tecavüze isyan – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Wed, 27 Apr 2016 08:08:36 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 “En (s) arsızlar” – Pelin Derici https://meydan1.org/2016/04/27/en-s-arsizlar-pelin-derici/ https://meydan1.org/2016/04/27/en-s-arsizlar-pelin-derici/#respond Wed, 27 Apr 2016 08:08:36 +0000 https://test.meydan.org/2016/04/27/en-s-arsizlar-pelin-derici/ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 45 çocuğa tecavüz olayıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’nı, “bir kereden bir şey olmaz” diyerek savunmuş olsa da adı geçen vakfın geçmişi pek temiz değil. Vakfın Çorum Şube Başkanı Zekai İşler, iki kız çocuğa tecavüzden hapis cezası almış; Rize Şube Başkanı Mehmet Nuri Gezmiş ise, iki erkek çocuğa cinsel […]

The post “En (s) arsızlar” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Meydan Gazetesi- Ensarsızlar

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 45 çocuğa tecavüz olayıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’nı, “bir kereden bir şey olmaz” diyerek savunmuş olsa da adı geçen vakfın geçmişi pek temiz değil. Vakfın Çorum Şube Başkanı Zekai İşler, iki kız çocuğa tecavüzden hapis cezası almış; Rize Şube Başkanı Mehmet Nuri Gezmiş ise, iki erkek çocuğa cinsel istismardan tutuklanmıştı. Vakfın Karaman Şubesi’ne ait evlerde de 8 çocuğa tecavüz edilmiş olduğu ortaya çıkmıştı. FBI’ın ihbar ederek yakalattığı, bilgisayarında çocuk pornosu bulunan ilahiyatçının da Ensar Vakfı ile bağlantısı olduğu açığa çıkmıştı.

Peki bunca tecavüz olayına karşın vakfın ayakta durması ve hem vakıf yöneticilerinin hem de hükümetin bakanlarının yaptıkları açıklamalarla vakfa tepki gösterenlere neredeyse kafa tutmasının nedeni ne? Adını, Mekke’den Medine’ye göç edenlere yardım edenler için kullanılan “ensar”dan alan vakıf, bugün neye-kime yardım ediyor?

Bu soruların yanıtını 14 yıldır iktidarda olan kadrolarda aramak gerek. Erdoğan’ın “Bu ülkenin geleceğinde sizler olacaksınız” sözü de, bu ilişkiyi açık ediyor. Bilal Erdoğan’ın eşinden sonra en çok görüştüğü kişiyi Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu olarak dillendirmesi, bu ilişkinin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Ensar Vakfı, birçokları gibi göstermelik bir sivil toplum kuruluşu değil; cemaatle AKP’nin yaşadığı ayrışma sonucu boşta kalan öğrenci yurtlarını kendi üzerine devralan ve AKP kadrolaşmasını buradan sürdürmeyi amaçlayan ana yapılanmalardan birisidir.

Vakfa ait evlerde 45 öğrenciye tecavüz edilmesinin açığa çıkmasından sonra Ensar Vakfı’nın, Erdoğan’a uygulanan “yedirmeyeceğiz” taktiğiyle savunulması, aslında vakfın hükümet demek, iktidar demek olduğunu gösteriyor. Yani Ensar giderse, Türgev gider, İHH gider, AKP gider, Erdoğan gider!

Öyleyse gündem değişmeli, hedef Ensar olmaktan çıkmalıdır; ama ne yapılacaktır? Hemen her gün gazeteciler köşelerinde bunun bir komplo olduğunu yazarlar ama bu yeterli gelmemiştir. Çünkü sosyal medya hala etkili bir alandır ve orada Ensar’ın pislikleri dökülmeye devam etmektedir. Üstelik tüm dünya, #stopchildrapeinturkey kampanyasıyla, yaşanan bu tecavüz vakasından haberdar olmuştur.

