The post Yalısından Paylaştığı Storylerle “Evde Kal” Çağrısı Yapan Arzu Sabancı Şimdi de Göçmen Düşmanlığı Peşinde appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Kanaat önderliğinden(!) yeterince prim toplayan Sabancı, şimdi de göçmen ve mülteci düşmanlığı yapıyor. Instagram hesabından bir hikaye paylaşan Sabancı, “Ülkemde mülteci istemiyorum. Sessiz işgale dur de Bayramlaşmaya ülkesine gidenin can güvenliği var demektir. O zaman orada kalmalı.” ,dedi.
The post Yalısından Paylaştığı Storylerle “Evde Kal” Çağrısı Yapan Arzu Sabancı Şimdi de Göçmen Düşmanlığı Peşinde appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Sunucu Seda Akgül’den Irkçı Söylemler appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Uçankuş TV’de “Hayatın İçinden” programında sunuculuk yapan Seda Akgül, TC Candler ve Independent Critics’in (Bağımsız Eleştirmenler) “Dünyanın En Yakışıklı 100 Kişisi” listesinde 2’nci sırada olan Kim Tae-Hyung ve 4’ncü sırada Jeon Jung-kook için “Uzak Doğu’da kadın ve erkek androjene döndü”,”Japon bebeklerini sevmiyorum,çizgi karakter gibi”, dedi.
Daha sonra, listede yer alan oyuncu Barış Arduç’un 68’nci sırada olmasına “içerlenen” Akgül, Kim Tae-Hyung’tan bahsederek “Barış Arduç 68’nci, az önceki çizgi film karakteri Japoncuk(!) ikinci.Nasıl oluyor?” dedi ve “bize gelince Japoncuk” diyerek ırkçılığını sürdürdü.
Uçankuş TV ise Seda Akgül’e gelen tepkilerin ardından, bunu bir magazin olayı gibi lanse ederek; Akgül’ün yaptıklarının “eleştiri”, gelen tepkileri de şarkıcıların bulunduğu BTS müzik grubunun hayranlarının bu “eleştiriye”yönelik tepkileri olarak göstererek ırkçılığı gizledi.
The post Sunucu Seda Akgül’den Irkçı Söylemler appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Hrant Dink Vakfı’na Ölüm Tehditleri appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Hrant Dink Vakfı 29 Mayıs 2020’de yazılı bir açıklama gerçekleştirerek kendilerine e-mail yoluyla gönderilen ölüm tehdidi içeren mesajları paylaştı. Açıklamada vakıf çalışmalarını yürütenlerin yurt dışına gitmesi ile Rakel Dink ve vakıf avukatınnı ölümle tehdit edildiği vurgulandı.
Açıklamada “Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de resmi kurumların bilgisi dahilinde, herkesin gözü önünde öldürülmesinden önce de duymaya aşina olduğumuz ve bugünlerde marifet sayarak kimi çevrelerce sıkça tekrarlanan “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganını da içeren tehdit, Hrant Dink Vakfı’nı “kardeş masalları” anlatmakla itham ediyor, ülkeyi terk etmemizi talep ediyor, Rakel Dink’i ve avukatımızı ölümle tehdit ediyor.” denildi.
Ayrıca Anıtpark Forum, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Demokrasi için Birlik, Demokratik İslam Kongresi Diyalog Grubu, Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Solfasol Gazetesi ve Yurttaş Girişimi örgütleri de ortak yaptıkları açıklamayla Hrant Dink Vakfı’na destek mesajları iletti.
Hrant Dink Vakfı’nın açıklamasıysa şöyle:
“27-28 Mayıs 2020 tarihlerinde Hrant Dink Vakfı’na email yoluyla yazılı ölüm tehdidi ulaştığını kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Şişli Emniyeti ve İstanbul Valiliği’ne durumu yazılı olarak bildirdik. Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de resmi kurumların bilgisi dahilinde, herkesin gözü önünde öldürülmesinden önce de duymaya aşina olduğumuz ve bugünlerde marifet sayarak kimi çevrelerce sıkça tekrarlanan “Bir gece ansızın gelebiliriz” sloganını da içeren tehdit, Hrant Dink Vakfı’nı “kardeş masalları” anlatmakla itham ediyor, ülkeyi terk etmemizi talep ediyor, Rakel Dink’i ve avukatımızı ölümle tehdit ediyor.
