Galatasaray Lisesin önünde “Ne Okula, Ne Kışlaya Liseliler İsyana” pankartı açarak açıklama yapan liselilerden 5 kişi vicdani reddini açıkladı.
Galatasaray lisesi önünde toparlandıktan sonra pankart açarak slogan atan liseliler ” Hiç Kimse Asker Doğmaz”, “Biz Orduya Sadece Fındağa Gideriz”, “Türküm Doğruyum Çalışkanım Değil İnsanım Vicdanlıyım Reddediyorum”, “Savaşta Barışta Militarizm Öldürür”, “Vicdani Retçi Muhammed Serdar Deliceye Özgürlük” dövizleri açtılar.
Basın açıklamalarını okuduktan sonra Cem Turgut, Okan Şahin, Abdulmelik Yalçın, Yusuf Akşeker, Oğul Akdoğan vicdani retlerini açıkladılar. 5 gençlik açıklamasıyla birlikte Liseli Vicdani Retçilerin sayısı 9’a yükseldi.
Açıklamada Okunan Bildiri;
Basına ve kamuoyuna,
Son dönemde T.C Devleti medyasıyla, meclisiyle vicdani ret hakkının tanınmasını gündemine taşıdı. Fakat bu gündemin biz anti-militaristler ve vicdani retçiler için herhangi bir gerçekliğinin olamayacağını biliyoruz. Ki onlar tarafından yaratılan bu sahte gerçeklik noktasında olası herhangi bir talebimiz yoktur ve zaten olmadı. Çünkü, savaş karşıtlığı ve zorunlu askerliğin reddedilmesi olarak görülen vicdani ret yıllardır adaletsizliklerin hüküm sürdüğü yerlerde yükselmiştir ve yükselmeye devam edecektir. Adaleti devletin kollarında aramak , sahte gerçekliklerin kıskacında oyalanmak niyetinde olmayacağız. Ne askeri sivil hizmet, nede üniformasız öğrenciler olup, otoriteye ve sahte özgürlüğe boyun eğmeyeceğiz. Bu yüzdendir ki vicdani ret savaşları ve adaletsizlikleri oluşturan devletlerden hiçbir zaman talep edilemez.
Bizler henüz askere gitmemiş ve hiçbir zaman gitmeyecek olsak ta militarizmi okullarda bütün şiddetiyle yaşamaktayız. Okullarda; tek tip kıyafetle, nizami sıralarla disipline edilmeye çalışılarak, marşlarla ve milli güvenlik dersleriyle Türk olmanın yüceliğini, özellikle de öldürmenin meşruluğunu kafamıza kazıyarak bizleri militarist kültürün bir parçası haline gelmiş, sorgulayamayan itaatkâr bireylere dönüştürmeye çalışıyorlar. Ve bizler yaşamlarımızı askerleştirerek gün be gün bir ızdıraba dönüştüren okulları reddettiğimiz gibi bizlere zorunlu olarak dayatılan tüm itaat biçimlerini de reddediyoruz.
Çünkü yıllardır ders kitaplarında devlete itaat etmeyen halkların isyanları bizlere ihanet olarak öğretildi. Yıllardır topraklarımızda kazanılması gereken savaş ise bizlere bu ihanetlerin karşılığı ve barış için mutlak son olarak anlatıldı. Oysaki yıllardır süren savaş kardeşlerimize sıkılan kurşunlar, gözü yaşlı analar, boşaltılan topraklar, dilsiz, savunmasız, kaybolmuş yaşamlar demekti. Oysaki savaş inkârdı, özgürlüğün reddiydi, itaatsizleri bir bir yok etmekti. Bu yüzden coğrafyamızda yıllardır sürmekte olan bu savaşı reddediyoruz ve özgürlük için direnenlerin tarafında saf tutuyoruz. Çünkü biliyoruz ki özgürlük itaatsizlikle kazanılır ve biliyoruz ki insan ancak kendisi kadar özgür olan insanların arasında gerçekten özgürdür
Bu itaat biçimlerini ret eden Muhammed Serdar Delice de “Kendimize hayali düşmanlar yarattık. Kürt kardeşlerimizi hedef aldık. Yıllarca bir takım yalanlarla kandırdık gençliğimizi” diyerek vicdani reddini kamuoyuna açıklamıştı. Bugün ise Muhammet vicdani redci olduğu için cezaevinde ve işkence görüyor. Bu uygulamalara karşı ise 1 haftadır açlık grevinde. Biz okulları, eğitilmeyi, itaat etmeyi reddeden liseliler olarak Muhammed ve tüm vicdani retçiler için bugün burada toplandık ve vicdani retlerimizi açıklayacağız.
