yaşam savunucuları – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Fri, 30 Aug 2019 07:11:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 #HeryerKazdağları: Yaşam için Barış Mini Festivali’nde Buluşalım https://meydan1.org/2019/08/30/heryerkazdaglari-yasam-icin-baris-mini-festivalinde-bulusalim/ https://meydan1.org/2019/08/30/heryerkazdaglari-yasam-icin-baris-mini-festivalinde-bulusalim/#respond Fri, 30 Aug 2019 07:09:23 +0000 https://seninmedyan.org/?p=47633 Çanakkale merkeze bağlı Kirazlı Köyü Balaban Mevkii’nde altın madeni projesi için gerçekleştirilen doğa katliamına ve bu proje sebebiyle yaşanacak başka katliamlara karşı 36 gündür direniş sürüyor. Doğa ve yaşamın daha fazla kar uğruna katledilmesine karşı çadırlarla nöbet eylemini sürdüren “Heryer Kazdağları” direnişçileri, yaşam ve barış için Kazdağları’nda 31 Ağustos Cumartesi günü saat 17.00’de mini bir […]

The post #HeryerKazdağları: Yaşam için Barış Mini Festivali’nde Buluşalım appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Çanakkale merkeze bağlı Kirazlı Köyü Balaban Mevkii’nde altın madeni projesi için gerçekleştirilen doğa katliamına ve bu proje sebebiyle yaşanacak başka katliamlara karşı 36 gündür direniş sürüyor. Doğa ve yaşamın daha fazla kar uğruna katledilmesine karşı çadırlarla nöbet eylemini sürdüren “Heryer Kazdağları” direnişçileri, yaşam ve barış için Kazdağları’nda 31 Ağustos Cumartesi günü saat 17.00’de mini bir festival düzenleyecek.

Heryer Kazdağları direnişçilerinin yayınladığı Yaşam için Barış Mini Festivali çağrısı:


Bugüne dek “Kazdağları Hepimizin!” dedik, “Her Yer Kaz Dağları!” dedik ve şimdi de Yaşam için Barış Mini Festivali için herkesi buraya, Kirazlı-Balaban Su ve Vicdan Nöbet Alanı’na davet ediyoruz.

Cumartesi günü 17:00’de başlayacak mini festivalimizde, Bandista, Yolda, Praksis, Ne Münasebet, King Seroman & Naranjaman müziklerini paylaşmak ve bizler, Su ve Vicdan Nöbetçileri kucaklaşmak için sizi bekliyoruz.

Etkinliğimiz tümüyle ücretsiz ve imece usulü hayata geçiriliyor.


 

The post #HeryerKazdağları: Yaşam için Barış Mini Festivali’nde Buluşalım appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2019/08/30/heryerkazdaglari-yasam-icin-baris-mini-festivalinde-bulusalim/feed/ 0
‘Barış Anlaşması’ Sonrası Kolombiya’da Paramiliterlere Karşı Bir Direniş Hattı https://meydan1.org/2018/09/08/baris-anlasmasisonrasi-kolombiyada-paramiliterlere-karsi-bir-direnis-hatti/ https://meydan1.org/2018/09/08/baris-anlasmasisonrasi-kolombiyada-paramiliterlere-karsi-bir-direnis-hatti/#respond Sat, 08 Sep 2018 19:04:22 +0000 https://seninmedyan.org/?p=43031 Günümüzde doğanın yanı sıra savunucuları da kâr için talanın hedefinde yer alıyor. Britanya merkezli The Guardian gazetesi “Tehdit Altındaki Doğa Savunucuları” başlıklı yazı dizisinde doğanın yıkımına karşı verilen mücadeleye odaklanıyor ve dünyanın dört bir yanındaki dokuz yaşam savunucusunun hikayesini anlatıyor. Gazete Karınca’dan Tolga Er’in çevirisiyle Kolombiya’da FARC’ın çekildiği bölgelerde topraklarını genişleten şirketlerle ve onların yanında saf tutan […]

