diyarbakır – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 17 Apr 2020 19:22:24 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Zerzevan Kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne Girdi https://meydan1.org/2020/04/17/zerzevan-kalesi-unesco-dunya-mirasi-gecici-listesine-girdi/ https://meydan1.org/2020/04/17/zerzevan-kalesi-unesco-dunya-mirasi-gecici-listesine-girdi/#respond Fri, 17 Apr 2020 19:22:23 +0000 https://meydan.org/?p=57294 Amed/Çinar sınırları içerisinde yeralan Zerzevan kalesi UNESCO dünya mirası geçici listesine girdi. Ortaya çıkarılmış son Mithras Tapınağı’na sahip olan ve Roma’nın doğu sınırındaki ilk tapınak olma özelliğini taşıyan Kalenin tarihi, Asur dönemine (MÖ 882-611) kadar gidiyor. Roma döneminde, MS 3’üncü yüzyılda ise askeri yerleşim inşa edildi. Yerleşimin surları ve yapıları Anastasios I (MS 491-518) ve […]

The post Zerzevan Kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Amed/Çinar sınırları içerisinde yeralan Zerzevan kalesi UNESCO dünya mirası geçici listesine girdi.

Ortaya çıkarılmış son Mithras Tapınağı’na sahip olan ve Roma’nın doğu sınırındaki ilk tapınak olma özelliğini taşıyan Kalenin tarihi, Asur dönemine (MÖ 882-611) kadar gidiyor. Roma döneminde, MS 3’üncü yüzyılda ise askeri yerleşim inşa edildi.

Yerleşimin surları ve yapıları Anastasios I (MS 491-518) ve Justinianos I (MS 527-565) dönemlerinde onarılarak, bazıları ise yeniden inşa edilerek mevcut haline getirildi.

The post Zerzevan Kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne Girdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/04/17/zerzevan-kalesi-unesco-dunya-mirasi-gecici-listesine-girdi/feed/ 0
46 Kürt Müzisyen Tutsaklar İçin Söyledi: “Zindana Diyarbekîr” https://meydan1.org/2020/04/09/46-kurt-muzisyen-tutsaklar-icin-soyledi-zindana-diyarbekir/ https://meydan1.org/2020/04/09/46-kurt-muzisyen-tutsaklar-icin-soyledi-zindana-diyarbekir/#respond Thu, 09 Apr 2020 07:50:29 +0000 https://meydan.org/?p=56966 MED Müzik TV’nin organizasyonuyla, koronavirüs nedeniyle evlere kapanan İtalyanlarla dayanışmak için Kürtçe Çaw Bella’yı seslendiren 40 Kürt müzisyenin ardından, bu kez de 46 Kürt müzisyen Türkiye’deki hapisanelerdeki tutsaklar için Zîndana Diyarbekîr marşını seslendirdi. Bu marş 1980’li yıllarda hapisane direnişleri döneminde Koma Agirî tarafından bestelenmiş ve seslendirilmişti. MED Müzik TV Koordinatörü Merdan Zirav, amaçlarının, hapisanelerde ve […]

The post 46 Kürt Müzisyen Tutsaklar İçin Söyledi: “Zindana Diyarbekîr” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
MED Müzik TV’nin organizasyonuyla, koronavirüs nedeniyle evlere kapanan İtalyanlarla dayanışmak için Kürtçe Çaw Bella’yı seslendiren 40 Kürt müzisyenin ardından, bu kez de 46 Kürt müzisyen Türkiye’deki hapisanelerdeki tutsaklar için Zîndana Diyarbekîr marşını seslendirdi.

Bu marş 1980’li yıllarda hapisane direnişleri döneminde Koma Agirî tarafından bestelenmiş ve seslendirilmişti.

MED Müzik TV Koordinatörü Merdan Zirav, amaçlarının, hapisanelerde ve sokaklarda gelişen haklı taleplere destek vermek olduğunu söyledi. Zirav, “Koranavirüs salgını nedeniyle on binlerce politik tutsak büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Hem tutsak yakınları hem de bir bütün halk bir an önce serbest bırakılmaları talebini dile getiriyor. Biz de Kürt sanatçılar olarak var olan bu haklı sesi yükseltmek istiyoruz” diye konuştu.

Projede 17 müzisyen, 29 solist yer aldı. Projede yer alan solist ve müzisyenler şöyle: Xemgîn Bîrhat, Vîyan Awazê Çiya, Nesrîn, Cömerd, Önder Deniz, Xanemîr, Zozan Zûdem, Yeşim İncedursun, Bengî Agirî, Tîtal, Xelîl Xemgîn, Tülay, Seher Stran, Roj, Nuarîn, Arya Şahin, Fehed Şengalî, Serhat Awazê Çiya, Ali Gecimli, Jîyan Arjîn, Rojînda, Deniz Deman, Sîpan Xelat, Farqîn Azad, Ronî Erez, Zeyno Durar, Nûdem, Berfîn Mamedova, Berbag; Mordem Awazê Çiya, Ciwan Ayaz, Delîl Awazê Çiya, Hogir Göregen, Nurullah, Memet Taş, Sultan, Lewend Yûsiv, Hozan Derwîş, Merdan Zirav, Mazlum Rewşen, Murat Bakrak, Nure Dilovan, Sefkan, Emrah Öztürk, Memo Yapıştıran, Dilvan Ronî.

