libertatia işgal evi – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 17 Nov 2020 09:14:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Yaşamak İçin Direniş ve İşgal https://meydan1.org/2020/11/17/yasamak-icin-direnis-ve-isgal/ https://meydan1.org/2020/11/17/yasamak-icin-direnis-ve-isgal/#respond Tue, 17 Nov 2020 09:00:00 +0000 https://meydan.org/?p=66600 Mülkiyet sahte Tanrıların sonuncusudur.Pierre-Joseph Proudhon Avrupa’nın bahsedildiği gibi özgürlükler dünyası olmadığı iyice ortaya çıkıyor. Ekonomik tedbirler adı altındaki yoksullaştırma politikaları, göçmenlere destek gibi gösterilen toplama kampları, savaş istekleri ve yükselen faşizm birkaç örnekten biri. Her coğrafyada olduğu gibi orada da direnenler var ve o coğrafyadakiler direnişi “işgal evleri” ile de gerçekleştiriyorlar. Devletler ise bunlardan bazılarını […]

The post Yaşamak İçin Direniş ve İşgal appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Mülkiyet sahte Tanrıların sonuncusudur.
Pierre-Joseph Proudhon

Avrupa’nın bahsedildiği gibi özgürlükler dünyası olmadığı iyice ortaya çıkıyor. Ekonomik tedbirler adı altındaki yoksullaştırma politikaları, göçmenlere destek gibi gösterilen toplama kampları, savaş istekleri ve yükselen faşizm birkaç örnekten biri. Her coğrafyada olduğu gibi orada da direnenler var ve o coğrafyadakiler direnişi “işgal evleri” ile de gerçekleştiriyorlar. Devletler ise bunlardan bazılarını seçerek sadece onlara saldırıyor. Bunun nedeni ne olabilir?

Mülkiyet Hırsızlıktır

Mülkiyet kapitalizmin ve devletin varlığının olmazsa olmaz koşulu ve yeniden üretiminin en önemli dayanaklarından biridir. Devlet bunun farkında olarak tahakkümü altındaki bütün mülklere el koyar ve insanları bu mülklerde yaşamaya zorlayarak sisteme bağımlı kılar. İşgal evleri de özellikle Avrupa’da göçmenlerle dayanışmak gibi en yaygın işlevlerinin yanı sıra temelde bu bağımlı kılınmaya ve mülkiyete karşı yaratılmış özgül bir direniş biçimidir. Devletler de işgal evlerinin, kendi mülkiyete ve otoriteye dayalı sistemlerine karşı oluşturduğu tehlikenin farkındalar.

Son yıllarda özellikle Avrupa’dan ardı ardına işgal evi tahliyeleri ve polis baskınları haberleri geliyor. Devletler işgalleri altındaki coğrafyalarda en ufak bir özgür alanın bile olmasına dayanamıyor.

Aklımıza gelen ilk örneklerden biri Yunanistan’daki Libertatia işgal evinin öncesinde -bütün devletlerin gerektiğinde kullanmaktan çekinmediği- faşistler tarafından saldırıya uğrayıp kundaklanmasından sonra polis tarafından zor kullanılarak tahliye edilmesi oluyor. Anarşistler tarafından yürütülen bu işgal evi bir yandan toplumsal alandan dışlanan bir yandan da politik olarak oldukça sallantılı bir yerde duran göçmenlerle dayanışma gösteriyor, aynı zamanda kaderine yenik düşmüş bir binayı yıkımdan koruyarak soylulaştırmaya karşı direniyor. Yani bir yandan kapitalizmin yarattığı mülkiyetçiliğe karşı gelirken bir yandan da devletin yoksulları kentlerden kovması anlamına gelen soylulaştırmaya karşı geliyor. Libertatia işgal evinin faaliyetleri bunlarla da sınırlı değil. Eylemliliklerin örgütlenmesi, film gösterimleri, politik tartışmalar ve baskı gören bütün devrimci yapılarla kurulan dayanışma ağları geriye kalan faaliyetlerinden sadece birkaçı.

