marangoz – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 03 May 2016 21:32:35 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 “Anarşist Yayınlar Dizisi (8) : Ekvador’da Anarşist Yayınlar” – Zeynel Çuhadar https://meydan1.org/2016/05/04/anarsist-yayinlar-dizisi-8-ekvadorda-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ https://meydan1.org/2016/05/04/anarsist-yayinlar-dizisi-8-ekvadorda-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/#respond Tue, 03 May 2016 21:32:35 +0000 https://test.meydan.org/2016/05/04/anarsist-yayinlar-dizisi-8-ekvadorda-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/ 20. yüzyılın başlarında özellikle Şili’den gelen göçmen işçilerin yoğunluğuyla, Ekvador’un merkezi Guayaquil’de işçi hareketi etkisini artırmaya başladı. İşçi hareketinin Ekvador’daki tarihi, anarşizmin aynı topraklardaki tarihiyle de paraleldi. Yalnızca işçilerin değil bütün ezilenlerin kurtuluşu için verilen mücadele, yerli halkın kimlik mücadelesi ve köylülerin özgürlük mücadelesi gibi farklı mücadele alanları üzerinde bir bütün olarak yoğunlaşıyor; önce Ekvador’un […]

The post “Anarşist Yayınlar Dizisi (8) : Ekvador’da Anarşist Yayınlar” – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Anarşist Yayınlar 8 Ekvador'da Anarşist Yayınlar 1

20. yüzyılın başlarında özellikle Şili’den gelen göçmen işçilerin yoğunluğuyla, Ekvador’un merkezi Guayaquil’de işçi hareketi etkisini artırmaya başladı. İşçi hareketinin Ekvador’daki tarihi, anarşizmin aynı topraklardaki tarihiyle de paraleldi. Yalnızca işçilerin değil bütün ezilenlerin kurtuluşu için verilen mücadele, yerli halkın kimlik mücadelesi ve köylülerin özgürlük mücadelesi gibi farklı mücadele alanları üzerinde bir bütün olarak yoğunlaşıyor; önce Ekvador’un büyük şehirlerindeki Suburbio’larında* yaşayan yoksul halkı harekete geçirmeye başlıyordu.

Anarşistler, tren yollarında çalışan Jamaikalı göçmen işçilerin, marangozların ve Güney Amerika kıtasının en önemli ihracat ürünlerinden olan kakao üretiminde çalışan işçilerin arasında örgütlüydü. Ekvador’daki en uzun soluklu örgütlenme deneyimi olan Federacion Regional de Trabajadores del Ecuador’un (Ekvador İşçileri Bölgesel Federasyonu) temelleri, mücadelelerini yaşamlarından örgütleyen bu yoldaşlar tarafından atıldı.

Ekvador’da anarşizm, 15 Kasım 1922 tarihinde ülkenin en büyük kenti Guayaquil’de gerçekleşen büyük genel grevi örgütleyerek, tarihe önemli bir deneyim bıraktı. Durán’da çalışan FTRE destekçisi işçilerin fitilini yaktığı grev, kısa sürede bütün bir işçi sınıfını etkiledi. Devlet, grevi kanla bastırdı. 1000 grevci, ordunun silahlı saldırısı sonucu katledildi. Ancak artan devlet baskısı, ezilenlerin öfkesini daha da arttırıyordu. 1920’li yıllarda sadece Guayaquil’de aktif olan beş anarşist örgütlenme vardı. Redencion, Tierra y Libertad, Solidaridad, Hambre ve Luz y Accion ismindeki bu gruplar, Federacion de Grupas Anarquistas ‘Miguel Bakunin’ (Bakunin’in Anarşist Federasyonu) adıyla, birbirleriyle koordine bir şekilde hareket ediyordu.

Ekvador’da, özgürlükçü fikirlerin propagandasının yapıldığı ilk yayın, 1899 yılında Guayaquil’de yayın hayatına başlayan El Pabellon Roja’ydı. Gazetede eylemle propaganda kuşağının temsilcileri tanıtılıyor, bütün iktidarlara karşı doğrudan eylem çağrısı yapılıyordu. Ravachol’ün ve Sante Geronimo Caserio’nun fikirleri savunuluyordu. Takip eden yıllarda Ekvador’da anarşizm denilince akla gelen ilk isim Jose Alojo Capelo Cabello’nun gazetesi çıkmaya başladı. Centro Germinal Sindicalista isimli sendikanın yayın organı olan El Proletario, 1920 yılında yayınlanmaya başladı.

