yol – Meydan Gazetesi https://meydan1.org Anarşist Gazete Sat, 22 Sep 2018 17:11:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.3.13 Yarın İstanbul’da Bazı Yollar Kapalı! https://meydan1.org/2018/09/22/yarin-istanbulda-bazi-yollar-kapali/ https://meydan1.org/2018/09/22/yarin-istanbulda-bazi-yollar-kapali/#respond Sat, 22 Sep 2018 17:10:23 +0000 https://seninmedyan.org/?p=43648 Kadıköy’de düzenlenecek  “İstanbul’u Koşuyorum Caddebostan Etkinliği” ile Kasımpaşa ile Aytemiz Alanyaspor arasında oynanacak maç nedeniyle yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak. İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, yarın 16.00’da Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda, Kasımpaşa ile Aytemiz Alanyaspor arasında oynanacak futbol müsabakası sebebiyle bazı yolların ulaşıma kapalı olacağı belirtildi. Açıklamada, yarın 13.00’ten müsabaka bitimine kadar Neva Sokağı girişi, Refik Saydam Caddesi stat üstü yan yola giriş, […]

The post Yarın İstanbul’da Bazı Yollar Kapalı! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Kadıköy’de düzenlenecek  “İstanbul’u Koşuyorum Caddebostan Etkinliği” ile Kasımpaşa ile Aytemiz Alanyaspor arasında oynanacak maç nedeniyle yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, yarın 16.00’da Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda, Kasımpaşa ile Aytemiz Alanyaspor arasında oynanacak futbol müsabakası sebebiyle bazı yolların ulaşıma kapalı olacağı belirtildi.

Açıklamada, yarın 13.00’ten müsabaka bitimine kadar Neva Sokağı girişi, Refik Saydam Caddesi stat üstü yan yola giriş, Refik Saydam Caddesi ile Tepebaşı Caddesi kesişimi, Refik Saydam Caddesi stat yan yol ile İspark’ın 3. ve 4. kat çıkışları ve stat yan yol istikametinin trafiğe kapatılacağı kaydedildi.

Yarın Kadıköy’de düzenlenecek olan ” İstanbul’u Koşuyorum Caddebostan Etkinliği” kapsamında da 08.00-11.00 saatleri arasında trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar belirlendi.

Bu kapsamda Bağdat Caddesi (Kasadar Sokak kavşağından Kızıltoprak mevkii BP petrol önüne kadar olan kısım), Fener Kalamış Caddesi (cadde başından Ahmet Mithat Efendi Caddesi kavşağına kadar olan kısım), Ahmet Mithat Efendi Caddesi, Operatör Cemil Topuzlu Caddesi, Çetin Emeç Bulvarı (cadde başından Suadiye Plaj Yolu Sokak kavşağına kadar olan kısım) ve bu güzergâha bağlanan tüm cadde ve sokaklar ile Suadiye Plaj Yolu Sokak trafiğe kapatılacak.

Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ile D-100 Karayolu alternatif güzergah olarak belirlendi.

The post Yarın İstanbul’da Bazı Yollar Kapalı! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2018/09/22/yarin-istanbulda-bazi-yollar-kapali/feed/ 0
“Yol Yemek SGK Maaş+Prim: Hack Memurluğu” – Hakan Gültürk https://meydan1.org/2017/01/09/yol-yemek-sgk-maasprim-hack-memurlugu-hakan-gulturk/ https://meydan1.org/2017/01/09/yol-yemek-sgk-maasprim-hack-memurlugu-hakan-gulturk/#respond Mon, 09 Jan 2017 10:31:07 +0000 https://test.meydan.org/2017/01/09/yol-yemek-sgk-maasprim-hack-memurlugu-hakan-gulturk/ ABD’deki başkanlık seçimlerine müdahaleden, Yahoo’nun belgelerinin “sızdırılması”na kadar, içerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde birçok hack eylemine tanıklık ettik. Özellikle başkanlık seçimleri sürecinde, ABD’nin önde gelen gazeteleri, CIA gibi kurumların da kaynaklık ettiği bilgilere dayanarak; Rusya’nın başkanlık seçimlerinde Trump’ın başkan seçilmesi için siber saldırılar yaptığını manşetlerine taşıdı. Ayrıca seçim kampanyaları sürecinde, Hilary Clinton’ın e-postaları hacklendi ve karşı […]

The post “Yol Yemek SGK Maaş+Prim: Hack Memurluğu” – Hakan Gültürk appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
dsdsds
ABD’deki başkanlık seçimlerine müdahaleden, Yahoo’nun belgelerinin “sızdırılması”na kadar, içerisinde bulunduğumuz yıl içerisinde birçok hack eylemine tanıklık ettik. Özellikle başkanlık seçimleri sürecinde, ABD’nin önde gelen gazeteleri, CIA gibi kurumların da kaynaklık ettiği bilgilere dayanarak; Rusya’nın başkanlık seçimlerinde Trump’ın başkan seçilmesi için siber saldırılar yaptığını manşetlerine taşıdı. Ayrıca seçim kampanyaları sürecinde, Hilary Clinton’ın e-postaları hacklendi ve karşı propaganda olarak kullanıldı.