The post ‘Barış Anlaşması’ Sonrası Kolombiya’da Paramiliterlere Karşı Bir Direniş Hattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Günümüzde doğanın yanı sıra savunucuları da kâr için talanın hedefinde yer alıyor. Britanya merkezli The Guardian gazetesi “Tehdit Altındaki Doğa Savunucuları” başlıklı yazı dizisinde doğanın yıkımına karşı verilen mücadeleye odaklanıyor ve dünyanın dört bir yanındaki dokuz yaşam savunucusunun hikayesini anlatıyor. Gazete Karınca’dan Tolga Er’in çevirisiyle Kolombiya’da FARC’ın çekildiği bölgelerde topraklarını genişleten şirketlerle ve onların yanında saf tutan paramiliterlerle mücadele eden 18 yaşındaki Ramón Bedoya’nın hikayesini paylaşıyoruz.

Ramón Bedoya, toprak savunucusu olan babasını öldürenin, tarım işletmeleri ve uyuşturucu tacirleri ile işbirliği içerisinde olan ve FARC gerillalarının terk ettiği alanlara yerleşen yerel paramiliterler olduğunu söylüyor.

Kurşun geçirmez bir 4×4 batı Kolombiya’nın kırsallarında iki silahlı korumayla hızlanarak gidiyor, hoparlörlerden yüksek sesle reggaeton müziği çalıyor, muz ağaçlarının arasından yol alan aracın içinde kısa bir süre önce yakını kaybetmiş 18 yaşındaki bir campesino (köylü) oturuyor. Bize Netflix yapımı Narcos dizisinin neden çöp olduğunu anlatıyor:

“Katilleri yüceleştiriyor. Uyuşturucu tacirleri ve paramiliterleri… Babamı öldüren insanlar bu türden insanlar.”

Genç erkek, yaşının verdiğinin ötesinde bir olgunlukla konuşuyor, bu da belki de palm yağı plantasyonu(şirketi) karşıtlarının lideri babasının tarım işletmesi ve uyuşturucu tacirleriyle ilişkili bir çete tarafından yedi ay önce infaz edilmesinden kaynaklanıyor.

Babası Hernán Bedoya, atını Chocó’daki Pedeguita y Mancilla’daki veterinere götürmek üzere sürmeye başladığı 5 Aralık tarihinde 15 kez vurularak öldürüldü. Silahlı iki kişi motorsikletleriyle gelip infazı gerçekleştirdiğinde gün ortasıydı, ancak hiçbir tanık konuşmaya cesaret edemedi.

‘Barış Anlaşması’ Sonrası Kolombiya

Hernán Bedoya’nın ölümü, Kolombiya hükümeti ve FARC gerillaları arasında 2016 yılında imzalanan ‘barış anlaşması’ sonrası yaşanan toprak hakları aktivistleri, yaşam savunucuları, gazeteciler ve avukatlara yönelik cinayetlerinden bir tanesi.

Anlaşma, imzalandığı dönem, 50 yılda 220 bin insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan dünyadaki en büyük sivil savaşın sonunu getirirken, dünya genelinde manşetlere taşınmıştı.

Ancak onu izleyen iki yılda, paramiliter gruplar bir dönem FARC’ın bulunduğu topraklardaki ‘iktidar boşluğunu’ kapatmak için hızla buralara geldi. Bu da Kolombiya’da geçtiğimiz sene hayatını kaybeden toprak savunucularının sayısının 32’ye çıkmasına neden oldu. Kolombiya şu an yaşam savunucuları için dünyadaki en tehlikeli üçüncü ülke.

Bu çeteler, cinayetlerin en çok yaşanadığı Chocó’da büyük maden şirketlerinin toprak haklarını ihlal etmesine ve çevreyi katletmesine destek veriyor, onlar için çalışıyor.

‘Son Direniş Hattı’

Bedoya aile çiftiliğinin ardından bir palm yağı plantasyonu | Fotoğraf: Thom Pierce

Ramón, mücadelenin gölgesinde büyümüş bir isim.

