IŞİD’e katıldı. Rakka’daki çatışmalarda yer aldı. 2017’de Rai’ye kaçtı ve Ahrar El Şarqiya’ya katıldı. Şimdi Gire Spi’de.

61 – Samîr El-Xalîd El-Ebd El-Omer: Kod Adi Ebu Sileman El Ensarî

22 yaşında, Rakka doğumlu. 2015’te Rakka’nın Sêf El Dewla ilçesinde IŞİD’e katıldı. Rakka kırsalındaki çatışmalarda yer aldı, ardından Derazor’a geçti. 40 kişilik bir grupla Panorama’daki saldırılarda yer aldı. 2017’de Ezaz’a kaçtı ve Sultan Murat Tugayı’na katıldı. Siluk’teki işgale katıldı, ağır silahları kullanıyor.

62- Sofyan El Qişhim: Kod adı Ebu Sofyan El Nihêmî

1985, Tedmur doğumlu. 2013’te IŞİD’e katıldı. IŞİD’in Suriye’deki kurucularından biri. Şam’da askeri sorumlu olarak tanınıyor. Tedmur, Humus, Hama, Tenef bölgelerindeki saldırılarda yer aldı. Hama, Süveyde ve Selamiya bölgelerinde İsmaili ve Durzilerin kaçırılmaları ve katledilmelerinden sorumlu. Sağlık görevlisi ABD’li Peter Kassig’i İdlib kırsalında kaçırıp kafasını keserek katledip görüntülerini Youtube’da yayınladı. En çok aranan IŞİD’lilerden biri olarak biliniyor. 150 kişilik bir grupla İdlib’e geçti ve Liwa El Şuheda grubunu kurdu. Serêkaniyê’ye saldırıların koordinesinde yer alıyor.

63 – Şerîf Elî Esbiro

1987 de İdlib’de doğdu. 2014 yılında İdlib de El Nusra’ya katıldı. Bölgede üst düzey sorumlusu olarak görev yaptı. 2017 yılında Ezaz’a geçerek Türk devleti denetimindeki Ahrar al-Sharqiya’ya katıldı. Afrin saldırısında yer aldı. SMO ile birlikte 9 Ekim’de başlayan saldırılara katılan grupların içinde Girê Spî’ye kaldı. Şimdi Suluk’da.

64 – Tariq Ebdilezîz Eldêrî: Kod adı Ebû Omer Eldêrî

27 yaşında Dêrazor doğumlu. 2015 yılında Şedade’de IŞİD’e katıldı. Rakka’da savaştı. 2016’da Halep üzerinden Ezaz’a kaçtı. Ahrar al-Sharqiya grubu ile Türkiye’nin 9 Ekim’de başlattığı saldırıya katıldı. Girê Spî’ye ilk saldıran grupların başındaydı. Şimdi Suluk’da.

65 – Tariq Qasim Eldêrî: Kod adı El Hemşerî

27 yaşında Derazor doğumlu. IŞİD’e 2016’da Rakka’da katıldı. Bölgede bir çok bombalı saldırıyı organize etti. 2017’de Halep üzerinden Ezaz’a geçti. Ahrar al-Sharqiya grubu ile birlikte Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye saldırılarına Girê Spî’den katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

66 – Xelef El-Hac Omer: Kod adı Ebû Ebdelah Xerîta

Dêrazor doğumlu. 2014’te IŞİD’e bu kentten katıldı. 2016’da Halep’e geçerek Türk devleti destekli gruplara katıldı. Ahrar al-Sharqiya çete grubu ile Girê Spî’ye saldıranlar arasındaydı. Şimdi Suluk’da.

67 – Xalid El-Hecacî El-Hezai: Kod adı Ebû Fêsel El-Ensarî

1990 Humus doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. El Teyfûr havalanında savaştı. 2017’de İdlib’e oradan da Türkiye’ye geçti. Türk askerleri tarafından eğitildi. Afrin saldırısında yer aldı. Sultan Murat Tugayı ile birlikte Serêkaniye saldırılarına giden grubun içinde yer aldı. Fotoğrafları basına yansıdı. Şimdi Serêkaniye’de.

68 – Xelef Hîlal Elebid Elomer: Kod adı Ebû Omer Mehdan

37 yaşında Dêrazor doğumlu. 2015’te IŞİD’e katıldı. Doçka ve diğer ağır silahları kullandı. Rakka ve Kobane’de savaştı. 2017’de Halep’e kaçtı. . Ahrar al-Sharqiya grubu ile Girê Spî saldırısına Türkiye ile birlikte katıldığı fotoğrafları basına yansıdı. Şimdi Girê Spî’de.

69 – Xesan Elî El Kurdî

Heseke doğumlu 27 yaşında. 2015’te Şedade’den IŞİD’e katıldı. IŞİD’den ayrılış tarihi bilinmiyor. Son olarak Ahrar al-Sharqiya grubu ile birlikte Türkiye’nin saldırılarına Serêrekaniye’de katıldığı fotoğraflar basına yansıdı. Şimdi Serêkaniye’de.

70 – Xetab Elî El-Mislawî: Kod adı Ebû Xetab Elêraqî

Irak doğumlu. 2014 yılında IŞİD’e katıldı. Heseke, Dêrazor ve Tebqa’da savaştı. 2017 yılında Rakka’nın DSG tarafından kurtarılmasının ardından Halep’e kaçtı. Türk devleti destekli gruplara katıldı. Şimdi Serêkaniye’de.

71 – Xetab Mihemd El-Xidir

24 yaşında Halep’li. 2015 yılında Tabka’da IŞİD’e katıldı. Obüs ve havan gibi ağır silahları kullanmayı iyi biliyor. 2017 yılında Halepe kaçtı. Türk devletinin yanında Ahrar al-Sharqiya grubu ile Girê Spî’ye saldırdı. Şimdi Girê Spî’de.

