The post Unutulamaz Affedilemez appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>
10 Ekim
-Ulus güzergâhı üzerinden, katliamın yaşandığı gar önüne yürümek isteyen halka, polis biber gazı ve coplarla saldırdı.
– Ankara’da yaşanan katliama karşı, Batman’da sokağa çıkan halka yönelik polis saldırısı gerçekleşti.
– Antep’te, halk katliama karşı yürüyüş gerçekleştirdi.
– Nurtepe’de halk, Ankara Katliamı’na karşı yürüyüş gerçekleştirdi.
– Almanya’nın Berlin ve Köln şehirlerinde; Londra’da Ankara Katliamı’na karşı yürüyüş gerçekleştirildi.
– Gerçekleşen katliama karşı, aralarında Devrimci Anarşist Faaliyet’in de bulunduğu birçok devrimci kurum ve sendika, Taksim Tünel’de toplanıp Galatasaray Meydanı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Devrimci Anarşist Faaliyet 10 Ekim günü Taksim yürüyüşünden.
– Viyana’da ve Finlandiya’da gerçekleştirilen eylemlerle, Ankara’da yaşanan katliam kınandı.
– İstanbul Gazi Mahallesi’nde, katliama karşı sokağa çıkan halka yönelik polis saldırısı gerçekleşti. Saldırının ardından başlayan çatışmalar, Cemevi önünde devam etti.
11 Ekim
– Anarşist Gençlik ve Lise Anarşist Faaliyet, yaşanan katliama karşı okul boykotu çağrısı yaptı.
– DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, iki günlük genel grev çağrısı yaptı.
– Yaşanan katliama karşı Amed’de düzenlenen yürüyüşe polis saldırısı gerçekleşti.
– Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Eren Akın, Malatya’da; Gazi Güray, Mersin’de toprağa verildi.
– Dersim halkı katliama karşı yürüyüş gerçekleştirdi.
– Muğla Menteşe’de, Ankara Katliamı’na karşı yapılan eyleme polis saldırdı. Gaz bombası ve plastik mermilerin kullanıldığı saldırıda, 17 kişi gözaltına alındı.
– Ankara’da yaşanan katliama karşı, Çorum’da oturma eylemi yapıldı.
– Ankara Katliamı’na karşı, Lefkoşa Barış Platformu’nun çağrısıyla, Kıbrıs’ta da bir eylem gerçekleştirildi.
– Katliamda yaşamını yitirenlerden İnşaat-İş Sendikası üyesi Kemal Tayfun Benol ve Tekin Arslan’ın İstanbul’a getirilen cenazelerini karşılamak için, Kartal Eğitim-Sen’den Kartal Cemevi’ne yürüyüş gerçekleştirildi.
12 Ekim
Yunanistan’ın Selanik şehrinde Devrimci Anarşist Faaliyet’in de “Unutmak Yok, Affetmek Yok” yazılı pankartla katıldığı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Atina’nın Sintagma Meydanı’nda, Alfa-Kappa üyelerinin de katılımıyla, Ankara Katliamı’na karşı bir eylem düzenlendi.
– Amed’de Ankara Katliamı’na karşı gerçekleştirilen eylemde yaşanan polis saldırısında, 63 yaşındaki Abdulaziz Taruk yaşamını yitirdi.
İtalya’nın Toronto kentinde de, katliama karşı yürüyüş gerçekleştirildi.
Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren üç çocuk annesi Aycan Kaya Batman’da, Dicle Deli ise İstanbul’daki Silivrikapı Mezarlığı’nda gerçekleşen cenaze töreniyle sonsuzluğa uğurlandı.
Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren anarşist yoldaşımız Ali Kitapçı, Ankara’da gerçekleşen cenaze töreninin ardından, Karşıyaka Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.
İnşaat-İş Sendikası kurucularından olan ve Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Kemal Tayfun Benol’un cenaze töreni öncesinde Kadıköy’de bulunan 26A Kafe önünden “Senin Gibi Genç Senin Gibi Güleç Yaşayacağız” pankartı ile başlayan yürüyüş, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi önüne kadar sürdü. Ardından Karacaahmet Şakirin Camii’sine gidildi. Benol’un buradan alınan cenazesi, “Unutmak Yok, Affetmek Yok” ve “Tayfun Benol Ölümsüzdür” sloganları ile Başıbüyük Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.
