The post İstanbul’da Transfobik Saldırı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Dün, İstanbul Beyoğlu’nda 17 yaşındaki bir trans kadının suratına saat 16:30 sularında kezzap atılarak saldırı gerçekleştirildi. Kadının kaldığı evin kapısının önünde bekleyen saldırgan erkek, kadın evden çıktığı sırada yüzüne kezzap atarak kaçtı. Hastaneye kaldırılan kadının bir gözünün kör olduğu, diğerinde de görme kaybı oluştuğu öğrenildi.
The post İstanbul’da Transfobik Saldırı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Okul İdaresi Tarafından Transfobik Baskıya Uğrayan Lise Öğrencisi Yaşamını Sonlandırdı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Kısa bir süre önce kadın kimliğini açıklayan Fouad okula etekle gelmeye başlayınca 2 Aralık günü idare tarafından çağrılarak “bu davranışının okulda bulunan başka öğrencileri rahatsız edebileceği” söylenerek kimliğini açıkça yaşamaması yönünde baskı uygulandı. Fouad ise kendisine yöneltilen bu baskıya karşılık olarak “Kendilerini eğitmeleri gereken onlar, ben değilim” diyerek karşılık verdi. İdare Fouad’ı zorla evine gönderdi.
Ertesi gün (3 Aralık) arkadaşları okulun her yerine Fouad ile dayanışmalarını göstermek için transfobiye karşı afişler astı ancak transfobik okul yönetimi bütün afişleri söktü. 5 Aralık’ta ise herkes okula etekle gelerek desteklerini gösterdi.
Fouad’ın ayrıca, cinsel kimliğini açıkladıktan sonra ailesi tarafından reddedildiği ve beraber kaldığı koruyucu aile tarafından anlayışla ve destekle karşılandığı belirtildi
16 Aralık Çarşamba günü Fouad’ın cansız bedeni, beraber kaldığı koruyucu ailesinin evinde bulundu. Yapılan incelemede genç kadının intihar ettiği tespit edildi.
Öğrenciler, arkadaşlarının ölümüyle ilgili okuldan yapılan duyuruda, Fouad’dan “erkek öğrenci” diye bahsedildiğini belirtti ve bazı öğretmenlerin Fouad’dan “kadın” olarak bahsetmeyi reddettiğini söyledi.
Arkadaşları, Fouad’ın yaşamını yitirmesinin ardından 18 Aralık Cuma günü lisede oturma eylemi gerçekleştirdi. Aynı günün akşamında ise Lile şehir meydanında gerçekleşen eyleme yüzlerce kişi katılarak transfobiye karşı seslerini çıkardı.
The post Okul İdaresi Tarafından Transfobik Baskıya Uğrayan Lise Öğrencisi Yaşamını Sonlandırdı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post CHP’li Muharrem İnce’den Transfobik ve Homofobik Söylemler appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>24 Kasım akşamı Haber Global’de yayınlanan “Az Önce Konuştum” programına konuk olan Muharrem İnce, CHP’yi eleştirmeye çalışırken zihnindeki transfobi ve homofobiyi açığa çıkardı.
CHP’li Muharrem İnce’den Transfobik ve Homofobik Söylemler
— Meydan Gazetesi (@meydangazetesi) November 26, 2020
CHP’nin eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, katıldığı bir programda, CHP’yi eleştirme derdine düşerken transfobi ve homofobi saçtı.https://t.co/2RC8RR4uxU pic.twitter.com/pPHrCPTNaQ
Gökçen’in bu sözleri söylemesi üzerinden CHP’yi “eleştirmeye” çalışan İnce,“Eşcinsellerin ameliyat paralarını devlet ödesin (diyorlar). Ben ödemesin demiyorum da. Her şey güllük gülistanlık olur, Türkiye zenginleşir (belki o zaman öder). Kahvehaneler kapalı, şirketler kapanıyor…Kriz içerisindeyiz, insanlar burnundan soluyor. CHP’nin gündemindeki konuya bakın?”, diyerek transların yaşamları için hayati öneme sahip bir konuyu önemsizleştirerek transfobi ve homofobi saçtı.
İnce, 2012 yılında LGBTİ+ dernek temsilcileri tarafından ziyaret edildiğinde “LGBTİ+ haklarının CHP için çok önemli olduğunu ve desteklediklerini” belirtmiş ve AKP’yi bu konuda eleştirmişti.
