veri – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Tue, 24 Apr 2018 09:00:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Nesnelerin Verisi – Hakan Aktuğ Gültürk https://meydan1.org/2018/04/24/nesnelerin-verisi-hakan-aktug-gulturk/ https://meydan1.org/2018/04/24/nesnelerin-verisi-hakan-aktug-gulturk/#respond Tue, 24 Apr 2018 09:00:43 +0000 https://test.meydan.org/2018/04/24/nesnelerin-verisi-hakan-aktug-gulturk/ Bir teknolojinin ilerlediğini anlamak için onun ne kadar farkında olduğumuza bakmak gerekir. Örneğin 1990’larda bilgisayarımızın başına oturup modemin bağlantı seslerini dinleyerek internete bağlanmayı beklerken internetin fazlasıyla farkındaydık. Bugün ise interneti ayrı bir teknoloji değil, telefonumuzun bir özelliği gibi algılıyoruz. Nesnelerin interneti (IoT), bu teknolojiyi bugünkünden bile daha görünmez kılarken internete bağlı nesnelerin derimizin altından atmosferin […]

The post Nesnelerin Verisi – Hakan Aktuğ Gültürk appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bir teknolojinin ilerlediğini anlamak için onun ne kadar farkında olduğumuza bakmak gerekir. Örneğin 1990’larda bilgisayarımızın başına oturup modemin bağlantı seslerini dinleyerek internete bağlanmayı beklerken internetin fazlasıyla farkındaydık. Bugün ise interneti ayrı bir teknoloji değil, telefonumuzun bir özelliği gibi algılıyoruz. Nesnelerin interneti (IoT), bu teknolojiyi bugünkünden bile daha görünmez kılarken internete bağlı nesnelerin derimizin altından atmosferin üst katmanlarına kadar her yere yayıldığı ve birbirleriyle entegre olduğu bir dünyayı tasvir ediyor.

Nesnelerin internetini anlatmak için genelde mutfaktaki nesnelerden bahsediliyor. Örneğin evdeki kahve makinesinin facebook’ta arkadaşınızın kahve içerken paylaştığı selfiye yaptığınız “Bir kahve iyi giderdi” yorumunu görüp size sabahları sevdiğiniz ayarda bir kahve yaptıktan sonra “Kahven hazır :)” diye mesaj atabileceği anlatılıyor. Bu hikayeler nesnelerin entegrasyonunu anlatmak açısından iyi ama IoT dünyasının baş aktörleri büyük ihtimalle bedenimize enjekte ettiğimiz ölçüm cihazları, kameralar, otomatik pilottaki otomobiller ve uçan kargo dronları gibi evin dışındaki nesneler olacak.

IoT’nin bireysel tüketimi artırması bekleniyor. İlk hikayede siz istemeden kahvenin gelmesi en ufak arzunun ortaya çıktığı anda arzın gerçekleşmesiyle tüketimi artırıyor. İnternetten sipariş ettiğiniz saatin siz şehirlerarası yoldayken benzin ya da elektrik almak için duracağınız istasyona uçan bir dron ile postalanması ve bedeninizdeki kimlik doğrulama chipi ile size elden teslim edilmesi de arzunuzun her koşulda ve en kısa sürede tatmin edilmesi ile tüketimi artırıyor.

IoT aynı zamanda sahne arkasında endüstriyi insansızlaştırarak daha verimli ve hatasız kılmayı hedefliyor. Japonya’da bazı otomobil fabrikalardaki işçi sayısı şimdiden 10lar mertebesine inmiş durumda. IoT ise bu durumu teknik servislere doğru genişletecek. Ya da oturduğunuz binadaki asansör kendini kontrol ederek arızalı parçayı sipariş edecek.

Kişisel Veri?

Nesnelerinin internetinin gerçekleşmesinin önündeki engeller; nesnelerin kendisiyle ilgili değil, daha çok bu nesneleri birbirine bağlayan ve üretilen dev miktarda veriyi depolama ve işlemeyle ilgili teknik problemlerdir. İnternetin bu kadar genişlemesinin önünde duran ilk temel teknik engel aşıldı. İnternete aynı anda bağlı olabilecek cihazların sayısı 3.7 milyardı (IPv4), ama bu sınır artık dünyanın yüzeyindeki atomların sayısından fazla (IPv6). 2020 yılında tahminen internete bağlanan 50 milyar nesne, milyarlarca TB veri üretecek. Örneğin otomatik pilotta süren her bir otomobil günde 5 TB veri üretirken, tek bir uçağın günde 40 TB veri üretmesi bekleniyor.

IoT dünyasında herkes ve her endüstri bu miktarda veriyi depolamak ve işlemek için Google ve Facebook gibi büyük veri şirketlerinin teknolojilerine ihtiyaç duyacak. Sistemler entegre oldukça, biz bu sistemleri kullanarak bize özel birçok veriyi paylaşmış olacağız. Bugün nasıl facebook’un bize özel veriyi kullandığından haberimiz yoksa, otomobilimizin ve asansörümüzden toplanan kişisel verinin nereye gittiğini ve nasıl kullanıldığını bilemeyeceğiz!

Aslında verilerin nerede depolandığını biliyoruz: Bu büyüklükte veriyi depolayıp işleyebilecek birkaç tane büyük veri şirketinden birinde. Google’dan önce büyük veri işleyen dev bir sistemi dakika bazında kiralayan ve ona “Bulut” adını veren Amazon’un sahibi bugün dünyanın en zengin insanı konumunda. Bu şirketler bugün birçok yönden tüketici ile üretici ya da hizmet sağlayıcı arasına girerek ekonomik ilişkileri kontrol ediyor. Reklamlarıyla, mobil cihazlarıyla uygulamalarıyla, alışveriş platformları ve bulut bilişimle kitleleri kapitalizme daha çok, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü entegre ediyor. IoT bunun bir üst seviyesi olacak.