Son dönemde yükseltilmesinde sakınca görülmeyen ırkçı, ayrımcı, nefret dili ancak bu tür korkunç yaklaşımları tetikler, cesaretlendirir, azmettirir. Her vatandaşın eşit, özgür ve adil yaşamasını sağlamak için çalışmak Türkiye’de siyaset yapan tüm kesimlerin görev ve sorumluluğudur. Oluşturulan iklimin ciddiyetini vurgulamak ve tüm yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak üzere bu talihsiz duyuruyu yapmanın da bizim görevimiz olduğu kanaatindeyiz.
2007’den sonra daha adil, özgür, eşit bir Türkiye’ye katkı sunmak için kurulan ve o günden beri çalışmalarını bu yönde sürdüren Hrant Dink Vakfı olarak; tüm farklılıkların bir arada yaşadığı, ifade özgürlüğünün sonuna kadar kullanıldığı bir ülkeye kavuşma hayaliyle, ayrımcılıkla mücadele etmeye devam edeceğimizi saygıyla duyururuz.”
The post Hrant Dink Vakfı’na Ölüm Tehditleri appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ABD’de Siyah George Floyd’u Katleden Polis, Eylemlerin Ardından Tutuklandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>ABD’de George Floyd adlı bir siyahı dakikalarca işkence edip boğarak katleden polis Derek Chauvin, ayaklanmaya dönüşen eylemlerin ardından tutuklandı.
Sosyal medyada birçok defa paylaşılan görüntülerde bir polisin yüz üstü yere yatırdığı kişinin boynuna diziyle dakikalarca bastırdığı görülüyordu. George Floyd “Nefes alamıyorum”, “Bunlar beni öldürecek” şeklindeki sözlerine rağmen polisin diziyle Floyd’un boynuna bastırmaya devam ettiği görülüyor.
George Floyd’un boynuna dizini basarak katleden polis Derek Chauvin’in tutuklandığı açıklandı. Irkçı cinayetin ardından başlayan eylemlerin 3. gününde eylemciler karakol binasını ateşe verdi.
Floyd’un öldürüldüğü Minneapolis’in 3. bölgesinde salı günü başlayan eylemlerde, polis ile çoğunluğu siyah göstericiler arasındaki çatışmalar devam ediyor.
The post ABD’de Siyah George Floyd’u Katleden Polis, Eylemlerin Ardından Tutuklandı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Futbol Sahalarındaki Irkçılık Bitmek Bilmiyor: Bu Kez Portekiz appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Porto’nun Malili futbolcusu Moussa Marega, Vitoria Giumaraes tribünlerinden yapılan ırkçı tezahüratlara tepki göstererek sahayı terk ederek soyunma odasına gitti. Üstelik Marega’ya hakemden izin almadan sahayı terk ettiği için sarı kart verildi.
Karşılaşmada 1-1’lik eşitliği bozan ve 60. dakikada takımına galibiyeti getiren golü atan Marega, rakip taraftarların kendisine yönelik aralıksız ırkçı tezahüratlarda bulundu. Malili futbolcu, maçın 71’inci dakikasında bitmeyen ırkçı tezahüratlara tepki göstererek sahayı terk etti.
Marega’yı takım arkadaşları ve rakip futbolcular ısrarlı bir şekilde durdurmaya çalıştı ancak Marega’ya engel olamadılar.
Marega sahayı terk ederken ırkçı tezahüratı yapan taraftarlara ve herhangi bir müdahalede bulunmayan hakemlere “Bu, utanç verici” diye bağırdı. Porto Teknik Direktörü Sergio Conceiçao maçın başında ısınmaya çıktıkları andan itibaren Marega’ya ırkçı saldırıların başladığını belirtti. Porto, Marega’nın galibiyeti getiren golüyle maçı galip bitirdi.
The post Futbol Sahalarındaki Irkçılık Bitmek Bilmiyor: Bu Kez Portekiz appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Katil Polis ABD’de Arkadan Kelepçeli Siyahı Aracın İçinde 7 Kurşunla Öldürdü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>ABD’de alkollü araç kullanırken trafik kazası yapan bir siyah, kelepçelenerek gözaltına alınıp götürüldüğü polis aracında bir polis tarafından yedi kurşunla öldürüldü.
