Sisi – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 16 Jun 2017 10:53:36 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Müslüman Kardeşler Mısır’da Sokağa Çağrı Yaptı https://meydan1.org/2017/06/16/musluman-kardesler-misirda-sokaga-cagri-yapti/ https://meydan1.org/2017/06/16/musluman-kardesler-misirda-sokaga-cagri-yapti/#respond Fri, 16 Jun 2017 10:53:36 +0000 https://seninmedyan.org/?p=9272   Son günlerdeki Körfez-Katar arasındaki gerilimin nedenleri arasında yer alan Müslüman Kardeşler örgütü, Mısır’da halkı Sisi yönetimine karşı sokağa çağırdı. Mısır parlamentosunun, tartışmalı adalar Tiran ve Sanafir’in Suudi Arabistan’a devri sonrası yapılan çağrıda, “Tiran ve Sanafir adalarından vazgeçen Sisi rejimine karşı uzun soluklu gösterilerin hemen başlatılması çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı. Müslüman Kardeşler  ve eski cumhurbaşkanı adaylarından Hamdin […]

The post Müslüman Kardeşler Mısır’da Sokağa Çağrı Yaptı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Son günlerdeki Körfez-Katar arasındaki gerilimin nedenleri arasında yer alan Müslüman Kardeşler örgütü, Mısır’da halkı Sisi yönetimine karşı sokağa çağırdı.

Mısır parlamentosunun, tartışmalı adalar Tiran ve Sanafir’in Suudi Arabistan’a devri sonrası yapılan çağrıda, “Tiran ve Sanafir adalarından vazgeçen Sisi rejimine karşı uzun soluklu gösterilerin hemen başlatılması çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı. Müslüman Kardeşler  ve eski cumhurbaşkanı adaylarından Hamdin Sabahi, anlaşmannın mecliste onaylanmasını protesto etmek için yapılacak eylemlerin,  ‘cuma öfkesi’ sloganı ile yapılacağını duyurdu.

Mısır’da Sisi yönetimi, Kızıldeniz’deki Tiran ve Sanafir adalarının kontrolünü, Mısır’a milyarlarca dolar yardım sağlayan Suudi Arabistan’a bırakan anlaşmayı geçen yıl imzalamıştı.

Katar’ın yanı sıra, AKP ile de yakın ideolojik ilişkiler içindeki Müslüman Kardeşler, 2012 yılındaki tartışmalı seçimlerle iktidara gelmiş, Temmuz 2013’te Suudi Arabistan ve ABD  destekli darbe sonucu general Abdülfettah Sisi tarafından iktidardan uzaklaştırılmıştı.

 

The post Müslüman Kardeşler Mısır’da Sokağa Çağrı Yaptı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/06/16/musluman-kardesler-misirda-sokaga-cagri-yapti/feed/ 0
“Ortadoğu’da Katliam Politikaları :İŞTEBRAK” – Mercan Doğan https://meydan1.org/2015/06/04/ortadoguda-katliam-politikalari-istebrak-mercan-dogan/ https://meydan1.org/2015/06/04/ortadoguda-katliam-politikalari-istebrak-mercan-dogan/#respond Thu, 04 Jun 2015 10:50:17 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/04/ortadoguda-katliam-politikalari-istebrak-mercan-dogan/ Daha önce Alevi katliamlarının yaşandığı Lazkiye, Humus, İkrime, Hama ve Ortadoğu coğrafyasının birçok yerinde olduğu gibi devletler destekli cihatçı çeteler, kendilerine biat etmeyen halklara yönelik katliamlarına İştebrak’ta bir yenisini daha ekledi. Tıpkı 2014 yılının yaz aylarında Şengal’de Ezidilerin hedef alınması gibi, Suriye İştebrak’ta bu kez Aleviler hedef alındı. İdlip’in Cisr El-Şuğur kasabasının güneyinde yer alan […]

The post “Ortadoğu’da Katliam Politikaları :İŞTEBRAK” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Ortadoğu'da Katliam Politikaları İştebrak

Daha önce Alevi katliamlarının yaşandığı Lazkiye, Humus, İkrime, Hama ve Ortadoğu coğrafyasının birçok yerinde olduğu gibi devletler destekli cihatçı çeteler, kendilerine biat etmeyen halklara yönelik katliamlarına İştebrak’ta bir yenisini daha ekledi. Tıpkı 2014 yılının yaz aylarında Şengal’de Ezidilerin hedef alınması gibi, Suriye İştebrak’ta bu kez Aleviler hedef alındı.