72 – Xezwan El-Şimerî El-Ebed: Kod adı Ebû Merwan Şerhî

30 yaşında Şam doğumlu. 2014 yılında Rakka’da IŞİD’e katıldı. Musul, Dêrazor ve Rakka’da savaştı. 2017 yılında Ezaz’a geçerek Türk devleti denetimindeki Ahrar al-Sharqiya grubuna katıldı. Girê Spî’ye yönelik saldırılarda yer aldı ve şimdi kent merkezinde olduğu tahmin ediliyor.

73 – Yehiya: Kod adı Ebû Zekriya Elensarî

1994 Humus doğumlu. 2014’te IŞİD’e katıldı. Hama ve Halep’te savaştı. Buradan Türkiye’ye geçti. Türk askerleri tarafından eğitildi. El Hamza Tümeni adı altında Afrin operasyonuna katıldı. Şimdi Türkiye destekli bu grup ile birlikte Girê Spî’de.

IŞİD ve Türk askerleri ile çekilmiş fotoğrafları var.

74 – Yehiya Ewad Elcerad: Kod adı Ebû Mihemed Elhimsî.

1992 Humus doğumlu. 2014 yılında Hama’da IŞİD’e katıldı. Şam, Hama ve Humus’da savaştı. 2017 yılında 15 kişi ile birlikte Türkiye’ye geçti. Türk askerleri tarafından eğitildi. Afrin saldırısına katıldı. 9 Ekim’de Serêkaniye’ye saldıran saldıran grupların içindeydi. Şimdi Serêkaniye’de.

75 – Yehqûb Eldêxim

Kod adı Ebû Elwês 1992 İdlip doğumlu. 2014’te İdlib’de El Nusra’ya katıldı. 2018’de Cerablus’a geçerek Ahrar al-Sharqiya’ya katıldı. Türkiye ile birlikte Girê Spî operasyonuna katıldı. Şimdi Girê Spî’de.

76 – Zwêbir Ebdilfetah Elhc Ebid

1995 Tabka doğumlu. 2013’de El Nusra’ya katıldı ve Serêkaniye’ye saldıran grupların arasındaydı. Ezaz’a geçti. Ahrar uş-Şam grubu ile Afrin saldırılarına katıldı. 9 Ekim’de Girê Spî’ye saldıran Türkiye destekli grupların içindeydi. Şimdi Girê Spî’de.

77 – Mihemed Casim El-Reşo

Serêkaniyê’de doğdu. Babası Casim El-Reşo daha önce IŞİD emiri olarak görev yapıyordu. IŞİD’in 2014 yılında Girê Spî’de gerçekleştirdiği sivil katliamlarında babası ile birlikte yer aldı. Girê Spî’nin DSG tarafından kurtarılmasının ardından Türkiye’ye kaçtı.

Kaynak: ANHA

The post SMO İçinde Yer Alan IŞİD’lilerin Listesi Yayınlandı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/11/10/smo-icinde-yer-alan-isidlilerin-listesi-yayinlandi/feed/ 0
Gülsüm Elvan’ın Kolunu Kırdıran Polis Şefi Çeteden Gözaltında https://meydan1.org/2018/02/15/gulsum-elvanin-kolunu-kirdiran-polis-sefi-ceteden-gozaltinda/ https://meydan1.org/2018/02/15/gulsum-elvanin-kolunu-kirdiran-polis-sefi-ceteden-gozaltinda/#respond Thu, 15 Feb 2018 10:59:04 +0000 https://seninmedyan.org/?p=29166 Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için 12 Ağustos 2017’de Kadıköy’de yapılan eylemdeki polis saldırısı sonucu Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın kolunun kırılmasına neden olan Kadıköy İlçe eski Emniyet Müdürü İbrahim Kocaoğlu gözaltına alındı. Hakkında çete soruşturması olduğu öğrenilen işkenceci polis şefinin, beraberinde başka polislerle birlikte Organize Şube’de sorguya alındığı belirtiliyor.

The post Gülsüm Elvan’ın Kolunu Kırdıran Polis Şefi Çeteden Gözaltında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için 12 Ağustos 2017’de Kadıköy’de yapılan eylemdeki polis saldırısı sonucu Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ın kolunun kırılmasına neden olan Kadıköy İlçe eski Emniyet Müdürü İbrahim Kocaoğlu gözaltına alındı. Hakkında çete soruşturması olduğu öğrenilen işkenceci polis şefinin, beraberinde başka polislerle birlikte Organize Şube’de sorguya alındığı belirtiliyor.

The post Gülsüm Elvan’ın Kolunu Kırdıran Polis Şefi Çeteden Gözaltında appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/15/gulsum-elvanin-kolunu-kirdiran-polis-sefi-ceteden-gozaltinda/feed/ 0
Suriye Ordusu Ebu Kemal’e Girdi https://meydan1.org/2017/11/08/suriye-ordusu-ebu-kemale-girdi/ https://meydan1.org/2017/11/08/suriye-ordusu-ebu-kemale-girdi/#respond Wed, 08 Nov 2017 14:46:55 +0000 https://seninmedyan.org/?p=20097 Suriye Ordusu geçtiğimiz günlerde IŞİD’in son kalesi olduğu söylenen Ebu Kemal’in çevresini sarmıştı ve Rus uçakları günlerdir bölgeyi bombalıyorlardı. Lübnan, al-Manar TV kanalının yaptığı açıklamaya göre Suriye ordusu Ebu Kemal’e giriş yaptı. An itibariyle çatışmalar sürüyor. Rus Savunma Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Suriye’nin %90’ı IŞİD’den arındırıldı.

The post Suriye Ordusu Ebu Kemal’e Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Suriye Ordusu geçtiğimiz günlerde IŞİD’in son kalesi olduğu söylenen Ebu Kemal’in çevresini sarmıştı ve Rus uçakları günlerdir bölgeyi bombalıyorlardı.