İşte tam da böylesi bir ortamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sema Ramazanoğlu için sar fettiği “önüne yatmak” deyimi, beklenen fırsatı sunmuş oldu. Bu sözün “bir kadın bakana sarf edilen kötü bir söz olduğunun” hükümet tarafından propagandası yapılınca ve buna yandaş medya da çanak tutunca; Ensar Vakfı’nda tecavüze uğrayan 45 çocuk unutulmaya yüz tuttu. Üstelik Kılıçdaroğlu’nun da çocukları unutup, söylediği sözün anlamını açıklamaya çalışması da işin cabası oldu. Ardından sarf ettiği ve bir öncekinden daha istekli bir biçimde telaffuz ettiği “altına yatmak” deyimiyle de asıl amacının çocuklar olmadığı, belki de kendine “Erdoğan gibi bitirim” birini rol modeli olarak seçtiği söylenebilir.

Yalanlardan beslenen politikalarla ayakta durmaya çalışan ve bugüne dek türlü yolsuzluklara bulaşmış olan politikacılar; Ensar’da ortaya çıkan tecavüzün ardından, birbirlerini “sapıklık”la suçlama yarışına girdiler. Ensar’dan önce yaşanan sayısız tecavüz vakasında da her daim tecavüzcüyü kollayan, tecavüze uğrayanı suçlayanlar; şimdi olduğu gibi daha önce de defalarca, politikalarını “sapıklık”la beslemişti. Yaşanan tecavüzün ardından tecavüzcüler bir linç kampanyasına tutulup, yaşananların “hesabı sorulmuş” gibi sunulmak istense de; Ensar’da tecavüze uğramış 45 çocuğun travmasını bir kenara bırakıp, söylemleriyle-polemikleriyle, kendi sapıklıkları üzerinden politika işletenleri görmek, tecavüzden bile kendilerine çıkar sağlayan (en) arsızları tanımak gerekir.

Pelin Derici

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 33. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post “En (s) arsızlar” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2016/04/27/en-s-arsizlar-pelin-derici/feed/ 0
” Herkes Tecavüz Etti, Herkes Seyretti ” – Nergis Şen https://meydan1.org/2015/06/13/herkes-tecavuz-etti-herkes-seyretti-nergis-sen/ https://meydan1.org/2015/06/13/herkes-tecavuz-etti-herkes-seyretti-nergis-sen/#respond Sat, 13 Jun 2015 16:19:26 +0000 https://test.meydan.org/2015/06/13/herkes-tecavuz-etti-herkes-seyretti-nergis-sen/ 8, 13, 15, 16… Bu sayılar, sadece birer rakam değil; yıllar boyu sistematik olarak tecavüze uğrayan çocukların yaşları. 8, 20, 26, 29… Bu sayılar da yalnızca birer sayı değil; yukarıda yaşları yazılı olan çocuklara topluca tecavüz eden erkeklerin sayısı… Yakın zamanda yine bir toplu tecavüz haberi yer aldı medyada. Herkes yine öfkeyle doldu; hadım ve […]

The post ” Herkes Tecavüz Etti, Herkes Seyretti ” – Nergis Şen appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
cats

8, 13, 15, 16… Bu sayılar, sadece birer rakam değil; yıllar boyu sistematik olarak tecavüze uğrayan çocukların yaşları.

8, 20, 26, 29… Bu sayılar da yalnızca birer sayı değil; yukarıda yaşları yazılı olan çocuklara topluca tecavüz eden erkeklerin sayısı…

Yakın zamanda yine bir toplu tecavüz haberi yer aldı medyada. Herkes yine öfkeyle doldu; hadım ve idam cezaları yeniden tartışmaya açıldı.

15 yaşındaki S.A, yaşamını sürdürdüğü Elazığ’ın Karakoçan Köyü’nde, 8 yaşından itibaren sistematik olarak cinsel istismara maruz kaldı. 70 yaşındaki bir köylüden, S.A’nın öz abisine kadar, toplam 20 kişi, S.A’yı 8 yaşından itibaren erkek egemenliğinin en şiddetli yüzüne mahkum etti. Henüz ikinci sınıfa giderken erkek şiddetiyle tanıştı; ilk tacizcisi olan erkek, 6. sınıfa başladığında ilk tecavüzcüsü oldu. Ama bu ne ilk ne de sondu… Haber kulaktan kulağa yayıldı; haberi duyan herkesin tacizi, tecavüzü de ardı sıra geldi. Tecavüzcüler hep “uzaktan” değildi; öz abisi de onlardan biriydi, durumdan haberi olan annesi “tüm suç kızımdadır” dedi. Bütün bir köy yaşananları duydu, haber “skandal” diye verildi, devlet kendi yarattığı bu durum afişe olunca nihayet “el attı”.