İdlip’in Cisr El-Şuğur kasabasının güneyinde yer alan ve 4 yıldır cihatçı çetelerin katliam tehdidi altında yaşayan bir Alevi köyü olan İştebrak, 25 Nisan günü Fetih Ordusu adındaki cihatçı çete tarafından katliama uğradı. Katliamda resmi rakamlara göre 35 kişinin öldürüldüğü söylense de, sayının aslında daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu katliama tanık olanlar, katliam sırasında İdlip’in kuzeyine kaçırılan kadınlar, rehin alınanlar, rastgele açılan ateşlerle katledilenler ve köyde tamamen yok edilen aileler olduğunu, bunların IŞİD’in yaptıklarından farksız olduğunu söylüyorlar.

İdlip, Fetih Ordusu’nun Rakka’sı mı?

İştebrak’ın da bulunduğu bu bölge, askeri ve lojistik destek ikmal hatları üzerinde yer alması sebebiyle, gerek Esad rejimine gerekse YPJ/YPG güçlerine karşı savaşan cihatçı çeteler açısından hayati öneme sahip.

İdlip’e Mart ayında Selefi örgütlerden oluşan çatı örgüt “Fetih Ordusu”nun saldırıları başlamıştı. Aynı ayın 25’inde Fetih Ordusu’na bağlı güçler Nusra öncülüğünde İdlip merkeze girmiş ve kentin düştüğünü duyurmuştu. İştebrak Katliamı da bu saldırıların bir parçasıydı.

Önceleri Şam yönetiminin elinde olan bu kenti Fetih Ordusu ele geçirdikten sonra, İslami Emirlik ilan etti. Fetih Ordusu, özellikle İdlip kırsalından başlayarak Antakya’nın Reyhanlı ilçesinden Yayladağı’na kadar uzanan bölgeye komşu olan noktaları ele geçirdi. Böylece TC sınırı üzerinden gelecek askeri ve lojistik desteğe daha kolay ulaşabilecekti. Diğer taraftan ise bölge, Esad rejimi güçlerinin denetimindeki Lazkiye-Hama-Şam güzergahının kontrolü açısından önem taşıyor. Ayrıca İdlip’in kontrol altına alınmasının ,-Halep’te muhalif güçleri kuşatma altına alan Suriye ordusuna karşı Rakka’dan sonra rejimin elinden çıkan ikinci büyük kent olması sebebiyle- psikolojik üstünlüğün tekrar ele geçirilmesi noktasında moral bir değeri var.

Suriye coğrafyasında terör estiren diğer bir cihatçı çete IŞİD’in, ülkenin doğusundaki Rakka kentini elinde bulundurarak burayı merkez üs haline getirmesi gibi, Nusra öncülüğündeki Fetih Ordusu da İdlip bölgesini ele geçirerek üs haline getirmek istiyor. Bölgenin özellikle TC sınırına sıfır noktasında bulunması, örgüte askeri ve lojistik desteğin garanti altına alınması anlamına geliyor. Son iki yıldır durdurulan MİT TIR’ları, cihatçıların TC topraklarında barınması, askeri eğitim görmesi ve tedavisi vb. söylentilerin hala gündemde olduğu günümüzde, bu “garantinin” örgüt için ne anlama geldiği daha açık ortada. Bu garantinin TC ile Fetih Ordusu açısından elbette karşılıklı bir çıkar denklemi var. Suriye’de iç savaş başladığından beri rejimin düşürülmesi ile Şam Emeviye camiinde şükür namazı kılma hayaliyle yanıp tutuşan TC devleti ile cihatçı grupların bu ortak çıkarlarının yanı sıra, yine TC’nin, varlığından rahatsız olduğu Rojava Devrimi’ni,-Afrin’in bölgeye yakınlığı sebebiyle- “Kobanê olmadı, Afrin’i düşürelim” mantığıyla sonlandırmak ve yenilgiye uğratma emeli de aşikar.