Açıklamamızı sonlandırmadan önce son günlerde özgürlüğe yönelik artan gözaltı ve tutuklamalar ile T.C. devleti itaat etmeyenleri cezaevlerine kapatıyor. Özgürlüğe bir bir kelepçe vuruyorlar. Bu eylemimizi askeri cezaevinde işkence gören vicdani retçi Muhammed’e, Termik santrallere, Nükleere, HES’lere karşı direnen yaşam savunucularına ve KCK operasyonları adı altında tutuklanan liseli, üniversiteli tüm arkadaşlarımıza özgürlük için mücadele edenlere atfediyoruz .
Vicdanlarımız susmayacak! Çünkü özgürlük tutsak alınamaz…
Vicdani Ret Açıklamaları;
Cem Turgut
Ben 1995 dogumlu,anarsist ve anti militarist Cem. Kalemin kılıçtan daha keskin olduguna inanan Cem. Hepinizi devrime,özgürlüğe ve insanlığa olan büyük aşkım ve inancımla selamlıyorum. Bugün orda aranızda olmak ve sizinle haykırmak isterdim özgürlük arzumu. Doğduğum günden beri bir şeylerin ters gittiğinin farkındayım. Tek tip kıyafetler giyerek gittiğim o hapishanede bizim gibi olmayanların kötü olduğunu ve ölmeleri gerektiğini öğrenmek yerine oyunlar oynamak isterdim sokağımda,hem de bizden olmayanlarla… 11 yıl boyunca her gun gittim o hapishaneye ve hala gidiyorum. Birkaç yıl sonra daha kötüsü olan kışlaya gelmemi ve bizden olmayanlari acımadan,sorgulamadan öldürmemi isteyecekler benden. Vicdanım buna el vermiyor! Kimse için ölmek ve öldürmek istemiyorum! Ben tüm insanlarla birlikte gün batımını izlemek,şarkılar söylemek ve hayatı paylaşmak istiyorum! Herkesi sevgiye,barışa ve özgürlüğe davet ediyorum. Vicdani reddimdir.
–
Ben Okan Şahin
Devletin otoriter ve militarist baskısıyla eğitilen bir lise öğrencisiyim. Her gün gitmek zorunda olduğum okulda; öğretmenlerin otoritesiyle, disiplin yönetmelikleriyle beni bu devlete itaat edecek, yeri geldiğinde bu devlet için öldürecek ve ölecek bir birey haline getirmek istiyorlar. Fakat ben bir anarşistim. Tüm canlıların doğanın bir parçası olduğu, otoritesiz ve adaletli bir dünyada özgürce yaşamak istiyorum.Ordudaki hiyerarşik, emir-itaat düzenini ve özgürlük mücadelesi veren kürt kardeşlerimi öldürmeyi reddediyorum, vicdani reddimi açıklıyorum.
–
Oğul Akdoğan
Vicdani/Total Reddimdir.
Ben oğul akdoğan.liseden yeni mezun olmuş bir anarşistim.Devlet beni 12 yıl zorunlu eğittikten
sonra,kapitalizmin entegrasyon merkezi olan üniversiteye göndermeye çalışmıştı.Üniversiteyi ve onun sahte özgürlüğünü reddettim.Aynı devlet şimdi beni askere göndermeye,kardeşlerimi öldürtmeye çalışıyor.Ve ben yine reddediyorum.İster orduda,ister okulda ister başka bir yerde olsun;her yerde aynı köleleştirme politikasını izleyen,ama farklı yöntemler kullanan devletin her türlü tahakkümünü reddediyorum.