Lübnan, al-Manar TV kanalının yaptığı açıklamaya göre Suriye ordusu Ebu Kemal’e giriş yaptı. An itibariyle çatışmalar sürüyor.

Rus Savunma Bakanlığı’nın açıklamalarına göre Suriye’nin %90’ı IŞİD’den arındırıldı.

The post Suriye Ordusu Ebu Kemal’e Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/08/suriye-ordusu-ebu-kemale-girdi/feed/ 0
Faşist Çete Elebaşı Peker Tehditler Savurdu https://meydan1.org/2017/07/16/fasist-cete-elebasi-peker-tehditler-savurdu/ https://meydan1.org/2017/07/16/fasist-cete-elebasi-peker-tehditler-savurdu/#respond Sun, 16 Jul 2017 15:05:11 +0000 https://seninmedyan.org/?p=11258     Milliyetçi- ırkçı, muhafazakar cenahta 15 Temmuz yıl dönümü etkinlikleri, saldırgan ve tehditkar  açıklamalarla devam ediyor. Bugün de son olarak, faşist mafya-çete elebaşı Sedat Peker, hapishanelerdeki devrimci tutsakları kastederek  “Cezaevleri de bir gün basılacak. Onları cezaevlerinde asacağız. Boyunlarından bayrak direklerine asacağız” dedi. Faşist Çete Elebaşı Peker Tehditler Savurduhttps://t.co/Rr46Qqy1lU pic.twitter.com/0m5V2iYYcG — Medyan Haber (@medyanhaber) 16 Temmuz […]

The post Faşist Çete Elebaşı Peker Tehditler Savurdu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

 

Milliyetçi- ırkçı, muhafazakar cenahta 15 Temmuz yıl dönümü etkinlikleri, saldırgan ve tehditkar  açıklamalarla devam ediyor. Bugün de son olarak, faşist mafya-çete elebaşı Sedat Peker, hapishanelerdeki devrimci tutsakları kastederek  “Cezaevleri de bir gün basılacak. Onları cezaevlerinde asacağız. Boyunlarından bayrak direklerine asacağız” dedi.

 

Peker, İstanbul Çengelköy’de katıldığı 15 Temmuz etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Diktatör dedikleri Sayın Cumhurbaşkanımıza dua etsinler. Yüce Allah korusun eceliyle bile olsa, Cumhurbaşkanımızın bu dünyadaki misafirliği biterse diktatör neymiş o zaman görecekler. Yüce Allah’ın izniyle onlara yakınlık duymuş, onlarla yol almış, onlarla daha sonrasında yolunu ayırmamış bütün herkesi en yakın bayrak direklerine asacağız. En yakın ağaçlara asacağız” tehditlerini savurdu. Faşist çete elebaşı Peker, devlet iktidarı ile açık işbirliğini ilan ettiği 7 Haziran 2015 sonrası, çeşitli muhalif kesimlere yönelik benzer tehditlerde bulunmuştu.

The post Faşist Çete Elebaşı Peker Tehditler Savurdu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/07/16/fasist-cete-elebasi-peker-tehditler-savurdu/feed/ 0
Milliyet “Gazetesi” Çete Liderini “Ödüllendirdi” https://meydan1.org/2017/05/25/milliyet-gazetesi-cete-liderini-odullendirdi/ https://meydan1.org/2017/05/25/milliyet-gazetesi-cete-liderini-odullendirdi/#respond Thu, 25 May 2017 08:12:30 +0000 https://seninmedyan.org/?p=7019 Devlet yanlısı yayın politikası ile dikkat çeken “gazete” Milliyet, çete lideri Sedat Peker’e “ödül” verdi. Milliyet’in her yıl düzenlediği ‘Şehrin En İyileri Ödülleri’nde’ bu yıl “En hayırsever iş adamı” ödülüne Sedat Peker “layık görüldü.” Faşist çete lideri Peker, zaman zaman “kendisine biçilen rol gereği” toplumsal muhalefeti tehdit etmesiyle de biliniyor. Özellikle 20 Temmuz Suruç Katliamı sonrası, […]

The post Milliyet “Gazetesi” Çete Liderini “Ödüllendirdi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Devlet yanlısı yayın politikası ile dikkat çeken “gazete” Milliyet, çete lideri Sedat Peker’e “ödül” verdi. Milliyet’in her yıl düzenlediği ‘Şehrin En İyileri Ödülleri’nde’ bu yıl “En hayırsever iş adamı” ödülüne Sedat Peker “layık görüldü.”

Faşist çete lideri Peker, zaman zaman “kendisine biçilen rol gereği” toplumsal muhalefeti tehdit etmesiyle de biliniyor. Özellikle 20 Temmuz Suruç Katliamı sonrası, coğrafyada artan milliyetçilik rüzgarıyla “sahne alan” Peker, 1 Kasım Seçimleri öncesi Erdoğan’a destek mitingleri düzenlemişti. Sedat Peker bu mitinglerden birinde, Rize’deki konuşmasında, “…Ne zaman ki bu kadrolar yorgun düşerse, vatandaşın kendini savunma hakkı doğarsa, meşru müdafaa hakkı doğduğu zaman; adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk hepsinin kanlarını akıtacağız.” demiş, çete liderinin bu sözlerinden bir gün sonra 10 Ekim Ankara Gar Katliamı gerçeklemişti.

Peker’in tehditleri, 1 Kasım sonrası devletin muhalefete yönelik artan baskısıyla da devam etti.

Sedat Peker, barış akademisyenleri için de “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” tehdidinde bulunmuş, 16 Nisan Referandumu öncesi ise devletin “evet” kampanyasına, “Referandumu yapmamak adına sokaklara çıkan birileri olursa onları sokaklarda bekliyor olacağımızı şimdiden özellikle söylemek isterim” tehdidiyle destek vermişti.

