gazete – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sun, 07 Oct 2018 06:06:41 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Encamımız Kıyam – Mercan Doğan https://meydan1.org/2018/10/07/encamimiz-kiyam-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2018/10/07/encamimiz-kiyam-mercan-dogan/#respond Sun, 07 Oct 2018 06:06:41 +0000 https://test.meydan.org/2018/10/07/encamimiz-kiyam-mercan-dogan/ *Encam: (Farsça) işin sonu, gelecek. Kıyam: (Arapça) başkaldırı, isyan. Döviz aldı başını gidiyor, TC’de son bir yılda %100’e yakın kur artışı oldu. Bu durum yaşamın her alanına yansıdı elbette, ama en çok -basın yayın gibi- dövizle çalışan sektörleri etkiledi. Üstüne bir de kağıdın hammaddesi olan selülozun fiyatının tüm dünyada %50’ye varan artışı… Bir de yeni […]

The post Encamımız Kıyam – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

*Encam: (Farsça) işin sonu, gelecek. Kıyam: (Arapça) başkaldırı, isyan.

Döviz aldı başını gidiyor, TC’de son bir yılda %100’e yakın kur artışı oldu. Bu durum yaşamın her alanına yansıdı elbette, ama en çok -basın yayın gibi- dövizle çalışan sektörleri etkiledi. Üstüne bir de kağıdın hammaddesi olan selülozun fiyatının tüm dünyada %50’ye varan artışı… Bir de yeni gümrük vergisi eklendi. Hal böyleyken, bütün basın kuruluşları kağıt sıkıntısıyla karşı karşıya. Devlet, büyük ve “sahibinin sesi” basın kuruluşlarına verdiği teşvikler ve sildiği vergi borçlarıyla artan maliyetleri ve vergi yükünü hafifletiyor. Herhangi bir sermaye grubuna dahil olmayan, reklam bile almayan, hele de “sahibi olmayan” basınsa ciddi maddi zorluklar çekiyor.

Özgür düşünceyi yansıtan, gerçekleri anlatan kitaplara, gazetelere ve onların yazarlarına düşmanlık, faşizmin en belirgin davranışlarındandır. Tehlikeli görülen yayınları toplayarak meydanlarda ateşe vermek, yayınevlerini yakmak, yayınları sansürlemek-yasaklamak ve toplamak sık kullanılan “açık” yöntemlerdendir. Bugün bu açık yöntemlerin yanında, “örtük” bir yöntemle de karşı karşıyayız aslında; kağıt sıkıntısı…

Gazetta Gazetta Olalı…

Bilinen ilk gazetenin Antik Roma’da taş üzerine oyulup halka açık yerlere konularak yayınlanan Acta Diurna veya hükümet ilanı bültenleri olduğu iddia edilir. Bugünkü anlamıyla gazetenin ortaya çıkışının ise 1447 yılında hareketli parçalar ile yazı baskısını icat eden Johannes Gutenberg’in matbaasına dayandığı söylenir.

Gutenberg’in matbaasının ardından Avrupa’nın birçok kentinde, basımevi sahipleri duydukları ilginç olayları “haber sayfaları” olarak yayınlamaya başlamıştı. Bunlardan Venedik’te basılanları, halka “1 gazetta”ya satılıyordu. Bu paranın adı, zamanla okuduğumuz gazetenin adı haline geldi. O gün bugündür sansür ve maddi dayatmalar gibi devlet politikaları, başta gazeteler olmak üzere kitaptan dergiye tüm basılı araçların tepesinde bekleyen giyotin olmayı sürdürüyor.

Devlet Politikaları Yüzünden Değişmek Zorunda Kalan Biçim

Matbaanın icadının ardından çıkmaya başlayan gazeteler, günümüzün dergileri boyutundaydı. 1712’de Britanya devleti gazetelerden sayfa başına vergi almaya karar verince, yayımcılar da çareyi dönemin matbaalarının basabileceği en büyük sayfa boyutunu kullanmakta bulmuştu. Dünyanın dört bir yanında hala sıklıkla kullanılan 55×35 cm boyutlarındaki gazeteler, böylece ortaya çıkmıştı. Devletlerin politikaları yüzünden yaşanan ekonomik sıkıntılara tarih boyunca farklı çözümler üretildi.

Şimdilerde de son bir yılda, özellikle son bir ayda yaşadığımız topraklarda katbekat artan kağıt fiyatlarına çare aranır oldu. Çeşitli basın yayın kuruluşları kendilerince çözümler üretti yaşanan sıkıntılara. Kimi dergiler cep boyu basıldı, kimi gazeteler puntolarını küçülttü, kimileri sayfa sayısını ya da kağıt kalitesini düşürdü.

Sorunun Kaynağı İthal Kağıt mı?

Sorunun kaynağını kağıt üretmeyip ithal etmeye indirgeyen bir kesim var. Bu yerlici-millici ama anti-AKP’ci kesimin savları şöyle: “TC, 1936 yılında kağıt üretimine başlamıştı. Ancak ‘yerli’ SEKA (SElüloz-KAğıt) fabrikaları, kağıt üretiminin ithal kağıttan daha pahalı olduğu ileri sürülerek Özal döneminde özelleştirilmeye başlanmıştı ve Erdoğan döneminde son fabrikalar da satılmıştı. İthal kağıt da dövizle alındığı için maliyet arttı.”

Bu bilgiler doğru, ama oldukça eksik. Kağıt TC’de üretilseydi bile kağıdın hammaddesi olan selüloz da, kalıp malzemeleri de, mürekkep de, matbaa makineleri de bu makinelerin yedek parçaları ve bütün teknik malzemeler de dövizle alınıyordu. Yani kağıt üretimi “yerli” olsaydı bile basın yayın sektörü kur artışından oldukça fazla etkilenecekti. SEKA’nın var olduğu ancak yayıncılığın zora girdiği Menderes Dönemi başta olmak üzere birçok dönemde benzer sebeplerle özellikle muhalif yayınlar kağıt sıkıntısı çekmişti.

Menderes Döneminde Kağıt “Yerli” Ama Kullanabilenler “Menderesçi”

“Basın özgürlüğü” Adnan Menderes’in öne çıkan seçim vaatlerindendi. Kazandığı seçimin ardından gelen ilk yıllarda basınla geliştirdiği “ılımlı” ilişkiler kısa sürmüştü. Ekonomik istikrarsızlık ve Kore’ye asker gönderilmesinin eleştirilerinin yer aldığı basınla ilgili düzenlemeler gündeme gelmiş ve 1954 yılından itibaren kanunlar değişmeye başlamıştı. 1955’te, 6-7 Eylül Pogromu’nun ardından ilan edilen sıkıyönetimle birlikte gelen yasaklar, baskıyı iyice yükseltmişti: “6-7 Eylül olaylarıyla ilgili haber ve resimler yasaktır. Hükümeti tenkid etmek yasaktır.” Bunun dışında da devletin haberleştirilmesini hatta konuşulmasını istemediği pek çok şey yasaklanmıştı: “Darlık, kıtlık ve yokluk haberleri yazılmayacaktır. NATO devletleriyle ilgili haber yapmak yasaktır. Kıbrıs’taki olaylarla ilgili haber yapmak yasaktır. Öğrenci birlikleri ya da başka dernekler hakkında yapılan kovuşturmalarla ilgili haberler basılamaz…” Yayını yasaklanmış haberlerin yerleri gazetelerde boş bırakılır, bu nedenle belirli yerleri bembeyaz gazeteler çıkardı. 10 yılda 800’den fazla gazeteci yasaklara uymadıkları için hapishanelere kapatılmış, yine aynı gerekçeyle onlarca gazetenin yayınına son verilmişti.

Böyle bir dönemde devlete ve politikalarına karşı yazmak zaten zorlaşmışken devlet tarafından gazetelere dağıtılan kağıt da iktidarı övmeyenlerden kısılarak iktidarı övenlere verilmekteydi, elde kalan kağıtsa piyasadaki alıcılara. Alıcıların kim olacağına devlet karar verdiği için o döneme kadar kapatılmayan muhalif yayınlar da kağıt sıkıntısı çekmekteydi. Kağıt karaborsaya düşmüş, birçok yayın varlığını sürdüremeyerek kapanmıştı. Öncesinde bütün gazetelere verilen devlet ilanları ise 1959’dan itibaren sadece pohpohçu yayınlara verilmeye başlanmıştı. Bu yayınların patronları ilan gelirlerinin yanı sıra peşin alım desteği, kamu kurumu abonelikleri ve makine hibeleri gibi fırsatlardan yararlanarak zenginliklerine zenginlik katıyordu. Kağıt “yerli”ydi ama o kağıtla yayın çıkarabilmek “Menderesçi” olmayanlar için imkansıza yakındı.