İnce’nin 2012 yılında söylediği sözlerin benzerini ise, o dönem başbakan adayı olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 2002 seçimleri öncesi katıldığı “Abbas Güçlü ile Genç Bakış” programında “Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri kapsamında yasal güvence altına alınması şart” demişti.
İnce, 2012’de CHP’nin LGBTİ haklarını desteklediğini belirtmişti.
— Meydan Gazetesi (@meydangazetesi) November 26, 2020
O dönem başbakan adayı olan Erdoğan ise bu sözlerin benzerini 2002 Genel Seçimleri’nden önce sarf etmişti.https://t.co/2RC8RR4uxU pic.twitter.com/2SdXIp2ewC
The post CHP’li Muharrem İnce’den Transfobik ve Homofobik Söylemler appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Seren Serengil Transfobi Saçtı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Daha önce de evinde çalışan göçmen işçiye şiddet uygulayan Seren Serengil, Beyaz TV’de katıldığı “Söylemezsem Olmaz” magazin programında trans kadın Selin Ciğerci hakkında transfobik söylemlerde bulundu.
Serengil, Ciğerci’nin cinsiyet uyum süreci öncesi fotoğraflarının da ifşa edilerek “paylaşıldığı” programda, “Hollanda olmadığımızı”, müslüman bir ülkede yaşadığımız için Ciğerci’nin bu kadar görünür olmasının yanlış olduğunu, hiç kimsenin bunu ‘normal’ olarak görmediğini” söyleyerek Ciğerci’ye ve trans kadınlara nefret söylemlerinde bulundu.
Serengil’in nefret saçan ve hedef gösterentransfobik açıklamalarından sonra sosyal medyada #SerenSerengilYargılansın etiketiyle paylaşımlar yapıldı.
The post Seren Serengil Transfobi Saçtı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Tutsaklık Pembeye Boyanır Mı? – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Hapishanelerdeki LGBTİ tutsakların sayısına dair 2014 yılında açıklanan rakam 95 idi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre bu sayı Ocak 2016’da 137’ye ulaştı. 2016 sonrasında ise Adalet Bakanlığı, yapılan bilgi edinme başvurularına cevap vermedi; LGBTİ tutsakların sayısına dair güncel bir veri elde edilemedi.
LGBTİ tutsakların çoğu şu anda kapalı tutuldukları hapishanelerde açık havaya çıkamıyor, hapishanelerde iş imkanı varsa çalışamıyor, kurslara katılamıyor. Diğer tutsakların LGBTİ tutsaklara yönelik oluşturduğu “tehdit” sebebiyle, hapishane yönetimi tarafından “güvenlik” bahane ediliyor; LGBTİ tutsaklar tecrit içinde tecride maruz bırakılıyor.
Cımbız, peruk, topuklu ayakkabı ve cinsiyet geçiş süreçlerinde kullanılan hormon ilaçlarına kadar birçok şeye erişimin hapishane yönetimleri tarafından engellenmesi, tutsakların ruhsal ve bedensel bütünlüğünü etkileyen bir işkenceye dönüşüyor. Tutsaklar -hapishane personelleri tarafından- kendi kullandıkları isimleriyle değil, kimlik isimleriyle çağrılıyor; LGBTİ tutsakların iradesi sürekli olarak bir saldırı altında kalıyor. Trans tutsaklar kadın kıyafetleri ve topuklu ayakkabı giymek istediği için gardiyanlar tarafından darp ediliyor…
Yaşadığımız coğrafyada Maltepe, Metris, Rize, Tekirdağ, Eskişehir, Samsun, Alanya ve birkaç hapishanede daha LGBTİ koğuşları var. Fakat bu koğuşlara girmek için kişinin kimliğinin “açık” olması gerekiyor. Peki her LGBTİ tutsak, hapishane içerisinde kendi cinsel kimliğini açıkça ifade edebiliyor mu ya da etmek istiyor mu? Bu sorunun cevabını devletin “pembe hapishane” uygulamasıyla aramaya çalışalım…
Adalet Bakanlığı’nın LGBTİ bireyler için ayrı bir hapishane açmayı planladığı, ilk kez 2013 yılında duyulmuştu. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “pembe hapishane” talebinin hapishanelerde ayrımcılık ve şiddete maruz kalan LGBTİ bireylerden geldiğini iddia etse de LGBTİ örgütleri bu uygulamanın tam karşısında duran açıklamalarda bulunmuş, söz konusu uygulamayı eleştirmişti.