 

The post Milliyet “Gazetesi” Çete Liderini “Ödüllendirdi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/05/25/milliyet-gazetesi-cete-liderini-odullendirdi/feed/ 0
” Kilis “Düştü Düşecek” ” – Mercan Doğan https://meydan1.org/2016/06/21/kilis-dustu-dusecek-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2016/06/21/kilis-dustu-dusecek-mercan-dogan/#respond Tue, 21 Jun 2016 09:21:41 +0000 https://test.meydan.org/2016/06/21/kilis-dustu-dusecek-mercan-dogan/ Savaşın 5. yılını geride bırakan Suriye’nin sınırındaki Kilis, geçtiğimiz aylarda, kente “düşen” roket mermileriyle anıldı. Devlet eksenli medyanın, “atılma” fiilinden ziyade “düşmesiyle” ilgilendiği Katyuşa tipi roketler, 20’yi aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın, roketleri ateşleyen IŞİD çetesi adına özür diler tarzda “yanlışlıkla atılmış olabilir” sözü ve Kilis valisinin, roketlerin “düşmesini” yer […]

The post ” Kilis “Düştü Düşecek” ” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Kilist DÜştü Düşecek Mercan Doğan

Savaşın 5. yılını geride bırakan Suriye’nin sınırındaki Kilis, geçtiğimiz aylarda, kente “düşen” roket mermileriyle anıldı. Devlet eksenli medyanın, “atılma” fiilinden ziyade “düşmesiyle” ilgilendiği Katyuşa tipi roketler, 20’yi aşkın insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın, roketleri ateşleyen IŞİD çetesi adına özür diler tarzda “yanlışlıkla atılmış olabilir” sözü ve Kilis valisinin, roketlerin “düşmesini” yer çekimine bağlayan dahiyane açıklamasının yanı sıra önlem olarak da abdestli dolaşılmasını salık vermesi; devlet cenahının, insanların yaşamına mal olan IŞİD roketlerine dair yaptığı yegane açıklamaydı neredeyse.

Kilis’e Roketleri “Düşüren” Süreç

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz Nisan ayındaki ABD ziyareti, Obama’nın ikili görüşme için kendisine randevu verip vermeyeceğine dair tartışmalara odaklanmıştı. Merak edilen görüşme, Erdoğan’ın Obama’ya “IŞİD ile mücadelede YPG ile işbirliğini bitirin, biz desteklediğimiz güçlerle IŞİD’i bölgeden çıkaralım” önerisiyle gerçekleşebilmişti. Bu görüşme sonrası TC’nin desteklediği irili ufaklı Sultan Murad Tugayları, Feylak eş-Şam, Muhammed Fatih Tugayı gibi grupların yanı sıra, devletlerin son dönemdeki gözde “ılımlı muhalifi” Ahrar-uş Şam gibi örgütler, Kilis’in hemen karşısındaki Ar-Rai kasabasını ele geçirdi. Kasaba, “bölgede bizden habersiz kuş uçmaz” kibrinin sıkıştığı 98 km’lik Azez-Cerablus hattında oluşturulması istenen tampon bölge için de kilit bir nokta idi. Ancak söz konusu bölge, aynı zamanda IŞİD için de dünyaya açılan nefes borusu anlamı taşıyordu. Nitekim TC destekli grupların Ar-Rai zaferi 4 gün sürebildi. IŞİD, gerçekleştirdiği saldırılarla kasabayı geri aldı ve sınırın TC tarafına çekilen gruplara saldırılarını sürdürdü. Dahası, kaybettiği yerleri geri alarak buralardaki TC ve ABD menşeli gelişmiş silahlara el koydu. TC, Suudi Arabistan, Katar, ABD başta olmak üzere, devletlerin bölgeye dair hakimiyet planlarının sonucu olarak, roketleri “ateşleyen” ve “düşüren” süreç gelişmiş oldu.

Ensar Kilis’ten Enkaz Kilis’e

Suriye’deki savaş nedeniyle göçmen hareketinin yoğunlaştığı kentin 140 binlik nüfusunun iki katı göçmen bulunması nedeniyle devlet iktidarına yakın kimselerce, İslami saiklerle muhacir(göçmen)-ensar(yardım eden) ilişkisi kurularak, Kilis’e “ensar kenti” denmesini önerenler, aynı zamanda şehrin bu özelliği ile Nobel’e de aday gösterilmesini istiyorlardı. IŞİD roketlerinin kenti henüz enkaza dönüştürmediği o dönemde Kilis, ilginç ancak “gözden kaçan” bir ekonomik veriye sahipti. İhracat rakamlarının coğrafya genelinde ekside seyrettiği bir süreçte, kentten gelen “ihracat” rakamları artı yöndeydi. TC açısından “yakın bir gelecekte” lehine bitecek Suriye Savaşı’nın en karlısı olunacak bir süreçte, “ihraç edilenin” ne olduğu ve kimlere “ihraç edildiğinin” elbette bir önemi yoktu. Aynı faydacı emellerle, savaşın başından beri uygulanan “göçmenlere açık kapı” uygulaması gibi, bu politikanın da bir getirisi olacaktı. İç politikada yapılan “Büyük Türkiye” hamaseti ve dış politikada AB’ye para karşılığı şantaj kartı olan Suriyeli göçmenler propagandasıyla amaçlanan bu “getiriydi.”

