yaşaNUSE – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sun, 28 Jan 2018 12:17:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Tedavisi Devam Eden Nuriye Gülmen’den Mesaj Var https://meydan1.org/2018/01/28/tedavisi-devam-eden-nuriye-gulmenden-mesaj-var/ https://meydan1.org/2018/01/28/tedavisi-devam-eden-nuriye-gulmenden-mesaj-var/#respond Sun, 28 Jan 2018 12:17:22 +0000 https://seninmedyan.org/?p=27538 Geçtiğimiz günlerde açlık eylemlerine son veren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tedavileri, sevk edildikleri Dışkapı Hastanesi’nde devam ediyor. Nuriye Gülmen tedavi ve iyileşme süreçlerine dair, sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı: “Sevgili Dostlarımız, Bildiğiniz gibi Dışkapı Hastanesindeyiz. Tedavide 3. güne girdik bugün. Sağlık durumumuzla ilgili bir sorun yok, şimdilik her şey yolunda. Zamanla çok daha […]

The post Tedavisi Devam Eden Nuriye Gülmen’den Mesaj Var appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Geçtiğimiz günlerde açlık eylemlerine son veren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tedavileri, sevk edildikleri Dışkapı Hastanesi’nde devam ediyor. Nuriye Gülmen tedavi ve iyileşme süreçlerine dair, sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı:

“Sevgili Dostlarımız, Bildiğiniz gibi Dışkapı Hastanesindeyiz. Tedavide 3. güne girdik bugün. Sağlık durumumuzla ilgili bir sorun yok, şimdilik her şey yolunda. Zamanla çok daha iyi olacağız. Sizleri seviyoruz.”

Sevgili Dostlarımız,
Bildiğiniz gibi Dışkapı Hastanesindeyiz. Tedavide 3. güne girdik bugün. Sağlık durumumuzla ilgili bir sorun yok, şimdilik her şey yolunda. Zamanla çok daha iyi olacağız. Sizleri seviyoruz. pic.twitter.com/VRPfDTEibC

— Nuriye Gülmen (@NuriyeGulmen) 28 Ocak 2018

The post Tedavisi Devam Eden Nuriye Gülmen’den Mesaj Var appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/28/tedavisi-devam-eden-nuriye-gulmenden-mesaj-var/feed/ 0
Nuriye ve Semih için Animasyon Video: Açlığa Alışmıyoruz https://meydan1.org/2018/01/25/nuriye-semih-icin-animasyon-video-acliga-alismiyoruz/ https://meydan1.org/2018/01/25/nuriye-semih-icin-animasyon-video-acliga-alismiyoruz/#respond Thu, 25 Jan 2018 13:59:19 +0000 https://seninmedyan.org/?p=27225 #YaşaNuSeNuriye ve Semih için Animasyon Video: Açlığa Alışmıyoruzhttps://t.co/JC9eZcAXq0 pic.twitter.com/OEo4gAUdH8 — Medyan Haber (@medyanhaber) 25 Ocak 2018   Açlık eylemcileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için, halen tutsak olan avukatları Ebru Timtik’in yazdığı şiir, animasyon video olarak yayınlandı. Şiir, tiyatro oyuncusu Defne Halman tarafından seslendirilirken, videonun müziği Grup Abdal’dan Ali Ekber Kayış tarafından yapıldı. Berkup tarafından yapılan animasyon […]

The post Nuriye ve Semih için Animasyon Video: Açlığa Alışmıyoruz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

#YaşaNuSe
Nuriye ve Semih için Animasyon Video: Açlığa Alışmıyoruzhttps://t.co/JC9eZcAXq0 pic.twitter.com/OEo4gAUdH8

— Medyan Haber (@medyanhaber) 25 Ocak 2018

 

Açlık eylemcileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için, halen tutsak olan avukatları Ebru Timtik’in yazdığı şiir, animasyon video olarak yayınlandı. Şiir, tiyatro oyuncusu Defne Halman tarafından seslendirilirken, videonun müziği Grup Abdal’dan Ali Ekber Kayış tarafından yapıldı. Berkup tarafından yapılan animasyon videonun kurgusu da Elif Ergezen’e ait.

The post Nuriye ve Semih için Animasyon Video: Açlığa Alışmıyoruz appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/25/nuriye-semih-icin-animasyon-video-acliga-alismiyoruz/feed/ 0
Nuriye ve Semih’in Açlık Eyleminin 303. Gününde Basın Açıklaması Gerçekleştirildi https://meydan1.org/2018/01/05/nuriye-semihin-aclik-eyleminin-303-gununde-basin-aciklamasi-gerceklestirildi/ https://meydan1.org/2018/01/05/nuriye-semihin-aclik-eyleminin-303-gununde-basin-aciklamasi-gerceklestirildi/#respond Fri, 05 Jan 2018 17:27:20 +0000 https://seninmedyan.org/?p=25655   Açlık eylemlerinin 303. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için her cuma yapılan Kadıköy eylemi başladı. Eyleme, Bakırköy de direnen kamu emekçisi işten atılanlardan Acun Karadağ Konuşma yaparak başladı. Acun Karadağ “vardik, variz, varolacagiz” dedi ve NuSe için yazdığı şarkıyı tüm eylemcilerle beraber söyledi. Açlık eylemlerinin 303. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için […]

The post Nuriye ve Semih’in Açlık Eyleminin 303. Gününde Basın Açıklaması Gerçekleştirildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
 

Açlık eylemlerinin 303. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için her cuma yapılan Kadıköy eylemi başladı. Eyleme, Bakırköy de direnen kamu emekçisi işten atılanlardan Acun Karadağ Konuşma yaparak başladı. Acun Karadağ “vardik, variz, varolacagiz” dedi ve NuSe için yazdığı şarkıyı tüm eylemcilerle beraber söyledi.

Açlık eylemlerinin 303. günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için her cuma yapılan Kadıköy eyleminin basın açıklaması okundu. Açıklamada, ” Nazife Onay’ın hapishanede kanser tedavisinin engellendiği söylenerek tedavi hakki engellenemez… ohal komisyonun bir an önce Nuriye ve Semih’in dosyalarını incelemeli ve karar vermelidir. ohal komisyonunun çalışıp çalışmadığı muhammadir. Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin” dendi.

