FIJL – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 21 Jun 2019 12:58:24 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 1932’den Bugüne Anarşist Gençlik Mücadelesi: “FIJL” – Zeynel Çuhadar https://meydan1.org/2019/06/21/1932den-bugune-anarsist-genclik-mucadelesi-fijl-zeynel-cuhadar/ https://meydan1.org/2019/06/21/1932den-bugune-anarsist-genclik-mucadelesi-fijl-zeynel-cuhadar/#respond Fri, 21 Jun 2019 12:58:24 +0000 https://test.meydan.org/2019/06/21/1932den-bugune-anarsist-genclik-mucadelesi-fijl-zeynel-cuhadar/ “İşçi, köylü, memur ya da asker, erkek veya kadın samimi genç insanlar, gerçek eşitlik ve özgürlüğü, gelecek devrimi hazırlamak amacıyla kardeşlerinizle beraber çalışmaya! Acı çeken, hakaret edilen bizler, hepimiz kocaman bir tufan gibiyiz. Gerçekleştirmeyi istediğimiz andan itibaren, adaleti örgütlemek için kısa bir zaman yeter bize.” Peter Kropotkin, “Gençliğe Sesleniş” Anarşizm tarihinin en heyecan verici deneyimlerinden […]

The post 1932’den Bugüne Anarşist Gençlik Mücadelesi: “FIJL” – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

“İşçi, köylü, memur ya da asker, erkek veya kadın samimi genç insanlar, gerçek eşitlik ve özgürlüğü, gelecek devrimi hazırlamak amacıyla kardeşlerinizle beraber çalışmaya! Acı çeken, hakaret edilen bizler, hepimiz kocaman bir tufan gibiyiz. Gerçekleştirmeyi istediğimiz andan itibaren, adaleti örgütlemek için kısa bir zaman yeter bize.”

Peter Kropotkin, “Gençliğe Sesleniş”

Anarşizm tarihinin en heyecan verici deneyimlerinden olan, yalnızca faaliyet yürüttüğü yarımadanın değil, bütün dünya gençliğinin kapitalizme ve devletlere karşı mücadelesinde barikatların başında, kavgada olan bir örgütlenmeyi anlatacağız sayfalarımızda. İberya Devrimi’nin fabrikalardan tarlalara, tarlalardan atölyelere, atölyelerden dersliklere uzanan adalet ve özgürlük sloganlarını atan, örgütlü anarşizm tarihinden aldığı mücadeleyi bütün gücüyle taşıyan anarşist gençlik örgütlemesi olan FIJL’nin (İberya Özgürlükçü Gençlik Federasyonu) tarihi 1930’lu yılların başına dek uzanıyor.


İberya Özgürlükçü Gençlik Federasyonu
Liberter Gençlik veya Anarşist Gençlik adıyla bilinen çoğunlukla FIJL ya da kısaltılmış olarak JJLL* olarak bilinen örgütlenmenin kuruluşuna dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak bir söylentiye göre İberya Devrimi’yle özdeşleşmiş A Las Barricadas’ın (Herkes Barikata) sözlerinin yazarı; çevirmen, yazar, anarko-sendikalist yoldaş Valeriano Orobón Fernández’in FIJL’nin temellerini attığı söylenir. Diğer yandan bir başka söylentiye göre dönemin Marksist gençlik örgütlerine karşı anarşist mücadeleyi gençlik alanına da taşımak ve gençlerin özgürlüğü için bir örgütlenmeye ihtiyaç duyulması neticesinde anarşistler tarafından kurulduğu anlatılmaktadır. Hangi sebeple olsun, FIJL adıyla bir federasyon çatısı altında 22-24 Haziran 1932 tarihleri arasında Madrid’de gerçekleşen kuruluş kongresini yapmadan önce de İberya genelinde çeşitli anarşist gençlik gruplarının bağımsız bir halde çeşitli faaliyetler yürüttüğü biliniyor.

