dakota – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 26 Sep 2017 10:03:12 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Kavga Edenler Kaybetmez Heather Heyer Yaşayacak – Zeynel Çuhadar https://meydan1.org/2017/09/26/kavga-edenler-kaybetmez-heather-heyer-yasayacak-zeynel-cuhadar/ https://meydan1.org/2017/09/26/kavga-edenler-kaybetmez-heather-heyer-yasayacak-zeynel-cuhadar/#respond Tue, 26 Sep 2017 10:03:12 +0000 https://test.meydan.org/2017/09/26/kavga-edenler-kaybetmez-heather-heyer-yasayacak-zeynel-cuhadar/ IWW (Dünya Endüstri İşçileri Sendikası) üyesi Heather Heyer’in yaşamını yitirdiği, dokuz eylemcinin yaralandığı Charlotsville saldırısının üzerinden bir ay geçti. Heyer’in iş arkadaşı Marissa Blair; olaydan sonra verdiği bir röportajda şöyle söylüyordu: “İnandıkları uğruna kavga etmekten asla çekinmedi ve bu doğrular için kavga ederken öldü.” Yaşadığımız coğrafyada yıllardır şiddetin hemen her tasvirine tanık olduk. Dünyanın farklı […]

The post Kavga Edenler Kaybetmez Heather Heyer Yaşayacak – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

IWW (Dünya Endüstri İşçileri Sendikası) üyesi Heather Heyer’in yaşamını yitirdiği, dokuz eylemcinin yaralandığı Charlotsville saldırısının üzerinden bir ay geçti. Heyer’in iş arkadaşı Marissa Blair; olaydan sonra verdiği bir röportajda şöyle söylüyordu: “İnandıkları uğruna kavga etmekten asla çekinmedi ve bu doğrular için kavga ederken öldü.”

Yaşadığımız coğrafyada yıllardır şiddetin hemen her tasvirine tanık olduk. Dünyanın farklı yerlerinde, bizler gibi yaşayan ve bizler gibi mücadele eden birçok devrimci için paylaşılan bu acılar bugün daha çok ortaklaşmaya başladı.

Bu ortaklaşmanın odak noktasında, son dönemde dünya genelinde yükselişe geçen “yeni sağ” ve bunun ABD’ye yansıması olan Donald Trump iktidarı yer alıyor. Yalnızca Trump’un seçildiği gün olan 9 Kasım 2016’da 227, sonraki 10 günde ise toplam 867 nefret saldırısı gerçekleşti. Bu saldırıların 315’i göçmenlere, 221’i siyahlara, 112’si müslümanlara ve 109’u ise LGBTİ bireylere yönelikti.

Trump iktidarıyla yükselişe geçen saldırıların yanında gerçekleştirilen birçok anayasal düzenlemeyle bu saldırıların politik hattı da çizildi. Çocuk ve genç göçmenlere yasal statüler tanıyan ve kamuoyunda “Hayalciler” olarak bilinen DACA programı iptal edildi. Göçmenleri sınır dışı etmeyen şehir yerel yönetimlerinin (New York, Los Angeles ve Chicago, Austin, Oklahoma City vs. gibi) bütçeleri kesintiye uğradı. Kızılderililerin yaşam alanlarını yok etme üzerine kurulacak ve eylemler sonucu durdurulan “Keystone XL” ve “Dakota” boru hattı projeleri tekrar başlatıldı. Trump, devletin bu ırkçı ve göçmen karşıtı uygulamalarını, daha önceki iktidarların ikiyüzlü politik doğruculuğunun aksine, aymaz bir göçmen karşıtlığı ve ırkçı söylemle destekledi ve böylece Charlotsville’deki saldırıya zemin hazırlayan faşist ve ırkçı mobilizasyon tamamlanmış oldu.

Heyer’in ve birçoklarının uğruna yaşamını yitirdiği bu kavganın kökleri ise Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından işgal edildiği yıllara dek uzanıyor. Heyer’in sembolize ettiği değerler, bugün çeşitli projelerle işgal edilmeye çalışılan topraklarını savunmak için direnişe geçen Kızılderili yerlilerin değerleridir.

