italya – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 19 Jan 2021 07:24:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 İtalya’nın Etna Yanardağı Patladı https://meydan1.org/2021/01/19/italyanin-etna-yanardagi-patladi/ https://meydan1.org/2021/01/19/italyanin-etna-yanardagi-patladi/#respond Tue, 19 Jan 2021 07:24:34 +0000 https://meydan1.org/?p=69069 İtalya’nın özerk ada bölgesi Sicilya’da bulunan Etna Yanardağı 29 yıl sonra ilk defa patladı. Avrupa kıtasının en yüksek yanardağı olan 3 bin 330 metre yüksekliğindeki Etna, aralık ayında faaliyete geçmişti. Etna Yanardağı’ndan çıkan volkanik kül, Catania bölgesinde bazı yerleşim yerlerine ulaştı. Geçen hafta kaya parçaları ve kül püskürtmeye başlayan Etna Yanardağı, uzaydan uydu aracılığıyla görüntülendi. […]

The post İtalya’nın Etna Yanardağı Patladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
İtalya’nın özerk ada bölgesi Sicilya’da bulunan Etna Yanardağı 29 yıl sonra ilk defa patladı.

Avrupa kıtasının en yüksek yanardağı olan 3 bin 330 metre yüksekliğindeki Etna, aralık ayında faaliyete geçmişti. Etna Yanardağı’ndan çıkan volkanik kül, Catania bölgesinde bazı yerleşim yerlerine ulaştı.

Geçen hafta kaya parçaları ve kül püskürtmeye başlayan Etna Yanardağı, uzaydan uydu aracılığıyla görüntülendi. Avrupa Birliği Yeryüzü Gözlem Programı Copernicus, Etna Yanardağı’nın faaliyetini içeren ve uydusu Sentinel 2 tarafından çekilen yüksek çözünürlüklü fotoğraflardan oluşan videoyu yayınladı.

The post İtalya’nın Etna Yanardağı Patladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2021/01/19/italyanin-etna-yanardagi-patladi/feed/ 0
Avrupa’da Korona Krizi: İngiltere’de Hayatını Kaybedenlerin Sayısı İtalya’yı Geçti https://meydan1.org/2020/05/05/avrupada-korona-krizi-ingiltere-italyayi-gecti/ https://meydan1.org/2020/05/05/avrupada-korona-krizi-ingiltere-italyayi-gecti/#respond Tue, 05 May 2020 19:22:11 +0000 https://meydan.org/?p=58041 Birleşik Krallık’ta, tanılanmış adı Covid-19 olan yeni tip korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin resmi sayısının 32 bin 313’e yükselmesiyle Avrupa’da en fazla ölümün gerçekleştiği ülke oldu. Britanya İstatistik Ofisi’nin açıkladığı yeni verilere göre İngiltere ve Galler’de salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 32 bin 313 ile Avrupa’nın en yüksek rakamına ulaştı. İtalya’da yeni tip korona virüs […]

The post Avrupa’da Korona Krizi: İngiltere’de Hayatını Kaybedenlerin Sayısı İtalya’yı Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Birleşik Krallık’ta, tanılanmış adı Covid-19 olan yeni tip korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin resmi sayısının 32 bin 313’e yükselmesiyle Avrupa’da en fazla ölümün gerçekleştiği ülke oldu.

Britanya İstatistik Ofisi’nin açıkladığı yeni verilere göre İngiltere ve Galler’de salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 32 bin 313 ile Avrupa’nın en yüksek rakamına ulaştı.

İtalya’da yeni tip korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 30 bini henüz geçmediği belirtiliyor.

The post Avrupa’da Korona Krizi: İngiltere’de Hayatını Kaybedenlerin Sayısı İtalya’yı Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/05/05/avrupada-korona-krizi-ingiltere-italyayi-gecti/feed/ 0
Korona Krizi: Dünya Genelinde İyileşen İnsanların Sayısı 1 Milyonu Geçti https://meydan1.org/2020/04/30/korona-krizi-dunya-genelinde-iyilesen-insanlarin-sayisi-1-milyonu-gecti/ https://meydan1.org/2020/04/30/korona-krizi-dunya-genelinde-iyilesen-insanlarin-sayisi-1-milyonu-gecti/#respond Thu, 30 Apr 2020 14:06:09 +0000 https://meydan.org/?p=57665 Dünya genelinde tanımlanmış adı Covid-19 olan yeni nesil korona virüs nedeniyle hastalandıktan sonra sağlığına kavuşanların sayısı 1 milyonu aştı. “Worldometer” internet sitesinde yer alan bilgiye göre, dünyada virüs bulaşan 1 milyon 355 kişi hastalığı atlatmayı başardı. En fazla hastanın iyileştiği ülkeler sıralamasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 147 bin 411 iyileşen hasta sayısıyla başı geçiyor. ABD’yi […]

The post Korona Krizi: Dünya Genelinde İyileşen İnsanların Sayısı 1 Milyonu Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Dünya genelinde tanımlanmış adı Covid-19 olan yeni nesil korona virüs nedeniyle hastalandıktan sonra sağlığına kavuşanların sayısı 1 milyonu aştı. “Worldometer” internet sitesinde yer alan bilgiye göre, dünyada virüs bulaşan 1 milyon 355 kişi hastalığı atlatmayı başardı.

En fazla hastanın iyileştiği ülkeler sıralamasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 147 bin 411 iyileşen hasta sayısıyla başı geçiyor. ABD’yi 132 bin 929 İspanya ve 120 bin 400 iyileşen hasta sayısıyla Almanya takip ediyor. Çin’de 77 bin 610, İran’da 73 bin 791, İtalya’da 71 bin 252, Fransa’da 48 bin 228 ve Türkiye’de koronavirüsten iyileşen hasta sayısı 44 bin 22.

Dünya genelinde vaka sayısı 3 milyon 220 bin 268’e ulaşırken, virüs nedeniyle 228 bin 224 kişi hayatını kaybetti.

The post Korona Krizi: Dünya Genelinde İyileşen İnsanların Sayısı 1 Milyonu Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/04/30/korona-krizi-dunya-genelinde-iyilesen-insanlarin-sayisi-1-milyonu-gecti/feed/ 0
Torino Anarşist Federasyonu: Salgın? İtalya’da Devlet Katliamı https://meydan1.org/2020/03/30/torino-anarsist-federasyonu-salgin-italyada-devlet-katliami/ https://meydan1.org/2020/03/30/torino-anarsist-federasyonu-salgin-italyada-devlet-katliami/#respond Mon, 30 Mar 2020 10:10:44 +0000 https://meydan.org/?p=56573 Cenazeler, Bergamo’daki mezarlığın önünde sıralanmıştı. Bu görüntü, diğerlerinden daha da fazla, bize tüm çıplaklığıyla gerçekliği gösteriyor. Bir çiçek bile bırakamazdınız. Akrabaları onlara yolun sonuna kadar eşlik edemediler. Yalnız, her şeyin farkında ve yavaşça boğularak öldüler. Pencerelerden belirli zamanlarda insanlar bağırır, şarkı söyler, tencere tava çalar, politikacılar ve medya tarafından uyandırılan milliyetçi bir ruhla toplanırlar. “Her […]

The post Torino Anarşist Federasyonu: Salgın? İtalya’da Devlet Katliamı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Cenazeler, Bergamo’daki mezarlığın önünde sıralanmıştı. Bu görüntü, diğerlerinden daha da fazla, bize tüm çıplaklığıyla gerçekliği gösteriyor. Bir çiçek bile bırakamazdınız. Akrabaları onlara yolun sonuna kadar eşlik edemediler. Yalnız, her şeyin farkında ve yavaşça boğularak öldüler.