The post Nuriye ve Semih’in Açlık Eyleminin 303. Gününde Basın Açıklaması Gerçekleştirildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/05/nuriye-semihin-aclik-eyleminin-303-gununde-basin-aciklamasi-gerceklestirildi/feed/ 0
Açlığın 300. Gününde Semih Özakça’dan Direniş Mesajı https://meydan1.org/2018/01/02/acligin-300-gununde-semih-ozakcadan-direnis-mesaji/ https://meydan1.org/2018/01/02/acligin-300-gununde-semih-ozakcadan-direnis-mesaji/#respond Tue, 02 Jan 2018 12:04:33 +0000 https://seninmedyan.org/?p=25290 Nuriye Gülmen ile beraber Yüksel’de başlayan direnişlerinin 420’nci, açlık eylemlerinin 300’ncü gününde olan Semih Özakça direnişe dair Twitter’dan bir mesaj paylaştı. 300 gün aç kalmak; 300'e kadar saymak değildir. Açlık grevcisinin zamanı; günleri, saatleri, dakikaları herkesle aynı değildir.Acıyla, baskıyla ama en nihayetinde direnişle geçirdiğimiz 300 gün; onur ve ekmek mücadelesindeki kararlılığımızın göstergesidir. — Semih Özakça […]

The post Açlığın 300. Gününde Semih Özakça’dan Direniş Mesajı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Nuriye Gülmen ile beraber Yüksel’de başlayan direnişlerinin 420’nci, açlık eylemlerinin 300’ncü gününde olan Semih Özakça direnişe dair Twitter’dan bir mesaj paylaştı.

300 gün aç kalmak; 300'e kadar saymak değildir. Açlık grevcisinin zamanı; günleri, saatleri, dakikaları herkesle aynı değildir.
Acıyla, baskıyla ama en nihayetinde direnişle geçirdiğimiz 300 gün; onur ve ekmek mücadelesindeki kararlılığımızın göstergesidir.

— Semih Özakça (@SemihOzakca) 2 Ocak 2018

The post Açlığın 300. Gününde Semih Özakça’dan Direniş Mesajı appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/01/02/acligin-300-gununde-semih-ozakcadan-direnis-mesaji/feed/ 0
Açlık Eyleminin 296. Gününde Kadıköy NuSe Eylemi https://meydan1.org/2017/12/29/aclik-eyleminin-296-gununde-kadikoy-nuse-eylemi/ https://meydan1.org/2017/12/29/aclik-eyleminin-296-gununde-kadikoy-nuse-eylemi/#respond Fri, 29 Dec 2017 16:57:37 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24973 Yüksel’de başlattıkları direnişin ardından açlık eylemine başlayan Nuriye ve Semih ile dayanışmayı sürdürmek için, açlık eylemlerinin 296’ncı gününde Kadıköy Süreyya Operası önünde dayanışma eylemi gerçekleştirildi. “Nuriye ve Semih İçin Dayanışma” pankartının açıldığı eylemde “Nuriye Semih yalnız değildir” dövizleri yer aldı. Eylem  ”Nuriye Semih Yaşayacak!”, ”Direne direne kazanacağız!” sloganlarıyla başladı. Ardından basın açıklamasının okunmasına geçildi. Eylem basın açıklamasının […]

The post Açlık Eyleminin 296. Gününde Kadıköy NuSe Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Yüksel’de başlattıkları direnişin ardından açlık eylemine başlayan Nuriye ve Semih ile dayanışmayı sürdürmek için, açlık eylemlerinin 296’ncı gününde Kadıköy Süreyya Operası önünde dayanışma eylemi gerçekleştirildi.

“Nuriye ve Semih İçin Dayanışma” pankartının açıldığı eylemde “Nuriye Semih yalnız değildir” dövizleri yer aldı. Eylem  ”Nuriye Semih Yaşayacak!”, ”Direne direne kazanacağız!” sloganlarıyla başladı. Ardından basın açıklamasının okunmasına geçildi.

Eylem basın açıklamasının ardından dayanışma sloganlarıyla sonlandırıldı.

 

The post Açlık Eyleminin 296. Gününde Kadıköy NuSe Eylemi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/29/aclik-eyleminin-296-gununde-kadikoy-nuse-eylemi/feed/ 0
Çukur’da NUSE Yazılaması https://meydan1.org/2017/12/24/cukurda-nuse-yazilamasi/ https://meydan1.org/2017/12/24/cukurda-nuse-yazilamasi/#respond Sun, 24 Dec 2017 15:22:34 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24470 Açlık Eyleminin 291. gününde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için dayanışma için yapılan #yaşaNUSE(NuriyeSemihYaşayacak) yazılamasının yanına Çukur dizisinde kullanılan dövme yapıldı. Dizide kullanılan dövme mahallede yaşayan birçok kişide bulunuyor ve Çukur’dan olanların birbirlerini tanımasalar da birbirlerini bilmelerini sağlıyor.

The post Çukur’da NUSE Yazılaması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Açlık Eyleminin 291. gününde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için dayanışma için yapılan #yaşaNUSE(NuriyeSemihYaşayacak) yazılamasının yanına Çukur dizisinde kullanılan dövme yapıldı.

Dizide kullanılan dövme mahallede yaşayan birçok kişide bulunuyor ve Çukur’dan olanların birbirlerini tanımasalar da birbirlerini bilmelerini sağlıyor.

The post Çukur’da NUSE Yazılaması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/24/cukurda-nuse-yazilamasi/feed/ 0
Röportaj: Nuriye Hep Gülsün Nuriye Yaşasın https://meydan1.org/2017/12/22/roportaj-nuriye-hep-gulsun-nuriye-yasasin/ https://meydan1.org/2017/12/22/roportaj-nuriye-hep-gulsun-nuriye-yasasin/#respond Fri, 22 Dec 2017 13:38:21 +0000 https://seninmedyan.org/?p=24349 Anarşist Meydan Gazetesi, işine geri dönmek için, kendisi gibi OHAL KHK’larıyla işinden atılan, Semih Özakça’yla birlikte 289 gündür açlık eyleminde olan Nuriye Gülmen ile bir röportaj gerçekleştirdi. Eylemlerinin 282. gününde gerçekleştirilen röportajı sizlerle paylaşıyoruz. [otw_shortcode_info_box border_type=”bordered” border_style=”bordered” shadow=”shadow-inner” rounded_corners=”rounded-10″ background_pattern=”otw-pattern-1″ icon_size=”large”] Açlık eyleminin 282. gününde İstanbul’dan Ankara’ya üç kadın çıktık yola. Gidiyorduk, günlerce sokaklara “yaşasın” […]