 

Aile çiftliğine yapılan bir yolculuk babasının neden hedef alındığını ve şimdi kendisinin neden korumaya ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

Zırhlı aracın dışındaki patika oldukça savunmasız. Muz plantasyonunun yanında yer alıyor, çamur halindeki bir hendeğe yerleştirilen uzun bir tahtanın üzerinden geçilerek gidiliyor ve çalılarla kaplı bir alanı geçip küçük bir çite ulaştığınızda karşınıza şu yazı çıkıyor: “Yaşamın ve bölgenin savunulması için biyolojik çeşitilik alanı, Mi Tierra (Benim Toprağım). Yerli ekosistemler ile hakların ve gıdanın koruma, muhafaza ve iyileştirme alanı.”

Ramón şöyle diyor: “Bence yerel iş adamları dışarıdan desteğimiz olduğunu gösterdiğimiz için bizden nefret ediyor.”

Babası ve o, geçimlik gıda temin etmek amacıyla ürün yetiştirmek için bölgenin yarısını tarıma açmış, ancak geri kalanı orman olarak duruyor. Aynı zamanda Roble, Romula Leon ve Coracol gibi ender rastlanan yerli bitkilerin tohumlarını toplayıp ekmişler. Bu, çiftliğin çevresindeki Afrika palmiyesi ile muz plantasyonlarına dayanan monokültüre kıyasla oldukça zengin bir çeşitlilik.

“Bu son direniş hattı” diyor Ramon ve ekliyor: “Buna devam etmek istiyorum. Babam beni doğaya bakmam için yetiştirdi. Bu ağaçları beraber ektik.”

Paramiliter Gruplar ve Yerinden Etmeler

Ramón, babasını öldüren kişilerin kendisini öldürmeye çalışacağından endişe duyuyor. İki koruma federal hükümetin koruma programı tarafından atandı, ancak tehditler hala var. Erkek kardeşi ve annesiyle beraber muhtemel bir saldırı olacağı yönünde uyarı alarak bir gece evi terk etmişler.

Aile, Hernán’ın büyükannesinin toprağı satın aldığı yılın 1992 olduğunu söylüyor, ancak dört yıl sonra paramiliterler tarafından sürülmüşler. Arsa, Cultivos Recife isimli bir palm yağı ve meyve şirketi sahibi iş insanı Juan Guillermo Gonzáles Moreno tarafından devralınmış. Aile 2003 yılında geri dönmüş ancak 2008’de tekrar gitmek zorunda bırakılmış. Bir kez daha döndüklerinde sene 2013’müş.

Hernan, ölümünden bir yıl önce palm yağı şirketlerinin bin hektar büyüklüğünde bir bölgede ekime başlayacağı uyarısında bulunmuş. Bu, gerçekleşmesi taktirde bir düzineden fazla campesinonun toprağından edileceği anlamına geliyor.

Ramon, babasıınn cinayetinden, bölgedeki toprakları Gaitanista (Kolombiya Birleşik Öz Savunma Kuvvetleri) adlı paramiliterlerle işletmelere temin eden bir siyasetçinin sorumlu olduğuna inanıyor.

Gaitanista’nın kökeni, Pablo Escobar’ın Medellin Karteli’ni 1990’lı yılların başında hedef alan Los Pepes ölüm mangasından geliyor. AGC olarak da bilinen Gaitanista, 8 bin üyesiyle ülkenin en büyük neoparamiliter grubu olduğunu iddia ediyor. AGC kokain tüccarlığı yaparken, eski komutanı Vicente Castano palm yağı ticaretinin savunuculuğunu yapmasıyla ve 90’ların sonlarında campesinoları toprağından etmesiyle biliniyor.

‘Haklarımız İçin Savaşmaya Hazırız’

Ramón Bedoya, aile çiftliğinde korumalarla | Fotoğraf: Thom Pierce

Özellikle Chocó’da, tarih tekerrür ediyor gibi gözüküyor. Bu dağlık ve ormanlık bölge, Kolombiya nüfusunun yüzde 1’ine ev sahipliği yapıyor. Barış anlaşmasından bu yana yerinden edilmelerin yüzde 57’sinin burada yaşanıdğı belirtiliyor. Bu dönemde 6 binden fazla Afrikalı Kolombiyalının yanı sıra birçok yerlinin köylerinden edildiği bildiriliyor.

