Gülen Cemaati – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 02 Dec 2017 18:47:05 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Mike Flynn İtirafçı Oldu https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/ https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/#respond Sat, 02 Dec 2017 13:42:38 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22507 ABD’de eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Rusya’nın ABD Büyükelçisi  Sergey Kislyak ile olan ilişkisi hakkında FBI’a yalan söylediğini itiraf etti. ABD ordusunda görev yapmış eski bir general de olan Flynn’in, geçtiğimiz yıl Trump’ın seçim kampanyası sırasında Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Başkan Yardımcısı Mike Pence’i ve diğer bazı yetkilileri […]

The post Mike Flynn İtirafçı Oldu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

ABD’de eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Rusya’nın ABD Büyükelçisi  Sergey Kislyak ile olan ilişkisi hakkında FBI’a yalan söylediğini itiraf etti. ABD ordusunda görev yapmış eski bir general de olan Flynn’in, geçtiğimiz yıl Trump’ın seçim kampanyası sırasında Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak ile yaptığı görüşmelerin içeriği hakkında Başkan Yardımcısı Mike Pence’i ve diğer bazı yetkilileri yanlış bilgilendirdiği ortaya çıkmıştı.

Mike Flynn Türkiye’yle ilişkileri konusunda yalan söylediğini de kabul ederken, ABD medyasında çıkan haberlerde, Flynn’in mahkemede Ruslarla temas kurmasını Donald Trump’ın istediğini söyleyeceği şeklinde yorumlar yer alıyor.

Rusya’nın, geçtiğimiz yıl yapılan ABD seçimlerine müdahale ettiğini ilişkin iddialar sonrası, FBI Başkanı Robert Mueller soruşturma başlatmıştı.

Flynn ve Türkiye Bağlantıları

Mike Flynn’in sahibi olduğu danışmanlık-lobi şirketi Flynn Intel Group ile TC devletine yakın Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin’in sahibi olduğu Hollanda merkezli danışmanlık şirketi Inovo BV arasında Ağustos 2016’da yapılan anlaşma Flynn ile Türkiye bağlantılarının “görünen” miladını oluşturuyor. Bu anlaşmaya göre, Flynn Intel Group’un Türkiye’nin ABD’li yatırımcılar gözündeki imajını düzeltmek için çalışmalar yapması öngörülmekteydi.Ayrıca Fethullah Gülen’in ABD’deki faaliyet alanının kısıtlanması ve Türkiye’ye iadesinin de anlaşma maddeleri arasında yer aldığı iddia ediliyordu. Bu çerçevede  Flynn Intel Group’in anlaştığı bir lobi şirketi, “Gulenopoly” adını taşıyan ve Monopoly’ye benzeyen bir oyun hazırladı. Oyun kartının üzerinde, “Gülen Hareketi, siyasi ve ekonomik nüfuz yaratma oyununda uzmanlaştı ancak bu karanlık kurumun ortaya çıkarılmasıyla birlikte oyunun da sonu geliyor” ibareleri yer alıyordu.

Flynn’in lobi şirketinin ayrıca Gülen Cemaati’nin aslında “ılımlı değil aşırı islamcı” olduğunu içeren bir belgesel çektiği, ancak bu belgeselin “yayınlanamadığı” da iddialar arasında. Flynn’in ayrıca The Hill adlı internet sitesinde 8 Kasım 2016’da Gülen Cemaati karşıtı bir yazı kaleme aldığı biliniyor. Flynn Intel Group’a, ABD Adalet Bakanlığı’na sunulan soruşturma  belgesine göre, Inovo BV şirketi tarafından üç kalemde toplam 530 bin dolar ödendiği belirtiliyor.

İddialar arasında Inovo BV  şirketinin sahibi Ekim Alptekin’in TC bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Berat Albayrak ile Flynn arasında bir toplantı ayarladığı, bu toplantıya  CIA eski başkanı James Woolsey’in de katıldığı yer alıyor. Woolsey daha sonra, bu toplantıda Gülen’in ABD’den kaçırılarak Abdulah Öcalan’ın tutsak olduğu İmralı Adası’na getirilmesi ve Zarrab davasının düşürülmesinin konuşulduğunu; bunlar için de Flynn’e 15 milyar dolar teklif edildiğini söylemişti.

Öte yandan TC  devletinin, 15 Temmuz sonrası, bozulan imajını düzeltmek için  anlaştığı Mike Fylnn’in 15 Temmuz gecesi çekilen bir videosu yayınlanmıştı. Beyaz-muhafazakar grup ACT! for America’nın Cleveland’daki konferansında konuşan  Flynn, şu ifadeleri kullanıyor:

“…Muhtemelen çoğunuzun haberi yok ama şu anda Türkiye’de bir darbe oluyor. Tam da şu anda darbe oluyor. Ben de Türk ordusuna mensup, bizimle birlikte eğitim almış bir arkadaşımla irtibat halindeydim. Türk ordusu başarılı olacak mı olmayacak mı bilmiyorum, ama takip edenler bilir ki Türk ordusu uzun yıllardır yok ediliyor. Gerçek anlamda laik, yani normal bir ulus devlet olan, ancak daha sonra İslamcılığa kaymaya başlayan bir ülke tarafından… Erdoğan yönetimindeki Türkiye bu, ki kendisi Başkan Obama ile çok yakın. Neler olacağını heyecanla bekliyorum, çünkü ordu başarılı olduğu takdirde bu alkışlamaya değer bir şey.”