Devrim yıllarında yalnızca Madrid’de 11 tane grubu bulunan FIJL, Barselona’da ise Özgürlükçü Gençlik Komitesi adıyla hareket ediyordu. Valensiya ve diğer grupların çabalarıyla yarımadaya yayılan örgütlenmenin bu sayede propaganda alanı da genişletilmiş oldu. Örneğin yalnızca Asturias’ta, 1934 yılında FIJL’de örgütlü 600 gencin olduğu bilinmektedir.

FIJL’nin ilk kongrede belirlediği ve özellikle Madrid, Barselona, Valensiya ve Granada’dan gelen grupların sözcüleri tarafından gerçekleşen görüşmeler sonucu ortaklaşılan “İlkeler, Taktikler ve Amaçlar” bildirisi bugün hala geçerliliğini korumaktadır. Onca yıllar mücadele ve sürgün yıllarının ardından yeniden canlandırılan örgütlenmenin omuriliği öylesine basit ve etkili bir şekilde oluşturulmuştur ki üzerinde çok az değişiklik yapılarak olduğu gibi kullanılmaya devam etmektedir.

Yayınlanan deklarasyonda kendilerini “Mülkiyete, otoriteye, devlete, politikaya ve dine karşı kavga” eden, her cinsiyetten ve cinsel yönelimden genç insanların ayrım gözetilmeden dahil olabileceği, adaletsizliklere karşı özgürlük ve eşitlik ilkelerini savunmak için çalışmalar yürüten bir gençlik örgütlenmesi olarak tanımladılar.


“Anarşistlerin karşılıklı destek ve dayanışması dışında hiçbir organizasyondan bağış/ödenek almıyoruz.”

FIJL’nin örgütsel şablonu ise federalizm temelinde şekillenmiştir. FIJL çeşitli örgütler tarafından oluşturulmuş bir federasyondur. İdeolojik bir yakınlık temelinde bağımsızlığını koruyan bir örgütlenme yapısını savunur. Federatif, yatay örgütlenme biçimini benimseyen FIJL’de genel sekreter ya da benzeri bir statü bulunmamaktadır. Yazışma, propaganda vb. işler için inisiyatifler belirlenir ancak bu inisiyatifler oybirliğiyle seçilme ve her zaman değiştirilebilme özelliğine sahiptir.

“Anarşist komünizm için mücadele ediyoruz!”

FIJL’nin neden özellikle anarşist bir gençlik örgütlenmesi olarak örgütlendiğine ilişkin de iki cevap verilmektedir. İlk olarak “Kendimizi anarşistler olarak örgütlememizin sebebi, bütünlüklü bir felsefe ve yaşam biçimi olan anarşizmi benimsiyor olmamızdır. Anarşistler arasındaki birlik ve dayanışma, toplumun örgütlenmesindeki temel mücadele hattını oluşturmalıdır. Devletten ve kapitalizmden özgürleşebilmemizin yegane yolu budur.” İkinci olarak ise “Gençlik olarak örgütleniyoruz çünkü ortak sorunlarımız var (henüz olgunlaşmamış zihinlerimiz ideolojik bir bombardımana maruz kalıyor, yaşamla kurduğumuz ilişkide kişisel tatminlerimizi henüz yaşamadan tercihler yapmaya zorlanıyoruz vb.) ve bunun yanında tabii ki görmezden gelinemez bir enerjimiz var; genciz!”


FIJL’ye Bağlı Yayınlar ve Kültürel Çalışmalar

“Konuşma, konferans, gazete, broşür ve işe yarar her türlü araç medyamız olarak kullanılacaktır.”

FIJL’nin ilk yayın organı, birinci kongrenin ardından hemen yayın hayatına başlayan “Anarşi” isimli gazeteydi. 1932’de yayınlanmaya başlanan gazete Granada’daki anarşist gençlik grubu tarafından hazırlanıyordu ve editörlüğünü Mateo Rodríguez üstleniyordu.