The post 46 Kürt Müzisyen Tutsaklar İçin Söyledi: “Zindana Diyarbekîr” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/04/09/46-kurt-muzisyen-tutsaklar-icin-soyledi-zindana-diyarbekir/feed/ 0
Diyarbakır’da Kerpiç Ev Çöktü İki Kardeş Öldü https://meydan1.org/2020/04/05/diyarbakirda-kerpic-ev-coktu-iki-kardes-oldu/ https://meydan1.org/2020/04/05/diyarbakirda-kerpic-ev-coktu-iki-kardes-oldu/#respond Sun, 05 Apr 2020 07:22:30 +0000 https://meydan.org/?p=56802 Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde on bir kişinin yaşadığı kerpiç evin çökmesi sonucu iki kız kardeş yaşamını kaybetti. Çınar ilçesinin Yaprakbaşı Mahallesinde, 11 nüfuslu Demiroğlu ailesinin kaldığı iki katlı kerpiç evin kısmen çökmesi sonucu 9 çocuk göçük altında kaldı. Ekiplerin çalışması sonucu göçük altından 7 kardeş sağ çıkarılabilirken Güneş (14) ve Dindar (13) Demiroğlu kurtarılamadı. Kerpiç evin […]

The post Diyarbakır’da Kerpiç Ev Çöktü İki Kardeş Öldü appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde on bir kişinin yaşadığı kerpiç evin çökmesi sonucu iki kız kardeş yaşamını kaybetti.

Çınar ilçesinin Yaprakbaşı Mahallesinde, 11 nüfuslu Demiroğlu ailesinin kaldığı iki katlı kerpiç evin kısmen çökmesi sonucu 9 çocuk göçük altında kaldı. Ekiplerin çalışması sonucu göçük altından 7 kardeş sağ çıkarılabilirken Güneş (14) ve Dindar (13) Demiroğlu kurtarılamadı.

Kerpiç evin aşırı yağışlardan çökmüş olabileceği değerlendirilirken, yaralı çocukların hastanedeki tedavisi sürüyor.

The post Diyarbakır’da Kerpiç Ev Çöktü İki Kardeş Öldü appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/04/05/diyarbakirda-kerpic-ev-coktu-iki-kardes-oldu/feed/ 0
5 Yıl Sonra İddianame: “Tahir Elçi’yi Vuran Polisler Tespit Edilemedi” https://meydan1.org/2020/03/26/5-yil-sonra-iddianame-tahir-elciyi-vuran-polisler-tespit-edilemedi/ https://meydan1.org/2020/03/26/5-yil-sonra-iddianame-tahir-elciyi-vuran-polisler-tespit-edilemedi/#respond Thu, 26 Mar 2020 09:01:45 +0000 https://meydan.org/?p=56405 Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçti, olayla ilgili iddianame yeni tamamlanabildi. Elçi’nin 2015 yılında Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada öldürülmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede Elçi’nin nasıl ve kim tarafından öldürüldüğü bilgisi net olarak yer almazken Elçi’yi vuran polislerin de tespit edilemediği açıklandı. İddianamede polisler doğrudan zanlı olarak yer almayıp […]

The post 5 Yıl Sonra İddianame: “Tahir Elçi’yi Vuran Polisler Tespit Edilemedi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçti, olayla ilgili iddianame yeni tamamlanabildi. Elçi’nin 2015 yılında Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada öldürülmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede Elçi’nin nasıl ve kim tarafından öldürüldüğü bilgisi net olarak yer almazken Elçi’yi vuran polislerin de tespit edilemediği açıklandı.

İddianamede polisler doğrudan zanlı olarak yer almayıp ‘kuvvetli suç şüphesi altında’ olarak değerlendirilerek kollanırken, o sırada ordan koşarak geçen ve örgüt üyesi olduğu iddia edilen Uğur Yakışır’ın silahından çıkan mermilerden birinin de Elçi’ye isabet etmiş olabileceği belirtildi.

İddianamede polisler M.S., F.T. ile S.T. için bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenirken Uğur Yakışır için 2 polisi öldürmekten 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, Elçi’yi olası kastla öldürmekten 20 yıl, polis memuru S.T.’yi öldürmeye teşebbüsten 20 yıl, izinsiz silah bulundurmaktan 5 yıl olmak üzere toplam 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapis cezası istendi.

The post 5 Yıl Sonra İddianame: “Tahir Elçi’yi Vuran Polisler Tespit Edilemedi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/26/5-yil-sonra-iddianame-tahir-elciyi-vuran-polisler-tespit-edilemedi/feed/ 0
HDP’li Belediyelere Kayyum https://meydan1.org/2019/11/13/hdpli-belediyelere-kayyum/ https://meydan1.org/2019/11/13/hdpli-belediyelere-kayyum/#respond Wed, 13 Nov 2019 18:08:53 +0000 https://test.meydan.org/2019/11/13/hdpli-belediyelere-kayyum/ Diyarbakır, Şırnak ve Dersim’de dört HDP’li belediye başkanı görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atandı. Diyarbakır’ın Yenişehir ve Hazro, Şırnak’ın İdil  ve Dersim’in ise Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar, Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırılarak yerlerine kayyum ataması gerçekleşti. Hazro Belediye Başkanı Ahmet Çevik hakkında Diyarbakır Başsavcılığı tarafından “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası”ndan iki soruşturmanın sürdüğü açıklanarak yerine Hazro Kaymakamı Ali Öner […]

The post HDP’li Belediyelere Kayyum appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Diyarbakır, Şırnak ve Dersim’de dört HDP’li belediye başkanı görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atandı.

