Sevgili Yoldas,
Hareketimiz icinde "Platform" adiyla anilan yurt disindaki bir grup Rus anarsisti tarafindan yayinlanmis olan ve anarsistlerin Genel Birliginin orgutlenmesine yonelik oneriler iceren Projeye iliskin elestirilerimle ilgili olarak bana bir yildan daha uzun bir zaman once gondermis oldugum mektubu nihayet okuma firsati buldum.
Icinde bulundugum kosullari bildigin icin, mektubunu daha once yanitlamamis olmami analyisla karsilayacagindan kuskum yok.
Sansur, yikici olarak kabul edilen yayinlari, siyasal ve toplumsal konulara deginen mektuplari almama engel oldugu icin, pek cogumuzu ilgilendiren sorunlarin tartismasina diledigimce katilamiyorum ve yoldaslarin soylediklerinden ve yaptiklarindan ancak kesik kesik ve sans eseri haberdar olabiliyorum. "Platform"un ve benim ona yonelik elestirilerimin yaygin bicimde tartisildigini biliyorum, ama, neler soylendigi konusuna iliskin bilgilerim yok denecek kadar az; senin mektubun, bu konuda okuyabildigim tek yazili belge.
Eger serbestce yazisabilseydik, bir tartismaya girismezden once, senden, muhtemelen Ruscadan Fransizcaya yapilan cevirinin yetersizlikleri yuzunden kismen bulanik gorunen goruslerinize aciklik getirmeni isterdim. Fakat, cevirinin isiginda, sana ileri surdugunuz dusuncelerden neler anladigimi soyleyecegim, umarim ardindan senin yazacaklarini okuma olanagim olur.
Kolektif sorumluluk ilkesinin temel bir ilke olduguna, onun gecmisin, bugunun ve yarinin devrimcilerine rehberlik ettigine ve etmesi gerektigine inaniyorsun ve kolektif sorumluluk ilkesini kabul etmedigim icin sasirdigini soyluyorsun.
Kendi adima, bir anarsistin agzindan cikan kolektif sorumluluk anlayisinin ne oldugunu merak ediyorum.
Ordularin, isyanci askerleri ya da dusman karsisinda kendilerinden beklendigi gibi davranmayan askerleri ayrim gozetmeksizin kursuna dizdiklerini biliyorum. Ordu komutanlarinin, kimi direnis girisimleri yuzunden, koyleri ya da sehirleri yikmada, cocuklar da dahil olmak uzere tum nufusu yok etmede bir an bile tereddut etmediklerini biliyorum. Caglar boyunca, hukumetlerin cesitli yollardan ayaklanmalari bastirmak, yeni vergiler koymak, vb. icin kolektif sorumluluk sistemlerine basvurmus olduklarini biliyorum. Ve, bunun gozdagi verme ve baski kurmada etkin bir arac oldugunu biliyorum.
Fakat, ozgurluk ve adalet icin mucadele eden ve olsa olsa -maddi yaptirimlar icersin ya da icermesin- ancak ahlaki sorumluluktan soz edebilecek insanlarin nasil olup da kolektif sorumluluktan soz edebildiklerini anlamiyorum.
Ornegin,eger silahli bir dusman ordusuyla savas sirasinda yanimdaki insan bir odlek gibi davranirsa, bundan ben ve herkes zarar gorebilir; fakat, ustlenmis oldugu rolun geregini yerine getirme cesaretinden yoksun olmanin utanci sadece o insanin kendisine aittir. Eger bir komploda komploculara yardim eden kisi arkadaslarina ihanet eder ve onlarin hapse gitmesine yol acarsa, bu ihanetten sorumlu olanlar ihanete ugrayanlar midir?
"Platform" sunu soyluyor: "Birlik her uyenin devrimci ve siyasal faaliyetinden sorumlu olacaktir; yine her uye Birligin devrimci ve siyasal faaliyetinden sorumlu olacaktir."
