Şişecam – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Wed, 04 Oct 2017 07:05:52 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Şişecam’da İşten Atmalar Başladı https://meydan1.org/2017/10/04/sisecamda-isten-atmalar-basladi/ https://meydan1.org/2017/10/04/sisecamda-isten-atmalar-basladi/#respond Wed, 04 Oct 2017 07:05:07 +0000 https://seninmedyan.org/?p=15684 Arçelik’in ardından Şişecam’da da işçi kıyımı gerçekleştirildi. Şişecam’a bağlı olan 10 Eylül’de fırın kapatan Kırklareli Paşabahçe Cam fabrikasında işten atmalar başladı. 4-12 vardiya çalışanı yaklaşık 20 işçinin iş akdi feshedildi.  İşçiler telefonla aranarak işten atıldıklarını öğrendi. Diğer vardiyalardan da işten atmaların yaşanacağı bekleniyor. İşçiler konuya ilişkin, Kristal-İş’ten de patron tarafından da bir açıklamanın yapılmadığını belirtiyor.

The post Şişecam’da İşten Atmalar Başladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Arçelik’in ardından Şişecam’da da işçi kıyımı gerçekleştirildi. Şişecam’a bağlı olan 10 Eylül’de fırın kapatan Kırklareli Paşabahçe Cam fabrikasında işten atmalar başladı. 4-12 vardiya çalışanı yaklaşık 20 işçinin iş akdi feshedildi.  İşçiler telefonla aranarak işten atıldıklarını öğrendi. Diğer vardiyalardan da işten atmaların yaşanacağı bekleniyor. İşçiler konuya ilişkin, Kristal-İş’ten de patron tarafından da bir açıklamanın yapılmadığını belirtiyor.

The post Şişecam’da İşten Atmalar Başladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/04/sisecamda-isten-atmalar-basladi/feed/ 0
“Kenan Evren Devlet Devlet Teröristtir” – Gürşat Özdamar https://meydan1.org/2015/06/04/kenan-evren-devlet-devlet-teroristtir-gursat-ozdamar/ https://meydan1.org/2015/06/04/kenan-evren-devlet-devlet-teroristtir-gursat-ozdamar/#respond Thu, 04 Jun 2015 11:09:34 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/04/kenan-evren-devlet-devlet-teroristtir-gursat-ozdamar/ 12 Eylül 1980 yılında gerçekleştirilen askeri darbenin mimarı olan Kenan Evren, Mayıs ayının başlarında öldü. Darbe sonrası başında bulunduğu cunta konseyi ile birlikte, yönetimi ele geçiren ve coğrafyanın ezilenlerine, devrimcilerine işkence ve katliamlar uygulayan katil Evren, bir süredir hastanede tedavi görüyordu. Katilin Layığı Devlet Törenidir Evren’in ölümü sonrası onun şahsında 12 Eylül dönemi uygulamaları tekrar […]

The post “Kenan Evren Devlet Devlet Teröristtir” – Gürşat Özdamar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Kenan Evren Devlet Devlet Katildir

12 Eylül 1980 yılında gerçekleştirilen askeri darbenin mimarı olan Kenan Evren, Mayıs ayının başlarında öldü. Darbe sonrası başında bulunduğu cunta konseyi ile birlikte, yönetimi ele geçiren ve coğrafyanın ezilenlerine, devrimcilerine işkence ve katliamlar uygulayan katil Evren, bir süredir hastanede tedavi görüyordu.

Katilin Layığı Devlet Törenidir

Evren’in ölümü sonrası onun şahsında 12 Eylül dönemi uygulamaları tekrar gündeme geldi. Bu tartışmaların yer yer evrildiği nokta ise katil Evren’i 12 Eylül Darbesi ve sonrasında ortaya çıkan siyasal ve toplumsal denklemde, devletin dışında, “devlete rağmen” bir kötülükler kaynağı ( Evren’in cenazesine devlet töreni yapılmasın kampanyaları) olarak kendini gösterirken, bu tartışmaları açanlar ise son tahlilde devleti aklama pozisyonuna düştüler.

Kimi muhalif unsurlar içinde zaman zaman dillendirilen “derin devlet”, ”devletin içine çöreklenmiş güçler” gibi devleti, gerçekleştirdiği katliamlardan, adaletsizliklerden “azade” bir hale sokmaya çalışan bu algı, 12 Eylül darbecilerine karşı devletten yana “tavır alarak” devlet töreni yapılmamasının istenmesi katil ile devleti, birbirinin karşısına koyarak bu ruh ikizlerinden yapay bir şekilde “düşman kardeşler “ yaratma çabası olarak kendini belirginleştiriyor.

