The post İskoçya’da 2 Mülteciyi Sınır Dışı Etmek İsteyen Devlet Mahalle Halkı Tarafından Engellendi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Perşembe günü evlerinden alınan iki mülteciyi taşıyan İçişleri Bakanlığı’na ait bir araç, mültecilerin komşuları tarafından çembere alınarak engellendi. Yüzlerce insan aracın önünü kesti ve bazıları da minibüsün altına girdi. Bir anarşist 8 saat boyunca minibüsün altında durarak aracın hareket etmesini engelledi.
Yüzlerce kişi eylem boyunca “Komşularımızı Rahat Bırakın!”,”Göçmenler Hoşgeldiniz” sloganları attı. Polis, eyleme katılanları gözaltına almaya çalışsa da mahallenin dayanışması buna engel oldu.
Yüzlerce kişi eylem boyunca “Komşularımızı Rahat Bırakın!”,”Göçmenler Hoşgeldiniz” sloganları attı. Polis, eyleme katılanları gözaltına almaya çalışsa da mahallenin dayanışması buna engel oldu.#Glasgow #RefugeesWelcome #RefugeesAreWelcomeHere https://t.co/iU5PP9TDnu pic.twitter.com/p5uN7eBDOC
— Meydan Gazetesi (@meydangazetesi) May 14, 2021
İçişleri bakanlığı bir süre sonra geri adım atarak mültecileri serbest bıraktı. Mültecilerin serbest kalmasının ardından Glasgow’da göçmenlerle dayanışma eylemi gerçekleştirildi.
İçişleri Bakanlığı bir süre sonra geri adım atarak mültecileri serbest bıraktı. Mültecilerin serbest kalmasının ardından Glasgow’da göçmenlerle dayanışma eylemi gerçekleştirildi.#Glasgow #RefugeesWelcome #RefugeesAreWelcomeHere https://t.co/iU5PP9TDnu pic.twitter.com/P3Ipok3qP5
— Meydan Gazetesi (@meydangazetesi) May 14, 2021
The post İskoçya’da 2 Mülteciyi Sınır Dışı Etmek İsteyen Devlet Mahalle Halkı Tarafından Engellendi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post İskoçya’da Kadınlar Maaş Eşitsizliğine Karşı Sokakta appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Glasgow Şehir Konseyi’ne kayıtlı ve temizlik, bakıcılık, çöpçülük gibi mesleklerde çalışan kadınlar, erkeklerle eşit maaş taleplerini haykırmak için bugün sabah 07:00’den itibaren İngiltere’nin gördüğü en büyük grevlerden birini başlattılar.
Kadınlar, 2006 yılından beri erkeklerle eşit ücret almak için mücadele ediyor. O tarihte uygulanan yerel çalışma yasasına göre; “genellikle kadınların yaptığı iş” tanımına giren meslekler (hasta bakıcılık, temizlik vs.), “genellikle erkeklerin yaptığı iş” tanımına giren mesleklerden (madencilik, inşaat vs.) saat başına 3 Sterlin daha az maaş alıyor. Sigorta işlemlerinde ise erkekler kadınlardan daha avantajlı konumda.
Maaşların düzenlenmesi için 10 aydır gerçekleşen konuşmaların sonuç vermemesi üzerine, yaklaşık 12 bin kadın bugün Glasgow sokaklarındaydı. Yarına kadar devam edecek olan genel grev sebebiyle pek çok okul ve bakım evi hizmet vermeyi durdurdu.
The post İskoçya’da Kadınlar Maaş Eşitsizliğine Karşı Sokakta appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Devletleri Saran Bölünme Telaşı – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>“Galyalılar, Kimriler, Vaskonlar ve Ligürler olmak üzere dört farklı soyun yerleştiği Galya; kırktan fazla halk topluluğunun arasında bölünmek sureti ile komşusu Germania gibi bir konfederasyondu. Ona ilk anayasasını tabiat sağlamıştı, özgür halkların anayasası; birlik ise ona fetih ile beraber gelmişti ve sezarlarının eseri idi.”