Bu, anarsistlerin savunup one surdukleri ozerklik ve ozgur inisiyatif ilkeleriyle bagdasabilir mi? Ben de buna karsilik sunlari yazmistim: "Eger Birlik her uyenin yaptiklarindan sorumlu olacaksa, ortak programin en iyi ne sekilde uygulanacagina karar vermek konusunda tek tek uyelere ve gruplara nasil ozgurluk taniyabilir? Bir insan,engellemek icin gerekli araclara sahip olmadigi bir eylemden nasil sorumlu olabilir? Dolayisiyla, Birlik ve Yurutme Komitesi, tek tek uyelerin eylemlerine gozculuk etme, onlara neyi yapip neyi yapmayacaklarini emretme gereksinimi duyacaktir; ve, olayin ardindan gelen elestirel tutum daha onceden kabul edilmis sorumluluktan bagisik kalmayi saglayamayacagina gore, hickimse komitenin Basla! komutu ve izni olmadan herhangi bir sey yapmaya girisemeyecektir. Diger yandan, bir birey, bir kolektifin ne yapacagini daha onceden bilmeden ve uygun gormedigi bir seyi engelleme araclarina sahip olmadan, o kolektifin eylemlerinin sorumlulugunu kabul edebilir mi?"
Ortak bir amac icin digerleriyle bir araya gelen ve isbirligi yapan herkesin kendi eylemlerini yoldaslarinin eylemleriyle koordineli kilma gereksinimi duymasi, onlarin faaliyetlerine, dolayisiyla ortak davaya zarar verecek seyler yapmamasi ve -giderek derinlesen gorus ayriliklari ya da degisen kosullar veya yontemler konusunda isbirligini olanaksiz ya da uygunsuz hale getiren tercihler dolayisiyla ictenlikle birlikten ayrima isteginin ifade edilmesi istisna olmak uzere- daha once yapilmis anlasmalara saygi duymasi gerektigi gorusunu kesinlikle kabul ediyorum. Bu gorevi hissetmeyen ya da yasama gecirmeyenlerin birlikten uzaklastirilmasi gerektigini soyluyorum.
Belki, kolektif sorumluluktan soz ederken, siz de bir birligin uyeleri arasindan var olmasi gereken tam da boyle bir uyumu ve dayanismayi kast ediyorsunuz. Eger boyleyse, bana gore, ifadeniz sadece dilin yerinde olmayan bir kullanimi dolayisiyla tereddut yaratiyor; bu durumda, sozcuklerin yanlis anlasilmasindan kaynaklanan sorun asilir ve cok gecmeden bir fikir birligine ulasilir.
Gercekten onemli olan sorun, mektubunda, anarsistlerin toplumsal hareket icindeki islevine (rolune) iliskin deginilerin ve bunlarin hangi anlamlari icerdikleri. Bu, anarsizmin varlik nedeniyle dogrudan ilintili temel bir sorun ve insan bu konuya deginirken ne demek istedigini acikca ortaya koymali.
Mektubunda, anarsistlerin (devrimci hareket icinde ve toplumun komunist orgutlenisinde) yonetimsel ve dolayisiyla sorumluluk gerektiren bir rol mu ustlenmeleri, yoksa, kendilerini sorumluluktan bagisik yardimcilik isleviyle mi sinirlandirmalari gerektigini soruyorsun.
Sordugun bu soru, ne denmek istendigi konusunda yeterli kesinlikten ve netlikten yoksun oldugu icin,beni ne soyleyecegini bilemez hale getiriyor. Kendi gereksinmelerini karsilamak konusunda gerekli olanak ve araclara sahip yiginlari, bizim kendi yonetemlerimizi ve cozumlerimizi benimseyip benimsememek konusunda onlari ozgur birakarak, oneri ve orneklerle yonlendirmemiz mumukun olabilir -eger bunlar gercekten yerinde oneri ve ornekler ise ve digerlerinin onerlilerinden ve uygulamalarindan daha iyi gorunuyorlarsa.