Özal Döneminde İki Buçuk Gazete Yeterliydi, Gerisi Fazlalık

Gazete kağıdına devlet desteğinin kaldırılmasının ve yayınların çoğunun darbeyle susturulmasının ardından kapitalizmin yaşadığımız coğrafyada palazlandığı dönem, geride magazin gazeteciliği dışında yayıncılık ya da gazetecilik namına pek bir şey bırakmamıştı. Özal da iki buçuk gazetenin TC için yeterli olduğunu söyleyerek diğer gazete ve yayınlara ne olacağının mesajını vermişti (iki buçuk: Hürriyet, Sabah ve diğerlerinin toplamı). Medya patronları Özal’ın tüm dış gezilerinde hazırkıta yanında bulunuyordu; faili devlet olan cinayetler, infazlar, köy boşaltmalar, çete-devlet ilişkilerini araştırıp yazmak yasaklanmıştı.

Dönemin gazetelerinden birinin “basının desteğiyle iktidar olup sonra da basını bozguncu ilan ettiler” haberinin ardından kendisini övmeyen basınla ipleri tamamen koparan Özal, 90 yılının Nisan ayında Çankaya’da, basının “teröre” alet olduğunu söylediği bir basın toplantısı düzenlemişti. Gazetelerin haber politikaları ve dillerinin nasıl olması gerektiğini detaylıca anlatıp nasıl manşetler atılabileceğine kadar örnekler vererek gazeteciliğin sınırlarını açıklamıştı. Ardından çıkarılan “SS Kararnamesi” olarak bilinen Sansür ve Sürgün Kararnamesi ile OHAL valisi köy boşaltma ve sürgün yetkilerine sahip olmanın yanı sıra istediği yayını toplatabilir, yayınlanmasını durdurabilir, basıldığı matbaaları kapatabilir hale gelmişti. Bu kararnamenin ardından iki yıl içerisinde 100’den fazla gazeteci doğrudan kolluk kuvvetlerinin fiziki saldırısına mağruz kalmış, pek çokları tutsak edilmiş, yine yüzlerce gazete ve dergi toplatılmış, yasaklanmış ve kapatılmıştı.

Bu açık baskıların yanında Özal da (Menderes gibi) kağıt temini vasıtasıyla gazeteler üzerinde baskı oluşturmaktaydı. Basınla ilişkileri ne zaman gerilse tüm gazetelerin kağıtlarını temin eden SEKA’ya zam talimatı veriyordu.

Bugün: Baskı, Yine Her Biçimiyle Baskı

Yıl 2018’e geldiğindeyse devletin kullandığı “açık” baskı yöntemlerini teker teker yazmaya ihtiyaç duymuyoruz, herkes biliyor. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP)’nin verilerine göre, yaşadığımız coğrafyada 21 Eylül 2018 tarihi itibariyle 217 gazeteci hapishanelerde tutsak bulunuyor. Yazdıkları sebebiyle açılan davalarla baskılanan binlerce kişi, yazılanlar sebebiyle kapatılan yüzlerce gazete- dergi olduğunu da bilmeyen yok.

Bütün bunların üzerine, döviz kurlarındaki akılalmaz yükselişten en çok hangi yayınların etkilendiği apaçık ortada. Yine Basın İlan Kurumu tarafından sağlanan gelirlerden sadece “sahibinin sesi” basın kuruluşlarının patronlarının nasiplendiği de herkesin adı gibi emin olduğu gerçeklerden. Basına yönelik sansürcülüğü ve yasaklarıyla ünlü olan padişah II. Abdülhamid gibi “suikast, anarşi, dinamit, dinamo ve padişahın büyük burnunu akla getireceği için ‘burun’ vb.” kelimeleri henüz yasaklamamış olsalar da, yasaklamaları muhtemel; bu kadar yalan söyleyen politikacı ve medya patronları varken onların uzayan burunlarını akla getirebileceği gerekçesiyle.

Ve bu büyük medya kuruluşlarının gazetelerinin hepsi ortak manşetlerle çıkmayı sürdürürken kendi fikrini, inandığını yazanların yaşadıkları bugüne özgü değil; aksine basın tarihi benzer sıkıntılarla dolu. Ve her şeye rağmen yayınını sürdürenlerle. 47. sayımızda yeniden buluşmak üzere…

 

Mercan Doğan

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 46. sayısında yayınlanmıştır.

The post Encamımız Kıyam – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/10/07/encamimiz-kiyam-mercan-dogan/feed/ 0
Kağıt Krizine Basın İlan Kurumu Çözüm Getirdi! https://meydan1.org/2018/09/21/kagit-krizine-basin-ilan-kurumu-cozum-getirdi/ https://meydan1.org/2018/09/21/kagit-krizine-basin-ilan-kurumu-cozum-getirdi/#respond Fri, 21 Sep 2018 11:11:13 +0000 https://seninmedyan.org/?p=43571 Ekonomik krize bağlı kağıt krizi ve devletin ekonomi politikaları ile birlikte bir çok gazete, dergi, kitap evi fiyatlarını arttırdı ya da  yayınlarının boyutunda değişimlere gitti.  Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu da, Yönetim Kurulu’nun çağrısı ile kağıt krizi ile ilgili dün yaptığı olağanüstü toplantısında çeşitli kararlar aldı. Gazetelerin yüzölçümü ve satış sayısı ile ilgili birtakım […]

The post Kağıt Krizine Basın İlan Kurumu Çözüm Getirdi! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Ekonomik krize bağlı kağıt krizi ve devletin ekonomi politikaları ile birlikte bir çok gazete, dergi, kitap evi fiyatlarını arttırdı ya da  yayınlarının boyutunda değişimlere gitti.  Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu da, Yönetim Kurulu’nun çağrısı ile kağıt krizi ile ilgili dün yaptığı olağanüstü toplantısında çeşitli kararlar aldı. Gazetelerin yüzölçümü ve satış sayısı ile ilgili birtakım düzenlemeler yapıldı.

BİK bürokratları kağıt krizine ilişkin olarak birtakım kararlar aldı. Asgari yüzölçümü ve satış miktarlarında düzenleme getiren kararların Resmi Gazete’de en kısa zamanda yayınlanarak yürürlüğe gireceği bildirildi.

Alt vasıflı gazeteler için 0.75 metrekare olan asgari yüzölçümü 0.60 metrekare, Vasıflı gazeteler için 1.12 metrekare olan asgari yüzölçümü 0.90 metrekare, İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki Kurum Şubesi bulunan yerlerdeki gazeteler için 1.50 metrekare olan asgari yüzölçümü 1.12 metrekare, İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayınlanan gazeteler için 2.25 metrekare olan asgari yüzölçümü ise 1.50 metrekare olarak belirlendi.

Ayrıca, normal gazete ebadı esas olmak üzere; İstanbul, Ankara ve İzmir’de 12 sayfa olan asgari yüzölçümü 8 sayfa, Kurum Şubesi bulunan diğer yerlerde ise 8 sayfa olan asgari yüzölçümü 6 sayfa olarak belirlendi.

Düzenlemede, gazetelerin satış miktarıyla ilgili olarak ise şu ifadeler yer aldı:

— 4.000 satış yapması gereken yaygın gazeteler de en az 2.000 bayi (%50) ve 2.000 abone satışı yapabilecek. Örneğin, Asgari yüzölçümü için gerekli olan 10 bobin ya da top için 2 bobin ya da top, asgari satış için gerekli 10 bobin ya da top için 2 bobin ya da top daha az harcanacaktır. Dolayısıyla 10 birimle yerine getirilen görev 4 birim avantajla 6 birimle tamamlanmaya çalışılacak.