Toplumsal Dizayn Projesi Olarak 12 Eylül

Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi’nce gerçekleştirilen darbe sonrası verilen ilk tepkilerden biri, bir patron örgütlenmesi olan TİSK(Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) başkanı Halit Narin’e aitti. Narin, “kısa ve net” açıklamasında “Şimdiye dek işçiler güldü, şimdi gülme sırası bizde” derken aslında, toplumsal mücadeleler nedeniyle kesintiye uğrayan “kapitalist istikrarın”, söz konusu darbe marifetiyle hayata geçirileceğini “müjdeliyordu.”

12 Eylül öncesinde gelişen mücadele ile birlikte toplumun neredeyse hepsine sirayet eden örgütlenme refleksi, 12 Eylül’ü gerçekleştiren devletin, ortadan kaldırmak istediği şeylerin belki de başında geliyordu. Dönemin patronlarından Halit Narin ve onun gibilerinin “yüzünün gülmesine” vesile olan şey de aslında buydu. Ezilenler 12 Eylül öncesinde olduğu gibi örgütlü olarak çıkmayacaklardı karşılarına ve dolayısıyla kapitalizmin sömürü çarklarını çevirmek daha kolaylaşacaktı. Darbe ile birlikte kurgulanarak hayata geçirilmek istenen örgütsüz, adaletsizlikler karşısında mücadele refleksini yitirmiş bir toplumdu. Kapatılan sendikalar, dernekler ve siyasi partiler, yasaklanan grevler 12 Eylül sonrası devletin, devrimcilere yönelik gerçekleştirdiği katliamların yanı sıra nasıl bir toplum ve sistem için harekete geçtiğini anlatmaya yetiyor.

Devlet 12 Eylül’ün “Mirası”nı Hep Diri Tuttu

12 Eylül dönemiyle özdeşleşen ve yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren gibi semboller, devletin katliam defterinde sürekli güncellendi. Devlet, 90’larda Küçükarmutlu’da okulunun bahçesinde panzer altında yaşamını yitiren 7 yaşındaki Sevcan Yavuz’la, 2000’lerde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’la, Ceylan Önkol’la, Taksim-Gezi Direnişi’nde Berkin Elvan’la ve son olarak Cizre’de katledilen çocuklarla, 12 Eylül mirasına “sıkı sıkıya” sahip çıktı.

Zaman zaman gündeme gelen 12 Eylül ile yüzleşme, darbeyi mahkum etme vb. söylemlerin ise, bu yaşananlar ışığında asla karşılığını bulamayacağını söylemek daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Devlet gerek 12 Eylül’de uygulamaya koyduğu açık faşizm, gerekse de yakın dönemde Kobané Direnişi sonrası başvurduğu “iç güvenlik yasası” gibi yöntemlere yaslanarak fiili anlamda toplumu örgütsüzleştirme amacı doğrultusunda, 12 Eylül mirasını canlı tutmayı bildi. Pratik anlamda ise 12 Eylül’ün, toplumun tüm hücrelerine dek örgütsüzleştirilmesi hedefini de korudu ve geliştirmek için yoğun çaba gösterdi.

En yakın dönemde akıllara gelen ve çeşitli gerekçelerle yasaklanan metal , THY, Şişe-Cam, Darphane grevleri bu “çabanın” pratik adımları olarak karşımıza çıkıyor. Diğer bir taraftan ise neredeyse her gün medyada çıkan “sendikalı oldukları için işten atılan işçiler” haberleri, o dönemin “yüzü gülen” patronu Narin gibi şimdiki patronların da yüzünü güldürmek için, örgütlenen işçilere ve diğer toplumsal kesimlere saldırmaktan geri durulmayacağını gösteriyor.

Gürşat Özdamar

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Kenan Evren Devlet Devlet Teröristtir” – Gürşat Özdamar appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/04/kenan-evren-devlet-devlet-teroristtir-gursat-ozdamar/feed/ 0
Kristal-İş Şişecam Direnişini Anlaşarak Bitirdi https://meydan1.org/2013/01/24/kristal-is-sisecam-direnisini-anlasarak-bitirdi/ https://meydan1.org/2013/01/24/kristal-is-sisecam-direnisini-anlasarak-bitirdi/#respond Thu, 24 Jan 2013 09:43:05 +0000 https://test.meydan.org/2013/01/24/kristal-is-sisecam-direnisini-anlasarak-bitirdi/ 2011 bütçesi 3 milyar doları aşmış ve 2013 yılıyla beraber Bulgaristan, Tataristan, Polatlı ve Eskişehir’deki 800 milyon dolarlık yatırımlarla yeni fabrikalar açan Şişecam, İş Bankası’nın en büyük girişimlerinden biri olma niteliğine sahip. Şişecam Şirketler Grubu yeni yıla, Topkapı Şişecam fabrikasını kapatarak girdi. Kapatma kararlarının işçilere gönderdiği zarflarla bildiren Şişecam yönetimi, işçilerin işine son vermeden önce […]

The post Kristal-İş Şişecam Direnişini Anlaşarak Bitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
2011 bütçesi 3 milyar doları aşmış ve 2013 yılıyla beraber Bulgaristan, Tataristan, Polatlı ve Eskişehir’deki 800 milyon dolarlık yatırımlarla yeni fabrikalar açan Şişecam, İş Bankası’nın en büyük girişimlerinden biri olma niteliğine sahip.