TC-Suudi Arabistan Yakınlaşması Fetih Ordusu’nu mu Doğurdu?

2013 yılında Mısır’da gerçekleşen askeri darbe sonrası işbaşına gelen Sisi yönetimindeki hükümeti Suudi Arabistan’ın desteklemesi, TC ile bu ülkenin ilişkilerinde soğumaya ve gerilime neden olmuştu. Ancak Suudi sermayesinin sıcak parasından bu gerilim yüzünden mahrum kalmak istemeyen TC, yılın başında “küçük bir jest”te bulunmuş, ölen Suudi kralı Abdullah için bir günlük yas ilan etmişti. TC’nin bu jesti, Suudi Arabistan tarafından bir anlamda “görülmüş”, iki ülke arasında kritik bölgesel konuların masaya yatırıldığı bir dizi görüşme başlamıştı. Mart ayı başında TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad’da Suudi’lerin yeni kralı Selman ile yaptığı görüşmede, Yemen’deki İran karşıtı ittifaka destek sözü verirken karşılığında Suriyeli muhaliflere yardım için teminat aldı. Bu yanıyla Riyad’da varılan bu mutabakat sonucu Suriye’de Esat lehine görünmekte olan dengelerin bir anda aleyhe dönmesini tesadüf olarak değerlendirmemek gerek.

Ortadoğu’da bunca bol bilinmeyenli denklemlerin kıskacında halkların, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de devletlerin ve kapitalizmin çıkar savaşlarında katledildiği gerçeği değişmiyor. İştebrak’ta, devletlerce üretilmiş şiddet olan cihatçı çetelerden Fetih Ordusu tarafından Alevi halkının katledilmesi, bölgedeki katliamların sürekliliğini gözler önüne seriyor. Küresel kapitalizmin ve devletli sistemin yeni Ortadoğu ajendası bu politika üzerinden işliyor.

Mercan Doğan

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Ortadoğu’da Katliam Politikaları :İŞTEBRAK” – Mercan Doğan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/04/ortadoguda-katliam-politikalari-istebrak-mercan-dogan/feed/ 0
Mısır Diktatörü Hüsnü Mübarek Serbest Bırakıldı https://meydan1.org/2013/09/07/misir-diktatoru-husnu-mubarek-serbest-birakildi/ https://meydan1.org/2013/09/07/misir-diktatoru-husnu-mubarek-serbest-birakildi/#respond Fri, 06 Sep 2013 21:21:06 +0000 https://test.meydan.org/2013/09/07/misir-diktatoru-husnu-mubarek-serbest-birakildi/ 2011’deki Mısır’da iktidarını yitirmesinden bu yana, cezaevinde tutulan Hüsnü Mübarek, kendisine yönelik isyanda protestocuların ölümüne suç ortaklığı etmekten yargılanıyordu. “Arap Bahar”ı sırasında koltuğundan olan Mübarek için mahkeme, tahliye yönündeki başvuruya olumlu yanıt verdi. Mübarek’in avukatının açıklamasına göre, 2011’de kendine yönelik iddialardan beraat eden Mübarek, sonrasında yolsuzluk davalarından birinden daha aklandı. 2011’de Tahrir Meydanı’nda, protestocuların ölümüne […]

The post Mısır Diktatörü Hüsnü Mübarek Serbest Bırakıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
2011’deki Mısır’da iktidarını yitirmesinden bu yana, cezaevinde tutulan Hüsnü Mübarek, kendisine yönelik isyanda protestocuların ölümüne suç ortaklığı etmekten yargılanıyordu. “Arap Bahar”ı sırasında koltuğundan olan Mübarek için mahkeme, tahliye yönündeki başvuruya olumlu yanıt verdi.

