taksim isyanı – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Mon, 07 Oct 2013 10:55:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Meydan Gazetesi’nin Bir Senelik Serüveni https://meydan1.org/2013/10/07/meydan-gazetesinin-bir-senelik-seruveni/ https://meydan1.org/2013/10/07/meydan-gazetesinin-bir-senelik-seruveni/#respond Mon, 07 Oct 2013 10:55:10 +0000 https://test.meydan.org/2013/10/07/meydan-gazetesinin-bir-senelik-seruveni/   Bir meydan düşledik iktidara, otoriteye, statüye, hiyerarşiye karşı koyanların; devlete, tacize, tecavüze, işkenceye, katliamlara, adaletsizliklere karşı koyanların; kapitalizme, bencilliğe, rekabete, sömürüye karşı koyanların doldurduğu bir meydan. Bir meydan düşledik arkadaşı açken yemek yiyemeyenler gibi paylaşan ve ağır bir taşı kaldırırken elini taşın altına koyanlar gibi dayanışan, bir halayda omuz omuza tutuşanlar gibi örgütlü, bir […]

The post Meydan Gazetesi’nin Bir Senelik Serüveni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

meydan1-12_

 

Bir meydan düşledik iktidara, otoriteye, statüye, hiyerarşiye karşı koyanların; devlete, tacize, tecavüze, işkenceye, katliamlara, adaletsizliklere karşı koyanların; kapitalizme, bencilliğe, rekabete, sömürüye karşı koyanların doldurduğu bir meydan. Bir meydan düşledik arkadaşı açken yemek yiyemeyenler gibi paylaşan ve ağır bir taşı kaldırırken elini taşın altına koyanlar gibi dayanışan, bir halayda omuz omuza tutuşanlar gibi örgütlü, bir başkası tutsakken özgür olamayanlar kadar tutsak ama bedenleri duvarlara sıkışsa bile ruhu özgür olanlar kadar özgür olanlarla dolu bir meydan. Bir meydan düşledik, paylaşma ve dayanışmayla dolu özgür bir meydan.

İşte bu düşlerle çıktığımız on iki sayının ardından, düşlerimizi bir bir eylemenin heyecanıyla hazırladık on üçüncü sayıyı, meydanı dolduranlarla beraber. Bugüne kadar beraberce hazırladığımız gibi. Savaş rantından nasiplenmek isteyenlerin savaşına “Hayır” derken “Kapitalizmin barışının da bir savaş” olduğunu söylediğimiz ilk sayımız gibi, yaşamımızı gasp eden trafik sorunun haberlerde söylendiği gibi “Geçici bir sorun” olmadığını “Trafik sorununun bir kapitalizm sorunu” olduğunu söylediğimiz ikinci sayımız gibi. 4+4+4 sistemini tartışmanın manasızlığında kaybolmadan tüm eğitim sistemini tartışmak isterken, Anadolu ve Mezopotamya’daki Kaya Gazı talanını gündemleştirdik üçüncü sayımızda; Sarıgazi’deki kentsel dönüşümde patlatılan bombalarla, Akçakale’de patlayan bombaların aynı savaşın bombaları olduğunu manşet yaptık dördüncü sayımızda. Dört inşaat işçisinin iş cinayetinde yitirilmiş yaşamlarından, Kürt halkının özgürlüğü için, hapishanelerde ölüm riskine rağmen bedenlerini mücadeleye dönüştüren özgür tutsakların yasıyla kapağımız kararmıştı beşinci sayımızda. Metrobüs kuyruklarında deliriyorduk altıncı sayıda. Yedici sayıda ise hepimizin bildiği bir şeyi tekrarladık manşetten, devletten bahsediyorsak adaletten bahsedemezdik. Biz de “Devlet adaletsizliktir” dedik. Genç yaşta emekliliğin sırrını verdiğimiz aynı sayıda, adeta tiraj patlaması yaşadık. Sekizinci sayımızda, gazete büromuz işgal edildi. Anarşist Kadınlar toplandı, tüm erkeleri gazete bürosundan gönderdiler. Onlarca kadın, günler boyu kamp kurdu gazete bürosuna. Ve sadece kadınların çıkardığı bir sayı olurken sekizinci sayı, manşette oldukça manidardı“Haydi kadınlar meydanlara”.