Maden şirketleri yaklaştıkça direnenler daha da hedef haline geliyor. Hernán’ın ölümünden yalnız on gün önce AngloGold Ashanti adlı maden projesine karşı yürütülen mücadelenin lideri Mario Castaño, Urabá’da yer alan Larga Tumaradó’da öldürüldü. Cinayetin arkasında AGC olduğu iddia ediliyor. Polisin bu ölümün önüne geçmek için hiçbir şey yapmadığı belirtiliyor. Yolsuz olmayanlar paramiliterlere karşı koymakta zayıf kalırken, federal hükümet kurşun geçirmez yelek, cep telefonu ve nadiren koruma vermekle yetiniyor.

Yine de Ramon’un gözüpek. Hukuk okumayı, hak savunucusu olmayı, ormanı yeni baştan kurarak babasının hayalini gerçekleştirmeyi ve ağaçlar ile ineklerin olduğu “devasa bir çiftlik” kurmayı arzuluyor.

Bu mücadelede en kilit ögenin dış dünyadan alınacak destek ve anlayış olduğunu söylüyor:

İnsanların hayatına ve çevreye ne kadar zarar verdiğini bilseler daha az palm yağı kullanırlar. Şirketler toprağımızı alıyor ve karşılığında hiçbir şey vermiyor.”

Ramon’un başarma şansı düşük gözüküyor, ancak arabaya dönüp plantasyonları geçerken bana şu sözlerle sesleniyor:

“Onun başlattığını sonuçlandırmak istiyorum. Biz campesinolar kazanabiliriz. Bizden çok var ve haklarımız için savaşmaya hazırız. Burası bizim toprağımız ve onu teslim etmeyeceğiz.”

Kaynak:Gazete karınca

The post ‘Barış Anlaşması’ Sonrası Kolombiya’da Paramiliterlere Karşı Bir Direniş Hattı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/09/08/baris-anlasmasisonrasi-kolombiyada-paramiliterlere-karsi-bir-direnis-hatti/feed/ 0
Yeni Delhi Halkı 16 Bin Ağacı Devletin Elinden Kurtardı https://meydan1.org/2018/07/11/yeni-delhi-halki-16-bin-agaci-devletin-elinden-kurtardi/ https://meydan1.org/2018/07/11/yeni-delhi-halki-16-bin-agaci-devletin-elinden-kurtardi/#respond Wed, 11 Jul 2018 10:00:06 +0000 https://seninmedyan.org/?p=40573 Hindistan devleti, hali hazırda hava kirliliğiyle boğuşan Yeni Delhi şehrinde kentsel dönüşüm adı altında yaklaşık 16 bin ağacı katletmeye hazırlanıyordu. Ancak yaşamlarını savunan Yeni Delhililerin mücadelesiyle devlet geri adım atmak zorunda kaldı. Eylemler başladığında kesilecek ağaç sayısını azaltıp göz boyamaya çalışan devlet “14 bin ağacı keseceğiz”, dedi. Eylemler sönümlenmeyince kesilen her ağaç için 10 fidan […]

The post Yeni Delhi Halkı 16 Bin Ağacı Devletin Elinden Kurtardı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Hindistan devleti, hali hazırda hava kirliliğiyle boğuşan Yeni Delhi şehrinde kentsel dönüşüm adı altında yaklaşık 16 bin ağacı katletmeye hazırlanıyordu. Ancak yaşamlarını savunan Yeni Delhililerin mücadelesiyle devlet geri adım atmak zorunda kaldı.

Eylemler başladığında kesilecek ağaç sayısını azaltıp göz boyamaya çalışan devlet “14 bin ağacı keseceğiz”, dedi. Eylemler sönümlenmeyince kesilen her ağaç için 10 fidan dikileceği söylendi. Fakat dikilecek fidanların olgunlaşmasının on yılları bulacağı biliniyor.

Yaşam savunucularının kararlılığıyla devletin hiç bir talebi kabul edilmedi ve devlet geri adım atarak, Yeni Delhi’de artık hiç bir inşaat için ağaç kesilmeyeceğini açıkladı.