The post Kağıt Krizine Basın İlan Kurumu Çözüm Getirdi! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/09/21/kagit-krizine-basin-ilan-kurumu-cozum-getirdi/feed/ 0
Özgürlükçü Demokrasi Gazetesine Operasyon https://meydan1.org/2018/03/28/ozgurlukcu-demokrasi-gazetesine-operasyon/ https://meydan1.org/2018/03/28/ozgurlukcu-demokrasi-gazetesine-operasyon/#respond Wed, 28 Mar 2018 06:25:30 +0000 https://seninmedyan.org/?p=33622 Günlük yayım yapan Özgürlükçü Demokrasi gazetesine polisler tarafından baskın yapıldı Sabahın erken saatlerinde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesinin Beyoğlu’nda bulunan binasına ve gazetenin İstanbulda basıldığı matbaaya polisler tarafından baskın yapıldı. Gazete binasında bulunan çalışanların  gözaltına alındığı belirtildi.

The post Özgürlükçü Demokrasi Gazetesine Operasyon appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Günlük yayım yapan Özgürlükçü Demokrasi gazetesine polisler tarafından baskın yapıldı

Sabahın erken saatlerinde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesinin Beyoğlu’nda bulunan binasına ve gazetenin İstanbulda basıldığı matbaaya polisler tarafından baskın yapıldı. Gazete binasında bulunan çalışanların  gözaltına alındığı belirtildi.

The post Özgürlükçü Demokrasi Gazetesine Operasyon appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/03/28/ozgurlukcu-demokrasi-gazetesine-operasyon/feed/ 0
MEYDAN KADlNLARlN https://meydan1.org/2018/03/01/meydan-kadlnlarln/ https://meydan1.org/2018/03/01/meydan-kadlnlarln/#respond Thu, 01 Mar 2018 11:32:30 +0000 https://test.meydan.org/2018/03/01/meydan-kadlnlarln/   Meydan Gazetesi’nin 44. sayısı, diğer martlarda olduğu gibi yine kadınlar tarafından hazırlandı. Yazımından tasarımına, taşınmasından dağıtıma kadar kadınların rengi, eli, emeği var bu 32 sayfada. Kadını yok sayan, görmezden gelenlere inat “biz buradayız”ı daha güçlü haykıran, düşlediklerini eyleyen, dayanışmanın gücünü var eden, hisseden kadınların sözleri var bu sayfalarda. Örülmüş duvarların ardında gökyüzüne hasret kalan […]

The post MEYDAN KADlNLARlN appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

 

Meydan Gazetesi’nin 44. sayısı, diğer martlarda olduğu gibi yine kadınlar tarafından hazırlandı. Yazımından tasarımına, taşınmasından dağıtıma kadar kadınların rengi, eli, emeği var bu 32 sayfada.

Kadını yok sayan, görmezden gelenlere inat “biz buradayız”ı daha güçlü haykıran, düşlediklerini eyleyen, dayanışmanın gücünü var eden, hisseden kadınların sözleri var bu sayfalarda.

Örülmüş duvarların ardında gökyüzüne hasret kalan kadınların her şeye rağmen umut veren mücadelesi var. İşlerini geri almak için direnen kadın işçiler, kadınlığının tanınmamasına karşı direnen trans kadınlar var. Katledilen kadın kardeşlerimizin unutamadığımız ve dinmeyen öfkesi var.

Susturulmaya, sindirilmeye, yok sayılmaya karşı kadın kadına dayanışmayla yaşamını kuranların hikayeleri var.

Savaşlarla zihinleri, bedenleri ve yaşamları sömürülen, yok sayılan kadınlar var. Erkeğin dizinin dibini değil kadınların özgürlüğünü düşleyen, tarihteki anarşist kadınlar gibi mücadeleyi yaratan, mücadele eden kadınlar var.

Televizyonlarda takındıkları sempatik maskenin ardında, erkek egemenliğin sürdürücüsü olan devletin gerçek yüzünü bilen kadınlar var. Şiddeti, tacizi, tecavüzü meşrulaştıran, toplumun tüm bu olanlara kayıtsız kalarak apatikleşmesini sağlayan erkek egemen sistemin tüm çirkinliklerini açığa vuran kadınlar var.

Dünyanın bir ucundan diğerine farklı coğrafyalardan mesajlarıyla, yazılarıyla kadın dayanışmasını büyüten, birbirlerinin mücadelesini selamlayan kadınlar var. “Ben senim, sen bensin” diyerek birbiriyle empati kuran, empatiyi yaratarak devletin sempati maskesini düşüren kadınların mücadelesi var.

Anarşist Kadınlar olarak her 8 Mart’ta olduğu gibi bütün kadınları sokaklara, meydanlara çağırıyoruz. Kadınların sesini Meydan’dan duyuruyoruz.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 44. sayısında yayınlanmıştır.

 

 

 

The post MEYDAN KADlNLARlN appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/03/01/meydan-kadlnlarln/feed/ 0
Özgürlükçü Demokrasi Çalışanı Mizgin Fendik Serbest Bırakıldı https://meydan1.org/2018/01/24/ozgurlukcu-demokrasi-calisani-mizgin-fendik-serbest-birakildi/ https://meydan1.org/2018/01/24/ozgurlukcu-demokrasi-calisani-mizgin-fendik-serbest-birakildi/#respond Wed, 24 Jan 2018 15:39:29 +0000 https://seninmedyan.org/?p=27150 Colemerg(Hakkari)’in Gever(Yüksekova) ilçesinde gazete dağıtımı yaptığı sırada gözaltına alınan Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Mizgin Fendik serbest bırakıldı. Gözaltına alınarak Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Mizgin Fendik emniyetteki ifadesinin ardından adli  kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilmişti. Bugün mahkemedeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

The post Özgürlükçü Demokrasi Çalışanı Mizgin Fendik Serbest Bırakıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Colemerg(Hakkari)’in Gever(Yüksekova) ilçesinde gazete dağıtımı yaptığı sırada gözaltına alınan Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Mizgin Fendik serbest bırakıldı.

Gözaltına alınarak Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Mizgin Fendik emniyetteki ifadesinin ardından adli  kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilmişti. Bugün mahkemedeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

The post Özgürlükçü Demokrasi Çalışanı Mizgin Fendik Serbest Bırakıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/24/ozgurlukcu-demokrasi-calisani-mizgin-fendik-serbest-birakildi/feed/ 0
Anarşist Gazete Meydan “Anarşizm Mümkündür” Manşetiyle Çıktı https://meydan1.org/2017/11/01/anarsist-gazete-meydan-anarsizm-mumkundur-mansetiyle-cikti/ https://meydan1.org/2017/11/01/anarsist-gazete-meydan-anarsizm-mumkundur-mansetiyle-cikti/#respond Wed, 01 Nov 2017 17:32:29 +0000 https://seninmedyan.org/?p=19523 Aylık anarşist gazete Meydan’ın 41. sayısı “Anarşizm Mümkündür” manşetiyle çıktı. Meydan Gazetesi’ nin 41. sayısında yer  alan yazılar şöyle Paylaşma ve Dayanışmayla Dolu Özgür Bir Dünyada Yaşamak ”ANARŞİZM MÜMKÜNDÜR” Vardiyalı, Yoğun, Esnek; Çalış Çalış Çalış – Merve Demir (Genç İşçi Derneği) Röportaj: Kod-A İşçileri Direniyor Meslek Hastalıkları (8): Raynaud Hastalığı – Nergis Şen Kullan-At Klavuz: […]

The post Anarşist Gazete Meydan “Anarşizm Mümkündür” Manşetiyle Çıktı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Aylık anarşist gazete Meydan’ın 41. sayısı “Anarşizm Mümkündür” manşetiyle çıktı.