P.J.Proudhon, Federasyon İlkesi
Proudhon’un Federasyon İlkesi’nde geçen Galya, sınırları Fransa devletinin bugünkü sınırlarından daha büyük bir alanı nitelemek için kullanılan bir isimdi. Kırktan fazla halk topluluğunu barındıran Galya, yerini tek uluslu Fransa’ya bırakmıştı. Son yıllarda artan küresel hegemonya mücadelesinin bir benzerinin yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşanmasıyla beraber Fransa benzeri ulus devletler ortaya çıkmıştı. Ulus devletlerle farklı coğrafyalarda yaşayan binlerce halk görünmez kılınmıştı.
Yakın süreçteki referandumlar, bu görünmezliğe devletlerin neden ihtiyacı olduğunu anlamak adına önemli bir yerde duruyor. Katalonya ve Başur Kürdistan’daki referandumlarda bağımsızlık, İtalya’nın iki bölgesinde de özerklik isteğiyle gerçekleştirilen referandumlar, şu anda dünyanın 80 bölgesinde yaşanmakta olan savaş ve çatışmaların iz düşümü niteliğinde. 21.yüzyılın “refah coğrafyası” olarak tahayyül edilen Avrupa’da da süren ekonomik krizler, söz konusu değişimlerin nedenleri arasında yer alıyor.
Şimdilerde, yaşanan bu değişimlere dair sorulan soruların başında, söz konusu hegemonya savaşının sonuçları olarak belirginleşen bağımsızlık ve benzeri taleplerin, geçen yüzyıldaki gibi mi sonuçlanacağı geliyor.
Küreselleşme ve Terörokrasi Dönemi
Küreselleşme süreciyle birlikte ulus devletlerin yapısında ve işleyişinde, önemli değişiklikler meydana gelmişti. Devletler arası etkileşim ve ilişkiler zamanla sivil topluma ve şirketler arası ilişkilere kaymıştı. Bu süreçte devletler yeniden inşa süreçleriyle, küresel şirketlerin müstakbel pazarlarına uygun olarak dizayn edilmeye çalışıldı.
Kırgızistan, Ukrayna ve Gürcistan’da 2000’lerin ilk on yılında yaşanan “renkli devrimler” bu “yeniden inşa” sürecinin deneyimlendiği örneklerdi. “Demokrasi, insan hakları” gibi kriterlerin temel alındığı bu süreç, daha sonrasında dikkatini, Arap milliyetçiliğinin düşüşe geçtiği Müslüman-Arap coğrafyasına çevirerek, bu ülkelerde var olan seküler-otoriter rejimleri, seçimle gelip seçimle gitmeye ikna olmuş, kapitalizmle barışık ılımlı muhafazakar devletlere dönüştürme hedefiyle “Arap Baharı’na” evrildi.
Ancak “beklenen bahar” bir türlü gelmezken, onun yerini Ortadoğu coğrafyasını 2010’ların başından beridir kasıp kavuran cihatçı terörizm aldı. 11 Eylül 2001 sonrası terörizme karşı başlatılan küresel savaşın sonuçlarından biri olan bu durum, bölgedeki sınırların değişimini tetikleyen dinamiklerden biri oldu. Terörokrasi sürecinde tüm bu yaşananlar, özellikle Suriye ve Irak’ta yaşanan savaşlara devletlerin 2013’ten itibaren daha direkt dahil olması ile Ortadoğu’da siyasal yapıyı değiştirdi. 20. yüzyılın başında belirlenen Irak, Suriye, Libya, Yemen sınırları 2001’den bu yana devam eden savaşlarla 15 farklı egemenlik alanına bölündü.
Birlik Olamayan Avrupa
Ortadoğu coğrafyasının sınırlarında, savaşlar nedeniyle yaşananlardan farklı olarak, ekonomik temelli ve bu savaşlarla dolaylı ilişki içindeki değişimlerin işaretleri Avrupa’da da görüldü. 2016’daki Brexit referandumuyla AB gibi ulus devletler üstü bir birlikten ayrılmaya “evet” diyen İngiltere’de yaşanan süreç, küreselleşme döneminin “parlayan yıldızı” AB’de yaşanan ilk büyük çatlak olarak değerlendirildi.