1936 yılında FIJL günlük bir yayına ihtiyaç duyuyordu. Anarşizmin idealleri toplumsallaştıkça, coğrafyanın dört bir yanı sayısız anarşist yayınla dolup taşıyordu. “Juventud Libre” ve “Ruta” isimli yayınlar bu dönemde ortaya çıktı. Günlük gazete Juventud Libre; Juan Cazorla, Raul Carballeira ve diğer genç anarşistler tarafından yayınlanıyor ve dağıtılıyordu. Ruta ise Katalonya bölgesine özel bir yayındı. Savaş sona erene kadar Ruta’nın editörlüğünü sırasıyla Fidel Miro, Jose Peirats, Manuel Peres, Santana Calero, Benito Milla ve Benjamin Cano Ruiz üstlendi. Ruta’nın yetenekli yazarları, gençlik hareketinin meselelere yaklaşımında asla geri adım atmayan ve anarşizmin ilkelerinden taviz vermeyen bir duruş benimsenmesini sağlamıştır.

FIJL tarihinde Ruta’nın diğer yayınlardan ayrı bir değeri olmuştur. Gazetenin orta sayfalarında bir sütun bulunuyordu. Savaşın haftalık raporu burada tutuluyordu. Doktor Diego Ruiz yazılarıyla sağlık konularında gençlere tavsiyelerde bulunuyordu, kömür madenlerinden gelen ve işçi sınıfının sesini duyuran Higinio Noja Ruiz, şair Elias Garcia ve Fontaura edebi tonlarda yazıyordu. Fransa’da sürgündeki “Ruta” ve New York’taki “Cultura Proletaria” sayfalarında da yazdıktan sonra sürgünde yaşamını yitiren Cristobal Garcia yazarlardan bir diğeriydi. Ruta içinde kadın hareketinin de sesi duyuluyordu. Mujeres Libres’in kurucusu Lucia Sanchez Saornil’i ve hareketin öne çıkan diğer üyelerinden Soledad Estorach’ı ve Carmen Quintana’yı da Ruta’dan okuyabilirdiniz. Vicente Rodriguez Garcia (Viroga olarak da bilinir), Ivar Chevik, Liberto Sarrau, Amador Franco ve sayısız yazar Ruta sayfalarında yazıyordu. Bütün bunların yanında özellikle Sebastian Faure’dan yapılan çevirilere de rastlayabilirdiniz.

Ruta asla ölmeyen bir anka kuşu gibi, sürgün yıllarında Marsilya’da yeniden ortaya çıkmıştı. Bu kentin Özgürlükçü Gençlik’i, İspanya’da, savaş sırasında olduğu gibi, faşizme karşı direniş yıllarında devrimci anarşizm çizgisinde bir yayın olarak Ruta’yı yayınlamaya devam etti. Ruta’nın bu versiyonunun ilk yayın yönetmeni, Maresma’dan gelen Katalan anarşist Francisco Botey’di. Toulouse’da yayınlanan “Impulso” ve Paris’te yayınlanan “Solidaridad Obrera”, “El Rebelde” gibi yayınlarla dayanışma içindeydi. Ruta, sürgündeki anarşist hareketin, 1919’da CNT’nin “La Comedia” adını verdiği kongresinden ilham alıyor, kongrede kararlaşılan ilkelerle hareket ediyordu.

Yayınlandığı yıllar boyunca çok okunan ve ilgi gören Ruta; İngiltere, Meksika, Arjantin, Afrika, Belçika, Venezüella ve Fransa’da dağıtılıyordu. Felipe Alaiz, Jose Peirats, Benjamin Cano Ruiz, Liberto Sarrau, Cristobal Garcia ve Amador Franco gibi eskiler destek veriyor, Raul Carballeira, Cristobal Parra, Moises Martin, Jose gibi diğerleri de yayının yeni yüzlerini oluşturuyordu.

CNT ve FAI ile ilişkili gençlik hareketi “Juventudes” adını verdikleri her türlü yaratıcı faaliyetin gerçekleşebildiği kültür dernekleri çevresinde ise örgütlenme çalışmalarını yürütüyorlardı. Anarşist mücadelenin ruhunu tiyatro, konferans ve şiir dinletileri ile teşvik ediyorlardı.