Diyarbakır’ın Yenişehir ve Hazro, Şırnak’ın İdil  ve Dersim’in ise Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar, Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırılarak yerlerine kayyum ataması gerçekleşti.

Hazro Belediye Başkanı Ahmet Çevik hakkında Diyarbakır Başsavcılığı tarafından “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası”ndan iki soruşturmanın sürdüğü açıklanarak yerine Hazro Kaymakamı Ali Öner atandı.

Yenişehir Belediye Başkanı Belgin Diken hakkında ise “örgüt üyeliği”nden iki soruşturmanın sürdüğü açıklanarak yerine Yenişehir Kaymakamı Murat Beşikçi atandı.

Şırnak’ın İdil ilçesinde ise Belediye Başkanı Songül Erden hakkında “terör örgütü propagandası”ndan soruşturma yürütüldüğü ifade edilerek görevden uzaklaştırıldı ve yerine İdil Kaymakamı Zafer Sağ atandı.

Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Akpazar Belediyelerine kayyum atandı.

Bu son gerçekleşen kayyum atamalarıyla, kayyum atanan HDP’li belediye sayısı 20 oldu.

The post HDP’li Belediyelere Kayyum appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/11/13/hdpli-belediyelere-kayyum/feed/ 0
Amed’e Bağlı Köylere Ev Baskınları: En Az 6 Kişi Gözaltına Alındı https://meydan1.org/2017/12/20/amede-bagli-koylere-ev-baskinlari-en-az-6-kisi-gozaltina-alindi/ https://meydan1.org/2017/12/20/amede-bagli-koylere-ev-baskinlari-en-az-6-kisi-gozaltina-alindi/#respond Wed, 20 Dec 2017 14:25:57 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24133 Amed’in Bismil ve Çınar ilçelerine bağlı köylere askerler tarafından yapılan baskında aralarında 70 yaşındaki H. Abdurrahman Şimşek’in de bulunduğu 6 kişi gözaltına alınırken, çok sayıda kişinin de arandığı belirtildi. Mezopotamya Ajansı’nın vermiş olduğu bilgilere göre, Amed’in Bismil ve Çınar ilçelerine bağlı birçok köyde dün sabah saatlerinde askerler tarafından ev baskınları yapıldığı bildirildi. Baskınlarda en az […]

The post Amed’e Bağlı Köylere Ev Baskınları: En Az 6 Kişi Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Amed’in Bismil ve Çınar ilçelerine bağlı köylere askerler tarafından yapılan baskında aralarında 70 yaşındaki H. Abdurrahman Şimşek’in de bulunduğu 6 kişi gözaltına alınırken, çok sayıda kişinin de arandığı belirtildi.

Mezopotamya Ajansı’nın vermiş olduğu bilgilere göre, Amed’in Bismil ve Çınar ilçelerine bağlı birçok köyde dün sabah saatlerinde askerler tarafından ev baskınları yapıldığı bildirildi. Baskınlarda en az 6 yurttaşın gözaltına alındığı belirtilirken birçok kişinin de arandığı iddia edildi.
Yapılan köy baskınlarda kimlikleri tespit edilen kişilerin adları şöyle; Bismil ilçesine bağlı Sarı Toprak (Hola) köyünde Mecit Ekin (60), Selim Akalp (35) gözaltına alındı. Göksu (Kerxa Macıra) Köyünden ise, Mahsun Güler (40) adlı kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Devam eden operasyonlar kapsamında Çınar’a bağlı Başaklı (Hüceti) köyünden de 3 kişinin gözaltına alındığı bunlardan sadece (70) yaşındaki H. Abdurrahman Şimşeğin isminin tespit edildiği ifade edildi.
Gözaltına alınanların nereye götürüldüğü konusunda bilgisi verilmediği kaydedildi.

The post Amed’e Bağlı Köylere Ev Baskınları: En Az 6 Kişi Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/20/amede-bagli-koylere-ev-baskinlari-en-az-6-kisi-gozaltina-alindi/feed/ 0
HDP Milletvekili Nursel Aydoğan Tahliye Edildi https://meydan1.org/2017/04/21/hdp-milletvekili-nursel-aydogan-tahliye-edildi/ https://meydan1.org/2017/04/21/hdp-milletvekili-nursel-aydogan-tahliye-edildi/#respond Fri, 21 Apr 2017 13:38:32 +0000 https://seninmedyan.org/?p=2582 HDP’li vekil Nursel Aydoğan hakkında açılan davalara ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edilmesine karar verildi. HDP milletvekillerine yönelik 4 Kasım’da yapılan eş zamanlı operasyonda tutuklanarak hakkında 103 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın yargılandığı dava görüldü. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nde bulunan […]

The post HDP Milletvekili Nursel Aydoğan Tahliye Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
HDP’li vekil Nursel Aydoğan hakkında açılan davalara ilişkin Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edilmesine karar verildi.

