kuraklık – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 16 Feb 2018 11:14:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/ https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/#respond Fri, 16 Feb 2018 11:14:25 +0000 https://test.meydan.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/   Şurası açık ki, zor zamanlar yaşıyoruz. Savaşlar, bombalar, siyasal sosyal ve ekonomik krizler yaşamlarımıza git gide daha güçlü darbeler vuruyor. Sadece yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bir yanında ezilenler bunlara maruz kalıyor ve bunlarla mücadele ediyor. Hem yukarıda saydığımız saldırıların bir nedeni hem de bir sonucu olarak “küresel iklim değişikliği” dediğimiz felaket, yaşamlarımıza iyiden […]

The post Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Şurası açık ki, zor zamanlar yaşıyoruz. Savaşlar, bombalar, siyasal sosyal ve ekonomik krizler yaşamlarımıza git gide daha güçlü darbeler vuruyor. Sadece yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bir yanında ezilenler bunlara maruz kalıyor ve bunlarla mücadele ediyor.

Hem yukarıda saydığımız saldırıların bir nedeni hem de bir sonucu olarak “küresel iklim değişikliği” dediğimiz felaket, yaşamlarımıza iyiden iyiye nüfuz etmeye başladı. Bir yandan sular altında kalan küçük ada ülkeleri, bir yandan iklim göçleri, öte yandan bizlerin gündelik hayatını da etkilemeye başlayan ani hava değişimleri…

Geçtiğimiz yaz aylarının en popüler söylemlerinden biriydi “Hiç Esmiyor…”. Evet, geçtiğimiz yaz hiç esmedi. Fakat bununla beraber yaşadığımız coğrafya 2018 yılında son 44 yılın en büyük kuraklığıyla karşı karşıya kaldı. Bununla da bitmedi! İklim kuşağındaki küçücük bir kayma bile şimdiden bizi tropikal iklime taşıdı. Yazın ortasında aniden bastıran yağmurlar, kışın başından beri ha geliyor ha gelecek diye beklediğimiz ama bir türlü gelemeyen kar, başlamayan kış ve bitmeyen sonbahar…

Bir kaç ufak soğukla atlatmak üzere olduğumuz kış bu sene dişlerini göstermedi, gösteremedi. Hatta kimi günler baharı kıskandıracak bir atmosferde yaşadık. Hafta sonu gezmelerinde, açık alanlarda güneşin tadını çıkarttık. Fakat tüm bu “hoş sürprizlerin” bir faturasının olduğunu görmek gerekir.

Dedik ya son 44 yılın en kurak dönemini geçirdik diye… Durumun vahametini anlamak için barajlardaki doluluk oranları iyi birer örnek olabilir. İstanbul’a içme suyu sağlayan barajların doluluk oranları yüzde 60’larda kalırken Ankara’da bu oran yüzde 27’lere kadar düşüyor. Keban Barajı’nın doluluk oranları yüzde 30’lara kadar geriledi. Bu kuraklığın bir numaralı sorumluları olan devletler ve kapitalistler ise “İnşallah bu aylarda bir yağış bekliyoruz…” diyerek Şubat ve Mart aylarını işaret ediyor. Bu arada kimse yazın yağan ani yağmurlardan medet beklemesin, çünkü bu yağmurlar ani ve şiddetli oldukları için toprağın derinliklerine ulaşamıyor, ulaşamadığı gibi toprağın en verimli katmanlarını başka su varlıklarına taşıyor. Bu yoğun taşınmada, o su varlıklarının kirlenmesine yol açıyor.

Öte yandan, bu ana kadar elle tutulur bir kar yağışının olmamasının yaşadığımız coğrafyanın ekolojisi için başlı başına bir felaket olduğunu fakat en büyük etkisinin tarım bitkileri üzerine olduğu aşikardır. Öncelikle yağmur konusunda kısır bir süreç geçiren toprak, bu sene kar suyundan da beslenemeyecek. Bununla beraber, kar yağışının keskin soğukları engellemesi ve tarım bitkilerinin ya da tohumların üzerini örterek onları bir çok tehditten koruyan kar örtüsünün bu sene işlevini yerine getiremeyecek oluşu da başka bir sıkıntı. Hem de küçük felaketlere kapı aralayabilecek bir sıkıntı.