Savaş Süreci ve Avrupa’da Antifaşist Mücadele

FIJL kurulup önemli bir faaliyet gösterdiği İspanya’daki savaş sürecinin ardından hareketin yeniden yapılandırılıp ülkeye geri döndürülmeye çalışıldığı sürgün yıllarında da varlığını ve çalışmalarını durmaksızın sürdürdü.

Devrim yılları öncesi FIJL’nin örgütsel yapısına ilişkin üç ayrı eğilim ağır basmaktaydı. İlk ortaya çıktığı şekliyle “FAI’nin Kültür ve Propaganda Birimi” olarak FAI içinde aktif örgütlenme yapmak, işçilerin bulunduğu alanlarda CNT’nin gençlik örgütlenmesi olarak hareket etmek ya da (Madrid FIJL’nin savunucusu olduğu gibi) CNT ve FAI’den fiziksel olarak bağımsız ideolojik olarak yakınlıklar temelinde bir dayanışma kuran gençlik örgütlenmesi olmak. Savaşın başlamasıyla ve anti-faşist dayanışmanın yükselmesiyle FIJL içi bu tartışmalar da rafa kalkmış olacaktı.

FIJL gibi diğer gençlik örgütlenmeleri (Juventudes Socialistas Unificadas -JSU- ve POUM Gençliği) ilk zamanlarda FIJL’nin kurucusu olduğu Anti Faşist Gençlik Birliği’ne güç verdi. Hep beraber 50.000 kişilik bir yürüyüş örgütlediler. Sosyalistler tarafından devrime ihanetin başladığı ve hareket içerisinde çatışmaların yaratıldığı Mayıs olaylarına kadarki süreçte bu dayanışma sürdü. Sosyalistlerin halk milislerinin savaşıyla devam eden mücadeleye karşı düzenli ordudaki ısrarı ile başlayan çatışmalarla bu birlik de dağılmış oldu. Anti faşist mücadelede barikatları bir saniye bile bırakmayan FIJL militanları, özellikle Barcelona’da son ana kadar direnişi sürdürdü. Zaman zaman -CNT-FAI’nin kararlarına aykırı olacak bir şekilde- milisler halinde çatışmaya devam ettikleri yerler de bulunuyordu.

Franco’nun iktidarı ele geçirmesi sonrası ülke genelinde anti-anarşist/sosyalist bir şiddet dalgası başladı. 1940-1946 yılları arasında FIJL, CNT-FAI ve onlara bağlı gazeteler vb. kurumlar teker teker kapatıldı. Sadece bu yayın baskınlarında 5.600 militanın tutuklandığı tahmin edilmektedir. Sonrasında ise faşizme karşı mücadele Avrupa’nın genelinde misilleme eylemleri ve Maquis gerillalarının faaliyetleriyle devam etti.

Sürgünde geçen onlarca yıllık mücadelenin ardından faşizmin yenilgisi, antifaşist örgütlenmelerin direnişi sayesinde tamamlanıyordu. 1945’te Toulouse Kongresi’nde sayıları yaklaşık 25.000’i bulan anarşistler, kavgaya hiç durmadan devam ettiklerini haykırıyordu. Bu süreçte örgütlenme için José Peirats, Liberto Sarrau, Germinal Gracia, Abel Paz, Raul Carballeira, Juanito Pintado, Eduardo Vivancos ve diğerleri inisiyatif aldı. 1946’da Ruta gazetesi sürgünde yeniden yayınlandı. CNT, FAI ve FIJL, José Luis Facerías’ın sekreter olduğu bir savunma komitesi belirledi. Projeleri arasında, ismini “Özgürlükçü Direniş Hareketi” olarak değiştirecek olan “İber Direniş Hareketi” (MIR) örgütünün kurulması yer alıyordu.