Şişecam Şirketler Grubu yeni yıla, Topkapı Şişecam fabrikasını kapatarak girdi. Kapatma kararlarının işçilere gönderdiği zarflarla bildiren Şişecam yönetimi, işçilerin işine son vermeden önce tazminat haklarını ödeyeceğini açıkladı. Ancak işçilerinin büyük bir kısmının 20-25 yıldır çalıştığı fabrikanın kapatılması, yüzlerce işçinin ortada kalacağı gerçeğini değiştiremedi.
Şişecam şirketinin Topkapı’daki fabrikasını kapama düşüncesi, şirketin büyüme projesinin bir parçası. Şirket maaşları 2 bin TL’ye varan, tüm sosyal ve tazminat hakları bulunan işçileri çıkartarak, Eskişehir’de yeni açacağı fabrikaya asgari ücretten sözleşmeli olarak almayı planlıyordu. Böylelikle şirket hem yeni fabrika açtığı için devletten teşvik primi alacak hem de yeni işe alacağı işçilerin 5 senelik SGK primlerini teşvik yasası kapsamında devlete ödetecekti. İşçiler ise buna karşı yatay geçiş haklarını kullanarak, Eskişehir’de açılacak fabrikaya aynı maaş ve sosyal haklarla geçmek için 28 Aralık’ta direnişe başladılar.

Şişecam İşçileri Fabrikayı İşgal Etti
İşlerine son verilen cam işçileri, şirketin bu kurnaz planına karşı Topkapı Şişecam fabrikasını işgal ederek, buradaki malların ve makinaların Eskişehir fabrikasına taşınmasını engellediler. Topkapı fabrikasında gece gündüz nöbet tutan işçiler Paşabahçe mağazaları önünde aileleriyle birlikte gerçekleştirdiği eylemlerle de şirketi deşifre ettiler.
13 gün boyunca kar, soğuk demeden fabrikada bekleyen cam işçileri, polislerin ablukasına karşı aileleriyle birlikte direnerek, gerektiğinde fabrika çatılarına çıkarak, fabrikaya boş kamyonların girişini dahi engelleyerek, tüm kararlılıklarıyla mücadele ettiler.

Sendika Patronla Anlaştı, Birçok Talep Karşılanmadı
13 günlük direniş sırasında patronla masaya oturan Kristal-iş Sendikası patronla uzlaşma yollarını aradı. Görüşmeler sonrasında Şişecam şirketiyle anlaşmaya vardığını açıklayan sendika, işçilerin taleplerinin çoğunun karşılandığını açıkladı. Direniş çadırını kendi elleriyle kaldıran işçiler, pankartlarını söktüğü sırada fabrika önünde açıklama yapan Türk-İş’e bağlı Kristal-İş Sendikası Topkapı Şişecam Baş Temsilcisi Sinan Uçar yaptığı açıklamada, Tekel direnişi gibi büyük direnişlerin işçiler tarafından mağduriyetle sonuçlandığını ve kendilerinin Türkiye şartlarında mücadele etmenin zorluklarını bildiğini, bu nedenle de işçilere mağduriyet yaşatmadan patronla anlaşma sağlandığını söyledi.
Kristal-İş’in Şişecam şirketiyle anlaşması üzerine, kendi isteğiyle emekliye ayrılan cam işçilerine teşvik primiyle birlikte tazminatları ödenecek. Topkapı fabrikasında çalışan 50 geçici cam işçisi, Eskişehir fabrikasına nakledilecek. Şişecam’da çalışmaya devam etmek isteyen 194 işçi ise diğer şehirlerdeki fabrikalara nakledilecek ve oradaki fabrikaların ortalama saat başı ücretini alacaklar.

İşçiler tazminat haklarıyla beraber nakledilmiş olsalar da, çalıştıkları Topkapı Şişecam fabrikası, saat başı ücretin en çok olduğu Şişecam fabrikasıydı. Sendikanın patronla anlaşması sonucu kura çekimiyle rastgele dağıtılacak işçiler, gidecekleri yeni fabrikalarda saat başına en fazla 2-3 TL maaşla çalışmak zorunda bırakılacaklar.

The post Kristal-İş Şişecam Direnişini Anlaşarak Bitirdi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/01/24/kristal-is-sisecam-direnisini-anlasarak-bitirdi/feed/ 0