Bir çok felaket sanılanın aksine bir anda gelişmez. Küçük ve farklı etkilerin bütünü, geniş bir zaman diliminde ağır ağır etkisini gösterir. Yapılan barajlar, küçük bir ekosistemin iklimini bütünüyle değiştirir. Ormanların yerine dikilen devasa binalar yağmur bulutlarını uzaklaştırır. Sanayi atıkları, termik santraller zehir kusarak ağır ağır çevresinde ne varsa öldürür. Taş ocakları, madenler bütün bir bitki örtüsünü ve hayvan popülasyonunu nefessiz bırakır. Aradan geçen günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar “Hiç esmiyor…” diyerek kapımızın önüne kuraklığı koyuverir.

Çanlar iklim için çalıyor; çanlar bizim için ve dünyadaki tüm varlıklar için çalıyor!

Özgür Erdoğan

[email protected]

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 43. sayısında yayınlanmıştır. 

The post Çanlar İklim İçin Çalıyor – Özgür Erdoğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/16/canlar-iklim-icin-caliyor-ozgur-erdogan/feed/ 0
Günde 50 Litreden Fazla Su kullananlara Cezalar Kesiliyor https://meydan1.org/2018/02/15/gunde-50-litreden-fazla-su-kullananlara-cezalar-kesiliyor/ https://meydan1.org/2018/02/15/gunde-50-litreden-fazla-su-kullananlara-cezalar-kesiliyor/#respond Wed, 14 Feb 2018 21:06:24 +0000 https://seninmedyan.org/?p=29140 Güney Afrika’da Western Cape eyaletinde su tükenme noktasına geldiği ve 3 yıldır kuraklıkla mücadele edildiği belirtildi. Birçok eyalette de su sıkıntısı yaşanıyorken, hükümetin yaptığı açıklamalar ise ‘taktire şayan nitelikte’. İnsanlar su yoksunluğu yaşarken su tasarrufu için önlemler alındığı söylenerek vanalar kapatılıyor. Halk susuz yaşamaya mahkum ediliyor. Tarım arazilerinin sulanması ise büyük oranda azaltılırken, günde 50 litreden […]

The post Günde 50 Litreden Fazla Su kullananlara Cezalar Kesiliyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Güney Afrika’da Western Cape eyaletinde su tükenme noktasına geldiği ve 3 yıldır kuraklıkla mücadele edildiği belirtildi. Birçok eyalette de su sıkıntısı yaşanıyorken, hükümetin yaptığı açıklamalar ise ‘taktire şayan nitelikte’. İnsanlar su yoksunluğu yaşarken su tasarrufu için önlemler alındığı söylenerek vanalar kapatılıyor. Halk susuz yaşamaya mahkum ediliyor. Tarım arazilerinin sulanması ise büyük oranda azaltılırken, günde 50 litreden fazla su kullanan hanelere cezalar kesiliyor.

 

 

The post Günde 50 Litreden Fazla Su kullananlara Cezalar Kesiliyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/15/gunde-50-litreden-fazla-su-kullananlara-cezalar-kesiliyor/feed/ 0
Susuzluk Büyüyor https://meydan1.org/2018/02/12/susuzluk-buyuyor/ https://meydan1.org/2018/02/12/susuzluk-buyuyor/#respond Sun, 11 Feb 2018 21:03:40 +0000 https://seninmedyan.org/?p=28821 Güney Afrika’nın en büyük ikinci kenti olan Cape Town şiddetli kuraklık ve susuzlukla boğuşurken, araştırmalar Cape Town’un yalnız olmadığını gösteriyor. Küresel iklim değişikliği tüm dünyada kendini gösterirken Cape Town gibi susuz kalacak şehirler de belli olmaya başladı. BBC News, Dünyanın en büyük kentlerinin dörtte birinin su kıtlığıyla karşı karşıya geleceği uyarısını yaparken, bu sorunu yaşama […]

