The post Pınar Gemsiz’in Katili Polis “Tespit Edilemedi!” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İstanbul Gazi Mahallesi’nde 15 Mayıs 2016 tarihinde evinde oturduğu esnada polisin dışarıdan açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren 3 çocuk annesi Pınar Gemsiz’in katledilmesine ilişkin 2 yıl sonra rapor hazırlandı. Hazırlanan Daimi Arama Kararı’nda katilin tespit edilmediği iddia edilerek Pınar Gemsiz’in katledilmesinin üzeri resmi raporlarla örtülmeye çalışıldı .
Kararda, şüpheli olarak gösterilen kimse yer almazken, dosyanın zaman aşımı süresi 15 yıl olarak belirlendi. Ayrıca kararda, Gemsiz’in “Nereden ve kimden geldiği belli olmayan” bir kurşunla yaşamını yitirdiği iddia edildi. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının uzmanlık raporunda “Ölenden çıkan deforme mermi çekirdeğinin hangi silahtan atıldığı tespit edilemediği ve silahı tespit edilemeyen olaylar arşivine alındığı” ifadelerine yer verilerek Pınar Gemsiz’in katledilmesinin üzeri örtülmeye çalışıldı .
Kaynak : Mezopotamya Ajansı
The post Pınar Gemsiz’in Katili Polis “Tespit Edilemedi!” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ”DAYANlŞMA YAŞATIR”- Özlem Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>“Dün Pınar’ı yıkarken göğüsleri hala süt doluydu. Bunun hesabını kim verecek?”
15 Mayıs gecesi Sultangazi’de, evinin penceresinden giren polis kurşunuyla vurularak yaşamını yitiren Pınar Gemsiz’in bir yakınının sözleriydi bunlar. Pınar’ın üç aylık bebeği Avşin, annesinin ardından üç gün boyunca ağladı. Pınar’ın üç çocuğu, onun cenazesini yan yana izledi. Pınar vuruldu; polis boş kovanları alıp kaçtı; savcı ön otopsi raporunu bile görmeden “sizin kızınızı polis öldürmedi” dedi; rapor, ailenin avukatlarına günlerce verilmedi…
Pınar’ın ölmesinin ardından Avşin bebek için bir kampanya başlatıldı; yeni doğum yapan kadınlara çağrı yapıldı. Avşin bebeğe soğutucularla süt gönderildi. Bu kampanyanın devamında da bir kadın, Avşin’in süt anneliğini üstlendi. Süt annelik unutulmaya yüz tutmuş bir kavramken Avşin bebek bizlere dayanışmayı, dayanışmanın yaşattığını yeniden hatırlattı.
Oysa bin yıllar boyunca kadınlar birbirlerinin bebeklerini emzirmişler, bebeklerin bakımını paylaşmışlardı. Hatta bazı kadınlar, başkalarının bebeklerini emzirerek geçimlerini sağlamışlardı. Tarihte ismi bir “efsane” olarak kalan süt anne Judith Waterford; 1831 yılında 81. doğum gününde hala süt üretiyordu.
Ne var ki Sanayi Devrimi’yle değişen nüfus ve ekonomi politikalarına bağlı olarak, süt anneliğin çok da ak pak kalmadığı örneklere de rastlıyoruz. “Gayrimeşru” çocuklarını süt annelere vermek zorunda olan kadınlar; yoksulluktan kendi bebeklerini terk etmek ve zengin ailelerin yanında, onların çocuklarını emzirmek zorunda kalanlar; evi çekip çevirecek bir hizmetçi, bir süt anneden daha pahalıya patladığı için kiralanan süt anneler; köle olarak çalıştığı evde, bir de “efendi”sinin bebeğini emzirirken kendi çocuğunu göremeyen kadınlar… Çağlar boyunca kadın ve bedeni; erkin sömürdüğü bir alana dönüştürülürken, süt annelik de bu sömürüden payına düşeni almıştır.
19. yüzyılda formül sütlerin bulunmasıyla, bu sömürüye de bir alternatif oluşmuştur. Bununla birlikte dönemin gazetelerinde yapılan süt annelik karalamaları; sağlık ve hijyenin zamanla bir fetişizme dönüştürülmesi; toplumsal ilişkilerin parçalanması süt anneliğin giderek terk edilmesine sebep olmuştur. Bazı ülkelerde “en iyi ihtimalle” kar amacı gütmeyen anne sütü bankaları kurulsa, kadınlar ihtiyacı olan anneler ve bebeklerle sütlerini paylaşma imkanı bulsalar da; bu, süt annelik bağının yerini alamadı. Çünkü süt annelik, sütünü sağıp bir bankaya vermekten daha çok sorumluluk ve empati gerektiren bir olgu.
Bir bebeği emziren bir kadın, onun yaşaması için bir adım atar ve bu adımın ardından, o bebeğin yaşamının geri kalanında nelerle karşılaşacağıyla da ilgilenmeye başlar. Ancak bir bebekle empati kurmak için onu emzirmek bir zorunluluk değil elbette. Vicdanen zorunlu olduğumuz tek şey, bu katliamların karşında dayanışmayı büyütmek. Çünkü hangi coğrafyada, hangi çağda olursa olsun; dayanışma yaşatır.
Özlem Arkun
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 34. sayısında yayımlanmıştır.
The post ”DAYANlŞMA YAŞATIR”- Özlem Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>