HDP milletvekillerine yönelik 4 Kasım’da yapılan eş zamanlı operasyonda tutuklanarak hakkında 103 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın yargılandığı dava görüldü. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Silivri Cezaevi’nde bulunan Nursel, SEGBİS yöntemi ile katıldı.

Yapılan savunmaların ardından mahkeme, vekil Aydoğan’ın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak “adli kontrol” şartıyla tahliyesine karar verdi.

The post HDP Milletvekili Nursel Aydoğan Tahliye Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/21/hdp-milletvekili-nursel-aydogan-tahliye-edildi/feed/ 0
Amed’in 7 Köyünde Sokağa Çıkma Yasağı https://meydan1.org/2017/04/21/amedin-7-koyunde-sokaga-cikma-yasagi/ https://meydan1.org/2017/04/21/amedin-7-koyunde-sokaga-cikma-yasagi/#respond Fri, 21 Apr 2017 11:41:30 +0000 https://seninmedyan.org/?p=2570 Amed’in Kulp ilçesine bağlı 7 köyde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Kulp Kaymakamlığı yaptığı açıklamada, ilçenin mülki sınırları içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda operasyon düzenleneceğini gerekçe göstererek sokağa çıkma yasağı ilan etti. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği köyler; Yeşilköy, Tepecik, İslamköy, Dolun, Yaylak, Ağaçkorur ve Alaca.

The post Amed’in 7 Köyünde Sokağa Çıkma Yasağı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Amed’in Kulp ilçesine bağlı 7 köyde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Kulp Kaymakamlığı yaptığı açıklamada, ilçenin mülki sınırları içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda operasyon düzenleneceğini gerekçe göstererek sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği köyler; Yeşilköy, Tepecik, İslamköy, Dolun, Yaylak, Ağaçkorur ve Alaca.

The post Amed’in 7 Köyünde Sokağa Çıkma Yasağı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/21/amedin-7-koyunde-sokaga-cikma-yasagi/feed/ 0
Gazetemiz Muhabiri Vicdani Retçi Vahap Güler Sur’da Gözaltına Alındı https://meydan1.org/2016/05/08/gazetemiz-muhabiri-vicdani-retci-vahap-guler-surda-gozaltina-alindi/ https://meydan1.org/2016/05/08/gazetemiz-muhabiri-vicdani-retci-vahap-guler-surda-gozaltina-alindi/#respond Sun, 08 May 2016 16:30:16 +0000 https://test.meydan.org/2016/05/08/gazetemiz-muhabiri-vicdani-retci-vahap-guler-surda-gozaltina-alindi/ Meydan Gazetesi muhabiri olan vicdani retçi Vahap Güler, haber takibi için bulunduğu Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gözaltına alındı. Yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle, Diyarbakır Sur’da gözaltına alınan Güler, götürüldüğü Sur Karakolu’nda imzalamak zorunda bırakıldığı tutanağa, “vicdani retçiyim” şerhini düştü. Tutanağın ardından serbest bırakılan Güler, Vicdani Ret Derneği’ne yaptığı açıklamada, hiçbir koşulda zorunlu askerlik hizmetini yapmayacağını ve devletin […]

The post Gazetemiz Muhabiri Vicdani Retçi Vahap Güler Sur’da Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Gazetemeiz Muhabiri Vicdani retçi Vahap Güler Sur'da Gözaltına Alındı

Meydan Gazetesi muhabiri olan vicdani retçi Vahap Güler, haber takibi için bulunduğu Diyarbakır’ın Sur ilçesinde gözaltına alındı.

Yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle, Diyarbakır Sur’da gözaltına alınan Güler, götürüldüğü Sur Karakolu’nda imzalamak zorunda bırakıldığı tutanağa, “vicdani retçiyim” şerhini düştü. Tutanağın ardından serbest bırakılan Güler, Vicdani Ret Derneği’ne yaptığı açıklamada, hiçbir koşulda zorunlu askerlik hizmetini yapmayacağını ve devletin üreticisi olduğu savaşlara karşı direneceğini vurguladı.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.

The post Gazetemiz Muhabiri Vicdani Retçi Vahap Güler Sur’da Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/05/08/gazetemiz-muhabiri-vicdani-retci-vahap-guler-surda-gozaltina-alindi/feed/ 0
Devletin Kürtlerle BarışMA Politikası – Mercan Doğan https://meydan1.org/2013/07/22/devletin-kurtlerle-barisma-politikasi-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2013/07/22/devletin-kurtlerle-barisma-politikasi-mercan-dogan/#respond Mon, 22 Jul 2013 18:19:54 +0000 https://test.meydan.org/2013/07/22/devletin-kurtlerle-barisma-politikasi-mercan-dogan/ Hükümet adım at şiarıyla gerçekleştirilen mitinglerde barış sürecinin ilerlemesi ve hükümetin bu yönde ki adımlarının bir an önce gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bu mitinglerle Erdoğan’a sözünü tutması yönünde çağrılar yapılmaktadır. Ancak Lice de olduğu gibi görülüyor ki AKP barış için adım atmayı değil, kurşun sıkmayı seçmiştir. AKP iktidarının Ortadoğu da izlediği savaş politikaları sonucu geçtiğimiz Mayıs ayında […]

The post Devletin Kürtlerle BarışMA Politikası – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Hükümet adım at şiarıyla gerçekleştirilen mitinglerde barış sürecinin ilerlemesi ve hükümetin bu yönde ki adımlarının bir an önce gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bu mitinglerle Erdoğan’a sözünü tutması yönünde çağrılar yapılmaktadır. Ancak Lice de olduğu gibi görülüyor ki AKP barış için adım atmayı değil, kurşun sıkmayı seçmiştir.