1800’lerin başı, 50 yıl içinde 200.000 insanı zincirlerinden kurtaracak kölecilik karşıtı hareketin temellerinin atıldığı yıllar. 1811 yılında New Orleans yakınlarında, 1822’de Güney Carolina’da ve 1831’de de bugün Heyer’in katledildiği yer olan Virginia’da en büyük köle ayaklanmalarından biri gerçekleşir. Nat Turner isimli siyah bir kölenin etrafında birleşen 70 köle, güneş tutulmasıyla (ya da siyah adamın güneşe oturması sonrasında) ayaklanarak kapı kapı gezip köleleri özgür bırakmaya başlar. Bu isyandan sonra Nat Turner ve 55 köle kadın, erkek, yetişkin, çocuk demeden vahşice katledilir. Katliamın ardından bu eylemlerle kölelerin güvenli bölgelere kaçabilmesi için beyazların da içinde bulunduğu bir ağ kurulmuş olur. Heyer’in değerleri Turner ve binlerce isimsiz köle isyancının değerleridir.

Bu yüzyılın sonu tarih kitaplarında kölelikten kurtuluşun zaferi olarak görülürken, ezilenlerin zihnine köleliğin kabuk değiştirmesi olarak kazındı. Dün beyaz efendinin köleleri, bugün beyaz patronun işçileri haline gelmişti. Bu mücadelenin ateşi de ilk kez Haymarket Meydanı’nda yakıldı. “Günde 8 saat” diyerek fabrikalarda iş bırakan, devlete ve silahlı çetelerine karşı mücadeleyi büyütenler katil McCormick Harvester Şirketi’nin kapısı önünde direnişe geçti. Grev kırıcıları ve polisin saldırısını protesto etmek için ertesi gün Haymarket’te toplanan binlerce işçi “Hep beraber olursak, biz kazanırız.” diyordu. Eylemcilere polisin saldırdığı sıralarda, polislerin arasına atılan bir bomba bahane edilerek 7 anarşist işçi katledildi.

Son günlerde Amerika’nın gündemini işgal eden anti-faşist direniş, dün ile bugünü buluşturan bağları bize gösterir. Heather Heyer ve binlercesinin mücadelesi onların mücadelesidir!


Zeynel Çuhadar

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 40. sayısında yayınlanmıştır. 

The post Kavga Edenler Kaybetmez Heather Heyer Yaşayacak – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/09/26/kavga-edenler-kaybetmez-heather-heyer-yasayacak-zeynel-cuhadar/feed/ 0
“Kuzey Dakota’da Boru Hattı’na HAYIR!” – Özgür Oktay https://meydan1.org/2017/01/03/kuzey-dakotada-boru-hattina-hayir-ozgur-oktay/ https://meydan1.org/2017/01/03/kuzey-dakotada-boru-hattina-hayir-ozgur-oktay/#respond Tue, 03 Jan 2017 11:58:59 +0000 https://test.meydan.org/2017/01/03/kuzey-dakotada-boru-hattina-hayir-ozgur-oktay/ 2016’nın Nisan ayında Sioux yerlilerinin, Kuzey Dakota Boru Hattı’na karşı Duran Kaya kampını kurarak başlattığı direniş, kıtanın dört bir yanından gelen yüzlerce yerli kabilesinin ve onlara katılan su savunucularının katılımıyla bugün 5000 kişiye ulaşan üç direniş kampında sürüyor. Günde yaklaşık 500.000 varil petrol taşıması planlanan boru hattı, hem halkın yaşam alanlarının yakınındaki su havzalarından, hem […]

The post “Kuzey Dakota’da Boru Hattı’na HAYIR!” – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
dakota

2016’nın Nisan ayında Sioux yerlilerinin, Kuzey Dakota Boru Hattı’na karşı Duran Kaya kampını kurarak başlattığı direniş, kıtanın dört bir yanından gelen yüzlerce yerli kabilesinin ve onlara katılan su savunucularının katılımıyla bugün 5000 kişiye ulaşan üç direniş kampında sürüyor. Günde yaklaşık 500.000 varil petrol taşıması planlanan boru hattı, hem halkın yaşam alanlarının yakınındaki su havzalarından, hem de bölgenin temel yaşam kaynağı olan Missouri Irmağı’nın altından geçiyor. Boru hattı inşaatı ve daha sonra oluşabilecek sızıntılar, suları kirleterek bölgedeki yaşama ciddi kalıcı zarar verme tehlikesini taşıyor.

