radikal – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 12 Sep 2015 15:11:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 ” Yunanistan’da Erken Seçim ve Syriza ” – Alp Temiz https://meydan1.org/2015/09/12/yunanistanda-erken-secim-ve-syriza-alp-temiz/ https://meydan1.org/2015/09/12/yunanistanda-erken-secim-ve-syriza-alp-temiz/#respond Sat, 12 Sep 2015 15:11:09 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/12/yunanistanda-erken-secim-ve-syriza-alp-temiz/ Ekonomik kriz, kemer sıkma politikaları, referandum, meclis oylamaları derken Çipras’ın istifası Yunanistan’ı son bir yılda ikinci kez seçime götürüyor. Yunanistan halkı ekonomik krizle birlikte Çipras’ın imzaladığı kemer sıkma politikaları yüzünden can çekişirken Çipras çoklu fayda gözeterek erken seçimin yolunu açıyor. Seçimden önceki beyanları ile popülerlik kazanan ve Yunanistan halkına iyi bir yaşam vaat eden Syriza’nın […]

The post ” Yunanistan’da Erken Seçim ve Syriza ” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Meydan Gazetesi- Yunanistan'da Erken Seçim ve Syriza

Ekonomik kriz, kemer sıkma politikaları, referandum, meclis oylamaları derken Çipras’ın istifası Yunanistan’ı son bir yılda ikinci kez seçime götürüyor.

Yunanistan halkı ekonomik krizle birlikte Çipras’ın imzaladığı kemer sıkma politikaları yüzünden can çekişirken Çipras çoklu fayda gözeterek erken seçimin yolunu açıyor.

Seçimden önceki beyanları ile popülerlik kazanan ve Yunanistan halkına iyi bir yaşam vaat eden Syriza’nın seçimden sonra yaptıklarıyla düzene karşıt politikalar uygulayıp uygulamadığı ve toplumsal muhalefeti evrilttiği konum tartışılıyor.

Krizin Umudu, Radikal Sol: Syriza

2008’deki ekonomik krizden sonra Yunanistan halkının yaşadığı ekonomik sıkıntılar çözülemeyince toplumsal muhalefet yükselişe geçmiş, halk sokaklara çıkmıştı. Yükselen toplumsal muhalefetin bir bölümünü, Troykanın önerdiği ekonomik paketlere boyun eğmeyeceği yönündeki söylemleriyle seçimlerde yanına çeken Syriza, bir türlü çözülemeyen ekonomik krize umut olacağı düşüncesiyle seçimlerden birinci parti olarak çıktı.

Ocak ayının sonundaki genel seçimde 149 milletvekili çıkaran Syriza tek başına hükümet kuramayınca 13 sandalyeye sahip sağ parti ANEL ile koalisyon kurarak iktidara gelmişti.

Syriza İktidarda

Halkı ekonomik sıkıntılardan kurtaracağı umuduyla iktidara gelen Syriza, iktidara gelişiyle birlikte eleştirdiği kemer sıkma politikalarıyla uğraşmak zorunda kaldı. Bir yanda kemer sıkma politikalarına karşı seçimden önceki radikal ve düzen karşıtı söylemleri, diğer yanda Avrupa Birliği’nden ve Avro Bölgesi’nden ayrılmayı düşünmeden, Avrupa’dan yardım talep eden düzen içi çözüm arayışlarına girmenin çelişkisindeki Syriza, kendisini Avrupalı kreditörlerle anlaşma yapmaya çalışırken buldu.

Görüşmeler esnasında kendisine sunulan kemer sıkma paketinin ağırlığının ve seçimlerden önce verdiği sözlerin farkında olan Syriza, büyük bir politik hamle ile kemer sıkma paketini referanduma götürerek siyasi sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı.

Bu sert kemer sıkma paketine “Hayır” kampanyasıyla karşı çıkan Syriza, Avrupa’ya hiçbir zaman kapıları kapamayan tavrıyla da “Hayır”ın gerçekte “Evet” olduğunu gösteriyor. Paket her ne kadar reddedilmiş olsa da, Syriza’nın Troykayla, yani Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası’yla ilişkileri kesmeyecek olması, kemer sıkma paketinin referandumla halka onaylatılması anlamına geldi.

Yürüttüğü “Hayır” kampanyası, aşırı sağ partilerin de desteğiyle beraber yüzde altmış oy oranına ulaşan Syriza, seçimden sonraki kazandığı ikinci “zafer”le birlikte, kendisine sunulan, ağır maddeleri içeren pakete karşı çıkıyor gözükerek, sözde daha hafif bir pakette anlaşmak üzere Troykayla görüşmelerine son hızla devam etti.

Paketin referandum sonucunda reddedilmesinin ardından görüşmeler kimi çevrelerin beklentilerinin aksine anlaşma ile sonuçlandı. Kemer sıkma paketine “Hayır” denilen referandumdan 10 gün sonra Yunanistan Parlamentosu, taahhüt edilen 86 milyar avroluk kurtarma paketi karşılığında kemer sıkma önlemlerini onayladı.