Yine bu yıl içerisinde, Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin yanında, Guardian, CNN, New York Times, Wall Street Journal gibi gazete ve haber kanallarının internet siteleri, DDos saldırısıyla çökertildi. İngiltere’nin en önemli süper market zincirlerinden biri olan Tesco’nun işlettiği bir banka hesabını hacklenmesiyle, 2,5 milyar poundluk bir para ele geçirildi. Yılın en büyük hacklerinden biri Yahoo’da gerçekleşti; toplam bir milyar kullanıcının hesap ve kişisel bilgileri hacklendi.

Yıl boyunca, yaşadığımız topraklarda da siber saldırılar gerçekleşti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde görev yapan bir grup akademisyenin e-posta hesaplarının hacklenmesiyle elde edilen belgelerde birçok öğretim üyesinin, başka bir grup öğretim görevlilerince fişlendiği ortaya çıktı. En unutulmayacak olan siber saldırıysa, Enerji Bakanı ve Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın mail hesabının hacklenmesi oldu.

Albayrak’ın hesabının hacklenmesinin ardından, e-posta hesaplarını nasıl ele geçirdiğine dair haberler sansürlendi. Doğan Yayın Grubu’nun yayın politikalarının koordinasyonundan sorumlu olan Mehmet Ali Yalçındağ’ın Berat Albayrak ile mailleşmelerinin açığa çıkmasıyla, Yalçındağ istifa etti.

Yaşanan tüm hacklenmelerin ardından iktidar da “siber teşhir”in gücünü hissetmiş olacak ki, yakın zamanda “Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı”nı gündeme getirdi. Hükümet plan kapsamında “siber saldırılara karşı dayanıklılığı artırmak ve başta FETÖ olmak üzere terör örgütlerinin siber saldırılarını önlemek” amacıyla “vatansever hacker” çağrısında bulundu. Hükümet, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından test edilerek alınacak bilişimcilere 6-10 bin lira arası maaş ödeneceğini de belirterek; iktidarın 7/24 çalışan hacker takımları oluşturacağını duyurdu.

Hem dünya çapında hem de yaşadığımız coğrafyada, özellikle iktidar kurumlarının yolsuzluklarını teşhir etmek için gerçekleştirilen siber saldırılardan korkmuş olacak ki hükümet şimdi kendi hackerlarını yaratmanın peşine düştü.

Görünen o ki bu zamana kadar karşımıza çıkan ve iktidar yanlısı paylaşımlarıyla gündemimize gelen trollerin yanına artık bir de iktidarın hackerları eklenecek; ezenin ve ezilenin girişeceği bu siber çatışmada, daha çok yolsuzluk açığa çıkacak…


Sanal Sansüre Karşı VPN’yi Kullanabiliriz;

Her toplumsal olaydan sonra gelen yayın yasakları, bakanların ya da milletvekillerinin mail ve sosyal medya hesaplarının hacklenmesinin ardından gelen sansürler, habere ulaşmayı zorlaştırıyor.

Bazı programlarsa yayın yasaklarına ve sansürlere rağmen haberlere erişimi mümkün kılıyor. Yasaklamalara, sansürlere ve internet yavaşlatmalarına karşı kullanılabilecek çeşitli VPN uygulamalarını aşağıda bulabilirsiniz.

Opera Free VPN: Ücretsiz Opera VPN uygulaması. Hız limitasyonları yapmadığı için diğer uygulamalara göre bir adım önde duruyor.

Zenmate: Oldukça hızlı olan ZenMate VPN uygulaması ücretsiz olarak deneme sürümü sunuyor. Ayrıca zararlı yazılımları ve reklamları da otomatik olarak engelliyor. ZenMate uygulamasında hız için Bulgaria lokasyonunu seçmenizi öneririz.

SuperVPN Free VPN Client: Google Play Store’daki en başarılı ücretsiz VPN servislerinden biri olan SuperVPN ücretli sürümünde sınırsız hiz limiti sunarken, ücretsiz sürümünde saat sınırlamalı VPN sunuyor. Saat sınırını aşınca kesinlikle kapatmanızı öneririz.

Hotspot Shield VPN: Daha önce sadece masaüstü bilgisayarlarda kullanılan program artık mobil uygulama olarak da sunuldu.

