Çin Amerikan Sivil Haklar Koalisyonu (CACRC), eski ABD Başkanı Donald Trump’a yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecince kullandığı “Çin virüsü”, “Vuhan virüsü” gibi ifadeleri nedeniyle tazminat davası açtı.

Davanın nedeninin Trump’ın Amerikan halkını Asyalılara karşı şiddete yönlendirmesi olduğu kaydedildi.

The Huffington Post’ta yer alan habere göre, CACRC’ın Trump’ın koronavirüs salgını süresince kullandığı ifadelerin Asyalılara karşı ırkçılığı körüklediğini aktarıldı.

Dava kapsamında ABD’de yaşayan her Asyalı için 1 dolar, yani 22.9 milyon dolarlık tazminat talep edildiği bildirildi.

İddianamede şu ifadelere yer verildi:

“Davalının aşırı ve çirkin davranışı, davacı örgütün (CACRC) üyelerine ve büyük ölçüde Asyalı Amerikalılarda duygusal sorunlara neden oldu. New York’tan Kaliforniya’ya kadar Çinli Amerikalılara ve Asyalı Amerikalılara karşı açık bir şekilde yükselen ırkçı şiddet eğilimine neden oldu.“

Trump’ın söylemleri ırkçılığı körükledi

Haberde San Francisco Üniversitesi’nin araştırması da yer aldı. Araştırmaya göre, Trump’ın 2020’nin Mart ayında yaptığı sosyal medya paylaşımında ‘Çin virüsü’ ifadesini kullanması, Twitter uygulamasında Asyalı karşıtı söylemlerin artmasına neden oldu.

Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 3 Mart 2020’de yaptığı sosyal medya paylaşımında, koronavirüs hakkında konuşurken, ‘Çin virüsü’, ‘Asyalı virüsü’ gibi ifadelerin kullanılmaması konusunda çağrıda bulunmuştu.

Trump’ın İfadeleri

“Çin, ordumuzun virüsü onlara götürdüğüne dair yanlış bilgi veriyor. Bu yanlış. Nereden geldiğini söylemeliyim. Çin’den geldi. Askerimiz bu virüsü kimseye getirmedi” diyen Trump, koronavirüsten ‘Çin virüsü’ olarak bahsetmeye devam edeceğini belirterek, “Çin, ordumuzun onlara virüsü götürdüğü iddiasını yalanlayana kadar bunu söylemeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Independent Türkçe

The post Trump’a 22.9 Milyon Dolarlık “Çin Virüsü” Davası Açıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

Editörler, yayıncılar ve yazarlardan oluşan yüzlerce isim ortak bir mektuba imza atarak, sektörden Donald Trump’ın başkanlık sonrası yazacağı herhangi bir anı kitabını yayımlamayı reddetmelerini istedi.

“Hainlere Kitap Anlaşması Yok” başlıklı mektup geçen hafta 250’den fazla editör, yazar ve yayıncı tarafından imzalandı.

Mektupta imzası olan taraflar birlikte hareket ederek, görev süresinin sonuna gelen ve anılarını yazmayı düşündüğüne dair söylentiler dolaşan Başkan dahil olmak üzere Trump yönetiminden herhangi bir yetkilinin gelecekte bir kitap yayımlamasına karşı çıkıyor.

Kampanyayı organize eden roman yazarı Barry Lyga, kaleme aldığı metinde şu ifadeleri kullandı:

“ABD’de yazı ve yayıncılık topluluğunun mensupları olarak, Donald Trump yönetimine katılmış olmanın, kitap anlaşmaları söz konusu olduğunda yayınevlerince benzersiz bir hafifletici kriter olarak görülmesi gerektiğini söylüyoruz.

Çocukları kafese kapatan, tutsak kadınlar üzerinde irade dışı ameliyatlar yapan ve milyonlarca insana ölümcül bir virüs bulaşmışken bilimle dalga geçen bir yönetime dahil olmuş hiç kimse, büyük bir kitap anlaşmasının neredeyse kesin getirisiyle ihya edilmemeli. “

Mektubun imzacıları arasında en büyük 5 yayınevi olan Penguin Random House, Hachette Book Group, HarperCollins, Simon&Schuster ve Macmillan’dan çalışanlar da yer alıyor.