The post Röportaj: Nuriye Hep Gülsün Nuriye Yaşasın appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Anarşist Meydan Gazetesi, işine geri dönmek için, kendisi gibi OHAL KHK’larıyla işinden atılan, Semih Özakça’yla birlikte 289 gündür açlık eyleminde olan Nuriye Gülmen ile bir röportaj gerçekleştirdi. Eylemlerinin 282. gününde gerçekleştirilen röportajı sizlerle paylaşıyoruz.
[otw_shortcode_info_box border_type=”bordered” border_style=”bordered” shadow=”shadow-inner” rounded_corners=”rounded-10″ background_pattern=”otw-pattern-1″ icon_size=”large”] Açlık eyleminin 282. gününde İstanbul’dan Ankara’ya üç kadın çıktık yola. Gidiyorduk, günlerce sokaklara “yaşasın” diye yazdığımız, “yaşasın” diye eylemlerde haykırdığımız, her geçen gün bize OHAL koşullarına rağmen direnişi unutturmayan Nuriye’nin yanına. Sabahın erken saatlerinde vardığımız Ankara’nın ayazı kemiklerimize kadar işlemişken, açlığın erittiği ama kararlı, sesi kısık ama inançlı, yüzü solgun ama tebessüm dolu bir kadın karşıladı bizi. Biz heyecandan oldukça tedirgin, o güleç; sıcacık sohbetiyle ısıttı içimizi. Saatler çabucak geçti, dakikalar hızlıca akıp gitti; dördümüz de hiç ama hiç bitmesin istedik bu karşılaşma. Bir sohbetten fazlası var diye yazmak istedik bu satırları. Bu sohbette, en çok da bir kadının her şeye rağmen yaşama isteği var.  [/otw_shortcode_info_box]

Meydan Gazetesi: Hapishanede, hastanede tutsakken birçok zorluk yaşadın. Kadın olduğun için yaşadığın zorluklar oldu mu?

Nuriye Gülmen: Hayır olmadı. Kadın olmanın getirdiği birçok zorlukla baş etmek zorundayız mücadele içinde. Devrimcilik gerçekten insana çok büyük bir güç veriyor. Düşünüyorum, kadın olduğum için farklı hissettiğim oldu mu diye, olmadı. Ama şunu söyleyebilirim, tutsakken onursuz şeyler dayatıldı bana.

Tuvaletimi hücrenin içinde yapmak mesela, bir erkek için daha az onur kırıcı gibi geliyor bana. Çünkü erkeğin tuvaletini herhangi bir yerde yapması daha meşru görülür. Kadının toplumun gözünde mahremiyeti vardır. Bu uygulamanın, bir kadının üzerinde daha onur kırıcı olduğunu söyleyebilirim. Uyku da benim için mahremiyettir. Hapishanede ve hastanede uyurken erkek gardiyanların sürekli gözetliyor olduğunu bilmek oldukça rahatsız ediciydi. Gerçi kadın olmama özel değildi tam olarak, modern hapishanenin doğuşundan bu yana bütün tutsaklar için var bu gözetleme meselesi.

Sen hapishanede, hastanede tutsakken burada ve yurt dışında birçok eylem gerçekleştirildi. Seni bu günlerde heyecanlandıran, sana güç veren bir an, bir olay yaşadın mı?

Hiç tanımadığım insanlardan gelen mektuplar, o mektuplarda yazanlar, beni hayatlarının içine aldıklarını görmek mutluluk vericiydi. Tanıdığım özgür tutsaklardan gelen mektuplar, direnişin gücünü bana tekrar hatırlattı. Dışarıda Kadıköy Süreyya Operası önünden yürüdüğünüz çok kalabalık eylemler oldu. İnanamadım. O insanların bizim için sokağa çıkmış olmasına inanamadım. Bin kişi vardı herhalde, çok kalabalıktı. Sokak görünmüyor, insanlar akıyordu. Avukatlarım eylem fotoğraflarını getiriyordu, çok şaşırıyordum. Gülsüm Anne’nin gözaltına alınışı ve “Berkin’in alamadığı ekmeği Nuriye ve Semih alacak, ben inanıyorum” deyişi… Bunlar bana güç verdi. Dışarıda yapılan her eylemden güç alıyorsun.

Hapishanede bir hekimin gelip “yanınızdayız” dediği oldu. Jandarmaların boşluğuna gelmiş, içeri girmiş. Sonra bir teknisyen geldi, “Siz Nuriye Gülmen misiniz?” diye sordu. Gardiyan benden önce “yok, hayır” dedi. Ben de “evet benim” diyince teknisyen “sizi takip ediyoruz” dedi gülümseyerek. Bunlar da güç veren şeylerdendi.

2000-2007 ölüm orucu süreçlerinde öyle koyu bir sansür vardı ki, benim kaldığım Numune Hastanesi’nin hücrelerinde özgür tutsaklar hücre hücre eridiler ve kimsenin haberi olmadı. Çok koyu bir sansür vardı ve insanlar o sansürü delebilmek için hayatlarını verdiler. Mutlaka güç aldıkları bir şey vardı. Direnişin kendisinden güç alıyorlardı, haklılıktan güç alıyorlardı. Bunlardan güç almayı biliyorsan, direnişin kendisine tutunmayı biliyorsan, diğer şeyler de seni besliyor. O süreci düşündüğümde, ben şımartılmış bir çocuk gibi hissediyorum şimdi kendimi. Düşünün hücre hücre eriyorsunuz, çok büyük acılar çekiyorsunuz ama devam ediyorsunuz. En başta direnişin kendisinden, sonrasında herkesin yaptığı en ufak şeyden bile güç aldım ben.

“Örgüt talimatıyla bir gün aç kalmam” demiştin. Bir şeyleri değiştirmek, yeniden yaratabilmek için mücadele etmenin gerekliliği kaçınılmaz. Direnişe tek başına başladın, ama örgütlendi ve büyüdü mücadelen. Örgütlü olmak nasıl bir şey?

Bizim direnişimizde kişiler olarak biz çok ön plana çıktık. Ben Nuriye Gülmen, açlık grevi yapıyorum. Ancak her hafta Kadıköy’de Süreyya Operası önünde eylemler yapılıyor ve başka birçok eylem. Yurt dışında eylemler yapılıyor. Dışarıda onlarca insan sesimizi duyurmaya çalışıyor. Bunları tek başıma nasıl organize ediyorum? Tabi ki bunlar bir örgütlülük işi.