Kilis-Antep için IŞİD Planları

Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen bir haberde ise TC’nin tüm bu politikalarının nasıl yerle bir olduğu okunabiliyordu. Yayınlanan istihbarat raporuna göre, IŞİD Kilis’in karşısında kontrolü altındaki bölgeden “sızma” yaparak, sınırın TC tarafında bölgesel emirlikler kurmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz sayımızda “Suriyeleşme-Pakistanlaşma” şeklinde değerlendirdiğimiz konjonktürün pratiklenmesi anlamına gelen bu istihbarat, bölgede oyun kurucu olma emellerinin iflas ettiğinin bizzat devletçe itirafı olarak yorumlanabilir. Benzer bir itiraf da Kilis Valisi’nden geldi. Vali, IŞİD’in roket saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, kentin roket menzilinden çıktığını belirterek “müjdeli haberi” veriyordu.

Suruç’ta, 10 Ekim’de Ankara’da, Sultanahmet’te ve İstiklal’de… İzlediği politikalarla tüm coğrafyamızı “atış menziline” sokan devlet, içinden geçtiğimiz dönemde de yalanlarla destekli hamaset söylemleriyle iflas etmiş Suriye politikasında belki de son demleri yaşıyor. Bölgesel ve giderek de küresel bir devlet gücü olma heveslisi gözü kara bir kibirden, Azez-Cerablus arasında 98 km’lik ve TOKİ sponsorluğunda bir tampon bölgeyi ilan ettirebilmek için çalınmadık kapı bırakmamaları ve her defasında reddedilmeleri, kaçınılmaz “hazin sonun” işaretlerinden belki de sadece biri.

Mercan Doğan

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 34. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Kilis “Düştü Düşecek” ” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/06/21/kilis-dustu-dusecek-mercan-dogan/feed/ 0
Üniversitelerde İşkence Var! https://meydan1.org/2015/12/15/universitelerde-iskence-var/ https://meydan1.org/2015/12/15/universitelerde-iskence-var/#respond Tue, 15 Dec 2015 14:57:44 +0000 https://test.meydan.org/2015/12/15/universitelerde-iskence-var/ Üniversitede bu yılın başından beri yoğun olan baskı, özellikle 6 Kasım sonrası başlayan gözaltılar ve sistematik polis şiddetiyle dozunu arttırdı. Üniversite öğrencilerine yönelik bu baskı süreci nasıl başladı? Ece: Bizler sadece öğrenci değiliz, hayatın her alanında mücadele eden devrimcileriz. Üniversiteler mücadele verdiğimiz alanlardan sadece biri. Aynı şekilde söz konusu olan devlet baskısı ve şiddeti de […]

The post Üniversitelerde İşkence Var! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Üniversitelerde İşkence Var4

    İstanbul Üniversitesi’nde dönem başında masa açma yasağıyla başlayan çevik kuvvet ve sivil polis baskılarını, 6 Kasım’dan sonra giderek artan bir devlet şiddeti izledi. Polis eylem yapan, afiş asan, slogan atan öğrencileri gözaltına aldı; gözaltında işkence uyguladı. 6 Kasım YÖK protestosunda ve sonraki saldırılarda gözaltına alınan Anarşist Gençlik üyesi Ece Uzun ve Emircan Kunuk’la sürece dair konuştuk.  

Üniversitede bu yılın başından beri yoğun olan baskı, özellikle 6 Kasım sonrası başlayan gözaltılar ve sistematik polis şiddetiyle dozunu arttırdı. Üniversite öğrencilerine yönelik bu baskı süreci nasıl başladı?

Ece: Bizler sadece öğrenci değiliz, hayatın her alanında mücadele eden devrimcileriz. Üniversiteler mücadele verdiğimiz alanlardan sadece biri. Aynı şekilde söz konusu olan devlet baskısı ve şiddeti de yalnız öğrencilere yönelik değil; mücadelenin her alanına yönelmiş bir hamledir. Biz, toplumun her alanında belirginleşen ve giderek artan devlet baskısının bir yansımasını üniversitelerde yaşıyoruz.

Başımızdan geçenlere gelince, sizin de ifade ettiğiniz gibi, Ağustos ayında kayıt döneminde, devrimci öğrencilerin yeni kayıt olmaya gelen öğrencilere bildiri, kitapçık, dergi dağıtmak üzere okul içerisinde masa açmalarına rektörlük ve polis izin vermedi. Aslında dönem daha başlamadan, öğrencilere şunun mesajını verilmek isteniyordu. “Bu sene okulda devrimcilerin siyaset yapması yasak!” Ardından gelen afiş yasağı, okul içinde faaliyet yürüten gençlik örgütlenmelerinin masalarına gerçekleştirilen saldırılar, basın açıklamalarına ve yürüyüşlere yönelik saldırı ve engellemeler; bu öngörümüzün doğru olduğunu bize kanıtlar nitelikteydi.

Emircan: Bu aslında, okulda herhangi bir muhalif düşünce ve söz üretimini engellemeye yönelik gerçekleşen bir baskıdır. Öyle ki, afiş yasağını protesto etmek için asılan ve üzerinde sadece “AFİŞ” yazan afişlere bile polis saldırısı gerçekleşti.

Bu süreçte polis ve ÖGB işbirliği ile gerçekleşen saldırılarda şiddete maruz kaldınız. 6 Kasım ve onun peşi sıra gerçekleşen polis saldırılarında işkence ile gözaltına alındınız. Başınızdan geçenlerden bahseder misiniz?

Emircan: 6 Kasım’da İstanbul Üniversitesi’nde 21 devrimci öğrencinin işkenceyle gözaltına alınması, halihazırda var olan polis şiddetini daha da görünür kıldı. Her yıl gerçekleşen YÖK eylemi için 6 Kasım günü Laleli kampüsünden, Beyazıt’a doğru gerçekleştirilmek istediğimiz yürüyüşte taşınan pankartı ve dövizleri bahane eden polis, yürüyüşün “yasadışı” olduğunu söyledi. Biz, yürümekte kararlı olduğumuzu söyleyince saldırdı; işkence yaparak bizleri gözaltına aldı. Gözaltı aracı içerisinde ters kelepçe işkencesi yapmak istediler. Ters kelepçe yaptırmamak için direniş gösterince, gözaltı aracında yakın mesafeden -pencereleri ve kapıları kapatarak- biber gazı sıktılar. Gözaltı boyunca fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldık. Susma hakkımızı kullandığımız için keyfi bir şekilde gece boyunca gözaltında tutulduk. Ertesi gün adliyeye götürüldüğümüzde, adliye içerisinde de fiziksel ve psikolojik şiddet polislerce sürdürüldü.