Katliamda yaşamını yitiren inşaat işçisi ve İnşaat-İş Sendikası üyesi Tekin Arslan’ın cenazesi, Kartal Meydanı’nda yapılan anmanın ardından defnedilmek üzere Tuzla Aydınlı Köyü Mezarlığı’na getirildi. Arslan, binlerce kişinin hep birlikte attığı “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları ile sonsuzluğa uğurlandı.
Birçok devrimci kurumun da katılımıyla, Kadıköy Boğa’da, katliama karşı yürüyüş gerçekleştirildi.
Elazığ Karakoçan’da da, Ankara Katliamı’na karşı bir eylem gerçekleştirildi.
13 Ekim
Lise Anarşist Faaliyet, Ankara’da gerçekleşen katliama karşı, Kadıköy Bahariye Caddesi’ne “Unutulamaz Affedilemez” yazılı pankart astı. Asılan pankartın polisler tarafından sökülmesi üzerine, tekrar pankart asıldı.
İzmir’de bulunan Alsancak Garı önünde katliama karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Yalova Üniversitesi’nde düzenlenen eyleme ise polis saldırdı.
– DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nın yaptığı genel grev çağrısının ardından, birçok kurumun katılımıyla Beyazıt Meydanı’nda eylem gerçekleştirilmek istendi. Cerrahpaşa’dan Beyazıt Meydanı’na yapılmak istenen yürüyüşün polis tarafından engellenmesinin ardından, oturma eylemi yapılarak, eylem sonlandırıldı.
DİSK, KESK, TMOB, TTB’nin çağrısıyla gerçekleşecek anmaya gitmek için Kadıköy’den yola çıkan devrimcilere yönelik polis saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 4 kişiyi gözaltına alan polis, anmaya gitmek isteyen başkalarına da engel oldu.
12-13 Ekim’de “Yaşamı Durduruyoruz” şiarıyla, coğrafyanın birçok yerinde grevler ve boykotlar örgütlendi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde de öğrenciler derslere girmeyerek boykot gerçekleştirdiler.
Ankara Katliamı’na karşı Kızılay’da yapılmak istenen anmaya polis engel oldu. Kızılay’a doğru yürümek isteyen halka polis saldırısı gerçekleşti.
Alanya Adliyesi önünde, Ankara’daki katliama ilişkin basın açıklaması yapan avukatlara polis saldırdı.
Kadıköy Rıhtım’da, Ankara’da yaşanan katliama karşı oturma eylemi gerçekleştirildi ve katliamda yaşamını yitirenler anıldı.
14 Ekim
Anarşist Gençlik, Ankara Katliamı’na karşı, İstanbul Üniversitesi’ne “Unutmak Yok, Affetmek Yok” yazılı pankart astı ve katliamda yaşamını yitiren Tayfun Benol anısına, mezunu olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin koridorunda anma köşesi oluşturdu.
Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Alınteri okuru ve İnşaat İşçileri Sendikası üyesi Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi Şair Abay Lisesinin önüne getirildi. Buradan gerçekleşen yürüyüşün ardından cenaze, ertesi gün defnedilmek üzere Cemevi’ne götürüldü.
15 Ekim
Serdar Ben’in cenazesi, Gazi Mahallesi eski karakol önünden yapılan yürüyüşle Gazi Mezarlığı’na getirildi. Aralarında Berkin Elvan ve Ethem Sarısülük’ün ailelerinin de bulunduğu binlerce kişi, “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganlarıyla, Ben’i burada son yolculuğuna uğurlandı.
Yunanistan’ın Rethymno kentinde Ankara Katliamı’nı protesto etmek için, Devrimci Anarşist Faaliyet’in de katılımıyla bir yürüyüş düzenlendi. Kent meydanında başlayan yürüyüş, yaklaşık 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.
– İrlanda’nın Dublin kentinde, Ankara Katliamı’na karşı eylem ve katliamda yaşamını yitirenler için anma gerçekleştirildi.
17 Ekim
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve siyasi kurumların çağrısıyla Kadıköy Rıhtım’da oturma eylemi gerçekleştirildi.
– Antakya’da, Ankara Katliamı’na karşı düzenlenen eyleme polis saldırdı.Polis saldırısında 6 kişi gözaltına alındı.