Pencerelerden belirli zamanlarda insanlar bağırır, şarkı söyler, tencere tava çalar, politikacılar ve medya tarafından uyandırılan milliyetçi bir ruhla toplanırlar. “Her şey yoluna girecek. Başaracağız.”


Çılgınca bir hızla birbirini takip eden emirler yağdıran hükümet; tartışmayı, hatta çelimsiz ve demokratik bir karşı çıkışı, hatta temsili demokrasinin bitkin törenini bile askıya aldı ve hepimizi askeriye gibi kayıt altına aldı. “İtaat etmeyen veba yayıcısıdır, suçludur, delidir.”


Gelin birbirimizi anlayalım. Her birimiz kendi eylemlerimizden sorumluyuz. Biz anarşistleriz ve bu durumun gayet farkındayız; bizim için eylemlerimizin bireysel sorumluluğu, özgürlük ve eşitlik toplumunun temel dayanağıdır. En güçsüzlerle, yaşlılarla, canlarını -diğerlerinden daha fazla- riske atanlarla ilgilenmek; muazzam bir önemle hissettiğimiz sorumluluğumuzdur. Her zaman. Bugün her zamankinden de fazla.


Eşit derecede önemli bir sorumluluk ise gerçeği söylemektir. Üstü örtülen gerçeği favori düşmanları tarafından çarpıtılmış karanlık bir komploda arayanlar, gözlerini gerçekliğe kapatırlar; çünkü gözlerini açık tutanlar toplumun adaletsiz, şiddetli, köleleştirici, ölüm saçan işleyişini değiştirmek için savaşmak zorundadır.


İtalyan hükümeti, her gün olduğu gibi insanların hastalanıp öldüğü bugün bile askeri harcamalar için 70 milyon avro harcıyor. Bu artık yılın 366 gününden sadece birinde harcanan 70 milyon ile 6 yeni hastane inşa edilebilir ve donatılabilirdi; yine de maskeler, analiz laboratuarları ve gerçek gözlemlemeler için eküvyon çubuklarına yetecek kadar fazladan para kalırdı. Bir solunum cihazının maliyeti 4000 avro, günde 17500 adet solunum cihazı satın alınabilirdi; şu anki ihtiyacımızdan çok daha fazlası.


Son yıllarda, birbirini takip eden tüm hükümetler sağlık, tıbbi koruma ve yaşamlarımız için olan harcamaları sürekli azalttı. Geçen yıl, istatistiklere göre, ortalama yaşam süresi ilk kez azaldı. Kira, gıda ve ulaşım masraflarını karşılamak zorunda olan birçok insanın ilaçlara, muayane ücretlerine ve uzman doktorluk hizmetlerine yetecek parası yok.


Onlar küçük hastahaneleri kapattılar, doktor ve hemşire sayısını düşürdüler, yatak sayısından kıstılar; sağlık işçilerini yeteri kadar sağlık çalışanı olmadığı için fazladan çalışmaya zorladılar.


Bugün salgınla birlikte, masalarda oluşan kuyruklar yok, aylarca yıllarca süren teşhis süreci için oluşturulan bekleme listeleri yok; bütün randevuları ve incelemeleri iptal ettiler. “Salgın bittiği zaman geriye kalanları halledeceğiz.” Devletin karantinası yüzünden kaç kişi teşhis ve tedavi edilebilir kanserlerden ölecek, kaç kişi hastalıklarının kötüleşmesini izleyecek, kamu sağlığından geriye ne kaldı? Bu arada, özel klinikler birkaç reklam hamlesi yapıyorlar ve işlerini katlıyorlar çünkü zenginler hayatlarına tedavi olmadan asla devam edemezler.


Tam da bu yüzden hükümet bizden balkonlarda “Ölmeye hazırız, İtalya seslendi” şarkıları söylememizi istiyor. Onlar bizden tıpkı iyi askerler gibi, kesilecek hayvanlar gibi sessiz ve itaatkar olmamızı bekliyorlar. Sonrasında kalabilenler bağışıklı ve daha güçlü olacaklar. Ta ki bir sonraki salgına kadar.


Bu yüzden balkonlarımızdan, şehir surlarından, alışveriş kuyruklarından -maskelere rağmen- yüksek sesle haykıralım; devlet katliamı ile karşı karşıyayız. Eğer hükümet bunca yıl bizim sağlığımızı korumak amacıyla
seçimler yapsaydı kaç tane ölümden kaçınılabilirdi?


Yaptıkları şey hata değildi, canice bir seçimdi.


Enfektivologlar bizi şu anda içinde bulunduğumuz ciddi salgın riskinin ihtimal dahilinde olduğu konusunda yıllardır uyardılar. Nefeslerini boşa harcadılar.


Kâr mantığı insanlara bir şeyler vermenize izin vermez. Korumaya yatırım yapmamış ilaç şirketleri, salgın bittiği zaman iş yapacaklar. Onlar, toplum için çalışan ve zaten zengin olanları daha da zengin yapmaya çalışmayan araştırmacıların keşfettiği ilaçlar üzerinden kâr elde edecekler.


Yoksulları, kendilerini koruyacak hiçbir şeyleri olmayanları, içme suyuna bile erişimi olmayanları etkileyen salgınlara karşı bağışıklı olduğumuza inanmaya alışkınız. Dang, Ebola, sıtma, tüberküloz, yoksulların, “geri ve az gelişmiş” popülasyonların hastalıklarıydı.


Sonra, bir gün virüs birinci sınıfı da etkiledi ve İtalya ekonomisinin kalbine ulaştı. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.


Başlangıçta medya, uzmanlar ve hükümet bize hastalığın sadece yaşlıları, hastaları ve önceden başka rahatsızlığı olanları etkileyeceğini söyledi. Bu, sıradan bir olgu: Bunu bilmek için tıp mezunu olmaya gerek yok.


Böylece herkes -en kötü ihtimalle- bu yıl bir kez daha grip olacağını düşündü. Bu canice hazırlanmış bilgi; meydanları, partileri, etkinlikleri doldurdu. Bu, bilgilendirme ve anlama kabiliyetini de kapsayan bireysel sorumluluğun kaybolduğu anlamına gelmez, aksine hükümetin krizin etkisinden kurtulmak için giymeye çalıştığı kutsallık maskesini ortadan kaldırır. Hem kim bilir? Belki de bu sorumluluk duygusunu daha da güçlendirir.


