The post Bağdadi’ye Ait Ses Kaydı İddiası appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>IŞİD’e ait olarak bilinen El Furkan Medya Grubu tarafından Bağdadi’ye ait olduğu öne sürülen bir ses kaydı yayınlandı. Kayıttaki kişinin sesinin Bağdadi’ye benzediği belirtilirken konuşan kişinin Bağdadi olup olmadığı net değil.
Konuşan kişi, Irak güçlerinin Temmuz ayında geri aldığı Musul başta olmak üzere IŞİD’in önemli kentlerinden başlayarak Libya’daki Sirte şehrine kadar birçok gelişmeden bahsediyor. Ayrıca devletlerarası gelişmelerin yorumlandığı kayıtta Kuzey Kore’nin, Japonya ve ABD’ye yönelik söylemleri de değerlendiriliyor.
IŞİD’le bağlantılı sitelerden birinde yayınlanan 46 dakikalık ses kaydı, Kasım 2016’dan beri yayınlanan ilk ses kaydı oldu. Bu süre içinde Rusya, Bağdadi’nin gerçekleştirdikleri hava saldırısında öldürüldüğünü iddia etmiş ve İran da bu iddiayı doğruladıklarını belirtmişti. Ayrıca IŞİD’e tabi yerel kaynaklardan alındığı belirtilen bilgilerde de Bağdadi’nin öldürüldüğü doğrulanmıştı.
The post Bağdadi’ye Ait Ses Kaydı İddiası appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Bağdadi’nin Öldürüldüğü IŞİD Tarafından Doğrulandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Geçtiğimiz günlerde farklı haber kaynaklarından servis edilen, cihatçı terör çetesi elebaşı Ebu Bekir el Bağdadi’nin ölüm haberinin IŞİD tarafından da doğrulandığı öğrenildi. Irak’ta yayın yapan El Sumarya televizyonu, Ninova vilayetinden bir kaynağa dayanarak Bağdadi’nin öldüğünü duyurdu. Aynı haber kaynağına göre, IŞİD’in “yeni halifesini” ilan ettiği belirtildi.
The post Bağdadi’nin Öldürüldüğü IŞİD Tarafından Doğrulandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Bağdadi’yi “Gözyaşlarıyla Anan” Vaiz İnfaz Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Geçtiğimiz günlerde, cuma hutbesinde cihatçı terör çetesi IŞİD’in lideri Ebu Bekir el Bağdadi’den bahsederken “gözyaşlarını tutamayan” baş vaiz Ebu Kuteybe infaz edildi.
‘İsyana teşvikten’ Tel Afer yakınlarında tutuklanan Ebu Kuteybe, daha sonra da diri diri yakılarak infaz edildi. IŞİD, Bağdadi’nin hayatta olup olmadığını sorgulayanların örgüt içindeki liderlik kargaşasını teşvikten 50 kırbaç cezasına çarptırılmasına, öldüğünü söyleyenlerin de diğer çete üyelerinin gözleri önünde yakılmasına karar verdi.
Ebu Bekir el Bağdadi’nin öldürüldüğü daha önce çeşitli defalar gündeme gelmiş, ancak bu iddialar sonrasında yalanlanmıştı. Ancak, Bağdadi ile ilgili son iddia İran, Rusya ve Irak tarafından dile getirildikten sonra, IŞİD’in son uygulamaları, çete liderinin öldürülmüş olma ihtimalini güçlendiriyor.
2014’te hilafet ilan eden IŞİD’in, üyeleri tarafından “Halife İbrahim” adıyla tanınan Bağdadi’nin İslam Peygamberi Muhammed’in soyundan geldiği iddia ediliyor.
Kaynak: Alsumaria News
The post Bağdadi’yi “Gözyaşlarıyla Anan” Vaiz İnfaz Edildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post “Türkiye’nin Yeni Komşusu IŞİD” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Musul’da bulunan TC Konsolosluğu’nu da basan örgüt, başkonsolos dâhil, konsolosluk çalışanlarından 15 civarında kişiyi rehin aldı.
Irak-Şam İslam Devleti Nedir?