Meydan Gazetesi’ nin 41. sayısında yer  alan yazılar şöyle

  • Paylaşma ve Dayanışmayla Dolu Özgür Bir Dünyada Yaşamak ”ANARŞİZM MÜMKÜNDÜR”
  • Vardiyalı, Yoğun, Esnek; Çalış Çalış Çalış – Merve Demir (Genç İşçi Derneği)
  • Röportaj: Kod-A İşçileri Direniyor
  • Meslek Hastalıkları (8): Raynaud Hastalığı – Nergis Şen
  • Kullan-At Klavuz: Arabuluculuk Düzenlemesi – Gökhan Soysal
  • Açlık Eyleminin 232. Gününde Semih Özakça’yla Röportaj
  • Her Taşın Altında Devletin Paranoyası Var – Fuat Çakır
  • Merkez Sağda Yeni Bir Parti : İyi Parti – İlyas Seyrek
  • Kremlinoloji Değil “Beştepeoloji”! – Mercan Doğan
  • İrade-i Külliye, İrade-i Milliye’ye Karşı – Emrah Tekin
  • İdlib Devletlerin Koridor Stratejilerinde Neyi Değiştirecek? – Halil Çelik
  • Stratejik Dostluğa Vize Yok – Fuat Çakır
  • Pamuk Eller Ya da Sıkılı Yumruklar – İlyas Seyrek
  • Ne Katalonya İspanya, Ne de Kürdistan Irak – Hüseyin Civan
  • Devletleri Saran Bölünme Telaşı – Emrah Tekin
  • Röportaj: Anarşist Sendika CNT ile Katalonya Referandumu Üzerine
  • Anarşist Yayınlar Dizisi (16): Rusya’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar
  • İktidar ve Sovyet – Hüseyin Civan
  • Azerbaycan’da Anarşizm – Mammad Azizov
  • Röportaj: Radikal Kooperatiflerin Küresel Ağı; Fair Coop
  • Yaşamın Yeniden Yaratılması
  • Üretim Tüketim İlişkilerinin Yeniden Düzenlenmesi
  • Bilginin Paylaşma ve Dayanışmayla Özgürce Öğrenimi Mümkün!
  • Azerbaycan’da LGBTİQ Bireylere Devlet Baskısı
  • Ha Müftü Ha Memur, Nikah Kıyımı Kadın Kıyımıdır – Ece Uzun
  • Ne Farkeder? – Zeynep Kocaman
  • Uzak Olsun Ölüm Bize, Biz Hep Güleceğiz; Direnişi de, Yaşamı da Kaybetmeyeceğiz! – Anarşist Kadınlar
  • Kadınlar Evine Dönmeyecek – Ayşe Yılmaz
  • Anarşistlerin Teori ve Pratik Tartışmaları (4) Suç ve Ceza: Hapishaneler ve Suç – Alexander Berkman
  • Yalınayak: Ucuz İş Gücü, Tutsak İşçiler – Murat Çıkrıkçıoğlu
  • Kapitalizme “Davranışsal Ekonomi” Yaması – Gürşat Özdamar
  • Sisteme Uyum Sağlamak Bizi Öldürüyor Mu? – Emircan Kunuk
  • Göçün Yeni Yol Haritası: İklim Değişiklikleri – Özgür Erdoğan
  • Amerikan Rüyası Mı Kabusu Mu? – Özlem Arkun
  • İktidarların Tribün Korkusu – Furkan Çelik
  • Lucy Parsons Laboratuvarı – Özgür Oktay
  • Sistemin Çirkinleştirdikleri – Didem Deniz Erbak
  • Piyasanın Kanunu İşe Gitmek, Mecburen – Gürşat Özdamar 
  • 26A Atölye Kasım Ayı Programı  

 

The post Anarşist Gazete Meydan “Anarşizm Mümkündür” Manşetiyle Çıktı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/01/anarsist-gazete-meydan-anarsizm-mumkundur-mansetiyle-cikti/feed/ 0
” Manipülasyon ” – Gizem Şahin https://meydan1.org/2015/06/12/manipulasyon-gizem-sahin/ https://meydan1.org/2015/06/12/manipulasyon-gizem-sahin/#respond Fri, 12 Jun 2015 09:14:34 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/12/manipulasyon-gizem-sahin/ Manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında, istemedikleri halde etkileme veya yönlendirme işlemidir. Manipülasyonlar, algılama ve öğrenme gibi zihinsel süreçlere etki ederek kişilerin davranışlarında veya fikirlerinde değişikliklere ve dönüşümlere neden olur. Genellikle, insanların düşünce ve davranışlarını etkilemek için kullanılan planlanmış mesajlar bütünü olan zaman zaman propaganda ile aynı anlamda kullanılan manipülasyon; ancak, bireyi düşünme ya da eylem […]

The post ” Manipülasyon ” – Gizem Şahin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Media-Manipulation-Optical-Illusion1

Manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında, istemedikleri halde etkileme veya yönlendirme işlemidir. Manipülasyonlar, algılama ve öğrenme gibi zihinsel süreçlere etki ederek kişilerin davranışlarında veya fikirlerinde değişikliklere ve dönüşümlere neden olur.

Genellikle, insanların düşünce ve davranışlarını etkilemek için kullanılan planlanmış mesajlar bütünü olan zaman zaman propaganda ile aynı anlamda kullanılan manipülasyon; ancak, bireyi düşünme ya da eylem aşamasında edilgenleştirdiği için, olumsuz propaganda ile eş tutulabilir.

Çıkar elde etme uğruna bireyi edilgenleştiren farklı manipülasyon teknikleri, Nazi Almanyası’nda yoğun ve sistematik bir şekilde kullanılmıştır. Almanya’da 1933 yılında sırf insanlara kendi düşüncelerini kabul ettirmek ve halkın sadakatini kazanmak için özellikle de ırkçılık temelinde propagandalar yapılmış; propagandaların güçlü bir şekilde yapılması için de “Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı” kurulmuştur. Dr. Paul Joseph Goebbels’in sorumluluğundaki bakanlık, iktidarın kalıcılığı ve meşruluğu için gazete, dergi, kitap, miting ve toplantılar, sanat ve radyo gibi Almanya’daki her türlü iletişim aracının kontrolünü ele geçirmiştir. Nazi inançlarına veya rejime karşı tehdit oluşturan görüşler sansüre uğramıştır. Ayrıca en çok tercih edilen propaganda türlerinden biri olan korkuya başvurma yöntemi kullanılarak “Müttefikler Alman halkını yok etmeyi amaçlıyor” iddiası ile halkın desteğini ve sadakatini sağlamaya çalışmıştır.

Kapitalizmin rekabete dayalı çıkarcı ekonomisi insanları daha kolay sömürebilmek için propaganda yerine halkla ilişkiler kavramını oluşturmuş ve geliştirmiştir. Manipülatif pek çok öğe barındıran, olumsuz yönde propagandalar içeren halkla ilişkiler kavramı; kapitalizmin işleyebiliyor olmasına katkılarını sunmaktadır. Kapitalizmin kurumlarının halkın birincil taleplerine “nesnel”  yaklaşması üzerinden söylem üreten halka ilişkiler, sadece kendini tanımlaması ve anlamlandırmasıyla bile ciddi bir manipülasyon gerçekleştirmektedir.

Manipülasyon kapitalist sistem için güçlü bir araçtır. Gerçeklikten uzak olarak ürettiği bir takım olgular ve genellemelerle sistemin sorgulanmasının da önüne geçmektedir. Bu genellemelerden en önemlisi, bireyin özgürlüğü durumudur. Fakat bu özgürlük, kapitalizmin savunduğu şekilde rekabetçi ve çıkarcı bireylerin özgürlüğüdür.

Bireyi edilgenleştiren olumsuz propagandanın ve doğal olarak manipülasyonun yayılması için çok farklı araçlar kullanılabilir; haberler, devletin resmi tarihinin yazılması, kitaplar, filmler, reklamlar, radyo, televizyon ve internet gibi…

Manipülasyon ve medya sıklıkla birlikte kullanılan iki kavramdır. Medyanın inandırıcılığı göz önünde bulundurulduğunda bu kullanımın nedeni daha iyi anlaşılabilecektir. Medya, yeni bir gerçekliğin yaratılmasında, dezenformasyon (bilgi çarpıtma) ve ilgisizleştirmede başarılı olmaktadır. Örneğin, bölünmüşlük yöntemiyle, kimi toplumsal ve siyasal olayların haberlerinin reklamlarla veya alakasız haberlerle kesilip dikkatlerin o konuda toplanması engellenir.

İktidar ve rant mücadelelerinde sıkça kullanılan manipülasyonla olumsuz bir propaganda hattı yürütülmektedir ve bu durum gerek devletlerin kendi tarihlerinin oluşumunda ve yazımında, gerekse sistemin meşruluğunu sağlayan “nesnel gerçeklik”lerde  gizlenmektedir.

Tüm bu vurgulananlar üzerinden sorgulanması gereken; kapitalizmin ve devletlerin “nesnel gerçeklikleri”nin, manipülasyonlardan ne kadar bağımsız olabileceğidir. Manipüle edilmemiş bir gerçeklik arayışı olabilir mi?