Bize evimizin güvenli tek yer olduğunu söylüyorlar. Bu doğru değil. İşçiler her gün fabrikaya, Confindustria [İtalya’daki sanayi işverenlerinin örgütlenmesi] tarafından “devlet” sendikalarına [patronların çıkarları için her zaman çalışan daha büyük sendikalar] sunulan küçük ödüllere rağmen, herhangi bir gerçek koruma olmadan gitmek zorundalar. Orada yaşlılar, çocuklar, zayıf insanlar var.


Alışverişe çıkanlar veya biraz hava alanların sadece küçük bir kısmının koruması var; maskeler, eldivenler, dezenfektanlar hastanelerde bile mevcut değil.


Hükümet sağlıklıysanız korumanın gerekli olmadığını iddia ediyor ve bu bir yalan! Virüsün yayılması hakkında bize söyledikleri, açıkça bu yalanı ortaya çıkartıyor. Gerçek ise başka bir şey: İtalya’daki salgının başlamasından iki ay sonra, hükümet hastalığın yayılmasını durdurmak için gerekli korumayı satın almadı ve dağıtmadı.


Maliyetleri çok yüksek. Piedmont bölgesinde, aile doktorları telefonda ateş, öksürük, boğaz ağrısı olan kişilerle konuşur, onlara antipiretik almalarını ve beş gün boyunca evde kalmalarını tavsiye ediyor. Kimseye tahlil yapılmıyor. Hasta insanlarla yaşayanlar kendilerini tuzağa düşmüş bir halde buluyorlar: Acı çeken ve dayanışmaya ihtiyacı olanları yalnız bırakamazlar, eğer solunum hastalığının sebebi koronavirüsüyse enfekte olma riskini göze alıyorlar. Kaç kişi bilmeden enfekte oldu ve daha sonra hastalığı başkalarına yayarak onları da korumasız bıraktı?


Ev hapsi ve sokağa çıkma yasağı bizi salgından kurtarmayacak. Virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilirler ama durduramazlar.


Salgın, şirketlerin daha az harcama yapmalarını ve daha fazla kazanmalarını sağlayan çalışma koşullarını uygulama fırsatı haline geliyor. Conte’nin [Hükümet Başkanı] kararnameleri mümkün olan her yerde uzaktan çalışma imkanı sağladı. Şirketler bundan faydalanarak koşullarını çalışanlarına dayatıyorlar. Evde kalıyorsunuz ve internet üzerinden çalışıyorsunuz. Uzaktan çalışma, şirketlerin teklif edebilmesini ancak çalışanlarına dayatamamasını sağlayan 2017 yasası ile düzenlenmektedir.

Bu nedenle işçilere çalışma saatleri, kontrol şekilleri, bağlantı maliyetleri
ni karşılama hakkı, kaza durumunda masrafların karşılanması konusunda garanti veren bir anlaşmaya tabi olmalıdır. Bugün -Conte hükümeti tarafından Covid 19 salgını ile başa çıkmak için verilen kararname sonrasında- şirketler, evde kalma fırsatı için minnettar olması gereken işçiler için anlaşma veya garanti olmaksızın uzaktan çalışmayı zorlayabilirler. Bu nedenle salgın, direnç olmadan yeni sömürü formları dayatmak için bir bahane haline geliyor.


Sisteme entegre işçiler için sosyal güvenlik uygulamaları, işten çıkarılma fonları ve ek fonlar vardır; kayıtsız işçiler ve taşeronlar için neredeyse hiç bir güvence olmayacaktır. Çalışmayanlar ise herhangi bir gelire sahip olamayacaklar.


Her kim ki eleştirmeye cesaret ederse, rahatsız edici gerçekleri söylemeye cesaret ederse tehdit edilir, bastırılır, susturulur.


Hiçbir ana akım medya kuruluşu, herhangi bir tahrip ediciliği bulunmayan bir kurum olan Hemşireler Birliği’nin avukatlarının şikayetlerini dikkate almadı. Hemşireler, hastanelerde ne olduğunu söylemeden, hastalandıkları ve sessizce öldükleri sürece kahraman olarak tanımlanırlar. Gerçeği söyleyen hemşireler işten çıkarılma tehdidi altındadır. Enfekte olmanın bir iş kazası olduğu kabul edilmez; bu nedenle hastane şirketleri, kendilerini her gün koruma olmadan veya yetersiz koruma ile çalışırken bulanlara tazminat ödemek zorunda kalmazlar.


Kadınların özerkliği, Covid 19 salgınının hükümet yönetimi tarafından saldırıya uğruyor. Okullar kapalı olduğu için evde kalan çocukların bakımı, risk altındaki yaşlılar, engelliler -halihazırda iş güvencesizliğiyle ağır bir şekilde ezilen- kadınların omuzlarına kalıyor. Bu arada ev hapishanelerine dönüşen evlerde, kadın cinayetleri katlanıyor.


Birçok kişinin gürleyen sessizliğinde, bir hapishane isyanı sırasında 15 tutsak öldü. Polisin propagandası dışında, ölümleri hakkında hiçbir şey söylenmedi. Zaten ciddi durumda olan bazıları hastaneye kaldırılmadı, yüzlerce kilometre ötedeki hapishanelerde ölmeleri için polis minibüslerine bindirildiler. Bir katliam, bir devlet katliamı!


Diğerleri ise başka yerlere sürüldü. Hapishaneler dolup taşıyor, insanları parmaklıklar ardına kilitlemenin “normal” olduğu bir dünyada, tutsakların sağlığı ve onuru “normal” koşullarda bile garanti edilmiyor. Hükümet onları korumak için görüşleri askıya almaktan daha iyi bir şey bulamazken gardiyanlar her gün giriş-çıkış yapıyor. Tutsakların isyanı, aşırı kalabalıklığın norm olduğu yerlerde yayılma riskiyle, göz göre göre patlak verdi. Tutsakların mücadelelerine destek verenler saldırıya uğradı ve haklarında polis tarafından suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi. Hükümetin kararnamelerinde yer alan tedbirlerin yardımıyla baskı acımasız boyutlara ulaştı. Torino’da tutsakların akrabalarının basit bir şekilde toplanmasını ve hapishanenin girişindeki faaliyetleri, Vallette hapishanesini [Torino’daki hapishane] çevreleyen sokaklara ulaşan her yere asker yerleştirerek engellediler.


Bulaşma riskine karşı kendiliğinden grev yapan işçiler, sağlık için sokaklarda gösteri yaptıkları için hükümetin emirlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle kriminalize edildiler.