Alkollü bir şekilde birden fazla araca çarpan 43 yaşındaki William Green, elleri arkadan kelepçelenerek polis aracının içine konulmuş ve alkol tespiti için beklenmeye başlanmıştı. Ancak polis Michael Owen’ın aracın yanına gitmesinden sonra Green’e 7 el ateş ederek onu öldürdü. İki çocuk babası olan Green kurtarılamadı.
Polis Michael Owen gözaltına alındı.
Gazete Duvar’ın haberine göre Green’in bu şekilde öldürülmesi, insan hakları savunucularını ayaklandırdı. Amerikan Sivil Haklar Birliği’nin Marylan şubesinden yapılan açıklamada, “Kelepçeli birisine, hem de bir devriye arabasının içinde, bir polis tarafından birden fazla defa ateş edilmesinin hiçbir gerekçesi olamaz” denildi. Açıklamada ABD polisinin ‘ırkçılık kültürü’ suçlaması nedeniyle zaten Adalet Bakanlığı tarafından soruşturulmakta olduğuna dikkat çekildi.
The post Katil Polis ABD’de Arkadan Kelepçeli Siyahı Aracın İçinde 7 Kurşunla Öldürdü appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post İtalya’da Futbol Kulüplerinden Yükselen Irkçılığa Karşı En Sonunda Açıklama appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İtalya’da futbol dünyasındaki ırkçılık olayları üzerine birinci ligdeki tüm takımlar “Irkçılığa karşı birlikte” başlıklı bir açık mektup yayımladı. Yıllardan beri ırkçılığın en üst düzey ligde birçok örneğini görülmesine rağmen etkili olarak değerlendirilebilecek ilk adım bu oldu. Serie A ekiplerinin ortak bildirisi bugünkü spor gazetelerinde baş sayfalardan duyuruldu.
“İtalyan stadyumlarında ciddi bir ırkçılık sorunu olduğunu ve son yıllarda bu sorunla belki yeterince mücadele etmediğimizi kabul etmeliyiz.” denilerek başlayan açıklamada “Artık pasif kalıp tüm bunların kendi kendine yok olmasını bekleyemeyiz… Artık kaybedecek zaman yok. Birlikte hareket etmeliyiz ve bundan sonra böyle yapacağız” denildi.
Mektupta “Kapsayıcı, evrensel ve adil bir İtalyan futbolu için hep birlikteyiz. Irkçılığa HAYIR demek için hep birlikteyiz” ifadeleri kullanıldı.
Insieme ai 20 club della Serie A TIM pubblichiamo questa lettera aperta. Ci impegniamo pubblicamente a combattere il razzismo.
— Lega Serie A (@SerieA) 29 Kasım 2019
The post İtalya’da Futbol Kulüplerinden Yükselen Irkçılığa Karşı En Sonunda Açıklama appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ABD’de Polis Açık Açık Irkçılık Yapmaya Devam Ediyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>ABD’nin Teksas eyaletinde iki atlı polis, siyah bir kişiyi kelepçeleyip karakola ata bağlı bir şekilde yaya olarak götürdü. Akıllara kölelik yıllarını getiren fotoğraf için çok büyük bir tepki oluşunca resmi olarak özür dilenmek zorunda kalındı. Özür de içeriğinden dolayı tepki aldı.
Geçtiğimiz cumartesi günü, Teksas’ın Galveston kentinde 43 yaşındaki bipolar ve evsiz biri olan Donald Neely, başkasının arazisine izinsiz girme suçlamasıyla gözaltına alındı. Ancak iki atlı polis, Neely’yi kelepçeledi ve kelepçelere bir ip bağladı. Evsiz siyah, atların üzerindeki polisler tarafından bu şekilde karakola ‘yürütüldü’.
Galveston Polis Şefi Vernon Hale yaptığı açıklamada, tekniğin bazı senaryolarda kabul edilebilir olduğunu, ancak “memurların bu örnekte kötü karar verdiğini” söyledi. Hale’in yaptığı bu açıklama da tepkiye neden oldu. Tepkiler üzerine uygulamanın askıya alındığı da açıklandı.
