The post Rize’de Gerçekleşen Selde 5 Kişi Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Devlet iktidarının ranta dayalı yapılaşma politikaları sonucu yaşanan sel ve heyelan “felaketlerine” bir yenisi daha eklendi.
Rize’nin Muradiye beldesi ve Güneysu ilçesi Tepebaşı köyünde dün akşam toplam 5 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi ise kayıp.
The post Rize’de Gerçekleşen Selde 5 Kişi Yaşamını Yitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Myanmar’da Maden Ocağında Heyelan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Myanmar’da yeşim madeninde heyelan meydana geldi, 113 madenci yaşamını yitirdi. Myanmar İtfaiye Teşkilatı yaptığı açıklamada, Kachin eyaletinde etkili olan şiddetli yağmurların ardından Hpakant ilçesindeki bir yeşim madeninde heyelan oluştuğu, çalışanları “çamurlu bir dalganın vurduğu” kaydedildi.
200’den fazla işçinin çalıştığı madende diğer işçiler için arama faaliyetleri de devam ediyor.
The post Myanmar’da Maden Ocağında Heyelan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Karadeniz Sahil Yolu’nda Heyelan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Giresun’un Keşap İlçesi girişinde meydana gelen heyelan nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu bir süre trafiğe kapandı.
Bugün saat 08.00 sıralarında Keşap ilçe girişinde heyelan meydana geldi. Yol kenarındaki yamaçta meydana gelen heyelanda toprak, taş duvar ile yaya kaldırımına ait beton blok, karayoluna düştü.
Heyelean ve ardındaki çalışmalar nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu bir süreliğine trafiğe kapatıldı, karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu. Çalışmanın ardından Karadeniz Sahil Yolu Giresun-Keşap karayolunda ulaşım tek şeritten kontrollü verilmeye başlandı.
The post Karadeniz Sahil Yolu’nda Heyelan appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Kırgızistan’da Heyelan:24 Kişi Kayıp appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Kırgızistan’ın güneyinde yaşanan heyelan nedeniyle 6 evin yıkıldığı ve 24 kişinin yıkıntıların altında kaldığı bildirildi.Acil Durumlar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ülkenin güneyinde Oş bölgesi Özgen ilçesi Ayu yerleşim biriminde yerel saatle 07.20 sularında toprak kayması meydana geldi.Yıkıntılar altında alanların 6 ya da 7 aileye mensup kişiler olduğu sanılıyor.
Aynı bölgede bir ay önce de heyelan meydana gelmiş ve 6 kişi yaşamını yitirmişti.
The post Kırgızistan’da Heyelan:24 Kişi Kayıp appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ” Devletin Afeti HESseli ” – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Felaket ve doğal afet gibi vakalarla katliam arasında ince bir çizgi vardır. Bir vakanın, çizginin hangi yanında olduğunu belirleyen şey ise çoğu zaman, vakada bir “niyet” olup olmadığı ya da yaşanan vakanın “bir el” tarafından hazırlanıp hazırlanmadığıdır. Fakat adı katliam ile neredeyse özdeşleşmiş olan devlet, yaptığı katliamları felaket, doğal afet ya da fıtrat olarak göstermek hususunda oldukça yüzsüzdür. Devlet, altına imzasını attığı tüm katliamlarda, tıpkı Soma’da, Ermenek’te ve 17 Ağustos depreminde olduğu gibi, “niyeti”ni ve katliamı yapan “bir el”ini doğa gibi görünmeyen güçlerin arkasına saklar.
Soma’da 301 kişi yaşamını yitirirken, 17 Ağustos depreminde ölenlerin sayısı muammadır, binlerle ifade edilir. Bugün Artvin’de 8 kişi yaşamını yitirmiş, 3 kişi kaybolmuştur ve 17 kişi yaralıdır. Devlet erkanına ve medyaya göre, bu katliamlar “Soma’da Felaket”tir, “17 Ağustos Doğal Afet”idir ve “Artvin’de Sel baskını” vardır.
Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu “Suyu kontrol etmek lazım. Doğu Karadeniz’de ve Orta Karadeniz’deki yağışlarda yıllık yüzde 20 artış bekleniyor. Artış bir yana, 3-4 ay 48 saat durmadan yağacak yağmurlar söz konusudur. Bu da sel felaketi demektir. Biz HES’leri suyun enerjisini kırmak, taşkınları önlemek için yapıyoruz.” diyerek kendince HES’lerin önemini vurgulamıştır. Fakat HES projelerinin zorunlu bir parçası olan “dere ıslah çalışmaları”, yaşanan katliamın başlıca sorumlusudur. Çünkü bir derenin ıslahı demek, derenin yatağının değiştirilip daha da daraltılması demektir. Bu da yoğun yağışların olduğu dönemlerde artık yapılaşmaya açılmış eski dere yatağının sel suları altında kalması demektir! Görüldüğü gibi, Artvin’de bulunan 4 tane HES, selin önüne geçememiştir ve yine aynı bölgede yapımına başlanan ve yapımı planlanan 100 tane HES projesi de önüne geçemeyecektir! Kaldı ki, neredeyse Karadeniz’deki tüm derelerde HES’ler mevcut iken “suyu dizginlemek” gibi bir durum söz konusu değildir. Ayrıca, HES’lerden kurtulan sular Karadeniz Sahil Yolunu aşıp denize ulaşamadığından pek çok sel, taşkın ve heyelan yaşanıyor. HES’lerin küçük barajlar olduğunu unutmamak gerek. Bu kadar çok yağış alan bölgede, su kanallarının dolup da barajların taşmasında şaşılacak bir şey yoktur!
Üstelik tüm bunlara rağmen devlet, halkı “izinsiz yapılaşma” ile suçlamaktadır. Fakat bugün ıslah edilen dere yataklarının yapılaşmasını bizzat kendisi üstlenmiştir. Bugün Rize’de ıslah edilen dere yataklarında, birçok HES, Sanayi sitesi, okul ve hastane bulunmaktadır. Bu son yağışlarda da söz konusu yapıların selden etkilendiği görülmüştür.
Karadeniz tarih boyunca, hep çok yağış alan bir coğrafya olarak anılagelmiştir. Fakat her nedense böylesine büyük çaplı “doğal afet”ler, burada yaşama geçirilmeye başlanan talan projelerinden sonra belirginleşmiştir. Karadeniz’in en büyük talan projelerinden biri de 2009’da başlanan ve halen devam eden, Sinop’tan Sarp’a uzanan Karadeniz Sahil Yolu Projesidir. Yetkililerin söylediği gibi adeta herkese huzur getirmiştir(!) Bu öyle bir huzurdur ki, 2009’da Giresun’daki yoğun yağış sele sebep olmuş, bu yağışta biriken sel sularının tahliye olmasına ise sahil yolu engel olmuştur. 2010 Ağustos‘ta ise Rize Gündoğdu’daki yoğun sağanak yağış nedeniyle biriken yağmur suları Karadeniz Sahil Yolunu aşamamış, heyelana neden olmuş ve 12 kişi yaşamını yitirmiştir. Daha da eskiye gidecek olursak, Trabzon Sürmene’deki sel ve heyelanda 50, 2001’de Rize’de 10, 2002’de Rize Taşlıdere’de 34 kişi benzer nedenlerle yaşamını yitirmiştir.
Son zamanlarda HES’lere ve Karadeniz Sahil Yolu’na, madenler, taş ocakları ve Yeşil Yol Projesi de eklenmektedir. Fakat şu bilinmelidir ki, bahsi geçen tüm talan projeleri bize “katliam” olarak geri dönecektir. Rahat koltuklarında oturanlar, plazaların tepelerinden yaşam alanlarımızın talan edilme emrini verenler, yaşadığımız topraklardaki doğal varlıkları sömürerek zenginleşirken; onların neden olduğu tahribatlar yüzünden sel sularında boğulanlar, göçük altında kalanlar yine bizler oluyoruz. Onlar yaşamı son kırıntısına kadar tüketirken, biz de tükeniyoruz.
Bu tükeniş böyle devam ederken, insanlar katlediliyorken, dereler hapsedilmeye, topraklar susuz bırakılırken, biz yaşam savunucularına düşen şey ise, yerellere birlikte bu projelerin önüne geçmek, en açık tabirle, bize bu katliamları yaşatanların “felaket”i olmaktır.
The post ” Devletin Afeti HESseli ” – Furkan Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>