yoklama kaçağı – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Wed, 12 Feb 2020 14:57:07 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Vicdani Retçiye Askere Gitmediği İçin 6 Ceza Daha Verildi https://meydan1.org/2020/02/12/vicdani-retciye-askere-gitmedigi-icin-6-ceza-daha-verildi/ https://meydan1.org/2020/02/12/vicdani-retciye-askere-gitmedigi-icin-6-ceza-daha-verildi/#respond Wed, 12 Feb 2020 14:57:05 +0000 https://meydan.org/?p=54594 Vicdani Retçi İnan Mayıs Aru, Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesince bakaya kalmak suçlamasıyla 6 ayrı dosyadan toplam 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra hapis cezası ertelendi. Aru, 1 yıl içinde işleyeceği yeni bir suçtan dolayı ceza almazsa bu cezaları infaz edilmiş sayılacak. Mahkeme, gerekçesini daha sonra açıklayacak. Vicdani Retçi Aru’ya daha önce […]

The post Vicdani Retçiye Askere Gitmediği İçin 6 Ceza Daha Verildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Vicdani Retçi İnan Mayıs Aru, Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesince bakaya kalmak suçlamasıyla 6 ayrı dosyadan toplam 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra hapis cezası ertelendi. Aru, 1 yıl içinde işleyeceği yeni bir suçtan dolayı ceza almazsa bu cezaları infaz edilmiş sayılacak. Mahkeme, gerekçesini daha sonra açıklayacak. Vicdani Retçi Aru’ya daha önce de askere gitmediği için ceza verilmişti.

Vicdani Ret Derneği’nin sitesinde yer alan habere göre Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmaya İnan Mayıs ile birlikte Aru’nun anne ve babası da katıldı. İnan Mayıs Aru, vicdani retçi olduğunu ve ne kadar ceza alırsan alsın askere gitmeyeceğini belirtti.

İnan Mayıs Aru’nun avukatı Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Av. Gökhan Soysal daha önce sözlü savunma yaptığı mahkemeye yazılı olarak emsal kararlar sunarak davanın reddini istedi. Geçtiğimiz haftalarda daha önce ceza alan bir vicdani retçiye aynı idari para cezasına dayanılarak ceza verilemeyeceğini belirterek davanın reddine dair emsal olan bu kararları Tavşanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi dikkate almayarak 6 Şubat’ta İnan Mayıs Aru’ya 6 farklı dava dolayısıyla ceza verdi.

4 ayrı davayı zincirleme suç hükümlerine tabi tutan mahkeme, kalan 2 davayı da kendi arasında zincirleme suç hükümlerine tabi tutarak sonuç olarak toplamda 6 ay 7 gün ceza vermiş oldu.

Kararı istinaf mahkemesine taşıyan Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Av. Gökhan Soysal kararı dernek sitesine değerlendirdi. Soysal, bu davanın takipçisi olduklarını, Aru’nun halihazırda askere gitmediği için aldığı cezadan dolayı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldığını belirtti. Anayasa Mahkemesi hakimlerinin var olan AİHM kararlarını dikkate almadığını ve vicdani retçilere uygulanan sivil ölümü görmezden geldiğini belirten Soysal, artık Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda etkili bir iç hukuk yolu olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.

Aldığı cezalarla ilgili Vicdani Ret Derneği’nin sitesine açıklama yapan İnan Mayıs Aru, “Bu karar bir hukuk ayıbıdır. Anayasayla ve uluslar arası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan vicdani ret hakkımızın çiğnenmesi bir yana en temel hukuk ilkelerinden biri olan kişinin aynı suçtan iki kere yargılanamayacağı ilkesi de çiğnenmiştir. Bu uygulama devam ederse vicdani retçilerin defalarca yargılanmasının ve sonsuz bir cezalandırma döngüsüne sokularak sivil ölüme mahkûm edilmesinin de önü açılmış olacaktır. Elbette bu cezaya karşı bir üst mahkemede ve gerekirse Anayasa mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde de itirazlarımızı dile getireceğiz. Ancak esas önemli olan şu ki verecekleri hiçbir ceza beni, etik ilkelerime ve vicdani tutumuma dayanan askerlik yapmama kararımdan döndüremeyecek. Bu hukuksuzluk tarihe kara bir leke olarak geçecek ve kararı verenler de onların arkasındaki siyasi irade de bir gün tarihin çöplüğüne gömülecek ama inanıyorum ki ileride aklı ve vicdanı hür insanlar, kardeşlerimiz, çocuklarımız bizlerin mücadelesini gururla hatırlayacak.” dedi.