Başka bir yakın örnek de yine işgal evi kültürünün yaygın olduğu Yunanistan’dan geliyor. Mundo Nuevo (Yeni Dünya) işgal evi de Syriza zamanı baskı politikalarından nasibini alanlardan. O dönemin kapitalistleşme ve neoliberal politikalara uyum süreci boyunca sayısız polis saldırılarına uğradılar. İşgalcilere bu durum sorulduğunda şu cevabı veriyorlardı: “Eskiden kurşun sağdan geliyordu şimdi ise soldan geliyor. Aralarındaki tek fark bu.” Yeni bir dünyayı yaratmak isteyenlerin karşılaştığı bu manzara; bize önemli olanın partilerin ideolojileri değil kapitalizmin kendi ekonomik anlayışı dışında devletin de kendi dünyası dışında bir yaşamın örülmesine engel olma çabaları olduğunu hatırlatıyor. İşgal evindeki devrimci anarşistlerin uyuşturucu karşıtı mücadelesi herkes tarafından bilinmesine rağmen bu işgal evinin tahliyesinin de “uyuşturucu ile mücadele için yapılar kurma” bahanesiyle gerçekleştirilmeye çalışıldığını hatırlatmakta fayda var.

Almanya’daki en eski işgal evi olarak bilinen ve kendini anarşist-queer-feminist olarak tanımlayan Liebig-34 de benzer alanlarda faaliyet gösteriyordu. 1999 yılından bu yana -9 Ekim günü çitlerini söken, kapılarını parçalayan polis tarafından yapılan baskına kadar- sisteme dahil olamayan ezilenler için yaşam alanı yaratmaktan fazlasını yapıyorlardı. O günden beri Almanya’nın sokakları insanların öfkeleriyle alev alev yanmakta. Diğer işgal evi tahliyelerinde gördüğümüz durumu burada da görüyoruz: Bir yanda devletlerin kolluğu polisler var, diğer yanda dayanışma ve paylaşma kültürünü yaratan, savunan anarşistler.

Mülkiyetin ne olduğu, işgal evlerinin bununla ve devletli sistemle olan ilişkisinin nasıl ilerlediğini biliyoruz. Devletin baskısının işgal evlerinin politizasyonu ve devrimciliğiyle doğru orantılı şekilde arttığını söyleyebiliriz. Çünkü devlet, en güçlü temellerinden biri olan mülkiyet algısının devrimi toplumda örgütleyenler tarafından yıkılmasının kendisinin sonunu getirebileceğinin farkında. Bu baskılara verilebilecek en güzel cevabı ise Yunanistan’dan anarşistler şöyle vermişti: “Libertatia’nın inşası sadece Libertatia’yı ilgilendirmiyor. Tam tersi bütün antifaşist, anarşist ve devrimci hareketi ilgilendiriyor. İşgal evlerinin savunulması genele yayılmış baskı koşulları ortamında güçlü bir sembolizm yaratarak faşist şiddete ve devletin baskılarına karşı çok güçlü bir mesaj gönderiyor.”

Burak Aktaş

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 54. sayısında yayımlanmıştır.

The post Yaşamak İçin Direniş ve İşgal appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/11/17/yasamak-icin-direnis-ve-isgal/feed/ 0
Libertatia İşgal Evi’nin Yeniden İnşası Baskılara Rağmen Sürüyor https://meydan1.org/2020/08/30/libertatia-isgal-evinin-yeniden-insasi/ https://meydan1.org/2020/08/30/libertatia-isgal-evinin-yeniden-insasi/#respond Sun, 30 Aug 2020 09:23:00 +0000 https://meydan.org/?p=63344 Yunanistan’ın Selanik kentinde bulunan Libertatia İşgal Evi, 2018 yılının Ocak ayında faşistlerin kundaklama ve saldırısına uğramış, tamamen yanmıştı. Sonrasında dünyanın dört bir yanından anarşistlerin dayanışmasıyla yeniden inşa süreci başlamıştı. Bu süreçte devlet de saldırılarını sıklaştırdı, baskınlar yaparak inşa sürecini sekteye uğratmaya çalıştı. Bu baskınların sonuncusu geçtiğimiz hafta gerçekleşti ancak Libertatia’nın yeniden inşası bütün baskılara rağmen […]

The post Libertatia İşgal Evi’nin Yeniden İnşası Baskılara Rağmen Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Yunanistan’ın Selanik kentinde bulunan Libertatia İşgal Evi, 2018 yılının Ocak ayında faşistlerin kundaklama ve saldırısına uğramış, tamamen yanmıştı. Sonrasında dünyanın dört bir yanından anarşistlerin dayanışmasıyla yeniden inşa süreci başlamıştı. Bu süreçte devlet de saldırılarını sıklaştırdı, baskınlar yaparak inşa sürecini sekteye uğratmaya çalıştı. Bu baskınların sonuncusu geçtiğimiz hafta gerçekleşti ancak Libertatia’nın yeniden inşası bütün baskılara rağmen sürüyor. Libertatia İşgal Evi’nin geçen hafta yaşananlara dair yayınladığı metnin çevirisini sizinle paylaşıyoruz.