AKP iktidarının Ortadoğu da izlediği savaş politikaları sonucu geçtiğimiz Mayıs ayında Antakya Reyhanlı’da şiddetli bir patlama yaşanmıştı. Savaş mağduru Suriyeli mültecilere yardım gerekçesiyle “Özgür Suriye Ordusu”nu silahlandıran, Antakya’daki kamplarda eğiten ve Suriye’ye gönderen, yaralı ÖSO militanlarına sağlık hizmeti veren AKP iktidarı, uzun bir süredir Esad rejimine yönelik Suriye’de iç savaşı kışkırtıyordu. Antakya Reyhanlı’daki sınır güvenliği ÖSO militanlarına terk edilmiş durumdaydı. Eli silahlı militanlar hiçbir denetim ve kontrol olmaksızın şehir içinde serbestçe dolaşıyorlardı. AKP’nin Suriye politikası Reyhanlı ‘da yaşanan katliamda medyaya koyduğu yayın yasağı, hem öldürülen hem yaralanan sivillerle ilgili eksik ve yanlış beyanlar, hem de katliamın sorumluları olarak uyuşturucu ve silah kaçakçılarının gözaltına alınıp göstermelik sorgulanması gibi bir dizi oyalamayla sürdü. AKP’nin Suriye’ de izlediği savaş politikası Reyhanlı’ da sivil halkın katledilmesi olarak hafızalara kazındı.

“Barış süreci” yeni bir savaş politikası mı?

Medyanın Reyhanlı katliamını unutturmak için sarf ettiği çaba ve hükümetin alkol yasağı gündemini servis etmesiyle iyice manipüle edilmiş katliam yerini ardından hızla yükselen can alıcı mesele ‘barış süreci’ olarak adlandırılan gündeme bıraktı. Bu kez AKP iktidarı yıllardır T.C.’nin Kürt halkına yönelik sürdürdüğü savaşı kendi savaş politikasıyla sürdürerek barış adıyla halkın karşısına dikmiştir. Savaşın tümüyle sonlandırılması, karşılıklı gelişen müzakerelerin neticelendirilmesi, tarafların ve halkın sürece iknasıyla beraberinde birçok hassasiyeti içinde barındıran süreç yani barış süreci geldiğimiz noktada AKP’nin savaş politikasında eritilmek istenen bir sürece dönüşüyor.

Kürt halkının Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla yeni bir başlangıç olarak gördüğü barış süreci Kürdistan Özgürlük Hareketi tarafından da desteklenerek her şeye rağmen ilerlemektedir. Abdullah Öcalan’ın her defasında bu yeni sürecin Kürt halkı tarafından biçimlendirilmesi gerektiği görüşü ise barışta ısrarı vurgulamaktadır. Yaşamın yeniden inşası olarak tanımlanan süreç hem Kürdistan ‘da hem de batı Kürdistan da kendini gerçekleştirmektedir. Abdullah Öcalan’ın demokratik modernitesi Kürdistan Özgürlük Hareketinin yeni modeli olarak savunulmaktadır. Yani artık Kürtler yeni mücadele biçimi olarak silahları bırakarak yaşamsal olana sarılmak istemektedir.

Barış sürecinde devletin tezatlığı

Neticede Kürt tarafı barışta kararlıdır ve gereken adımları atmaktadır. Bölgedeki gerillanın bölgesel ve aşamalı olarak çekilmesi, Kürt siyasetçilerinin sürece yaklaşımı bu adımları hızlandırmak için atılmış çabalar olarak değerlendirilmelidir. Ancak AKP hükümeti sürecin gereğini yerine getirmeyerek bir başlangıç adımı dahi atmamıştır. Kürdistan’ da mevcut olanın dışında yeni karakolların yapılması ve koruculuğun kaldırılmaması böylesi bir süreçte muamma yaratmaktadır. Özellikle bu konularda AKP’nin yaptığı “eski karakolları yeniliyoruz”, “korucular maaş alamadıklarında mağduriyet yaşayacaklardır” gibi geçiştirici açıklamalar oluşan muammanın daha da artmasına neden olmaktadır. Muamma devam etmektedir çünkü hükümet yaşanan sürece tezat davranmayı sürdürmektedir. Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamalarda ısrarla gerillanın sınır dışına çekilmediği vurgusu yapmaktadır ve askeri güçleri bölgede konumlandırmak istemektedir. Aynı zamanda terörle mücadele kanununa yönelik bir düzenlemenin henüz tartışmaya açılmaması da bir diğer muammadır. BDP’nin sıkça gündeme taşıdığı KCK tutuklamaları ile ilgili Kürt siyasetçiler, Kürt gazeteciler ve diğer tutukluların durumuna ilişkin de çözücü bir adım atılmamıştır. AKP demokratik siyaset yaptığını ve buna uygun hareket ettiğini her fırsatta vurgularken anayasal çerçevede çözümü mümkün birçok mesele halen askıdadır. Anadilde eğitim ve siyasi tutuklular bu çerçevede yer almaktadır.