Lyga, Los Angeles Times’a gönderdiği bir e-postadaysa, Trump yönetiminden herhangi bir kişiye ait bir eseri yayımlamak söz konusu olduğunda yayıncıların “vicdanlarının emrettiği yönde ve değişimi etkileyebilecekleri ölçüde hareket etmeleri” gerektiğini söyledi.

Simon&Schuster kuruluşunun Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley’le kitap anlaşmasını iptal etmesinin ardından yayınevleri çoktan Trump’ın müttefiklerine yüz çevirmeye başlamıştı.

Başkan’ın destekçilerinin Trump adına ABD Kongre Binası’nı basması ve olayların 5 kişinin ölümüyle sonuçlanmasının ardından Hawley yine de Kongre’de Joe Biden’ın 2020 seçim galibiyetine karşı oy veren Cumhuriyetçiler arasında yer almıştı.

Lyga yayıncılara hitap ettiği mektupta, “6 Ocak 2021 darbe girişimini teşvik eden, kışkırtan, azmettiren ya da başka bir şekilde destekleyen kişilerin benimsediği fikirlerin sevgili yayınevlerimiz tarafından ödüllendirilmemesi ve yayılmaması gerekir” ifadesini kullandı.

Kaynak: Independent Türkçe

The post Yüzlerce Yazar ve Yayıncıdan Sektöre Ortak Çağrı: Trump’ın Anı Kitabı Çıkarmasına Mani Olun appeared first on Meydan Gazetesi.

Trump’ın affettiği kişilerin arasında dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklanan ve Joe Biden’ın tıp danışmanı olarak atanan Anthony Fauci ile FBI direktörü Christopher Wray’in “kafasının kesilmesi gerektiğini” yazdığı için Twitter hesabı askıya alınan eski danışmanı Steve Bannon da bulunuyor.

The post Trump’tan Giderayak Af Bombardımanı appeared first on Meydan Gazetesi.

Trump’ın 1992 yapımı Evde Tek Başına 2 (Home Alone 2: Lost in New York) filmindeki kısa sahnesinin filmden çıkarılması taleplerine filmin yıldızı Macaulay Culkin de göz kırptı.

40 yaşındaki Culkin, Twitter’da Trump’ın filmdeki sahnelerinin kırpılması için imza kampanyası başlatan bir kullanıcıya destek verdi. Yapımcıları beklemeyip sahneyi kendisi çıkaran bir kullanıcının paylaşımına da “Bravo” mesajı bıraktı.

Trump filmde Culkin’in canlandırdığı başrol karakteri Kevin McAllister ile karşılaşıp yol tarif ediyor.

Görüntü yönetmeni Julio Macat, Trump’ın sahibi olduğu Plaza Hotel’de çekilen film için bir sahnede yer almayı şart koştuğunu açıklamıştı.

Kaynak: Artı Gerçek

The post “Trump’ı Evde Tek Başına 2 Filminden Çıkarın” Kampanyası Başlatıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

6 Ocak’ta gerçekleşen Senato baskınını azmettirdiği ve isyana teşvik ettiği gerekçesiyle Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 197’ye karşı 232 evet oyu ile Donald Trump’ın azledilmesine karar verildi.

Trump için, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı bir telefon görüşmesi dolayısıyla 2019 Aralık ayında da azil kararı çıkmış ancak Senato’da yapılan oylamayla aklanmıştı. Trump, ABD tarihinde görevden alınması için iki kez suçlanan ilk ABD Başkanı oldu

Senato’nun azil oylamasını ne zaman yapacağı belli değil. Senato’daki Cumhuriyetçi kanatın lideri Mitch McConnel Trump’ın yargılanacağı oturumun 20 Ocak’tan önce yapılamayacağını belirtti.

The post Temsilciler Meclisi Trump’ın Azline Onay Verdi appeared first on Meydan Gazetesi.