 

 

Hakan Gültürk

[email protected]

Bu Yazı Meydan Gazetesi’nin 35. Sayısında Yayınlanmıştır.

 

The post “Yol Yemek SGK Maaş+Prim: Hack Memurluğu” – Hakan Gültürk appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2017/01/09/yol-yemek-sgk-maasprim-hack-memurlugu-hakan-gulturk/feed/ 0
Yol Aslında En Çok Duvara Benzer! https://meydan1.org/2013/11/18/yol-aslinda-en-cok-duvara-benzer/ https://meydan1.org/2013/11/18/yol-aslinda-en-cok-duvara-benzer/#respond Mon, 18 Nov 2013 10:30:54 +0000 https://test.meydan.org/2013/11/18/yol-aslinda-en-cok-duvara-benzer/ Bu Yol Nereye Gider Efendi? Arter sözcüğü atardamar anlamına gelir, yani kalpten vücuda kan taşıyan damarlar. Fakat arter, aynı zamanda kara yolu anlamına gelir. Ara yollar, ana yollara bağlanır. Ana yollar merkezlere taşınır. Kapitalizm doğası gereği, sürekli merkezleri canlı tutmak, onları doyurmak durumundadır. O yüzden çevrede merkezi doyurabileceği ne varsa, onları yolları aracılığıyla merkeze taşır. […]

The post Yol Aslında En Çok Duvara Benzer! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>

Bu Yol Nereye Gider Efendi?

Arter sözcüğü atardamar anlamına gelir, yani kalpten vücuda kan taşıyan damarlar. Fakat arter, aynı zamanda kara yolu anlamına gelir. Ara yollar, ana yollara bağlanır. Ana yollar merkezlere taşınır. Kapitalizm doğası gereği, sürekli merkezleri canlı tutmak, onları doyurmak durumundadır. O yüzden çevrede merkezi doyurabileceği ne varsa, onları yolları aracılığıyla merkeze taşır. Yollar, kapitalizmin damarlarıdır. Sürekli genişleme eğiliminde olan kapitalizm, yeni yollara, yeni damarlara ihtiyaç duyar. Dolayısıyla yeryüzü, mahallemiz, köyümüz, yaşam alanlarımız kötü niyetli bir cerrahın elinde tarumar edilir.

Bir Yol Hikayesi

Bu uzun süreden beri böyledir. Tarihte adını çok duyduğumuz İpek ve Baharat yollarından, Avrupalı soyluların sofralarını süsleyen tonla baharat, nazik tenlerini örten top top İpek geçer; medeniyet geçer; Asya ve Avrupalı efendilerin üzerinde yükseldikleri köleler geçer, ölüm ve zulüm geçer ama bir tek adalet geçmez. Üstelik yol sadece yerin üzerine değil, denizin üzerine de yapılır. Güney Kuzey Amerika’sına bakmadan Doğu Afrika’sından girilip Batı Afrika’sından çıkılır. Geride bağırsakları sökülmüş bir dolu coğrafya bırakılır; yüzlerinde aşağılanmanın, yok sayılmanın ve sömürülmenin yol yol yara yaptığı “üçüncü dünya ülkelerinin” sonuncu olmaya mahkum edilmiş yaşamları bırakılır.

Efendiler bir yere girdiklerinde oraya önce bir merkez, hemen ardından da yolları yaparlar. Yeşilçam filmlerinde taşrada “kasabaya-köye yol getirme” vaadiyle ortalarda dolanan işgüzar politikacılar, kapitalizmin kalp damar cerrahlarının neşterleridir. Yolun bağlandığı her yer, kapitalizmin besin kaynağına dönüşür. Bu damarlar kan vermez, onlar sondaj boruları gibi çalışır. Amasya’nın elması ile Güney Afrika’nın elması aynı mantıkla işleyen farklı yollardan yutularak merkezlere taşınır. Böylece tüm yaşam alanlarımız yollarla çevrilir. Yani kapitalizmin yaptığı tüm yollar kapitalistlerin kendileri için bir köprüye dönüşürken, biz ezilenler için hayatlarımızla kendimiz arasında birer sete dönüşür. Evet yol damara benzer, sondaj borusuna, yaşamlarımıza vurulmuş zehirli bir kırbaca. Ama aslında en çok duvara benzer!

Meselenin aslı şudur ki, ne zaman biri bize yol getireceğini söylese, aslında bizi yola getirmeye çalışıyordur. İktidarın getirdiği tüm yollar, yine kendisine çıkar. Yani yalan, talan ve ölüme…

Yol Aslında En Çok Duvara Benzer!