Yukarıda kapitalizme karşı koyanlarla dolu meydanlar demiştik. Dokuzuncu sayıda da kapitalizmin illüzyonuyla uğraştık. Reyting rekorları kıran “Kim Bir Milyon Kazanmak İster” yarışmasının sahtekarlıklarını anlatan röportajımız, bizden sonra tüm medya tarafından tekrar tekrar yayınlandı. Ardı ardına benzer olaylarla ilgili mailler aldık. Onuncu sayımızda, düşlediğimiz özgür meydan mücadelesi artmıştı. Taksim isyanını yaşıyorduk; çatışmalar sürüyor, devletten ve polisten kurtulan Taksim Meydanı özgürleşiyordu. Meydan Gazetesi masasını meydandaki merdivenlere konumlanan devrimci anarşistlerin hemen yanına kurmuştuk. Herkesin yüzünde Meydan’ın manşetinin haklılığını görüyorduk: “Kazanıyoruz”. Zaten bu isyan, bu toprakların mayasında yok muydu? Böyle yaptık biz de on birinci sayımızda manşetimizi, “Yaşadığımız topraklardaki halkların mayasıdır isyan” dedik. Başlayan mücadele devam ediyordu, bir yandan bunun coşkusu içimize sığmazken diğer yandan kardeşlerimizin katledilişi, anaların babaların feryatları, boğazımızda düğümleniyordu. Bazı yazıları yazmak çok zordu ve bu sayıda, bu yazılardan çok vardı. Ama her şeye rağmen yaşam direnişteydi. Her şeye rağmen direnmeyi öğretti bize yaşam. Bazen bir ayrık otu bazense bir incir ağacı, suyun ve güneşin bir betonun çatlağına sıkışmış tohumla olan uyumunu öğretti. Geçtiğimiz sayıydı yaşamın uyumunu yazdığımız on ikici sayı.

Şimdi, elinizde tuttuğunuz ve okumakta olduğunuz karşı koyanların gazetesinin bir senelik serüvenini biliyorsunuz. Bu gazeteyi meydanlarda, sokaklarda; işten atılan işçilerin direnişinde; deresi, toprağı kurutulan köylünün direnişinde; adaletsizlik saraylarının kapısında; kitapçılarda ve sahaflarda; gazete bayilerinde, kafelerde, hatta bakkalda ve simitçide bulabilirisiniz. Hep iki bin adet bastırdık Meydan’ı, elimizde de hep iki yüz-üç yüz adet kaldı. Ve hep, matbaaya borç. Köşesinde fiyatı bir lira yazsa bile nereden alırsanız alın şunu söyleyebilirsiniz: “Çıkışmadı sonra versem olur mu? Ben Meydan Gazetesi’ndekileri tanıyorum onlar benim…” sonrası önemli değil, biz birbirimizi tanıyoruz. Selamlar.

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 13. sayısında yayımlanmıştır.

The post Meydan Gazetesi’nin Bir Senelik Serüveni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/10/07/meydan-gazetesinin-bir-senelik-seruveni/feed/ 0
TİHV Taksim Direnişi Raporunu Açıkladı https://meydan1.org/2013/07/29/tihv-taksim-direnisi-raporunu-acikladi/ https://meydan1.org/2013/07/29/tihv-taksim-direnisi-raporunu-acikladi/#respond Mon, 29 Jul 2013 17:25:10 +0000 https://test.meydan.org/2013/07/29/tihv-taksim-direnisi-raporunu-acikladi/ Türkiye İnsan Hakları Vakfı, 28 Mayıs’ta Gezi Parkı projesine yönelik olarak başlayan ve ardından bazı kentlerde devam eden eylemlere ilişkin gözaltılar, tutuklamalar ve ölümlere ilişkin bir açıklama yaptı. Buna göre Gezi parkı eylemlerine karıştığı gerekçesiyle tüm Türkiye’de şu ana kadar 3 bin 584 kişinin gözaltına alındı, 121 kişi tutuklandı ve gösterilere katılan 5 kişi ile […]

The post TİHV Taksim Direnişi Raporunu Açıkladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, 28 Mayıs’ta Gezi Parkı projesine yönelik olarak başlayan ve ardından bazı kentlerde devam eden eylemlere ilişkin gözaltılar, tutuklamalar ve ölümlere ilişkin bir açıklama yaptı. Buna göre Gezi parkı eylemlerine karıştığı gerekçesiyle tüm Türkiye’de şu ana kadar 3 bin 584 kişinin gözaltına alındı, 121 kişi tutuklandı ve gösterilere katılan 5 kişi ile bir polisin hayatını kaybetti.