Devlet “pembe hapishane”nin LGBTİ tutsaklar için “daha güvenli” ve “daha iyi” olacağını iddia ederken; şimdilerde yeniden gündeme gelen bu uygulamanın neleri beraberinde getireceğine bakmakta fayda var.
Kendi cinsel yönelimini ailesine ve çevresine açıklamayan insanların tutuklandıklarında gönderilecekleri yerin “pembe hapishane” oluşu, kişilerin cinsel yönelimlerinin ifşası anlamına gelecektir. Tutuklanan LGBTİ bireyler böyle bir uygulama ile toplu şekilde “fişlenecek”; cinsel kimliği “açık” olmayan kimseler için bu durum dışlanma ya da ayrımcılığa maruz kalma gibi ihtimalleri de beraberinde getirecektir. Bu uygulamanın, hapishanedeki yakınlarını ziyarete giden bireyler için benzer bir şiddeti beraberinde getirmesi de mümkün.
Mevcut hapishanelerdeki homofobi ve transfobi görmezden gelinir ve hatta doğrudan iktidar aracılığıyla bu homofobi ve transfobi körüklenirken; LGBTİ tutsaklar için yapılacak özel bir hapishane aslında toplu tecrit anlamına geliyor. LGBTİ tutsakların tek bir hapishanede toplanması, onları aile ve arkadaş çevrelerinden de tecrit edecek, hatta tutsaklar için sürgün anlamına gelecek ve yargılama süreçlerini de olumsuz etkileyecektir.
LGBTİ tutsaklar; 2013 yılından bu yana hakkında çeşitli söylentiler olan “pembe hapishane”nin Mart ayı sonunda İzmir’de açılacağını belirtiyor. Tutuklu bulundukları hapishanenin personelinden konuya dair bilgi alan tutsaklara ne hapishane yönetiminden ne de ilgili resmi kurumlardan herhangi bir bilgilendirme yapılmıyor.
LGBTİ tutsaklar şimdilerde sürgün edilecekleri ve bu sebeple de birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalacakları “pembe hapishane”ye dair birçok soruyla yüz yüze bırakılmışken; “kendilerine karşı topluca bir suç işlenme ihtimali”nden korktuklarını ise açıkça belirtiyor.
İktidarların “suçlu”yu “cezalandırmak” için inşa ettiği hapishanelerin varoluş amacı bellidir; kapatılan her bir bireyi tahakküm altına almak, sindirmek ve iradesizleştirmek. Devlet beslediği homofobiyi ve transfobiyi şimdilerde “pembe”ye boyamak istese de gri beton duvarların ardındaki adaletsizlikleri gizleyemeyecektir.
Merve Arkun
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 44. sayısında yayınlanmıştır.
The post Tutsaklık Pembeye Boyanır Mı? – Merve Arkun appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post LGBTİ+’ları Tehdit Eden Çeteye “İyi Hal” İndirimi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>19 Haziran Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran’da gerçekleştirilecek 2016 LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne karşı ‘Onursuz sapıkları yürütmüyoruz’ adıyla provokasyon çağrısı yapan Alperen Ocakları adlı faşist çetenin İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican’ın yargılandığı dava bugün görüldü. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve halkın bir kesimini sosyal sınıf din mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşmasında 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Mican, halkın bir kesimini cinsiyet farklılığına dayanarak aşağılama suçundan “iyi hal” gerekçesiyle 4 bin lira adli para cezasına çarptırıldı. “Cezanın” 10 taksitte ödenmesine karar verildi.
The post LGBTİ+’ları Tehdit Eden Çeteye “İyi Hal” İndirimi appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Taksim’de “Tanıdık Görüntüler” : Abluka Başladı, Gezi Parkı Kapatıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Taksim İstiklal Caddesi’nde bugün gerçekleştirilecek 8. Trans Onur Yürüyüşü dün, valilik kararıyla yasaklanmıştı. Yasak kararı sonrası, Taksim civarından, geçtiğimiz haftadan ve benzerleri daha önceki eylemlerde de yaşanan polis ablukası görüntüleri gelmeye başladı. Son alınan bilgilere göre, Gezi Parkı polis tarafından kapatıldı. İlerleyen saatlerde ablukanın ve polis terörünün artması bekleniyor.