Yaşam savunucuları, mahkeme kararına rağmen bazı bölgelerde mütahitlerin ağaç kesimini sürdürdüğünü ama onları da engelleyeceklerini açıkladı.

 

Kaynak: PATİKA

The post Yeni Delhi Halkı 16 Bin Ağacı Devletin Elinden Kurtardı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/07/11/yeni-delhi-halki-16-bin-agaci-devletin-elinden-kurtardi/feed/ 0
25 Bin Hayvanı İşkenceyle Mersin’e Getiren Şirketin Önünde Eylem Yapıldı https://meydan1.org/2018/02/25/25-bin-hayvani-iskenceyle-mersine-getiren-sirketin-onunde-eylem-yapildi/ https://meydan1.org/2018/02/25/25-bin-hayvani-iskenceyle-mersine-getiren-sirketin-onunde-eylem-yapildi/#respond Sun, 25 Feb 2018 18:01:06 +0000 https://seninmedyan.org/?p=30073 Brezilya’dan Türkiye’ye “ucuz et” için getirilen 25 bin büyükbaş hayvanın gemide kaldıkları koşullar ve uygulanan işkenceler bundan 1 ay önce çeşitli mecralarda yayınlanmıştı. 1 ay önce Brezilya’dan kalkan gemi, 22 Şubat’ta Mersin Limanı’na yanaştı. 3 gündür limanda bekletilen gemiye gazeteciler alınmıyor ve liman çevresinde fotoğraf çekenler tespit edilip fotoğraflar zorla sildiriliyor. Yaşam savunucuları, hayvanları “sipariş” […]

The post 25 Bin Hayvanı İşkenceyle Mersin’e Getiren Şirketin Önünde Eylem Yapıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Brezilya’dan Türkiye’ye “ucuz et” için getirilen 25 bin büyükbaş hayvanın gemide kaldıkları koşullar ve uygulanan işkenceler bundan 1 ay önce çeşitli mecralarda yayınlanmıştı.

1 ay önce Brezilya’dan kalkan gemi, 22 Şubat’ta Mersin Limanı’na yanaştı. 3 gündür limanda bekletilen gemiye gazeteciler alınmıyor ve liman çevresinde fotoğraf çekenler tespit edilip fotoğraflar zorla sildiriliyor.

Yaşam savunucuları, hayvanları “sipariş” eden “Göktaşlar Et”in İstanbul Esenyurt’ta bulunan merkez binasının önünde eylem gerçekleştirip şirketi teşhir etti.

Bugün saat 15:00’da başlayan eylemde  Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu ve Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri adına okunan basın açıklamasında, hayvanlara yapılan vahşete sessiz kalınmayacağı vurgulandı.

The post 25 Bin Hayvanı İşkenceyle Mersin’e Getiren Şirketin Önünde Eylem Yapıldı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/02/25/25-bin-hayvani-iskenceyle-mersine-getiren-sirketin-onunde-eylem-yapildi/feed/ 0
Almanya’da Yaşam Savunucuları Gözaltına Alındı https://meydan1.org/2018/01/28/almanyada-yasam-savunuculari-gozaltina-alindi/ https://meydan1.org/2018/01/28/almanyada-yasam-savunuculari-gozaltina-alindi/#respond Sun, 28 Jan 2018 10:28:45 +0000 https://seninmedyan.org/?p=27458 Almanya’da bir maden işletmesinin Hambach ormanında genişletilmesine karşı çıkan yaşam savunucuları madenin inşaatı için polislerin yaptığı tahliye sırasında gözaltına alındı. Almanya’da açık linyit madenciliği işletmesinin genişletilmesini durdurmak amacıyla 2012 yılından itibaren Hambach ormanını işgal eden yaşam savunucuları gözaltına alındı. 10 yaşam savunucusunun, polisin Hambach madeninin yakınlarında inşaat yapılabilmesi için tahliye girişiminde bulunması sonucu gözaltına alındığı […]

The post Almanya’da Yaşam Savunucuları Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Almanya’da bir maden işletmesinin Hambach ormanında genişletilmesine karşı çıkan yaşam savunucuları madenin inşaatı için polislerin yaptığı tahliye sırasında gözaltına alındı.