Akil insanlar bölge heyeti açıkladı; “devlet Kürtleri sistematik olarak katletti”

Akil insanlar heyetinin bölgedeki iller bazında hazırladığı raporda, Cumhuriyet’in ilk yıllarında çıkan Kürt isyanlarında 45 bin, PKK ile mücadelede de 40 bin olmak üzere bugüne kadar Kürt isyanlarında ölenlerin sayısı 85 bin olarak veriliyor. Raporda, yıllarca ayrı bir hukukla yönetilen bölge halkının devlete bakışı ilginç bir cümle ile tarif ediliyor: “Devlet sadece PKK için değil, herkes için bir sistematik kötü niyet ve zulüm aktörü olarak cisimleşmiştir.”

Roboski katliamının üzerinden neredeyse iki yıl geçti ve devlet bu konuda hiçbir şey yapmadı. Üstelik mahkeme görevsizlik kararı verdi. Unutursak kalbimiz kurusun dediğimiz Roboski katliamını devlet unutturmak için her şeyi yaptı. Yine de silahların susması ve akan kanın bir an önce durması olarak adlandırılan barış süreci bu katliamların da sonlanması amacını taşıyordu. Sürecin kısmen halk tarafından da olumlu bir hava yaratması barışa olan adımların atılmasını sağladı. Barış sürecinin özellikle batıda yansıttığı bu olumlu hava bölgeden çatışma ve ölüm haberlerinin gelmemesi olmuştu ki Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat’ı protesto eylemleri sırasında Diyarbakır da bir genç polis panzeri altında kalarak öldürüldü.

Taksim’den, Lice’ye…

31 Mayıs tarihi Taksim direnişinin ve dalga dalga diğer illere yayılan isyanın başlangıcıydı. AKP bu kez kendini hiç hazırlıklı olmadığı ve beklemediği bir sürecin tam ortasında buldu. Erdoğan niye bu isyan bu kadar büyüdü, nerede hata yaptım diye düşünedursun halk açısından devletin zulmü açıkça ortadaydı. AKP iktidarı, koltukta oturduğu süreçte demokrasi kılıfına bürünerek katliamların, türlü baskıların, hukuksuz tutuklamaların altına imza attı. Halka yönelik baskısını gün geçtikçe arttırmayı sürdürdü ve yasaklamalarla halka defalarca saldırdı. Kolluk kuvvetleri gösteri ve yürüyüşlerde her kesimden insana ayırt etmeksizin orantısız bir şekilde cop, gaz ve tazyikli suyla müdahale etti. Hukuksuz ve keyfi uygulamalarıyla Erdoğan faşist bir diktatör edasıyla halkın ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtladı ve bir korku imparatorluğu yaratmak istedi. Ancak 31 Mayıs günü bu imparatorluğun temelleri paramparça edildi, korku eşiği aşıldı ve halk özgürlüğüne sahip çıktı.

Aniden değişen gündemle muammalarla süren barış süreci yerini bir halk ayaklanmasına bırakmıştı. Süreç farklı siyasi kesimden insanları bir araya getirdi ve bu olağanüstü direnişte gözler hep Kürtleri arasa da Kürtler tarafından yoğunluklu bir katılım gerçekleşmedi. Direnişi sosyalistler, anarşistler, ekolojistler ve bağımsızlar sırtladı. Çeşitliliği fırsat bilen ulusalcı tabanlar, ayaklanmanın kitleselliğini oluşturarak, hükümet istifa sloganlarıyla direnişi belirlemek istedi. Böylelikle AKP iyice şaşırdı, çünkü bir yandan Kürtler bir yandan ulusalcılar derken karşısında herkesi içine alan bir halk hareketi oluştu.

Tam bu sırada AKP Hükümetinin emriyle Diyarbakır Lice’de karakol yapımını protesto etmek isteyen sivil insanlara askerler tarafında ateş açıldı ve yaşananlar bir Kürt gencinin ölümüne, onlarca sivilin ağır yaralanmasına neden oldu. Her yere yayılan ve sürmekte olan isyan sırasında bu kez halk Lice için sokaklara döküldü. Direniş boyunca ufak çaplı gerginlikler yaşayan Kürtler ve ulusalcılar bu kez enteresan şekilde AKP’ye karşı tek bir ağız olmuş, devletin Lice katliamı için haykırıyorlardı. Erdoğan, Lice katliamı ile ilgili, bölgede 100 trilyonu aşkın hint kenevirinin imha edildiği bilgisini paylaştı ve karakolların sınır güvenliğini sağladığını savundu. Taksim direnişini de Yahudi diasporasının desteklediğini açıklamıştı. Yani Erdoğan özetle iktidarını kaybetme korkusuyla nereye saldıracağını şaşırdı.