Ardından 11 Kasım’da yapılan afişleri bahane ederek okula tekrar giren polis, 7 öğrenciyi işkencenin dozunu daha da artırarak gözaltına aldı. Biz bu sürecin tanıkları olarak, 11 Kasım tarihinde dekanlık kararı olduğu iddia edilen afiş yasağını bahane ederek okula giren polisin şiddetiyle birkez daha karşılaştık.

Takip eden günlerde gözaltında yapılan işkenceye dair İHD’de bir etkinlik gerçekleştirdiniz.

Ece: Sürekli artan polis şiddetini teşhir etmek amacıyla bu şiddete maruz kalan İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak 13 Kasım’da İnsan Hakları Derneği’nde bir basın toplantısı gerçekleştirerek gözaltında yaşadığımız taciz, şiddet ve işkenceyi anlattık. Devletten ve onun hukukundan adalet beklediğimiz için değil; işkenceyi teşhir etmek için, işkence yapan polisler hakkında İHD aracılığıyla suç duyurusunda bulunduk.

Peki sizce devlet bu şiddet dalgasıyla neyi hedeflediyor?

Emircan: Devlet son süreçte her alanda yükselttiği baskı, işkence, katliam politikalarıyla toplumsal muhalefeti bastırmaya yönelik hamleler yapıyor. Bunun üniversitelerdeki yansımasını ise Ankara Üniversitesi’nde, ODTÜ’de, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde, Kocaeli Üniversitesi’nde, Trakya Üniversitesi’nde, Mimar Sinan Üniversitesi’nde, İstanbul Üniversitesi’nde ve daha sayabileceğimiz bir çok yerde “siyaset yaptırmama” politikası uygulayarak gerçekleştiriyor.

Ece: Aslında bu politikasıyla devlet, Suruç Katliamı ve Ankara Katliamı’yla da hedef aldığı tüm toplumsal muhalefeti ve gençlik hareketini bitirmeyi hedefliyor. Fakat tarihte devletler devrimcilere ne kadar saldırdıysa, devrimciler örgütlenerek ve mücadeleyi sürdürerek onlara daha çok korku saldı. Bugün üniversitede yaşanan bu sistematik şiddete karşı gerçekleşen direniş ise, bu bütünlüklü mücadele hattının bir parçası.

Polisin afiş yasağı gerekçesiyle öğrencilere saldırmasının yanında, şimdi de üniversiteden IŞİD yanlısı çetelerin faşist saldırı haberleri geliyor…

Emircan: Söz konusu faşist saldırılar, bize göre aynı sürecin devamcısı niteliğindedir. Katliamların ardından faşizme karşı mücadeleyi büyüten bütün toplumsal muhalefetin gösterdiği devrimci dayanışma, iktidar sahiplerinin daha da korkmasına sebep oldu. Dolayısıyla sene başından beri polis şiddetiyle yıldırılamayan devrimciler, şimdi de devlet destekli faşist saldırılarla yıldırılmak isteniyor. Polis ve ÖGB iş birliğiyle okula giren IŞİD’çi çeteler, devrimcilere topyekün saldırıyor. Biz, bugüne kadar devletin baskı ve işkence politikalarına nasıl cevap verdiysek, aynı kararlılık ve inançla faşist çetelerin saldırılarına karşı da yaşam alanlarımızı topyekün savunmaya devam edeceğiz.

Bundan sonraki süreçte neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Ece: Devlet, şiddetinin ve baskısının dozunu ne kadar arttırırsa artırsın, faşist çeteler bize ne şekilde saldırırsa saldırsın sinmeyecek; bulunduğumuz her alanda işkenceye, şiddete, tacize, faşizmin yasaklarına, baskılarına, tutuklamalarına karşı direnişimizi büyüteceğiz. Biz Anarşist Gençlik olarak mücadele ettiğimiz her an, her yerde özgürlük için örgütlenmeye devam edeceğiz.

Mücadelenizde başarılar dileriz arkadaşlar…

NOT: Röportajın gerçekleştiği günün ertesinde, İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleşen faşist saldırının ardından polis 32 devrimci öğrenciyi gözaltına aldı.

Burada sözlerine yer verdiğimiz Emircan Kunuk’un aralarında bulunduğu devrimci öğrenciler, götürüldükleri Vatan Emniyet’te iki gece gözaltında tutulduktan sonra savcılıktan serbest bırakıldılar.

Bu söyleşi Meydan Gazetesi’nin 30. sayısında yayımlanmıştır.

The post Üniversitelerde İşkence Var! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/12/15/universitelerde-iskence-var/feed/ 0
Sinema: ” Sıkıyönetim “ https://meydan1.org/2015/09/19/sinema-sikiyonetim/ https://meydan1.org/2015/09/19/sinema-sikiyonetim/#respond Fri, 18 Sep 2015 21:54:12 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/19/sinema-sikiyonetim/ “Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare.” TDK, Güncel Türkçe Sözlük “Görünmeyen Ayaklanma” ya da “Sıkıyönetim” adlarıyla Türkçeye çevrilen “Etat de Siege”, 1972 yılında Fransa’da çekildi. Filmlerinde politik suikastlerden, faşist çeteler ve devletler arasındaki işbirliğinden bahsetmesiyle öne çıkan Costa-Gavras’ın, senarist arkadaşı Franco Solinas ile beraber yazdığı film Gavras’ın […]

The post Sinema: ” Sıkıyönetim “ appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
film

“Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare.”