Üretimin bedeli hayatlarımızdan başka bir şey olmasa bile, hiçbir şey üretimi durduramaz. Kâr mantığı ve üretim önce gelir. Hükümet hapishane isyanı sonrası, başka toplumsal mücadelelerin de alevlenebileceğinden korkuyor. Takıntılı polis kontrolüne rağmen, ordu -tarihi boyunca ilk defa- çeşitli polis güçlerini desteklemek haricinde kamu düzeni işlevini de üstlendi. Askeriye polise dönüşüyor; birkaç onyıl önce başlayan geçiş süreci sona yaklaşıyor. Savaş durmuyor. Askeri görevler, askeri tatbikatlar, silah testleri son sürat devam ediyor. Covid 19 zamanında ise bu savaş yoksullara karşı.


Hükümet her türlü halka açık gösteri ve siyasi toplantıyı yasakladı.
Efendin için hayatını riske atmak sosyal bir görevdir, kültürel ve siyasal eylem suç faaliyetleri olarak kabul edilir.


Bu en çok sorun yaşayan kişilere gerçekten destek vermeyi sağlayan her türlü yüzleşme, tartışma, mücadele, dayanışma ağlarının inşasını önlemek için üstü pek örtülü bile olmayan bir girişimdir.


Demokrasinin ayakları kildendir. Salgın karşısında demokrasi yanılsaması, güneşte kalan kar gibi eridi. Konsey başkanının önlemleri coşkuyla kabul edildi; tartışma yok, parlamentodan geçiş yok, temsili demokrasi tapınağı sadece basit bir fermandır. Bu emirlere saygı duymayanlar, veba dağıtıcısı, katil, suçludur ve merhameti hak etmez.


Bu şekilde gerçek suçlular, sağlık bakımını kesen ve askeri harcamaları çoğaltanlar, hemşirelere maske bile garanti etmeyenler, her şeyi militarize eden ancak testleri “Her biri 100 avroya mal oluyor.” diye yapmayanlar, korku mahkumlarının övgüsüyle kendi suçlarından arınıyorlar.
Korku insancıldır. Bundan utanmamalıyız ama korkunun siyasi girişimcilerinin kendi suç politikalarına rıza göstertmek için onu kullanmasına da izin vermemeliyiz.


Onların küçük hastaneleri kapatmasını, herkes için değerli sağlık tesislerini yok etmelerini önlemek için mücadele ettik. Valdese’in, Oftalmico’nun, Maria Adelaide’nin [son yıllarda kapatılmış devlet hastaneleri], Susa’daki hastanenin ve ilimizin diğer birçok köşesindeki işçilerinin yanında, meydanlardaydık.


Kasım ayında Havacılık, Uzay Sanayi ve Savaş Fuarı’na karşı çıkmak için sokaktaydık. Her gün militarizme ve savaş harcamalarına karşı savaşıyoruz. No Tav [hızlı trene karşı hareket] mücadelesinin yanındayız, çünkü bir metrelik Tav [yeni demiryolu projesi] için 1000 saatlik yoğun bakım ücreti ödeniyor.


Bugün hapishanede ölmek istemeyenlerin yanındayız, polisin soruşturmalarla saldırdığı ve rapor ettiği işçilerin tarafındayız, çünkü virüsün yayılmasına karşı koruma eksikliğine dikkat çekiyorlar. Hemşirelerin korunmadan çalışmasına karşılar ve işlerini riske atarak hastanelerde neler olduğunu anlatıyorlar.


Bugün pek çok siyasi ve sosyal muhalefet hareketi sessizdir, tepki veremezler, ahlaki baskı ile ezilirler. Bu da dünün ve bugünün hükümet seçimlerinin tetiklediği, artan tehlike durumunu tartışmadan kabul etmeyenleri cezalandırır.


Hareket ve temasları sınırlamak mantıklıdır, ancak güvenlik için savaşmak daha da mantıklıdır. Bizi hapsedenlerin şiddetine karşı savaşacak yerler ve yollar bulmalıyız, çünkü bizi tanımıyorlar ve korumak istemiyorlar.
Anarşistler olarak biliyoruz ki özgürlük, dayanışma ve adalet mücadeleyle elde ediliyor, tek etiği kendileri için bizim koltuğumuzu ele geçirmek olan kimselere, özellikle hükümete devredilerek değil.


Hayır. Biz “ölmeye hazır değiliz”. [İtalyan milli marşının ünlü dizesi] Ölmek istemiyoruz ve kimsenin de hastalanıp ölmesini istemiyoruz. Sessiz katliam için askerliğe kayıt yaptıran piyadelerden değiliz. Biz firariyiz, isyancıyız, partizanız.


Hapishanelerin boşaltılmasını, evi olmayanlara bir tane verilmesini, savaş masraflarının iptal edilmesini, herkesin klinik muayenelere tabi tutulmasını, kendilerini ve başkalarını salgından koruyacak araçlara sahip olmasını istiyoruz.


Sadece en güçlünün hayatta kalmasını istemiyoruz, çok uzun yaşamış olanların da yaşamaya devam edebilmelerini istiyoruz.


Hasta olanların kendilerini seven ve onları rahatlatabilecek birine sahip olmalarını istiyoruz: İki tane eksik F35 avcı bombardıman uçağı ile, artık kimsenin yalnız ölmemesi için gerekli tüm korumaya sahip olacağız.
Her şey yoluna girecek mi? Başaracak mıyız? Bu, her birimize bağlı.


15 Mart 2015’te Kurulan Torino Anarşist Federasyonu Yoldaşları


(Bu yazıyı hayatını bilimsel araştırmaya adamış, hayatı sadece kâr getiren şeyi finanse eden endüstrinin açgözlü elinden almaya çalışan anarşist bir doktor olan Ennio Carbone’un anısına adadık. Ennio, normal zamanlarda, bugün yaşadığımız gibi bir pandemi riskini anlatmıştı. Bu zor günlerde sesini ve deneyimini özlüyoruz.)

Bu çeviri Meydan Gazetesi’nin 52. sayısında yayınlanmıştır.


The post Torino Anarşist Federasyonu: Salgın? İtalya’da Devlet Katliamı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/30/torino-anarsist-federasyonu-salgin-italyada-devlet-katliami/feed/ 0
Korona Krizinde Yaşlılığa Terk Edilenler – Burak Aktaş & Şeyma Çopur https://meydan1.org/2020/03/29/korona-krizinde-yasliliga-terk-edilenler-burak-aktas-seyma-copur/ https://meydan1.org/2020/03/29/korona-krizinde-yasliliga-terk-edilenler-burak-aktas-seyma-copur/#respond Sun, 29 Mar 2020 16:59:28 +0000 https://meydan.org/?p=56565 “24 Mart günü İspanya’da, bir huzurevinde onlarca yaşlı yataklarında ölüme terk edilmiş halde bulundu.” Bu haber, birçoğumuzun anasayfasından geçip gitti. Gerçekliğine inanmak zor olsa da, gerçekten de huzurevindeki bazı yaşlılar yataklarında ölü halde bulunmuştu. Böylesi bir zamanda kimsesizliğe terk edilmek mi? Ölümü, terk edildiğin yatakta beklemek mi? Kimsesizliğe terk edilmek mi? Kimsesizliğe terk edilmek. Yalnızca […]

The post Korona Krizinde Yaşlılığa Terk Edilenler – Burak Aktaş & Şeyma Çopur appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

“24 Mart günü İspanya’da, bir huzurevinde onlarca yaşlı yataklarında ölüme terk edilmiş halde bulundu.” Bu haber, birçoğumuzun anasayfasından geçip gitti. Gerçekliğine inanmak zor olsa da, gerçekten de huzurevindeki bazı yaşlılar yataklarında ölü halde bulunmuştu. Böylesi bir zamanda kimsesizliğe terk edilmek mi? Ölümü, terk edildiğin yatakta beklemek mi?