6 Ocak’ta ABD Kongre Binası baskını sırasında Donald Trump’ın saldırgan ve kışkırtıcı mesajları sebebiyle çok sayıda sosyal medya platformu Trump’ın hesaplarını kapatmıştı.

Trump ise bunlara bir tepki olarak Telegram’a geçmiş ve yakın zamanda “herkesin özgürce fikirlerini beyan edebileceği” kendi sosyal medya platformunu kuracağını açıklamıştı

Snapchat’ten yapılan yazılı açıklamada, Trump’ın hesabının incelendiğine dikkati çekilerek, “Kamu güvenliği adına ve yanlış bilgilerin, nefret söyleminin, şiddete teşvikin yayılmasını önlemek için Trump’ın hesabını kalıcı olarak kapatmaya karar verdik” ifadesi kullanıldı.

The post Snapchat de Trump’ın Hesabını Silecek appeared first on Meydan Gazetesi.

Geçtiğimiz hafta ABD Seçici Kurulu’nun resmi olarak Joe Biden’ın ABD Başkanı olduğunu açıklamasının ardından Trump yanlıları Kongre Binası’na baskın düzenlemiş ve 4 kişi yaşamını yitirmişti.

Trump’ın da destek verdiği ve gerçekleşmesine önayak olduğu baskın sebebiyle Demokratlar ve Temsilciler Meclisi, Başkan Yardımcısı Mike Pence’e çağrıda bulunarak Trump için azil süreci başlatması yönünde çağrıda bulundu.

Pence ise “Bu yolu izlemenin ülkemizin çıkarlarına uygun ve anayasayla tutarlı olduğuna inanmıyorum. Trump’ın görevden alınması ülkede daha çok bölünmeye yol açabilir” dedi.

Öte yandan, Demokratların Trump’a yönelik “halkı kalkışmaya teşvik etme” suçlaması bugün oylanacak.

Anayasanın 25. Ek Maddesi nedir?

ABD Anayasası’nın 25. Ek Maddesi, bir ABD başkanının görevini yerine getiremeyeceğine kanaat getirilmesi durumunda, başkanın görevden alınarak yerine başkan yardımcısının geçici olarak görevi devralmasını içeriyor.

Maddenin uygulanması için ise Pence’in başkanı görevden alma kararına kabine üyelerinin salt çoğunluğunun destek vermesi gerekiyor.

Pence’in böyle bir adım atması durumunda ise Trump’ın Kongreye bir mektup göndererek karara itiraz etme hakkı bulunuyor. Pence ve kabine üyelerinin ise bu kararı savunmaları için 4 gün süresi bulunuyor.

4 günlük sürenin sonunda Kongre bir oylama yapıyor ve her iki kanatın 3’te 2’sinin desteğini alması durumunda Trump görevden alınabiliyor. Bu da karara 67 Senatör ve 290 Temsilciler Meclisi üyesinin destek vermesi gerektiği anlamına geliyor. Ayrıca, kabine yerine Kongre de başkanın görevini yapıp yapamayacağını değerlendirmek üzere kendi bünyesinde bir ekip de kurabiliyor ancak Amerikan medyasına yansıyan haberlerde, Pence’in bu yönde bir adım atmayı düşünmediği bildiriliyor.

The post Mike Pence Trump’a Karşı 25. Maddeyi Kullanmayacağını Açıkladı appeared first on Meydan Gazetesi.

ABD’de dün, Kongre’nin geçtiğimiz Kasım ayında yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarını oylamak için yapacağı toplantı öncesi “eski başkan” Donald Trump, Washington DC’de seçim sonuçlarını tanımayarak “Çalmayı Durdur” sloganıyla bir miting düzenlemişti. Mitingin ardından, Trump destekçileri seçim sonuçlarına göre belirlenen delege oylarının sayılıp, sonuçların “yeni başkan” Joe Biden lehine resmen tescil edileceği oturumun düzenlendiği Kongre binasını bastı. Trump destekçilerinin, oylamanın yapılacağı Senato toplantı salonuna kadar girdikleri belirtildi.