Örgütlülük deyince insanların aklına illa bir “örgüt” geliyor, ki çok da korkunç bir şey değil örgütün kendisi. Örgütlü olmak demek, daha güçlü hareket etmek demek. Çok basit, karşımızdakiler çok güçlü araçlara sahipler ve saldırıyorlar. Bunu karşılayabilmek için örgütlü olmamız lazım, başka bir yol yok. Bir insan tek başına hiçbir şeydir, biyolojik ve varoluşsal yapısı itibariyle de bu böyle. İnsan tek başına ne doğada var olabilir ne de toplumda. Bir şekilde insanlar örgütlü olmak zorundadır; bunu unutmamak lazım. Ben öyleyim, Semih de öyle. Biz örgütlü olduğumuz sürece güçlüyüz ve özgür hissediyoruz.

Nuriye ve Semih için süreç nasıl devam edecek?

Bence buna odaklanmak gerekiyor. Semih’in tahliyesinin ardından benim de bütün o işkenceden, o ortamdan çıkmış olmam, insanlarda bir zafer havası yarattı. Çünkü mahkeme, özellikle benim için, hiç bırakılmayacakmışım gibi bir hava estirmişti. Ama sonuçta beni o işkence yuvasından söküp aldınız. Evet, bu büyük bir kazanım. Semih’in ve Acun’un beraat etmesi, bunlar önemli kazanımlar. Ama bu, direnişin tamamının kazanımı değil. Biliyorum, bugün açlık grevini bıraksam, kimse niye bıraktın demez. Ama bir irade savaşı var şuan, ben de bu irade savaşında bir taraf olarak bu savaşı devam ettirecek gücü kendimde buluyorum. Direnişi sürdürmek istiyorum. Çünkü vücudumdaki bu yıkıma ve diğer her şeye rağmen direnmek, bana yaşadığımız koşullarda huzurlu olabileceğim bir ruh hali veriyor.

Çok kötü şeyler oluyor bu ülkede. Zalim bir iktidar var karşımızda, faşizm var. Ve onun uygulayıcıları, kendilerini var edebilmek için halka karşı çok ciddi bir saldırı halindeler. Hal böyleyken direnmek dünyanın en onurlu işi, herkes direnmeli.

Asgari ücretin arttırılmasını mı istiyorsunuz? Direnmelisiniz. İnsanlar sürekli şikayet ediyor. Şikayet etmekle bir yere varılmıyor ki, bir şeyler yapmalısınız. Küçücük bebekler açlıktan ya da yetersiz beslenmeden yaşamını yitiriyor. Silikozis işçilerinin hikayelerini bilirsiniz. Ben gazetede gördüğümde neler hissettiğimi anlatamam. O kadar büyük bir öfke duyuyorum ki, işte o zaman “iyi ki direnişteyim” diyorum. Etrafımızda bunlar olurken direnişte olmak, beni gerçekten rahatlatıyor. Hep öyle olur ya, siz bir şey yaparsanız, mücadele içinde olursanız “en azından bir şey yapıyorum” dersiniz.

Bizim direnişimizin iktidarı sarstığını düşünüyorum. Direnişimiz güçlü bir barikat ve ben bu barikatı bırakmak istemiyorum. Sadece işimi kazanmak için değil. Bu barikat güçlendirilmeli. OHAL sürecinde bile bin kişinin yürüdüğü bir eylem çok çarpıcı. Bunu yaratan bir barikat var. Biz o barikatın arkasından çekildiğimiz an, bütün her şey çökecek. Hakkımızı verirler bırakırız, ama o zaman da mücadeleye devam edeceğiz.

Bunu insanlara anlatmayı çok önemsiyorum. Direniş devam ediyor, 300. günlere geliyoruz. Ben 34 kiloyum ve erimeye devam edeceğim. İlelebet “Nuriye Semih yaşasın!” diyemeyeceğiz, bunu söylememizin bir anlamı kalmayacak bir süre sonra. Zaferi gerçekten kazanmak için bir şeyler yapmak zorundayız, buna odaklanmalıyız. Her hafta yaptığımız şeyleri yapmayalım, 282. gündeyiz. “Sınıra gitmeden, o bilinçle bu işi başarabiliriz” duygusuyla çalışmalıyız. Zafer yakın, zafer avuçlarımızın içinde. Bunu hissetmeliyiz.


Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 42. sayısında yayınlanmıştır. 

The post Röportaj: Nuriye Hep Gülsün Nuriye Yaşasın appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/22/roportaj-nuriye-hep-gulsun-nuriye-yasasin/feed/ 0
Açlık Eylemlerinin 275. Gününde NuSe için Kadıköy’de Basın Açıklaması https://meydan1.org/2017/12/08/aclik-eylemlerinin-275-gununde-nuse-icin-kadikoyde-basin-aciklamasi/ https://meydan1.org/2017/12/08/aclik-eylemlerinin-275-gununde-nuse-icin-kadikoyde-basin-aciklamasi/#respond Fri, 08 Dec 2017 17:02:28 +0000 https://seninmedyan.org/?p=23007 OHAL sonrası çıkarılan KHK ile atıldıkları işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık eyleminde 275. günü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için her hafta olduğu gibi bu Cuma da Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanıldı. Nuriye-Semih için Dayanışma tarafından gerçekleştirilen eylemde “Nuriye-Semih Yalnız Değildir”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları atıldı. Eylemde bir konuşma yapan ÇHD’li avukat Tamer […]

The post Açlık Eylemlerinin 275. Gününde NuSe için Kadıköy’de Basın Açıklaması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

OHAL sonrası çıkarılan KHK ile atıldıkları işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık eyleminde 275. günü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için her hafta olduğu gibi bu Cuma da Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanıldı.

Nuriye-Semih için Dayanışma tarafından gerçekleştirilen eylemde “Nuriye-Semih Yalnız Değildir”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları atıldı.

Eylemde bir konuşma yapan ÇHD’li avukat Tamer Doğan: Tutsak olan avukat arkadaşlar fotokopi belgelerle hapisteler. Bizim baz alacağımız sey sokaktır. Tutsak arkadaşlarımızın hepinize selamı var.” dedi.

Eylem alanından yapılan canlı yayını bir ara polis engellemeye çalıştı, bu arada bir kişiyi gözaltına almak isteyen polise eylemciler engel oldu. Bu provokasyon girişimi sonrası polis eylemcilere “dağılmaları için” 5 dakika verdi ancak alanda bulunan devrimciler geri adım atmadı, Basın açıklaması eylemi sloganlarla, programlandığı sürede ” Direne Direne Kazanacağız” sloganlarıyla bitirildi.