Selefi İslam çizgisini benimseyen IŞİD bu doğrultuda Irak, Suriye, Filistin, Ürdün ve Lübnan topraklarını içine alan bölgede şeriat devleti kurmayı amaçlıyor. IŞİD, 2004 yılında “Tevhid ve Cihat” adıyla Ebu Musa Zerkavi tarafından Irak’ta kuruldu. El-Kaide’nin o zamanki lideri Usame Bin Ladin’e biatını açıklayan örgüt adını “Mezopotamya’da El-Kaide” olarak değiştirdi. Ebu Musa Zerkavi 2006’da ABD’nin Irak’ta düzenlediği bir operasyonda öldürülünce yerine Ebu Hamza el Muhacir geçti. Aynı yılın sonlarında, El-Kaide’ye yakın Ebu Ömer el Bağdadi “Irak İslam Devleti” örgütünü kurduklarını ilan etti. Nisan 2010’da Irak ve ABD güçleri ortak bir operasyonla Ebu Ömer el Bağdadi ve Ebu Hamza el Muhacir’in kaldıkları evi basarak her ikisini de öldürünce, Ebu Bekir el Bağdadi Irak İslam Devleti örgütünün yeni lideri oldu. 2011 sonlarında Ebu Muhammed Colani liderliğinde El-Kaide’nin Suriye kolu olarak El-Nusra Cephesi kuruldu. Aynı yıl Irak İslam Devleti lideri Ebu Bekir el Bağdadi El-Nusra Cephesi ile birleşerek Irak Şam İslam Devleti adını aldıklarını duyurdu. Ancak bir süre sonra Ebu Muhammed Colani iki örgütün IŞİD adıyla birleşmesine sıcak bakmadığını belirterek, El-Kaide lideri Eymen Zevahiri’ye biatını ilan etti. Zevahiri de 2013 başlarında IŞİD’ı tanımadığını ilan ederek örgüte, Suriye’yi terk etme çağrısı yaptı. Bu süreçten itibaren iki örgüt arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalar, IŞİD’in, El-Nusra Cephesi kontrolündeki Deyr Ez-Zor kentini ele geçirmesiyle son buldu.
Suriye’de Muhalif Cihadcı Gruplar ve IŞİD
IŞİD’ın, kontrolü altında bulundurduğu petrol kenti Rakka’da çıkan petrolü Beşar Esad rejimine satma iddiaları ve kendisi dışındaki gruplara karşı çatışmacı tavrı nedeniyle Suriyeli muhaliflerin tepkisini çekiyordu. Geçen Ocak başlarında 7 muhalif gruptan oluşan İslami Cephe, IŞİD’in Cerablus kentindeki karargâhına Özgür Suriye Ordusu, Mücahitler Ordusu ve bazı muhalif grupların da destek verdiği bir operasyon düzenleyerek örgütün Cerablus ve muhaliflerin fiili başkenti sayılan Halep’ten çekilmesini sağladı. IŞİD buradaki kontrolünü kaybedince, saldırılarını Rojava’da yoğunlaştırmaya çalıştı.
Rojava Işid Tehdidi Altında
Bu yılın başlarında üç kantonlu özerk yönetimini ilan eden Rojava, Marttan itibaren IŞİD tehdidi altında. IŞİD üç kantondan oluşan Rojava’nın kritik noktası Kobani’ye, Arapça ismi olan Ayn el Arap(Arap Pınarı)’ı Ayn el İslam (İslam Pınarı) olarak değiştireceğini ilan ederek saldırdı. Bu saldırıların ilkinde çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 24 sivili katletti. Saldırılar, bölgenin öz savunma güçleri YPG ve YPJ tarafından püskürtüldü. Bu noktada muhaliflerle IŞİD arasındaki dengeleri de iyi gözeten Rojava Kürtleri, bu çatışmalarda Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altındaki Cephet-ül Akrad(Kürt Cephesi) savaşçılarının da kendileriyle iş birliği yapmasını sağlayarak askeri üstünlüğü ele geçirdi. IŞİD bu süreçten sonra Kürt savunma güçleriyle açık cephe savaşına girmekten kaçındı ancak sivillere yönelik katliamlara ve intihar saldırılarına devam etti. Bunlardan sonuncusu, YPG denetimindeki kanton merkezi Qamişlo’ya uzak bir bölge olan Tilliye’de yaşandı. Ezidi Kürtlerin yaşadığı bölgedeki bu saldırıda çoğunluğu Halep’ten göçmüş ve tarım işçisi olarak çalışan Araplar olan yaklaşık 30 kişi yaşamını yitirdi.
