The post BOÜN Eylemlerinde Ev Hapsi Alan Koray Türkay: “Elektronik Kelepçeyi Reddediyorum” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Koray Türkay’ın açıklaması şu şekilde;
ELEKTRONİK KELEPÇEYİ REDDEDİYORUM!
Dünyaca ünlü siyasi mahkumlardan Nelson Mandela, bir zamanlar bir toplumun vicdanını test etmenin en iyi yolunun toplumun siyasi mahkumlara nasıl davrandığına bakmak olduğunu söylemiştir.
Anayasanın 34. maddesi herkesin bildirimde bulunmaksızın toplantı gösteri ve yürüyüş hakkının engellenemeyeceğini teminat altına almaktadır. Boğaziçi öğrencilerinin rektörü demokratik yol olan seçim ile belirleme talebine destek vermek suç değildir. Velev ki 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet üzerinden suç üretilmeye çalışılsa da bu elektronik kelepçe ve ev hapsi cezalandırması asla kabul edilemez. 2911’den verilen elektronik kelepçe ile ev hapsi uygulamasına dair toplumun tepki verebilme cesaretinin üretilmesine ihtiyaç vardır. Ev hapsi uygulaması, iktidarın muhalefete karşı başlattığı ideolojik hegemonya kurma hamlesidir.
Politik tutsaklar devlet iktidarının pasif nesneleri haline dönüştürülmesi saldırısına karşı, çeşitli yöntemlerle bu saldırıyı politik olarak boşa düşürme yaratıcılığı içerisinde olmalıdır.Boğaziçi öğrencilerinin eylemlerine destek verdikleri için gözaltına alınan ve sonrasında elektronik kelepçe takılarak ev hapsi verilen arkadaşların elektronik kelepçeyi dahi mücadele aracı haline getirebilme yaratıcılığı bu saldırıya bir cevap niteliğindedir.
Bu saldırıda öncelikle politik bireyin devlet tarafından tutsak edilmesinin fiziki durumunda değişikliğe gidilmektedir. Özel alanı işgal etme yoluyla tutsaklığın mekanı yaratılmaktadır. Bireyin hanesi, yaşam alanı bireyin “rıza”sıyla hapishaneye dönüştürülmektedir.
İktidar yeni mekana hiçbir harcama yapmama olanağı bulurken, siyasi tutsakların eğitim alanına çevirdiği ve komün yaşam pratiğini yaşattığı zindanların fikri gelişim imkanları da bireyin tanıklığına kapanmış olmaktadır. Politik kimliğin yaşadığı evi hapishaneye dönüştürmek oldukça ideolojik ve arka planı örülmüş bir hamledir. Yaşam alanına, haneye yapılan bu tecavüz irade kırma amaçlıdır. İdeolojik hegemonya bireyin yaşam alanına, o yaşam alanındaki tarihsel hafızaya hücum etmektedir.Saldırının ilk hamlesi fiziki alan olarak tanımlanabilir.
Saldırının sonraki aşaması, politik bireye karşı psikolojik harekattır. Bu harekat onur kırıcı olacak şekilde planlanmıştır. Bir süredir elektronik kelepçelerin yüz kızartıcı suç işleyenler için kullanılacağı söylendi topluma. Özellikle kadına şiddet uygulayanlar, cinsel istismar şüphesi olanlar için devreye sokulan bu cezalandırma biçimi, toplumda yüz kızartıcı suç işleyenler ile özdeşleşmiştir İtibarsızlaştırma aracı olarak toplum algısına yerleştirildikten sonra şu an politik kimliklerde uygulanmaya başlanmasıyla psikolojik saldırı devreye sokulmuştur.
Kadın cinayetlerini önlemek için temin edilemeyen elektronik kelepçeler muhalefet için hızlıca edinilebilmektedir Üçüncü aşama ise elektronik kelepçenin politik bireyin ayağına takılarak köle-sahip tarihsel konumlanışın yansımasıyla ideolojik hegemonya saldırısıdır. Kelepçenin ayak bileğine takılma tercihinin, tarihsel toplum hafızasında köleliğe tekabül ettiğini hepimiz bilmekteyiz. Tüm bunlardan ortaya çıkan özet; elektronik kelepçe ile ev hapsi uygulaması, irade ve onur kırıcı bir psikolojik harp olarak görülmeli ve buna karşı devrimci bir karşı duruş ortaya konularak toplumun, bu köle-sahip anlayışını normalleştirme tehlikesine karşı ön alınmalıdır.
Ev hapsi uygulamaları reddedilmeli gerekirse cezaevi süreci göze alınmalıdır ki; bu üzeri kapatılarak topluma sunulmuş, köle-sahip anlayışıyla evlerde gerçekleşen tutsaklık uygulamasının örtüsü kamuoyu tarafından kaldırılsın ve çözümlenme şansı oluşsun.
Geniş kitlelerin politik bir bakışla faşizme dair çözümleme yapabilme duraklarında yol açıcı pratiklere ihtiyaç vardır. Bunun için bedel ödenmesi gerekebilir. Ancak toplumsal tepkinin ortaya çıkma olasılığı karşısında karşılanması zor olmayan bir bedel olduğu söylenebilir.
Bu eksende Kadıköy’de düzenlenmek istenen Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör protestolarında gözaltına alınarak çarptırıldığım elektronik kelepçe ile ev hapsi uygulamasını reddediyor uygulamayı kabul etmediğimi ilan ediyorum.
The post BOÜN Eylemlerinde Ev Hapsi Alan Koray Türkay: “Elektronik Kelepçeyi Reddediyorum” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Patrona Sermaye İşçiye Kelepçe – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>
Bir düzen
İşçi- işveren,
Kanunlar- yasalar,
Sistemin saplı duran bıçağı karnımızda
Yaşamımızın olmazsa olmazı gibi dayatılan kurallar.
