Kullan at : Gözaltında Tacize Karşı

Sayı 11, Temmuz 2013

Kapitalist işleyiş içerisinde zaman zaman kullanılabilecek ama paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür dünyada hiçbir şeye yaramayacak bilgiler…

31Mayıs’ta başlayan ve ardından coğrafyanın dört bir yanına yayılan eylemler halen sürmekteyken, direnişçilere yönelik devlet terörü ve polis şiddeti de artarak sürüyor. Taksim İsyanı’nın ardından, Taksim Meydanı’nda düzenlenmek istenen her eylemi provoke eden ve yasaklayamaya çalışan devlet, direnişçileri biber gazıyla, TOMAsıyla, plastik mermisiyle yıldırmaya çalışırken, sokaklara çıkan milyonlarca insanı da gözaltına alarak korkutabileceği yanılgısına düşüyor. 31 Mayıs’tan bu yana eylem alanlarından, sokaklardan, evlerine yapılan operasyonlardan gözaltına alınan binlerce kişi, bu süre boyunca devletin korku politikalarıyla yıldırılmaya çalışıldı. Gözaltına alınanlardan bir kısım direnişçi tutuklanarak cezaevlerine hapsedilirken, dışarıda kalanlar ise özgürlüğün isyanıyla sokaklara çıkmaya devam ediyor.

Devlet, direnişçilere yönelik gözaltı terörünü hala sürdürmekte, gözaltına aldıklarına işkence ederken, gözaltına alınan kadınların, polisin tacizine maruz kalığı haberleri gelmeye devam ediyor. 31 Mayıs’ta, İstanbul’da gözaltına alınan 7 kadının İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tamamen soyularak hukuksuz ve keyfi bir şekilde “ince” aramaya maruz bırakıldıkları, Taksim İsyanı’ndan sonra tutuklanarak İzmir Şakran Cezaevi’ne hapsedilen kadınlara çıplak arama dayatıldığı, Ankara’da Eylem adlı bir kadın direnişçinin bindirildiği akrep aracında saatlerce keyfi olarak bekletildiği ve polisin tacizine maruz kaldığı konuşulurken, kadınlar tartışamaya başladılar: “Gözaltında cinsel şiddete karşı neler yapılabilir?”

Devlet kadın erkek demeden, gözaltına aldığı herkesi tehdit ederek, işkence ederek, korkutmaya ve yıldırmaya çalışırken; gözaltına alınan kadınların yaşadıkları ise devletin ve erkek egemen militarist zihniyetin bir yansıması oluyor. Tecavüz, taciz, başkalarının önünde çırılçıplak soyma, tek bir kere de olsa, kadına yönelik uygulandığı takdirde Cenevre Sözleşmesi ve ona bağlı protokollerin tanımına göre bir hak ihlali sayılmakta, bir “savaş suçu” olarak değerlendirilmektedir.

Gözaltında Tacize Karşı:

Gözaltında alındığınızda, maruz kalabileceğiniz bir taciz durumunda, avukatınızı derhal konuya ilişkin bilgilendirmeniz ve işlem başlatılmasını istemeniz gerekir. Götürüleceğiniz doktor muayenesinde, tacize maruz kaldığınızı bildirerek, bunun rapor edilmesini sağlamanız, ayrıca ifade işlemleri sırasında da yaşadığınız tacizi anlatarak, bu konuda şikayetçi olmanız önemlidir.

Şikayet durumunda soruşturma başlatılır. Tacizcinin kimliğinin tespiti için, teşhis yapılması gerekir. Bunu, tacize maruz kalan veya olayın tanığı varsa tanık da yapar. Bu nedenle olaya tanık olanların isim, soy isim ve kimlik numarası gibi bilgilerinin derhal alınması çok önemlidir.

Soruşturma sonunda tacizci hakkında cinsel taciz veya cinsel saldırı suçlarından dava açılabilir. Şayet dava açılmazsa, buna itiraz hakkı da vardır.

Sağlıklı bir soruşturma sonucunda dava açılmasının yanında, idari olarak da tacizcinin disiplin cezası alması söz konusu olur. Bunlar tabii ki belli oranda caydırıcılığı bulunan mekanizmalardır. Asıl önemli olan ise, erkek adalet kadını yok saymayı sürdürürken, gözaltında yaşanacak herhangi bir tacize karşı kadınların sürdüreceği mücadele ve yükselteceği dayanışmadır.

Meydan Gazetesi Sayı 11, Temmuz 2013

Paylaşın