Savaşlar, büyük yıkımın sadece bir bölümü. Gerisi küresel iklim değişikliği, HES, RES, GES, nükleer. Günden güne zehirleyen gıda politikaları, sera gazı, ilaç endüstrisi, rant için “yanlışlıkla çıkan” orman yangınları vs…

Pazartesi günü Yunanistan’ın Atina kentinde yangınlar “çıktı”. 24 saat içinde, kentin farklı bölgelerinde 15 ayrı yangın, hala söndürülemeyen. 70’den fazla insan, binlerce hayvan, on binlerce ağaç yandı, kül oldu. Yaşadığımız coğrafyada duyuldu yangın dünyayla eş zamanlı. E malum, internet çağı.

Kucağında yanarak yaşamını yitirmiş bir çocuk taşıyan itfaiyecinin fotoğrafı düştü sosyal medyaya; “Yunanistan cayır cayır yanıyor. Ateşleri bol olsun” yorumunu yapıp gülenler oldu. “Mücadele etmeyi bilmedikleri için İzmir’e yüzerler şimdi.” diyerek kanlı tarih bilgisini konuştururken vicdanları suskun kalanlar, yanmamak için denize atlayanların fotoğraflarını paylaşıp “Denize dökülmeye alışık bunlar.” diyenler oldu.

Bugün Atina’da yanarak yaşamını yitirenlere “Ateşleri bol olsun” deyip gülenler, dün Cizre’de bodrum katlarında devlet tarafından yakılarak katledilenlerle dalga geçerek “Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim” şarkısını çalanlar, önceki gün Madımak önünde “Yak yak yak” naralarıyla alkış tutanlar; gözünü nefret bürüyenler… Savaşta-barışta öldüren devletlerin ve kapitalizmin her gün yeniden ürettiği nefret. Dün Atina’da ateş değil yakan, o büyük yıkım. Nefret de o büyük yıkımın parçası işte.

Atina’daki yangın, yıkım politikalarından bağımsız değerlendirilebilir mi? Yunanistan devletinin kemer sıkma politikasından mesela? Bu politika sonucu NATO harcamalarında hiçbir kısıntıya gidilmediği halde, misal Orman Müdürlüğü’nün kapatıldığı, veri eksikliği gibi sebeplerle yangına yeterince müdahale edilemediği konuşuluyor. Yanan bölgelerin büyük bölümünün inşaata açılması nedeniyle insanların kaçış alanlarının kalmadığından söz ediliyor.

Yani bırakalım ateşin korkunçluğundan bahsetmeyi. Dün onca canlının ve varlığın küle dönmesinin sebebi -yine sosyal medyada iddia edilenin aksine- “dünyada cehennem ateşiyle cezalandırılma” hiç değil.

Yaşamlarımızı çalan o büyük yıkım, ateş değil. Ve nefret de o büyük yıkımın parçası…

Didem Deniz Erbak- Patika Ekoloji Kolektifi

Yunanistan’ı Saran Yangında Şimdiye Kadar 74 Kişi Yaşamını Yitirdi

The post Yunanistan’ı Saran Yangına Dair- Didem Deniz Erbak appeared first on Meydan Gazetesi.

1. Ortadoğu Gençlik Konferansı, 13-15 Mart tarihleri arasında, Amed’de gerçekleştirildi.

“Taksim Gezi İsyanı ve Kobane Direnişi” başlıklı oturumda bir konuşma gerçekleştiren Devrimci Anarşist Faaliyet’ten Didem Deniz Erbak, konuşmasında bir devletsiz toplum modeli olarak Kobane’de gerçekleştirilen yeniden inşa sürecinden bahsetti. Rojava Devrimi’ni anarşist bir perspektifle değerlendiren Erbak, anarşist öz örgütlenme deneyimlerine de değinerek, konuşmasını Buenaventura Durruti’nin “Yıkıntılardan korkmuyoruz. Daha iyilerini yaratacak olanlar bizleriz. Bizler yüreğinde yeni bir dünya taşıyanlarız. Şimdi şu anda bu dünya büyümekte” sözleriyle sonlandırdı.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post Ortadoğu Gençlik Konferansı Gerçekleştirildi appeared first on Meydan Gazetesi.

Fransa’daki Paris 8 Saint-Denis Üniversitesi’nde, özgür bilgi seminerleri düzenleyen ve Anarşist Gençlik’in davetlisi olarak İstanbul’a gelen Béatrice Rettig ve Jean Mary, “Görevli, akademisyen veya öğrenci olmadan özgür bilgi paylaşımı nasıl yapılır?” konulu bir panel gerçekleştirdiler.

Meydan Gazetesi Taksim irtibat bürosunda gerçekleştirilen panelde konuşan Béatrice Rettig ve Jean Mary , Fransa’da yürüttükleri özgür bilgi seminerlerinden edindikleri deneyimleri dinleyicilerle paylaşarak, bilgi paylaşımının yeni bir ilişki yaratımındaki önemine değindi.

Anarşist Gençlik adına konuşma yapan Didem Deniz Erbak ise, iktidarın tekeline aldığı bilgi karşısında, kolektif bilgi paylaşımının nasıl gerçekleştirileceğinden ve bu bilgi paylaşımlarının yaşanabilmesi için oluşturulacak olan kolektif alanların inşa sürecinden bahsetti.

Devletin ve kapitalizmin kontrolündeki üniversitelere karşı oluşturulacak kolektif alanların etkisinden bahseden Erbak, kamusal ve kolektif alan karşılaştırmasına da değindi.

Etkinlik soru-cevap bölümünün ardından sonlandırıldı.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post Özgür Bilgi Paylaşımı ve Kolektif Alan appeared first on Meydan Gazetesi.