Almanya’da açık linyit madenciliği işletmesinin genişletilmesini durdurmak amacıyla 2012 yılından itibaren Hambach ormanını işgal eden yaşam savunucuları gözaltına alındı.

10 yaşam savunucusunun, polisin Hambach madeninin yakınlarında inşaat yapılabilmesi için tahliye girişiminde bulunması sonucu gözaltına alındığı belirtildi.

Yaşam savunucularından biri, linyit madenciliği ve linyit santrallerinin Avrupa’da karbondioksit emisyonuna yol açan en büyük kaynaklardan biri olduğuna dikkat çekerek, işgallerinin nedeninin küresel ısınmaya karşı mücadele olduğunu belirtti.

Avrupa’nın en büyük açık maden işletmelerinden biri olan ve 85 kilometrekarelik alanda faaliyet gösteren maden işletmesi, Alman Rheinisch-Westfälisches Elektrizitätswerk (RWE) şirketi tarafından yönetiliyordu.

Madencilik çalışmalarının başladığı 1978 yılından itibaren bölgedeki orman büyük ölçüde zarar gördü. 2004 yılından beri süren mücadele boyunca madenin genişletilmesini engellemek için ormanda ağaç evler kurdu.

Friends of the Earth Germany (BUND) linyit madeninin genişletilmesine karşı dava açmasına rağmen, Köln İdare Mahkemesi, madenin genişletilmesinin çevre yönetmeliğini ihlal etmediğini savundu.

The post Almanya’da Yaşam Savunucuları Gözaltına Alındı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/28/almanyada-yasam-savunuculari-gozaltina-alindi/feed/ 0
Kapitalizmin Bütün Felaketlerine Geçit Yok: Sinop’ta Nükleer Karşıtı Miting Gerçekleştiriliyor https://meydan1.org/2017/04/22/kapitalizmin-butun-felaketlerine-gecit-yok-sinopta-nukleer-karsiti-miting-gerceklestiriliyor/ https://meydan1.org/2017/04/22/kapitalizmin-butun-felaketlerine-gecit-yok-sinopta-nukleer-karsiti-miting-gerceklestiriliyor/#respond Sat, 22 Apr 2017 12:46:13 +0000 https://seninmedyan.org/?p=2765 Sinop’ta geçen sene yapılan Nükleer karşıtı miting bu senede gerçekleştiriliyor. Sinop’ta yapılması planlanan Nükleer Santral projesine karşı Nükleer Karşıtı Platform’un çağrısıyla, yaşam savunucuları bugün Sinop’ta “Nükleere teslim olmayacağız” şiarıyla bir miting düzenlendi. Diyojen Heykeli’nin önünde buluşarak Uğur Mumcu Meydanı’na yürüyen yaşam savunucuları, “Nükleere karşı omuz omuza”, “Susma haykır nükleere hayır”, “Nükleer santral ölüm demektir” sloganları […]

The post Kapitalizmin Bütün Felaketlerine Geçit Yok: Sinop’ta Nükleer Karşıtı Miting Gerçekleştiriliyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Sinop’ta geçen sene yapılan Nükleer karşıtı miting bu senede gerçekleştiriliyor.

Sinop’ta yapılması planlanan Nükleer Santral projesine karşı Nükleer Karşıtı Platform’un çağrısıyla, yaşam savunucuları bugün Sinop’ta “Nükleere teslim olmayacağız” şiarıyla bir miting düzenlendi.

Diyojen Heykeli’nin önünde buluşarak Uğur Mumcu Meydanı’na yürüyen yaşam savunucuları, “Nükleere karşı omuz omuza”, “Susma haykır nükleere hayır”, “Nükleer santral ölüm demektir” sloganları attı.

Miting yapılan konuşmaların ardından horonlarla devam ediyor.

Ne olmuştu?

‪Japonya tarafından Türkiye’nin ikinci nükleer santralinin yapımını öngören uluslararası anlaşma Nisan 2015’te TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

‪Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralin 4,800 MW gücünde olması planlanıyor.