The post Susuzluk Büyüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Güney Afrika’nın en büyük ikinci kenti olan Cape Town şiddetli kuraklık ve susuzlukla boğuşurken, araştırmalar Cape Town’un yalnız olmadığını gösteriyor. Küresel iklim değişikliği tüm dünyada kendini gösterirken Cape Town gibi susuz kalacak şehirler de belli olmaya başladı. BBC News, Dünyanın en büyük kentlerinin dörtte birinin su kıtlığıyla karşı karşıya geleceği uyarısını yaparken, bu sorunu yaşama ihtimali en yüksek kentleri arasında İstanbul’u da saydı. Dünyada bir milyardan fazla insanın suya erişiminden yoksun olduğu, 2.7 milyarın da en az yılda bir ay su kıtlığı yaşadığının belirtildiği araştırmada, Cape Town’dan sonra susuz kalma olasılığının en yüksek olduğu 11 kent şöyle sıralanıyor: “Sao Paulo, Bangalore, Pekin, Kahire, Cakarta, Moskova, İstanbul, Meksiko, Londra, Tokyo ve Miami.”

The post Susuzluk Büyüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/12/susuzluk-buyuyor/feed/ 0
Yeryüzü Kurumadan Kapitalizmi Kurutmak – Alp Temiz https://meydan1.org/2014/02/22/yeryuzu-kurumadan-kapitalizmi-kurutmak-alp-temiz/ https://meydan1.org/2014/02/22/yeryuzu-kurumadan-kapitalizmi-kurutmak-alp-temiz/#respond Sat, 22 Feb 2014 20:31:00 +0000 https://test.meydan.org/2014/02/22/yeryuzu-kurumadan-kapitalizmi-kurutmak-alp-temiz/ Kuraklığın Sorumlusu “Cahil Bilinçsiz Vatandaş” Kış aylarının son günlerine yaklaştığımız şu dönemde, “hava ha yağdı ha yağacak” derken, “bu kış pek kurak geçti” haberleri başladı. Televizyonlarda kuraklık konusunda “tehlike çanları çalmaya başladı”, yaklaşan kuraklığın faturası yine dişlerini fırçalarken musluğu kapatmayan “cahil, bilinçsiz vatandaş”a kesildi. “Yağmur yağmadı, barajlardaki su seviyesi yarıya düştü, İstanbul bu yaz susuz […]

The post Yeryüzü Kurumadan Kapitalizmi Kurutmak – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Kuraklığın Sorumlusu “Cahil Bilinçsiz Vatandaş”
Kış aylarının son günlerine yaklaştığımız şu dönemde, “hava ha yağdı ha yağacak” derken, “bu kış pek kurak geçti” haberleri başladı. Televizyonlarda kuraklık konusunda “tehlike çanları çalmaya başladı”, yaklaşan kuraklığın faturası yine dişlerini fırçalarken musluğu kapatmayan “cahil, bilinçsiz vatandaş”a kesildi.

“Yağmur yağmadı, barajlardaki su seviyesi yarıya düştü, İstanbul bu yaz susuz kalacak” haberleri gazetelerde, televizyonlarda boy göstermeye başladı. Peki, 4 milyar 762 milyon TL’lik Melen Çayı Projesi’yle, Melen’in suyunun %67’sini İstanbul’a yönlendireceğini söyleyen İSKİ, İstanbul’un su sorununu 2040 yılına dek çözeceğini iddia etmemiş miydi?