Bu durum, referanduma götürülen kemer sıkma paketi ile uzlaşma görüşmelerin ardından mecliste kabul edilen paket arasındaki farkların sorgulanmasını da beraberinde getirdi. Hayır denen ve kabul edilen paketler arasındaki farklar yok denecek kadar az. Peki, kemer sıkma politikalarının uygulanmasının birkaç ay ertelenmesinin bütçeye sağladığı katkı(!), referandum ve erken seçim için yapılan masrafları karşılamaya yetecek mi?

Meydan Gazetesi- Yunanistan'da Erken seçim ve Syriza

Kemer Sıkma Politikalarının Uygulamaya Başlanmasıyla Gelen İstifa ve Erken Seçim

Çoklu fayda gözetilerek alınan erken seçim kararı öncelikle, Ocak’ta yapılan seçimlerde koalisyon kuran Syriza’nın, bu kez güçlü ve tek başına bir hükümet kurma isteğiyle alakalıydı.

Gerek Syriza’nın içinde, gerekse toplumsal muhalefette pakete karşı çıkan kesimlerin varlığı göz önünde bulundurulduğunda, üçüncü kurtarma paketinin parlamentoda onaylanmasının ardından istifasını veren Çipras’ın ayrıca, tekrar seçim kazanarak, kemer sıkma politikalarının halk tarafından desteklendiği ve meşruiyete sahip olduğu iddiasını güçlendirmeyi amaçladığı gözüküyor.

Erken seçimin bir başka hedefi ise, kemer sıkma politikalarının oylanması sırasında ortaya çıkan, Syriza içerisinde pakete karşı çıkanlar. Syriza içindeki bu muhalif kesimin Halkın Birliği partisini kurarak ayrışmasıyla iyice gözler önüne serilen bu durum, erken seçimde partide tasfiyelerin gerçekleşeceğinin sinyallerini veriyor.

Radikal Sol: Syriza, Ne Kadar Radikal?

Yaşanan ekonomik krize düzen dışı söylemlerle yaklaşıp, ismindeki “Radikal” nitelemesiyle seçimlere giren ve hükümet kuran Syriza, seçimlerden sonraki politikalarıyla ne kadar radikal olduğunu sorgulattı.

Gerek halkın yaşadığı ekonomik krize rağmen uyguladığı politikalar, gerekse kemer sıkma paketlerine ve madenlere karşı sokağa çıkan eylemcilere yapılan polis saldırıları, düzen partilerinin uygulamalarını aratmayan cinstendi. Dahası Halkidiki bölgesinde altın madeni projelerine karşı direnen köylülere uygulanan devlet terörü ve polis şiddetinde radikal olmak bir yana hiçbir değişiklik görülmedi.

Ancak Syriza’nın radikalliği, başbakan Çipras’ın İncil’e el basmaması üzerine kurulu bir gösteriyle ve maliye bakanının Avrupa’yla yapılan ekonomik toplantılara motosiklet ve deri ceketle gitmesiyle zaten hafızalara kazınmış durumda.

Söylemlerinde devrimci bir rol takınmasına karşın reformist politikalar üreten ve uygulayan Syriza, şüphesiz toplumda devrimcilik ve devrimciler hakkındaki olumsuz önyargılara yenilerini ekliyor.

Alp Temiz

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Yunanistan’da Erken Seçim ve Syriza ” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/12/yunanistanda-erken-secim-ve-syriza-alp-temiz/feed/ 0
“Zındıktan Çapulcuya, Kemirgene : Efendinin Yaftaladıkları” – Özlem Arkun https://meydan1.org/2013/09/07/zindiktan-capulcuya-kemirgene-efendinin-yaftaladiklari-ozlem-arkun/ https://meydan1.org/2013/09/07/zindiktan-capulcuya-kemirgene-efendinin-yaftaladiklari-ozlem-arkun/#respond Sat, 07 Sep 2013 10:40:17 +0000 https://test.meydan.org/2013/09/07/zindiktan-capulcuya-kemirgene-efendinin-yaftaladiklari-ozlem-arkun/ Önce karşısındakine “Sus bre zındık!” diye bağırır padişah. Sonra döner vezirlere, der ki; “Tez kellesi alına!” Tanıdık geldi bu film sahnesi, değil mi? Padişahın tarafında olmadıkları için kellesi alınan zındıklar, filmlerdeki karakterlerden ibaret değiller elbette. Yüzyıllardır bu topraklarda, efendinin tarafında olmayanlar, zındık olmakla suçlanıp ötelendiler, hatta çoğu zaman öldürüldüler. Peki kimlerdi bu zındıklar, zındıklık da […]

The post “Zındıktan Çapulcuya, Kemirgene : Efendinin Yaftaladıkları” – Özlem Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Önce karşısındakine “Sus bre zındık!” diye bağırır padişah. Sonra döner vezirlere, der ki; “Tez kellesi alına!” Tanıdık geldi bu film sahnesi, değil mi?