Gizem Şahin

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Manipülasyon ” – Gizem Şahin appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/12/manipulasyon-gizem-sahin/feed/ 0
Anarşist Yayınlar Dizisi(2)- İtalya’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar https://meydan1.org/2015/06/05/anarsist-yayinlar-dizisi2-italyada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ https://meydan1.org/2015/06/05/anarsist-yayinlar-dizisi2-italyada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/#respond Fri, 05 Jun 2015 12:42:28 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/05/anarsist-yayinlar-dizisi2-italyada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ 19. yüzyılın başında İtalya’da; toplumsal muhalefet yarımadada süren ulusal mücadeleden bir hayli etkilenmiştir. Dönemin cumhuriyetçi hareketine öncülük eden Mazzini ve Garibaldi’nin temelini attığı Yeni İtalya Hareketi, ulusların bağımsızlığı fikrinden hareket ediyordu. Belki de bu sebepledir ki anarşizmin İtalya’ya gelişi çok uzun sürmedi. İtalya, Garibaldi ve Mazzini’nin etkilendiği Proudhon’un yanında, Bakunin’in fikirleriyle de tanışıyordu. 1864’te Bakunin’in […]

The post Anarşist Yayınlar Dizisi(2)- İtalya’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Anarşist Yayınlar Dizisi İtalya'da Anarşist Yayınlar

 

Anarşist Yayınlar isimli yazı dizimizde bu ay, İtalya’da yayınlanmış ve halen yayınlanmakta olan dergileri, gazeteleri inceliyoruz. Hem yazılarıyla hem de yaşamıyla anarşist devrim mücadelesine büyük katkıları olmuş Malatesta’nın kurduğu Umanita Nova gazetesiyle yaptığımız röportajı da sayfalarımızda okuyacaksınız.

 

19. yüzyılın başında İtalya’da; toplumsal muhalefet yarımadada süren ulusal mücadeleden bir hayli etkilenmiştir. Dönemin cumhuriyetçi hareketine öncülük eden Mazzini ve Garibaldi’nin temelini attığı Yeni İtalya Hareketi, ulusların bağımsızlığı fikrinden hareket ediyordu.

Belki de bu sebepledir ki anarşizmin İtalya’ya gelişi çok uzun sürmedi. İtalya, Garibaldi ve Mazzini’nin etkilendiği Proudhon’un yanında, Bakunin’in fikirleriyle de tanışıyordu. 1864’te Bakunin’in İtalya ziyareti orada bulunan diğer anarşistleri derinden etkiledi. 1865 ve 1867 yılları arasında Napoli’de bulunan Bakunin, bu süreçte bir grup gençle tanıştı. Giuseppe Fanelli, Carlo Gembuzzi, Saverio Friscia, Alberto Tucci, Stefano Caporusso gibi isimlerin yer aldığı bu grup 1867 yılının Şubat ayında kuruldu. Liberta e Giustizia (Freedom and Justice) ismiyle anılan grup, aynı yılın Ağustos ayında kendileriyle aynı adı taşıyan dergilerini yayınlamaya başladı.

1869 yılında Napoli’de Enternasyonal’in ilk İtalya seksiyonu kuruluyordu ve aynı yıl kendini enternasyonalist olarak tanımlayan La Campana (The Bell) yayınlanmaya başladı. La Campana büyük oranda Bakunin’in fikirlerinden hareket ediyordu. 1872 yılında St. Imier Kongresi’nde; Kara Enternasyonal olarak da anılan Anarşist Enternasyonal’in kurulmasıyla anarşizm, İtalya’da daha spesifikleşiyor ve örgütlü bir hareket olarak belirginleşmeye başlıyordu. Anarşizm, İtalya’da dünya anarşizmiyle aynı döneme tekabül eden bir zamanda başlasa da ilerleyen süreçte İtalya dışına yayılan bir yol izledi. Anarşizm düşüncesini İtalya topraklarında toplumsallaştırmaya çalışan devrimciler ülke dışına sürgün edildi, bunun haricinde İtalyan işçiler de dünyanın farklı yerlerine ekmeklerini kazanmak için topluca göç ettiler. İşte bu sebeple İtalya’da incelediğimiz anarşist yayınların bir bölümü İtalya’nın dışında yazılan ve dağıtılan yayınlar oldu.

Umanita Nova

 

umanitanova2

Kurucuları arasında Errico Malatesta, Antonio Cieri, Camillo Berneri, Armando Borghi, Carlo Frigeria gibi isimlerin yer aldığı İtalya’nın en eski ve en köklü anarşist gazetesi olan Umanita Nova, 1920 yılında yayın hayatına başladı. Gazete, 1922 yılında faşist Mussolini’nin önderliğindeki rejim tarafından kapatılana dek, günlük periyotta yayınlandı. 1945 yılında faşist iktidarın çöküşü ile birlikte haftalık olarak yayın hayatına geri döndü. İtalya Anarşist Federasyonu (FAI)’nun sözcüsü olan gazetenin editör ekibi de yine federasyonun doğrudan demokrasiyle aldığı kararlarla belirleniyor.

95 yıldır, anarşist devrim mücadelesini inatla sürdüren Umanita Nova, tarihinden ödünç aldığı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor.

Diğerleri…

1870’li yıllar anarşist yayıncılık açısından önemli bir dönemdi. Bu yıllarda anti-otoriter fikirler yerel bültenler ve gazeteler aracılığıyla ülkenin her yerine yayıldı. 1873 yılında Il Risveglio (The Awakening) ve Il Comunardo (The Communard) yayın hayatına girdi. 1876’da Il Martello (The Hammer), 77’de ise Jesi’de L’Anarchia (The Anarchy), 1877’de Bolletino Socialista Anarchico Rivoluzionario yayınlanmaya başladı. 1878 yılında Modena bölgesinde ise L’Avvenine (The Future) yayınlanıyordu. Görüldüğü gibi İtalya’nın farklı noktalarında anarşist yayıncılık yerellerdeki güçlü etkisiyle on yıllarca süren bir yayıncılık ve örgütlenme faaliyetine dönüştü.

Errico Malatesta’nın editörlüğündeki ilk yayın olan La Question Sociale (The Social Question), 1884 yılında Firenze’de yayına girdi. Dergide yayınlanan Enternasyonalist Program daha sonra Malatesta’nın Anarşist Program’ına evrildi. Gazete o tarihlerde enternasyonalist etiketini kullanıyordu, yazarlardan Andrea Costa, parlementarist bir çizgiye kayıp ayrılınca gazetenin anarşist çizgisi de netleşmiş oldu. 1889’da Malatesta, İtalya’dan sürgün edildi, Fransa’ya gittiğinde L’Associazione (The Association) isimli yayını Nizza kentinde yayınlamaya başladı. Ancak Fransa’nın Malatesta’yı sınır dışı etme kararı hala aktif olduğundan gazeteyle birlikte Londra’ya geçti. L’Associazione, toplamda 7 sayı yayınlandı. 1895’te bireyci çizgide yayın yapan L’Avvenine Sociale, 1897’de ise Malatesta ve Luigi Galleani tarafından L’Agitazione isimli gazete yayınlandı. 1 yılda 52 sayı yayınlan L’Agitazione’un temel gayesi işçilerin birlikteliklerini artırmak ve işçi hareketini desteklemekti.

A Rivista Anarchica

Şubat 1979’da ilk sayısını yayınlayan dergi, aylık olarak yayımlanmakta ve yayın hayatına halen devam etmektedir. İtalyan müzisyen Fabrizio de Andre’nin de destekçilerinden biri olduğu dergi, bugüne kadar yayınlanmış tüm konularını tek bir online arşivde toplamıştır.

 

giustizia_e_liberta_18_06_1937

1900’lü yıllara gelindiğinde Milan kentinde, Oberdan Gigli ve Giovanni Gavilli tarafından Il Grido della Forra’nın yayınlandığını görüyoruz. 1903’te anarşist komünist eğilimlerin bir propagandası olan Il Libertario (The Libertarian), Pasquale Binazzi tarafından yayınlandı. 1903’te Pietro Gori ve Luigi Fabbri tarafından yayınlanan Il Pensiero (The Thinking) kültürel tartışmalarda anarşizmi savunmayı ve saygınlık kazandırmayı amaçlıyordu. On yıldan fazlasını zindanlarda geçirmiş Errico Malatesta ve eğitim, doğum kontrolü, militarizm konularında çalışmalar yapmış Luigi Fabbri tarafından çıkarılan Pensiero e Volanta da devlet baskısından ve yasaklardan nasibini almıştı. 1924 ve 1926 yılları arasında yayınlanan dergi, iki haftada bir yayınlanıyordu. Dergiye Malatesta ve Fabbri’nin dışında Camillo Berneri, Luce Fabbri (Epichars takma adıyla), Carlo Molaschi gibi isimler de katkıda bulundu.