Kimsesizliğe terk edilmek mi? Kimsesizliğe terk edilmek. Yalnızca huzurevinin yataklarında değil. Evinde, sokağında, dünyada.

Bu haberden günler önce, yine sosyal medyada, yaşlı bir amcanın kameraya çekilerek servis edilen görüntüsüne şahit olduk. 65 yaş üzeri kişilere yönelik tedbir amaçlı sokağa çıkma sınırlaması yeni başlamıştı, bunu fırsat bilen bir genç ise sokakta ilk bulduğu yaşlıya “Amca ben polisim, seni tutuklamamız gerekiyor. Bu seferlik serbest bırakıyoruz, evine git.” diyerek “şaka” yapmıştı. Isparta’da ise henüz sokağa çıkma sınırlaması getirilmeden önce, bankta oturan iki yaşlı kişinin üzerine su fırlatılmış ve o anın görüntüleri sosyal medyada servis edilmişti.

Yaşlılarda ilk olarak karşılaştığımız, sağlık için zorunlu olan “evde kalma” halinin algılarımızda yer ediş biçimi ötekileştirmenin bir başka hali anlayacağımız… Her şeyin “gençlik” motifleri üzerine kurulu olduğu bir sistemde genç olanın, yani sosyalleşme biçimlerinin her halinde yeri hazır olanın; sosyallikte yeri olmayana, ilk gözden çıkarılacak olanlara, yaşlılara üstünlüğü.

Bu üstünlüğün peşine düşmek ve kaynağı üzerine düşünmekse önemli. Önemli çünkü herkes kendisinin ve yakın çevresinin yaşamı için telaş halindeyken, bir şeyler gündelik hayatın ve sosyal medyanın akışında olağanlaşıyor.

“Genç kuşaklar için yaşlılar kendisini feda etmeye hazır”

ABD/ Teksas’taki vali yardımcısı yaptığı açıklamada, söz konusu dünyanın kurtulmasıysa yaşlıların kendisini feda etmeye hazır olduğunu söyledi. Çünkü söz konusu olan yaşlıların çocuklarının ve torunlarının yaşayacakları hayattı.  Yaşlılar bu fedayla, yeni bir “kahraman” figürü olarak ölümsüzleşebileceklerdi.

Oysa vali yardımcısının peşinde olduğu “dünya”nın gerçekte ABD’nin dünyası olduğunu anlamak zor değil. Öyle ya, böyle bir kahramanlık, ancak bu dünyada yeri olmayanların fedakarlığıyla üstlenilebilirdi.

Bu dünya, genç olanların dünyasıdır.

İktidar doğası gereği her zaman kendisini korumaya ve genişletmeye çalışıyor. Modern devlet mekanizması iktidarını her zaman sadece fiziksel şiddet kullanma gücüne dayandıramaz. Bu sebeple yönetilenlerin en azından bir kısmında rıza yaratmak zorundadır. Bunun için de kendi iktidarından, basiretsizliğinden ve beceriksizliğinden zarar görenleri; günah keçisine çevirmek ve onları hedef tahtasına oturtmak her zaman başvurduğu bir stratejidir. İçinde bulunduğumuz salgın süreci ise iktidarın bu doğasını belki de her zamankinden daha görünür kılıyor. Bu mekanizmanın nasıl işlediğini hatırlamamız için yakın toplumsal geçmişimize bakmamız yeterli olacaktır.

Düşünün. Ataerkil şiddetten etkilenenler kadınlar olmasına rağmen, iktidar sözcüleri her fırsatta kadın düşmanı söylemler üretmektedirler. Bu da toplumsal yapının içerisinde duymaya alıştırılmaya çalışıldığımız “O saatte ne işi varmış?” , “Neden o kıyafetleymiş?” vb. ithamların sesini yükseltmesine sebep olmuştur. Yargı da bu politikayı takip edip katil erkeklere tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi  mekanizmalarla kendi ataerkil iktidarını korumaya çalışıp esas ezilenler olan kadınları günah keçisi ilan etmiştir/ etmektedir.

Hatırlayın(!) Gezi İsyanı sırasındaki polis şiddeti de aynı yöntemle meşrulaştırılmıştı. İnsanları sokağı ele geçirmeye ve direnmeye iten hiçbir sorun konuşulmadan, isyancılar suçlanmıştı ve kriminalize edilmişti. Şiddet kullanma tekeline sahip iktidar, silahlı polisleriyle insanlara saldırmış ve bizzat kendisinin baskıladığı insanları hedef göstererek şiddetini -en azından halkın bir kısmının gözünde- meşrulaştırmıştı.

Peki Koronavirüs sürecinde iktidar mekanizması yaşlılara karşı nasıl yürütülüyor?

İktidar bahsi geçen “Hedef Göster-Suçla/ Kendini Koru/ Yaptıklarını Meşrulaştır/ Sorumsuzluğunu İlan Et” mekanizmasını, çoğunlukla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın twitter açıklamaları ve televizyondaki konuşmalarıyla işletiyor. Yaşamını yitiren insanların yaşlı olduğu defalarca vurgulanıyor. Sanki iktidarın bu virüsün varlığından haberi yokmuş gibi, sanki yaşlıların risk grubunda olduğunu hepimiz en azından 2 aydır bilmiyormuşuz gibi! T.C Devleti kendi tedbirsizliğini, organizasyon eksikliğini, insan dışılığını unutmamızı istiyor; odaklandığı tek nokta kendi sistemini tıkır tıkır işletecek olanları, yani  “gençleri” yaşatmak. İktidar tarafından yükseltilen “Yaşlılarımıza laf söyletmeyiz!” cinsinden sözlerin ise altının boş olduğunu görmek zor değil. Devletin, gençlik zamanında çalıştırıp yaşlılığında emekli maaşı ödediği bu insanları bir “yük”ten ibaret gördüğü ortada.

Toplumda empati duygusu köreltilmiş insanların nefret suçuna varan hareketleri için uygun ortamı sağlayan, tam da bu iktidar mekanizması ve iktidarlı ilişkilerin gündelik hayatımızdaki yansımasıdır. İktidarı değil de mağdurları, dışlananları suçlamak; senin kadar sisteme tutunamayanlara duyduğun küçümsemenin gücüyle onlarla dalga geçmek… Tüm bunlar iktidarın türlü biçimlerinin ürettiği davranış şeklini oluşturuyor.