Sivil hakları savunan Siyahi İnsanların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik (NAACP) isimli kuruluşun Houston şubesinin Başkanı James Douglas, yaptığı açıklamada, “2019 yılındayız, 1819 değil. Tek bildiğim, at üzerindeki iki beyaz polisin, siyah bir adamı kelepçelerine bağlı bir iple sokakta gezdirdiği. Bu mantıksızdır, nokta. Ve şunu biliyorum ki, eğer bu kişi bir beyaz olsaydı, böyle bir şey yaşanmazdı” diye konuştu.
The post ABD’de Polis Açık Açık Irkçılık Yapmaya Devam Ediyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Finlandiya’da Irkçı-Ayrımcı Kısırlaştırma Politikası appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Filandiya’da 1929’da yürürlüğe giren “Evlenme Yasası”, doğuştan işitme engeli olan insanların birbiriyle evlenmesini cumhurbaşkanı onayına bağlarken, evlenenlerin kısırlaştırılması şart koşuyordu.
Bu yasanın devamı niteliğindeki “Kısırlaştırma Yasası”yla, 7 bin beş yüz kadından fazlası “akıl sağlığının yerinde olmaması, farklı cinsel eğilimlerinin olması” gibi gerekçelerle kısırlaştırıldı. “Sağlıklı nesillerin yetişmesi” niyetiyle yapıldığı iddia edilen devletin bu ırkçı uygulamalarına, kiliselerin de destek verdiği biliniyor. Evlenmek isteyen işitme engelli çiftlerden, kısırlaştırma işlemini yapmayanlara kilisede nikah kıyılmıyor. Finlandiya’da konuyu gündeme getiren İşitme Engelliler Federasyonu, bu ırkçı uygulamanın sona ermesi için büyük bir çaba gösteriyor.
Bu ırkçı ve ayrımcı uygulamaların bir muhattabı da LGBTIQ bireyler. Finlandiya’da bu politikalara maruz kalan binlerce kişi bu durumu farklı zamanlarda protesto ediyor. LGBTIQ örgütler, uygulamaların devletin normal olarak görmediği “normal cinsel eğilimi” olmayan bireylere yönelik bilinçli bir politika olduğunun altını çiziyor.
Finlandiya’daki bu ırkçı uygulama, İsveç ve Norveç’teki benzer uygulamaları da gözler önüne sermişti. İsveç 1935-75 yılları arasında kısırlaştırdığı 63 bin kişiden özür dilemişti. Norveç ise II.Dünya Savaşı’nda Alman askerleriyle evlenen kadınlara benzer bir uygulama da bulunmuş ve dönemin politikalarından dolayı mağdurlardan özür dilemişti.
Dilenen özürlerle, devletlerin ırkçı politikalarının sonunun gelmeyeceği açık. Toplumda “eksik olarak görülen” engellilere, “anormal olarak görülen” LGBTİQ bireylere yönelik, bu ırkçı ve ayrımcı uygulamaların sürdüğü coğrafyalar, Batı demokrasisinin beşiği diye tabir edilen yerler. Liberallerin kutsadığı bu demokrasinin gerçekte ne olduğunu görmek açısından önemli örnekler. Bireylerin yaşamları üzerinde son söz söyleme yetkisi olan devletler ortadan kaldırılmadıkça, benzer uygulamalar dünyanın her yerinde vuku bulacaktır.
The post Finlandiya’da Irkçı-Ayrımcı Kısırlaştırma Politikası appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Irkçı Şirket H&M Mağazalarına Eylemler Gerçekleştirildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İnternet sitesinde siyahi bir çocuk mankenin üzerinde ‘Ormanın en havalı maymunu’ yazılı olan tişörtü paylaşan giyim şirketi H&M’e yönelik tepkiler sürüyor. Güney Afrika’da bir grup ırkçılık karşıtı, H&M mağazalarına yönelik eylemler gerçekleştirdi. Ekonomik Özgürlük Savaşçıları adlı grup, şirketin Sandton, Menlyn Park ve East Rand’da yer alan mağazalarına sabotaj eylemleri düzenledi. Eylemciler mağazalardaki rafları devirip kıyafetleri etrafa saçtı.
The post Irkçı Şirket H&M Mağazalarına Eylemler Gerçekleştirildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Yıldız Tilbe ile Gökhan Özoğuz Arasında Kavga: “Sen o zaman Kürtlerin yarışmasına da itiraz edersin” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>O Ses Türkiye adlı ses yarışması programında jüride yer alan Yıldız Tilbe ile Gökhan Özoğuz arasında ırkçılık tartışması yaşandı. Yıldız Tilbe ile Gökhan Özoğuz arsındaki tartışma sonrası seslerinin yükseldiği, çekimlerin iptal edildiği öğrenildi.