TDK, Güncel Türkçe Sözlük

“Görünmeyen Ayaklanma” ya da “Sıkıyönetim” adlarıyla Türkçeye çevrilen “Etat de Siege”, 1972 yılında Fransa’da çekildi. Filmlerinde politik suikastlerden, faşist çeteler ve devletler arasındaki işbirliğinden bahsetmesiyle öne çıkan Costa-Gavras’ın, senarist arkadaşı Franco Solinas ile beraber yazdığı film Gavras’ın “Sıkıyönetim Üçlemesi”nin üçüncü filmi. 1963 yılında, Gregoris Lambrakis’in öldürülmesi üzerine çektiği “Z” (Ölümsüz) ve daha sonra 1952 Prag Mahkemeleri döneminde Çekoslovakya’da yaşanılanları konu eden “L’aveu” (İtiraf)’nün ardından yönetmen, serinin bu son filminde 60’lı yılların sonunda Uruguay devletinin şiddetini artırmasıyla başlayan süreci ve sonrasında yaşanılanları anlatıyor.

Film, Ağustos ayında Uruguay’a postallar, tanklar ve uzun namlulu silahlarla gelen kış mevsiminde geçiyor. Otoyollara, sokaklara, caddelere serilmiş yüzlerce kolluk kuvveti, devletin yetiştirdiği yüzlerce ölüm makinesi bütün bir halkı denetimden geçirmektedir.

Uruguay’da Askeri Darbe

Film boyunca hiç yabancı olmadığımız görüntülerle karşılaşırız. Tek suçu yolu kullanmak olan, didik didik aranan şoförler, okullarına polisi sokmadıkları için saldırılan öğrenciler… Toplumun politiğinden, apolitiğine her bireyi darbenin kanlı çizmeleri altında ezilmektedir.

Devlet nereden, ne oranda saldırırsa saldırsın, direniş her daim varlığını sürdürür. Bir yerde iktidar varsa ona karşı direniş de mutlaka oluyor çünkü. Film ilerliyor… Tupamarolar, gerçekleştirecekleri bir eylem için yolda seyahat eden arabalara el koymaya başlıyor. El koydukları arabaların sahiplerini yoksul mahallelerde bir gezintiye çıkarıyorlar. Hemen sonraki sahnede ise bu sefer bir polis şefi, trafikte durdurduğu araçların birinden içeri kafasını uzatıyor ve konuşuyor; “Polis… Özel bir durum nedeniyle arabanıza el koymak zorundayım.” Film, iki el koymanın arasındaki farkları net olarak gösteriyor.

Tupamaros (Tupamaro Gerillaları)

1936’da Uruguay’da kurulan Ulusal Kurtuluş Örgütü’nün yaygın adı. “Söz ayrıştırır, eylem birleştirir” temel sloganlarıydı. İsimlerini Peru köylü direnişinin simgesi Tupac Amaru II’den alan şehir gerillası örgütü, bankaları ve işyerlerini soyup yoksulların ihtiyacını karşıladığı eylemlerle adını duyurdu. 1975’teki askeri darbeyle birçok üyesi zindanlarda tutsak edildi, 300 kadar Tupamaro bizzat devlet tarafından katledildi. 1985 yılında Uruguay’ın sözde “demokrasi”ye dönmesiyle, yasal bir zeminde, parti olarak siyaset yürütmeye başladılar. 

Daha sonra Tupamaro’ların, uzun süre takip edip kaçırdıkları kişinin kim olduğunu öğreniyoruz. Philip Michael Santore… 1970’te Tupamaro gerillalarının rehin aldığı Uluslararası Gelişme Örgütü üyesi, Amerikalı Dan Mitrione’dan esinlenilerek yaratılan bu karakter, dönemin Latin Amerika siyasetinde ABD etkisini anlatan kilit rollerden birini üstleniyor. Uruguay polisine, halka gözdağı vermek için işlenen cinayetlerin inceliklerini, işkence tekniklerini öğreten Santore, cezaevlerinde kurşuna dizilen devrimcilerin, eylem yaptıkları için katledilenlerin faili oluyor.

Devletin şiddetini en sert uyguladığı darbe dönemlerinde, devletin propagandası, tetiğe dayalı parmağın sahipleri masum birer kurban, ateş altında olanlar ise “ülkesinin kalkınmasını istemeyen, vatanına milletine saygısı olmayan düşmanlar” olarak sunuyor. Costa-Gavras ise yalın bir hikaye içerisinde bu propagandanın gerçek dışılığını ortaya koyuyor.

Gürşat Özdamar
[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post Sinema: ” Sıkıyönetim “ appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/19/sinema-sikiyonetim/feed/ 0
Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/ https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/#respond Fri, 06 Sep 2013 20:53:11 +0000 https://test.meydan.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/ Mahalle denilince akla küçük yer gelir, küçük ya herkes tanır birbirini. Tanır çünkü mahalleyi kuran da, o herkestir. Gecekondusu, bakkalı, manavı, camisi… Eskiden böyleydi. Şimdi kimse kimseyi bilmez oldu; mahalleler büyüdü, gelişti, bakkal dükkanı kapadı, mahallenin çamurlu yolu beton, iki odalı gecekondulu TOKİ’li oldu. Çünkü “kentleşiyoruz” ve artık yüksek yüksek asansörlü sitelerimiz, beş katlı apartmanlarımız, […]

The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Mahalle denilince akla küçük yer gelir, küçük ya herkes tanır birbirini. Tanır çünkü mahalleyi kuran da, o herkestir. Gecekondusu, bakkalı, manavı, camisi… Eskiden böyleydi. Şimdi kimse kimseyi bilmez oldu; mahalleler büyüdü, gelişti, bakkal dükkanı kapadı, mahallenin çamurlu yolu beton, iki odalı gecekondulu TOKİ’li oldu. Çünkü “kentleşiyoruz” ve artık yüksek yüksek asansörlü sitelerimiz, beş katlı apartmanlarımız, sabah gün doğarken işe gidip akşam eve dönen, yüzünü bile zor gördüğümüz komşularımız var. Bir farklı yaşamdı, kültürdü mahalle ve mahalleli olmak.