Bir yanda aşina olduğumuz kontroller,
Diğer yanda kıt kanaat geçim derdinden mütevellit kontrolsüzlükler.
Bir de “başaranlar”, zenginliğine zenginlik katanlar, iş adamları, kodamanlar…
Bütün “iş adamları”nın ve şirketlerin başarı öyküleri anlatılır büyük büyük ekonomi dergilerinde, programlarında, haberlerinde. “Limon satarak sermaye topladı, şimdi en zengin iş adamları listesinde!”, “İnşaatlarda amele olarak çalıştı, şimdi gayrimenkul zengini!” ve bunlar gibi onlarca hikaye… Hepsi sıkça rastladığımız, duyduğumuz cümleler. Peki ne var bu zenginliğin perde arkasında? Dokununca birden zenginleştiren sihirli bir değnek mi? Bu patronlar ne yapıyorlar da servetlerine servet katıyorlar? Bu zenginleşme örneklerinden en bilinenini paylaşalım:”1
Bir online alışveriş sitesi olan, AMAZON, 1995 yılında kuruldu. Kitapçı olarak başladı, şimdiyse “dünya devi”!
61 milyar dolar kar ve 97.000 çalışana sahip bu şirket, nasıl oldu da bu kadar devleşti, 1 trilyon dolar değerine ulaşan ilk şirket olabileceği söylenir hale geldi? 2017 yılında hisselerinin değeri %58 oranında yükselen şirket Apple ile yarışıyor.
“Bunlardan bize ne?” mi? “Bize ne?” olur mu hiç? Patronlar bunca “başarı”yı elbette biz işçileri sömürerek sağlıyor. “Müşteriye koşulsuz hizmet”i ilke edinmiş Amazon’un işçilere ilkesi ise koşulsuz sömürü! İşçilerin tuvalet molalarının kısıtlanması, daha fazla çalıştırmak için paketleme konusunda işçilere çok ağır kotalar ve yüksek hedefler konulması gibi uygulamalarla adından söz ettiren şirket, şimdilerde ise elektronik kelepçe uygulaması ile gündemde.
Elektronik kelepçe uygulaması ile tüm işçilerin hareketleri izlenecek, şayet işçi planlanan iş dışında başka bir şeyle meşgul olursa kelepçeye bir titreşim gönderilecek. İşçinin ne kadar mola verdiğini, ne kadar bilgisayar başında çalıştığını gören bu kelepçe, özel yaşamın gizliliğini de ihlal edecek.
Pek çok iş yerinde karşılaştığımız artık rutinleşmiş olan parmak okutma, şifre veya kart ile giriş yapma, göz retinası okutma gibi uygulamalar, hem işçiyi kontrol mekanizması kurarak baskı altına almak, hem de daha fazla çalıştırmak amacıyla kullanılıyor. Olması gereken buymuş gibi, tüm bu uygulamalar çok olağanmış gibi, daha az mola ve daha fazla çalışmayı patronlar için garanti altına alıyor. İşte Amazon’un “başarı” hikayesinde bunlar gizli: “İşçiye kelepçe, patrona sermaye!”
Merve Demir
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 44. sayısında yayınlanmıştır.
The post Patrona Sermaye İşçiye Kelepçe – Merve Demir appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Amazon’dan İşçilerine Elektronik Kelepçe appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Online satış şirketi Amazon, işçilerinin el hareketlerini izleyecek bir bileklik için patent aldı. Bilekliği takan işçinin tüm hareketleri izlenebilecek, planlı iş dışında bir iş yaptığında bilekliğe “titreşim” gönderilecek. Elektronik kelepçeye benzetilen bileklik büyük tartışmalara neden oldu. Amazon ise bileklik sayesinde “zaman tasarrufu” sağlanacağını savunuyor.
Bileğe takılacak cihaz işçilerin el hareketleri ile stoklardaki ürün arasındaki ilişkiyi izlemek üzere tasarlandı., farklı coğrafyalardaki 70 depoda kullanılması bekleniyor.
Ultrasonik dalga ve radyo yayını ile çalışacak bileklikler “dokunsal geri bildirim” yöntemini kullanarak, depo işçisini yönlendirecek. Örneğin yanlış biri kutunun alınması ya da doğru ürüne yaklaşılması durumunda belirli titreşimler gönderebilecek.
Cihaz, işçilerin gerçek zamanlı etkinliklerini izleyebildiği için gizlilikle ilgili ahlaki soruları da beraberinde getirdi. Elektronik kelepçeye benzerliği ve Amazon’un son yıllarda işçilere yönelik tartışma yaratan uygulamalarla gündeme gelmesi de bu eleştirilerin artmasına neden oldu.
The post Amazon’dan İşçilerine Elektronik Kelepçe appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Acun Karadağ’a Elektronik Kelepçe Takıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Sulh Ceza Hakimliği tarafından ev hapsi cezası verilen Acun Karadağ’a bugün, evine gelen memurlar tarafından, elektronik kelepçe takıldı. Ev hapsi cezası, bu kelepçe tarafından takip edilecek olan Acun Karadağ, “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça duvarları aşıp seslerini dünyaya duyurabiliyorsa biz de bu duvarları aşıp sesimizi duyuracağız” dedi.
Acun Karadağ’a Elektronik Kelepçe Takıldıhttps://t.co/noFkHL0XSo pic.twitter.com/Jc05SI7pCp
— Medyan Haber (@medyanhaber) 13 Temmuz 2017
The post Acun Karadağ’a Elektronik Kelepçe Takıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>