Raporda ayrıca şu bilgiler yer aldı:

Eylemler nedeniyle TTB’ye göre 27 Haziran itibariyle 8 bin 41 kişi yaralanarak veya kimyasal gazdan etkilenerek hastanelere/gönüllü revirlere başvurmuştur. Eylemler nedeniyle gösterilere katılan 5 kişi ile bir polis yaşamını yitirmiştir. Ölümlerin ikisi doğrudan polisin saldırısı nedeniyle biri ise bilirkişi raporuna göre polis olduğu düşünülen faili meçhul sivil kişiler tarafından gerçekleşmiştir.

Tüm Türkiye’de gözaltına alınanların sayısı ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı verilerine göre 3 bin 584’e, tutuklanan kişi sayısı ise verilen serbest bırakma kararlarının ardından 12 Temmuz 2013 itibariyle 121’e inmiştir. Tutuklamalara “yasadışı örgüt yöneticisi veya üyesi olmak”, “halkı isyana teşvik etmek”, “kamu malına zarar vermek”, “silah ve mermi bulundurmak” veya “cami basmak” gerekçe olarak gösterilmiştir.

Gezi Parkı eylemlerine evlerinin balkonundan tencere ve tava ile ses çıkartarak katılan şu ana kadar 10 kişiye “Kabahatlar Kanunu’na muhalefet ettikleri” gerekçesiyle 88’er lira, 9 öğrenciye ise aynı kanundan dolayı 1000’er lira para cezası verildi.

The post TİHV Taksim Direnişi Raporunu Açıkladı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/07/29/tihv-taksim-direnisi-raporunu-acikladi/feed/ 0
İktidar Kardeşlerimizi Öldürüyor İsyan Kaçınılmazdır https://meydan1.org/2013/07/25/iktidar-kardeslerimizi-olduruyor-isyan-kacinilmazdir/ https://meydan1.org/2013/07/25/iktidar-kardeslerimizi-olduruyor-isyan-kacinilmazdir/#respond Thu, 25 Jul 2013 20:13:05 +0000 https://test.meydan.org/2013/07/25/iktidar-kardeslerimizi-olduruyor-isyan-kacinilmazdir/ Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz Anısına… Her gün gittiğimiz, belki de hiç görmediğimiz bir parkın ağaçlarını kökünden söken dozerlerin karşısına dikilmiş bir grup insanı seyrettik önce. Bu bir grup insanın tek istediği parka AVM yapılmamasıydı ve parkın halka açık bir park olarak kalmasıydı. Öyle de demişlerdi. Dozerler polislerle bir olup ağaçları […]

The post İktidar Kardeşlerimizi Öldürüyor İsyan Kaçınılmazdır appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz Anısına…

Her gün gittiğimiz, belki de hiç görmediğimiz bir parkın ağaçlarını kökünden söken dozerlerin karşısına dikilmiş bir grup insanı seyrettik önce. Bu bir grup insanın tek istediği parka AVM yapılmamasıydı ve parkın halka açık bir park olarak kalmasıydı. Öyle de demişlerdi. Dozerler polislerle bir olup ağaçları sökmeye kalkıştığında gezi parkı nöbeti protestosu da başlamış oldu.

Park ve ağaç sevdası olarak görüldü nöbet ve öyle de yansıdı televizyonlara. Gezi nöbeti şenlikli ve barışçıl bir protesto olarak, polise kitap okuyan ve çiçek uzatan insanların “occupy”ıydı. Çoğu siyasi tarafından sevilen BDP milletvekili Sırrı Süreyya da dozerin önünde kendini siper etmiş “önce beni ezin bakalım” dercesine dururken, yani hal böyleyken çadırını kapan geldi geziye. Şenliğin de cazibesiyle iyice kalabalıklaşan park adeta bir festival alanına dönüştü. İşte başlangıcın özeti böyle.

Erdoğan’ın “Noluyor ya! 1 Mayıs’tan beri Taksime kim çıktıysa saldırdık, ezdik geçtik. Buna mı müsaade edeceğiz yani dağıtın şunları, saldırın” emriyle şafak vakti kolluk kuvvetleri parka sinsice girerek ne kadar çadır varsa yaktı, ortalığı dağıttı ve bütün protestocuları parktan kovaladı.