Brexit Referandumu ile AB’den ayrılma yönünde beliren eğilimde işsizlik, artan vergiler, savaşlar nedeniyle yaşanan göçmen akışı gibi ekonomik arka plana sahip nedenler bulunuyordu. Avrupa’da yaşanan ekonomik temelli ayrılık girişimlerine son olarak İtalya’da yaşanan özerklik referandumu eklendi. İtalya’nın ekonomik açıdan zengin bölgeleri, kuzeydeki Veneto ve Lombardiya’da gerçekleştirilen, ancak yasal bağlayıcılığı olmayan referandumlarda, Roma hükümetiyle vergilerin, iktisadi kaynakların yönetimi ve devri gibi ekonomik maddeler ön plana çıktı.
Küreselleşme, ulus devlet gibi kavramların tartışmaya açıldığı bir “geçiş dönemi”ni andıran bu süreçte, devletlerin bu kavramlarla kurduğu ilişki ve atfettiği anlamların da etkisiyle, farklı coğrafyalarda bağımsızlık ve özerklik talep eden hareketler meydana geldi.
İngiltere’nin yaşadığı Brexit süreci sonrası, İskoçya Bölgesel Hükümeti’nde bağımsızlık ruhu yeniden canlandı. 2014’teki referandumda İngiltere’den bağımsızlığa karşı oy kullanılmasına karşın, bölgesel hükümet 2018 sonbaharında bir kez daha bağımsızlık referandumu için sandık kurmayı planlıyor.
İtalya’daki Veneto ve Lombardiya referandumlarına benzer şekilde, yine ekonomik ağırlıklı nedenlerle Belçika’nın Flaman bölgesinde bağımsızlık düşüncesi dillendiriliyor. Flamanların ayrılması sonrası ise Belçika’nın yarıdan fazlasının ekonomik gücünü kaybedeceği, bu kopuş sonrası Fransızca konuşan Valonya’nın topraklarının Almanya ya da Fransa’ya katılması gündeme gelen ihtimaller arasında yer alıyor.
Birinci Dünya Savaşı sonrası İtalya’ya katılan ve Mussolini döneminde İtalyanlaştırma şeklinde asimilasyon yaşayan Güney Tirol bölgesindeki bağımsızlık fikri ise, yine ekonomik bir arka plana sahip. AB’de Yunanistan’dan sonra, en yüksek borca sahip olan İtalya’da, ekonomik durumu iyi olan Güney Tirol, bu sorunlarla boğuşmak yerine, bağımsızlığı tercih ediyor.
Avrupa’da Bağımsızlık ve Özerklik Hareketleri
Avrupa’nın doğusunda Hırvatistan, Polonya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’nde özerklik ya da bağımsızlık talebiyle ortaya çıkan siyasi hareketler söz konusu. Bunlardan Hırvatistan-Slovakya sınırında bulunan İstria bölgesinde, merkezi yönetimin yetkilerinin yerele devredilmesi ve ulus-üstü tanınma talep ediliyor. Benzer şekilde Romanya’da Macar azınlığın yaşadığı Sekelistan ve Polonya’nın güneybatısındaki Yukarı Silezya bölgesinde yaşayan ve kendilerini etnik anlamda “Silezyalı” olarak tanımlayanların özerklik talebi var.
Çek Cumhuriyeti’nde ise toplam nüfusun yüzde 30’unu oluşturan Moravya’da Moravane adlı parti aracılığıyla 2005’ten bu yana bağımsızlık mücadelesi sürdürülüyor. Danimarka’nın da Bornholm ve Faroe adalarında özerlik talepleri Katalonya Referandumu’nun da etkisiyle bağımsızlığa evrilmiş durumda.
İngiltere işgali altındaki Kuzey İrlanda’da ise, 1920’den bu yana, bölgenin İrlanda’ya bağlanmaksızın bağımsızlığını savunan siyasi hareket, geçirdiği on yıllar boyunca önemli bir toplumsal destek sağladı.