Yakın Tarihte Anarşist Gençlik

60’lı yıllarda Fransa, Hollanda (Provolar), İtalya, Büyük Britanya ve Almanya’dan gençlerin katıldığı kongrelerle, Avrupa’da anarşizmin tekrar canlandırılması amaçlandı. Bu, 60’ların yeni anarşist gençliğini Avrupa’da yıllardır mücadele eden ve İberya anarşist hareketini temsil eden eski anarşist işçilerle tanıştırmanın bir yolu olarak görülüyordu.

Franco’nun ölümünün ardından 1982’de büyük bir kongre düzenlendi. Coğrafyanın farklı yerlerinden pek çok genç coşkuyla FIJL’yi doğduğu topraklara geri getirdi. 1993’te tekrar bir kongre yapıldı. Bu süreçte Jake Libertario dergisi yayın hayatına başladı. Binlerce genç anarşist, özgürlük için yeniden FIJL çatısı altında birleşmeye başlıyordu.

Sonrasındaki süreçte seçimlere karşı alınan tutumda değişmeler yaşayan CNT içinden bazı anarşistler bir tartışma sürecine girdi. Sonunda CGT’nin ortaya çıktığı bu süreçte FIJL içerisinde de ideolojik farklılıklar yaşandı. Bir süre FIJL ismini terk ederek farklı isimler altında örgütlenmeye devam eden gruplardan bazıları klasik anarşist çizgiden kopuşlar yaşadı. Birkaç yıl sonra FIJL; örgütlü, devrimci anarşizm düşüncesiyle yeniden örgütlendi.

1937 yılında 100.000 üyeye ulaşan FIJL’nin faaliyetleri bugün de aynı inançla sürdürülmektedir. Halen Asturias, Cadiz, Donosti, Granada, Lorca’da (Murcia) ve Madrid’de varlığını sürdüren; son yıllarda Alicante’de ve aynı ile bağlı Villena’da; Valencia’da, Aveiro’da (Portekiz), aynı zamanda Barselona’da, Mataró, Baza ve Motril’de, Granada’da, León, Salamanca ve Zamora’da kısacası İspanya’nın dört bir yanında örgütlenmeye, bütün otoriteleri ortadan kaldırana dek kara bayrakları dalgalandırmaya tüm hızıyla devam etmektedir. Tıpkı 1936’da, İberya’nın bir ucundan diğer ucuna özgürlüğü örgütleyen, yaşamı yeniden yaratan kavganın başardığı gibi… Yine yeniden!

*İspanyolca’nın dil kuralları gereği kısaltmalar tekrarla yazıldığından Juventudes Libertaries’in kısaltması JJLL’dir.


Kaynakça:

“Halk Silahlanınca”, Abel Paz, Nisan 1996

“Anarşizmin Tarihi, Anarşizmin Örgütlü Tarihidir”, Meydan Gazetesi, Sayı 13

https://fijl.noblogs.org/que-son-las-juventudes-libertarias/

https://fijl.noblogs.org/principiostacticas-y-finalidades-de-la-fijl/

http://www.estelnegre.org/fotos/

https://libcom.org/forums/history/fijl-spanish-revolution-21062006

https://libcom.org/history/1936-1967-history-spanish-anarchist-youth-paper-ruta

http://www.wikizero.biz/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lcy53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvRmVkZXJhY2nDs25fSWLDqXJpY2FfZGVfSnV2ZW50dWRlc19MaWJlcnRhcmlhcw


Zeynel Çuhadar

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 50. sayısında yayınlanmıştır.