Mücadeleye Giriş

31 Mayıs sabah saat 05:00 sıralarında Taksim Meydanı adeta savaş alanına dönmüştü. Kolluk kuvvetleri protestocuların üzerine tazyikli su sıkıyor, insanlar sağa sola fırlıyor ve gaz bombaları kafalara hedef alınarak atılıyordu. İşin şekli değişmeye başlamıştı. Televizyonlardan ve sosyal medyadan yayınlanan polis şiddeti görüntüleri izleyenleri şaşkına çeviriyordu. İşte olayın mücadele kısmına geldik.

Halk sokaklara dökülmeye başladı. Devletin hayatın mutlak bir yerinde saldırısına uğrayan herkes “yeter” demek için sokaklara koşuyordu. Sosyal medyadan herkes Taksim’e gelin çağrıları yapıyordu. Kasklar, gaz maskeleri, solüsyonlar ve içimizde saklı duran öfkeyle tüm hazırlıklar mükemmelce yapılıyor ve halk birer birer isyana katılıyordu. Önce Taksim sonra Gazi, Okmeydanı, Kadıköy, Ümraniye, Gülsuyu, Kartal bütün İstanbul oldu. Ankara, İzmir, Eskişehir, Antakya, Adana, Mersin, Amed, Antep bütün bir coğrafya oldu. Böylelikle isyan bir halkı kucakladı ve halk da direnişini. Gece gündüz demeden barikatların ardından, ellerinde kaldırım taşları ve dillerinde sloganlarla günlerce, aralıksız sürdü direniş. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganı halkın ortak haykırışına dönüştü. Herkes akın akın Taksim’e aktı. Devletin valisi, emniyet müdürü, belediye başkanı, polisleri önce şaşırdılar, sonra çok korktular çünkü isyan büyüdükçe büyüyor, halk direndikçe direniyordu.

Her kaybedilen yaşam direniş oldu, yeni bir yaşam oldu

Uzun süredir hissedemediğimiz özgürlük yerini direnerek kazanmanın tarifsiz coşkusuna bırakmıştı. Bütün dünya bu direnişe tanıklık ediyordu. İsyana katılan, katılmayan herkesin hayatı bir anda değişivermişti. Değişen hayatlar gün oldu yerini kaybedilen yaşamlarla buldu kendini. Her kaybedilen yaşam yeni bir direniş oldu, yeni bir yaşam oldu. Ethem, Abdullah, Mehmet ve Ali de direnişin yaşam kaynağı oldu.

Ethem Sarısülük, 1 Haziran günü Ankara Güvenpark’ta Polis Ahmet Şahbaz tarafından vuruldu. Alınteri okuruydu ve sosyalist bir işçiydi. Endüstri meslek lisesinde okurken, ikinci sınıfta okulu bıraktı. Okuldayken parasız eğitim protestolarına katılırdı. Ethem’in yaşamı hep adaletsizliğin ortasındaydı ve O hep adaletsizliğin karşısındaydı. Bu yüzden yaşamı boyunca hep direndi, gün geldi direnerek yaşamını kaybetti.

Abdullah Cömert, Ölümünden 8 saat önce cep telefonundan bir mesaj atmıştı; “3 günde sadece 5 saat uyudum. Sayısız biber gazı yedim, 3 defa ölüm tehlikesi atlattım. Ve insanlar ne diyor biliyor musunuz? “Boşver ülkeyi sen mi kurtaracaksın” Evet kurtaramasak da bu yolda öleceğiz. (O kadar yorgunum ki, 3 günde 7 tane enerji içeceği 9 tane ağrı kesici ile ayaktayım. Sesim kısık vaziyette ama gene saat 6 da alanlardayım sadece devrim için)” Devrim için ölmekten bahsediyordu Abdullah mesajında, bahsettiği gerçek oldu ve ölüm direnirken yakaladı onu.

Mehmet Ayvalıtaş, 2 Haziran günü Ümraniye de 1 Mayıs mahallesinde on binler olmuş otoyolu trafiğe kapatmıştı. 1 Mayıs Mahallesi Mehmet’le direniyordu. Kolluk kuvvetlerinin yoğun saldırısı sırasında otoyoldan geçen taksilerden biri direksiyonu Mehmet’e çevirdi. Mehmet’i ezdi ve kaçtı. Mehmet henüz 19’unda, ezilenlerin ezenlere karşı olan mücadelesinde hep sokaklardaydı. Kimsenin kimseyi ezemeyeceği fikrine inanan ve bunun için direnen SODAP üyesi bir sosyalistti. Onun bedeni ezildi ancak fikri ve ezilenlerin mücadelesi daha da büyüdü.