Balkan müziği söyleyen bir yarışmacıya Tilbe’nin “Aaa sen Türkmüşsün… Ben seni yabancısın sandım. Türk olduğunu bilsem dönerdim” demesiyle başlayan tartışma Cengiz Semercioğlu’nun köşesinde şu ifadelerle yer aldı:
“Bu söze Gökhan sinirlenmiş, “Bu yarışmaya yabancılar da geliyor, niye dönmezdin ki” diyerek Yıldız’a itiraz etmiş…
“Burası O Ses Türkiye, ben Türk arıyorum. Burası O Ses İngiltere değil, öyle olsaydı İngiliz arardım” demiş.
Gökhan’ı tanırım, böyle ayrımcılıklar konusunda sessiz kalacak biri değildir.
O da öyle yapmış, sesini yükseltmiş, “Sen o zaman Kürtlerin yarışmasına da itiraz edersin” falan deyince ortalık karışmış.”
Olay sonrası Ilıcalı’nın mikrofonları kapattırıp, seyircileri dışarı çıkardığı, tartışmanın kuliste de sürdüğü öğrenildi.
The post Yıldız Tilbe ile Gökhan Özoğuz Arasında Kavga: “Sen o zaman Kürtlerin yarışmasına da itiraz edersin” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Röportaj: Irkçılar Yıkılıyor, Özgürlük Yaratılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Amerika’daki ırkçı grupların giderek artan saldırıları ve örgütlenme çalışmaları karşısında aktif mücadele yürüten Antifa grupları konusunda bilgi almak üzere, daha önce de gazetemizde yazılarını yayımladığımız Anarşist Black Rose Kolektifi üyesi, “Anarşiyi Tercüme Etmek: Occupy Wall Street’te Anarşizm” ve “Antifa: Anti-Faşist Elkitabı” kitaplarının ve halen yazımı sürmekte olan “Anarşist Öğrenme ve Modern Okul: Francisco Ferrer Okuması” kitabının iki yazarından biri olan Mark Bray ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Evet. 60’lı ve 70li yıllarda toplumsal ve ırksal adalete yönelik önemli adımlar atılmış olsa da ABD hala kölelik tarihini ya da ırkçılığın sürdüğünü tam olarak kabullenmiyor. Bazı uzmanlar, siyahların bu yüzlerce yıllık kurumun ekonomik, siyasi ve kültürel artçı şoklarını yaşıyor olmalarından yola çıkarak bugün hala “köleliğin emeklilik döneminde” yaşadığımızı savunuyorlar. Kuşkusuz, Konfederasyon anıtlarını yıkma konusundaki çatışmalar bunu göstermektedir. Tabii ki, bu anıtların çoğunun aslında 1960’ların sivil haklar döneminde, Jim Crow’u desteklemek için inşa edildiğini anlamak gerekir.
Black Lives Matter (Siyah Yaşamlar Önemlidir), göçmen hakları hareketi ve yapısal ırkçılığa karşı çıkan diğer toplumsal hareketlerin büyüyor oluşu, toplumun çoğunun bu tarihi mirası reddettiğini gösteriyor.
Anarşizmin ya da anarşist örgütlenmenin bu değişiklikleri teşvik eden toplumsal hareketler üzerindeki etkisi nedir?
Anarşistler, Occupy Wall Street’ten Black Lives Matter’a, Dakota Boru Hattı’na karşı verilen mücadeleden son dönemde yükselen anti-faşizme, yakın tarihte Amerika’daki toplumsal hareketlerde önemli rol oynamışlardır. Belki daha da önemlisi, hiyerarşik olmayan yöntemleri ve doğrudan eylem stratejileri, solun geniş bir kesiminde yaygınlaşarak radikal politikanın buraya nüfuz etmesini sağladı. Bugün bunu, Trump’a ve “yeni-sağa” karşı direnen, ırkçılık karşıtı hareketin genelinde görebiliriz.