Neo-Nazi kimliklerini sergilemekte sakınca görmeyen Trump destekçilerinin Nazi Almanyası’nın en sembolik toplama kamplarından Auschwitz tişörtü giydiği, ABD’deki “Kuzey-Güney Savaşı’nda” köleliği savunan Konfederasyon bayrağı taşıdıkları görüldü.

Geçtiğimiz Mayıs ayında George Floyd cinayetiyle, özellikle siyahlara yönelik şiddetinin görünürlüğü artan polisin ise, Kongre binasını 4 saat boyunca işgal eden Trump destekçilerine binaya girmeleri sırasında müdahalede bulunmaması ABD’de tartışmalara neden oldu.

Polisin Trump destekçilerinin Kongre binasına girmesinden sonra gerçekleştirdiği müdahalede toplamda, 4 kişinin öldüğü öğrenildi. Washington DC’de sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, olaylara müdahale için görevlendirilen Ulusal Muhafızlar, saatler sonra Kongre binasında durumu kontrol altına alabildi. ABD’de yerel saatle 18:00’den itibaren uygulanmaya başlanan sokağa çıkma yasağından hemen önce, Trump destekçileri Kongre binası çevresinden uzaklaştırıldı. 

ABD’de Kongre binası son olarak, bağımsızlığın kazanılmasından 36 yıl sonra, 1812-1814’te İngilizlerle yapılan savaş sırasında işgal edilmişti.

Kongre’de dün yeni başkanı tescil etmek için gerçekleştirilecek oylama bu yıl, her başkanlık seçimi sonrası işletilen prosedürden farklı işledi. Bunun nedeni, Trump’ın mağlubiyeti kabul etmemesi, oyların çalındığına dair iddialar ortaya atmayı sürdürmesi ve bu ısrarına Cumhuriyetçi Parti’nin bazı isimlerinin destek vermesiydi.

Kongre’de dünkü oturum sırasında,  Temsilciler Meclisi’nden 100’ü aşkın Cumhuriyetçi üye ve 10 civarında Cumhuriyetçi senatör, Trump’ın seçimlerde yolsuzluk yapıldığına dair iddialarına sahip çıkarak, bazı eyaletlerde sonuca itiraz edeceğini açıkladı. Arizona eyaletine sıra geldiğinde ilk itiraz yapılarak onay sürecine ara verildi. Bu sırada Trump destekçileri Kongre binasına girdi ve ardından olayların büyümesi üzerine oturumlar sonlandırıldı.

ABD’de, kimilerine göre “sivil darbe” olarak da nitelendirilen olayların bastırılması sonrası, “yeni başkan” Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in onaylanan oyları, gerekli olan 270 delegeyi geçti. Cumhuriyetçilerin bazı eyaletlerdeki sonuçlara yönelttiği itirazlar, yapılan oylamalar sonucu reddedildi.

The post ABD’de Neler Oluyor? appeared first on Meydan Gazetesi.

ABD başkanı Donald Trump, siyah George Floyd’un ve pek çok insanın polisler tarafından katledilmesine karşı aylardır süren isyanlarda New York, Seattle ve Portland şehirlerinin yerel yönetimlerini, kolluk ve federal birliklerin işlerini zorlaştırdıkları gerekçesiyle “anarşist yargı bölgesi” olarak ilan etti.

Trump yönetimi, Eylül başında bir muhtıra yayımlayarak bu şehirlerde gerçekleşen eylemlerde federal binalara zarar geldiği ve yerel yönetimlerin kollukları eylemlerde yeteri kadar kullanmadıkları için şehirlerde “anarşinin hakim olduğunu” belirtmişti. Yerel yönetimlere süre veren Trump, bu süre zarfında gereken “önlemler” alınmazsa şehirlere verilen federal yardımın kesilip, “anarşist yargı bölgesi” ilan edileceklerini açıklamıştı.

Pazartesi günü yapılan açıklamada New York, Seattle ve Portland’a verilen hazine bütçesinin kesilmesi için talimatta bulunulduğu belirtildi.

