Mezopotamya Sosyal Formunun 3. gününde Kadın Özgürlük Mücadeleleri konulu bir panel gerçekleştirildi. Panele ESP MYK üyesi Fethiye Ok, DÖKH temsilcisi, Fas’tan Sophia Chibad ve Güney Kürdistan’dan Zana Ahmed Rustem ve Anarşist Kadınlardan Ezgi Aydın katıldı. Ezgi Aydın konuşmasında “erkek egemen kültürün ve doğrultusunda belirlenen toplumsal cinsiyet rollerinin kadının özgürleşmesinde büyük bir engel teşkil ettiğine bu […]
Mezopotamya Sosyal Forumu’nda bugün, Dicle-Fırat Kültür Sanat Derneği ve Devrimci Anarşist Faaliyet “Ortadoğu’da Demokratik Komünal Kültürün Gelişimi ve Yaşamın Yeniden Yapılandırılması” başlıklı bir panel gerçekleştirdi.
Dicle-Fırat Kültür Sanat Derneği adına konuşan Erol Balcı, Ortadoğu’daki komünal kültüre ilişkin bir konuşma yaparken diğer konuşmacı Hazal Peker ise Ortadoğu coğrafyasındaki tanrıça kültürünü değerlendirerek, komünal kültürü feminist-ekolojik bir bakış açısıyla ele aldı.
Devrimci Anarşist Faaliyet adına konuşma yapan Davut Erkan öncelikle devlet ve kapitalizm ilişkisinin çözümlemesini yaparak; yaşamın yeniden yapılandırılmasında otoriter, hiyerarşik ve tahakküm içeren tüm ilişki biçimlerinin ortadan kaldırılması gerektiğine değindi. Bu yeniden yapılandırma sürecinde mücadelenin bütünlüklü bir şekilde olması gerektiğini söyleyen Erkan, dolayısıyla bu mücadelenin hem devlete hem de kapitalizme karşı sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
“İnsanlık için özgürlük kazanacak” şiarıyla düzenlenen Mezopotamya Sosyal Forumu (MSF) Sendikaların, platformların, siyasi ve yerel örgütlerin katıldığı yürüyüş ile başladı. Aralarında Karadeniz İsyandadır Platformu, YDG, ESP, DHF, Barış İçin Vicdani Ret Platformunun da bulunduğu kitle forumun gerçekleşeceği Sümerpark’a yürümek üzere Dağkapı meydanında toplandı. Devrimci Anarşist Faaliyet’inde ” EME HILWEŞİNIN DEWLETE, BİAFİRININ ANARŞİZME” yazılı pankartıyla katıldığı […]
Anadolu grubununun Sinop/Gerze Yaykıl köyünde yapmak istediği Termik Santrale karşı gelen Gerze halkına polis ve Jandarmanın sert müdahalesi Beyoğlu Galatasaray lisesi önünden başlayan yürüyüşle protesto edildi. Karadeniz İsyandadır Platormunun çağrısıyla; Loç vadisi Koruma Platformu, Munzur Çevre Derneği, Gerzelilerin Hopalıların da destek verdiği yürüyüş sırasında, Anadolu grubununa ait Komili, Efes Pilsen, Coca-Cola, Fanta, Faber Castel, Abank, […]
Kadiköyde düzenlenen ‘1 Eylül Dünya Barış günü’ mitingine polis müdahale etti. Barış seslerinin yükseldiği ve savaş çığırtkanlıklarının son bulması için taleblerin dillendiği mitingi polis savaş alanına çevirdi. Mitingin en önünde yer almış olan Barış annelerinin, kadınların ve çocukların üzerine gaz bombalarını yağdırdı. Polisin atmış olduğu gaz ve ses bombalarıyla birçok kişi yaralandı.
Vicdani Retçi Kadınlar; son günlerde artan yoğunluklu operasyonların bir an önce durdurulmasında ve savaşın sonlandırılarak barışın sağlanmasındaki aktif adımın ‘vicdani ret’ olabileceğini dile getirmek için Taksim tramvay durağında bir araya gelerek savaş çığırtkanlığı yapanlara inat bu savaşın bir parçası olmayacaklarına yönelik bir eylem yaptı.
“Bugün devlet katletme geleneğini hakla hukukla, zulmün ve işkencenin beşiği haline getirdiği adalet saraylarıyla sürdürürken, demokrasinden bahsederek çözüm değil, esaret talep ederken, bizler vicdanımızın sesini yükselterek reddediyoruz.”
Vicdani Retçi Kadınlar adına açıklama yapan Merve Arkun’un ardından, iki kadın daha vicdani retlerini açıkladı. Vicdani retçi İnan Suver’in eşi Remziye Suver’de, İnan’ın son dönemlerde yaşadıklarına değinerek yıllardır varolan bu savaşa kimsenin dahil olmaması gerektiğini dile getirdi.
”Genç bir nesil politik ifade haklarından mahrum bırakıldığında, onların başvuracağı en basit ifade yöntemi şiddettir. Siyasal partiler savunmasız ve yoksullaşan bir halktan aşikâr yalanlarla oy talep ettiğinde, hayal kırıklıkların ve öfkelerin intikamını almak için başka bir yol yoktur. İngiltere’deki isyanların hikâyesi budur.’’
‘’Mark Duggan cinayetinde iddia ettikleri gibi adalet olmadığına gördük. Daha sonra polisin adalet gereğince göz ardı ettiklerinin, (özellikle sistemin son değerlendirmeleri altında saldırıya uğrayanların) kendi sahip olduklarını korumaktan başka yapabilecekleri bir şey yoktur.’’
Enver Aydemir’e, tutuklu bulunduğu askeri cezaevinde işkence yapan askerlerin yargılandığı davanın bugün görülen duruşmasında, Enver Aydemir’in avukatları, mahkeme heyetinin Aydemir’in bulunduğu askeri cezaevinin duvarlarından kazınan kan ve parmak izlerinin bulunduğu delil poşetlerini kullanılamaz hale getirmesini ve sanık Astsubay İsmail Sümbül için “duruşmalardan bağışık tutulma” kararını gerekçe göstererek mahkemenin tarafsızlığının ortadan kalktığını belirttiler ve reddi hakim talebinde bulundular.
Karadeniz İsyandadır Platformu 25 Haziran Cumartesi günü Beyoğlu istiklal caddesinde Karadenizli sanatçı ve yaşam savunucusu Kazım Koyuncu’yu tüm sevenleriyle birlikte kez daha andı. Kitlesel kalabalık sloganlar ve tulum eşliğinde “Karadeniz Dev Bir Dalga Özgür Bir Sudur” pankartı arkasında Galatasaray lisesi önüne doğru yürüyüşe geçti. Okunan basın açıklamasının ardından Kazım şarkıları söylendi ve horona duruldu.
Geçtiğimiz haftadan itibaren açılan tanıtım standları ve etkinliklerle başlayan Trans Onur Haftası, trans bireylere yönelik şiddete, transfobi-homofobiye, nefret cinayetlerine karşı yapılan Trans Onur Yürüşü ile son buldu. Taksim tramvay durağında buluşan yüzlerce kişi, dev gökkuşağı bayrağı ve ‘Trans Cinayetlerini Durdurun’ pankartı ve ‘Nefrete inat yaşasın hayat!’ , ‘Susma haykır trans-erkekler vardır’, ‘Aşk aşk hürriyet uzak […]