The post Vicdani Retçiye Askere Gitmediği İçin 6 Ceza Daha Verildi appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2020/02/12/vicdani-retciye-askere-gitmedigi-icin-6-ceza-daha-verildi/feed/ 0
Vicdani Retçinin Pasaport Serüveni https://meydan1.org/2015/09/15/vicdani-retcinin-pasaport-seruveni/ https://meydan1.org/2015/09/15/vicdani-retcinin-pasaport-seruveni/#respond Tue, 15 Sep 2015 19:04:54 +0000 https://test.meydan.org/2015/09/15/vicdani-retcinin-pasaport-seruveni/ Daha önce hakkında düzenlenen yakalama emrini kamuoyuyla paylaştığı için hakkında Halkı Askerlikten Soğutma suçlamasıyla soruşturma başlatılan vicdani retçi İnan Mayıs Aru pasaport almak için gittiği Fethiye Pasaport Şube’sinden yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle askerlik şubesine sevk edildi. Yoklama yaptırmayı reddeden Aru şubede vicdani retçi olduğunu belirten ve hakkındaki askerlikle ilgili işlemlerin sonlandırılmasını talep eden bir dilekçe […]

The post Vicdani Retçinin Pasaport Serüveni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
vr-inan-mayis-tutanak

Daha önce hakkında düzenlenen yakalama emrini kamuoyuyla paylaştığı için hakkında Halkı Askerlikten Soğutma suçlamasıyla soruşturma başlatılan vicdani retçi İnan Mayıs Aru pasaport almak için gittiği Fethiye Pasaport Şube’sinden yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle askerlik şubesine sevk edildi. Yoklama yaptırmayı reddeden Aru şubede vicdani retçi olduğunu belirten ve hakkındaki askerlikle ilgili işlemlerin sonlandırılmasını talep eden bir dilekçe yazdı. Yakalama tutanağının düzenlenmesinin ve hakkındaki kaydın sistemden kaldırılmasının ardından Pasaport Şubeye geri dönen Aru, bu engelleme girişimlerine rağmen pasaport işlemlerini tamamlayabildi.

Bu haber Meydan Gazetesi’nin 28. sayısında yayımlanmıştır.

The post Vicdani Retçinin Pasaport Serüveni appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2015/09/15/vicdani-retcinin-pasaport-seruveni/feed/ 0
“KAÇAKLAR VE BAKAYALAR” – Davut Erkan https://meydan1.org/2014/01/11/kacaklar-ve-bakayalar-davut-erkan/ https://meydan1.org/2014/01/11/kacaklar-ve-bakayalar-davut-erkan/#respond Sat, 11 Jan 2014 09:42:48 +0000 https://test.meydan.org/2014/01/11/kacaklar-ve-bakayalar-davut-erkan/ Geçtiğimiz aylarda zorunlu askerlik süresinin 15 aydan 12 aya indirilmesi gündeminin ardından sayılarının 600 bin ila 750 bin arasında olduğu zikredilen asker kaçaklarının, artık GBT sistemine işleneceği, yakalandıklarında askerlik şubesine teslim edilecekleri, bu konuda Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığı zikredildi. Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olanlar hakkında yurtdışına çıkış yasağı, banka […]

The post “KAÇAKLAR VE BAKAYALAR” – Davut Erkan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Geçtiğimiz aylarda zorunlu askerlik süresinin 15 aydan 12 aya indirilmesi gündeminin ardından sayılarının 600 bin ila 750 bin arasında olduğu zikredilen asker kaçaklarının, artık GBT sistemine işleneceği, yakalandıklarında askerlik şubesine teslim edilecekleri, bu konuda Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığı zikredildi.

Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olanlar hakkında yurtdışına çıkış yasağı, banka hesabı açtırmaktan yasaklanma gibi yaptırımların uygulanacağı yönünde demeçler verildi ve haberler yayınlandı. Bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Son olaraksa Milli Savunma Bakanı, kanunu okumak aklına gelmiş olacak ki, bu kişiler hakkında idari para cezası uygulanacağını açıkladı. Oysa daha önce suç olarak düzenlen yoklama kaçaklığı ve bakaya, 22.05.2012 tarihli 6138 sayılı kanunla ilk kez işlendiğinde kabahat olarak kabul edildi ve idari para cezası verileceği düzenlendi. İkici kez aynı fiil işlendiğinde ise bu kez suç olarak kabul edildi ve kişi hakkında ceza soruşturması açılacağı Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlendi. Ancak bu sanki yeni bir şeymiş gibi anlatılıyor ve bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor.