 

The post 1932’den Bugüne Anarşist Gençlik Mücadelesi: “FIJL” – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/06/21/1932den-bugune-anarsist-genclik-mucadelesi-fijl-zeynel-cuhadar/feed/ 0
Tarihteki Anarşist Kadınlar https://meydan1.org/2015/03/07/tarihteki-anarsist-kadinlar-3/ https://meydan1.org/2015/03/07/tarihteki-anarsist-kadinlar-3/#respond Sat, 07 Mar 2015 19:17:02 +0000 https://test.meydan.org/2015/03/07/tarihteki-anarsist-kadinlar-3/ Tarih boyunca, anarşizm fikrinin toplumsallaşmaya ve örgütlenmeye başladığı ilk andan itibaren kadınlar; ezilenlerin mücadelesinde ön saflarda yer almışlardır. Yaktıkları isyan ateşi fabrikalarda, sokaklarda, kadın ezilmişliğinin olduğu her alanda büyümüş, kadın özgürlük mücadelesinin temellerini atmıştır. Paris Komünü’nde, İspanya Devrimi’nde kadınların tuttukları direnişin meşalesi yaşam olmuş, özgürlük olmuş, devrim olmuştur. Anarşist kadınlar, Emma Goldman’dan Lucy Parsons’a, Voltairine […]

The post Tarihteki Anarşist Kadınlar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
mujereslibres

Tarih boyunca, anarşizm fikrinin toplumsallaşmaya ve örgütlenmeye başladığı ilk andan itibaren kadınlar; ezilenlerin mücadelesinde ön saflarda yer almışlardır. Yaktıkları isyan ateşi fabrikalarda, sokaklarda, kadın ezilmişliğinin olduğu her alanda büyümüş, kadın özgürlük mücadelesinin temellerini atmıştır.

Paris Komünü’nde, İspanya Devrimi’nde kadınların tuttukları direnişin meşalesi yaşam olmuş, özgürlük olmuş, devrim olmuştur. Anarşist kadınlar, Emma Goldman’dan Lucy Parsons’a, Voltairine de Cleyre’dan Virgilia D’andre’ya, Lucía Sánchez Saornil’den Mujeres Libres’li kadınlara, anarşizm mücadelesinin tohumlarını coğrafyanın dört bir yanında yeşertmişlerdir.

Anarşizmin iki yüzyılı aşkın örgütlü tarihinde yer alan anarşist kadınların, yaşadığımız coğrafyada pek bilinmeyen yaşamlarının ve mücadelelerine adanmış hikayelerinin tekrar tekrar incelenmesi gerekir.

Kadınlar tarafından çıkarılan gazetemizin bu sayısında, sizlerle, kadın mücadelesine büyük ihtiyaç duyulan şu günlerde, tarih boyunca tüm coğrafyada anarşist mücadeleyi yükselten kadınların hayat hikayelerini paylaşıyoruz.

Virgilia D’Andrea

virgiliad'andrea

Malatesta’nın İtalya’da yarattığı geleneğin sürdürücülerinden olan Virgilia D’Andrea Güney İtalya’da, Sulmona’da dünyaya geldi. Genç yaşta ailesini kaybetti ve Katolik bir kurumda öğretmen olmak için eğitim almaya başladı. Ancak kariyerine öğretmen olarak devam etmek istemiyordu. Ve kendine yepyeni bir kariyer yarattı. Toplumsal mücadelede kendini güçlü bir şair, kararlı bir öğretmen ve pes etmez bir savaşçı olarak buldu.

Kapitalizmin köleliğinden sıyrılmak isteyen insanların mücadelesini yazdı şiirlerinde. Devlete, dine, eğitime karşı söyledi sözlerini; alanlarda, meydanlarda.

1910’lu yıllarda, Dünya Savaşının sürdüğü esnada toplumsal muhalefette meydana gelen yükselmeyle birlikte pek çok arazi, tarla işçiler ve köylüler tarafından ele geçirildi. Fabrika ve atölyelerin tamamına halk el koymuştu bile. Herkes toplumsal devrime yürüdüklerini düşünürken İtalya’da faşizm yükselmeye başladı. Virgilia için sonuç ise tecrit, hapis ve sürgün oldu. İtalya ve Almanya devletinin yakınlaştığı dönemde Paris’e gitti ve orada Veglia adlı bir dergi çıkarmaya başladı. Sacco ve Vanzetti için büyük kampanyalar örgütledi. Ancak Mussolini, burada da Virgilia’dan rahatsızdı. Böylelikle Fransız Hükumetini kışkırttı ve sınırdışı edilmesine yol açtı. Tam da o esnada yoldaşları onu Birleşik Devletlere davet etti. Kalemini kılıç gibi kullanan Virgilia D’Andrea, şiirlerini “Torento” adlı koleksiyonunda topladı. İktidarlara meydan okuyan ve tüm hayatını anarşist mücadeleye adayan D’Andrea yaşamını yitirdiğinde, hem kendi yapıtları hem de ardından yayımlanan onlarca metinle anıldı.