The post Açlık Eylemlerinin 275. Gününde NuSe için Kadıköy’de Basın Açıklaması appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/08/aclik-eylemlerinin-275-gununde-nuse-icin-kadikoyde-basin-aciklamasi/feed/ 0
Gülmen: “Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimizi istiyoruz” https://meydan1.org/2017/12/06/gulmen-tek-cok-basit-bir-talebimiz-var-isimizi-istiyoruz/ https://meydan1.org/2017/12/06/gulmen-tek-cok-basit-bir-talebimiz-var-isimizi-istiyoruz/#respond Wed, 06 Dec 2017 08:16:52 +0000 https://seninmedyan.org/?p=22787 Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın başlattığı açlık grevi bugün 274’üncü gününde. Gülmen Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun sorularını yanıtladı. Gülmen, “Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimizi istiyoruz” dedi. ‘Biz bunu yatağa bağlayalım, kelepçe takalım’ “En zoru Numune süreciydi. Yoğun bakımın kapısı şeffaftı ve perdeyle örtülüyordu. Jandarmaların beni izlediklerini görünce gidip perdeyi çektim. Ayağa kalkabildiğimi görünce, […]

The post Gülmen: “Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimizi istiyoruz” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın başlattığı açlık grevi bugün 274’üncü gününde.

Gülmen Hürriyet’ten Gamze Kolcu’nun sorularını yanıtladı.

Gülmen, “Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimizi istiyoruz” dedi.

‘Biz bunu yatağa bağlayalım, kelepçe takalım’

“En zoru Numune süreciydi. Yoğun bakımın kapısı şeffaftı ve perdeyle örtülüyordu. Jandarmaların beni izlediklerini görünce gidip perdeyi çektim. Ayağa kalkabildiğimi görünce, ‘Biz bunu yatağa bağlayalım, kelepçe takalım’ dediler. Geceleri gelip, ölü müyüm değil miyim diyerek dürtüklüyorlar. Onların sürekli odaya girmesi benim için korkunçtu”

“Hasta Değil Direnişçiyim. İşimi Geri İstiyorum”

Hastanedeki odasına günlerce uğraşarak ‘Hasta değil direnişçiyim. İşimi geri istiyorum’ yazısı astığını söyleyen Gülmen; “Jandarmalar yazıyı söküp attılar. 13 gün sonra yoğun bakımdan hastanenin mahkum koğuşuna indirildim. Oda kot altında, demir parmaklıklıydı. Gece-gündüz ortamın renginin, havasının, kokusunun değişmediği bir yer. İnsanı gece ve gündüzü ayırt edemeyeceği bir ortamda tutmak işkence yöntemidir. Açlık grevcisi Bobby Sands’in ‘Yarım Kalmış Bir Şarkı’ kitabını okudum. Sands, 60 küsür gün açlık grevinde kalıyor ve hayatını kaybediyor. ”

“İyi Kotardım”

“Çok zayıfladım, sağlık durumum iyi değildi ama iyi kotardığımı düşünüyorum… Bol bol kare bulmaca, sudoku çözdüm. Ağrılarımla, başka bir şeye odaklanarak baş edebiliyordum. Savcının ilk tahliye istediği pazartesi günü çok mutlu oldum. Uzun bir aradan sonra ‘kuvvetli suç şüphesi’ dediler. O cümleyi duymaktan nefret ediyorum.”

“Bu Duygu Herşeye Değer”

“Eve gelip ambulanstan indiğimde gördüğüm müthiş kalabalık, ‘Bu duygu yaşadığım her şeye değer’ dedirtti.”

“Dışarıda Olmak Bir Lütuf Değil”

Numune Hastanesi’nden çıkartıldığında  34 kilo olduğunu görünce tartının bozulduğunu sandığını söyleyen Gülmen şöyle konuştu:  “Dışarı çıktığımda 36 geldim. Hangisi doğru bilmiyorum. İnsanlar, ‘Tahliye oldunuz. Hadi bırakın’ diyorlar. Biz zaten dışarıda başladık açlık grevine ve dışarıda olmak bir lütuf değil bizim için. Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimize iade edin.”

“Tutsaklık bitti, açlık da bitecek”

Anne  Cemile Gülmen, “Tutsaklık bitti, açlık da bitecek” diyor.

Anne Gülmen, destek mesajı verirken, espirili bir dille, ” Zor günlerin sonunda, Nuriye işine iade edilip biraz toparlandığında ona sopa atacağım. Biraz iyi olsun, etlenip butlansın döveceğim. Çok üzüldük. Açlık grevlerinin bitmesinden başka bir isteğim yok” dedi.

The post Gülmen: “Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimizi istiyoruz” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/12/06/gulmen-tek-cok-basit-bir-talebimiz-var-isimizi-istiyoruz/feed/ 0
Açlık Eyleminin 232. Gününde Semih Özakça İle Röportaj https://meydan1.org/2017/11/04/aclik-eyleminin-232-gununde-semih-ozakca-ile-roportaj/ https://meydan1.org/2017/11/04/aclik-eyleminin-232-gununde-semih-ozakca-ile-roportaj/#respond Sat, 04 Nov 2017 19:32:01 +0000 https://test.meydan.org/2017/11/04/aclik-eyleminin-232-gununde-semih-ozakca-ile-roportaj/ Önce işlerinizden atıldınız, işinizi geri istediğiniz için eylem yaptınız. Bu eylemlerde defalarca saldırıya uğrayıp gözaltına alındınız. Devlet bu gözaltılarla yetinmeyince tutuklandınız. Tüm bu yaşadıklarınızı nasıl görüyorsunuz? İşten atılmamız bir sonuç. Baskılar, gözaltılar, işkenceler, tutuklanmamız; hepsi birer sonuç. Hepsinin bir nedeni var. Sonuç varsa neden de vardır. Neden, iktidarın halka saldırısı. Neden bu saldırı oluyor? Bu […]

The post Açlık Eyleminin 232. Gününde Semih Özakça İle Röportaj appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>


Açlık eyleminin 232. gününde Semih Özakça ile direnişi, Nuriye ve Semih hapishanede tutsakken dışarıda yapılan dayanışma eylemlerini, NuSe sürecini, hapishanede yaşadıklarını, devletin ilk günden beri uyguladığı baskıları, zulmü ve kötülüğü konuştuk.

