–GARAJ (GARAJİSTANBUL) ŞİRKETİ HAKKINDA ÖNEMLİ DUYURU–

Garajİstanbul, yeni adı ile Garaj çalışanları olarak yaklaşık bir senedir maaşlarımızı alamamaktayız. Kimimiz kirasını, kimimiz kredisini, kimimiz okul taksitlerini ödeyemedi. Elektrik faturasını ödeyemediği için evinin elektriği kesilen, okuluna kaydını yenileyemediği için eğitim hayatına devam edemeyen, hastası olup ameliyat ettiremeyen, kirasını ödeyemediği için evinden atılan onlarca emekçi arkadaşımız var.

Yazının devamını okuyarak ve mümkünse paylaşarak büyük bir mağduriyet içinde bırakılmış olan biz sektör emekçilerine ve gelecekte orada çalışmayı düşünen her şeyden habersiz emekçilere destekte bulunabilirsiniz.

Aşağıda yazılı olan süreç, size Garaj markasının senelerdir insanların emeğini nasıl sömürdüklerini göstermek için bizim elimizdeki en büyük fırsattır. şimdiden destekleriniz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederiz.

Sizlere, aşina olduğunuz bir mekanın 2013 yılından bugüne yeni sahipleri ile birlikte nasıl bir değişim gösterdiğinden bahsetmek isteriz. Birçoğumuzun gençliğinin şekillendiği İstiklal Caddesi’ndeki bir mekandır Garajİstanbul. Kiminiz tiyatro, kiminiz çok sevdiğiniz uluslararası müzisyenleri dinlemek için adım atmışsınızdır Garaj’a. İstiklal Caddesi’nin sanat hayatına nefes gibi doğduğunu hatırlayanlarınız çoktur aranızda. Biz, Garajİstanbul’un 10 yıllık geçmişinin 2013’ten sonrasına denk gelen kısmını biraz anlatmak istemekteyiz. Aynı sene içerisinde Ömür ve Mustafa Avkıran’dan devralınarak, İstiklal Caddesi’nde müzik ve tiyatro adına uluslararası anlamda da oldukça iddialı etkinliklere imza atacaklarını lanse eden yeni sahipleri ile birlikte nasıl bir işletme haline geldiğinden kısaca bahsedelim isteriz.

İki ortak GNL Entertainment ve Re – Entertainment mekanı 2013 yılındasatın aldılar. Çok kimse bilmez bu markaları. Şöyle söyleyelim; GNL markası Türkiye’ye Madonna, Roger Waters gibi isimleri getiren ve devasa stadyum konserlerine imza atan, çok sponsorlu etkinlikler ile büyük işler yapan bir markadır. Aynı zamanda da bir prodüksiyon ve menajerlik şirketidir. Bünyesinde Türk sanatçılardan epey önemli isimler barındırır. Re-Entertainement o kadar büyük bir marka olmamakla birlikte, özellikle Beyoğlu Belediyesi’nin hemen bütün organizasyonlarını yapan firma olarak ciddi bir ciroya sahip olduğu söylenebilir.

Bu iki markanın böyle büyük işler yaptığından neden bahsettik, ve bunun Garajİstanbul ile ne alakası var diye sorabilirsiniz. Bu iki büyük cirolu marka Garajİstanbul’u iki ortak olarak satın aldıktan sonra, elbette bir işletme olarak bünyesinde bir kadro oluşturmaya başlayacaktı. Şirketin genel koordinatörü sıfatıyla yürütücü yönetici konumunda oturan şahıs (aynı zamanda re şirketinin de sahibi olan), pazarlama, finans, işletme departmanları adı altında bir yapı oluşturmaya başladı. Velhasıl çok geçmeden şirkete kattığı sigortalı personeline 2013-2017 yılları arasında maaşları geciktirerek ödemeye (ki bu zaman içerisinde 6 aylık sürelere kadar çıktı) başladı. Sigortalı olarak çalıştırdığı personellerinden bazılarına henüz işe girerlerken “istifa dilekçesi” imzalatılıyordu, bunlar genellikle orta seviye yöneticilerin altında çalışan personeldi. 2016 senesinde ise tüm çalışanlar bu istifa dilekçesini imzalamaya zorlandılar. kimi imzaladı, kimi imzalamadı. İmzalamak istemeyenlere mobbing uygulandı.
Aynı şekilde emeklerinin karşılığını alamadığı için istifa eden iş arkadaşlarımıza ayrılışları sırasında zorla “hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır” kağıdı imzalatılmaya çalışıldı. Hiçbir hukuksal dayanağı olmayan bu hareketin amacını sizin takdirlerinize bırakıyoruz.