Kuşaklardır, ezilenler efendilerin savaşlarında piyon olarak kullanılıyor.
Parası olan zenginler bedelli ile askere gitmezken, bizim gibi parası olmayanlar, yoksullar, ezilenler ölüme gönderiliyor. Bu yüzden ne bedelli olacağım ne de bedel ödeyeceğim. Ezenlerin karşısında her zaman ezilenlerin saflarında yer alacağım.
–
Abdulmelik Yalçın
Merhaba, ben abdulmelik yalçın 17 yaşında bir liseliyim. Şuan askeri cezaevinde olan Muhammed Serdar Delice için vicdani reddimi açıklıyorum. Muhammed Serdar Delice 1 aydır cezaevinde ve 7 gündür 2 kişilik bir koğuşta tutuluyor. 1 aylık ceza evi sürecinde hakaretlere, dayaklara ve işkenceye maruz kalıyor. Delice reddini açıklarken söylediği gibi bende ölmeyi ve öldürmeyi ret ediyorum.
Çünkü ben insanım, vicdanlıyım ve Ret Ediyorum
–
Yusuf Akşeker
Merhaba arkadaşlar,
Vicdani ret beyanımdır. Ben yusuf akşeker, 19 yaşındayım bu topraklarda doğdum ve yaşıyorum. Bu topraklarda yaşayan insanlar on yıllar boyunca kanun ve bir takım ilkeler hasebiyle zulüm gördü, acı çekti, baskı altında bırakıldı ve bu durum pek değişmedi.
Halkın büyük çoğunluğunu oluşturan kesime “şehitlik” gibi “peygamber ocağı” gibi tabirlerle yaklaşıldı ve din istismar edilerek askeri zihniyet empoze edildi. Cumhuriyet döneminde militer kafa yapısına açık olan halk da askeri bağrına bastı ve ona “mehmetçik” dedi.
Bir müslüman olarak bu savaşçıl kimliği islamiyet ile bağdaştıramayız. Bunu ne imanım nede vicdanım kaldırır.
Gelgelelim 30 senedir bu beldede insanlar birbirini kırmaktadır. Şahsen bu kirli savaşta vefat edenleri ne kahraman nede şehit olarak görüyorum.Annelerin üzülmemesinden yanayım. Her gün, her saat savaşan iki tarafında düzenlediği bitmez, tükenmez operasyon ve pusular savaşın acımasızlığını avaz avaz bağırmaktadır adeta
Oysa ki çözüm ve intikam ne kanda nede silahta.
Bir savaş karşıtı anarşist olarak öncelikle bu savaşta taraf olmayı reddediyorum. Bıktık bu militarist, faşist zihniyetten..
Bu yüzden
– İnsana yakışmayacak şekilde muamele görmeyi ve etmeyi
– askeri otorite altında ıslak edilmeyi
– emir almayı ve vermeyi
– 318. maddeyi ve beni asker yapmaya çalışan tüm yasa ve tüzükleri
Tc ordusunda herhangi bir amaçla da olsa bulunmayı bir müslüman olarak vicdanen reddediyorum!
Dünyanın birçok yerinde zulüm ve sefalet boy gösterilken kardeşin kardeşini bir hiç uğruna kırmasını, silaha böylesine yatırım yapılmasını Amerikanın uşaklığının yapılmasını bu deli gönlüm kattıyyen kabul etmez.
Vicdani olan bu sese kulak verir, vicdani olan bu sesi insanlara duyurur, gazetesinde yazar silahı lanetler.
Son olarak ordudakilere, dağdakilere, siyasetçilere ve savaşı kıtsayan herkese hakkımı helal etmiyorum.
Kimse kimseyi öldürmesin. Ve de hayatında hiçbir suç işlemediğine dair inanca sahip olduğum müslüman kardeşimiz, abimiz Muhammed Serdar Delice de derhal serbest bırakılsın.
Hak ve anarşi aşkına..