Şimdi Zamanı


Şimdi bencillikten vazgeçip paylaşma, şimdi rekabetten vazgeçip
dayanışma, şimdi kapitalizme barikat, şimdi yalnızlıktan sıyrılıp
örgütlenme, şimdi tutsaklıktan sıyrılıp özgürlük, şimdi otoriteye
hiyerarşiye statüye isyan, şimdi beklemeden devrim, şimdi anarşizm
zamanı.

Bencilleştirilmişiz. Oynadığımız oyuncak bizimdi, yediğimiz tost,
içtiğimiz ayran da. Defterimiz, kitabımız, eteğimiz, gömleğimiz bizim.
Formüllerimiz, testlerimiz, sınavlarımız bizim. Esprilerimiz,
düşüncelerimiz, düşlediklerimiz bizim. Ve daha çok şey bizim olsun
diye, bu “her şeyi kazanma yarışı”nda herkes bizim rakibimiz.
Rakiplerimizi itip kakabiliriz, kandırabiliriz, ezebiliriz. Her şeyi
kazanmak için, her şeyi yapabiliriz. Nedir bu kazanılacak “her şey”?
Bizi bencil birer rekabetçiye çeviren şey ne, içinde yaşadığımız bu
sistem mi? Yani kapitalizm mi yaşamımızı belirleyen şey? Ne
içeceğimize, ne yiyeceğimize, ne giyeceğimize, nasıl davranacağımıza,
nasıl düşüneceğimize karar veren şey. Kapitalizm sadece bizim
dışımızdaki sosyal ve ekonomik bir sistem değil. Hareketlerimize,
alışkanlıklarımıza, adeta reflekslerimize sızmış bir şey.
Yaşamlarımızı özgürleştirebilmek için; tükettikçe ürettiğimiz,
dolayısıyla devleştirdiğimiz bu sistemin bize sunduklarını
tüketmeyebiliriz. Cazip illüzyonlarına kanmayıp kapitalizme barikatlar
kurmalıyız. Kuracağımız bu barikatların arkasında, bencilliğimizden
vazgeçip, paylaşma ve dayanışma ilişkilerimizi yeniden yaratabiliriz.
Kantinlere kuracağımız barikatların arkasında yemeğimizi pişirip
paylaşabiliriz. Rekabetten vazgeçip sistemin bize sunduğu kariyeri
umursamadan, arkadaşlarımızla dayanışma içerisinde yaşayabiliriz.
“Biz” diyoruz; çünkü tek değil, bunu beraberce yapabiliriz. Her
birimizi, yani her “ben”i önemseyerek “biz” olabiliriz. Beraber
oldukça; iktidarın kurduğu, düşüncelerimizi ve bedenlerimizi
tutsaklaştırmış, görünen-görünmeyen tüm duvarları yıkarak
özgürleşeceğiz. Özgürleşmemizi engelleyecek, şekil değiştirmiş her
otoriteye isyanımızı haykıracağız. Her şeyin değişeceği, belirsiz
gelecekteki bir günü beklemektense; yüreğimizde taşıdığımız,
düşüncelerimizdeki, düşlerimizdeki yaşamları, her an devrim yaparak
yaratacağız.

Paylaşma ve dayanışmanın uyumuyla yaşayacağız. Birimiz bir başkasının
yerine kararlar vermeyecek, yapmamız gerekenleri bize bir başkası
söylemeyecek ve biz yaşamlarımızı özgürce yaşayacağız.

Şimdi 14, 15, 16, 17… yaşındayız. Daha önce bizim yerimize kararlar
verilmesini umursamamış olabiliriz. Böyle devam edersek umursamak için
çok geç kalacağız. Bu yaşlarda, bazı şeyleri değiştirebiliriz, çünkü
değiştirecek bir ruhumuz var. Henüz sisteme tam uyumlu olmadığımız
için, içimizde yaşamaya devam eden ve öldürülmek istenilen bu ruh,
ölürse tekrar dirilecek. Ama sisteme uyumlu bir zombi olarak!

Evet, şimdi içindeki ruhu dinle; çünkü şimdi zamanı!

Lise Anarşist Faaliyet

[email protected]