İtalya dışında, fakat İtalyan anarşistleri tarafından İtalyanca yayınlanan gazetelere ise Amerika’da 1895 ve 99 yılları arasında Malatesta’nın editörlüğünde yayınlanan La Question Sociale ve 1903 yılında Barre Vermont’ta Luigi Galleani tarafından yayınlanan Cronaca Sovversiva’yı örnek gösterebiliriz. Bunların dışında İtalyan anarşistlerin yayınladığı Fra Contadini, L’Internazionale, Fronte Libertaria, Per l’Azione Diretta, Bolletino d’Informazione Anarcosindicalista gibi yayınların da varlığını bilmekteyiz. 

 

Zeynel Çuıhadar

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post Anarşist Yayınlar Dizisi(2)- İtalya’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/05/anarsist-yayinlar-dizisi2-italyada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/feed/ 0
IWW’nin Sesi: Endüstri İşçisi https://meydan1.org/2015/04/28/iwwnin-sesi-endustri-iscisi-2/ https://meydan1.org/2015/04/28/iwwnin-sesi-endustri-iscisi-2/#respond Tue, 28 Apr 2015 16:58:37 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/28/iwwnin-sesi-endustri-iscisi-2/ ABD’deki anarşist hareketin tarihiyle özdeşleşmiş IWW’nin ( Industrial Workers of the World) yayın organı olan Industrial Worker gazetesi editörlerinden Diane Krauthamer’le yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Meydan: Ezilenlerin özgürlük mücadelesinde IWW’nin, siyahların ve LGBTİ bireylerin ilk örgütlendiği sendika olmak gibi önemli tarihsel özellikleri var. IWW’nin sesi olan Endüstri İşçisi (Industrial Worker) yayın hayatına ne zaman başladı? […]

The post IWW’nin Sesi: Endüstri İşçisi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

1news17Y

ABD’deki anarşist hareketin tarihiyle özdeşleşmiş IWW’nin ( Industrial Workers of the World) yayın organı olan Industrial Worker gazetesi editörlerinden Diane Krauthamer’le yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Meydan: Ezilenlerin özgürlük mücadelesinde IWW’nin, siyahların ve LGBTİ bireylerin ilk örgütlendiği sendika olmak gibi önemli tarihsel özellikleri var. IWW’nin sesi olan Endüstri İşçisi (Industrial Worker) yayın hayatına ne zaman başladı?

IWW: IWW’nin sayısız yayını vardı, ancak IWW’nin resmi yayın organı olan Endüstri İşçisi; ilk olarak 1909’da Spokane, Washington’da yayımlandı ve bugüne kadar gelişerek devam etti. İlk yıllarında haftalık yayımlanan gazete, şimdi yılda 10 sayı yayımlanıyor.

IWW’nin Kuzey Amerika’daki işçi mücadelesini etkilediği bilinen bir gerçek. Mücadelenin geliştirilmesinde Endüstri İşçisi gazetesinin rolü nedir?

Gazetenin hem potansiyel Wobbly*’ler için bir örgütlenme aracı, hem de çalışma yürüttüğümüz çeşitli endüstriler arasında ilk elden bilgi paylaşımını sağlayan bir kaynak olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Editörlük yaptığım altı buçuk yılda, birçok Wobbly’den duyduğum şey, bir büfede ya da bir kitapçıda buldukları gazetemizi okuduktan sonra IWW’ye katıldıklarıdır. Çok sık duyduğum bir diğer şey de, işçi arkadaşların bir çoğunun, bir üyemiz ona gazeteyi verdikten sonra sendikaya üye olduğudur. Daha yeni, Boston’daki bir IWW üyesi, Harvard Üniversitesi’nde üç güvenlik görevlisine gazete verdiğini, sonra bu üç kişinin sendikaya üye olduklarını söyledi. Yani gazetenin, daha önce böyle işçi mücadeleleriyle ilgilenmemiş ya da haberi olmayanları, doğrudan ilişkilendirdiğini ve haberdar ettiğini görebiliyoruz.

Endüstri İşçisi aynı zamanda anarşist bir yayın. Endüstri İşçisi’nin diğer anarşist yayınlar arasındaki yeri nedir? Gazetenin en çok insana ulaştığı yıllar ne zamanlardı?

Endüstri İşçisi temelde, anarşizm dahil herhangi bir ideolojiyi desteklemez. Gazeteyi çoğunlukla bütün sendikanın organı olarak, görüşlerimizi savunmak için kullanıyoruz. Maalesef okuyucu sayısını belirleyebileceğimiz kayıtlarımız yok. Ama en çok okuyucunun olduğu zamanlar, tahminen IWW’nin en parlak dönemi olan 1910’larda, sendikanın binlerce ve binlerce üyesi olduğu zamanlardır.

Yazılardan basıma, Endüstri İşçisi’nin her bir sayısını kimler hazırlıyor? İşçi mücadelesinden başka rolleri var mı? Süreç nasıl işliyor?

2009’dan 2014’e kadar tek editör bendim. Şimdi Nicki ile beraber ikimiz, dünyanın birçok yerindeki yoldaşlar ve işçi arkadaşlardan, haber, fotoğraf, değerlendirme, fikir yazıları ve diğer gönderileri teklif edip topluyoruz. Daha sonra yazıları, stil ve imla açısından düzenleyen gönüllü redaksiyon ekibine gönderiyoruz ve bütün bölümlerini dolduracak şekilde bir “bütçe” (ya da taslak sayfa düzeni) oluşturuyoruz. “Uluslararası Haberler”, “Köşe yazıları”, “Eleştiriler”, “Makaleler”, “IWW Haberleri”, vb. bölümler var. Yazılar tamamlanıp düzeltildikten sonra, gazeteyi Indesign kullanarak hazırlıyorum. Gerektikçe Nicki ve redaksiyoncularla çalışarak son düzeltmeleri yapıyorum. Üretim sürecinin tamamı genellikle 2-3 hafta alıyor. Yazarlarımız ve gönüllülerimiz ücret almıyor. Nicki ve ben, yaptığımız iş için sembolik bir ücret alıyoruz. Ve evet, gazeteyle meşgul olan herkes çoğu zaman kendi iş yerlerindeki mücadelelerde, kendi IWW dalları ya da gruplarında faaliyet gösteriyor. Bu faaliyetlerimizin gazetedeki çalışmalarımızı da beslediğini düşünüyorum. Mücadeleye katılmadan mücadele hakkında yazamayız!

Gazete nasıl dağıtılıyor? Okuyucular kimler?

Okuyucuların çoğu IWW üyeleri, ama gazeteyi birçok kitapçıya, akademik kurumlara, kütüphanelere ve örgütlere dağıtıyoruz. Toplumun birçok kesiminden okuyucumuz var ve teknik olarak, gazete aboneliği IWW üyeliği ile beraber geliyor. Bu da demek oluyor ki; Staughton Lynd, Tom Morello and hatta Noam Chomsky gibi bazı ünlü *Wobbly’ler de okuyucularımız arasında! Herkes abone olabilir. Türkiye ve Kürdistan’daki yoldaşlarımızı da abone olmaya davet ediyorum.

Devletlerin, tarih boyunca anarşistlerin seslerini bastırmaya çalıştığı bilinen bir gerçek. Endüstri İşçisi yayıncılık tarihinde ne gibi zorluklarla karşılaştı?