Padişahın tarafında olmadıkları için kellesi alınan zındıklar, filmlerdeki karakterlerden ibaret değiller elbette. Yüzyıllardır bu topraklarda, efendinin tarafında olmayanlar, zındık olmakla suçlanıp ötelendiler, hatta çoğu zaman öldürüldüler.

Peki kimlerdi bu zındıklar, zındıklık da neydi?

Günümüzde sapkın ve dinsiz anlamında kullanılan “zındık” kelimesi, Zerdüşt ve Mani ile alakalı olarak ortaya çıkmıştı. Mani, Zerdüştîliğin kutsal kitabı Avesta’ya yazdığı yorumları içeren kitabına, Zend (Farsça: Yorum) adını vermişti. Araplar, Zend-Avesta (Avesta’nın Yorumu) da denilen Zend’e inanan anlamındaki “Zendî” kelimesini telaffuzlarına uydurarak, “zendîk” kelimesini türetmiştir. M.S. 260 civarında, resmen Mazdekizm’i benimseyen Sasani İmparatorluğu merkez yönetimi, bütün coğrafyanın inancını tepetaklak eden Maniheistleri, sapkın ve dinsiz ilan etmişti.

8. ve 9. yüzyıllardaki dini hareketleri araştıranlar, önce Maniheistlerin, sonra da Mazdekîlerin “zendîk” diye anıldığını vurgular. İslam ortaçağında, İslam dışındaki dinleri, dini akımları ve yandaşlarını (Maniheistler, Mazdekîler, Deysanîler, Marikalar, Zerdüştîler…) niteleyen bu kelime, 10. ve 11. yüzyıllardan itibaren İslam’da ortaya çıkan Sünnilik dışı bütün mezhepleri kapsayacak şekilde kullanılmıştır.

Sünnilik dışı her türlü “şüpheli” inancı; aslında inanç, devlet ve toplum düzeni için tehlikeli olduğuna inanılan her türlü fikri ve dini eğilimi anlatan bir terim olmuştur. Türkçe’ye “zındık” olarak geçmiştir.

Emevilerden Sasanilere, Selçuklulardan Osmanlılara kadar, zındıklıkla yaftalananlar incelendiğinde, ortaya çıkar ki mesele her zaman din, inanç değildir, politik ya da başka sebeplerle de zındık denilerek yaftalanmıştır insanlar.

Efendilerin tarzı bu!

Evet, aslında efendilerin geleneksel tarzı budur. Kendinden olmayan herkesi, tek potada eriterek yaftalamak.

Son 30 yılın yaftaları denince, akla en başta “Allahsız gomunis”, “moskof”, “moskof uşağı” gelir. Bu yaftaları dillendiren efendiler için, karşısındakinin Allahsız, Moskova’lı ya da uşak olması değildir mesele. Uşak olmayı reddedenleri, yeni bir “zındıklık” konumuna düşürerek -geleneklerinden gelen deneyimle- kısa yoldan ötelemektir. Sonrasında –yine geleneklerinden gelen deneyimle- cezalandırmak elbette…

Günümüze gelecek olursak, şimdiki efendiler daha yaratıcı olsa gerek; ayda bir yeni yafta buluyorlar. Terörist, radikal, tinerci, eşkıya, marjinal, çapulcu, kemirgen ve daha neler neler… 1 Mayıs 2013’te sokağa çıkanlar marjinal, Taksim’de başlayıp dört bir yana yayılan isyan hareketinin parçası olanlar çapulcu, mahalle forumlarında şirketlere boykot kampanyaları örgütleyenler ise -kutsal devlet gemisini ekonomik anlamda batırmak amacıyla kemirdikleri iddiasıyla- kemirgen olmakla yaftalandı.

Genelde efendilerin, karşısındakileri toplum gözünde itibarsızlaştırmaya yönelik kullandıkları bu yaftalar, son zamanlarda sahipleniliyor karşısındakiler tarafından. Kelime, anlamıyla olmasa da, kazandığı anlamla sahipleniliyor. Kimi zaman eşkıya oluyoruz, kimi zaman çapulcu. Toplumun tarif edilen kısmı eşkıyaysa, çapulcuysa, çıkıp “Hepimiz eşkıyayız!” sloganları atmaktan çekinmiyoruz.

Ancak, ısrarla belirtmek gerekir ki; efendiler, önümüzdeki günlerde, kendinden olmayanlara lafın gelişi “sandalye” dediğinde, “Hepimiz Sandalyeyiz!” yazılı dövizlerle, “Sandalyeni Kap Gel!” kampanyası örgütleyecek olanları da tanımayız etmeyiz.

Özlem Arkun

 [email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır. 

The post “Zındıktan Çapulcuya, Kemirgene : Efendinin Yaftaladıkları” – Özlem Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/09/07/zindiktan-capulcuya-kemirgene-efendinin-yaftaladiklari-ozlem-arkun/feed/ 0