Peki bu süreç içerisinde niye kimse sesini çıkarmadı ya da istifa etmedi diye düşünebilirsiniz. Şöyle söyleyelim; bu kadarcık kısa süre içerisinde bu şirkette yaşanan personel sirkülasyonu herhalde başka hiçbir şirkette yaşanmamıştır. maaşları 6 aya varan gecikme ile ödenmeye başlayan Garajİstanbul’ dan,yöneticiler, bar personeli, stajyerler dahil onlarca insan istifa etti. Bazıları şirket aleyhine dava açtılar, davaları halen devam etmekte. Şirketten istifa eden birçok insanın hala içeride kalan maaşları bulunmakta, emekleri ile kazandıkları ücretleri istifaların üzerinden aylar geçmesine rağmen ödenmemektedir.

Konuyla ilgili olarak departman müdürleri, insan kaynakları ve finans yönetimine kadar hiçbir insana hiçbir iletişim yolu ile ulaşılamamaktadır. Ne telefonlara cevap vermektedirler ne de ofise randevu ile gidilebilmektedir. bu arada parantez açıp belirtmekte fayda var; zannedilmesin ki içeride bir şirket yapılanması var, ulaşılamayan ve tüm işleri yöneten yalnızca 2 kişi kalmıştır bu yapı içerisinde. O kişi şirket yöneticisi olan şahısa bağlı olarak pazarlama, işletme, finans, insan kaynakları, satış, vs gibi tüm işleri bedava çalıştırdıkları stajyerler ile idare etmeye çalışmaktadırlar ve şirket yöneticisi şahıstan aldıkları kimsenin mailine cevap verilmeyecek, kimsenin telefonlarına çıkılmayacak, kimse ile hiçbir koşulda görüşülmeyecek talimatı gereği, yıllarca beraber çalıştıkları ve hala maaşları ödenmemiş insanları maalesef insan yerine dahi koymamaktadırlar.

Birçok şirkete sürekli iş yaptırıp karşılığını asla ödemeyen bu yapının artık bir işletme olarak varolmadığını, neredeyse tüm etkinliklerinin ödeyemedikleri borçları nedeniyle iptal edildiğini, ortaklardan GNL’in bu yapıdan çıktığını bilmekle birlikte, uzun süre emek verdiğimiz, çalışanları olarak fedakarlıkta bulunduğumuz bu yapının yöneticisi şahsın, onlarca çalışanı mağdur etmesinin utancıyla bir özür dilemeyi bırakın, bunca emektarı insan yerine dahi koymuyor oluşu sabrımızı maalesef yeni taşırmıştır. Oysa ki bazılarımız “sektörde başka iş bulamazsın, seni bu sektörde de uzanabildiğim başka hiçbir yerde de çalıştırtmam” tehditleri savuran eski patronumuzu zamanında dava edebilmeliydik. Kirasını ödeyemeyen arkadaşlarımıza utanmadan “sen de ödemelerini artık bir düzene koy” diyen şirketin finans müdürüne bunu dediği gün maaşları 6 aydır ödemediğini gerekli üslupta dile getirip, hukuki yollara başvurabilmeliydik. Sektör çalışanlarının sendikalı olmayışı nedeniyle her birimize henüz daha çalışırken imzalatılan istifa dilekçelerini gözlerinin önünde yırtıp atabilmeliydik.

Biz bugünGarajİstanbul’un  sahibi ve yöneticisi şahsın, Re markasıyla Beyoğlu Belediyesi’ne yaptığı tüm organizasyonlardan kazandığı yüz binlerce lira ve mekanı kiraladığı “Fi” dizisinin 2.sezonu olan “Çi”nin çekimlerinden kazandığı bölüm başı on binlerce lira ile içeride kalan maaşlarımızın her birinin ödemesini bekliyoruz. Konu şu anda hukuki mecralara zaten aktarılmış durumda. Ancak beyefendi görünüşünün altındaki bu mafya kişiliğin daha fazla genç insana zarar vermesini istemediğimizden konuyu sizlerle paylaşmak ve bilgilendirmek istedik.

Saygılarımızla.

The post Garaj İstanbul İşçisinden Dayanışma Çağrısı appeared first on Meydan Gazetesi.