İktidar yine kendisini korumuş; yandaşlar ve kendisine faydalı olanlar dışındaki insanların sağlığını hiçe saymayı, yetersiz sağlık koşullarını, adaletsizlikleri, sırf diğerlerinden önce doğduğu için toplumun bir kısmını ölüme terk etmeyi meşrulaştırmış ve bütün sorumluluklarından kurtulmuş oluyor.

Halklar, işçiler, kadınlar, gençler… Devletin ezileni, zarar göreni suçlama geleneğinin son halkası yaşlılar…

İktidarın bütün koşullarda, salgınlarda, depremlerde, savaşlarda sadece kendini korumak ve genişletmek istediğini görmüyor musunuz?

Bunu yapabilmek için her türlü yöntemi deneyebileceklerinden ve davranışlarımızı bile ele geçirebileceklerinden kuşkunuz var mı?

Yaşlılara, yaşlı oldukları için duyduğumuz toplumsal öğretilmişliklerin saygısıyla değil toplumsal ilişki biçimimizde her bireyin bir başkasının yaşamına duyduğu saygıyla yaklaşmamız gereken günlerdeyiz. Koronavirüsün bedenimize buluşma ihtimaliyle yaşarken iktidarlı ilişkilerin ruhumuza bulaşmasına dair tedbirlerimizi de almalıyız.

The post Korona Krizinde Yaşlılığa Terk Edilenler – Burak Aktaş & Şeyma Çopur appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/29/korona-krizinde-yasliliga-terk-edilenler-burak-aktas-seyma-copur/feed/ 0
İtalya Napoli’de 1884’deki Kolera Karantinası ve Malatesta ile Anarşist Yoldaşlarının Dayanışması https://meydan1.org/2020/03/28/italya-napolide-1884deki-kolera-karantinasi-ve-malatesta-ile-anarsist-yoldaslarinin-dayanismasi/ https://meydan1.org/2020/03/28/italya-napolide-1884deki-kolera-karantinasi-ve-malatesta-ile-anarsist-yoldaslarinin-dayanismasi/#respond Sat, 28 Mar 2020 18:28:05 +0000 https://meydan.org/?p=56507 1884 sonbaharının başlarında aralarında Malatesta’nın da olduğu anarşistler, koleranın başladığı Napoli’ye gittiler. Üç yıl hapis cezası olduğu halde İtalya’dan ayrılmayan Malatesta kolera salgınının olduğu karantinadaki Napoli’ye gitti. Malatesta’nın amacı Napoli’deki dayanışmalara katılmaktı. Anarşistler Napoli’deki hastanelerde hastalarla dayanışma gösterdiler. Bu süreçte anarşist gazete Proximus Tuns’tan Antonio Valdre ve Rocco Lombardo, koleraya yakalanarak yaşamlarını yitirdiler. Dayanışmaların örgütlenmesinde […]

The post İtalya Napoli’de 1884’deki Kolera Karantinası ve Malatesta ile Anarşist Yoldaşlarının Dayanışması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

1884 sonbaharının başlarında aralarında Malatesta’nın da olduğu anarşistler, koleranın başladığı Napoli’ye gittiler. Üç yıl hapis cezası olduğu halde İtalya’dan ayrılmayan Malatesta kolera salgınının olduğu karantinadaki Napoli’ye gitti. Malatesta’nın amacı Napoli’deki dayanışmalara katılmaktı. Anarşistler Napoli’deki hastanelerde hastalarla dayanışma gösterdiler.

Bu süreçte anarşist gazete Proximus Tuns’tan Antonio Valdre ve Rocco Lombardo, koleraya yakalanarak yaşamlarını yitirdiler. Dayanışmaların örgütlenmesinde hemşire Florentine Lombard’ın pozisyonu önemliydi.  Malatesta ve arkadaşları fedakarlıkları ve enerjileri ile alakalı, tanınmış anarşist Galileo Palla tarafından ziyaret edildiler. Bir tıp öğrencisi olan Malatesta’nın ilgiyle tedavi ettiği birçok hasta iyileşti. Malatesta ve birçok anarşist gönüllünün Kolera karantinası ile ilgili yorumları şöyleydi: “Kolera salgınının nedenleri içinde sefillik var. Sefil yaşamlar salgının yayılmasını hızlandırdı, bu bir adalet sorunudur.”

Tüm gönüllülerin ödüllendirildiği Napoli’de kolera karantinasının azalmaya başladığı günlerde cezalarından dolayı Malatesta ve arkadaşları Güney Amerika’ya kaçtılar.

The post İtalya Napoli’de 1884’deki Kolera Karantinası ve Malatesta ile Anarşist Yoldaşlarının Dayanışması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/28/italya-napolide-1884deki-kolera-karantinasi-ve-malatesta-ile-anarsist-yoldaslarinin-dayanismasi/feed/ 0
İtalya’da Bir Günde Koronavirüs Sebebiyle 743 Can Kaybı https://meydan1.org/2020/03/24/italyada-bir-gunde-koronavirus-sebebiyle-743-can-kaybi/ https://meydan1.org/2020/03/24/italyada-bir-gunde-koronavirus-sebebiyle-743-can-kaybi/#respond Tue, 24 Mar 2020 20:21:04 +0000 https://meydan.org/?p=56351 İtalya’da yeni tip korona virüsü (Kovid-19) nedeniyle ölenlerin sayısı son 24 saatte 743 artarak 6 bin 820’ye yükseldi. Koronavirüs, başta Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmasıyla büyük bir hızla tüm dünyaya yayılıyor. Avrupa ülkelerinde virüsün en çok etkilediği İtalya’da bugün 743 kişi yaşamını yitirdi. Ülke genelinde ölü sayısının 6 bin 820’ye yükseldiği açıklandı. 5 bin 249 […]

The post İtalya’da Bir Günde Koronavirüs Sebebiyle 743 Can Kaybı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İtalya’da yeni tip korona virüsü (Kovid-19) nedeniyle ölenlerin sayısı son 24 saatte 743 artarak 6 bin 820’ye yükseldi.

Koronavirüs, başta Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmasıyla büyük bir hızla tüm dünyaya yayılıyor. Avrupa ülkelerinde virüsün en çok etkilediği İtalya’da bugün 743 kişi yaşamını yitirdi. Ülke genelinde ölü sayısının 6 bin 820’ye yükseldiği açıklandı. 5 bin 249 yeni vakanın kayıtlara geçtiği İtalya’da, ilk vaka 21 Şubat’ta ortaya çıkarken toplam vaka sayısı ise 69 bin 176’ya ulaştığı bildirildi.