Kobani, stratejik olarak hem IŞİD, hem Rojava Kürtleri ve hatta TC için önemli. Rojava Kürtleri açısından bölgenin önemi Rojava Devrimi’nin başladığı yer olmasıyken, IŞİD açısından bu önem daha stratejik bir noktada. Kobani, IŞİD’in kontrolü altında bulundurduğu Rakka’nın Haleple bağlantısını kurması nedeniyle lojistik açıdan önemli. TC açısından ise bölgenin önemi, Suriye’de muhalif gruplar, cihatçı örgütler ve Suriye rejimi dışında, farklı deneyim yaratan ve öz yönetim ilan ettiğini söyleyen Rojava ile sınır komşusu olmaktan kaçınmak için Rojava Devrimi’nin karşısına tampon olarak IŞİD unsurlarını koymayı gerektiriyor. Bu anlamda geçtiğimiz 30 Mart seçimlerinde Kobani’nin hemen karşısındaki Ceylanpınar seçimlerinin şüpheye yer bırakmayacak şaibe iddialarıyla, AKP lehine sonuçlan(dırıl)masını da çerçevede düşünmek gerek.
Süleyman Şah Türbesi ve IŞİD-TC İlişkisi
Geçtiğimiz Mart ayında örgüt Suriye’de bulunan ve TC toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerlerin üç gün içinde çekilmesini istedi ve aksi halde bölgeyi bombalayacağını duyurdu. Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı’nda aralarında istihbarat yetkilileri ve dışişleri bakanının bulunduğu bir toplantı yapılmış ve toplantının ses kaydı internete düşmüştü. Bu ses kaydında Suriye ile sıcak çatışmaya girmeye istekli olduğu aşikar olan TC yetkililerinin Suriye ile savaş çıkarma senaryoları konuşuluyordu. Toplam 25 dönümlük toprak parçasının IŞİD için nasıl bir öneme sahip olduğu tartışması bir yana, TC’nin Suriye’deki rejim muhalifi cihatçı gruplara askeri ve lojistik desteği bilinen bir gerçeklikti. 2014 başlarında Adana’da durdurulan MİT tırları uzun süre kamuoyu gündemini meşgul etmişti. Her ne kadar devlet yetkilileri tırların bölgedeki Türkmenlere gittiğini söylese de, gerek ÖSO şemsiyesi altında gerekse farklı oluşumlar içerisinde Türkmen grupların askeri ve politik ağırlığından söz etmek zor. Söz konusu tırların güzergâhındaki bölgeler arasında IŞİD’in kontrolündeki bölgeler de bulunuyor.
Felluce’den Musul’a IŞİD
IŞİD’in son Musul saldırısı ve işgali, aslında geçtiğimiz yıl sonlarında, Irak’ta bulunan, Sünnilerin yaşadığı bir başka merkez olan Felluce’ye yapılan saldırıları düşündüğümüzde çok şaşırtıcı değil. IŞİD bu saldırılarda Felluce’de kontrolü elinde tuttuysa da Maliki yönetimi kimi aşiretlerin de desteğiyle örgütü püskürtmüştü. Bu süreçteki çatışmalarda Musul’da “savunma bakanının” Samarra’da ise “tarım bakanının” öldürülmesi bölge özelinde örgütü sarsmıştı. Fakat bölgede son 5 yıldır, özellikle Musul’un varoşlarında kırsal bölgelerinde örgütlenmekte olan IŞİD için bu moral sarsıntı uzun sürmedi. Sünni nüfusun yoğun olarak yaşadığı bu bölgelerde Şii merkezi yönetimin otoriterliği de örgütün militan ve taban kazanması için uygun zemin sundu.
IŞİD,Küresel Kamuoyunun Gündeminde
IŞİD’in son Musul operasyonu sonrası başta bölge ülkeleri olmak üzere ABD ve AB üyesi ülkelerinin de “bir anda” gündemine girdi. ABD’de Beyaz Saray sözcüsü ve bazı AB üyesi ülkelerin sözcüleri bölgede yaşanan durumun “bölge barışı için kaygı verici olduğunu” belirten minvalde açıklamalarda bulundular. Bölgesel ve küresel finans çevreleri de Musul’un IŞİD tarafından ele geçirilmesi sonrası ciddi tepkiler verdi. İstanbul Borsası sert bir düşüş yaşarken ABD doları yükseliş kaydetti. Dünya borsalarında işlem gören Türk hisseleri ise ise özellikle Musul bölgesinde faaliyet gösteren Türk şirketleri nedeniyle düşüş yaşadı.
Mercan Doğan
Bu yazı Meydan Gazetesi’bnin 19.sayısında yayımlanmıştır.
The post “Türkiye’nin Yeni Komşusu IŞİD” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>