Tıpkı N.Ç’de olduğu gibi…

Mardin’de yaşayan 13 yaşındaki N.Ç’nin 26 kişinin tecavüzüne uğradığı haberi, 2002 yılında ortaya çıkmıştı. Adını unutamayacağımız “Utanç Davası”, yine utanç dolu geçmişi ve kararıyla hafızalarımıza kazındı. Aralarında asker, muhtar, korucu ve devlet memurlarının da bulunduğu toplam 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç’nin davasında, önce N.Ç’nin yaşı büyültülerek “rızası var” denildi sonra da bu davada yargılanan 24 sanığa “iyi hal indirimi” uygulandı.

Tıpkı E.A’da olduğu gibi…

Bingöl’de yaşayan 16 yaşındaki E.A, iki yıl boyunca toplam sekiz uzman çavuşun tecavüzüne uğradı. Erkek adaletiyle yargılanan erkek tecavüzcülere de, iyi hal indirimi uygulandı.

Tıpkı Gölcük’te yaşarken 29 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki Ö.Y gibi…

Aslında ne yukarıda sayılan rakamların bir limiti var ne de sayılan isimlerin sınırı. Duyulanların, bilinenlerin ve erkek devletin adaletsizliğine mahkum edilenlerin bir kısmı yalnızca yukarıda anlatılanlar.

Şimdi, Elazığ’da yaşanan yeni bir toplu tecavüzün ardından, “beklenen adalet” tartışılırken; adaletin gelmesini beklemeyen ve direnen kadınları hatırlamakta fayda var:

Geçtiğimiz Şubat ayında Mete Yüksel’in ölü bulunmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada gözaltına alınan H., kendisine tecavüz etmek isteyen Yüksel’i meşru müdafaa hakkını kullanarak öldürdüğünü söylese de; erkek devletin adaletiyle tutuklandı.

Konya’da, kendisini sürekli olarak taciz eden ve en son da kaçırmak isteyen komşusu Hacı Sezen’i, yaşayabilmek için öldürdüğünü söylese de 22 yaşındaki S., erkek adalet tacizciyi mağdur, kadını katil ilan etti.

Kocaeli’de 14 yaşındaki R., annesini döven babası İ.K.’yi 14 Nisan’da göğsünden bıçakladı. “Adalet”in yargıladığı, annesini korumak isteyen R. oldu.

Yaşadığı köyde kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yıldırım “cani”, tecavüzcü Nurettin Gider mağdur oldu. Erkek devletin adaleti Nevin’e müebbet hapis oldu.

Erkek devlet erkek tecavüzcüyü korur; erkek yargı erkek tecavüzcüyü aklar; erkek egemenliği erkek katili meşrulaştırır. Şimdi Elazığ’da erkek egemenliğine mahkum edilen bir kadın, yaşamını gasp edenlerden hesap sormak isterken; aynı adalet “Yargılayacağız, gereğini yapacağız” demenin planları içerisinde. Bundan önce sayısız tacizde, tecavüzde ve kadın katliamında olduğu gibi, kadınları adaletsizliğe mahkum edenler, şimdi de 15 yaşındaki E.A’nın yaşamını çalanları aklamanın hesabını yapıyor.

Yaşamları için direnen kadınlarsa ne hafızalardan siliniyor, ne de erkek egemenliğine karşı yürüttükleri mücadele devletin adaletsizliğine hapsedilebiliyor…

Nergis Şen

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 27. sayısında yayımlanmıştır.

The post ” Herkes Tecavüz Etti, Herkes Seyretti ” – Nergis Şen appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/06/13/herkes-tecavuz-etti-herkes-seyretti-nergis-sen/feed/ 0