Önce işlerinizden atıldınız, işinizi geri istediğiniz için eylem yaptınız. Bu eylemlerde defalarca saldırıya uğrayıp gözaltına alındınız. Devlet bu gözaltılarla yetinmeyince tutuklandınız. Tüm bu yaşadıklarınızı nasıl görüyorsunuz?

İşten atılmamız bir sonuç. Baskılar, gözaltılar, işkenceler, tutuklanmamız; hepsi birer sonuç. Hepsinin bir nedeni var. Sonuç varsa neden de vardır. Neden, iktidarın halka saldırısı. Neden bu saldırı oluyor? Bu bir çelişkiden kaynaklı, egemenlerle halk arasındaki çelişkiden. Temel nokta o çelişki ve çelişkinin tarihsel bir yönü var. Tarihte birçok aşamadan geçen baskıların ve zorbalıkların her zaman sürdüğü bir sahnede, ancak bunların yöntem ve uygulamaları değişkenlik gösteriyor. Türkiye faşizmle yönetilen bir ülke ve bu gerçek her zaman vardı. Bu gerçeklikle düşündüğümüzde, böyle bir saldırıya maruz kalmamız olağandı. İşin doğası gereği böyle olacaktı. Direnişin karşılığı da daha fazla saldırı oldu.

İnsanların direnişimizi sahiplenmesi, tek başına işten atılma meselesi olarak bakmaması, sadece Nuriye Abla ve benimle yürüyen bir süreç olarak görülmemesi; işte bu gerçeklik. Herkesin sahiplenmesi ve kendi memnuniyetsizliklerinin de ifade ediliş biçimi olarak görmesi, direnişimizin meşruluğunu günden güne arttırdı. İktidarla, baskı ve zorbalıkla, katliamcılıkla mücadele edildiği gerçekliği ve farkındalığıyla süreç sahiplenildi ve böylelikle mücadele kanalı oluştu.

Direniş alanının çok kalabalık olmadığı zamanlarda, bir teyze her gün oradan geçiyor, bizi görüyordu. Arada bir bize dönüp “Yavrum sizi kim duyuyor?” diye sesleniyordu. Sonra destek büyüyüp açlık greviyle sonuçlanınca çok kalabalık olduk. O teyze sevinçle gülerek dedi ki “Başardınız ya, başardınız!” Bu artık bizim eylemimiz olmaktan çıktı.

Biz eylemimizi herkese, tek tek anlattık. Yanımızdan çok geçen giden oldu. Küçük hareketlerle, küçük eylemlerle ördük biz süreci. Eylemin büyüklüğü de o birikimden. O birikimi yaratabilmek içinse kararlı bir irade ortaya koymak gerekiyor. Bedel ödeme cüretinde olmak gerekiyor. Mücadeleye etmeye, direnmeye kararlıysa birisi, zaten o bedel ödenecektir. Bunu göze alması gerekiyor. Bunun anlık bir şey olmadığının, bir basın açıklaması yapıp gitmek olmadığının; tarihsel bir şey olduğunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Bu tarihin bize verdiği bir sorumluluksa ve bir direnişe başlamışsak, kazanımla sonuçlanması gerekiyor. En son şunu söylemeliyim: Kazandık biz. Birçok kazanımımız var. Ama neden işimizi de geri almayalım ki? O kadar bedel ödedik…

Dışarıdaki süreci takip edebiliyorduk, neler yaşadığınızı görüyorduk. Ancak içerideki durumunuza dair çoğu zaman bilgi alamadık. İçeride nelere maruz kaldınız?

O andan, tutuklanışımızdan itibaren daha da güçlendim. Çünkü kafamda daha da netleşti bazı şeyler; “Bir baskı var. Bu baskı ne için yapılıyor? Direnişi bitirmek için. Benimki inat değildi. İnadından vazgeçebilir insan. Biz ısrarcıydık. Bunu almamız gerekiyor, alacağız diyorduk. Bu bizim hakkımızdı. Bu ısrar bir düşüncenin, iradenin ürünü olduğu için, en önemlisi bir inancın ürünü olduğu için vazgeçirmeye çalışıyorlar. Bu baskılar varsa ben kazanmaya doğru adımlar atıyorum demektir.” Bu bana güç verdi. İktidarın, egemenlerin direnişe karşı yaptığı bir saldırıydı bütün süreç kısaca.

Mahkemenin tahliye kararını bekliyor muydunuz? Bu kararda ne etkili oldu?

Tahliye olmam herkes için şaşırtıcı oldu. Benim için şaşırtıcı olan kısım, tahliye olmam değildi. Ben tutuklandığımdan beri içeri, dışarı diye ayrım yapmadım. Direniş sürüyordu benim için. Hep bir bağ kurdum. Bu yüzden, tahliye olmamın olumlu veya olumsuz bir etkisi yoktu benim açımdan. Şimdi baktığımızda, tahliye olmamı direnişin bir kazanımı olarak görüyoruz tabi ki. Ancak bizim açlık grevimizin bitmesi için talebimizin gerçekleşmesi lazım. Biz şu an öncelikli olarak “Nuriye Hoca zorla müdahale tehdidi altında, serbest bırakın!” diyeceğiz, ama temel noktamız yine “Emekçilerin işlerini geri verin, KHK’ları iptal edin.” demek olmalı. Biz tutsakken işimizi verselerdi açlık grevi bitmiş olacaktı. Emekçilerin direnişi devam edecek. Dünyanın başka yerlerinde yapılan baskılara karşı da bütün halkların, dünyada emeğiyle geçinen bütün insanların direnişi devam edecek; ta ki zulüm bitene kadar, açlık bitene kadar…

Nuriye ve Semih için süreç nasıl devam edecek?

Kısa vadede ne aşamadayız? Anlıyoruz ki, Nuriye Hoca şu anda benden daha sıkıntılı bir durumda. Bu sebeple bu kadar tedirgin oldular, bir hastaneden kendilerinin daha kolay ulaşabilecekleri başka bir hastaneye götürdüler. Gerçi açlık grevinde kime ne olacağı belli olmaz. Ben de şimdi konuşuyorum ama sonra enerjim düşüyor, yorgun oluyorum. Ruh halim hep aynı, ama fiziksel açıdan değişiklikler oluyor. Sağlığımız sürekli değişken.