HAK MI ANGARYA MI: VATAN HİZMETİ/ZORUNLU ASKERLİK

TC Anayasasının 72. maddesindeki “Vatan hizmeti, her Türk’ün hakkı ve ödevidir” şeklindeki hüküm Askerlik Kanunu’nun 1. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek, işbu kanun mucibince askerlik yapmağa mecburdur” şeklindeki bir düzenlemeyle yasal karşılık bulmuştur.

Askerlik yükümlüsü olanlar ise tarih boyunca bu yükümlülükten kurtulmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Parası olanların kimi Türk lirası cinsinden “bedel” ödemiş kimi dövizi bastırıp askerlikten kurtulmuştur. Parası olan sahte çürük raporu alarak, olmayansa kendini sakatlayarak askerliğe elverişsiz hale getirmiş.

DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA VİCDANİ RET

Bunların dışında bir de, vicdani retçiler var ki dini, ahlaki, politik vb. gerekçelerle zorunlu askerlik hizmetini reddetmekte; bunu yaparken de kaçmak yerine sivil itaatsizlik eylemi şeklinde bunu kamuoyuna deklare etmekte, yasaya açıkça karşı gelmektedirler. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde düzenlenen din ve vicdan özgürlüğü, kişilerin zorunlu askerlik hizmetini bu sebepler tahtında reddetmesini de kapsıyor. Türkiye, imzaladığı bu uluslararası sözleşmelerin bunu zorunlu kılmasına rağmen vicdani ret hakkını tanımamakta ve vicdani retçileri de yoklama kaçağı/bakaya/itaatsiz asker/firari vs. şeklindeki sınıflandırmalara tabi tutmaktadır.

HUKUKSAL DURUM

Gelelim yoklama kaçağı ve bakayaların hukuksal durumuna… Bilindiği üzere kişi ancak “kıtaya katıldıktan sonra”, askerlik yapacağı birliği belli olduktan sonra gidip birliğine teslim olduğunda, asker kişi sıfatını kazanır. Askerlik Kanununa göre yoklamada bulunmayan ve bulunamadıklarına dair bu kanunda yazılı bir mazeret gösterememiş olanlara “yoklama kaçağı”; yoklamada bulunarak asker edildikleri halde istenildikleri sırada gelmeyenlere veya gelip de askerlik yapacakları kıtalara gitmeksizin toplandıkları yerlerden veya yollardan savuşanlara ise “bakaya” denir.

İDARİ PARA CEZASI

Yoklama kaçağı veya bakaya olanlar ilk olarak idari para cezasıyla karşı karşıya kalırlar. İdari para cezasının miktarı Askerlik Kanunu’nun 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; dört ay içinde gelenler iki yüz elli, yakalananlar bin; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler beş yüz, yakalananlar iki bin; bir yıldan sonra gelenler yedi yüz elli, yakalananlar üç bin Türk Lirası idarî para cezasıyla cezalandırılır. Bir yıldan sonra tamamlanan her takvim yılı için kendiliğinden gelenler ayrıca bin, yakalananlar ayrıca iki bin Türk Lirası idarî para cezası ile cezalandırılır.

Yoklama kaçağı veya bakaya durumunda olan kişi, birliği belli olsa dahi kendiliğinden birliğine teslim olmadığı sürece kimse onu zorla asker yapamaz. Sevk evrakı verilerek kişi birliğine sevk edilir. Sevk edildikten sonra birliğe katılmayan kişi “bakaya” sayılır.

CEZA SORUŞTURMASI VE DAVA AÇILMASI

Verilen idarî para cezası kesinleştikten sonra yoklama kaçağı/bakaya durumunun devam etmesi halinde kişi hakkında askerlik şubelerince suç dosyaları hazırlanarak kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir. Bu durumda kişi hakkında Sulh Ceza Mahkemesi’nde ceza davası açılabilir. Bu suçlardan açılan davalar askeri mahkemelerde değil, sivil mahkemelerde görülür.