23/08 Pazar sabahı birkaç polis ekibi Selanik’teki Libertatia İşgal Evi’ne baskın düzenledi. Faşistler tarafından yakılan çatının tamiri sırasında polisler kapının kilidini kırıp içerideki 12 kişiyi gözaltına aldı. Ondan sonra, tıpkı bir ay önce Modern Anıt Kurulu’yla beraber düzenledikleri baskında yaptıkları gibi işgal evinin onarımı için gerekli inşaat malzemelerini ve diğer önemli malzemeleri çaldılar. Baskından hemen sonra yoldaşlar binaya doğru yürüdüler ve tekrar işgal ettiler. Gözaltına alınan 12 kişi dışında, polisler binanın dışında duran iki yoldaşımızı da gözaltına aldılar ve birkaç saat sonra bıraktılar.  Gözaltına alınan on iki yoldaş bütün gün boyunca Tumba Polis Karakolu ve Selanik Merkez Karakolu’ndaydılar ve gece serbest bırakıldılar. Yoldaşlarımıza yöneltilen suçlamalar şunlardı: izinsiz çalışma, kültürel önemi olan anıta zarar verme ve emre itaatsizlik. Polisin ve bazı medya kuruluşlarının 12 yoldaşımızla birlikte kazara gözaltına alınan ve üstünde uyuşturucu bulunan bir kadınla yaşanılanı ilişkilendiren iğrenç tavrından da bahsetmekte yarar var.

23.08.2020 tarihinde Libertatia İşgal Evi’ne yapılan polis baskınından

Bu baskın 1 yıl içerisinde gerçekleşen 3. baskın ve hedefi Libertatia İşgal Evi’nin yeniden inşa edilmesini engellemek. Bütün bu saldırılar devletin, hareketin yapılarını hedef almaya devam ettiğini ve özgürlükçü hareketin karşısında konuşlanan paramiliter gruplarla arasındaki iş birliğini gözler önüne seriyor. Devlet mekanizması aynı zamanda Libertatia’yı yakanları destekliyor, suçluları serbest bırakırken baştan beri işgal evini politik olarak savunmayı ve yeniden inşa etmeyi seçmiş yoldaşları tutuklamaya çalışıyor. Anıtı (kundaklamadan önce ve sonra) koruması altına alan ve tamir eden insanlara karşı oluşturulan “Tarihi bir anıta zarar verme” suçlaması hakkında konuşacak olursak, gerçekten zarar verenlerin hakkındaki gerçekliği tersine çevirme konusundaki başarısız ve sürrealist girişimlerine devam edebilirler. Ek olarak, Modern Anıtları Koruma Kurulu’nun yukarıdaki bütün suçlamalardaki yasal şikayetçi olması en basitinden saçmalık. Bu binayı gerçekten kurtarmakla kimin ilgilendiği apaçık ortada. Hâlâ anlamamış olanlar için retorik bir soru soralım, sözde “Stratou’nun sokak mücevheri” yıllardır tamamen terkedilmiş ve harabe konumdayken Kurul neredeydi? Faşistler bütün binayı yaktıklarında neredeydiler? Toparlayacak olursak, Kurul’un hangi çıkarlara hizmet ettiği, kimi koruduğu ve kimlere karşı olduğu açıkça ortadadır.

Libertatia olayında her şey çok net ve basit. Bugün Yunanistan’ın her köşesinde görülen gerçeklikler, iki buçuk yıldır Libertatia’da deneyimleniyor. Mahalleli bir kez daha bizimle birçok farklı şekilde dayanışma  gösterdi; baskın sırasında polisi yuhladılar, polisin geldiğini haber verdiler ve bize moral desteği verdiler. Libertatia İşgal Evi’ne yapılan saldırılar bundan önceki baskıcı önlemler ve en net örneği Terra Incognita’nın boşaltılması olan işgal evlerinin boşaltılmasından bağımsız görülemez. 