“Süreç nasıl ilerliyor”dan önce, “nereye kadar” sorusuna bakalım. Bir karanlık var mı ortada, var. Her türlü bedeli göze aldık dedik mi başlarken, dedik. Söylediğimiz şey neydi? İşimizi istiyoruz, talebimiz çok net, eylemimizin nihai amacı bu. Bu eylemin amacına ulaşabilmesi için mücadele etmeliyiz, Nuriye Hocanın da böyle düşündüğünü biliyorum.

Sonrasında iki tane ihtimal var. Kazandık -bunu bir yere koyalım-. Onun dışında iki ihtimal var. Birinci ihtimal, işimizi geri alırız; ki benim inandığım seçenek bu. Mücadeleye, direnişe inandığım için bana en yakın gelen seçenek.

Tabi işimiz geri verilmediğinde de kazanacağız -bunu da ayrı bir yere koyalım- ama vermediklerinde ne olur? Sakat kalacağız. O sürecin ne getireceğini söylemeyeyim, duygusal açıdan etkilenebilecek insanlar var. Ama biz kararlıyız. Bu direnişle ilgili Tayyip Erdoğan diyordu ki; “İki terörist öğretmen için dünyayı ayağa kaldırıyorlar.” Bu bizim irademiz, ne zaman bitip bitmeyeceğini kararlılığımızla belirleyeceğiz. Ben kazanacağımıza inanıyorum. Hiçbir zaman umutsuz olmamalıyız. Arada küçük yenilgiler ya da kazanımlar olsa da, nihai bir zaferimiz olacak. Haklıyız ve biz kazanacağız.

Sizinle dayanışma gösteren herkese yönelik bir baskı süreci işletildi. Adınızı telaffuz etmemizi bile yasakladılar. Bu yasaklamalara karşın NuSe diye bir dayanışma süreci örüldü. Bu süreç de dahil olmak üzere, dayanışmaların direnişe etkisi nasıl oldu?

Bir kültür yaratılmış, bir direnme kültürü. Hem de böylesi bir süreçte, böyle bir kararlılıkla herkesin ortaklaşabilmesi, iktidar açısından çok tedirgin edici bir şey. Avukatım anlattı dışarıdaki süreci. NuSe yazılamalarını, çekilen videoyu da öyle gördüm. Çok güzeldi hepsi, çok mutlu oldum. Yapanların emeğine sağlık. Uzun zamandan beri çok nadirdir bu uzunlukta bir direnişin, bu kadar inişli çıkışlı olup hala büyüklüğünü koruyabilmesi, hala insanlar tarafından yapılan eylemlerle sahiplenilmesi, birinin dayanışma için bir şeyler yapma isteği ve en önemlisi yapma gerekliliği hissetmesi çok önemli. Bir insan için bir şeyler yapabilirsiniz. Bunu birkaç kere de yapabilirsiniz. Biz bir iradeyi ortaya koyarak ve bedel ödeme cüretini göstererek o alana çıktık zaten, orada ilk gün tutuklanabilirdik, orada ölebilirdik, kafamızın kırıldığı gözümüzün morardığı oldu. Nuriye Ablayla iki ay boyunca topalladık biz. Birbirimize tutunarak yürüyorduk ama yine de gidiyorduk alana. İşte böyle bir durumda dayanışma daha önemli hale geldi, büyüdü ve biz de büyüdük.

Bize vakit ayırdığın için teşekkürler, direnişinizi dayanışmayla selamlıyoruz.

Emekçilerin direnişi devam edecek ve başka yerlerde yapılan baskılara rağmen, bütün halkın, dünyadaki bütün emeğiyle geçinen insanların direnişi devam edecek, ta ki zulüm bitene kadar, açlık bitene kadar…

Bu röportaj Meydan Gazetesi’nin 41. sayısında yayınlanmıştır. 

The post Açlık Eyleminin 232. Gününde Semih Özakça İle Röportaj appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/04/aclik-eyleminin-232-gununde-semih-ozakca-ile-roportaj/feed/ 0
Veli Saçılık: “Ferman Padişah’ın Sokaklar Bizimdir” https://meydan1.org/2017/11/02/veli-sacilik-ferman-padisahin-sokaklar-bizimdir/ https://meydan1.org/2017/11/02/veli-sacilik-ferman-padisahin-sokaklar-bizimdir/#respond Thu, 02 Nov 2017 20:34:18 +0000 https://seninmedyan.org/?p=19632 Ankara Valiliği’nin 239 gündür açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için yapılan destek eylemlerini gerekçe göstererek, ‘eylem yasağı’nın üç ay süreyle uzatmasına rağmen Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi 359’uncu gününe girdi. Eylemde gözaltına alınan Veli Saçılık, “Ferman Vali’nin ise sokaklar bizimdir” dedi. Ankara Valiliği’nin eylem yasağını 3 ay uzatmış olmasına rağmen direniş de mücadele de […]

The post Veli Saçılık: “Ferman Padişah’ın Sokaklar Bizimdir” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Ankara Valiliği’nin 239 gündür açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için yapılan destek eylemlerini gerekçe göstererek, ‘eylem yasağı’nın üç ay süreyle uzatmasına rağmen Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi 359’uncu gününe girdi. Eylemde gözaltına alınan Veli Saçılık, “Ferman Vali’nin ise sokaklar bizimdir” dedi.

Ankara Valiliği’nin eylem yasağını 3 ay uzatmış olmasına rağmen direniş de mücadele de sürüyor. Konur Sokak’ta toplananlar İnsan Hakları Anıtı’na yürümek istedi, ancak Veli Saçılık, Turgut Türksoy, Simge Aksam, İlker Işık ve Mustafa Keçeli polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar yaklaşık bir saat sonra serbest bırakıldı.

Serbest bırakılan Veli Saçılık, Twitter hesabından, “5 Kişi gözaltına alındık. Toplam 1135 TL para cezası kesildi. Ferman Vali’nin ise sokaklar bizimdir” şeklinde bir paylaşım yaptı.

The post Veli Saçılık: “Ferman Padişah’ın Sokaklar Bizimdir” appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/11/02/veli-sacilik-ferman-padisahin-sokaklar-bizimdir/feed/ 0
#yaşaNUSE https://meydan1.org/2017/10/23/yasanuse/ https://meydan1.org/2017/10/23/yasanuse/#respond Mon, 23 Oct 2017 13:06:57 +0000 https://seninmedyan.org/?p=18415 Uzak Olsun Ölüm Bize, Biz Hep Güleceğiz: Direnişi de, Yaşamı Da Kaybetmeyeceğiz! Diyen Anarşist Kadınlar; “38 kiloya düşse de, nefes almakta güçlük de çekse, ışığa bakamasa ve yoğun bakımda olsa da umudu büyüten, inancı örgütleyen o kadının gülüşü solmasın diye sesleniyoruz bütün kadınlara. Nuriye’nin tutsaklığı sona erene kadar, adalete ve özgürlüğe olan açlığımızla direnerek kazanana kadar, […]

The post #yaşaNUSE appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Uzak Olsun Ölüm Bize, Biz Hep Güleceğiz: Direnişi de, Yaşamı Da Kaybetmeyeceğiz!