18 Ekim
Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren İnşaat-İş Sendikası üyeleri Kemal Tayfun Benol, Tekin Arslan, Serdar Ben, Erol Ekici, Gazi Güray ve İsmail Kızılçay için Kadıköy Rıhtım’da taziye çadırı açıldı. Birçok devrimci kurumun katılım gösterdiği taziye çadırında, katliamda yaşamını yitiren Tayfun Benol’un oğlu Deniz Benol da, konuşma yaparak, katliamda yitirilenleri andı.
The post Unutulamaz Affedilemez appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ” Devletin Bombaları Değişmez Bahaneleri Değişir ” – Rıfat Güven appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Büyük bir kalabalık görünüyor uzaklardan.En önde bir resim,sağ yumruğu yukarıda işçilere ajitasyon atan bir adamın resmi.Resmin ardından on binlerce insan yürüyor. Bıkmadan usanmadan yürüyorlar, yüzleri öfkeli ve kararlı, kulakları sağır edercesine yükselen sloganlarla inletiyorlar yürüdükleri yolları, sokakları. Bir işçinin, bir inşaat işçisinin arkasından yürüyorlar. Yaşamını inşaat işçilerinin, ezilenlerin örgütlü mücadelesine adamış birini uğurluyorlar. Çok büyük bir kalabalık iniyor yoksulların mahallesinden zenginlerin meydanlarına. Onlara korkmadıklarını sinmediklerini, yılmadıklarını göstermek için. Ankara’da patlayan bombanın sesinin sadece Ankara’da yankılanmadığını göstermek için.
Devlet, 10 Ekim günü, takviminde kansız geçmeyen günlerden birine bir yenisini daha ekledi. Resmi takvimi kanla yazılı devlet, yüzün üzerinde insanı öldürdü o gün.Bir kısım insanın da koltuklarında kamu spotlarını izlediği tam o sıralarda öldürdü. Televizyonlarda, gazetelerde kendisinin ve iktidarının meşruiyetinin propagandasını yapan devlet, sokaklardaki zoraki meşruluğunun sınırlarını gösterdi tekrar. Devletin savaşından bıkanlar yine onun barışında öldü. Saniyeler içinde katledildiler. Tekin Abi de onlardan biriydi. Devletin kan gölüne çevirdiği bu topraklarda ölümlere, katliamlara dur demek için gittiği barış mitinginde öldürüldü altı yoldaşıyla birlikte.
Ezilenlerin yan yana gelmesinden, örgütlenmesinden çok korkan devletin geçmişi, patlattığı patlattırdığı bombalarla doludur. Devletler ve iktidarlar için tarihin hanesindeki rakamlar değişir, gerekçeler değişir ama ezilenlerin bedenlerinde patlayan bombalar değişmez. Belki de zamanla değişen tek şey sadece bombaların tahrip gücüdür. Oysa devletin şiddeti bakidir. Zira devletin kendisi şiddettir. Kürtlerin, kadınların, işçilerin, ezilenlerin ölü bedenleri üzerinde yükselen şiddet.
Tekin Abi uğurlanıyor, on binlerin kalabalığında, ezilenlerin ellerinde yükseliyor bedeni. Kendisi gibi yıllarca şantiyelerde, tersanelerde, fabrikalarda, marketlerde, inşaatlarda köleleştirilerek yavaş yavaş ya da bir iş cinayetinde aniden öldürülen sınıf yoldaşlarının ellerinde yükseliyor bedeni. Çok büyük bir kalabalık iniyor yoksulların mahallesinden ,zenginlerin meydanlarına. Göstermek için, korkmadıklarını, sinmediklerini, yılmadıklarını. Yükseltmek için ezilenlerin sesini.
Bir inşaat işçisiydi o, yıllarını “kendi inşa ettikleri binaların altında kalmak istemeyenleri” örgütlemeye adamış bir devrimciydi. Bir yoksul, bir öteki, bir ezilendi. Kavgası sınırsız, sınıfsız, barış içinde yaşanan bir dünya içindi. O, 10 Ekim’de Ankara’da bir meydanda katledildi, diğer yüzlerce insan gibi. O meydandan yaklaşık 500 km uzaklıkta, bir diğer meydanda yoldaşları, işçiler, ezilenler and içiyordu. Hesap sormak için. Tek bir ses yankılanıyordu etrafta ;
Katil Devlet Hesap Verecek !