Askeri Ceza Kanunu’nun 63. Maddesine göre; dört ay içinde gelenler altı aya kadar, yakalananlar iki aydan altı aya kadar; dört aydan sonra bir yıl içinde gelenler iki aydan bir yıla kadar, yakalananlar dört aydan bir yıla kadar; bir yıldan sonra gelenler dört aydan iki yıla kadar, yakalananlar altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Kişi, hakkında açılan soruşturmada veya davada vicdani ret itirazını veya varsa başka itirazlarını ileri sürebilir. Verilen karara karşı itiraz veya temyiz yollarını kullanabilir. İtiraz veya temyiz yolunda da bir sonuç alınamazsa karar kesinleşir. Kesinleştikten sonra Anayasa Mahkemesine veya AİHM’e bireysel başvuru yapılabilir.

YAKALAMA MEVZUSU

Çeşitli yasal düzenlemeler ışığında yakalama/GBT konusuna bakıldığında “asker kaçaklarının” GBT sorgusu sonucunda yakalanmalarının ve askerlik şubesine teslim edilmelerinin yasal dayanağı olduğu görülecektir. Ancak bu kişinin askeri birliğe zorla götürülerek asker edilmesi anlamına gelmez. Yani yoklama kaçağı veya bakaya durumunda kalmayı tercih eden kişiler, baskerlik yapmaya zorlanamaz.

Ancak önemle belirliğe sevk edildikten sonra yeni bir “bakaya suçu” işlemekte serbesttirler. Kimse zorla askeri birliğe götürülerek i

Oysa Askerlik Kanunu nedeniyle yakalanan ve askerlik şubesine sevk edilen kişilerin serbest bırakılmalarını sağlamak için başvurabilecekleri herhangi bir mahkeme yoktur. Bu nedenle de AİHS 5. Maddesinde düzenlenen “kişi özgürlüğü” hakkı ihlal edilmektedir.

Davut Erkan

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 15. sayısında yaymımlanmıştır.

The post “KAÇAKLAR VE BAKAYALAR” – Davut Erkan appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2014/01/11/kacaklar-ve-bakayalar-davut-erkan/feed/ 0
VİCDANİ RET DERNEĞİ : ” HİÇ KİMSE ZORLA ASKER YAPILAMAZ “ https://meydan1.org/2013/11/17/vicdani-ret-dernegi-hic-kimse-zorla-asker-yapilamaz/ https://meydan1.org/2013/11/17/vicdani-ret-dernegi-hic-kimse-zorla-asker-yapilamaz/#respond Sun, 17 Nov 2013 13:34:55 +0000 https://test.meydan.org/2013/11/17/vicdani-ret-dernegi-hic-kimse-zorla-asker-yapilamaz/ Zorunlu askerlik hizmetine gitmeyen 600 binden fazla kişinin bundan böyle Genel Bilgi Tarama (GBT) sistemine dahil edilerek zorla askere alınmak istenmesine yönelik uygulamalar üzerine Vicdani Ret Derneği yaptığı basın toplantısıyla bütün asker kaçaklarını vicdani retlerini açıklamaya çağırdı: “Hiç kimse zorla asker yapılamaz.” Basın toplantısına Vicdani Ret Derneği Eş Başkanları Merve Arkun ve Oğuz Sönmez katıldı. […]

The post VİCDANİ RET DERNEĞİ : ” HİÇ KİMSE ZORLA ASKER YAPILAMAZ “ appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
Zorunlu askerlik hizmetine gitmeyen 600 binden fazla kişinin bundan böyle Genel Bilgi Tarama (GBT) sistemine dahil edilerek zorla askere alınmak istenmesine yönelik uygulamalar üzerine Vicdani Ret Derneği yaptığı basın toplantısıyla bütün asker kaçaklarını vicdani retlerini açıklamaya çağırdı: “Hiç kimse zorla asker yapılamaz.”

Basın toplantısına Vicdani Ret Derneği Eş Başkanları Merve Arkun ve Oğuz Sönmez katıldı. Merve Arkun okuduğu basın açıklamasında, “dernek olarak zorunlu askerlik sistemine derhal son verilmesi gerektiğini, hiç kimsenin zorla asker yapılamayacağnı, böyle bir uygulamaya geçilmesi halinde ‘asker kaçakları’nın yanında olacaklarını ve her türlü desteği vereceklerini” belirtti ve tüm “asker kaçakları”nı, vicdani retlerini açıklamaya çağırdı.