Hükümetin adımları değil, yaşamın yeniden inşası

Diyarbakır Lice de yaşanan katliamın tek sorumlusu devlettir, AKP hükümetidir. Aynı Reyhanlı da olduğu gibi uyuşturucu ve silah kaçakçılığını bahane ederek gerçeği manipüle etmek istemektedir. Kürdistan da katliamcı savaş politikalarını ve militarist anlayışını sürdürmektedir. Anlaşılmalıdır ki, AKP’nin savaş politikası da, barış politikası da sadece halkları katletmektir. Kürdistan Özgürlük Hareketi de AKP’nin barış politikasının içinden çıkılmaz bir hal aldığını artık görmelidir.

Hükümet adım at şiarıyla gerçekleştirilen mitinglerde barış sürecinin ilerlemesi ve hükümetin bu yönde ki adımlarının bir an önce gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bu mitinglerle Erdoğan’a sözünü tutması yönünde çağrılar yapılmaktadır. Ancak Lice de olduğu gibi görülüyor ki AKP barış için adım atmayı değil, kurşun sıkmayı seçmiştir.

31 Mayıs Taksim direnişiyle başlayarak tüm şehirlere yayılan isyan devletin ve iktidarların katliamcı yüzünü halklara bir kez daha göstermiş oldu. Kürdistan Özgürlük Hareketinin barış süreci de artık hükümetin atılacak adımlarıyla değil, Abdullah Öcalan’ın ifadesiyle Kürt halkının yaşamını yeniden inşasıyla sürdürülmelidir.

 

Mercan Doğan

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 11. sayısında yayımlanmıştır.

The post Devletin Kürtlerle BarışMA Politikası – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/07/22/devletin-kurtlerle-barisma-politikasi-mercan-dogan/feed/ 0
Diyarbakır’dan Trabzon’a Talanın Adı: KAYA GAZI https://meydan1.org/2012/09/23/diyarbakirdan-trabzona-talanin-adi-kaya-gazi/ https://meydan1.org/2012/09/23/diyarbakirdan-trabzona-talanin-adi-kaya-gazi/#respond Sun, 23 Sep 2012 08:58:10 +0000 https://test.meydan.org/2012/09/23/diyarbakirdan-trabzona-talanin-adi-kaya-gazi/ Royal Dutch Shell, TPAO (Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı) ortaklığıyla Diyarbakır Sarıbuğday’da kayagazı aramaları için sondaja başladıklarını açıkladı. Erdoğan’ı ziyaret için Türkiye’ye gelen Shell 1. CEO’su Peter Voser, bu görüşmeden sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız’la bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamada Shell ve TPAO’nın Karadeniz ve Akdeniz’de yaptığı petrol – doğalgaz arama ortaklığının yanı sıra sondaj kuyularının […]

The post Diyarbakır’dan Trabzon’a Talanın Adı: KAYA GAZI appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Royal Dutch Shell, TPAO (Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı) ortaklığıyla Diyarbakır Sarıbuğday’da kayagazı aramaları için sondaja başladıklarını açıkladı. Erdoğan’ı ziyaret için Türkiye’ye gelen Shell 1. CEO’su Peter Voser, bu görüşmeden sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız’la bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamada Shell ve TPAO’nın Karadeniz ve Akdeniz’de yaptığı petrol – doğalgaz arama ortaklığının yanı sıra sondaj kuyularının açıldığı bölgelerde çok büyük doğa tahribatına yol açan kayagazı çıkarma hedeflerinden de bahsedildi. Voser, Diyarbakır’da başlayan çalışmaların akabinde Karadeniz’e de el atmak istediklerini, kayagazı olarak tabir edilen, esasında sondaj kuyularının erişemeyeceği derinlikteki doğalgaz için Erzurum – Kars bölgesinde sondaj çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal da Trakya’daki kaya gazı kaynağının ruhsatını da başka bir Petrol Şirketi olan ExxonMobile’e verildiğini açıkladı. Voser açıklamanın devamında Nijerya’nın da içinde bulunduğu ve Doğu Afrika ve Avrupa’da da orijinal terimiyle “Shale” olarak tabir edilen kayagazı havzalarının olduğunu ve bu kaynaklarla Asya ve Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının karşılanabileceğini belirtti. Görünüyor ki Shell, çıkmayan yerlerden doğalgaz çıkarmaya yarayan fakat çıkartırken bütün suyu, toprağı, havayı dolayısıyla bitki, insan ve hayvanları zehirleyen bu yöntemle servetine servet katmaya ABD’den sonra Türkiye ve Türkiye’ye yakın coğrafyalarda devam edecek.

Kayagazı olarak Türkçe’ye çevrilen şey aslında, yeryüzünün derinliklerinde bulunan kaya tabakasında çözünmüş halde bulunan ve sondaj kuyusu açılamayacak derinlikte olan doğalgazdan başka bir şey değil. 1950’den beri, bu kaya tabakasında doğalgazın mevcut olduğu biliniyor. Bu gazı çıkarmak için milyonlarca tonluk su, şirketler tarafından ne oldukları açıklanmayan kimyasallarla karıştırılarak gazın bulunduğu kayalara pompalanıyor. Derinlerde basıncın artması ve kimyasalların tetiklemesiyle patlamalar meydana geliyor. Bu uygulamaya Hidrolik Patlama orijinal adıyla “fracking” adı veriliyor.

İnsanların evlerindeki şebeke suları, suya karışan doğal gaz ve kimyasallarla, çakmak çakınca alev alacak kadar tehlikeli hale geliyor.