The post ” Devletin Bombaları Değişmez Bahaneleri Değişir ” – Rıfat Güven appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ” Bizimle Yaşayacaksınız ” – Halil Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>“Yoldaşların hepsi öldü siperlerin başında! Yüzlerinde uzun sakal, gözlerinde kavga var! Ey işçiler birleşiniz yoksa dünya mahvolur!” Her eylemde, direnişte Tekin abimizin dilindeydi bu sözler. Kimin için söylediğini bilmezdik. Ama artık bizler Tekin abi, Serdar, İsmail Abi, Erol, Gazi Güray ve Tayfun Abi için söyleyeceğiz…
İnşaat işçilerinin örgütlü gücü olmak için yola çıkan İnşaat İşçileri Sendikası’ndan 6 siper yoldaşımızı yitirdik. Herbiri arkadaşımız, dostumuz, ailemizdi. Mesela babamızdı Tayfun Abi. Yıllardır devrimci anarşist mücadelemizle dayanışma içerisinde, iki oğlunun da örgütlü olması sebebiyle anarşizm ile de gönül bağı kuran mücadele dostumuz, yoldaşımızdı. Lise yıllarından yoldaşı olan Mustafa Adnan Akyol’u yalnız bırakmamak başta olmak üzere işçi mücadelesinin büyümesinde yapabileceği ne varsa yapmak için uzun bir süre İnşaat İşçileri Sendika Girişimi olan yapının bir parçası olmuştu. Başta Mustafa Abi olmak üzere Serdar(Serdar Ben) ve Tekin Abi’nin (Tekin Arslan) yoldaşı, omuzdaşı olmuştu. Bir yandan sendikalaşmak için kağıt işlerine yoğunlaşırken, öte yandan fiili mücadelelerin içindeydi. Zorlu Center’ı inşa eden işçilerle eksi dördüncü katlarda, günlerce iş bırakma eylemine katıldı. Aylardan beri ücreti gasp edilen taşeron inşaat işçileri ile Astoria AVM önünü, direniş alanına dönüştürdü. Tabiki tek başına değil yitirdiğimiz yoldaşlarımız omuzdaşlarımız Tekin Abi, Serdar ve Erol ile beraber.
Torunlar Katliamı yaşandığında, kaybettiğimiz inşaat işçileri için, Erol ile yumruklarımızı beraber kaldırmıştık sömürüye karşı “Dünyayı biz inşa ediyoruz. Altında biz kalıyoruz! Artık Yeter” diyebilmek için. Erol, bir inşaat işçisiydi. Kobanê’nin yeniden inşasına, inşaat işçilerinin dahil olması için Kobanê’ye gitmişti. Erol, bir devrimciydi. Tıpkı Serdar gibi.
Dernek sürecinden beri inşaat işçilerinin örgütlenmesi için canını dişine takan Serdar, kısacık yaşamını konfeksiyonlarda, atölyelerde, tersanelerde geçirmişti. Erken başladığı devrimci işçi yaşamının detaylarını Serdar ile çok konuşurduk. “Diğer sektörlerin örgütlenmesinin yanında, inşaatta örgütlenmenin zorluğunu bilmeliyiz” derdi hiçbir yılgınlık belirtisi olmadan. Esenyurt Belediyesi Direnişi’nde polis saldırınca, kol kola omuz omuza direnmiştik düşmana. O gün hiç bırakmayacaktım seni Maviş! Bugün alamayacaklardı kollarımızdan! Tekin Abi orada başlamıştı “Ne istiyoruz? -Hakkımızı- Vermeyecekler! -Alacağız! “ sloganını attırmaya. Her eylemin, her direnişin sloganı olmuştu sonra. Gür sesiyle attığı ajitasyonlar hala kulaklarımızdadır: “Emekçi halkımız, bizler inşaat işçileri olarak…diz çöktüreceğiz burjuvaziye, diz çöktüreceğiz halk düşmanlarına!” Sadece ajitasyonda kalmadı elbette. Onlarca şirket patronunu dize getirdik hep beraber.
Yine öyle yapacağız Tekin abi.
Diz çöktüreceğiz halk düşmanlarına!
Diz çöktüreceğiz eli kanlı katillere!
And olsun! And olsun ki sizler gibi devrim olacağız!
Devrimi yaşayacağız!
Devrimde öleceğiz!
Halil Çelik
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 29. sayısında yayımlanmıştır.
The post ” Bizimle Yaşayacaksınız ” – Halil Çelik appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>