Diyen Anarşist Kadınlar; “38 kiloya düşse de, nefes almakta güçlük de çekse, ışığa bakamasa ve yoğun bakımda olsa da umudu büyüten, inancı örgütleyen o kadının gülüşü solmasın diye sesleniyoruz bütün kadınlara. Nuriye’nin tutsaklığı sona erene kadar, adalete ve özgürlüğe olan açlığımızla direnerek kazanana kadar, hepimiz özgürleşene kadar mücadele edeceğiz.” sözleriyle 227. gündür devletin baskılarına karşı açlıkla direnen Sincan Hapishanesi’ndeki Nuriye Gülmen için Anarşist Kadınlar bir bildiri yayınladı.

“Uzak Olsun Ölüm Bize, Biz Hep Güleceğiz: Direnişi de, Yaşamı Da Kaybetmeyeceğiz!

9 Kasım 2016’da Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir kadın, bir direniş başlattı. OHAL ablukasında milyonlarcamız az ya da çok baskının, şiddetin çeşitli biçimleriyle boğuşurken bir kadın, elinde dövizi, gözünde kararlılığı, yüreğinde cesareti, inancı…

OHAL KHK’ları ile işten atılan o kadın, daha o gün, direnişinin ilk gününde gözaltına alındı. O kadın, her gün baskıya rağmen bıkmadan, her gün gözaltına alınsa da usanmadan -en önemlisi yılmadan- sürdürdü direnişini.

Varlığını katliamlarından alan devlet, 20 Temmuz 2016’da ilan ettiği OHAL ile salgın bir hastalık yaratmıştı. Korku ve yılgınlık virüsleri salmıştı topluma. Hastalığın ilk belirtileri; bireylerin gözlerindeki ferin ve yüreklerindeki ateşin sönmesiydi.

Ancak devletin virüslerine direnci yüksekti direnenlerin. Direnişle çoğaldı o kadın, çünkü cesaret ve inanç da bulaşıcıydı yayılan salgına rağmen. O kadın; Nuriye Gülmen önce Semih Özakça oldu. Sonra Veli Saçılık, Acun Karadağ, Esra Özakça, Mehmet Dursunlu ve daha niceleri. O kadın, Yüksel Direnişçileri oldu, Kadıköy’de her hafta Cuma günü ve coğrafyanın dört bir yanında belirli aralıklarla gerçekleştirilen eylemleri örgütleyenler oldu. Açlık eylemiyle sürdürdükleri direnişte kararlılığı, inancı ve umudu örgütleyip ben oldu, sen oldu, BİZ oldu o kadın!
BİZ olmamız, devlet için büyük yenilgiydi. Buna tahammül edemeyen devlet, hapishaneye kapattı Nuriye ve Semih’i. Bugün o kadının, Nuriye’nin 9 Kasım 2016’da başlattığı Yüksel Direnişi’nin 348., Nuriye ve Semih’in açlık eyleminin 228. ve Nuriye’nin tutsaklığının 153. günü. Onca gündür azalmadı direnç ve umut, gittikçe çoğaldı. Semih’in avurtlarına çökse de ışığı sönmeyen gözleriyle, Nuriye’nin bedeni günden güne erise de kırılamayan iradesiyle çoğaldı.

Çok şey yaşandı, çok kötülük gördü gözlerimiz bu direniş boyunca… Açlık eylemi direnişçilerini gece yarısı birdenbire uyandırıp “öldünüz mü lan yaşıyor musunuz?” diyen gardiyanları gördü. Yüksel Direnişçileri’ne yakın mesafeden biber gazı sıkarken kahkaha atan ve her eyleme saldıran, dayanışmaya gelenleri gözaltına alan ve türlü işkenceler yapan polisleri gördü. Baştan itibaren “terörist onlar, hem de yiyorlar” diyen bakanları gördü. Son duruşmada, bir sonraki duruşma tarihini 40 gün sonraya ertelemesine avukatların “Nuriye o tarihte yaşamıyor olacak, duruşmayı erken bir tarihe verin.” itirazına gülerek “Daha erken tarih yok.” diyen hakimleri gördü. Devletin ve iktidarın bütün biçimleriyle kötülüğünü yeniden, apaçık biçimde gördü gözlerimiz.

20 Ekim’de görülen son duruşmada Semih elektronik kelepçe şartıyla serbest bırakıldı. Esra Özakça’nın dediği gibi “sevincimiz buruk” oldu, çünkü Nuriye hala tutsak. Veli Saçılık diyor ki “Devlet prestiji sarsılmasın diye bırakmıyor Nuriye’yi. Görüntüsü bakmaya cesaret edilemeyecek kadar korkunç. Bu görüntü toplumda infial yaratacağı için onu bırakmıyorlar, gözden saklıyorlar.” Gözden sakladıkları Nuriye, serbest bırakılmasının ardından evinin camından nasıl olduğunu soranlara “Direndikçe iyiyim!” cevabını veren Semih gibi, çoğumuzun tanımadan sevdiği, gözündeki ışık sönmesin diye direndiği, gözümüzden sakındığımız o kadın, hala tutsak; hepimiz tutsağız. Birimiz bile özgür değilsek hepimiz tutsağız!

Bizler, Anarşist Kadınlar olarak; 38 kiloya düşse de, nefes almakta güçlük de çekse, ışığa bakamasa ve yoğun bakımda olsa da umudu büyüten, inancı örgütleyen o kadının gülüşü solmasın diye sesleniyoruz bütün kadınlara. Nuriye’nin tutsaklığı sona erene kadar, adalete ve özgürlüğe olan açlığımızla direnerek kazanana kadar, hepimiz özgürleşene kadar mücadele edeceğiz.

Uzak olsun ölüm bize, biz hep güleceğiz. Direnişi de, yaşamı da kaybetmeyeceğiz!”

The post #yaşaNUSE appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/10/23/yasanuse/feed/ 0