The post Taksim’de “Tanıdık Görüntüler” : Abluka Başladı, Gezi Parkı Kapatıldı appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post İstanbul LGBTİ: “Yasağı Tanımıyoruz, Taksim’deyiz” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>Dün İstanbul Valiliği tarafından, bugün yapılacak 8.Trans Onur Yürüyüşü’nün yasaklandığı duyurulmuştu. İstanbul LGBTİ, yasağa ilişkin Twitter hesabından açıklamada bulundu. Açıklamada, “Trans Onur Yürüyüşü yasağını tanımıyoruz. Taksim’de olacağız.” denildi. İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği üyeleri de, yasak kararı sonrası, dün akşam saatlerinde dernek binasına gökkuşağı bayrağı astıktan sonra, Mis Sokak içinde “Transfobik Devlet, Yıkacağız Elbet” sloganlarıyla yürüdü.
The post İstanbul LGBTİ: “Yasağı Tanımıyoruz, Taksim’deyiz” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Transfobik Victoria’s Secret appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İstanbul Zorlu Center’daki Victoria’s Secret mağazası, “müşteriler rahatsız oluyor” diyerek trans müşterisinin alışveriş yapmasını engelledi. Gülşen Afife, 28 Haziran tarihinde sütyen almak için Zorlu Center AVM’de bulunan Victoria’s Secret mağazasına gitti. Uygun ürünü bulduktan sonra, denemek için kabinlere yöneldi ancak kabin görevlisi kahkahalar atarak mağaza müdürünü çağırdı. Mağaza müdürleri ise Gülşen Afife’ye “müşteriler rahatsız oluyor, deneme kabinine giremezsin” yanıtını verdi.
Mağaza yöneticisi oldukları öğrenilen iki kadının, Gülşen Afife’nin kadın olduğunu söylemesine karşın ‘beyefendi lütfen yapmayın’ dedikleri öğrenildi. Zorlu Center’daki Victoria’s Secret mağazası’nda transfobik uygulamaya maruz kalan Gülşen Afife, yaşadığı ayrımcılıktan ötürü hukuki süreci başlatacağını söyledi.
The post Transfobik Victoria’s Secret appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Baskı ve Tehditlere Karşı “Varız, Buradayız!” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>
Denizli LGBTİ ve Aileleri, 5 Haziran günü Tarım İl Müdürlüğü önünde toplanarak 2. Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirecekti. Ancak basın açıklamasının yapılacağı yerde toplanan homofobik ve transfobik grup nedeniyle polis, “güvenliği” bahane ederek yürüyüşü engellemek ve Onur Yürüyüşü’ne katılmak isteyenleri dağıtmak istedi. Polisin tehdidine karşı alanı terk etmeyen homofobi ve transfobi karşıtlarıysa “Varız, buradayız” diyerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 34. sayısında yayımlanmıştır.
The post Baskı ve Tehditlere Karşı “Varız, Buradayız!” appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post ”Baskıya, Nefrete, Katliama Karşı Örgütlenmeye” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>12 Haziran günü, Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletine bağlı Orlando kentinde bulunan LGBTİ bar Pulse’a yönelik bir silahlı saldırı yaşandı. Saldırı sonucunda, 49 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı; saldırgan Omar Mateen de öldü. Mateen’in saldırıdan önce 911’i arayıp IŞİD’e bağlı olduğunu bildirdiği haberleri yayılmaya başlamışken; IŞİD de kendisine bağlı Amaq haber ajansı üzerinden yaptığı açıklamayla, “Amerika tarihi boyunca yaşanan en kanlı silahlı saldırı” olarak tarihe düşen katliamı üstlendiğini açıkladı.