Sioux yerlileri, 1851 antlaşmasından beri devletin sürekli gasp ettiği Oceti Sakowin Oyate toprakları üzerindeki mezarlıkların ve kutsal suların üzerinden geçen boru hattını durdurmak için bir yandan hukuki mücadelesini sürdürürken, kamptaki direnişçiler doğrudan eylemlerle boru hattının inşaatını duraklattı. Duran Kaya kampı, direnişin başladığı ilk aylardan beri artan polis şiddetiyle karşılaşıyor. Polis, köpeklerle, biber gazı, plastik mermi ve ses bombalarıyla saldırırken, en başından beri çıplak arama ve kafese kapatma uygulamalarını sürdürüyor ve tutuklamaları artıyor. Bunun yanı sıra bir faşistin eylemcilerin üzerine kamyon sürmesi ya da bir özel güvenlikçinin otomatik silahla kampa sızması gibi tacizler de yaşanıyor. Ekim ayının sonunda eyalet polisi ve ulusal muhafızlar ve çevre eyaletlerden gelenler dahil birçok şubeden polis, direniş kampını ve yollardaki barikatları tahliye etmek için yoğun operasyonlara başladılar. 20 Kasım’da, polisin kapattığı yoldan geçmeye çalışan eylemcilerden, -2 derece soğukta sıkılan su nedeniyle çoğu hipotermiye giren 300 kişi yaralandı, 400’den fazla kişi tutukladı.

İnşaatın asıl işvereni durumunda olan ve bölgede yetkili olan Amerikan Kara Kuvvetleri’ne bağlı Mühendislik Kolordusu (CoE), 5 Aralık tarihine kadar bölgenin tahliye edileceğini bildiren bir resmi yazı gönderdi. CoE, ABD’nin baraj, kanal ve su baskınları ile ilgili çalışmakta ve hidroelektrik santral inşaatlarının %25’ini yaptı. CoE daha önce, çoğunlukla siyahların yaşadığı New Orleans’da set inşaatı yapmış ancak Katrina Kasırgası sırasında yıkılan setler katliama neden olmuştu. Bu katliamda kötü tasarım ve standartın altında inşaat nedeniyle CoE de sorumlu tutulmuştu.

Tahliye emri üzerine 2000 kadar Vietnam ve Irak gazisi direnişçilerle dayanışmak için bölgeye geldi. Aylar süren direniş ve dayanışma sonucunda CoE, boru hattının güzergahının değiştirilmesi yönünde karar verdi. Direnişçiler kazanımı büyük kamp ateşi ve yerli danslarıyla kutlarken, Duran Kaya kabile reisi Archambault II, artık insanların Kuzey Dakota’nın sert kışını kampta geçirmek zorunda olmadıklarını, kışı aileleriyle birlikte geçirebileceklerini söyledi. Ancak direnişçilerin çoğu bir yere gitmeyeceklerini söylüyor. Bu kararın devletin oyalama taktiği olabileceğine ve Trump’ın göreve geldikten sonra bu kararı tersine çevirmeye çalışacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.

Kuzey Dakota direnişine #NoDAPL hashtagiyle internet üzerinden birçok destek geldiği gibi Tokyo, London, Vancouver, Calgary ve ABD’nin birçok şehrinde dayanışma eylemleri yapıldı. ABD’nin yüzyılı aşan yok etme politikalarına direnen yerli halklarına ve onlarla beraber yaşamı savunan Duran Kaya’ya selam olsun.

Mni Wiconi!

Su Hayattır!


Özgür Oktay

[email protected]

Bu Yazı Meydan Gazetesi’nin 35. sayısında yayınlanmıştır.

 

The post “Kuzey Dakota’da Boru Hattı’na HAYIR!” – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/01/03/kuzey-dakotada-boru-hattina-hayir-ozgur-oktay/feed/ 0