Kate Sharpley

katesharpley

1. Dünya Savaşı’nın patlak verdiği esnada, savaş karşıtı mücadeleyle ön plana çıkmıştır Kate Sharpley. Deptford’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, bir fırıncı ile evlenmiştir. Woolwich mühimmat fabrikasında çalıştığı esnada işyeri temsilcisi hareketinde aktif rol oynadı.

Anarko-sendikalist At Taşıyıcıları Birliği’nde aktif olan kardeşi ve babası, bir eylemde polis tarafından katledildi. Eşi de bu eylemlerde öldürüldü ancak Kate polisin onu kaçırdığını düşünüyordu. 1921’de Kronştand isyanı sırasında Troçkist Parti Sharpley’in yayınlarını sansürledi, grevler düzenlemesini engelledi. Tüm bu yaşadığı baskı ve yasaklara rağmen kararlılığıyla mücadelesine devam etti. Hatta bu yasaklar ona ilham verdi ve büyük bir arşiv oluşturmaya başladı. Bugün Kate Sharpley’in anısına orjinal anarşist belgelerden oluşan büyük bir kütüphane bulunmaktadır.

Anna Mendleson

anna mendleson
1948’de Stockport’ta doğan Anna Mendelson anarşizmle oldukça genç yaşlarda tanıştı. İspanya Devriminde aktif rol almış ve hayatını kaybetmiş babasının izinden yürümüş, 19. yüzyılın ikinci yarısına eylemlikleri ile damga vurmuştu. 1967-69 yılları arasında Essex Üniversitesinde okuduğu esnada radikal öğrenci hareketlerinde büyük rol oynamasıyla tanındı.1971’de İçişleri Bakanına karşı yürüttükleri kampanyadan dolayı devlet tarafından terörist ilan edildi. 1972’de gerçekleşen büyük Stoke Newington Eight patlamasında ismi geçti. Sonrasında, silah ve patlayıcı bulundurmaktan devlet Mendelson’u ve beraberindeki üç yoldaşını suçlu ilan etti.

Şairliğiyle tanınan ve mücadelesini kalemiyle de yükselten Mendleson, 2009’da beyninde bulunan tümor nedeniyle yaşamını yitirdi. Ardında onlarca yazı, makale ve mücadelesine dair anılar bıraktı. Implacable Art (Bastırılamaz Sanat) adlı şiir kitabı, bugün halen raflarda yerini korumaktadır.

Luce Fabbri

lucefabbri
2000 yılında, 92 yaşında yaşamını yitirdiğinde 20. yüzyıl anarşizmine büyük harflerle kazımıştı ismini. Hem militanlığı hem de ahlaki ve siyasi düşünce ve kavrayış tekniğiyle La Protesta’ya yazdığı yazılarla, Rivoluziona Libertoria dergisindeki makaleleriyle anarşist külliyata büyük bir miras bıraktı.

Yaşamı çoğunlukla 20li yaşlarında terk ettiği İtalya’nın dışında geçti. Ailesiyle birlikte faşizmden kaçtığı bir sürgündü bu. Uruguay kendi toprakları gibi olmuştu. Ve bunu yazdıklarında ve yürüttüğü siyasi faaliyetlerde hissettirdi çoğunlukla.