The post İtalya’da Bir Günde Koronavirüs Sebebiyle 743 Can Kaybı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/24/italyada-bir-gunde-koronavirus-sebebiyle-743-can-kaybi/feed/ 0
İtalya’da Son 24 Saatte 627 Kişi Hayatını Kaybetti https://meydan1.org/2020/03/20/italyada-son-24-saatte-627-kisi-hayatini-kaybetti/ https://meydan1.org/2020/03/20/italyada-son-24-saatte-627-kisi-hayatini-kaybetti/#respond Fri, 20 Mar 2020 19:41:46 +0000 https://meydan.org/?p=56228 Sivil Savunma Genel Müdürü Angelo Borrelli, ülkede 21 Şubat’ta başlayan Kovid-19 salgınına ilişkin düzenlediği basın toplantısında son bilgileri paylaştı. Son 24 saatte 627 kişi daha hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı 4 bin 32 oldu. İtalya’da bugün 5 bin 986 yeni koronavirüs vakası tespit edilirken, toplam vaka sayısı 47 bin 21’e yükseldi.

The post İtalya’da Son 24 Saatte 627 Kişi Hayatını Kaybetti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Sivil Savunma Genel Müdürü Angelo Borrelli, ülkede 21 Şubat’ta başlayan Kovid-19 salgınına ilişkin düzenlediği basın toplantısında son bilgileri paylaştı.

Son 24 saatte 627 kişi daha hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı 4 bin 32 oldu. İtalya’da bugün 5 bin 986 yeni koronavirüs vakası tespit edilirken, toplam vaka sayısı 47 bin 21’e yükseldi.

The post İtalya’da Son 24 Saatte 627 Kişi Hayatını Kaybetti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/20/italyada-son-24-saatte-627-kisi-hayatini-kaybetti/feed/ 0
Koronavirüs’ten Ölenlerin Sayısında İtalya, Çin’i Geçti https://meydan1.org/2020/03/19/koronavirusten-olenlerin-sayisinda-italya-cini-gecti/ https://meydan1.org/2020/03/19/koronavirusten-olenlerin-sayisinda-italya-cini-gecti/#respond Thu, 19 Mar 2020 17:46:39 +0000 https://meydan.org/?p=56186 İtalya’da koronavirüsü nedeniyle yaşayımı kaybedenlerin sayısı 3 bin 405’e yükseldi. Bugün yaşanan ölümlerle birlikte İtalya, dünyada yaşamını kaybedenlerin sayısının en yüksek olduğu ülke haline geldi. Virüsün ortaya çıktığı Çin’de 3 bin 249 kişi hayatını kaybetmişti. Ayrıca Euronews’in haberine göre İtalya’da stokta kalmadığı için eldivensiz çalışan bir doktor yaşamını kaybetti. 57 yaşındaki doktor Marcello Natali daha […]

The post Koronavirüs’ten Ölenlerin Sayısında İtalya, Çin’i Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İtalya’da koronavirüsü nedeniyle yaşayımı kaybedenlerin sayısı 3 bin 405’e yükseldi. Bugün yaşanan ölümlerle birlikte İtalya, dünyada yaşamını kaybedenlerin sayısının en yüksek olduğu ülke haline geldi.

Virüsün ortaya çıktığı Çin’de 3 bin 249 kişi hayatını kaybetmişti.

Ayrıca Euronews’in haberine göre İtalya’da stokta kalmadığı için eldivensiz çalışan bir doktor yaşamını kaybetti.

57 yaşındaki doktor Marcello Natali daha önce yaptığı açıklamada ülkesindeki hastanelerin salgına karşı hazırlıksız yakalandığını ve diğer doktorlar gibi eldivensiz çalışmak zoruna kaldığını söylemişti.

The post Koronavirüs’ten Ölenlerin Sayısında İtalya, Çin’i Geçti appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/19/koronavirusten-olenlerin-sayisinda-italya-cini-gecti/feed/ 0
İtalya, İran ve İspanya’da Koronavirüs Krizi Tırmanıyor https://meydan1.org/2020/03/19/italya-iran-ve-ispanyada-koronavirus-krizi-tirmaniyor/ https://meydan1.org/2020/03/19/italya-iran-ve-ispanyada-koronavirus-krizi-tirmaniyor/#respond Thu, 19 Mar 2020 15:17:05 +0000 https://meydan.org/?p=56173 İspanya Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı bir günde 209 kişinin yaşamını kaybetmesiyle yüzde 30’luk artışla 767’ye yükseldi. Toplam vaka sayısı ise 17 bin 147 oldu. Hayatını kaybeden 767 kişiden 498’i başkent Madrid’den. Salgının ekonomiye verdiği hasarı telafi etmek için İspanya hükümeti 200 milyar avro (1 trilyon 417 lira) büyüklüğündeki destek paketini dün […]

The post İtalya, İran ve İspanya’da Koronavirüs Krizi Tırmanıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

İspanya Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkede hayatını kaybedenlerin sayısı bir günde 209 kişinin yaşamını kaybetmesiyle yüzde 30’luk artışla 767’ye yükseldi. Toplam vaka sayısı ise 17 bin 147 oldu. Hayatını kaybeden 767 kişiden 498’i başkent Madrid’den.

Salgının ekonomiye verdiği hasarı telafi etmek için İspanya hükümeti 200 milyar avro (1 trilyon 417 lira) büyüklüğündeki destek paketini dün açıklamıştı.

İlk vakanın 19 Şubat’ta görüldüğü İran’daysa yaşamını yitirenlerin sayısı bir günde 149 kişilik artışla 1284’e yükseldi. İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kiyanuş Cihanpur, her 10 dakikada bir kişinin koronavirüsü nedeniyle yaşamını kaybettiğini açıkladı.

İtalya’da dün itibariyle 2 bin 978 kişinin koronavirüsü nedeniyle yaşamını kaybettiği açıklandı. Yaşamını kaybedenlerin yarıdan fazlası, salgının merkezi durumundaki 1.2 milyon nüfuslu Bergamo’da virüs nedeniyle ölenlerin cenazesi kiliselerde defin için sıra bekliyor. Cenazeevleri ölümlere yetişemediği için evde ölenlerin cansız bedeni odada saklanıyor.

The post İtalya, İran ve İspanya’da Koronavirüs Krizi Tırmanıyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/19/italya-iran-ve-ispanyada-koronavirus-krizi-tirmaniyor/feed/ 0
İtalya’da Koronavirüslü Hastaların Yaş Ortalaması Düşüyor https://meydan1.org/2020/03/15/italyada-koronaviruslu-hastalarin-yas-ortalamasi-dusuyor/ https://meydan1.org/2020/03/15/italyada-koronaviruslu-hastalarin-yas-ortalamasi-dusuyor/#respond Sun, 15 Mar 2020 12:57:27 +0000 https://meydan.org/?p=56051 21 binden fazla insanın koronavirüse yakalandığı, 1400’den fazla kişinin ise yaşamını yitirdiği İtalya’da, hastaneye başvuranların yaş ortalamasının giderek düştüğü belirtildi. Gazete Duvar’ın İtalya’nın kuzeyindeki yerel medyaya dayandırdığı haberine göre, Lombardiya bölgesinde son günlerde 25 ile 50 yaş arasında çok sayıda hasta hastanelere başvurdu.  Pisa Üniversitesi’nden profesör Pierluigi Lopalco ise bu durumu ‘ikinci dalga’ diye niteleyip doğal […]

The post İtalya’da Koronavirüslü Hastaların Yaş Ortalaması Düşüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

21 binden fazla insanın koronavirüse yakalandığı, 1400’den fazla kişinin ise yaşamını yitirdiği İtalya’da, hastaneye başvuranların yaş ortalamasının giderek düştüğü belirtildi.