Amerika’daki Antifa’nın büyük çoğunluğunu anarşistler ya da benzer düşünen anti-otoriterler oluşturur. Bu, onlarca yıldır böyle. Anarşizm, 1990’larda da Anti-Irkçı Faaliyet’in (ARA) içindeki ana akımı oluşturuyordu.
Trump döneminde bu toplumsal hareketler üzerindeki baskı nasıl arttı?
Trump göreve başladığından beri, yerel yasama organları çok çeşitli anti-protesto yasaları çıkardılar. Bazıları, sürücülerin protestoculara arabalarıyla çarpmalarını bile yasal hale getirdi. Bunun yanı sıra, adalet bakanlığı esas olarak, beyaz üstünlüğünü savunan ve faşist grupları araştırmayı bıraktı ve anti-faşistleri “terörist” olarak sınıflandırmaya başladı. Trump’ın yemin gününde (20 Ocak) Washington’daki çatışmalı yürüyüşünün ardından 230 anti-faşist tutuklandı. Mala zarar verme suçlamalarının dışında, insanlar sadece yürüyüşe katıldığı için bile 75 yıla kadar hapis gibi gülünç suçlamalarla karşı karşıyalar. Aslında herhangi birinin gerçekten o cezayı alma ihtimali çok düşük ancak bunlar Trump yönetiminin gerginliği nasıl tırmandırdığını yansıtıyor.
Trump yönetimi ırkçılık ve faşizmin örgütlenmesini nasıl destekliyor?
Trump’ın seçim kampanyası ve ardından gelen zafer, kış uykusuna yatan aşırı sağı sokağa çıkmak konusunda cesaretlendirdi. Son yıllarda üretilen yeni sağ, klavyenin başından kalkıp, sokakta on yıllardır görmediğimiz bir varlığı oluşturmak için çalışmaya başladı. Trump sinsice, ama çok da belirsiz olmayan bir biçimde beyaz milliyetçi siyaseti yansıtıyordu. Geçmiş yıllarda aşırı sağın çoğunluğunda hükümet karşıtlığı hakimken, Trump ile birlikte, iktidarda, yıllardır dillendiremedikleri düşüncelerini şeyleri söyleyen ve yapan bir liderleri olduğu hissettiler.
Toplumdaki faşist örgütlenmeyle yaratılan ayrılık ne seviyede? Bu ayrılığın iç savaşa dönüşmesi ihtimali var mı?
Hayır, bunun iç savaşa dönüşme ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Faşist ve ırkçı politikaların önemi kesinlikle arttı ve (özellikle göçmen, ırk politikaları vb.) mesajları daha geniş bir muhafazakar kesimin görüşlerini etkiliyor, ama hala küçük bir azınlıklar. Ayrıca Amerikalıların büyük çoğunluğu, siyasi değişim için tek meşru çıkış olarak sandığı görüyor.
Geçen haftalarda medyanın dikkati antifa konusuna çevrildi. Ana akım medyada Antifa nasıl yer aldı? Charlottesville’in bu süreçteki etkisi ne oldu?
Charlottesville’den önce medya zamanının çoğunu faşistlerden çok antifayı eleştirmeye ayırıyordu. Çatışmaya bakışları apolitikti, arkasındaki siyaseti ve değerleri analiz etmeden, “şiddete” odaklanıyordu. Beyaz güç mitingi, ırkçılık karşıtı eylemciler tarafından başarıyla engellendikten sonra bir faşistin, arabasıyla ırkçılık karşıtı eylemde yürüyen Heather Heyer’i katlettiği Charlottesville’in ardından Donald Trump, her “iki tarafın” da şiddet kullandığını ve her iki tarafta da “iyi insanlar” olduğunu savundu. Bu açıklamadan sonra kısa bir süre, belki bir hafta, medyanın bu tutumu değişti.
Bu süre içerisinde liberal medya, bir faşist cinayet işlediği halde iki tarafı bir tutması nedeniyle başkanı kıyasıya eleştirdi. Yine de, bu “sempatik” pencere çok hızlı bir şekilde kapandı ve medya yine eskisi gibi faşistlere kıyasla anti-faşistlere saldırmak için daha fazla zaman ayırıyor. Bu tip saldırılar neredeyse her zaman tarihi ya da politik bir anti-faşizm anlayışından yoksun oluyor.
Amerika’dan dayanışmayla!
The post Röportaj: Irkçılar Yıkılıyor, Özgürlük Yaratılıyor appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>