21 Ağustos 1913 ve 1 Nisan 1916 arasında Endüstri İşçisi’nin yayımlandığına dair hiçbir kayıt yok. Washington Üniversitesi’ndeki Emek Yayınları Projesi’nin internet sitesine göre, gazete yayımının neredeyse üç yıl kesilmesinin nedeni; bu dönemde Wobbly’lere uygulanan işkenceler olabilir. Fakat kesin bir bilgi yok. Bu sitede ayrıca, gazetenin yayımlandığı ilk yıllarda editörlerin “tutuklanma ve gazete işlerini yapama” nedenleriyle sık sık değiştiğinden bahsediliyor. Yine kesin olmamakla beraber, 20. yüzyılın başlarında Endüstri İşçisi’nin hükümet baskısından bu şekilde etkilenmiş olması muhtemeldir.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Hareketimizin en güçlü silahlarından biri, uluslararası dayanışmadır. Bilgi, kaynak, araçların paylaşımı ve birbirimizden sürekli haberdar olmanın mücadelelerimize faydalı olacağını düşünüyorum. Bu yüzden Türkiye’de, Kürdistan’da ya da başka yerde bunu okuyan yoldaşları bize birer satır yazmaya, yazı fikirleri ve fotoğraf göndermeye ve iletişimde kalmaya çağırıyorum ki kapitalizme karşı verdiğimiz kavgada beraber çalışmaya devam edelim. Bize [email protected] adresinden yazabilirsiniz. Ve bu röportaja katılma olanağını verdiğiniz için teşekkür ederim!

Wobbly: halk arasında IWW üyeleri için kullanılan isimdir.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post IWW’nin Sesi: Endüstri İşçisi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/28/iwwnin-sesi-endustri-iscisi-2/feed/ 0
Anarşist Yayınlar Dizisi (1): Kuzey Amerika’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar https://meydan1.org/2015/04/27/anarsist-yayinlar-dizisi-1-kuzey-amerikada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ https://meydan1.org/2015/04/27/anarsist-yayinlar-dizisi-1-kuzey-amerikada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/#respond Mon, 27 Apr 2015 18:47:06 +0000 https://test.meydan.org/2015/04/27/anarsist-yayinlar-dizisi-1-kuzey-amerikada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ Toplumsal bir hareket olarak anarşizm, ortaya çıktığı ilk günden bu yana meydana çıkardığı yazınsal çabayla da toplumsallaşmaya çalışmış ve bu vesileyle farklı yazınsal deneyimlere girişmiştir. Anarşist hareketin etkili olduğu farklı coğrafyalarda yayınlanan gazeteler ve dergiler aracılığıyla düşünce kendini geliştirmiş, farklı yorumlara kavuşmuştur. Meydan Gazetesi’nin bu sayısıyla beraber giriş yaptığımız anarşizmin yayıncılık tarihini, bölge bölge, yayın […]

The post Anarşist Yayınlar Dizisi (1): Kuzey Amerika’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Anarşist Yayınlar 1

Toplumsal bir hareket olarak anarşizm, ortaya çıktığı ilk günden bu yana meydana çıkardığı yazınsal çabayla da toplumsallaşmaya çalışmış ve bu vesileyle farklı yazınsal deneyimlere girişmiştir. Anarşist hareketin etkili olduğu farklı coğrafyalarda yayınlanan gazeteler ve dergiler aracılığıyla düşünce kendini geliştirmiş, farklı yorumlara kavuşmuştur. Meydan Gazetesi’nin bu sayısıyla beraber giriş yaptığımız anarşizmin yayıncılık tarihini, bölge bölge, yayın yayın inceleyecek, anarşist yayıncılık geleneğini inatla yaşatan yoldaşlarla yaptığımız röportajlara yer vereceğiz.

İlk bölümde, 1 Mayıs’ta Haymarket’te devletin katlettiği yoldaşlarımızın mücadelesinden süzülen metinleri inceleyebilmek adına, bu ay Kuzey Amerika’da çıkan yayınlara öncelik verdik. İlk bölümde Mother Earth’ten The Blast’a, ABD tarihinde ön plana çıkmış süreli yayınlara yer verirken, bir sonraki bölümde yine ABD’deki anarşist hareketin tarihiyle özdeşleşmiş IWW’nin (International Workers of the World) yayın organı olan International Worker gazetesi editörlerinden Diane Krauthamer’le yaptığımız röportajı sizlerle paylaştık.

The Alarm

Haymarket’te devlet tarafından katledilene kadar, editörlüğünü Albert Parsons’un yaptığı gazetenin ilk sayısı, 1884’ün Ekim ayında, Amerika’nın Chicago kentinde yayınlandı. Gazete “Kara Enternasyonal” olarak bilinen, Haymarket’te katledilen yoldaşların da bir parçası olduğu The International Working People’s Association (IWPA) isimli örgütlenmenin sözcülüğünü yapıyordu. Dört sayfa yayınlanan ve sürekli devlet baskısıyla mücadele eden gazete, 15.000 tiraja kadar ulaştı. The Alarm, yayında kaldığı süre boyunca kendini zor finanse ediyordu. Albert Parsons ve üç yoldaşı idam edildikten bir sene sonra, gazetenin yazarlarından Dyer D. Lum, Nisan 1888’e kadar ara vermeden gazeteyi yayınlamaya devam etti.

Amerika’nın emekçileri!

Ekmek için mücadele, yaşam için mücadele etmektir. Erkekleri, kadınları ve bin bir zahmetle büyütülen çocukları köleleştiren, onları ezen sisteme ve yardakçılarına ölüm!

The Alarm’dan

 


Freiheit

Freiheit1

İngiltere’de sürgündeyken anarşist olan Johann Most ve yoldaşı Wilhelm Hasselmann tarafından yayınlanan Freiheit (Özgürlük), 1879 yılında yayın hayatına başladı. The Alarm gibi Freiheit’da da eylemle propagandanın koyu savunuculuğunu yapıyordu. Gazete ajitatif diliyle, yayınlandığı her yerde, işçileri en çok etkileyen yayınların başında yer aldı. Özgürlük şiarını yükselten her yayında olduğu gibi, Freiheit’ın da sesi sürekli kısılmaya çalışılıyordu. Büroları basılıyor, gazete sürekli kapatılıyordu. Çar II. Alexander’a karşı gerçekleştirilen suikastı öven başyazı nedeniyle, Johann Most on altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Most, Amerika’ya sürgün edildiğinde de Freiheit’ı çıkarmaktan vazgeçmedi. 1882 yılından itibaren New York’ta yayınlanmaya başlanan gazete, daha çok Almanya ve Avusturya’dan göç eden işçiler üzerinde etkili oldu.

Freiheit, Emma Goldman’ın anarşist olmasında oynadığı rol ile de ABD’deki önemli anarşist yayınlardan biridir. Goldman’ın yoldaşı ve hayat arkadaşı Alexander Berkman’ın işadamı Henry Clay Frick’e düzenlediği suikast girişiminin ardından, Most ve Goldman fikir ayrılığına düşene dek Freiheit gazetesinin yayınlanması için en çok çaba sarf eden isimlerden olmuşlardır. Adeta kendisiyle özdeşleşen gazetenin en büyük emektarı Johann Most öldükten sonra Freiheit’ın da enerjisi tükenmiş, Most’un ölümünden 4 sene sonra, yani 1910 yılında son sayısını yayınlamıştır.

 



Liberty

Josiah Warren ve Pierre Joseph Proudhon’un fikirlerinden etkilenip kendi anarşizm düşüncesini oluşturan Benjamin Tucker’ın, Ağustos 1881’de yayınlamaya başladığı Liberty, o yıllarda bireyci anarşizmin temel yayın organıydı. Proudhon’un “Özgürlük düzenin anası değil, kızıdır” sözünü logosunun altında barındırmış, kadın özgürlük mücadelesinin önemli isimlerinden Voltairine de Cleyre’i derinden etkileyerek, onun anarşist olmasını sağlamıştır. Liberty gazetesinin eylemle propagandayı eleştiren yönü, onu The Alarm ve Freiheit’dan ayırıyordu. 1907’de Tucker’ın matbaası yanana kadar yayında kalan Liberty, Laurence Labadie’nin 1974’te diriltme çabasıyla “The Revival of Liberty” ismiyle devam ettirilmeye çalışılsa da başarılı olamadı.

 

Free Society

free2

Henry Addis ve Isaak ailesi tarafından çıkarılan gazete, 1895-97 yılları arasında Free Society, 1897-1904 yılları arasında ise The Firebrand ismiyle yayınlandı. Yoğunluklu olarak anarşist-komünist bir çizgide duran gazetede kadın hakları, özgür aşk gibi meselelerin üzerinde durulan yazılar da yayınlandı. Amerikalı şair Walt Whitman’ın “A Woman Waits For Me” (Bir Kadın Bekliyor Beni) isimli şiirinin gazetede yayınlanması sonucunda Firebrand yasaklandı. Gazetenin emekçilerinden A.J. Pope, Abe Isaak ve Henry Addis tutuklandı. Gazetenin destekçileri arasında Emma Goldman, Voltairine de Cleyre gibi isimler de yer almaktaydı.