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ise, bu girişimin Trump’ın bir seçim oyunu olduğunu ve bu şehirlere yapılan federal yardımın kesilmesinin anayasaya aykırı olduğunu belirtti.

The post Trump ABD’de 3 Şehri “Anarşist” İlan Etti appeared first on Meydan Gazetesi.

Mineapolis Polis Departmanı’nın internet sitesini ve Chicago Polis Radyosu’nu hackleyen Anonymous, MPD’nin internet sitesine uzun süre boyunca erişimi kesti. Yerel halkın paylaşımlarına göre polis telsizine sızan grup, telsizden protest rap grubu N.W.A’in “F**k the Police” parçasını yayınladı.

Anonymous ayrıca, geçtiğimiz sene “intihar ettiği” iddiasıyla tutuklu olduğu hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein ile Donald Trump’ın ilişkilerine dair – gizli- dava dosyalarına ulaştıklarını belirtti.

Daha önce de bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu için 2008 yılında hapse giren Epstein, yapılan yeni araştırmalar sonucu en az 36 kız çocuğuna daha cinsel işkence uyguladığı açığa çıktığı için geçtiğimiz Temmuz ayında tutuklanmıştı. Duruşmasından iki gün önce hücresinde ölü bulunan Epstein’ın intihar ettiği söylenmişti. Ancak, aralarında ABD Başkanı Donald Trump’ın da bulunduğu pek çok siyasi ve ünlü kişiyle olan insan kaçakçılığı bağlantısı sebebiyle mahkemede ifade vermemesi için öldürüldüğü, dünya çapında pek çok kişi tarafından hala kabul gören ve desteklenen bir olgu.

The post Anonymous Yayınladıkları Videonun Ardından Hack Eylemlerine Başladı appeared first on Meydan Gazetesi.

ABD Başkanı Donald Trump, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesine ilişkin açıklamada bulundu.

Fox Newse verdiği röportajda Süleymani’nin Amerikan büyükelçiliklerine saldırı planladığını söyleyen Trump, “Bunların 4 büyükelçilik olduğuna inandığımı söyleyebilirim” dedi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in, 3 Ocak sabahı Bağdat Havalimanı yakınına düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü açıklamıştı.

Saldırıda, Süleymani ve İranlı subayların yanı sıra Mühendis’in de aralarında bulunduğu 5’i Iraklı toplam 10 kişi hayatını kaybetmişti.

İran lideri Ayetullah Hamaney, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada, ABD’den intikam alınacağını söylemişti.

Kaynak: Sputnik

The post Trump: Kasım Süleymani 4 Amerikan Büyükelçiliğine Saldırı Planlıyordu appeared first on Meydan Gazetesi.

ABD başkanı Donald Trump’a, kendisine ait yardım vakfını “siyasi amaçları için kullandığı” gerekçesiyle 2 milyon dolar tazminat cezası verildi.

New York’taki mahkeme, Trump Vakfı’nda gaziler için toplanan bağışların 2016’daki başkanlık seçimlerinde kullanıldığını söyledi. New York Başsavcısı Letitia James, vakfın başında yer alan Donald Trump Jr, Eric Trump ve Ivanka Trump’ın yardım kuruluşlarının görevleri ile ilgili “zorunlu eğitime” katılmayı kabul ettiklerini de bildirdi. Trump ise karara itiraz etti ve Twitter’dan paylaştığı mesajda Newyork Başsavcısını “bulunduğu kurumu kasten siyasi amaçları için kullanmakla” suçladı.

Manhattan’daki mahkemenin yargıcı Saliann Scarpulla, Trump’ın 2 milyon doları kendi birikiminden, kendisiyle ilişiği olmayan 8 yardım kuruluşlarına ödemesine karar verdi.

Donald J. Trump Vakfı, Trump’ın çıkarları için kullanıldığı suçlamasının ardından 2018 yılında kapatılmıştı.

The post Trump İki Milyon Dolar Ceza Ödeyecek appeared first on Meydan Gazetesi.