Ünlü anarşist militan ve teorisyen Luigi Fabbri ve Bianca Sbriccoli’nin ilk çocuğu olarak 1908’de dünyaya geldi. Ailesinden dolayı kültürel ve sosyal anlamda oldukça özgürlükçü bir ortamda yetişti. Öyleki evlerinde düzenlenen toplantılara Errico Malatesta da geliyordu ve onu büyükbabası gibi görüyordu- anılarında bu şekilde anlatıyor-. Büyüdükçe fikirleri gelişmeye başladı. Dayanışma, insancıllık, özgür aşk ve toplumsal ilişkilerde adalet üzerinden şekillendirdiği fikirleriyle doğal bir şekilde, kendiliğinde anarşist oldu. Böylelikle annesinin, babasının ve büyükbabasının -Errico Malatesta- izinden gitmiş oldu.

Soledad Estorach

soledadestorach
15inde CNT’nin gece okullarında ders almaya başlamasıyla tanışır anarşizmle. Böylelikle 1931 yılında üniversiteyi kazandı ve üniversitede bir gençlik hareketine katıldı. 1934’te Pilar Grangel, Aurea Coudrado ve Conchiata Liano’nun da içerisinde bulunduğu İnşaat İşçileri sendikasında bir kadın grubuyla tanıştı ve CNT’nin GCF(Kadınların Kültürel Kulübü)’ye katıldı. 1936 yılında, İspanya Devrimi sırasında, anarşizmi toplumsallaştırma amacıyla kardeşiyle birlikte örgütlü mücadeleye başladı. 1936 temmuzunda, FIJL’nin ön saflarda mücadele eden delegelerinden biri oldu.

18 Temmuz’da Casa Cambo’da isyan ateşini yakan, barikatları kuran ve tüm gücüyle, inancıyla iktidarlara meydan okuyan anarşistlerden biriydi. Kadın özgürlük mücadelesinde Pilar Grangel’le, Conchista Liano’yla birlikte en ön saflarda savaştı Mujeres Libres için.

Hem Mujeres Libres’in yayınlarına hem de FAI’nın yayınlarına büyük katkılarda bulunan Soledad Estorach, Franco’nun işgaliyle İspanya’yı terk etmek zorunda kaldı. 26 Ocak 1939’da, Fransa’ya gitmeye hazırlandığı sırada Mujeres Libres’li iki yoldaşının -biri Pepita Carpena- faşistler tarafından köşeye sıkıştırıldığını öğrendi. Kendi canı pahasına geri döndü ve yoldaşlarını kurtardı.

1945’te gizlice Fransa’dan İspanya’ya geldi. Fakat devletin baskısından dolayı uzun süre İspanya’da gizlenemedi, Fransa’ya geri dönmek zorunda kaldı.

Mujeres Libres’in ortak yazdığı Liberter Savaşçılar (Luchadoras Libertarias) kitabının yazarlarından biri oldu.

14 Mart 1993’te yaşamını yitirdi. Ancak ardında büyük bir mücadele ve tarih kitaplarına eklenen güçlü bir anarşist kadın bıraktı.

 

Rose Pesotta

rosepesotta
Ukraynalı yoksul bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan ikinci olarak dünyaya gelen Pesotta, henüz 17 yaşındayken Yahudi ve Latin Amerikalı kadınların yoğunlukta olduğu kadın giysi işçilerini temsil eden ILGWU (Uluslararası Kadın Konfeksiyon İşçileri Birliği) sendikasına dahil oldu. 1920’lerde yayımlanan Der Yunyon Arbeter’de önemli yazarlardan biri haline geldi. 1933 yılında, örgütlenme yapmak için Los Angelas’a gitti. 1934’te örgütlenmenin neredeyse mümkün olmadığı zamanlarda büyük grevler örgütledi. Freedom Road gazetesinde yayımlanan makaleleri anarşistler arasında tartışmalara yol açsa da mücadelesi her daim takdir edildi ve saygı uyandırdı.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 25. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post Tarihteki Anarşist Kadınlar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/03/07/tarihteki-anarsist-kadinlar-3/feed/ 0