 

Mother Earth

mother4

İlk sayısı 1906’nın Mart ayında yayınlanan Mother Earth dergisi, ABD’nin en ünlü anarşist yayınlarından birisiydi. Sıklıkla cinsiyet özgürlüğü, doğum kontrolü konuları üzerine propagandanın yürütüldüğü dergide, anarşist fikirler ve tartışmaların yanı sıra Ibsen, Strinberg, Hauptmann, Thoreau, Nietszche ve Oscar Wilde gibi yazarların tanıtıldığı yazılar da bulunuyordu. Editörlüğünü Alexander Berkman’ın yaptığı Mother Earth; Emma Goldman ve yoldaşları için sadece bir dergiden ibaret değildi. 9 Mayıs 1916’da askere gitmeyi vicdanen reddedenleri bir araya getirmeyi amaçlayan “Zorunlu Askerliğe Karşı Birlik”in temelleri, Mother Earth dergisinin bürosunda atılmıştı. Mother Earth, doyurucu içeriğiyle geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştı. Bunun sebebi Gorki, Tolstoy gibi edebiyatçıların eserlerinin yanında Magon kardeşlerden Malatesta’ya, Elisée Reclus’tan Rudolf Rocker’a kadar anarşist devrim mücadelesine katkıda bulunmuş birçok yoldaşın dergiye katkıda bulunması olmuştu belki de.
Mother Earth, dergiye emek veren herkes için büyük anlamlar ifade ediyordu kuşkusuz ama Emma Goldman’ın fırtınalı yaşamında yelken oluşuyla, kalbinde ayrı bir yer edinmişti. Ondan “hiçbir anne çocuğunu benim onu emzirdiğim gibi emzirmemiştir” diye bahsediyordu. Mother Earth projesi, Alexander Berkman ve Emma Goldman sınır dışı edilene dek sürdü.

 

The Blast

blast3

Köklerini Mother Earth’ten alan The Blast’ın ilk sayısı, 1916’nın Ocak ayında yayınlandı. Önceden Berkman tarafından “devrimci işçi gazetesi” olarak tasarlanan The Blast, sonradan tamamen anarşist bir karaktere büründü. Haftalık olarak çıkan dergi, belirli bir süre sonra aynı düzenlilikte çıkamadı. Bunda The Blast’ın (her anarşist yayında olduğu gibi) büro baskınlarıyla, yasaklamalarla, yazarlarının tutuklanmasıyla geçen bir serüveni olmasının payı olduğu aşikar. The Blast’ın anarşist teorisinin yanında güncel politikanın önemli konularına dair bilgilendirici içeriği de epey güçlüydü. Derginin kapak çizimlerini çoğunlukla Goldman ve Berkman’ın arkadaşı, karikatürist Robert Minor üstlendi. Alexander Berkman mücadeleci ruhunu ve yetenekli kalemini özellikle doğrudan eylem çağrısı yaptığı metinlerde hissettiriyordu. Bir senede 29 sayı çıkan The Blast, az zamanda çok yol kat etti. Dergi, Haziran 1917’de yayınlanan son sayısıyla okurlarına veda etti.

Harekete geçmenin zamanı geldi. Şimdi bu zaman. Memnuniyetsizliğin soluğu bu geniş ülkenin üzerine ağır ağır çökmüştür. İmalathane ile madene, tarla ile fabrikaya sinmiş bu soluk. Kör bir başkaldırı cadde ve sokaklarda sezdirmeden ilerliyor. Onu umudun kıvılcımı ile ateşlemek, görüşün ışığında tutuşturmak ve soluk bir memnuniyetsizliği bilinçli bir toplumsal eyleme dönüştürmek; işte günümüzün haykıran sorunu budur. Tamamlanması için çağıran yüce görev budur. Çalışalım o zaman; yeniden doğmanın önündeki bütün engeller infilak etsin!


The Blast‘tan

 

Cronaca Sovversiva

Luigi Galleani’nin Haziran 1903’te ilk sayısını çıkardığı Cronaca Sovversiva, sekiz sayfadan az olmasına rağmen, militan üslubuyla 5000 aboneye kadar ulaşmıştı. Genellikle göçmen İtalyan işçileri arasında etkili olan Cronaca Sovversiva’da, halkın düşmanları olarak nitelendirilen patronlar, grev kırıcılar gibi kişilerin ayrıntılı adresleri yayınlanıyordu.
Cronaca Sovversiva, Galleani ve diğer editör yoldaşlarının tutuklanması sonucunda, Temmuz 1918’de yayın hayatını noktaladı.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 26. sayısında yayımlanmıştır.

The post Anarşist Yayınlar Dizisi (1): Kuzey Amerika’da Anarşist Yayınlar – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/04/27/anarsist-yayinlar-dizisi-1-kuzey-amerikada-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/feed/ 0
Meydan Gazetesi, ulaşımsızlık sorununun yaşandığı metrobüs durakları, otobüs durakları ve FSM Köprüsü’nde dağıtıldı. https://meydan1.org/2012/09/30/meydan-gazetesi-ulasimsizlik-sorununun-yasandigi-metrobus-duraklari-otobus-duraklari-ve-fsm-koprusunde-dagitildi/ https://meydan1.org/2012/09/30/meydan-gazetesi-ulasimsizlik-sorununun-yasandigi-metrobus-duraklari-otobus-duraklari-ve-fsm-koprusunde-dagitildi/#respond Sun, 30 Sep 2012 10:27:52 +0000 https://test.meydan.org/2012/09/30/meydan-gazetesi-ulasimsizlik-sorununun-yasandigi-metrobus-duraklari-otobus-duraklari-ve-fsm-koprusunde-dagitildi/ Yol bakım ve asfalt kaplama çalışmaları, trafik projeleri, toplu taşıma planları ve bütün bunların yarattığı görünen ve görünmeyen pazarlar… İstanbul’daki “ulaşımsızlık sorunu”nun merkezileşme, nüfus politikası ve kapitalizm arasındaki ilişkisini, ikinci sayısında manşetine taşıyan Meydan Gazetesi; kapitalizmin keşmekeşi haline gelmiş alanlarda halkla buluştu. Mekânsal darlığın yanı sıra ekonomik darlığın da alanları haline gelmiş metrobüs durakları, otobüs durakları ve köprülerde yapılan […]

The post Meydan Gazetesi, ulaşımsızlık sorununun yaşandığı metrobüs durakları, otobüs durakları ve FSM Köprüsü’nde dağıtıldı. appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Yol bakım ve asfalt kaplama çalışmaları, trafik projeleri, toplu taşıma planları ve bütün bunların yarattığı görünen ve görünmeyen pazarlar…
İstanbul’daki “ulaşımsızlık sorunu”nun merkezileşme, nüfus politikası ve kapitalizm arasındaki ilişkisini, ikinci sayısında manşetine taşıyan Meydan Gazetesi; kapitalizmin keşmekeşi haline gelmiş alanlarda halkla buluştu.
Mekânsal darlığın yanı sıra ekonomik darlığın da alanları haline gelmiş metrobüs durakları, otobüs durakları ve köprülerde yapılan dağıtımlarla, ulaşımsızlığa mahkûm İstanbullulara sorunun çözülemez olduğu dile getirildi. Özellikle
metrobüs durakları ve FSM Köprüsü’nde yapılan dağıtımlarda halkın ilgisi, toplumsal ilişkilerin merkezileşmesinden rahatsızlığın önemli bir ifadesiydi. Ulaşımsızlık sorunu gibi devletin ve sermayenin merkezi nizamının sonuçlarına
ilişkin girişilmiş bu çabayla; uyumunu yerelliğinden alan, hiyerarşik ve tahakkümcü bir ilişki biçiminden arınmış bir toplumsallığın ümidiyle 2. sayımızın ulaştığı herkesi selamlıyoruz.

The post Meydan Gazetesi, ulaşımsızlık sorununun yaşandığı metrobüs durakları, otobüs durakları ve FSM Köprüsü’nde dağıtıldı. appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2012/09/30/meydan-gazetesi-ulasimsizlik-sorununun-yasandigi-metrobus-duraklari-otobus-duraklari-ve-fsm-koprusunde-dagitildi/feed/ 0