Gençlik
Bankalar Halktan Çalar!
İktidarlar arasındaki anlaşmazlık yüzünden, cemaatle AKP arasındaki çatırdamayla, birçok belge açığa çıkmaya başladı. Bakan çocuklarından ağa çocuklarına, Halk Bankası Genel Müdürü’nden İran’a uzanan; milyon dolarların havalarda uçuştuğu yolsuzluklar ortaya çıktı. Zaten önceki hükümetlerde de açığa çıkan ve çıkmayan birçok yolsuzluğun var olduğunu biliyoruz. Çünkü devlet dediğin, yolsuzluğun ta kendisidir. Bizler, akbile yükleyeceğimiz paranın hesabını yaparken, üniversitelerde müşteri yerine koyularak sömürülmeye çalışılırken, fabrikalarda, atölyelerde gençliğimiz sömürülürken; banka müdürleri, ağalar, patronlar ayakkabı kutularında milyon dolarları yürütüyorlar.
Birçok üniversitede, bankalar rektörlerle “anlaşmaya” vararak giriş kartlarını kampüs kartlara çevirdi ve çevirmeye devam ediyor. Okula, yemekhaneye, kütüphaneye girebilmemiz için, bu kredi kartlarını; yani kampüs kartları almamız zorunlu hale getiriliyor. Patronlarla rektörler anlaşmış; gençliği sahte özgürlük illüzyonlarıyla kapitalizme entegre etmek istiyorlar. Birçok banka gibi, Halk Bankası da farklı üniversitelerle anlaşmalar yapmıştır. Bunlardan biri de, yaklaşık 90.000 öğrencisi olan İstanbul Üniversitesi’dir. Halk Bankası aynı uygulamayla İÜ Rektörü Yunus Söylet’le anlaşıyor; rektör öğrencilerin haberi olmadan onların bilgilerini bankaya satarak, onları potansiyel banka müşterisi pozisyonuna getiriyor. Bizler biliyoruz ki; Halk Bankası’yla Yunus Söylet arasında da, para dolu ayakkabı kutuları gidip gelmiştir.
Bizler de, Halk Bankası Anadolu Yakası 1. Bölge Koordinatörlüğü önündeki ATM’ye kara boya fırlattık ve duvarına “Bankalar Halktan Çalar” yazılaması yaptık. Çünkü kapitalizm yolsuzluktur, soygundur, sömürüdür, adaletsizliktir.
Çünkü bankalar halktan çalar!