Açıklamada ayrıca “Zorunlu askerlik sistemi hemen her gün duymakta olduğumuz “şüpheli asker ölümleri” ile de “kanayan bir yara”dır. “İntihar”, “kaza” ya da “eğitim zayiatı” adı altında her yıl yüzlerce asker ölürken ve birçoğu da bedensel ya da zihinsel engelli olarak hayata tutunmaya çalışırken, ne yazık ki bir kısmı da tutunamamaktadır. Askerlerin maruz kaldığı baskı ve işkenceler ise ya dillendirilmemekte ya da “askeri mahkemeler”de hiç edilmektedir. Askeri cezaevleri her türlü denetimden uzak adeta “toplama kampları” gibidir. Er Uğur Kantar’ın işkence ile ölümü sonrası ortaya çıkan tepkiler sonucu “disko” adı verilen disiplin koğuşları kaldırılmak zorunda kalınmıştır.” denildi.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısında Vicdani Ret Derneği’nin avukatı Davut Erkan tarafından hazırlanan ve zorunlu askerlikteki hukuksal süreci inceleyen “Hak mı, Angarya mı” başlıklı bir metin de basınla paylaşıldı.

Metinde, anayasada hak olarak geçerken kanunda zorunlu tutuluyor olmasının bir çelişki olduğu, AİHM kararlarından birinde bu “hizmetin” bir yük olarak değerlendirildiği,  dini, ahlaki, politik vb gerekçelerle zorunlu askerlik hizmetini reddeden vicdani retçilerin de uluslararası sözleşmelerde din ve vicdan özgürlüğü kapsamında sayılmalarına rağmen yoklama kaçağı/bakaya/itaatsiz asker/firari vs şeklindeki sınıflandırmalara tabi tutulduğu, bu son uygulamada yapılmak istenen zorla birliğe götürmenin de aslında “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” olduğu vurgulanıyor.

Alpaslan Kaya Vicdani Reddini Açıkladı

Basın toplantısında ayrıca Alpaslan Kaya da “Vatan borcu safsatasını duymaktan bıktım artık. Kimseye bir borcum yok. Kuralları bana uymayan bir oyunu oynamayı reddetmek hakkımdır. Askerlik oyunu bana göre değil ve oynamak istemiyorum. Üniformanızı giymeyeceğim. Hizaya gelmeyeceğim” diyerek vicdani reddini açıkladı.

“Okul üniforması giymedim. Kravat takmadım. Üniforma giymeyi gerektiren işlerde bile çalışmadım. Üniformanın her türlüsüne karşıyım. Bütün bunları yapamamış birine askeri üniforma giydirmeye kalkmanın adına söylenecek çok şey var.” şeklinde konuşan Kaya, “Üniformanızı giymeyeceğim! Hizaya gelmeyeceğim! Emirlerinize uymayacağım!” diyerek zorunlu askerlik hizmetini reddettiğini belirtti.

Vicdani Ret Derneği’nin basın açıklamasıdır.

Geçtiğimiz günlerde zorunlu askerlik süresinin 15 aydan 12 aya indirilmesi gündeminin hemen ardından sayılarının 600 bin ila 750 bin arasında olduğu zikredilen asker kaçaklarının, artık GBT sistemine işleneceği, yakalandıklarında askerlik şubesine teslim edilecekleri, bu konuda Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında bir protokol imzalandığı zikredildi.

Recep Tayyip Erdoğan ise çürük raporu alan oğlu Burak ile parayı bastırıp askerlikten yırtan oğlu Bilal’i görmezden gelerek “Bakaya kalmış 600 bin civarında,  o ifadeyi kullanmak istemiyorum ama uygulamaları kaçak durumunda olanlardır. Burada da bakanlıklarımızın çalışma yaparak bu kaçak durumda olanları yakalayıp hemen askerliğe teslim etmek lazım” dedi.

Yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olanlar hakkında yurtdışına çıkış yasağı, banka hesabı açtırmaktan yasaklanma gibi yaptırımların uygulanacağı yönünde demeçler verildi ve haberler yayınlandı. Bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldı. Son olaraksa Milli Savunma Bakanı, kanunu okumak aklına gelmiş olacak ki, bu kişiler hakkında idari para cezası uygulanacağını açıkladı. Oysa daha önce suç olarak düzenlen yoklama kaçaklığı ve bakaya, 22.05.2012 tarihli 6138 sayılı kanunla ilk kez işlendiğinde kabahat olarak kabul edildi ve idari para cezası verileceği düzenlendi. İkici kez aynı fiil işlendiğinde ise bu kez suç olarak kabul edildi ve kişi hakkında ceza soruşturması açılacağı Askeri Ceza Kanununda düzenlendi. Ancak bu sanki yeni bir şeymiş gibi anlatılıyor ve bu şekilde bir korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor.