Fakat, yiginlari idareyi ele alarak, yani, kendi fikirlerini ve cikarlarini polisiye yontemlerle onlara dayatan bir hukumet haline gelerek yonlendirmek de mumkun.
Onlari hangi yoldan yonlendirmek istiyorsun?
Biz, hukumetin (her turden hukumetin) kotu olduguna, ozgurluk olmadan gercek ozgurluge, dayanismaya ve adalate ulasilamayacagina inandigimiz icin anarsistiz. Bu yuzden, bir hukumet ozlemi icinde olamayiz ve digerlerini (siniflari, partileri ya da bireyleri) iktidari ele gecirip hukumet haline gelmekten alikoymak icin mumkun olan her seyi yapmaliyiz.
Liderlerin sorumlulugu, kendisi araciligiyla halkin suistimalden ve yanlislardan korunmasini guvence altina almak istedigin fikrini veren bu anlayis, benim icin hicbir anlam ifade etmiyor. Iktidardakiler, bir devrimle yuz yuze kaldiklari durumlar disinda, hicbir zaman gercekten sorumlu bir sekilde davranmazlar ve biz hergun devrim yapamayiz -ve devrim genellikle hukumetin elinden gelen her kotulugu yapmasindan sonra gerceklesir.
Anarsistlerin, anarsist olmayan ve dogal olarak hukumet olmak isteyen devrimcilerin basit birer yardimcisi olmakla yetinmeleri gerektigi dusuncesinden cok uzak oldugumu anlayacaksin saniyorum.
Aksine; kendi programimizin gecerligine inanan biz anarsistlerin, hareketi kendi ideallerimizin gerceklestirimine dogru cekebilmemizi saglayacak belirleyici bir etki gucune ulasmak icin cabalamalari gerektigine inaniyorum. Fakat, bu tur bir etki gucu, digerlerinin yaptigindan daha fazlasini ve daha iyisini yaparak kazanilmali; soz konusu etki, ancak bu yoldan kazanildigi zaman bir yarara sahip olur.
Bugun, dusuncelerimizi derinlestirmeli, gelistirmeli, onlarin propagandasini yapmali ve guclerimizi ortak bir eylem icinde koordine etmeliyiz. Isci hareketi icinde calismaliyiz ve onun yalnizca kapitalist sistemle bagdasir kucuk kazanimlar hedefiyle sinirli kalmamasi ve soz konusu hedef tarafindan yozlastirilmamasi icin caba gostermeliyiz; butuncul toplumsal donusumun hazirligina katkida bulunacak boyle bir yoldan hareket etmeliyiz. Isyan ruhunu ve daha ozgur, daha mutlu bir yasam arzusunu uyandirmak icin orgutsuz -ve belki de orgutlenemez- yiginlarla birlikte calismaliyiz. Devletin ve kapitalizmin gucunu zayiflatma, iscilerin zihinsel duzeyini ve maddi kosullarini gelistirme egilimi gosteren tum hareketleri baslatmali ve desteklemeliyiz. Kisacasi, kendimizi gelecege kapi acan devrimci eylem icin ahlaki ve maddi olarak yeniden ve yeniden hazirlamaliyiz.