Ekvador’da anarşizm, özellikle yayıncılık alanında hızlı bir gelişim gösterdi; Kropotkin’in, Bakunin’in ve Malatesta’nın eserleri hızlıca yayınlandı. Bunun yanı sıra Amerika kıtasının çeşitli yerlerinde yayınlanan anarşist yayınlar, Ekvador’da da mutlaka dolaşıma sokuluyordu.

Meydan Gazetesi- Anarşist Yayınlar 8 Ekvador'da ANarşist Yayınlar 2

 

Başkent Quito’da yayınlanan La Prensa, o yıllardaki önemli yayınlardan biriydi. Anarşizm tarihi çalışmalarıyla bilinen Max Nettlau’nun yazıları ve kitabı Contribucion a la Bibliografia Anarquista en America Latina’dan seçilmiş günlükler, La Prensa’da kendine yer buluyordu. Aynı tarihlerde Federacion de Grupos Anarquistas ‘Miguel Bakunin’i oluşturan gruplar ise Tribuna Obrera’yı kurdular ve Ricardo Floras Magon’un ismini verdikleri bir tiyatro grubu oluşturdular. Tribuna Obrera ile benzer dönemlerde yayınlanan Ideas y Combate’de, genellikle işçi mücadelesine dair yazılar yayınlandı. Aralarında Narciso Veliz, Alberto Diaz, Juan Murillo, Jose Barcos’un da bulunduğu kalabalık bir editör grubunun çabalarıyla yayınlanan El Hambriento, Ekvador’da yayınlanan anarşist yayınlara bir diğer örnekti. Daha sonra üniversitelerde örgütlenme çalışması yürütmek için Bloque Obrero Estudantil isimli örgütü kuracak olan Luz y Accion da, aynı isimli bir de yayına sahipti.

Meydan Gazetesi- Anarşist Yayınlar 8 Ekvador'da Anarşist Yayınlar 3

1930’lu yıllarda baskısını artırmaya başlayan devlet, hem örgütlenmeyi hem de paralelinde çıkarılmakta olan yayınları sindirmeye çalışıyordu. Hareketin taşıyıcılığını yapan birçok anarşist, bu tarihlerde, Galapagos adalarına sürgün edildi. Yaşamını sürdürdüğü Ekvador’dan ülkesine sürülen Şili’li Nestor Donaso ise ülkesinde tutsak edildi. 1934 yılına gelindiğinde ise, aralarında Alejo Capelo, Alberto Diaz gibi militanların da yer aldığı bir grup, anarşist örgütlenmeyi yeniden güçlendirmek için FTRE benzeri olan bir sendikayı, Union Sindical de Trabojadores (UST)’i kurdu.

Küçük bir Orta Amerika ülkesi olan Ekvador’da üzerine çalışmalar yapılan, referans olarak gösterilen anarşizm, büyük bir mücadele mirası bıraktı. Bu miras, özellikle kültürel ve tarihsel olarak Ekvador’la benzerlikler taşıyan coğrafyamızda yeni perspektifler ve mücadele yöntemleri geliştirmek açısından büyük bir öneme sahip.

*Ekvador’da direkler üstüne kurulmuş, bambudan, dayanıksız konutlara verilen isim. Gecekondu.

Zeynel Çuhadar

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.

 

 

The post “Anarşist Yayınlar Dizisi (8) : Ekvador’da Anarşist Yayınlar” – Zeynel Çuhadar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/05/04/anarsist-yayinlar-dizisi-8-ekvadorda-anarsist-yayinlar-zeynel-cuhadar/feed/ 0
“Kapitalizmin Yapıbozumu BAUHAUS” – Deniz Tanfener https://meydan1.org/2014/06/21/kapitalizmin-yapibozumu-bauhaus-deniz-tanfener/ https://meydan1.org/2014/06/21/kapitalizmin-yapibozumu-bauhaus-deniz-tanfener/#respond Sat, 21 Jun 2014 16:25:03 +0000 https://test.meydan.org/2014/06/21/kapitalizmin-yapibozumu-bauhaus-deniz-tanfener/ Bir kazma sapına mı ihtiyacınız var? Yada bir saksı fesleğen, bir matkap, bir merdiven, sandalye, sunta da olabilir. Belki bir kutu boya, belki de basit bir falçata… Bunlardan birine ya da birkaçına ihtiyacınız varsa gideceğiniz yer şüphesiz bir yapı marketidir. Kat kat yükselen raflar, turuncu tulumlar giymiş işinin ehli personel, bir tarafından bakınca diğer ucunu […]