Atmea 1 tipi reaktörlerle çalışacak santralle ilgili anlaşma 2013’te yapılmıştı. ‪Santralin yapımını Japonya’dan Mitsubishi Heavy Industries, Itochu Corp. ve Fransa’dan GDF Suez şirketleri 22 milyar dolar bedelle üstlenmişti.

Kaynak: Patika Ekoloji Kolektifi 

The post Kapitalizmin Bütün Felaketlerine Geçit Yok: Sinop’ta Nükleer Karşıtı Miting Gerçekleştiriliyor appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/04/22/kapitalizmin-butun-felaketlerine-gecit-yok-sinopta-nukleer-karsiti-miting-gerceklestiriliyor/feed/ 0
21. yy’da Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Greenpeace 5,2 Milyon Doları Yok Etti” – Alp Temiz https://meydan1.org/2014/07/23/21-yyda-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-greenpeace-52-milyon-dolari-yok-etti-alp-temiz/ https://meydan1.org/2014/07/23/21-yyda-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-greenpeace-52-milyon-dolari-yok-etti-alp-temiz/#respond Wed, 23 Jul 2014 18:45:40 +0000 https://test.meydan.org/2014/07/23/21-yyda-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-greenpeace-52-milyon-dolari-yok-etti-alp-temiz/ Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu haber, söz konusu fonların ne denli büyük miktarlarda parasal bir akışa yol açtığını açıkça ortaya koyuyor. İktisadi olarak detaylı bir analiz yapılırsa şüphesiz daha gerçekçi verilere ulaşılabilecektir. Ancak kabataslak bir hesaplamayla, son günlerdeki Euro-Pound paritelerindeki dalgalanmaya göre kaybedilen paradan yola çıkılarak, anaparanın miktarı hakkında yaklaşık bir yargıya varılabilir. Euro-Pound paritesi, Greenpeace […]

The post 21. yy’da Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Greenpeace 5,2 Milyon Doları Yok Etti” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 Greenpeace; petrol baronu Rockefeller Vakfı gibi onlarca “hayırsever” vakıftan topladığı fonların küçük bir kısmını, döviz spekülasyonlarında kaybettiğini açıkladı.

Greenpeace’in finans danışmanının Euro ile Pound para birimleri arasındaki dalgalanmada, 11 Milyon Liraya karşılık gelen 3 Milyon gibi bir miktarını “üzülerek” kaybettiğini açıklaması, dünya çapında haberlere ve tartışmalara konu oldu.

Greenpeace’in yalnızca kur farkıyla bu miktarda para kaybediyor olması, şirketlerden fon kabul etmeyen ama aynı şirketlerin vakıfları yoluyla yaptığı bağışları memnuniyetle kabul eden STK’nın aldığı fonların miktarı hakkında büyük bir tartışmaya yol açtı.

Kaybedilen paranın “çevreci kampanyaları” sekteye uğratmayacağı Greenpeace merkez ofisi tarafından açıklanırken, paraya gerçekte ne olduğu konusunda da ciddi şüpheler mevcut.  

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu haber, söz konusu fonların ne denli büyük miktarlarda parasal bir akışa yol açtığını açıkça ortaya koyuyor.

İktisadi olarak detaylı bir analiz yapılırsa şüphesiz daha gerçekçi verilere ulaşılabilecektir. Ancak kabataslak bir hesaplamayla, son günlerdeki Euro-Pound paritelerindeki dalgalanmaya göre kaybedilen paradan yola çıkılarak, anaparanın miktarı hakkında yaklaşık bir yargıya varılabilir.

Euro-Pound paritesi, Greenpeace International tarafından açıklamanın yapıldığı 15 Haziran tarihi öncesi son 1 aylık zaman diliminde, sadece yüzde 1 oranında dalgalandı. Bu da 3 milyon Pound’un kaybedilebilmesi için, 300 Milyon Pound’luk bir alım satım işleminin yapıldığı anlamına geliyor. Yani sadece üzerinde işlem yapılan para, yaklaşık 1 Milyar 100 Milyon Lira.