 

 

 

The post Mike Flynn İtirafçı Oldu appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/02/mike-flynn-itirafci-oldu/feed/ 0
Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/ https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/#respond Fri, 01 Dec 2017 13:16:31 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22415 ABD merkezi istihbarat örgütü CIA’in Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham E. Fuller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartıldı. 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu ve daha sonra Türkiye’yi terk ettiği iddia edilen Fuller’e 15 Temmuz’a atfen, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk […]

The post Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

ABD merkezi istihbarat örgütü CIA’in Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham E. Fuller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartıldı. 15 Temmuz’da Türkiye’de olduğu ve daha sonra Türkiye’yi terk ettiği iddia edilen Fuller’e 15 Temmuz’a atfen, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamaları yöneltildiği öğrenildi.

Graham Fuller Kimdir?

ABD’de Rand Corporation adlı think-tank’in daimi politik danışmanlığı görevini de yapan CIA eski şefi Graham Fuller, gerek Gülen Cemaatini, gerekse AKP’yi ABD nezdinde “ılımlı islam” projesinde buluşturan kişilerden biri olarak biliniyor. Fuller, Fethullah Gülen’in ABD’den “yeşil kart” alma sürecinde ABD hükümetine yönelik olarak yazdığı “referans-tavsiye mektubu” ve AKP’nin “reform yıllarında” kaleme aldığı “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitapları bu misyonun örnekleriydi.

 

The post Graham Fuller Hakkında Yakalama Kararı Çıkarıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/01/graham-fuller-hakkinda-yakalama-karari-cikarildi/feed/ 0
Devletin Gülen ve Gülmeyen Yüzleri https://meydan1.org/2014/01/08/devletin-gulen-ve-gulmeyen-yuzleri/ https://meydan1.org/2014/01/08/devletin-gulen-ve-gulmeyen-yuzleri/#respond Wed, 08 Jan 2014 18:04:58 +0000 https://test.meydan.org/2014/01/08/devletin-gulen-ve-gulmeyen-yuzleri/ Yaşanan gerilimin sinyalleri, aslında Oslo Görüşmeleri’nin sızdırılması ve MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın 7 Şubat 2012’de KCK kapsamıyla ifadeye çağırılmasıyla fark edilmişti. 11 yıldır TC iktidarında bulunan AKP ile onun yakın bir zamana dek, iktidarındaki paydaşlarından olan Gülen Cemaati ile aralarında var olan, ”dershanelerin kapatılması tartışması” üzerinden hissedilmeye başlanan gerilim, 17 Aralık sabahı gerçekleşen polis operasyonlarıyla […]

The post Devletin Gülen ve Gülmeyen Yüzleri appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Yaşanan gerilimin sinyalleri, aslında Oslo Görüşmeleri’nin sızdırılması ve MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın 7 Şubat 2012’de KCK kapsamıyla ifadeye çağırılmasıyla fark edilmişti. 11 yıldır TC iktidarında bulunan AKP ile onun yakın bir zamana dek, iktidarındaki paydaşlarından olan Gülen Cemaati ile aralarında var olan, ”dershanelerin kapatılması tartışması” üzerinden hissedilmeye başlanan gerilim, 17 Aralık sabahı gerçekleşen polis operasyonlarıyla iyice açığa çıktı ve gündemin en önemli konusunu oluşturdu.

Kamuoyunda cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olarak adlandırılan bu operasyonda açığa çıkanlarsa bakan oğulları, belediye başkanı oğulları, inşaat şirketleri patronları, banka genel müdürleri, kara para ticareti yapanlar, rüşvet, ihalelerde yolsuzluk, uluslararası altın ticareti, para sayma makineleri, ayakkabı kutusuna saklanan milyon dolarlar oldu.

Hükümet ve Hizmet Hareket’i arasındaki bu gerilim sonucunda, 11 yıllık “istikrarın” nasıl sağlandığı kısmen ortaya çıkmış oldu. 11 yıllık aklık, pürü paklık yalanlarına sığdırılanlar para çeşmelerinin başını tutmuş olanlardı. Emlak sektörü ile ilgili bir bakanlık, finans sektörü ile ilgili bir bakanlık ve tüm bunlar arasındaki güvenliği sağlayacak bürokratik merkez konumunda bulunan İçişleri Bakanlığı…

Hükümetin ağzından eksik etmediği ancak işçilerin, emekçilerin bir türlü farkına varamadığı istikrarlı büyümenin, aslında kimlerin cebini büyüttüğü, kimler için istikrar olduğu ortaya çıktı. Halkın maruz kaldığı ekonomik sömürünün, kimleri zengin ettiği ayan beyan ortaya çıkmış oldu. Madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda yaşamlarını üç kuruş için riske atanların emekleri üzerine konan bu zat-ı muhteremlerin bulunduğu konumlar aslında birer rastlantıdan mı ibaretti?