Mübarek’in avukatının açıklamasına göre, 2011’de kendine yönelik iddialardan beraat eden Mübarek, sonrasında yolsuzluk davalarından birinden daha aklandı.

2011’de Tahrir Meydanı’nda, protestocuların ölümüne neden olduğundan Mursi yönetimindeki mahkemelerce müebbet alacağı kesinleşen Mübarek‘in, daha sonra Sisi yönetiminceki aynı mahkemelerce işlediği suçlar nedeniyle tutulduğu cezaevinden salıverilmesine karar verildi. Mübarek’in tutuklu bulunmak için yasal zeminin olmadığından dolayı çıkarılması gerektiği yetkililerce söylense de, Mübarek’in tahliyesinin kaosa yol açacağı özellikle muhaliflerin en çok dillendirdiği meselelerden.

Mübarek, kararını halkın Tahrir’de 2011’de verdiği; Mübarek’in suçlu olduğu, Mısırlı muhalifler tarafından dile getirilse de, yeni ordu yönetimi Mübarek’in 2011 öncesi döneminin benzer yıllarını Mısır halkına yaşatmaya devam ediyor. Mübarek’in siyaset sahnesine yeniden dönmesinin politik yansımalarını yakın zamanda gözlemleyeceğiz.

Bu değişen yargı kararları, aynı mahkeme ve aynı hakimce alınan kararların değişen iktidarlara göre yeniden şekilleniyor olması bizlere devletin adaletinin nesnel olmadığının, iktidarlara bağlı olduğunun göstergesidir.

The post Mısır Diktatörü Hüsnü Mübarek Serbest Bırakıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/09/07/misir-diktatoru-husnu-mubarek-serbest-birakildi/feed/ 0
Kahrolsun Sisi Kahrolsun Mursi ” Yaşasın Mısır Devrimi” https://meydan1.org/2013/08/31/kahrolsun-sisi-kahrolsun-mursi-yasasin-misir-devrimi/ https://meydan1.org/2013/08/31/kahrolsun-sisi-kahrolsun-mursi-yasasin-misir-devrimi/#respond Fri, 30 Aug 2013 21:12:27 +0000 https://test.meydan.org/2013/08/31/kahrolsun-sisi-kahrolsun-mursi-yasasin-misir-devrimi/ 17 Ağustos’ta, Mısır’da yüzlerce insanın ölmesi, binlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliam sonrası, Anarşist Tahrir-ICN’nin duruma ilişkin bildirisi: Geçtiğimiz son iki gündeki gelişmeler devrimi öldürmek ve ordu/polis devletine geri dönmek amacıyla ordunun elinde tuttuğu gücü sağlamlaştırmak için yarattığı olaylar silsilesinin en son adımıydı. Baskıcı Müslüman Kardeşler rejimi gitti. Ama onun yerine, Müslüman Kardeşler’den daha az otoriter ya […]

The post Kahrolsun Sisi Kahrolsun Mursi ” Yaşasın Mısır Devrimi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

17 Ağustos’ta, Mısır’da yüzlerce insanın ölmesi, binlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliam sonrası, Anarşist Tahrir-ICN’nin duruma ilişkin bildirisi:

Geçtiğimiz son iki gündeki gelişmeler devrimi öldürmek ve ordu/polis devletine geri dönmek amacıyla ordunun elinde tuttuğu gücü sağlamlaştırmak için yarattığı olaylar silsilesinin en son adımıydı.

Baskıcı Müslüman Kardeşler rejimi gitti. Ama onun yerine, Müslüman Kardeşler’den daha az otoriter ya da faşist olmayan üstelik iktidardan indirilmesi çok daha güç olan ordunun gerçek yüzü geldi.