Ali İsmail Korkmaz, “Osmangazi Tıp Fakültesinde polis şiddetine maruz kalan bir arkadaşımız için AB kana ihtiyaç var” bu haber sosyal medyada paylaşılırken yaşam mücadelesi veriyordu. 3 Haziran günü faşist-polis işbirliği ile vücuduna ve kafasına darbeler alarak dövülmüş, hastane hastane gezerek sağlam raporları alıp, evine dönmüş ancak beyin kanaması belirtileri ile tekrar hastaneye gittiğinde acilen ameliyata alınmıştı. Ali İsmail yaşamak için ne kadar uğraşsa da devletin polisi, faşisti, hastanesi, doktoru sanki plan yapmış 19 yaşında ki birini öldürmek için organize olmuşcasına çabalamıştı. Ameliyattan yaşamını kaybederek çıkan ancak kazanmak uğruna sokaklarda direnileceğine inanan Ali İsmail Taksim Direnişinin son kurbanı oldu.

Onlar Taksim İsyanı’nda bir milat oldular, direniş oldular, yaşam oldular. Katil devlet ve eli kanlı iktidarlar bilsinler ki mücadelemiz devam ediyor, edecek; Ethem’ler, Abdullah’lar, Mehmet’ler, Ali İsmail’ler milyonlar olmuş direniyor, direnecekler!

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 11. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post İktidar Kardeşlerimizi Öldürüyor İsyan Kaçınılmazdır appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/07/25/iktidar-kardeslerimizi-olduruyor-isyan-kacinilmazdir/feed/ 0
Her Yer İsyan Her Yer Anarşi https://meydan1.org/2013/06/12/her-yer-isyan-her-yer-anarsi/ https://meydan1.org/2013/06/12/her-yer-isyan-her-yer-anarsi/#respond Wed, 12 Jun 2013 19:12:07 +0000 https://test.meydan.org/2013/06/12/her-yer-isyan-her-yer-anarsi/ Taksim’de başlayan isyan, sadece Ankara, Antakya, Adana, İzmir’den dayanışma eylemleriyle büyümedi. Dünyanın birçok yerinden Taksim’deki isyanla dayanışma mesajları ve eylem haberleri gelmeye devam ediyor. Bu eylemlerin büyük çoğunluğu, Yunanistan’daki yoldaşlardan geldi. Selanik ve Atina’da konsolosluklar önünde gerçekleşen eylemlerle, isyanın kara bayrağı her yerde büyümeye devam ediyor. Uluslararası Anarşist Federasyon, Bulgaristan Anarşist Federasyonu ve CNT de […]

The post Her Yer İsyan Her Yer Anarşi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
yunanistan

Taksim’de başlayan isyan, sadece Ankara, Antakya, Adana, İzmir’den dayanışma eylemleriyle büyümedi. Dünyanın birçok yerinden Taksim’deki isyanla dayanışma mesajları ve eylem haberleri gelmeye devam ediyor. Bu eylemlerin büyük çoğunluğu, Yunanistan’daki yoldaşlardan geldi. Selanik ve Atina’da konsolosluklar önünde gerçekleşen eylemlerle, isyanın kara bayrağı her yerde büyümeye devam ediyor.

Uluslararası Anarşist Federasyon, Bulgaristan Anarşist Federasyonu ve CNT de İstanbul’da direnen insanlarla dayanışmak için isyan boyunca yazılan ilgili metinleri kendi dillerine tercüme edip olabildiğince yaygınlaştırıyor.

İstanbul’daki isyana uluslararası destek aynı zamanda, Viyana’dan, Bükreş’ten, ABD’nin birçok eyaletinden gelmeye devam ediyor.

Selanik’te anarşistler “Derhal ve Sonuna Kadar Ayaklanma” çağrısı yaparken, “Sınıf Kardeşlerimizle Dayanışma İçindeyiz” dediler.

Viyana’da ise anarşistler “Her yer Taksim Her Yer Direniş” diyerek direnişi selamladılar.

atina dayanışma selanik daynışma.jpg2 selanikten dayanışma yunanistan arnavutluk türkye, düşmanarımız meclisin ve bankaların içinde

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 10. sayısında yayımlanmıştır.

The post Her Yer İsyan Her Yer Anarşi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/06/12/her-yer-isyan-her-yer-anarsi/feed/ 0