Hakan Aktuğ Gültürk

[email protected]

 

Bu yazı Meydan  Gazetesi’nin 45. sayısında yayınlanmıştır.

The post Nesnelerin Verisi – Hakan Aktuğ Gültürk appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/04/24/nesnelerin-verisi-hakan-aktug-gulturk/feed/ 0
“Google’ın Savaş Robotları” – Özgür Oktay https://meydan1.org/2014/06/25/googlein-savas-robotlari-ozgur-oktay/ https://meydan1.org/2014/06/25/googlein-savas-robotlari-ozgur-oktay/#respond Wed, 25 Jun 2014 12:52:40 +0000 https://test.meydan.org/2014/06/25/googlein-savas-robotlari-ozgur-oktay/ Google, arama motorunu, Gmail ve Maps(haritalar) gibi yüzlerce hizmetini bedava kullandırmasının karşılığında kullanıcıların bütün kişisel verilerini, sanal ve (Android telefon kullananların) fiziksel her hareketini kaydediyor. Bu sayede kullanıcılara özel reklamlar gösterebildiği için reklam sektörünün en çok kazanan şirketi ve dünyanın en değerli şirketlerinden biri. Ancak bu devasa veri kaynağı, elbette her şeyi kontrol etmeye çalışan […]

The post “Google’ın Savaş Robotları” – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Google, arama motorunu, Gmail ve Maps(haritalar) gibi yüzlerce hizmetini bedava kullandırmasının karşılığında kullanıcıların bütün kişisel verilerini, sanal ve (Android telefon kullananların) fiziksel her hareketini kaydediyor. Bu sayede kullanıcılara özel reklamlar gösterebildiği için reklam sektörünün en çok kazanan şirketi ve dünyanın en değerli şirketlerinden biri.

Ancak bu devasa veri kaynağı, elbette her şeyi kontrol etmeye çalışan devletin de ilgisini çekiyor. ABD istihbarat teşkilatı NSA’nın eski çalışanı Edward Snowden, geçen yıl sızdırdığı belgelerle NSA’nın dünyada yaptığı yasadışı dinlemeleri ortaya çıkarmıştı (Bkz. Meydan sayı 12). Snowden’nın sızdırdığı belgelerle birlikte, NSA’nın Google veri merkezleri arasındaki hatların arasında yasadışı bir müdahale ile girerek tüm kullanıcı verilerine ulaştığı ortaya çıktı. Karizmaları çizilen sözde özgürlükçü Google çalışanları, NSA karşıtı küfürlü açıklamalar yapadursunlar, şirketin zaten uzun zamandır ABD devleti ve ordusu ile işbirliği içinde olduğu biliniyor. Üstelik dev teknoloji şirketi Google, ekonomik olarak güçlendikçe yeni alanlara atıldı ve sonunda kaçınılmaz biçimde kapitalizmin en karlı alanı olan savaş endüstrisine de girdi.

Google, son aylarda parasal gücünü kullanarak robotik alanındaki en yüksek teknolojileri bünyesinde topluyor. Google’ın aldığı şirketlerden ikisi doğrudan ordu ile çalışırken; Google, satın aldığı firmaların ordu ile yaptığı işleri durdurmayacağını açıkladı.

Özellikle Boston Dynamics’in internetteki tanıtım videoları, robotların terör estirdiği distopyaların yakında gerçek olabileceğini haber veriyor. Bu robotlar artık kendilerine yetebiliyorlar ve yakında tüm dünyayı saran ve güneş enerjisi ile çalışan (fişi çekilemeyen) bir iletişim ağı ile birbirlerine bağlanabilecekler.

Google’ın son dönemde satın aldığı robot firmaları:

Titan Aerospace: Titan Aerospace’in insansız hava araçları, üzerindeki güneş pilleriyle havada beş yıl kalabiliyor.

Boston Dynamics: Savaş robotları yapan firma, şimdiye kadar ABD ordusu için insana benzeyen, 28 hidrolik eklemli Atlas, büyük bir kediye benzeyen ve saatte 47km hızla koşabilen Cheetah ve 155 kilo taşıyabilen BigDog robotlarını yapmıştır.

Autofuss ve Bot&Dolly: Autofuss’ın tasarlayıp Bot&Dolly’nin ürettiği robotlar istenilen hareketleri benzerlerinden çok daha az hata ile yapabiliyor.

Holomni: Holomni şirketi, 360 derece hareket sağlayan hassas motorlarla kontrol edilen tekerlekler üretiyor.

Meka Robotics ve Redwood Robotics: Meka şirketinin ürettiği insansı robot kafaları ve Redwood şirketinin kolları, çevrelerine çok hızlı tepki veren bir sisteme sahipler.

Schaft: Endüstriyel robot kolları yapan firmanın en önemli buluşu yüksek kuvvetli motor teknolojisi. Firma, ABD ordusunun kuruluşu DARPA’nın 2014 robotik yarışmasında birinci oldu.

Industrial Perception Inc: IPI şirketinin uzmanlık alanı nesne tanıma ve derinlik algısı gibi görüntü işleme teknolojileridir.

Özgür Oktay

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 19. sayısında yayımlanmıştır.

The post “Google’ın Savaş Robotları” – Özgür Oktay appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/06/25/googlein-savas-robotlari-ozgur-oktay/feed/ 0