İnsanların yaşamlarının gitgide değersizleştirildiği ve önemsizleştirildiği Covid-19 pandemisinin binlerce insanın tehlikeye atıldığı toplumsal koşullar esnasında, Devlet devrimci hareketi zayıflatmak için saldırmaya ve baskıları attırmaya karar verdi. Toplumsal bir ayaklanma ve halkın genel itaatsizliğinden korktuğu için, Devlet her direnişi yok etmeye çalışıyor. Bu sebeple hem kapitalizme hem de devlete karşı direnişin mekanları olan anarşist yapılara ve harekete saldırıyor. Bu durumda devrimci hareket yapılarını, politik varlığını ve toplumsal mücadele tarihini koruyarak aktif bir şekilde cevap verecek. Libertatia’nın yeniden inşa projesi tüm işgal evi hareketi için bir sorumluluktur. Bu mücadeledeki zafer, yapılarımıza karşı düzenlenen faşist saldırılara ve Devlete cevabımız olacaktır.

(Faşist saldırıda yakılan binanın çatısı onarılırken)

Libertatia’nın inşası sadece Libertatia’yı ilgilendirmiyor. Tam tersi bütün antifaşist, anarşist ve devrimci hareketi ilgilendiriyor. İşgal evlerinin savunulması genele yayılmış baskı koşulları ortamında güçlü bir sembolizm yaratarak faşist şiddete ve devletin baskılarına karşı çok güçlü bir mesaj gönderiyor. İşgal evindeki politik varlığımız kundaklamadan bir iki hafta sonrasında tekrardan güçlendi. Libertatia İşgal Evi hayatta kalacak ve şimdi nasılsa -eylemlerin örgütlenmesi, politik tartışmalar, film gösterimleri vs ile..- öyle olmaya devam edecek. Yeniden inşa projesinin devrimci araçlarla tamamlanmasının bütün amacı, hem Devlet baskısının politik sorumluluğunu hem de işgal edilmiş devrimci mekanların politik savunmasını vurgulamaktır. Devlet her türlü geri adımımızdan sonuna kadar yararlanacak. Bu sebeple ayaklanmalı, direnmeli, yapılarımızı ve mücadelelerimizi savunmalı, daha iyi örgütlenmeli ve devam eden sınıf savaşını genişletmeliyiz.

Çeviren: Mercan Doğan

The post Libertatia İşgal Evi’nin Yeniden İnşası Baskılara Rağmen Sürüyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/08/30/libertatia-isgal-evinin-yeniden-insasi/feed/ 0
Carlos Latuff Libertatia İçin Çizdi https://meydan1.org/2018/02/03/carlos-latuff-libertatia-icin-cizdi/ https://meydan1.org/2018/02/03/carlos-latuff-libertatia-icin-cizdi/#respond Sat, 03 Feb 2018 14:02:01 +0000 https://seninmedyan.org/?p=28228 Fransız karikatürist Carlos Latuff 21 Ocak günü, Selanik’te bulunan, anarşistlerin Libertatia İşgal Evi’ne yöneltilen faşist saldırıya dair bir karikatür yayınladı. 21 Ocak günü faşist bir miting düzenlenmişti ve bir grup neo-Nazi,işgal evine saldırmıştı. Saldırının ardından anarşistler, faşist saldırılara karşı koyacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladıkları bir eylem gerçekleştirdiler.

The post Carlos Latuff Libertatia İçin Çizdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Fransız karikatürist Carlos Latuff 21 Ocak günü, Selanik’te bulunan, anarşistlerin Libertatia İşgal Evi’ne yöneltilen faşist saldırıya dair bir karikatür yayınladı.

Rahibin bidonunda “Muhafazakarlık”, neo-Nazinin bidonunda “Nasyonalizm” yazıyor.

21 Ocak günü faşist bir miting düzenlenmişti ve bir grup neo-Nazi,işgal evine saldırmıştı. Saldırının ardından anarşistler, faşist saldırılara karşı koyacaklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladıkları bir eylem gerçekleştirdiler.

The post Carlos Latuff Libertatia İçin Çizdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/03/carlos-latuff-libertatia-icin-cizdi/feed/ 0