Şimdi bu kültürü çoğu bilmez, önümüzdeki iki üç yıl sonrasında ise hiç hatırlanmayacak. Çünkü devlet kentsel dönüşüm adıyla sayılı kalmış mahallelere de göz dikmiş durumda. Mahalleleri yıkmak istiyor. Lüks villalar, AVM’ler yapmak, üstünden köprü geçirmek, altından yol kazmak istiyor. Beraberinde mahalleliyi de alıp kentin dışına taşımak, kenti soylulaştırmak istiyor. Devletin köyünü yaktığı, ekmeğini çaldığı, göç etmek zorunda bıraktığı yoksullar ise, bin bir zorlukla kurdukları mahallelerini, yıkım tehdidine karşı korumak için direniyor.

Maltepe’nin Yukarı Yokuşu: Gülsuyu

İstanbul’un Maltepe ilçesinin yukarı yokuşunda kalan son mahallelerden biridir Gülsuyu. Gülsuyu’nu bilmeyenler, şimdilerde çetecilerle halkın arasındaki çatışmalardan biliyor. Oysa Gülsuyu ve mahalleli 90’lı yılların başından bu yana kentsel dönüşüm belasına karşı ayakta kalabilmek için direniyor. Zaten direnişi iyi tanıyor, biliyor Gülsuyu. Ölüm oruçlarından, işçi eylemlerinden, çoğunluğu göçmen Kürt, Alevi olan mahalle sakinlerinin dağıttığı gazetelerden tanıyor, biliyor. Hal böyle olunca halk için Gülsuyu komünistlerin, devrimcilerin mahallesi, devlet içinse teröristlerin mahallesi oluyor. Devlet Gülsuyu’na girmek için bin bir yol deniyor, ancak her defasında direnişle karşılanıyor. Devlet son zamanlarda ise faklı yöntemler deniyor. Gecekonduluyu parayla kandırmayı, gençleri uyuşturucuyla sindirmeyi, esnafı dükkanını kapatmakla korkutmayı deniyor. Kanıyor bazıları. Kandıkça mahalleli, devlet de sızıyor Gülsuyu’na. Çetesiyle, polisiyle, işbirlikçisiyle…

Uzun yıllardır Gülsuyu bir yandan uyuşturucuya ve yozlaşmaya, diğer yandan yıkıma karşı direniyordu. Çünkü uyuşturucuyu alan, satan, giderek yozlaşan gençler aynı mahallenin çocuklarıydı. Devlet “içten yıkarsam, büyük yıkım daha kolay olurdu”yu deniyordu. Ancak yıkıma karşı 250 aile para toplayıp 30 iptal davası açmış ve büyükşehir belediyesine 10 bin imza vermiş, altı bin itiraz dilekçesi yollamıştı. Yani bu o kadar da kolay olmayacaktı.

Çetelerin Arka Planı Kentsel Dönüşüm

Ancak son zamanlarda kentsel dönüşüm süreci kendini tamamlamaya yaklaştıkça, devletin saldırıları da artmaya başladı. Saldırıyı gerçekleştiren çete, mahallede uyuşturucu, haraç, fuhuş gibi kirli işlerle uğraşan “Sakarya Çetesi”nin uzantısı olarak biliniyordu ve bir süredir mahalleliye bunları engelleyen devrimcilere yönelik silahlı saldırılar gerçekleştiriyordu.

Son bir ay içerisinde onlarca devrimci yolu kesilerek, pusu kurularak, silahlı saldırıya uğradı. Buna rağmen sadece bir kişi gözaltına alındı. ESP (Ezilenlerin Sosyalist Partisi) Maltepe İlçe Binası silahlı saldırıya uğradı ve ESP üyesi 9 devrimci silahla yaralandı. BDP’li (Barış ve Demokrasi Partisi) İstanbul il yöneticisi Besim Yılmaz’ın dükkanına silahlı saldırı gerçekleştirildi. Uyuşturucuya karşı yürüyüş yapan mahallelinin ve yürüyüşü kayda alan basının üzerine ateş açıldı. Tüm bu saldırılar sırasında kayıtta olan MOBESE kameraları devre dışıydı, yani devlet bir yandan devrimcilere yönelik yıldırma politikası uygulama bir yandan da mahalleliyi bu olaylarla mahalleden atmak derdindeydi.

Gülsuyu’ndaki bu saldırılar, yandaş medyada da geniş yer aldı. Ancak, “Solcu örgütler birbirleriyle silahla çatıştı”, “Saldırıya uğrayanlar ifade vermekten kaçındı” şeklinde yalan bilgiler ve haberler havada uçuştu.

Yaşanan tüm bu saldırılara karşı, Gülsuyu halkı direnişini yıllardır sürdürüyor. Mahalle, devletin devrimcilere yönelik yıldırma politikalarına, gerçekleştirilmek istenen yıkıma, uyuşturucuya, yozlaşmaya ve tüm tehditlere karşı direnmeye devam edecektir. Gülsuyu kolay kolay yıkılmayacaktır. Çünkü Gülsuyu’nun tapusu direniştir.

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.

The post Gülsuyu’nda Rant Çeteleri Halka Saldırıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/09/06/gulsuyunda-rant-ceteleri-halka-saldiriyor/feed/ 0