Hükümet açığa çıkan durumdan sadece yargı süreciyle işleyen ve bakanların istifalarıyla sonuçlanan hukuksal bir kayıp yaşamadı. Aynı zamanda hükümetin siyasi karizması, özellikle partiden istifa eden milletvekilleriyle sarsıldı. Sayıca fazla mitinglerle, başbakana destek eylemleriyle durum düzeltilmeye girişildiyse de bu siyasi karizma yitimi engellenemedi. Ölçüt olarak özellikle uluslararası medya kuruluşlarının sürecin hemen başından itibaren AKP politikalarının otoriterliğine vurgu yapan yazılarını (AKP tarafından her ne kadar faiz lobileri ile ilintili gösterilse gösterilsin) düşünmek gerek. Son süreçte varılan nokta, ortaya çıkan yolsuzluğun, bu siyasi karizma yitiminde etkili olacağıdır. Hem de batının İhvan’dan vazgeçtiği bir süreçte buna benzer bir durumun yaşanmasının rastlantısallığı da özellikle tartışmalı.

AKP, süreci belli kurumların başında bulunan ve operasyonu yürüten kişileri bulundukları konumdan alarak karşıladı. Tayyip Erdoğan’ın söylemi, gittikçe artan bir şekilde sertleşti. Partisinin yolsuzluğunu aklamaya çabasıyla, ayrılanlar için “biz ayıkladık” ifadesini kullandı. Hükümetin çevresindeki medya kuruluşları da aynı sertliğe geçmekte sıkıntı yaşamadı. Cemaatle ilişkili olduğu bilinilen kanallar ve gazeteler topa tutuldu. Çıkarılan yönetmeliklerle yargıya müdahale edildi. AKP’nin süreci yönetmekte uyguladığı politikalar “darbe” olarak nitelendirildi.

Yolsuzluk ve rüşvetin bu kadar ayan beyan ortada olmasına rağmen, hükümetin otoriterliği kullanarak durumu saklama gayretleri, gözlerden birkaç şeyi ya uzak tuttu ya da bu birkaç şeyin normalleşmesine izin verdi.

AKP hükümeti karşısında güç odağı olarak beliren yargı-yürütme-yasama etkisi, tüm kabineyi değiştirtecek olan cemaatti. Cemaatin bu etkisi, AKP iktidarının en başından bu yana biliniyordu. Ancak işin şaşırtıcı kısmı bu etkiye sahip olan cemaatin siyasi bir yapı olarak meşruiyetidir. Cemaatin siyasi meşruiyeti sorgulanmadan, gazetelerden, televizyon kanallarından, internet sitelerinden bu iktidar çatışması gündemleştirildi. Cemaat herhangi bir siyasi kurum değildi. Gülen ve cemaatinin, ta Pensilvanya’dan buraya bu kadar etki edebileceği, en azından ilgili okullar, dershaneler ya da STK’lar üzerinden tahmin edilemezdi. Hükümet için Gülen’in her bedduasında, bu bedduayı emir telaki eden ne kadar çok bürokrat varmış meğer!

Devletin içinde kurumsallaşmış bu yapının hangi seçimde, bu konumu kazandığı, hangi yetkililer tarafından atandığı meçhul! Cemaat tüm bu yolsuzluk bilgilerine sahipken, gerilimin tırmanması sonucunda bir koz gibi oynadığı 17 Aralık operasyonu, cemaatin niyetinin ne denli “saf” olduğunu göstermek açısından önem taşıyor. Cemaat, operasyonu artan gerilim sonucunda siyasi bir manevra olarak kullanmıştır; AKP’nin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak için değil, onun üzerinde bir baskı unsuru oluşturabilmek için kullanmıştır.

Hükümetin ortaya çıkan yolsuzluğunda, bu ayrıntının kaybolmaması önemlidir. Keza ezenler arasındaki savaşta bize düşen, ezenlerden birini desteklemek değil, yaşamlarımızı çalanlara karşı mücadele etmektir.

Yaşanılan tüm bu süreçler için hem hükümetin hem de muhaliflerin (hatta cemaatin de), çözüm olarak gösterdiği seçimlerin neye denk düştüğünü bu açıdan tekrar düşünmek gerek. Siyasi iradelerimizi sandıklarla teslim alanların “paralel evrendeki” izdüşümlerini düşünmek gerek. Mücadele de en etkili çözüm, bu kriz anlarında siyasi irademizi sokaklarda, meydanlarda KAZANARAK, seçim aldatmacasının tuzağına ve oyalamasına düşmeden Taksim İsyanı’nda olduğu gibi devrimi şimdi şu anda yaşayabilmektir.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 15. saysında yayımlanmıştır.

The post Devletin Gülen ve Gülmeyen Yüzleri appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/01/08/devletin-gulen-ve-gulmeyen-yuzleri/feed/ 0