J.G Ballard, Beton Ada adlı kitabında, Londra’nın merkezinde işinden evine dönerken geçirdiği bir kaza sonucu, üç otoyolun kesiştiği bir noktadaki “beton ada”ya düşen bir karakterin hikayesini anlatır. O beton adada, yoldan gelip geçenlere kendisini kurtarmaları için sesini duyurmaya çalışan karakter için yollar, insanlar, dahası koca bir kent duvara dönüşmüştür. Ballard bu karakter üzerinden modern bir Robinson Crusoe hikayesi anlatır.

İşin fantastik kısmını ve Ballard’ın anlatı yeteneğini bir kenara koyacak olursak, durum bizim içinde pek farklı değil. Kentsel dönüşüm projeleri ile kentin dışına itilen ve itilmek istenen yoksullar, devasa otoyollar ile birbirinden ayrılmış mahallelerde, başka bir “tutsaklığın” parçası haline geliyorlar.

Bu tutsaklık kendini iki şekilde gösteriyor. Birincisi, geçmişte, büyük şehirlerden köylere, kasabalara açılan yollar vasıtası ile verimsizleştirilen yaşam alanlarından şehirlere göçmek zorunda kalan yoksullar, bugün de her gün mahallelerinden sürülüp, şehir merkezine göç etmek zorunda kalıyorlar. Sabahın çok erken saatlerinde üç kuruş para için sıkış tepiş otobüslere, metrolara, metrobüslere doluşan ezilenler; beylerin, efendilerin işlerini gördükleri fabrikalara, AVM’lere ve lüks semtlere gidip bütün gün çalıştırıldıktan sonra akşam yine aynı cefayı çekerek evlerine geri dönüyorlar. Kelime anlamlarından biri “ulaşımı sağlamak” olan yol, burada ezilenlerin mahalleri, aileleri dahası yaşamları ile kendileri arasında örülmüş bir duvara dönüşüyor.

Bir diğeri ise, daha doğrudan bir duvar işlevi görüyor. Devasa ana yolların arasına sıkışmış ve hemen dibindeki diğer mahalle ile bağlantısı kopmuş, adeta beton adalara dönüşmüş yaşam alanları. Böylesi bir yola/duvara verilebilecek en iyi örneklerden biri, 33 yıl önce TEM otoyolunun ortadan ikiye ayırdığı İstanbul Seyrantepe’deki Huzur Mahallesi olabilir. O dönemde mahalleyi ortadan ikiye bölenler, bir köprü yaparak durumu kurtarmaya çalıştıysa bile, 2010 yılında şu anda Galatasaray’ın kullandığı yeni stadın çevre düzenlemesi dahilinde söz konusu köprü yıkılmak istenmişti. 30 yıl önce komşularıyla aralarına koca bir yol giren Huzur Mahalleliler, ulaşımlarını sağladıkları köprünün yıkılmaması için ciddi bir direniş göstermişti. Huzur Mahalleliler köprünün yıkılmasına engel olamamış ve onun yerine yapılan üst geçitle avutulmaya çalışılmıştı. Fakat Huzur Mahallesi ve benzeri örnekler tüm İstanbul’da hatta neredeyse bütün büyük şehirlerde karşımıza çıkıyor. Eli kolu ana yollarla ve otobanlarla bağlanmış, nefessizlikten gözleri dışarıya çıkmış mahalleler.

“Yol Vermemek” Devrimci Bir Eylemdir!

Kapitalizm gün be gün büyümek, yeryüzünün en ücra köşesine ulaşmak ve orayı kendisine dönüştürmek için çabalamaya devam ediyor. Dün Huzur Mahallesi’ni ikiye bölen yollar, bugün ODTÜ ormanını yutuyor, yarınsa başka bir yere duvar örmeye devam edecek. Fakat bununla beraber ve bunlara rağmen, ezilenler de “yol vermiyor”! Gazi’de ya da Gülsuyu’nda yaşadıkları yerin dibindeki ana arterleri kapatan mahalleliler, Buenos Aires’teki çevre yollarını tıkayarak hammaddelere el koyan Barikatçılar, Cape Town’da evlerini yıkmaya gelen dozerleri ana yolda bozguna uğratan Gecekondulular farkında olarak ya da olmayarak kapitalizmin işleyişini sekteye uğratıyor. Çünkü kapitalizmin can damarları olan yollar tıkanırsa, kangren kaçınılmazdır.

Çünkü “yol vermemek” bizim için duvara dönüşen yolları, onlar için kangrene hatta ve hatta tüm bir sistem için kalp krizine dönüştürmektir!

Özgür Erdoğan

[email protected]

Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 14. sayısında yayımlanmıştır.

 

 

The post Yol Aslında En Çok Duvara Benzer! appeared first on Meydan Gazetesi.

]]>
https://meydan1.org/2013/11/18/yol-aslinda-en-cok-duvara-benzer/feed/ 0