The post “Kapitalizmin Yapıbozumu BAUHAUS” – Deniz Tanfener appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Bir kazma sapına mı ihtiyacınız var? Yada bir saksı fesleğen, bir matkap, bir merdiven, sandalye, sunta da olabilir. Belki bir kutu boya, belki de basit bir falçata… Bunlardan birine ya da birkaçına ihtiyacınız varsa gideceğiniz yer şüphesiz bir yapı marketidir. Kat kat yükselen raflar, turuncu tulumlar giymiş işinin ehli personel, bir tarafından bakınca diğer ucunu göremediğin kocaman hangarlardan yaratılmış yeni bir tüketim cenneti. Evet, Bahaus’tan, Koçtaş’tan ve İkea’dan bahsediyoruz.

Evet, yavaş yavaş mobilyacıların, nalburların, marangozların yerini bu devasa marketler alıyor. Her şey belirli bir merkezde toplanıp tüketilmesi kolay hale getiriliyor. Başka bir deyişle, nakitler bu tekellere akarken, üretim nesneleri daha kolay satılır hale getiriliyor. Mobilyalar sözde kişileştirilirken ya da “sanat” haline getirilirken, gündelik yaşamın ekolojisi AVM’lere ve diğer tüketim cennetlerine sıkıştırılıp yok ediliyor.

Bunlar bildiklerimiz, bilmesek bile yavaş yavaş kapanan mahalle esnaflarının yerini alan bu soğuk cennetlerle her çarpıştığımızda alttan alta hissettiğimiz bir şey.

Yalnız bu marketlerden birinin biraz farklı bir hikayesi var. Günümüzde yapı market şirketi olan “Bauhaus’’ adını kelime kökeni olarak “bauhütte’’ kelimesinden almıştır. Bauhütte kelimesi, ortaçağda kapitalizm öncesi üretim koşullarında, kilise yapımlarında kullanılan “yapı kulübesi” anlamına gelmektedir. Adından belli olacağı üzere, Bauhaus yapı ile ilgilenen bir kurum ama tabii ki bir yapı market değil. Bir sanat okulu. 1918 yılında kurulan bu okul yenilikçi bir sanat anlayışıyla ilerlemiş, çok başarılı sanatçılar ve mimarlar yetişmiştir. Mimariye olan katkıları tiyatro sanatında da fazlaca etkilerini göstermiştir. Tiyatroyu çerçeve sahneden kurtarmış, yerine çember ve arena sahne anlayışını getirmiştir. Kostümler üzerine de değişiklikler getirmiştir Bauhaus. İşlevsel olan ile estetik olanı bir araya getirmiştir. Dünya sanatına en büyük katkısı da budur.

Her ne kadar bir okul olarak anılsa da, ortaçağın komünal atölyelerini andırmaktadır. Zaman zaman dışavurumcu etkiler gösterse de komünist olmakla itham edilmiş, dönemin devlet adamları tarafından defalarca hedef gösterilmiş, sonunda 1933 yılında 200 polis tarafından kuşatılarak, kapatılmıştır. Daha sonradan bazı üyelerin katılımıyla, başka bir isimle kendini sürdürmüştür.

Estetik ile işlevselliği bir araya getiren bir akım, tabi ki kapitalizm için bulunmaz bir nimettir. Yani bu akımın, bir market zinciri olarak karşımıza çıkmasının en temel sebebi budur. Çünkü kapitalizm, dokunduğu her şeyi dönüştürür, kendinde anlamlı olan her bir nesneyi, bir kâr nesnesi haline getirerek içini boşaltır, koflaştırır gerçek anlamından kopartıp, market raflarına dizilmiş ambalajlı saçmalıklara dönüştürür.

Her ne kadar o bize hayatımızı kolaylaştırdığını söylese de asıl yaptığı şey yaşamı çalmak, doğrusu “şey”lerin içindeki yaşamı öldürüp içine kocaman bir hiçlik yerleştirmektir. Tabi ki, bir domatesin, bir ağacın ya da bir taşın kaçamadığı dönüşümden kısmen sanat da kaçamamış, bir sanat akımı olarak yola çıkan Bahaus, bir yapı marketine dönüşmüştür.

Deniz Tanfener

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 19. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Kapitalizmin Yapıbozumu BAUHAUS” – Deniz Tanfener appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/06/21/kapitalizmin-yapibozumu-bauhaus-deniz-tanfener/feed/ 0