Zorunlu askerlik sistemi her yönüyle “kanayan bir yara”dır. Tamamen kaldırılması yönünde köklü bir değişim yapılmadıkça atılan her adım yarayı kaşımaktan ve kanatmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.

Yaklaşık olarak, yüzyılın başından beri gelişen, zorunlu askerlik sistemine yönelik toplumsal tepkiyi bir nebze de olsa azaltmak amacıyla “alternatif sivil hizmet” ya da bilinen adıyla vicdani ret yasası önce tek tek ülkerler, sonrasında da Birleşmiş Milletler, ve Avrupa Birliği gibi uluslar arası örgütler tarafından yasalaştırılmıştır. 2011 yılı Temmuz ayında AİHM’in aldığı bir kararla da Avrupa Konseyi ülkeleri için artık zorunlu kılınmıştır. 47 üyeli Avrupa Konseyi içinde anayasasında vicdani ret hakkının tanınmadığı tek ülke olan Türkiye, hala bu yasal değişikliği yapmamaktadır. Elbette bu tavrıyla, TC Anayasası’nın 90. maddesini de çiğnemektedir.

Zorunlu askerlik sistemi hemen her gün duymakta olduğumuz “şüpheli asker ölümleri” ile de “kanayan bir yara”dır. “İntihar”, “kaza” ya da “eğitim zayiatı” adı altında her yıl yüzlerce asker ölürken ve birçoğu da bedensel ya da zihinsel engelli olarak hayata tutunmaya çalışırken, ne yazık ki bir kısmı da tutunamamaktadır. Askerlerin maruz kaldığı baskı ve işkenceler ise ya dillendirilmemekte ya da “askeri mahkemeler”de hiç edilmektedir. Askeri cezaevleri her türlü denetimden uzak adeta “toplama kampları” gibidir. Er Uğur Kantar’ın işkence ile ölümü sonrası ortaya çıkan tepkiler sonucu “disko” adı verilen disiplin koğuşları kaldırılmak zorunda kalınmıştır.

Zorunlu askerlik sistemi, özellikle de Kürdistan’da yürütülen savaşta iflas etmiştir. Zorla askere alınıp, hiç bilmedikleri bir savaşa sürüklenen gencecik insanların ölüm haberleri özellikle de asker ailelerinin tepkisine neden olmuştur. Ölen gençlerin hemen hepsinin yoksul ailelerin çocukları olması ise konunun aslında “sosyal bir yara” olduğunu da göstermiştir. Tepkiler karşısında profesyonel orduya geçiş için “sözleşmeli askerlik” adıyla atılan adımlar ise beklenen neticeyi vermemiştir. Adalet Bakanı da vicdani reddin yasalaşması için profesyonelleşmeye işaret etmektedir. Bu da bir kez daha göstermektedir ki vicdani reddin yasalaşmasının önündeki gerçek neden yaşanan savaştır.

Askerliği kısaltırken, yüzbinlerce “asker kaçağı”nı korkutarak  zorla askere almaya çalışmak, zenginleri “bedelli” adı altında parayla askerlikten muaf tutarken, “sözleşmeli askerlik” adıyla yoksul gençleri ölüme yollamak kanayan yarayı kaşımaktan başka nedir?

Vicdani Ret Derneği olarak; zorunlu askerlik sistemine derhal son verilmesini, vicdani reddin yasal bir hak olarak tanınmasını, hiç kimsenin zorla asker yapılamayacağını, böylesi bir uygulamaya geçilmesi halinde “asker kaçakları”nın yanında olacağımızı ve her türlü desteği vereceğimizi belirtiyor, bu durumu protesto için tüm “asker kaçakları”nı vicdani retlerini açıklamaya çağırıyoruz.

VİCDANİ RET DERNEĞİ

The post VİCDANİ RET DERNEĞİ : ” HİÇ KİMSE ZORLA ASKER YAPILAMAZ “ appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/11/17/vicdani-ret-dernegi-hic-kimse-zorla-asker-yapilamaz/feed/ 0