Suyu Tüketen Kim?
Kuraklık ve bizlerin “bilinçsiz tüketim”leri, kamu spotlarıyla ya da devletin, kendini daha iyi kamufle ederek bizleri yanılttığı diğer propaganda araçlarıyla vurgulanadursun, biz suyun nerede ne kadar kullanıldığına bir göz atalım. Devlet Su İşleri(DSi)’nin yaptığı manipülasyonlar ciddiye alınsa bile, suyun içme ve kullanma suyu olarak hane içinde kullanılması toplam tüketimin %15’i civarında. Daha genel geçer verilere bakıldığında ise, dünyada su tüketiminin %69 oranında endüstriyel tarım faaliyetlerinde, %23 oranında sanayi sektöründe ve %8 oranında içme ve kullanma suyu olarak gerçekleştiğini söylemek mümkün.

Konya Havzası içinde yer alan Tuz Gölü, 1915’ten beri %85 oranında küçüldü. Konya Havzası genelindeki organize sanayi bölgelerinin açılmasıyla birlikte sanayileşmenin artışı, gölün kurumasındaki en büyük etkenlerindendi. Havza içinde yer alan Seydişehir alüminyum fabrikası da açığa çıkardığı gazlarla, kurulduğu günden bugüne, bölge yaşamını yok etmekle kalmamış, tüm havzanın iklim yapısını daha da kurak hale getirmiştir.

Ancak iklim yapısının bozulmasına asıl neden olan etmen su varlıklarının “bilinçli” olarak, ekolojik uyumu bozacak biçimde kullanılmasıdır. Örneğin şekerpancarının çokça su tüketmesine rağmen endüstriyel şeker elde etmek üzere ürettirilmesi, özellikle Konya Ovası gibi sık sulama gerektiren kurak iklime sahip bir bölgede, yeraltı ve yerüstü sularının olağanüstü kullanımına neden olmuştur.

Endüstriyel tarım uygulamalarının neden olduğu aşırı su tüketimi sadece Konya Havzası’yla sınırlı kalmamıştır. Olağan yetişme zamanı dışında, seralarda oluşturulan yapay koşullarda yetiştirilen bitkilerin üretiminde, su girdisinin yüksek oranlarda olduğu gözlenmektedir. Tarlada yetiştiği zamandaki su tüketimi temel alındığında, serada üretilen bir patlıcan %20 daha fazla su tüketirken, bu oran biberde %25’e ulaşıyor, domateste ise %50’nin üstüne çıkıyor.

Asıl Sorumlu Kapitalizm
Kapitalizm kendi üretim ve tüketim ilişkileriyle, doğa içindeki bütün varlıkların ekolojik uyumuna yaptığı müdahaleler sebebiyle meydana getirdiği kuraklığı da fırsata çevirebilmekte. “Su Çerçeve Direktifleri” gibi suyu sözde koruyan kanun ve uluslararası sözleşmelerle, sanayi ve endüstriyel tarım sektörlerinin su kullanımı kolaylaştırılırken, halkın su tüketimine sınırlandırmalar getirilmektedir. Suyun halkça kullanımı yüksek ücretlerle tasarrufa zorlanırken; bütün bir akarsuyun organize sanayi bölgelerin tarafından tüketilmesi, derelerin boru içerisine hapsedilerek içinde bulunduğu yaşamdan soyutlanması ya da önüne çekilen barajlarla vadilerin nem, iklim ve yağış dengelerinin değiştirilmesinin önündeki gerek bürokratik gerekse yasal tüm engeller bir bir ortadan kaldırılmakta, suyun ticarileştirilmesi adeta teşvik edilmektedir.

Giderek artan, yerli ya da yersiz kuraklık propagandaları, suyun ücretlendirilmesi, zamlandırılması ya da yeni deyişle “fiyatında düzenlemeye gidilmesi” ile sınırlı kalmıyor, Melen Çayı Projesi gibi daha nice ihalelerle şirketlerin ve yerel-genel yönetimlerin ayakkabı kutularını doldurmaya imkân tanıyor.

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 16. sayısında yayımlanmıştır.

The post Yeryüzü Kurumadan Kapitalizmi Kurutmak – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/02/22/yeryuzu-kurumadan-kapitalizmi-kurutmak-alp-temiz/feed/ 0