Ordunun, Nadha Meydanı’nda ve Rab’ada Mursi destekçilerine uyguladığı katliamda 500 kişi katledildi ve yaralananların sayısı 3.000’i geçti (Sağlık Bakanlığı’nın verilene göre-fakat bu sayının çok daha yüksek olduğu söyleniyor). Bu önceden planlanmış bir devlet terörizmi eylemidir. Bu, insanları ikiye bölmeyi amaçlamakta ve Müslüman Kardeşler’in intikam almak ve kendini korumak için daha fazla militan yaratmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu, böylece ordunun tüm İslamcıları terörist diye tanımlamasına ve ülkede bir “iç düşman” yaratarak halihazırda devam etmekte olan olağanüstü hali meşrulaştırmasına olanak sağlıyor.

İktidar bugün Müslüman Kardeşler’in peşinde, yarın iktidarı eleştirmeye yeltenenlerin peşinde olacak. Zaten ordu, polis ve askere olağanüstü yetkiler vererek ve birçok eyalette aynı anda akşam 7’den sabah 6’ya kadar sokağa çıkma yasağı uygulayarak bir aylık olağanüstü hal ilan etmişti. Bu da orduya kendisinden farklı düşünenleri yok etmek için tam yetki sağlıyor. Bu devrim öncesi günlere, yani 1967’den beri mevcut olan olağanüstü hal kanunlarına dönüş demektir ve bu yapı baskının tüm ülkeye yayılması ve özgürlüğün reddi demektir.

Yeni rejimin karakteri açıktır. Birkaç gün önce on sekiz devlet adamı atanmıştır, bunların büyük çoğunluğunun kökeni ya polis/ordu ya da eski Mübarek rejiminin kalıntılarıdır. Ayrıca bir de kendi hakları için grev yapan işçilere (ordunun Suez’deki çelik işçilerine saldırıp onları tutuklaması gibi) saldırılmaktadır. Askeri rejim, devrimci eylemcilere karşı da bir av başlatmış, gazetecilere saldırarak onları tutuklamış, yabancıları olaylara tanıklık etmemesi konusunda tehdit etmiştir. Hem yerel hem de küresel medya yarı gerçek haberler yapıyor ve siyasi gündemin destekçilerinin hikayesini yazıyor. Karşı-devrim son sürat yoluna devam ederken böl ve yönet taktiği ile insanların arasında oluşan birliği nasıl bozacağını iyi biliyor.

Son iki günde köktenci saldırılar artışa geçti, 50’den fazla kilise ve Hristiyan kurumlar saldırıya uğradı. Ordu ve polis, Hristiyan topluluklarının binalarını korumaya gerek duymadı. Ordunun ve Müslüman Kardeşler’in her ikisinin de ilgisi tansiyonu yükseltmek, korku yaratıp, insanların içine nefret tohumları serpmektir. Onlar devletin kendi kontrollerine geçmesi için savaşırken, insanların kanları sokakları dolduruyor.

Biz güç savaşı ve köktenci saldırılar vasıtası ile Rab’a ve Nadha Meydanı’nda yapılan katliama, işçilere, eylemcilere ve gazetecilere yapılan saldırılara, insanların aldatılmasına karşı çıkıyoruz. Devrimin devam etmesi için insanlar her kimden gelirse gelsin saldırılara, iktidarın tiranlığına muhalefette birleşmeliler!

Kahrolsun Ordu ve Al-Sisi!

Kahrolsun Mübarek rejiminin kalıntıları ve zengin elitler

Kahrolsun devlet ve tüm güç otonomcu topluluklara

Yaşasın Mısır Devrimi!

Tahrir Küresel ağına https://www.facebook.com/TahrirIcn facebook sayfasından veya http://tahriricn.wordpress.com adlı internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

 

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.

The post Kahrolsun Sisi Kahrolsun Mursi ” Yaşasın Mısır Devrimi” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/08/31/kahrolsun-sisi-kahrolsun-mursi-yasasin-misir-devrimi/feed/ 0