Katliamda yaşamını yitirenlerin ardından bir yandan dünyanın farklı yerlerinde bulunan LGBTİ kurumları eylemler organize edip saldırıda yakınlarını yitiren ve başka ülkelerde yaşayan ailelerin ABD’ye ulaşımıyla ilgili dayanışma kampanyaları düzenlenmeye başladı. Bir yandan da saldırıyı IŞİD’in üstlenmiş olmasının ardından İslam ve eşcinsellik tartışmaları… Orlando Katliamı’nın ardından ulusal yas ilan edilen ABD’de, yetkililer ilk anlardan itibaren saldırının bir “terör saldırısı” olduğunu üstüne basarak ifade etti; bu ifade Amerika’nın “özgürlükler ülkesi” olduğu yanılsamasını daha da büyüttü. Ancak kimse Amerika’nın homofobi, transfobi ve nefret suçları ile dolu tarihinden söz etmedi…
Kendisinin dayattığı kimlik ve ideolojiyi kabul etmeyen herkesi yok etmek üzerine kurulu olan IŞİD’in bu saldırısı, LGBTİ’lere yönelik nefretin körüklenmesine de sebep oldu. Yaşadığımız topraklarda iktidarın yayın organları Pulse’da yaşanan saldırının ardından eşcinselleri hedef haline getirmeye başladı, bu yayınlar farklı mecralarda yankı buldu. IŞİD’in Orlando’da gerçekleştirdiği katliamın ardından çeşitli ırkçı gruplar, İstanbul’da düzenlenecek olan Onur Yürüyüşü’nü hedef alan linç kampanyaları başlattı. Sosyal medya üzerinden, “ne pahasına olursa olsun Onur Yürüyüşü’nün yaptırılmayacağına” dair etkinlikler açıldı; LGBTİ örgütleri ve bireyler hedef gösterildi.
Orlando, katletme üzerine kurulu olan IŞİD’in gerçekleştirdiği bir katliam olmasının yanında; heteroseksist ablukanın da bir sonucudur aslında. Ataerkil kültürün kıskacında yıllar boyu katledilen eşcinsellere yönelik saldırılar bir yandan IŞİD VE IŞİDvari örgütlenmeler tarafından, bir yandan da kapitalizm tarafından sürdürülmektedir. Dünyanın birçok yerinde eşcinsel bireyler ya da cinsel kimlikler yok sayılırken; heteroseksist kültür ve kapitalizm de bu yok sayılma durumunu derinleştirmektedir.
Orlando’da yaşanan ve eşcinsel bireyleri hedefine alan bu katliamın benzerlerinin, yeniden yaşanmayacağının garantisi yoktur. Hele ki tehditler ve linç kampanyaları bu kadar belirginken… LGBTİ bireylerin kimliklerine ve varoluşlarına yönelik bu saldırıların karşısında, mücadeleyi büyütmekten başka bir yol yok. Eşcinselliği bir hastalık olarak görüp eşcinsel bireyleri yok sayan devletin; cinsel kimlikleri yok sayıp nefreti körükleyen ataerkil kültürün; cinsel yönelimleri bir meta haline getiren kapitalizmin karşısında örgütlenecek bir varoluş mücadelesi…
The post ”Baskıya, Nefrete, Katliama Karşı Örgütlenmeye” – Pelin Derici appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>The post Hapishanenin İyisi Olmaz appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>İzmir’de LGBTİ bireyler için yeni bir hapishane inşaatı sürerken, şu an çeşitli hapishanelerde bulunan LGBTİ mahkumlar, yaşadıklarını Rosida Koyuncu’nun hazırladığı Voltaçark kitabına anlattılar. Yirmiye yakın LGBTİ mahkum, tutuklanmalarından başlayarak koğuşlara ve hücrelere kadar, hapishanede geçirdikleri günleri, gardiyanların ve diğer mahkumların kendilerine yönelik homofobik-transfobik davranışlarını anlattılar.
Trans mahkumların en çok yakındıkları durumlar, mahkemeye gidiş gelişlerinde erkek gardiyanlara aratılmaları, görüşmeye gelenlerin de tıpkı mahkumlar gibi tacize maruz kalması, saçlarının zorla kesilmeye çalışılması, kendi kabul ettikleri isim yerine kimlikteki isimleriyle hitap edilmeleri olarak sıralanıyor. Sıkıntılar bunlardan ibaret değil. Kitaptaki anlatımlara göre, zorla psikolojik tedaviye gönderilmeleri sorunların başında yer alıyor. Ancak bu sıkıntıların yalnızca kendilerine özel olmadığının farkında olarak “ne olursa olsun hapishanenin iyisi olmaz” diyorlar.
Kitabın bir diğer amacı ise bu yıl yapımına başlanan ve 2017 yılında tamamlanması planlanan İzmir’deki LGBTİ hapishanesine dikkatleri çekmek. Bu da aslında LGBTİ mahkumlara uygulanan ayrımcılığın bir başka örneği.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.
The post Hapishanenin İyisi Olmaz appeared first on Meydan Gazetesi.
]]>