Ve sonra, devrim sirasinda, temel maddi mucadeleye aktif olarak katilmaliyiz (mumkunse daha once ve digerlerinden daha etkin bir sekilde) ve devrimi Devletin tum baski guclerini yikacak bicimde en son sinirina kadar cekmeye calismaliyiz. Iscileri uretim araclarina (toprak, madenler, fabrikalar, atelyeler, ulasim araclari, vd.) ve uretilmis mal depolarina el koymaya, tuketim maddelerinin esitlikci bir bicimde bolusumunu bizzat ve derhal orgutlemeye, ayni zamanda komunler ve bolgeler arasinda urunlerin mubadelesini saglamaya, kamu acisindan yararli urun ve hizmetlerin uretiminin surdurulmesini ve yogunlastirilmasini orgutlemeye tesvik etmeliyiz. Gerektiginde siddete basvurarak ve ama her seyden once onlari gereksiz kilarak, yeni otoriter guclerin ve hukumetlerin dogmasini engellemek icin, yerel kosullara ve olanaklara bagli olarak, isci birliklerinin, kooperatiflerin, gonullu gruplarin eylemini gelistirmek icin mumkun olan her seyi yapmaliyiz. Ve, insanlar arasinda yeterli uzlasmayi bulamadigimiz ve Devletin otoriter kurumlariyla ve baskici organlariyla yeniden orgutlenmesini engelleyemedigimiz kosullarda, onun yeniden insasina katilmayi ya da onun mesruiyetini tanimayi reddetmeli, onun dayatmalarina karsi baskaldirmali, kendimiz ve butun muhalif azinliklar icin tam ozerklik talep etmeliyiz. Diger bir deyisle, fiili ya da potansiyel bir ayaklanma hali icinde kalmali, bugunu kazanacak durumda olmadigimiz durumda en azindan gelecegi kazanma hazirligi icine girmeliyiz.
Anarsistlerin devrime hazirliga ve devrimin yasama gecirilisine katilmalari gerektigini soylerken siz de bunlari mi kast ediyorsunuz?
Size ve calismalariniza iliskin bildiklerimden yola cikarak, sizin de bunu ifade ettiginize inanma egilimindeyim.
Fakat, desteklediginiz Birlik projesinde o birlige ideolojik ve orgutsel bir yonelim kazandiracak bir Yurutme Komitesi'nin varligini gordugum zaman, sizin ayrica, genel anarsist hareket icinde, otoriter bir yoldan devrimin teorik ve pratik programini dikte edecek merkezi bir organin varligini arzuladiginiz kuskusuna kapiliyorum.
Eger bu kuskumda hakliysam, sizlerle ayri kutuplardayiz.
Sizin orgutunuz ya da idari organlariniz belki anarsistlerden kurulu olacaktir, fakat, bu bir hukumetten baska bir seye varmayacaktir. Bu organlar, tamamen iyi niyetle bunlarin devrimin zaferi icin gerekli olduguna inanarak, bir oncelik olarak, kendi iradelerini yeterince guclu bicimde empoze etmelerini saglayacak kadar iyi sekilde yerlesiklik kazanmayi kaygi edineceklerdir. Bu yuzden, maddi savunma icin silahli birlikler ve emirlerini yerine getirecek bir burokrasi yaratacak, ve surec icinde halk hareketini felc duruma dusurerek devrimi bogazlayacaklardir.
Bolseviklerin basina gelenin bu olduguna inaniyorum.
Ben, onemli olan seyin bizim planlarimizin, projelerimizin, utopyalarimizin zaferi olmadigini dusunuyorum -zaten bunlar yasam tarafindan dogrulanmaya gereksinim duyuyorlar ve yasam tarafindan degisiklige ugratilabilirler, gelistirilip zamanin ve mekanin gercek ahlaki ve maddi kosullarina gore uyarlanabilirler. Asil sorun, insanlarin, kadinlarin ve erkeklerin, binlerce yilin kendilerine asilamis oldugu suru gudulerinden ve aliskanliklarindan kurtulmalari, ozgurce dusunmeyi ve hareket etmeyi ogrenmeleri. Ve, anarsistlerin kendilerini ozellikle adamalari gereken en buyuk ugras da bu ahlaki ozgurlesme olmali.
Mektubuma gosterdigin ilgiden dolayi sana tesekkur ediyor, senden yeniden haber almayi umit ediyorum. Icten selamlar.
Risveglio (Cenova), Aralik 1929