Avrupa’nın güneyindeki bağımsızlık ve özerklik hareketleri daha çok etnik ve siyasi belirginliğiyle ön plana çıkıyor. Toprakları hem Fransa hem de İspanya devletlerinin sınırları içinde yer alan Bask bölgesinde 19. yüzyıldan bu yana bağımsızlık hedefli mücadele yürütülüyor. Üniter devlet yapısıyla bilinen Fransa’da ise, Korsika adasında 1960’lardan bu yana özerklik talep eden siyasi hareketler söz konusu.
Rusya’nın “Malorossiya’ları”
2014 Başlarında Doğu Ukrayna’da Rusya ile Ukrayna devletleri arasında yaşanan savaş sonrası bu bölgede Rusya Federasyonu etkisinde “devletçikler” kuruldu. Luganks ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri aynı yılın 24 Mayıs’ında birleşerek Novorossiya (Yeni Rusya) Federal Devleti adını aldı. Geçtiğimiz yaz aylarında ise Rusya yanlısı ayrılıkçılar, isim konusunda “çıtayı yükselterek” Malorossiya (Küçük Rusya) adıyla yeni bir bağımsız devlet ilan edildiğini duyurdu. Ancak ilan edilen bu yeni devlete Rusya dahi temkinli yaklaşarak, Doğu Ukrayna sorununun çözümü için oluşturulan Minsk Anlaşması sürecine bağlı kalacağını duyurdu.
Aynı bölgede, devletlerin taraf olduğu çatışma ve gerilim noktalarından Kırım ve Sivastopol’da ise Rusya tarafından “hülle” yöntemiyle fiili ilhak gerçekleştirildi. 2014 Mart ayında, Doğu Ukrayna’da yaşanan savaş sırasında Kırım’a asker gönderen Rusya’nın etkisiyle, ileriki süreçte bir referandum yapıldı. Rusya’ya katılma kararının çıktığı referandum sonrası Kırım ve Sivastopol, Rusya’ya bağlı federasyonlar olarak ilan edildi.
Yine Ukrayna ile Moldova sınırları arasında yer alan ve Rusça konuşan Transdinyester bölgesi de Moldova’dan tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Yaklaşık 500 bin nüfusunun 200 bininin Moldova ve Rusya olmak üzere çift pasaport taşıdığı Transdinyester, Rusya’ya katılmak istiyor.
Özerklik, bağımsızlık ve benzeri kavramların bütün dünya siyasetinin ana gündemini oluşturduğu bu süreçte, üniter yapıların içine girdiği sıkıntı, bu merkezi iktidar mekanizmalarını zorluyor. Hukuki el çabukluklarıyla aşılamayan sorunlar Katalonya ve Başur Kürdistan’da gördüğümüz gibi devletin şiddet aygıtlarıyla çözülmeye çalışılıyor. Üniter yapıların içerisine girdiği bu telaş, merkezi iktidar konumlarını kaybetmeleriyle ilgili.
Emrah Tekin
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 41. sayısında yayınlanmıştır.
The post Devletleri Saran Bölünme Telaşı – Emrah Tekin appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Sergideki Boş Camekana Bırakılan Ananas Sanat Eseri Zannedildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İskoçya’da Ruairi Gray ve Lloyd Jack isimli üniversite öğrencilerinin süpermarketten 1 sterline alıp sanat sergisindeki boş bir camekana şaka için bıraktıkları bir ananas, 4 gün boyunca sanat eseri sanılarak cam vitrin içinde sergilendi.
Aberdeen’deki Robert Gordon Üniversitesi’nde açılan sergiyi trolleyen öğrencilerden Gray, “boş vitrini görünce, insanların gerçekten sanat eseri sanıp sanmayacağını görmek için ellerindeki ananası oraya bıraktıklarnı” söyledi. Durumun anlaşılması üzerine ananas sergiden çıkarıldı.
The post Sergideki Boş Camekana Bırakılan Ananas Sanat Eseri Zannedildi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>