Truva atı STK’ların (Sivil Toplum Kuruluşu) maddi destek aldığı şirketlere ve kurumlara karşı mücadele ediyormuş gibi görünmesine kentlerde ve vadilerde pek çok kez tepki gösterilmişti. Mücadelenin öznesi yerellikler ve yaşam savunucusu örgütlenmeler, çeşitli zeminlerde bu konuda açıklamalar, deşifrasyonlar yapmışlardı. (1)

Truva atı STK’lara karşı takınılan bu tavrın temelini oluşturan, yaşamı savunanlar ile yaşamı yok edenlerin bir araya gelemeyeceği, aynı sözü söylüyormuş gibi davranamayacağından ileri gelmektedir. Yaşamı yok eden şirketler tarafından kurulan ve desteklenen çevreci vakıflar ve STK’lar, hayata geçirdikleri “dünyayı kurtarma projeleri”ne yaptıkları katkılardan dolayı petrol, doğalgaz, sanayi, kimya, inşaat, medya şirketlerini çevreci ilan etmiş; onları yeşile boyamıştır. Bu vakıfların ve STK’ların asıl amacı, şirketleri “Yeşile Boyama”dır.

Greenpeace, bu STK’ların belki de en kurnazı. Çünkü şirketlerden doğrudan para almayı reddediyor. Bu da onun, gerçekten de halkın öz örgütlenmesiyle gerçekleştirdiği bir mücadele olduğu yanılgısını güçlendiriyor.

Greenpeace International internet sitesinde belirttiği üzere “Greenpeace bireysel destekçilerin gönüllü bağışlarına ve vakıflarca desteklenen hibelere güvenir.” deniyor.(2) Bu söz ile GP güya şeffaflık gösterirken açık veriyor ve şu soru akıllara geliyor: Kim tarafından kurulan hangi vakıflar?

Rockefeller Brothers Fund, Inc., Charles Stewart Mott Foundation, The Trust for Mutual Understanding, Reiman Charitable Foundation, Inc., The Scherman Foundation, Inc., The Overbrook Foundation…(3)

Liste böyle uzasa da, çok uzatmaya gerek yok. Bir tek Rockefeller Vakfı’nı incelemek yeterli olacaktır. Rockefeller Vakfı’nın kurucusu John D. Rockefeller, aynı zamanda 20. yüzyılın başında Shell dahil 25’ten fazla şirketi içine alarak büyük bir petrol tröstü haline gelen Standard Oil şirketinin de kurucusu.

Rockefeller Brothers Foundation internet sitesi rbf.org’tan, sürdürülebilir kalkınma başlığı altından Greenpeace’e hangi zamanlarda, kaç kez, kaç yüz bin dolar bağış yapıldığı kolaylıkla öğrenilebilir.(4)(5)(6)(7)(8)

GreenPeace adını yeşil koyarak yaşamı savunamaz, çünkü petrol şirketlerinden destek alarak petrolün açığa çıkardığı sorunlara karşı mücadele edilmez.

GreenPeace adını barış koyarak barıştan yana da olamaz, çünkü yeryüzündeki savaşların çoğu kendisini destekleyen petrol şirketlerinin çıkarları uğruna gerçekleştiriliyor.

Yolda karşınıza çıkıp sizden destek talep eden sevimli, modern, duyarlı, çevreci üniversite öğrencisi Greepeace’çilere bu soruları sorun. Muhtemelen kesinlikle şirketlerden bağış kabul etmediklerini söyleyecekler. Israrcı olup belgeleri söylediğinizde anlamazlıktan gelecek, belki ekip şefini çağıracak. Ekip şefi bu konu özelinde bir açıklama yapmayıp başka hikayelerle bu mevzuyu kaynatmaya çalışacak. Ama siz bileceksiniz: Hesap ortada!

Milyon dolarların nereden geldiği belli.

Nasıl kaybolduğuna gelince; işte orası aslında tam bir muamma.

 

Alp Temiz

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 20. sayısında yayımlanmıştır.

 

The post 21. yy’da Teslimiyet Teorileri ve Pratikleri: “Greenpeace 5,2 Milyon Doları Yok Etti” – Alp Temiz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/07/23/21-yyda-teslimiyet-teorileri-ve-pratikleri-greenpeace-52-milyon-dolari-yok-etti-alp-temiz/feed/ 0