Gazete Duvar’ın İtalya’nın kuzeyindeki yerel medyaya dayandırdığı haberine göre, Lombardiya bölgesinde son günlerde 25 ile 50 yaş arasında çok sayıda hasta hastanelere başvurdu. 

Pisa Üniversitesi’nden profesör Pierluigi Lopalco ise bu durumu ‘ikinci dalga’ diye niteleyip doğal bulduğunu söyledi. Corriere della Sera gazetesine konuşan Lopalco, “İlk dalgaya kıyasla daha fazla gencin hastaneye gelip yoğun bakıma alınması doğal bir durum olarak görülebilir. İtalya’da ilk vaka grupları, daha çok yaşlıların gittiği hastanelerde görüldü. Şimdi virüs yayıldı, ülkede çok daha fazla dolaşıyor ve eğer sosyal mesafe kurallarına uymazlarsa, çok fazla sosyal teması olan gençlerin hastalığa yakalanma riski daha yüksek” dedi. 

The post İtalya’da Koronavirüslü Hastaların Yaş Ortalaması Düşüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/15/italyada-koronaviruslu-hastalarin-yas-ortalamasi-dusuyor/feed/ 0
Türkiye’de Koronalı 3. Gün Sona Erdi https://meydan1.org/2020/03/14/turkiyede-koronali-3-gun-sona-ererken/ https://meydan1.org/2020/03/14/turkiyede-koronali-3-gun-sona-ererken/#respond Fri, 13 Mar 2020 21:01:00 +0000 https://meydan.org/?p=55999 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu sabah Türkiye’de koronavirüs teşhisi konan kişi sayısının 2’ye, ilerleyen saatlerde ise 5‘e yükseldiğini duyurdu. 5 hastanın aynı aileden olduğu, virüsü birbirlerine bulaştırdıkları açıklandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 14 Mart- 17 Nisan arasında dokuz Avrupa ülkesine (Almanya, Fransa, İspanya, Norveç, Danimarka, Belçika, Avusturya, İsveç ve Hollanda) uçuşların durdurulduğunu açıkladı. […]

The post Türkiye’de Koronalı 3. Gün Sona Erdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
  • Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu sabah Türkiye’de koronavirüs teşhisi konan kişi sayısının 2’ye, ilerleyen saatlerde ise 5‘e yükseldiğini duyurdu. 5 hastanın aynı aileden olduğu, virüsü birbirlerine bulaştırdıkları açıklandı.
  • Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, 14 Mart- 17 Nisan arasında dokuz Avrupa ülkesine (Almanya, Fransa, İspanya, Norveç, Danimarka, Belçika, Avusturya, İsveç ve Hollanda) uçuşların durdurulduğunu açıkladı.
  • Alo 184 SABİM Danışma Hattı koronavirüse özel danışma hattına dönüştürüldü.
  • Adalet Bakanı Abdülhamit Gül açık ve kapalı tüm hapishanelerdeki görüşlerin iki hafta süreyle iptal edildiğini duyurdu.
  • Dün okulların tatil edilmesinin ardından bugün de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel yaygın eğitim kurumu olan çeşitli kurslar, özel öğretim kursları, rehabilitasyon merkezleri ve sürücü kursu gibi kurumların da 2 hafta süreyle tatil edildi.
  • Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri belediyede, bağlı kuruluşları ve iştiraklerinde çalışan ve 12 yaşından küçük çocuğu olan kadınların -okulların tatil edilmesi sebebiyle- idari izinli sayılacaklarını açıkladı.
  • Antep Valiliği, korona virüsün yayılmasının önlenmesine yönelik tedbirler kapsamında kent genelinde 20 gün süreyle (3 Nisan’a kadar) her türlü eylemin ve etkinliğin yasaklandığını duyurdu.
    (…toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, yer toplantısı ile protesto eylemi, miting, çadır kurma, oturma eylemi, stant açma, açlık grevi, anma töreni, afiş, pankart ve poster asma, el ilanı ve bildiri dağıtma, imza masası açma, meşale yakma ve taşıma konferans, panel, seminer vb. her türlü eylem etkinliklerin…)
  • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,  kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamileler, yasal süt izni kullananlar, engelliler, yönetici pozisyonundakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanların 16 Mart 2020 tarihinden itibaren 12 gün idari izinli sayılacağını duyurdu.
  • İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Sözcüsü Murat Ongun, İstanbul’da son 3 günde toplu taşıma kullanımının %10 azaldığını duyurdu.
  • Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, -uyarılara rağmen iptal etmediği- Cuma hutbesi için toplanan yüzlerce kişilik kalabalığa “Kalabalıktan uzan durun” uyarısında bulundu.
  • Ankara Şehir Hastanesi’nde, kritik önemde olmayan tüm ameliyatların iptal edildiği bildirildi. Yalnızca acilden giriş yapan ve durumu kritik olan hastaların ameliyata alınacağı öğrenildi.

    DÜNYADAN:
  • Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Avrupa‘nın artık yeni tip koronavirüs salgınının merkez üssü haline geldiğini söyledi.
  • ABD Başkanı Donald Trump, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ülke genelinde “ulusal acil durum” ilan etti.
  • İspanya Başkanı Pedro Sanchez, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ülke genelinde 15 gün boyunca “OHAL” ilan etti.
  • Bulgaristan parlamentosu oybirliği ile alınan kararla 13 Nisan’a kadar OHAL ilan etti.
  • Koronavirüse karşı görev yapmış 9 Çinli uzman sağlık görevlisi, salgın önlem ve kontrol çalışmalarında yol göstermek için 31 tonluk tıbbi malzeme ile İtalya’ya gitti.
  • İran Devrim Muhafızları , güvenlik güçlerinin İçişleri Bakanlığı ve valiliklerle koordineli bir şekilde sokakları boşaltma görevini yürüteceğini ifade ederek, halka Sağlık Bakanlığının tavsiyelerine uyma çağrısında bulundu.
  • İtalya’da ölü sayısı bir günde 250 artarak 1.266‘ya ulaştı, toplam vaka sayısı ise 17.660 oldu. Koronavirüse yakalanan kişilerden 1.439’u iyileşti. 14.955 kişi ise halen hastalıkla mücadele ediyor. Hastalardan 1.328’i yoğun bakımda.

The post Türkiye’de Koronalı 3. Gün Sona Erdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/03/14/turkiyede-koronali-3-gun-sona-ererken/feed/ 0