Bu yöntemle çalışan ilk kuyu 1981 yılında Texas’ta çalışmaya başlamış. Patlamaların kaya tabakasında açtığı çatlaklar yoluyla serbest kalan doğalgaz ve patlamalara yol açan kimyasallar, yeraltı suları yardımıyla kontrolsüz şekilde yeryüzüne çıkıyor. İnsanların evlerindeki şebeke suları, suya karışan doğal gaz ve kimyasallarla, çakmak çakınca alev alacak kadar tehlikeli hale geliyor. Şirket bölgenin her yerinde mantar gibi biten kuyularıyla toplayabildiği gazı topluyor, toplayamadığı ise toprağa havaya ve uygulamanın yapıldığı bölgede bulunan bütün su kaynaklarına karışıyor. Doğalgazda bulunan ve insan sağlığı ve doğada yaşayan bütün canlılar için ölümcül olan propan, etilen gibi gazlar bölgede yaşayan insanlara solutuluyor. Suya, toprağa karışan kimyasallar ise nörotoksin ve kanserojen etkileri olan son derece tehlikeli maddeler. Ayrıca Türkiye’nin Kuzeydoğu Anadolu Fay Hattı gibi dünyanın en faal fay hatlarından birinin üstünde bulunmasının bu yöntemin başka tahmin edilemeyecek sonuçları olabileceği söyleniyor. Doğa yıkımına ve depremlere yol açtığı için Fransa, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti ”Hidrolik Patlama” yönteminin kullanımını yasakladı. İngiltere, İspanya ve Güney Afrika ise kayagazı çalışmalarını durdurdu.

Böylesi derinlikteki doğalgaza şirketlerin bunca yıl el atmamasının sebebi, gazı çıkarmak için kullanılan yöntemin ortalama derinlikteki bir doğalgazı çıkarmak için kullanılan yöntemden %50 daha maliyetli olması. Çokuluslu petrol şirketlerinin bu ulaşılması zor kaynaklara şimdi(bulunduktan 70 yıl sonra) paldır – küldür girmesinin sebebi ise dünyadaki doğalgaz ve petrol kaynaklarının azalması ve akabinde fosil yakıt fiyatlarının içinde bulunduğu sürekli artış.
Medya da konuyla ilgili haberleri 04 Eylül gününden itibaren yayınlamaya başladı. Bu açıklamalarda kayagazının çıkartılmaya başlanmasının TC ve yakıt sıkıntısı çeken diğer ülkeler için büyük şans olduğu belirtiliyor. Öte yandan bu haberlerde iki cümleyle de olsa kayagazı çıkarma yönteminin doğaya büyük zararlar verebileceğinden bahsetmek zorunda kalınıyor ya da “Hidrolik Patlama” sonucu serbest kalan metan gazının küresel ısınmaya neden olabileceği söyleniyor. ABD’de 1972 yılında çıkan ve su kaynaklarının korunması için petrol şirketlerine çeşitli yükümlülükler getiren “Temiz Su Yasası”nda 2005 yılında yapılan düzenlemeyle yalnızca Hidrolik Patlama yöntemiyle doğalgaz çıkaran şirketler bu yasadan muaf bırakıldı. Bu düzenlemeyle beraber ABD 2009’a kadar doğalgaz üretimini ikiye katladı. Fakat bu üretim artışının akabinde New York ve Washington dahil bir çok şehrin yararlandığı su havzaları zehirlendi.
Medya son günlerde yaptığı haberlerle halktan değil Shell’den yana olacağını ve konu hakkındaki gerçekleri manipüle etmeye çalışacağını açık şekilde ortaya koydu. Sonraki sayılarda size kayagazı çıkarmak için kullanılan Hidrolik Parçalama yöntemi sonuçlarının insan ve doğa üzerinde açtığı geri dönülmez tahribatlara ve yöntemin başta ABD ve uygulandığı diğer yerlerde yol açtığı yıkımlara dair detaylı araştırmalar sunacağız.

Royal Dutch Shell %60’ı Hollanda ve %40’ı İngiltere ortaklığından oluşuyor. Shell, 1833 yılında Marcus Samuel’in Hollanda’da doğa tutkunlarına deniz kabuğu satmak üzere kurduğu bir şirketken, Shell, 1890′lı yıllar Sumatra adasında petrol arayan bir şirket olan Royal Dutch Şirketiyle kurduğu ortaklık sonrasında Royal Dutch Shell adını alır ve Standart Oil’in Çin pazarından söküp atılmasıyla da dev bir yapıya dönüştü. Nijerya’da paralı asker tutan, devleti kendi çıkarları için kullanan Shell Dünya’nın bir çok yerinde de Shell Nigeria, Shell Argentina, Shell Peru gibi bölgesel şirketleşmelerle faaliyetini sürdürüyor. Bu tarz bölgesel şirketler aracılığıyla o bölgelerdeki yaşam alanlarını yok eden Shell şimdi de gözünü Mezopotamya’ya dikmiş durumda.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 3. sayısında yayımlanmıştır.

The post Diyarbakır’dan Trabzon’a Talanın Adı: KAYA GAZI appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2012/09/23/diyarbakirdan-trabzona-talanin-adi-kaya-gazi/feed/ 0